ENGLISH TENSES PRESENT PERFECT TENSE TÜRKÇE KARŞILIĞI YOK PRESENT PERFECT TENSE ENGLISH TENSES KULLANIM YERLERİ 1.kullanımı: Geçmişte başlamış ve bugüne kadar devam eden bir zaman periyodundan bahsediyorsak bu tensi kullanmak zorundayız. Bu zaman periyodu bütün hayatımızdaki deneyimleri kapsayabilir. Hayatımız da herhangi bir deneyimi yaşayıp yaşamadığımız bu tens ile sorulur. Have you ever been to China ( Hiç Çinde bulundun mu? ) Have you ever eaten caviar ( Hiç havyar Yedin mi ? ) I haven't been to India ( Hindistanda hiç bulunmadım ) We have never had a car ( Hiçbir zaman arabamız olmadı ) It's the most boring film I've ever seen . (Hayatımda gördüğüm en sıkıcı film.) I haven't eaten anything since breakfast ( Kahvaltıdan beri hiçbirşey yemedim ) ENGLISH TENSES PRESENT PERFECT TENSE KULLANIM YERLERİ 2.kullanım: Present perfect kullanıldığında genellikle bugün ile bir bağlantı vardır. Eğer geçmişte olmuş bir eylemin sonucu bugünü etkiliyorsa yine bu tens kullanılır. Where's your key ? I don't know. I 've lost it ( Şu an anahtarım yok ) He told me his name but I 've forgotten it ( Adını söylemişti fakat unuttum ) I can't find my bag. Have you seen it ? ( Çantamı bulamıyorum, onu gördün mü?) ENGLISH TENSES PRESENT PERFECT TENSE KULLANIM YERLERİ 3.kullanım: Geçmişle bugünü bağlayan bir köprü olarak kullanılır. I started learninig english in september / I am still learning english I have learned English since september (Eylülden beri ingilizce öğreniyorum) -üstteki iki cümleyi birleştirdi – Ayşe is my best friend / I met Ayşe seven years ago I have known her for 7 years ( onu yedi yıldır tanıyorum ) I am a teacher / I started teaching 20 years ago I have been a teacher for 20 years. ( 20 yıldır öğretmenim ) PRESENT PERFECT TENSE ENGLISH TENSES KULLANIM YERLERİ Present perfect birde şu andan önceki bir aktivitenin tekrarını vurgular,her tekrarın kesin zamanı önemli değildir We have had four tests so far this semester Bizim şimdiye kadar bu dönem dört testimiz vardı I have written my wife a letter every other day for the last two weeks. Ben son iki hafta boyunca her gün eşime bir mektup yazdım. I have met many people since I came here in june Ben Haziranda buraya geldiğimden beri birçok kişiyle tanıştım. I have flown on an airplane many times Ben uçakla birçok kez uçtum PRESENT PERFECT TENSE ENGLISH TENSES etc. (etcetera) ] zarf ve benzeri gibi, ve saire, v.b., v.s. AFFIRMATIVE (OLUMLU CÜMLE) S have + has + V3 + ETC ÖZNE + YÜKLEM + NESNE + HAL ZARFI + YER ZARFI + ZAMAN ZARFI. Özne Yardımcı fiil Fiil 3.Şekli Tümleç Türkçesi I have studied English. Ben İngilizce çalıştım. You have studied English. Sen İngilizce çalıştın. He has studied English. O, İngilizce çalıştı. She has studied English. O, İngilizce çalıştı. We have studied English. Biz ingilizce çalıştık. You have studied English. Siz İngilizce çalıştınız. They have studied English. Onlar İngilizce çalıştılar ENGLISH TENSES PRESENT PERFECT TENSE NEGATIVE (OLUMSUZ CÜMLE) haven’t S + hasn’t + V3 + ETC Özne Yardımcı fiil Fiil 3.Şekli Tümleç Türkçesi I have not (haven't) seen a kangaroo. Ben hiç kanguru görmedim. You have not (hasn't) seen a kangaroo. Sen hiç kanguru görmedin. He has not (hasn't) seen a kangaroo. O, hiç kanguru görmedi. She has not (hasn't) seen a kangaroo. O, hiç kanguru görmedi. We have not (haven't) seen a kangaroo. Biz hiç kanguru görmedik. You have not (haven't) seen a kangaroo. Siz hiç kanguru görmediniz. They have not (haven't) seen a kangaroo. Onlar hiç kanguru görmediler. PRESENT PERFECT TENSE ENGLISH TENSES QUESTION (SORU CÜMLESİ) Have + S + V 3 Has + ETC ? Yardımcı fiil Özne Fiil 3.Şekli Tümleç Türkçesi Have I studied English. Ben İngilizce çalıştım mı ? Have You studied English. Sen İngilizce çalıştın mı ? Has He studied English. O, İngilizce çalıştı mı ? Has She studied English. O, İngilizce çalıştı mı ? Have We studied English. Biz ingilizce çalıştık mı ? Have You studied English. Siz İngilizce çalıştınız mı ? Have They studied English. Onlar İngilizce çalıştılar mı ? Present perfect tensi içinde bulunduğumuz zamandan önce belirsiz bir bir zaman dilimde gerçekleşmiş olaylardan bahsetmek için kullanırız. Bu yüzden kesin zaman dilimi önem taşımaz. Bu nedenle “yesterday, one year ago, last week, when I was a child, when I lived in Japan, at that moment, that day, one day” gibi kesinlik bildiren zaman zarflarını bu cümle yapılarında kullanılmaz. Bunun yerine “ever, never, once, many times, several times, before, so far, already, yet” gibi kesinlik belirtmeyen zaman zarflarının kullanılması tercih edilir. Present Perfect Tense çoğunlukla bazı zarflarla (adverb) birlikte kullanılır. Already şu anda, bu durumda, konuştuğumuz anda anlamına gelir. Yalnızca olumlu cümlede kullanılır. Cümledeki yeri yardımcı fiil “have” ile asıl fiil arasındadır. Betty: Have you cleaned the bathroom yet? Betty: Banyoyu temizledin mi? Billy: I have already done it. I did it an hour ago. Billy: çoktan yaptım. Bir saat oldu. YET bir eylemin şu ana kadar henüz yapılmamış olduğunu, ama gelelecekte yapılabileceğini ya da olabileceğini ifade etmek için kullanılır. Yet cümlenin sonunda kullanılır. It’s 2:00 pm and I am very hungry. I haven’t eaten lunch yet. Saat 2:00 ve çok açım, Henüz öğle yemeği yemedim Have you seen Eric yet? Hâlâ Eric’i görmedin mi ? Has he arrived yet? O geldi mi ? JUST eylemin daha çok kıza bir süre önce tamamlandığını, henüz olduğunu ifade etmek için kullanılır. • No, thanks. I have just eaten a sandwich. Hayır teşekkürler, az önce bir sandaviç yedim • They have just gone out. Onlar az önce dışarı çıktı • Mr. Green has just called you. Bay Green az önce seni çağırdı. Since -den beri Her sister has lived there since 1987. Kız kardeşi 1987 den beri orada oturuyor. I haven’t ridden a donkey since I was 5. Beş yaşından beri eşeğe binmedim. We were both in the Spain 10 years ago. But we haven’t seen each other since then. Her ikimiz de 10 yıl önce İspanya’daydık. Ama o zamandan beri görüşmüyoruz. She hasn’t read a book since she left school. O, okuldan çıktı çıkalı kitap okumuyor. How long is it since you were in London? Sen Londra'da bulunduğundan bu yana ne kadar zaman geçti? For -dir -dır Her sister has lived here for 15 years. Kız kardeşi onbeş yıldır burada oturuyor. I haven’t ridden a donkey for 8 years. Sekiz yıldır eşeğe binmedim. I have worked for International House for more than eight years. Sekiz yıldan fazladır International House için çalışıyorum. I haven't been to the cinema for ages Asırlardır (uzun zamandır) sinemaya gitmedim. Johan has been in England for more than two weeks now. Johan şimdi iki haftadan fazladır İngiltere’de Never Asla, hiç I don't know Ahmet. I never heard of him. Ahmet'i tanımıyorum. Onu hiç duymadım. You've never tried to do that. Bunu yapmayı hiç denemedin bile. I have never visited a foreign country. Şimdiye kadar hiç yabancı ülke görmedim. I have never flown in a plane before. Önceden hiç uçakta uçmadım.(seyahat etmedim.) He has never traveled by train. O, trenle hiç seyahat etmedi. Ever Hiç Nobody has ever heard of this book. Hiç kimse bu kitap hakkında bir şey duymamış This is the worst day I've ever had. Bu, yaşadığım en kötü gündü. Why haven't I ever heard of him? Niye ondan hiç haber alamadım? Have you ever had nightmares? Hiç karabasan gördün mü? Present perfect tense örnek cümleler Olumlu cümle örnekleri I have lived in this house since five years- Bu evde 5 yıldan beri oturdum You have kept the letter I sent you- Sana gönderdiğim mektubu sakladın He / Ali has dirtied his shirt – O / Ali gömleğini kirletdi She /Fatma has brought her rabbit to school – O/Fatma tavşanını okula getirdi The plane / it has landed – Uçak / O indi We have been in Spain- Biz İspanyada bulunduk We have drawn a picture for mom- Annem için resim yaptık You have broken my hearth – Kalbimi kırdın They have eaten all the chocolates- onlar tüm çikolataları yediler