Doğal Hukuk ve Hukuk Poz t v zm Anlayışlarının Hukuka Aykırılık Kavramı Çerçeves nde Ceza Hukukuna Yansımalarının Değerlend r lmes Ömer DEMİRTAŞOĞLU* Gülce Ecem UÇAR** * İhsan Doğramacı B lkent Ün vers tes Hukuk Fakültes , Anayasa Hukuku Burslu Yüksek L sans Öğrenc s dem rtasogluomer@gma l.com, ORCID ID: 0000-0003-1739-5144. ** İhsan Doğramacı B lkent Ün vers tes Hukuk Fakültes , Ceza ve Ceza Muhakemes Hukuku Burslu Yüksek L sans Öğrenc s , ucargulceecem@ gma l.com, ORCID ID: 0000-0002-7585-3302. Doğal Hukuk ve Hukuki Pozitivizm Anlayışlarının Hukuka Aykırılık Kavramı Çerçevesinde Ceza Hukukuna Yansımalarının Değerlendirilmesi ÖZ Hukuk felsefec ler adalet kavramı üzer ne uzun tartışmalar yürütmüş ve bu tartışmaların net ces nde k temel hukuk ekolü olan doğal hukuk anlayışı ve hukuk poz t v zm anlayışı ortaya çıkmıştır. Bu k ekolün sah p olduğu farklı bakış açısı b rçok alana olduğu g b ceza hukukuna da yansımış ve k farklı hukuka aykırılık anlayışının ortaya çıkmasına sebep olmuştur: Madd hukuka aykırılık anlayışı ve b ç msel hukuka aykırılık anlayışı. Bu makalede öncel kle doğal hukuk anlayışı le hukuk poz t v zm anlayışı genel olarak ele alınmakta sonrasında se bu k temel hukuk ekolünün madd hukuka aykırılık ve b ç msel hukuka aykırılık anlayışlarıyla l şk ler bazı örnekler ışığında ncelenmekted r. Anahtar kel meler: hukuka aykırılık ceza hukuku Doğal Hukuk Anlayışı 358 hukuk felsefes Hukuk Poz t v zm Anlayışı Ankara Barosu Dergisi / Ömer DEMİRTAŞOĞLU Gülce Ecem UÇAR ASSESSING THE EFFECTS OF NATURAL LAW THEORY AND LEGAL POSITIVISM ON CRIMINAL LAW IN REGARDS OF UNLAWFULNESS ABSTRACT Legal philosophers have had long debates on the notion of justice and as a result of these debates, natural law theory and legal positivism, which are two main legal schools, have emerged. ese two schools’ di erent perspectives have a ected criminal law, like many other areas, and caused the emergence of two di erent perceptions of unlawfulness: e perception of material unlawfulness and the perception of formal unlawfulness. In this article, rstly, natural law theory and legal positivism are inspected. Afterwards, the relationship of these two main legal schools with the perceptions of material unlawfulness and formal unlawfulness is examined by providing some examples. Keywords: unlawfulness cr m nal law Natural Law Theory / Ankara Barosu Dergisi legal ph losophy Legal Pos t v sm 359 Doğal Hukuk ve Hukuki Pozitivizm Anlayışlarının Hukuka Aykırılık Kavramı Çerçevesinde Ceza Hukukuna Yansımalarının Değerlendirilmesi GİRİŞ İlkçağlardan ber adalet kavramı üzer ne çokça düşünülmüş ve tartışmalar yürütülmüştür. Hukuk felsefec ler de bu kavramı ele almışlar ve kavramın mevcut hukuk kurallarıyla l şk s n açıklamaya çalışmışlardır. Bu uğraşlar sonucunda adalet kavramı ve mevcut hukuk kurallarının l şk s n farklı şek llerde açıklayan k temel hukuk ekolü ortaya çıkmıştır: Doğal hukuk anlayışı ve hukuk poz t v zm anlayışı. Günümüze kadar devam eden ve hala geçerl l ğ n sürdürmekte olan bu k karşıt ekol, sadece devletler n hukuk s stemler n etk lemekle kalmamış, aynı zamanda hukukun yorumlanmasında da farklı f k rler n ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ceza hukukunun en öneml kavramlarından olan hukuka aykırılık kavramı, doğal hukuk anlayışı ve hukuk poz t v zm anlayışının hukukun yorumlanması üzer ndek etk ler ne çarpıcı b r örnek teşk l etmekted r. Hukuka aykırılık kavramının madd hukuka aykırılık ve b ç msel hukuka aykırılık olarak k şek lde ele alınmasının temel nde k farklı hukuk ekolünün yorum farkları bulunmaktadır. Bu makalede öncel kle doğal hukuk ve hukuk poz t v zm anlayışları genel olarak ele alınacaktır. Sonrasında se bu k temel hukuk ekolünün madd hukuka aykırılık ve b ç msel hukuka aykırılık anlayışlarıyla l şk ler örneklerle ncelen p hang anlayışın ben msenmes n n daha sabetl olacağı sorusuna cevap ver lmeye çalışılacaktır. I. GENEL OLARAK DOĞAL HUKUK VE HUKUKİ POZİTİVİZM DEĞERLENDİRİLMESİ ANLAYIŞLARININ A) DOĞAL HUKUK ANLAYIŞI Hukuk felsefes n n k temel ekolünden b r olan doğal hukuk anlayışı, tar h boyunca Ar stoteles, omas Aqu nas, Locke, F nnes g b b rçok öneml düşünür tarafından savunulmuştur. Doğal hukuk anlayışı hukuk kurallarının kaynağının doğa olduğunu ler sürer. Bu anlayışa göre hukukun varlığından söz edeb lmek ç n b r yetk l otor te tarafından konulmuş kuralların varlığı şart değ ld r. Herhang b r yetk l otor ten n mevcut olmadığı durumlarda da nsanın veya toplumun varoluşundan ortaya çıkmış olan bazı hukuk kuralları mevcuttur ve bu kurallar doğal hukuku oluşturmaktadır.[1] Bu doğal hukuk kurallarının temel nde de adalet kavramı yatmaktadır. [1] 360 Hayrett n Yıldız, “Doğal Hukuk Bahçes nde Stoacılık,” Hukuk ve Adalet Eleşt rel Hukuk Derg s 6, no. 15 (2014): 56-58. Ankara Barosu Dergisi / Ömer DEMİRTAŞOĞLU Gülce Ecem UÇAR Doğal hukuk kurallarının dayandığı temel kavram adalet olduğu ç n bu kuralların ne olduğunun bel rleneb lmes adalet ned r sorusunun cevaplanab lmes ne bağlıdır. Farklı dönemlerde yaşamış doğal hukuk teor syenler bu soruya farklı cevaplar verm şlerd r. İlkçağ doğal hukuk teor syenler adalet kavramını tab ata uygunluk ölçütüyle açıklamaya çalışmışlardır. Ar stoteles ve Ulp anus’un da ç nde bulunduğu bu düşünürlere göre f z k ve b yoloj k tab atın şley ş ne uygun olan kurallar ad ld r.[2] Ortaçağ’da yaşamış olan doğal hukuk teor syenler se adalet tanrının em rler ne uygunluk olarak tanımlamışlardır. Az z August nus ve omas Aqu nas’ın başını çekt ğ bu düşünürlere göre doğal hukuk tanrısal radeden kaynaklanan hukuktur ve “tanrının em rler ne uygun olan şey ad l, uymayan şey gayr ad ld r”.[3] Yen çağ hukuk teor syenler se akla uygunluğu adalet n ölçüsü olarak kullanmışlardır. Bu teor syenlere göre beşer akla uygun olan şey ad ld r ve doğal hukuk beşer akıldan kaynaklanmaktadır. Bu grupta yer alan teor syenler n en öneml s de Grot us’tur.[4] Doğal hukuk anlayışı, b r devlette yürürlükte bulunan poz t f hukukun geçerl l ğ n doğal hukuka yan adalete uygunluğuna göre değerlend rmekted r. Doğal hukukçulara göre yürürlükte olan hukuk kuralları adalete uygun olduğu ölçüde geçerl d r. Adalete aykırı olan kurallar geçerl değ ld r, dolayısıyla hukuk değ ld r. Günümüz doğal hukuk anlayışında, b r hukuk kuralının ad l olup olmadığı ve dolayısıyla hukuk olup olmadığını tesp t ed l rken kuralın hukukun genel lkeler ne uygunluğuna bakılmaktadır. “Felsef , ahlak , sosyoloj k ve ekonom k alanda ortaklaşa b ç mde ben msenen kavramların hukuk d l ndek anlatımı”[5] şekl nde tanımlanab lecek olan hukukun genel lkeler n n çer ğ n net olarak bel rlemek mümkün değ ld r. Ahde vefa, dürüstlük, eş tl k g b lkeler n hukukun genel lkeler n n ç nde yer aldığı kabul ed lmekted r. İk nc Dünya Savaşı sonrası nsan hakları anlayışının önem kazanmasıyla [2] Kemal Gözler, “Tab î Hukuk ve Hukukî Poz t v zme Göre Adalet Kavramı,” Muhafazakâr Düşünce, no. 15 (2008): 79-80. [3] Gözler, “Tab î Hukuk,” 80-81. [4] Gözler, “Tab î Hukuk,” 81-82. [5] İbrah m Ö. Kaboğlu, “Hukukun Genel İlkeler ve Anayasa Yargısı,” er ş m 28 N san 2023 https://anayasa.gov.tr/med a/4800/kaboglu.pdf: 291. / Ankara Barosu Dergisi 361 Doğal Hukuk ve Hukuki Pozitivizm Anlayışlarının Hukuka Aykırılık Kavramı Çerçevesinde Ceza Hukukuna Yansımalarının Değerlendirilmesi b rl kte temel nsan hakları da günümüzde hukukun genel lkeler ç nde görülmeye başlanmıştır. Sonuç olarak doğal hukuk görüşüne savunan k ş lere göre eş tl k, dürüstlük, ahde vefa g b lkelere aykırı olan veya temel nsan haklarını ortadan kaldıran yahut orantısız b r b ç mde sınırlayan kurallar geçers zd r ve hukuk olarak kabul ed lmemekted r. İlkçağdan ber mevcut olan doğal hukuk anlayışı, hukuk felsefes alanında hala çok etk l olan b r anlayıştır ve günümüzde dah etk s n göstermeye devam etmekted r. Örneğ n evrensel nsan hakları anlayışı ve bu hakları korumayı amaçlayan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmes , İnsan Hakları Evrensel B ld rges g b belgeler esasen doğal hukukçu b r anlayışı yansıtmaktadır. Çünkü evrensel nsan hakları anlayışı, bütün nsanların sadece nsan olarak doğdukları ç n bazı haklara sah p olduğu f kr n savunur. Doğal hukuk anlayışına uygun olarak bu hakların yetk l otor teler tarafından nsanlara bahşed lm ş olmasını beklemez, nsanlar doğal olarak bu haklara sah pt r. İk nc Dünya Savaşı sonrası, Naz ler n şled ğ savaş suçlarının ortaya çıkarılması ve suçluların cezalandırılması amacıyla Almanya’nın Nürnberg şehr nde yapılan yargılamalar da doğal hukuk anlayışından temel almıştır. Yargılanan sanıklar, temelde yaptıkları eylemler n kend devletler n n kanunlarına uygun olduğu, bu sebeple suçlu sayılamayacakları savunmasını yapmışlardır. Ancak mahkeme, doğal hukuk anlayışına uygun b r şek lde Naz Almanyası’nda yürürlükte bulunan kanunların bar z b r şek lde adalete aykırı olduğu, bu sebeple hukuk sayılamayacağı görüşünü ben msem şt r. Dolayısıyla sanıkların bu kurallara uyma yükümlülüğünün bulunmadığı, aks ne bu kurallar adalete aykırı olduğu ç n bu kurallara uymamaları gerekt ğ şekl nde hüküm kurulmuş ve b rçok sanık cezalandırılmıştır. Böylece Nürnberg Yargılamaları doğal hukuk anlayışının uygulamaya yansımasına güzel b r örnek teşk l etm şt r. B) HUKUKİ POZİTİVİZM ANLAYIŞI Doğal hukuk anlayışının karşıtı olarak 19. yüzyılda ortaya çıkan hukuk poz t v zm anlayışı, adalet n tanımlanamaz b r kavram olduğunu, bu sebeple hukuk b l m n n dışında bırakılması gerekt ğ n savunur.[6] Dolayısıyla adalete uygunluk b r hukuk kuralının geçerl l ğ n n bel rlenmes nde kullanılacak b r ölçüt değ ld r. Hukuk poz t v stlere göre hukukun varlığı b r şeyd r, [6] 362 Gözler, “Tab î Hukuk,” 82. Ankara Barosu Dergisi / Ömer DEMİRTAŞOĞLU Gülce Ecem UÇAR bu hukukun erdem ya da erdems zl ğ başka b r şeyd r.[7] Bu sebeple ad l olmayan hukuk kuralları da geçerl d r ve hukuk olarak kabul ed l r. Hukuk poz t v zm anlayışının kurucusu olarak değerlend r len John Aust n, egemen n buyruklarının hukuk olduğu f kr n savunmuştur.[8] Aust n’e göre egemen n yan o toplum düzen ç nde kural koymakla yetk lend r lm ş olan otor ten n koyduğu her kural hukuktur. Bu kuralların geçerl l ğ çer ğ nden ve adalete uygunluğundan bağımsızdır. Yan hukuk poz t v stler b r kuralın geçerl l ğ n bel rlerken, doğal hukuk anlayışının aks ne; adalete uygunluk değ l, yetk l otor te tarafından konulmuş olma ölçütünü kullanmaktadır. Hukuk poz t v zm düşünces n n b r başka tems lc s olan Hans Kelsen de hukuk kurallarının geçerl l ğ n normlar h yerarş s f kr ne dayandırarak açıklar. Kelsen’e göre hukuk s stem nde yer alan kurallar geçerl l kler n b r üst normdan alır. En üst norm olan anayasa se geçerl l ğ n hukuk s stem n n temel n oluşturan temel normdan alır.[9] Her hukuk kuralı normlar h yerarş s nde üstünde yer alan normlarda bel rt lm ş olan usule uygun olarak çıkarılmak ve çer k olarak da bu normlara uygun olmak zorundadır.[10] Örneğ n bütün kanunlar, kanunların üst normu olan anayasada bel rt len usule uygun olarak yapılmalıdır ve çer k olarak da anayasaya aykırı olmamalıdır. Bu k şartı sağlayan kurallar çer kler adalete bar z b r şek lde aykırı olsa da geçerl olacaktır. Görüldüğü g b Hans Kelsen de kuralların geçerl l ğ n bel rlerken kuralların çer ğ n ve adalete uygunluğunu d kkate almamaktadır. Bu durum Kelsen’ de hukuk poz t v stler sınıfına sokmaktadır. Hukuk poz t v zm f kr n n önde gelen b r başka sm Herbert L onel Adolphus Hart se hukuk kurallarını sını andırma yoluyla hukuk poz t v zm düşünces n açıklamaktadır. Hart’a göre, b r hukuk s stem nde k çeş t kural vardır: B r nc l kurallar ve tamamlayıcı ( k nc l) kurallar. B r nc l kurallar [7] Br an H. B x, “Hukuk Poz t v zm,” ç nde Hukuk Felsefes ve Hukuk Teor s Rehber , ed. Mart n P. Gold ng ve W ll am A. Edmundson, çev. Yusuf Umur Ç l (İzm r: Islık Yayınları, 2021), 68. [8] B x, “Hukuk Poz t v zm,” 68. [9] Mehmet Turhan, “Hans Kelsen’ n Normat f Alternat er Kuramının Gözden Geç r lmes ,” Anayasa Yargısı 37, no. 1 (2020): 7. [10] Gözler, “Tab î Hukuk,” 88. / Ankara Barosu Dergisi 363 Doğal Hukuk ve Hukuki Pozitivizm Anlayışlarının Hukuka Aykırılık Kavramı Çerçevesinde Ceza Hukukuna Yansımalarının Değerlendirilmesi doğrudan bütün vatandaşlara h tap eden ve onları b r davranışta bulunmak yahut b r davranıştan kaçınmak yükümlülüğü altına sokan kurallardır.[11] Tamamlayıcı kurallar se s stem n bütününü düzenler ve yetk l organlara h tap eder. Hart tamamlayıcı kuralları da kend ç nde üçe ayırmaktadır. K ş ler n yasal s stem çer s nde hang kurallara bağlı olması gerekt ğ n , hang kuralların bağlayıcı olduğunu bel rleyen kural tanıma kuralıdır. Yetk l organlara yen b r nc l kurallar koyma veya mevcut b r nc l kuralları değ şt rme yetk s veren kurallar değ şt rme kurallarıdır. Kuralların hlal hal nde bu hlal tesp t etmeye yetk l olan makamları ve bu makamların karar alma usulünü gösteren kurallar se muhakeme kurallarıdır.[12] Hart’ın hukuk poz t v zm anlayışında tanıma kuralı öne çıkmaktadır. Hart’a göre b r hukuk s stem n n varlığından bahsed leb lmes ve konulan kuralların geçerl sayılab lmes ç n b r tanıma kuralının varlığı şarttır.[13] Dolayısıyla Hart da d ğer hukuk poz t v stler g b kuralların geçerl l ğ n bel rlerken kuralların çer ğ yle ve adalete uygunluğuyla lg lenmemekted r. Özet olarak doğal hukuk anlayışından çok daha sonra ortaya çıkmış b r anlayış olan hukuk poz t v zme göre adalet kavramının objekt f b r tanımı yapılamaz, bu sebeple adalet kavramı b r kuralın geçerl l ğ n n bel rleneb lmes ç n kullanılamaz. B r kuralı hukuk olarak geçerl kılan şey, kural çıkarmaya yetk l olan otor te tarafından ortaya konulmasıdır. Yetk l otor te tarafından çıkarılmış b r kural ad l olmayab l r ancak bu durum söz konusu kuralı hukuk kuralı olmaktan çıkarmaz veya geçers z hale get rmez. II. DOĞAL HUKUK VE HUKUKİ POZİTİVİZM ANLAYIŞLARININ HUKUKA AYKIRILIK KAVRAMI ÜZERİNDEN CEZA HUKUKUNA YANSIMALARI A) HUKUKA AYKIRILIK KAVRAMI İLE MADDİ HUKUKA AYKIRILIK VE BİÇİMSEL HUKUKA AYKIRILIK ANLAYIŞLARI Suç, ceza kanunun yasakladığı f l n, dış dünyada gerçekleşmes yle oluşur. Yan f l oluşturan davranışın dış dünyada varsa sonuçlarıyla b rl kte vuku bulması, ceza kanununun hlal ne yol açar. Suç, ceza kanunun b r normunun [11] Şule Şah n Ceylan, “H.L.A. Hart’ın Yaklaşımıyla Hukuk Kavramı,” HFSA, no. 2379 (2012): 84. [12] Şah n Ceylan, “H.L.A. Hart’ın,” 84-85. [13] B x, “Hukuk Poz t v zm,” 77. 364 Ankara Barosu Dergisi / Ömer DEMİRTAŞOĞLU Gülce Ecem UÇAR hlal olarak tanımlandığında suçun temel özell ğ , hukuk düzen yle çatışması veya hukuk düzen ne aykırılığı olarak ortaya çıkar.[14] Söz konusu bu çatışma, hukuka aykırılık kavramıyla fade ed l r. Kanun koyucu k m hallerde b r f l ceza müeyy deye bağlarken k m hallerde de aynı f l n gerçekleşt r lmes ne z n vermekted r.[15] N tek m, nsan öldürmey yasaklayan TCK 81 hükmü karşısında meşru savunma şartları gerçekleşt ğ nde k ş n n b r başkasını öldüreb leceğ sonucunu öngören TCK 25 hükmü arasında da görünüşte böyle b r çel şk olduğu dd a ed leb l r. Ancak yasaklanan f l n, şartları gerçekleşen b r hukuka uygunluk neden n n sınırları ç nde ortaya çıkmış olması le f l artık hukuka aykırı olarak değerlend r lemeyecekt r. Aks n kabul, kanun koyucunun hem b r davranışa cevaz verd ğ hem de aynı davranışı ceza müeyy des ne bağlamak suret yle yasakladığı anlamına gelecekt r k bu durumun hukuk çel şmezl k prens b ne aykırı olacağı kuşkusuzdur.[16] Yan hukuka uygunluk nedenler n n varlığı, hukuka aykırılığı dışlamaktadır. Hukuka aykırılık kavramı genel hatlarıyla açıklandıktan sonra, doktr nde tartışmaya neden olan kavramın n tel ğ konusuna değ nmekte fayda vardır. Doktr nde hukuka aykırılığı, suça özell ğ n veren, ona çk n b r n tel k olarak değerlend ren yazarların yanında; hukuka aykırılık kavramını suçun kurucu unsurlarından b r olarak sını andıranlar da bulunmaktadır.[17] Yazarlar, hukuka aykırılığın n tel ğ ne l şk n görüşler doğrultusunda suçun unsurlarına l şk n farklı ayrımlar ben msem şlerd r. Hukuka aykırılığın suçun unsuru olmadığını savunan anlayışlar ç nde kend s ne en çok taraftar toplayanlardan b r suçun k l ayrımı görüşüdür.[18] Suçu; davranış, sonuç, nedensell k bağı ve hukuka uygunluk nedenler n n yokluğundan oluşan madd unsur le kast ve taks r şekl nde somutlaşan manev unsurdan oluşan [14] Zek Hafızoğulları ve Muharrem Özen, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler (Ankara: US-A Yayıncılık, 2021), 193. [15] Hafızoğulları ve Özen, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 195. [16] Rona Serozan, “Hukukta Yöntem,” Yaşar Ün vers tes E-Derg s 8, Özel Sayı (2013): 2433. [17] Hafızoğulları ve Özen, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 196. [18] Tuğrul Katoğlu, Ceza Hukukunda Hukuka Aykırılık (Ankara, Seçk n Yayıncılık, 2003), 133. / Ankara Barosu Dergisi 365 Doğal Hukuk ve Hukuki Pozitivizm Anlayışlarının Hukuka Aykırılık Kavramı Çerçevesinde Ceza Hukukuna Yansımalarının Değerlendirilmesi b r bütün olarak gören klas k k l ayrımın savunucuları, hukuka aykırılık kavramının ayrı b r unsura vücut vermed ğ n bel rtm şlerd r. Onlara göre hukuka aykırılık kavramı, hukuka uygunluk nedenler n n yokluğu bağlamında madd unsur altında değerlend r lmel d r. Yan , esasında, suçun k l ayrımını savunan yazarlar, hukuka aykırılığın suçun özünü oluşturduğu düşünces nded rler.[19] Hukuka aykırılığı suçun unsuru olarak değerlend renler ç nde de en öne çıkan görüş suçun üçlü ayrımı olmuştur.[20] Bu gruptak yazarlar, suçun; f l, hukuka aykırılık ve kusurluluk olmak üzere üç unsurdan oluştuğu görüşünded rler.[21] Ancak bu yazıda; hukuka aykırılığın suçun özünü oluşturan b r n tel k, hukuk düzen n n f l hlal ed c bulmasına yol açan b r değerlend rme olması ve dolayısıyla normat f karakterde olan suçun unsurlarından ayrışması neden yle suçun k l ayrımı görüşü ben msenecek ve hukuka aykırılık ayrı b r unsur olarak ele alınmayacaktır. Hukuka aykırılık kavramıyla lg l doktr nde; madd -b ç msel hukuka aykırılık, objekt f-sübjekt f hukuka aykırılık ve hukuka genel-özel aykırılık ayrımları oluşturulmuştur. Hukuka aykırılık kavramının doğal hukuk ve hukuk poz t v zm görüşler çerçeves nde nasıl değerlend r ld ğ n n daha y açıklanab lmes adına, bu başlıkta, hukukun kaynakları tartışması le suçun madd ve b ç msel anlayışları arasındak farka dayanan madd -b ç msel hukuka aykırılık ayrımı[22] ele alınacaktır. Hukuka aykırılığın konusunun davranış mı kusurluluk mu olduğu le lg lenen objekt f-sübjekt f hukuka aykırılık ayrımı ve suç tanımında yer alan özel hukuka uygunluk nedenler le mah yet ne uygun düştüğü her suça uygulanab lecek genel hukuka uygunluk nedenler arasındak farka d kkat çeken hukuka genel-özel aykırılık ayrımına,[23] doğal hukuk ve hukuk poz t v zm açısından ek b r değerlend rmey gerekt rmed kler ç n yer ver lmeyecekt r. [19] Nevzat Toroslu ve Haluk Toroslu, Ceza Hukuku Genel Kısım (Ankara, Savaş Yayınev , 2018), 117. [20] Katoğlu, Ceza Hukukunda Hukuka Aykırılık, 134. [21] Katoğlu, Ceza Hukukunda Hukuka Aykırılık, 134. [22] Katoğlu, Ceza Hukukunda Hukuka Aykırılık, 17. [23] Katoğlu, Ceza Hukukunda Hukuka Aykırılık, 18. 366 Ankara Barosu Dergisi / Ömer DEMİRTAŞOĞLU Gülce Ecem UÇAR 1- Maddi Hukuka Aykırılık Anlayışı Madd ya da öze l şk n hukuka aykırılıkta; hukuka aykırılık, suç f l n n hüküm tarafından korunan değer hlal etmes le ortaya çıkar.[24] Yan bu hukuka aykırılık anlayışında davranışın sosyal tehl kel l ğ esas alınır. Sosyal açıdan tehl kel sayılab lecek davranışlar, hukuka aykırı olarak kabul ed l r.[25] Madd -b ç msel hukuka aykırılık ayrımı, ceza hukukunun kaynakları ve bu doğrultuda ben msenen kanun l k anlayışı le yakından lg l d r. Bu nedenle madd hukuka aykırılık kavramının daha y anlaşılab lmes adına, lk olarak madd /öze l şk n kanun l k anlayışına değ nmekte fayda vardır. Öze l şk n kanun l kte şlenen f l n suç sayılması ant sosyal oluşuyla açıklanır. Yan suç f l n n, ceza kanununda ceza müeyy deye bağlanmış olması gerekl l ğ n aramaz. Bu anlayışın b rb r n tamamlayan k temel kabulü vardır. Bunlardan lk , ant sosyal b r f l n ceza normunda açıkça suç sayılmasa b le cezalandırılmasıdır.[26] Yan öze l şk n kanun l k anlayışı; k ş n n f l n n, b r ceza normunda suç olarak öngörülmem ş olsa b le sosyal açıdan tehl kel yse suç sayılması gerekt ğ n vurgular. Söz konusu anlayışın k nc kabulü se sosyal yönden tehl kel olmayan b r f l n kanun tarafından suç olarak değerlend r ld ğ nde dah cezalandırılmaması gerekl l ğ d r.[27] Bu lkeler n b rb rler n , adeta b r madalyonun k yüzü g b tamamladıkları kolaylıkla anlaşılacaktır. Madd hukuka aykırılık anlayışı le öze l şk n kanun l k lkes arasındak bağlantı kolaylıkla fark ed leb lecek n tel kted r. İlk olarak, madd hukuka aykırılık anlayışında hukuka aykırılık,[28] öze l şk n kanun l k lkes nde se f l n suç sayılması kanundan değ l, davranışın ant sosyall ğ nden kaynaklanır. Yan f l, ceza kanunu tarafından suç olarak öngörülüp ceza müeyy deye bağlanmadan önce de suç teşk l eder. Kanun koyucunun yaptığı, ant sosyal davranışı tesp t ed p onun vücut verd ğ suç f l n müeyy delend rmekt r.[29] [24] Hafızoğulları ve Özen, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 197. [25] Katoğlu, Ceza Hukukunda Hukuka Aykırılık, 50. [26] Toroslu ve Toroslu, Ceza Hukuku Genel Kısım, 44. [27] Toroslu ve Toroslu, Ceza Hukuku Genel Kısım, 44. [28] Katoğlu, Ceza Hukukunda Hukuka Aykırılık, 51. [29] Katoğlu, Ceza Hukukunda Hukuka Aykırılık, 53. / Ankara Barosu Dergisi 367 Doğal Hukuk ve Hukuki Pozitivizm Anlayışlarının Hukuka Aykırılık Kavramı Çerçevesinde Ceza Hukukuna Yansımalarının Değerlendirilmesi Bu nedenle f l n hukuka aykırılık n tel ğ de kanunla çatışmasından değ l, davranışın sosyal tehl kel l ğ ndend r. Madd hukuka aykırılık anlayışı le öze l şk n kanun l k lkes çeş tl açılardan eleşt r lm şt r. İlk olarak öze l şk n kanun l k lkes ne yönelt len eleşt r lere değ n lecekt r. Öze l şk n kanun l k lkes ne yönelt len lk ve en temel eleşt r , lken n kanunda yer almamasına rağmen ant sosyal f ller suç sayıp cezalandırarak ve kanunda yer almasına rağmen ant sosyal bulunmayan f ller cezalandırmayarak hukuk kes nl k ve bel rl l ğ ortadan kaldırmasıdır.[30] Bu lken n söz konusu ant sosyall k değerlend rmeler n de “halkın sağlıklı duygusu”, “sosyal b l nç” g b muğlak ve bu nedenle yargıcın keyf b ç mde yorumlayab leceğ temellere dayandırması da bu lken n ayrımcılığa ve keyf l ğe yol açab lecek şek lde uygulanmaya açık olduğunu gözler önüne sermekted r.[31] Öze l şk n kanun l k lkes ne yönelt len eleşt r ler bu şek lde değerlend r ld kten sonra madd hukuka aykırılık anlayışına l şk n eleşt r ler ele alınacaktır. Bu bağlamda üzer nde durulacak lk eleşt r , madd hukuka aykırılık anlayışının ant sosyall k kavramını kanun koyucunun rades nden bağımsız değerlend rmes n n sabets z olduğuna l şk nd r.[32] Bu eleşt r y yönelten yazarlar, suçların heps n n et k-ahlak normlarını hlal eden f llerden meydana gelmed ğ n , ayrıca özell kle olağanüstü durumlarda kanun koyucunun çeş tl menfaatler ceza kanunları tarafından koruma ht yacına da cevap vermed ğ n bel rtmekted rler.[33] Madd hukuka aykırılık anlayışına yönelt len k nc eleşt r se, öze l şk n kanun l k lkes ne yönelt lenle paralel olarak, bu anlayışın yargıcın keyf l ğ ne yol açab lmes d r. Madd hukuka aykırılık anlayışı, tıpkı öze l şk n kanun l k lkes nde olduğu g b , kanun ötes kaynakları da ben msemekted r.[34] Bu anlayışın “halkın sağlıklı duygusu” g b muğlak ölçütler ant sosyall k değerlend rmes nde kabul ett ğ de göz önünde bulundurulunca hem kanun ötes kaynaklara hem de bu muğlak ölçütlere dayanma yetk s ne sah p yargıcın keyf davranması çok [30] Toroslu ve Toroslu, Ceza Hukuku Genel Kısım, 47. [31] Toroslu ve Toroslu, Ceza Hukuku Genel Kısım, 47. [32] Katoğlu, Ceza Hukukunda Hukuka Aykırılık, 69. [33] Katoğlu, Ceza Hukukunda Hukuka Aykırılık, 69. [34] Hafızoğulları ve Özen, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 198. 368 Ankara Barosu Dergisi / Ömer DEMİRTAŞOĞLU Gülce Ecem UÇAR olası görünmekted r. Madd hukuka aykırılık anlayışına yönelt len üçüncü ve son eleşt r se bu anlayışın yukarıda ana hatlarıyla ele alınan doğal hukuk görüşüyle l şk s bağlamındadır. Doğal hukukçu geleneğ n, ceza kanunlarının toplumdak m n mum ahlak standartlarının adeta kr stal ze ed lmes yle oluşturulduğu görüşüne paralel gel şen madd hukuka aykırılık, doğal hukukun bu kabulüne yönelt len eleşt r lere de maruz kalmıştır.[35] Bu son eleşt r , aşağıda doğal hukuk le madd hukuka aykırılık görüşler n n b rl kte ncelenmes yapılırken daha detaylı ele alınacaktır. 2- Biçimsel Hukuka Aykırılık Anlayışı Hukuka şekl aykırılık olarak da adlandırılan b ç msel hukuka aykırılık anlayışında, hukuka aykırılık; beşer f l le ceza kanunu arasındak çel şmeden yan f l n ceza kanununu hlal etmes nden kaynaklanır.[36] Yukarıda madd hukuka aykırılık anlayışında olduğu g b , burada da öncel kle b ç msel kanun l k lkes ne değ n lmel d r. B ç msel kanun l k lkes de k temel prens pten hareket eder. Bu prens pler n lk , ant sosyal olsa b le kanunun açıkça suç olarak düzenlemed ğ f ller cezalandırma yasağıdır.[37] İk nc prens p se, kanunun suç saydığı f ller n, ant sosyal olmasalar b le cezalandırılması zorunluluğudur.[38] Bu k lke b rl kte düşünüldüğünde, b ç msel kanun l k lkes n n temel savının “Kanunsuz suç ve ceza olmaz.” düsturuna dayandığı rahatça fark ed leb lecekt r. B ç msel kanun l k lkes ; kanunun tekelc l ğ , kanunun açık ve kes n olması le kanunun geçm şe uygulanmazlığı şekl nde üç alt başlıktan oluşur.[39] Kanunun tekelc l ğ le kast ed len ceza hukukunun kaynağının kanun olduğudur.[40] Kanunun tekelc l ğ lkes , örf ve adet g b yazılı olmayan kaynakları reddetmekle kalmaz; daren n düzenley c şlemler g b kanun [35] Katoğlu, Ceza Hukukunda Hukuka Aykırılık, 73. [36] Hafızoğulları ve Özen, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 197. [37] Toroslu ve Toroslu, Ceza Hukuku Genel Kısım, 43. [38] Toroslu ve Toroslu, Ceza Hukuku Genel Kısım, 43. [39] Toroslu ve Toroslu, Ceza Hukuku Genel Kısım, 48. [40] Toroslu ve Toroslu, Ceza Hukuku Genel Kısım, 49. / Ankara Barosu Dergisi 369 Doğal Hukuk ve Hukuki Pozitivizm Anlayışlarının Hukuka Aykırılık Kavramı Çerçevesinde Ceza Hukukuna Yansımalarının Değerlendirilmesi dışında kalan d ğer yazılı kaynakları da dışlar.[41] Yazılı olmayan kaynakların redd , yargıcın kanuna tab kılınmasıyla yargılama gücünün keyf l ğ n ; yasama organının kanun olarak çıkardıkları har c ndek yazılı kaynakların redd se yürütmen n ceza düzenleme yapmasının önüne geçt ğ ç n yürütme organının keyf l ğ n engeller.[42] İk nc alt başlık olan kanunun açıklığı ve kes nl ğ , kanun koyucunun ceza normlarını oluştururken meşru olan le olmayan arasındak ayrımı ve dolayısıyla kanun t p açık şek lde oluşturmasıdır.[43] Bu lke sayes nde k ş ler, davranışlarını b l nçl olarak bel rlerler. Kanunda öngörülen durumlara l şk n düzenlemeler n, kanunda öngörülmeyen benzer durumlara da uygulanması şekl nde tanımlanab lecek kıyas da kanunun açıklığı ve kes nl ğ lkes yle l şk l d r.[44] TCK 2/3 hükmünde öngörülen kıyas yasağı le yargıcın kanunda açıkça suç olarak öngörülüp ceza müeyy deye bağlanan haller har c nde cezaya hükmetmes engellen r.[45] B ç msel kanun l k lkes n n üçüncü ve son alt başlığı se kanunların geçm şe uygulanmazlığıdır. Bu lke, ceza normlarının sadece geçerl şek lde yürürlüğe g rmeler nden sonra gerçekleşen f llere uygulanmasını korur.[46] Bu lken n tamamlayıcısı olan yürürlük ötes uygulanmazlık se ceza normlarının yürürlükten kalktıktan sonra gerçekleşen f llere uygulanmamasını öngörür.[47] Böylel kle, k ş ler, eylemde bulunurken bunun meşru olup olmadığını b leb l rler ve öngöremeyecekler b r ceza yaptırımla karşılaşmazlar. B ç msel hukuka aykırılık anlayışı le b ç msel kanun l k lkes arasında rahatlıkla fark ed leb lecek bağlantılar bulunmaktadır. B ç msel hukuka aykırılık anlayışı le b ç msel kanun l k lkes arasındak en temel benzerl k; k s n n de suç f l n , ceza kanununda suç olarak öngörülüp ceza müeyy deye bağlanmış olmasıyla tanımlamasıdır. B ç msel kanun l k lkes nde; suç, kanunun ceza tehd d yle yasakladığı f ller olarak anlaşılırken buna paralel [41] Toroslu ve Toroslu, Ceza Hukuku Genel Kısım, 49. [42] Toroslu ve Toroslu, Ceza Hukuku Genel Kısım, 49. [43] Toroslu ve Toroslu, Ceza Hukuku Genel Kısım, 58. [44] Toroslu ve Toroslu, Ceza Hukuku Genel Kısım, 67. [45] Toroslu ve Toroslu, Ceza Hukuku Genel Kısım, 67. [46] Toroslu ve Toroslu, Ceza Hukuku Genel Kısım, 69. [47] Toroslu ve Toroslu, Ceza Hukuku Genel Kısım, 69. 370 Ankara Barosu Dergisi / Ömer DEMİRTAŞOĞLU Gülce Ecem UÇAR olarak b ç msel hukuka aykırılık anlayışında da hukuka aykırılık, beşer f l le ceza kanunu arasındak çatışmadan kaynaklanmaktadır. Yan b ç msel kanun l k lkes nde f l n suç olup olmaması, b ç msel hukuka aykırılık anlayışında da suça çk n hukuka aykırılığın ortaya çıkıp çıkmaması kanun koyucunun ceza normunda yaptığı suç f l tanımıyla yakından l şk l d r. B ç msel hukuka aykırılık anlayışı le b ç msel kanun l k lkes ne çeş tl eleşt r ler yönelt lm şt r. İlk olarak b ç msel kanun l k lkes ne yönel k eleşt r ler ele alınacaktır. B ç msel kanun l k lkes ne yönelt len eleşt r ler, bu lken n hang f ller n suç olduğunu bel rlerken davranışın sosyal tehl kel l ğ n temel ölçüt saymamasından kaynaklanmaktadır. B ç msel kanun l k lkes ne yönelt len en temel eleşt r , suçluluğa karşı sosyal savunmada zayıf kalmasıdır.[48] Bu eleşt r ; öze l şk n kanun l k anlayışının, suç f l n tesp t etmede ant sosyall k ölçütünü kullanırken b ç msel kanun l ğ n, f l n ceza kanununda suç olarak düzenlen p düzenlenmed ğ ne odaklanmasından doğmuştur. Bu eleşt r ye ek olarak b ç msel kanun l k lkes n n ben msenmes yle, suçluluk açısından yasal suçluluk ve gerçek suçluluk olmak üzere b r k l k oluşacağı ler sürülmüştür.[49] B ç msel kanun l k lkes nde davranışın sosyal tehl kel l ğ n n ölçüt olarak kullanılmaması bu eleşt r ye yol açmıştır. B ç msel kanun l k lkes ne yönelt len son eleşt r de bu lken n kanun koyucunun keyf l ğ ne karşı herhang b r güvence sağlamaktan yoksun olmasıdır.[50] Bu eleşt r y yöneltenler, ant sosyall k d kkate alınmadığından kanun koyucunun, hang f l n suç teşk l edeceğ n keyf b ç mde bel rleyeb leceğ r sk ne d kkat çekmekted rler. B ç msel kanun l k lkes ne yönelt len eleşt r ler bu şek lde açıklandıktan sonra b ç msel hukuka aykırılık anlayışına l şk n eleşt r lere değ n lecekt r. B ç msel hukuka aykırılık anlayışına yönelt len eleşt r ler de tıpkı b ç msel kanun l k lkes ne yönelt lenler g b , bu anlayışın hukuka aykırılığı tesp t etmek ç n davranışın sosyal tehl kel l ğ n ölçüt olarak kullanmaması, salt yürürlüktek ceza normları le f l arasındak çatışmaya odaklanması etrafında toplanır. Bu bağlamda b ç msel hukuka aykırılık anlayışına yönelt len lk eleşt r , b ç msel kanun l k lkes ne yönelt lenle paralel olarak, bu anlayışın suçla [48] Toroslu ve Toroslu, Ceza Hukuku Genel Kısım, 46. [49] Toroslu ve Toroslu, Ceza Hukuku Genel Kısım, 46. [50] Toroslu ve Toroslu, Ceza Hukuku Genel Kısım, 46. / Ankara Barosu Dergisi 371 Doğal Hukuk ve Hukuki Pozitivizm Anlayışlarının Hukuka Aykırılık Kavramı Çerçevesinde Ceza Hukukuna Yansımalarının Değerlendirilmesi toplumsal mücadeley sağlama açısından yeters z kalmasıdır.[51] Bu eleşt r , ant sosyall k ölçütünün ve dolayısıyla kanun ötes kaynakların da devreye sokularak suça karşı etk l b r sosyal savunma yapılab leceğ n bel rt r. B ç msel hukuka aykırılık anlayışına yönelt len k nc eleşt r se bu anlayışın hukuka aykırılığın çer ğ n göz ardı etm ş olmasına l şk nd r. Bununla kasted len, b ç msel hukuka aykırılık anlayışının salt şekl b r değerlend rme yaparak hükmün koruduğu değer n hlal ed l p ed lmed ğ [52] üzer nde durmamasıdır. B ç msel hukuka aykırılık anlayışına yapılan üçüncü ve son eleşt r se bu anlayışın yasamanın keyf l ğ ne yol açab leceğ d r. B ç msel kanun l k lkes ne de yönelt len bu eleşt r ye göre, b ç msel hukuka aykırılık anlayışı, hukuka aykırılığın tesp t nde yürürlüktek ceza normları le f l arasındak çatışmayı esas aldığından bu anlayış, yasama organının ceza kanunlarını ve dolayısıyla meşru f l n sınırlarını keyf b r b ç mde bel rlemes r sk n taşımaktadır. B) DOĞAL HUKUK ANLAYIŞI AÇISINDAN HUKUKA AYKIRILIK Yukarıda ana hatlarıyla ele alınan doğal hukuk, adalet kavramını temel alır.[53] Bu görüşe göre, yürürlüktek hukuk kuralları ancak adalete uygun düştüğü ölçüde geçerl ve bağlayıcı olacaktır. Doğal hukuk taraftarları, ad l olmayan b r kuralın hukuk olarak değerlend r lemeyeceğ n savunurlar. Yan esasında, doğal hukuk görüşüne göre adalete uygunluk, hukuk kuralı olmanın ön şartıdır. Doğal hukukun adalet kavramına dayanıp yasal düzenlemeler de bu kavrama uygunluğu açısından ele aldığı ve madd hukuka aykırılık anlayışının suç f l n n hüküm tarafından korunan değer hlal ne odaklandığı d kkate alındığında bu k görüşün de değer kavramı üzer nden temellend ğ anlaşılacaktır. Doğal hukuk görüşünde adalet değer kanunların geçerl l ğ açısından b r ölçütken madd hukuka aykırılık anlayışında hukuka aykırılık, suç f l n n harcadığı değerle ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla doğal hukukun kabul gördüğü b r hukuk s stem nde, ceza hukukunda da madd hukuka aykırılık anlayışının kabul görmes beklen r. [51] Katoğlu, Ceza Hukukunda Hukuka Aykırılık, 47. [52] Hafızoğulları ve Özen, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 197. [53] Gözler, “Tab î Hukuk,” 82. 372 Ankara Barosu Dergisi / Ömer DEMİRTAŞOĞLU Gülce Ecem UÇAR C) HUKUKİ POZİTİVİZM ANLAYIŞI AÇISINDAN HUKUKA AYKIRILIK Yukarıda genel olarak ncelenen hukuk poz t v zm, dayanak noktasını “ad l olan” veya “ad l olmayan” kavramlarından almaz.[54] Hukuk poz t v zm bell açılardan farklı yorumlayan düşünürler olmasına rağmen bu anlayışın temel , hukukun ne olması gerekt ğ le yürürlükte olan hukuk kurallarının neler olduğu soruları arasındak ayrıma dayanır.[55] Yan özetle hukuk poz t v zmde b r normun yasa olarak değerlend r lmes onun adalete uygunluğuna değ l, yürürlüktek kurallara uygun b ç mde, yetk l merc tarafından çıkarılmasına bağlıdır. Hukuk poz t v zm n mevzu hukuka dayandığı ve b ç msel hukuka aykırılık anlayışının da hukuka aykırılığı yürürlüktek ceza normları le fa l n rades n n çatışması le açıkladığı göz önünde tutulduğunda hukuk poz t v zm anlayışının ben msend ğ b r düzende, ceza hukuku geleneğ n n b ç msel hukuka aykırılık anlayışının etk s nde olması beklenmekted r. D) DOĞAL HUKUK VE HUKUKİ POZİTİVİZM ANLAYIŞLARININ SAVUNDUĞU HUKUKA AYKIRILIK GÖRÜŞÜNÜ BENİMSEYEN CEZA HUKUKU SİSTEMLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Bu başlık altında çeş tl devletler n hukuk düzenler ne hâk m kıldığı hukuk poz t v zm ve doğal hukuk görüşler yle hukuka aykırılık anlayışlarını nasıl oluşturdukları ncelenecekt r. Bu bağlamda faş zm n etk s ndek İtalya ve Almanya örnekler , ant demokrat k b r rej mde devletler n hukuk düzenler açısından ben msed kler görüş ve bu doğrultuda gel şt rd kler hukuka aykırılık anlayışlarının gözler önüne ser lmes açısından terc h ed lm şt r. 1922-1945 yılları arasında, İtalyan Faş zm etk s nde yapılan kanunlaştırma çalışmaları ceza hukuku alanına da yansımıştır. 1889 tar hl l beral-muhafazakâr yapılı[56] Zanardell Kanunu yer n 1930 tar hl Rocco Kanunu’na bırakmıştır. Bu kanunun suç t pler n ele alan özel hükümler kısmı dönem n faş st deoloj s nden etk lenm şt r. Özell kle devlet aleyh ne [54] Gözler, “Tab î Hukuk,” 83. [55] Br an Le ter, “Hukuk Poz t v zm n Rad kall ğ ,” çev. Eng n Arıkan Türk Alman Ün vers tes Hukuk Fakültes Derg s 2, no. 2 (2020): 311. [56] Çet n Özek, “İtalyan Ceza Kanunu Tad l Çalışmaları ve Tad l İç n Kabul Ed len Temel Görüşler,” İstanbul Ün vers tes Hukuk Fakültes Derg s 34, no. 1-4 (1968): 72. / Ankara Barosu Dergisi 373 Doğal Hukuk ve Hukuki Pozitivizm Anlayışlarının Hukuka Aykırılık Kavramı Çerçevesinde Ceza Hukukuna Yansımalarının Değerlendirilmesi şlenen suçlar ç n ağır ceza yaptırımlar öngörülürken “B rey devlet ç nd r.” düsturundan hareketle hürr yet aleyh ne şlenen suçlara yer ver lmem ş[57] ve böylel kle Zanardell Kanunu’nun b reyc l beral anlayışından kopulmuştur.[58] Rocco Kanunu’nun suç tasn f nde ben msed ğ bu ant demokrat k tavırla hukukun geçerl l k ölçütü olarak adalet değer n ön plana çıkaran doğal hukuk anlayışından g derek uzaklaşılmış ve hukuk poz t v zm ceza kanunu özel nde Faş st İtalyan hukuk düzen ne hâk m kılınmıştır. Rocco Kanunu her ne kadar suç tasn f n faş zm n etk s nde yapmış olsa da b ç msel kanun l k lkes nden vazgeçmem ş[59] ve bu doğrultuda b ç msel hukuka aykırılık anlayışını ben mseyerek suça n tel ğ n veren hukuka aykırılığın tesp t nde ant sosyall ğ değ l, yürürlüktek ceza normlarıyla fa l n rades arasındak çatışmayı ölçüt saymıştır. Dolayısıyla 1922-1945 yılları arasında İtalya’da hukuk düzen ne hâk m olan hukuk poz t v zm n etk s nde ceza hukukunda da b ç msel hukuka aykırılık anlayışının kabul gördüğü söyleneb lmekted r. 2. Dünya Savaşı sonrasında faş zm n hukuk düzen ndek etk s n n yok ed lmes adına yapılan kanun değ ş kl kler Rocco Kanunu’nu da etk lem ş ve yapılan değ ş kl klerle l beralleşt r lmeye çalışılmıştır.[60] Ancak özell kle devlet aleyh ne şlenen suçların cezasının haf et lmes [61] ve ceza hukukunun ıslah ed c şlev n n öne çıkarılması[62] şekl ndek değ ş kl klerle adalet değer daha çok gözet lse b le bu durum hukuk poz t v zmden ve onun etk s yle ceza hukuku geleneğ ne yerleşen b ç msel kanun l k ve b ç msel hukuka aykırılık anlayışlarından vazgeç lmes ne yol açmamıştır. Bu başlık altında değerlend r lecek son ve belk de en çarpıcı örnek 19331945 yılları arasında, Nasyonal Sosyal st rej m etk s altındak Almanya’dır. Söz konusu örnek hem tar hsel boyutu hem de madd hukuka aykırılık anlayışı le hukuk poz t v zm bağdaştırdığı, yan bu yazıda öne sürülen madd hukuka aykırılık anlayışı ve doğal hukuk görüşü le b ç msel hukuka aykırılık [57] Zek Hafızoğulları ve Devr m Güngör, “Türk Ceza Hukukunda Suçların Tasn f ,” Türk ye Barolar B rl ğ Derg s , no. 69 (2007): 28. [58] Le ter, “Hukuk Poz t v zm n Rad kall ğ ,” 73. [59] Hafızoğulları ve Güngör, “Türk Ceza Hukukunda Suçların Tasn f ,” 43. [60] Özek “İtalyan Ceza Kanunu,” 76. [61] Özek “İtalyan Ceza Kanunu,” 106. [62] Özek “İtalyan Ceza Kanunu,” 102. 374 Ankara Barosu Dergisi / Ömer DEMİRTAŞOĞLU Gülce Ecem UÇAR anlayışı ve hukuk poz t v zm görüşü gruplamasından ayrılması neden yle öneml d r. Almanya’da madd hukuka aykırılık anlayışının ben msenmes , H tler dönem nden daha esk lere dayanmaktadır.[63] Bu anlayış, esasında lk olarak kanunda düzenlenmeyen hukuka uygunluk nedenler ne başvurulab lmes ç n kabul görmüştür.[64] Nasyonal Sosyal st rej m dönem nde ceza normlarında yapılan değ ş kl kler ncelend ğ nde, eğ l m n genel önleme düşünces n n etk s yle cezaları ağırlaştırmak ve özell kle ölüm cezasının uygulanma sınırını gen şletmek olduğu görülür.[65] Ayrıca bu dönemde ceza kanununda yapılan değ ş kl kle kıyas yolu le cezalandırmanın önü açılmış[66] ve böylel kle b ç msel kanun l k lkes n n en öneml güvenceler nden olan ceza kanunlarının açıklığı ve bel rg nl ğ lkes terk ed lerek ant sosyal davranışı ölçüt kabul eden öze l şk n kanun l k lkes ne ve bu doğrultuda da madd hukuka aykırılık anlayışına yaklaşılmıştır. Y ne aynı dönemde, genel ahlaka karşı suç şleyen fa ller n hadım ed leceğ öngörülerek [67] doğal hukuk anlayışının gerekt rd ğ adalet kavramına tamamen zıt ancak kanun koyucu tarafından usulüne uygun yasalaştırılıp yürürlüğe g rd ğ ç n hukuk poz t v zm görüşüne aykırı düşmeyen ceza normları kabul ed lm şt r. Naz dönem nde madd hukuka aykırılık anlayışıyla b rleşen hukuk poz t v zm n, ceza normlarını adeta kt darın b r baskı aracı hal ne get rmes , savaş sonrasında Almanya’nın yasama faal yetler sürec nde göz önünde tutulmuş ve tekrar aynı olumsuzlukların yaşanması önlenmek stenm şt r. Bu doğrultuda 1949 tar hl Federal Almanya Anayasası’nda yapılan 1968 tar hl değ ş kl kle, “d renme hakkı” 20. madden n 4. fıkrasında[68] anayasal dayanak kazanmış[69] ve böylel kle doğal hukukun üzer nde durduğu adalet kavramına aykırı [63] Katoğlu, Ceza Hukukunda Hukuka Aykırılık, 54. [64] Katoğlu, Ceza Hukukunda Hukuka Aykırılık, 55. [65] Alb n Eser, “Son Yüzyıl İç nde Almanya’dak Ceza Düzenlemeler Geçm şe B r Bakış ve Gelecektek Eğ l mler,” Yargıtay Derg s , no. 15 (1989): 16. [66] Eser, “Son Yüzy l İç nde,” 16. [67] Eser, “Son Yüzy l İç nde,” 16. [68] Federal Alman Anayasası 20/4: “Bu düzen ortadan kaldırmaya g r şen herkese karşı, başka b r yardım bulunmaması hal nde, bütün Almanlar d ren ş hakkına sah pt r.” [69] Ceng z Otacı, “Hukuka Rağmen Kanun, Hâk m n D renme Hakkı ya da Radbruch Formülünü Hatırlamak,” TBB Derg s , no. 120 (2015): 579. / Ankara Barosu Dergisi 375 Doğal Hukuk ve Hukuki Pozitivizm Anlayışlarının Hukuka Aykırılık Kavramı Çerçevesinde Ceza Hukukuna Yansımalarının Değerlendirilmesi yasal düzenlemeler n hukuk poz t v st b r bakış açısıyla kabullen lmes n n önüne geç lmek amaçlanmıştır. Bu hüküm karşısında, hukuk poz t v zm madd hukuka aykırılık anlayışı le b rl kte ben msend ğ Naz dönem ne tepk olarak doğal hukukun öne çıkarılmaya çalışıldığı söyleneb l r. Ayrıca Anayasa’nın 103. maddes n n 2. fıkrasında[70] da b ç msel hukuka aykırılık anlayışının b r nev dayanağı olan ve ancak kanun koyucunun ceza normunda suç olarak öngörüp ceza müeyy deye bağladığı f ller n suça vücut vereceğ n öngören b ç msel kanun l k lkes hüküm altına alınmıştır. Bu açıdan düşünüldüğünde, 2. Dünya Savaşı sonrasında Almanya’dak yasama faal yetler n n sadece hukuk poz t v zmden doğal hukuka doğru değ l, aynı zamanda madd hukuka aykırılık anlayışından b ç msel hukuka aykırılık anlayışına doğru kayan b r eğ l m gösterd ğ söyleneb lecekt r. Yan Alman geleneğ doğal hukuk görüşüyle b ç msel hukuka aykırılık anlayışını b rl kte uygulamaya başlayarak, y ne, bu yazıda öne sürülen doğal hukuk görüşü ve madd hukuka aykırılık anlayışı le hukuk poz t v zm görüşü ve b ç msel hukuka aykırılık gruplamalarından ayrık b r tavır ben msem şt r. [70] Federal Alman Anayasası 103/2: “B r eylem, ancak şlenmes nden önce cezası yasayla bel rlend ğ takd rde cezalandırılab l r.” 376 Ankara Barosu Dergisi / Ömer DEMİRTAŞOĞLU Gülce Ecem UÇAR SONUÇ VE ÖNERİLER Ceza hukuku, suç olarak bel rlenm ş olan hukuka aykırı f ller şleyen k ş lere karşı devlet tarafından uygulanacak olan yaptırımların hukukudur. Ceza hukukundak yaptırımlar; dar yaptırımlar, meden yaptırımlar g b hukukun d ğer yaptırımlarından çok daha sert b r n tel k taşımaktadır. Bu ceza yaptırımlar, k ş n n özgürlüğünden yoksun kalması, hatta bazı hukuk s stemler nde k ş n n hayatına son ver lmes g b ağır sonuçlara yol açab lmekted r. Bu sebeple ceza kanunlarının yazımında belk de en öneml nokta suç olan f l le suç olmayan f l n b rb r nden net b r şek lde ayırt ed leb lmes d r. Ek olarak, bu ayrımın da sadece hukukçular tarafından değ l, ceza kanunlarına muhatap olan herkes tarafından kolayca yapılab lmes gerek r. Devlet n cezalandırma yetk s n n; devlet n egemenl ğ altında bulunan k ş ler terb ye etmek, h zaya sokmak amacıyla kullanılan b r sopaya dönüşmemes n n tek yolu, açıklık lkes n sağlamak ve böylel kle b reylere meşru olanla olmayanı kolayca ayırt edeb lme mkânı vermekt r. Madd hukuka aykırılık anlayışı yukarıda da anlatıldığı üzere hukuka aykırılığı bel rlerken davranışların sosyal tehl kel l ğ n ölçüt olarak kullanır. Sosyal tehl kel l k kavramının bel rs zl ğ ve yoruma açıklığı sebeb yle, madd hukuka aykırılık anlayışının b r devlet n ceza hukuku s stem nde mutlaka sağlanması gereken açıklık lkes n yeter nce hayata geç rememes muhtemeld r. Makalede de anlatıldığı üzere Naz Almanyası bu duruma b r örnek teşk l etmekted r. Madd hukuka aykırılık anlayışına temel teşk l eden doğal hukuk anlayışı se hukuk kurallarının geçerl l ğ n bel rlerken adalet kavramını öne çıkarması sebeb yle ulaşılmak stenen b r amaca h zmet ed yor görünmekted r. Ancak bu anlayışın prat k olarak uygulanab lmes oldukça güçtür. Z ra günümüzde de tamamen doğal hukuk anlayışına bağlı kalan b r hukuk s stem yoktur. Her hukuk s stem kend ç nde çıkardığı kurallarla hukuk poz t v zm anlayışına ster stemez yakın b r duruş serg lemekted r. Dolayısıyla; bu k anlayışın karşıtları olan b ç msel hukuka aykırılık ve hukuk poz t v zm anlayışlarının b rl kte ben msenmes n n, hem açıklık lkes n daha etk l b r şek lde hayata geç rerek b reyler ç n b r güvence oluşturması hem de prat kte uygulanmasının daha kolay olması sebepler yle b r devlet n ceza hukuku s stem ç n daha uygun olduğu kanaat ndey z. / Ankara Barosu Dergisi 377 Doğal Hukuk ve Hukuki Pozitivizm Anlayışlarının Hukuka Aykırılık Kavramı Çerçevesinde Ceza Hukukuna Yansımalarının Değerlendirilmesi KAYNAKÇA B x, Br an H. “Hukuk Poz t v zm.” ç nde Hukuk Felsefes ve Hukuk Teor s Rehber , Ed törler Mart n P. Gold ng ve W ll am A. Edmundson, Çev ren Yusuf Umur Ç l, İzm r: Islık Yayınları, 2021. Eser, Alb n. “Son Yüzyıl İç nde Almanya’dak Ceza Düzenlemeler Geçm şe B r Bakış ve Gelecektek Eğ l mler.” Yargıtay Derg s , no. 15 (1989): 12-36. Gözler, Kemal. “Tab î Hukuk ve Hukukî Poz t v zme Göre Adalet Kavramı.” Muhafazakâr Düşünce, no. 15 (2008): 77-90. Hafızoğulları, Zek ve Devr m Güngör. “Türk Ceza Hukukunda Suçların Tasn f .” Türk ye Barolar B rl ğ Derg s , no. 69 (2007): 21-50. Hafızoğulları, Zek , ve Muharrem Özen. Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler. 13. Baskı, Ankara: US-A Yayıncılık, 2021. Kaboğlu, İbrah m Ö. “Hukukun Genel İlkeler ve Anayasa Yargısı.” Er ş m 28 N san 2023 https://anayasa.gov.tr/med a/4800/kaboglu.pdf. Katoğlu, Tuğrul. Ceza Hukukunda Hukuka Aykırılık. 2. Baskı, Ankara: Seçk n Yayıncılık, 2003. Le ter, Br an. “Hukuk Poz t v zm n Rad kall ğ .” Çev ren Eng n Arıkan, Türk Alman Ün vers tes Hukuk Fakültes Derg s 2 , no. 2 (2020): 309-320. Otacı, Ceng z. “Hukuka Rağmen Kanun, Hâk m n D renme Hakkı ya da Radbruch Formülünü Hatırlamak.” TBB Derg s , no. 120 (2015): 571-616. Özek, Çet n. “İtalyan Ceza Kanunu Tad l Çalışmaları ve Tad l İç n Kabul Ed len Temel Görüşler.” İstanbul Ün vers tes Hukuk Fakültes Derg s 34, no. 1-4 (1968): 72-107. Serozan Rona. “Hukukta Yöntem.” Yaşar Ün vers tes E-Derg s 8, Özel Sayı (2013): 2423-2440. Şah n Ceylan, Şule. “H.L.A. Hart’ın Yaklaşımıyla Hukuk Kavramı.” HFSA, no. 2379 (2012): 79-86. Toroslu Nevzat ve Haluk Toroslu. Ceza Hukuku Genel Kısım. 24. Baskı, Ankara: Savaş Yayınev , 2018. 378 Ankara Barosu Dergisi / Ömer DEMİRTAŞOĞLU Gülce Ecem UÇAR Turhan, Mehmet. “Hans Kelsen’ n Normat f Alternat er Kuramının Gözden Geç r lmes .” Anayasa Yargısı 37, no. 1 (2020): 1-32. Yıldız, Hayrett n. “Doğal Hukuk Bahçes nde Stoacılık.” Hukuk ve Adalet Eleşt rel Hukuk Derg s 6, no. 15 (2014): 55-79. / Ankara Barosu Dergisi 379