Pafta Nedir? HARİTA PLANI Pafta; bir harita ya da planı meydana getiren parçalardan her birine verilen isimdir. Belirli bir ölçekte hazırlanan arsa veya arazilerin haritalar üzerinde tek bir pafta içerisinde gösterilmesi mümkün olmadığı için haritası hazırlanacak olan alanın, enlem ve boylam farkları alınıp belirli paftalara ayrılarak sistemli bir şekilde bölünerek hazırlanma şeklidir. Bir başka deyişle pafta; belli bir ölçekteki büyük bir haritanın, planını ve modelini oluşturan küçük parçalardır Pafta, bir şehir ya da ilçe haritasının üzerinde çalışılabilmesi için büyük ölçekte hazırlanmalıdır. Bu paftalarda adalar ve parseller gösterilir. Ada Nedir? Gayrimenkul alanında ada, kamuya ait doğal ve yapay sınırlarla çevrili parseller bütününe ada denir. Başka bir deyişle, imar planı üzerinde olan parsel topluluğudur. Aşağıdaki resimde, kalın mavi çizgilerle çevrili alanların her biri birer ada örneğidir. Kadastro adası ve İmar adası olarak iki kısımda inceleyebiliriz. Kadastro Adası Çevresi, kamuya ait olan; yol, cadde, deniz, göl, orman gibi kadastro adası denir. Ada kavramının tanımlanması için gereken en genel ifade, doğal ya da yapay yollarla dört tarafının sınırlarla çevrilmiş olmasıdır. En basit tanımı ile kadastro adası; yapay ya da doğal etmenlerle etrafı sınırlandırılarak oluşturulan etrafı çevrilmiş olan bölgelere verilen isimdir. İmar Adası İmar adası, uygulama imar planı yapılan bölgelerde oluşturulmuş olan, etrafı imar yolları ile çevrelenmiş, bir veya daha fazla parseli kapsayan imar isimlendirmesidir. Aslında imar adalarının oluşturulmasıyla imar yolları kendiliğinden oluşur. İmar adasında, imar kanununun 18. maddesi kapsamında PARSELASYON yapılarak veya İmar kanununun 15. ve 16. maddeleri kapsamında yola, parka vs. terkler yapılarak, bu parseller üzerine bina yapmak üzere yapı ruhsatı alınabilir. Aşağıdaki resimde çizgiler ile çevrili alanların her biri imar adasıdır. Parsel Nedir?:ARAZİ SINIRI Parsel, sınırları belirlenmiş olan toprak parçadır. Bir parselin sahibi gerçek kişi veya tüzel kişi (şirketler, vakıflar) olabilir ya da tüzel ve gerçek kişilerden oluşan da olabilir. Toprak parçası parsellenmesi sonucunda arazi ismi verilir. Arazi, üzerinde imar uygulaması geçmeyen bir toprak parçasıdır. Arazinin sınırları; dağlar, tepeler, yollar, dereler, duvarlar, ağaçlıklar veya işaretlerle belirlenir. Arazilerin parsellenmesi sonucunda ortaya çıkan toprak parçasına ise, arsa ismi verilir. Arsa, belediyenin üzerinde yapılaşmaya izin verdiği bir toprak parçası olarak ifade edilir. Arsalar yapılaşmaya müsait alan olma özelliğindedir. Arsa üzerinde imar uygulaması için yeşil alan, yol, okul ve hastane gibi alanlara yer verilir. Kadastro parseli (kadastral parsel) ve imar parseli olarak iki kısımda inceleyebiliriz. Aşağıdaki resimde, kırmızı çizgiler ile çevrili alanların her biri parselidir. Kırmızı ile taralı olan parsel, İmar Kanununun 18. maddesi kapsamında imar uygulaması görmemiş bir parseldir. Bu parsele, imar adasının içinde olmadığından, yapı ruhsatı alınamaz. Kadastro parseli Mülkiyeti tescilli olan parsellere verilen isimdir. Kadastro yapılabilmesi için kadastro ada sınırları içinde yer alması gerekmektedir. Bir başka deyişle kadastro parseli, kadastro adası içinde yer almayan toprak parçası parsel olarak isimlendirilemez. Kadastro parseli, devlet tarafından mülkiyet hakkı belirlenmesi için yapılmaktadır. Uygulamada sınırlar belirlenmekte ve belirlenen sınırlar da tapuda yer almaktadır. Sınırları belirlenmeyen tapuların hükmü geçersiz olmaktadır. İmar Parseli İmar adaları içindeki KADASTRO PARSELLERİNİN İmar Kanunu, imar planı ve yönetmelik esaslarına göre düzenlenmiş haline İMAR PARSELİ denir. Bir başka deyişle, imar planları ve imar mevzuatına uygun olacak şekilde düzenlenmiş ve üzerine yapı yapılabilecek hale getirilmiş parsellere denilmektedir. Aşağıdaki resimde ile çevrili alanların her biri imar parselidir. Bu parseller üzerine, alınarak yapılabilir. ARSA TİPLERİ NELERDİR? İmarlı Arsa: Üzerinde sadece yapı inşasına izin verilen arsadır. Kanuna göre bu arsalarsa zirai faaliyetler yapıldığında imarlı arsa olmayacağı belirtilmiştir. İmarsız Arsa: Bazı arsalarda imara izin verilmez. Bu arsalar tarla olarak kullanılır ve üzerinde zirai faaliyetler yapılabilir. Kamu Arsası: Şahıslara değil kamuya ait olan arsalardır. Üzerlerinde kamu yararına olacak ve kamu tarafından ortak kullanılacak yapılar inşa edilir. Ticari Arsa: Arsa üzerinde yapılacak olan yapıların iktisadi bir amaca hizmet etmesi esastır. Alışveriş merkezleri, lokantalar, kafeler, mağazalar gibi. ARSA TAPU TÜRLERİ NELERDİR? Hisseli Tapu Müstakil tapu, gayrimenkulün tek bir kişiye ait olması ve tapuda tek bir kişinin adının geçmesidir. Hisseli tapu ise bir mülkün/arsanın birden fazla kişiye ait olması anlamına gelir. Dolayısıyla tapuda sadece bir kişinin değil, kaç sahibi varsa o kişilerin adı geçer. Hisseli tapu alınabilmesi için en az iki hissedara ihtiyaç bulunur. Hisseli tapuda hissedar sayısının bir üst sınırı bulunmaz yani bir arsa ya da arazinin büyüklüğüne göre istenilen kadar kişi ile satın alma işlemi gerçekleştirilebilir. Müstakil Parsel Tapu Müstakil tapu, gayrimenkulün tek bir şahsa ait olmasıdır. Müstakil tapuda alım ve satımı yapacak tek bir kişi bulunur. Müstakil parsel tapuyu ise şu şekilde ifade edebiliriz: Sonrasında parseli ifraz ederek müstakil bir şekilde ortaksız olarak ayırmanız gerekir. Bütünden ayrılmış olan tüm bu parçalar artık bir kimlik yani tapu kazanır. İfraz edildikten sonra adadan ayrılan müstakil parsele yine kendine ait, ortaklıkta bulunulamayacak olan müstakil bir tapu çıkarılır. Tapu Tahsis Belgesi Tahsis, bazı taşınmazlarla ilgili olarak şahıslara verilen haklardır. İmar ve gecekondu yönetmelikleri içerisinde belirlenen kurallar nezdinde belediye, hazine, il özel idaresi, vakıflar ve diğer kamu kurumlarının sahip olduğu taşınmazların ilgili şahıslara ayrılmasına ya da verilmesine ise tapu tahsisi adı verilir. 2981 sayılı kanun gereğince tapu tahsisi, kişilere mülkiyet hakkı verebilir. Tapu tahsis belgesi, şahıslara verilen özel tahsis haklarını gösteren resmi bir belgedir. Tahsis hakkından faydalanabilmek için bu belgenin aslına uygun, eksiksiz bir şekilde tamamlanması gerekir. Tapu tahsis belgesinin, şahıslara mülkiyet hakkı verebilmesi için söz konusu taşınmazın, imar planında bağımsız bir parsel olarak gösterilmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra arsanın mali yükümlülüklerinin de hak sahibi tarafından tamamlanması şarttır. Zilliyet Tapu Arsa tapu türlerinden sonuncusu zilliyet tapudur. Zilliyet, taşınabilir veya taşınamaz mallara kurulan bir hakimiyet durumudur. Zilliyet tapu, bir gayrimenkul üzerinde fiilen kullanma hakkı doğurur. Yani zilliyet hak ile kişi ya da kişiler gayrimenkul üzerinde hak sahibi olabilirler. Ancak zilliyet hakkı mülk sahibi olma dışında bir haktır. Bu hakka sahip kişiye “zilyet” adı verilir. Zilliyetlik durumu halk arasında bir yeri sahibi olmadan kullanma ve o yerin giderleri gibi sorumlulukları üstlenme olarak da bilinmektedir. B2 İmarlı Ne Demektir? Orman vasfını yitirmiş, kadastro marifetiyle orman alanları dışına çıkartılmış, bir daha geri kazanılamayan ve ıslah edilemeyen alanlara 2b arazisi denmektedir. Türkiye’de orman vasfını kaybetmiş hazine arazileri, 2b arazisi olarak ifade edilmektedir. A2 Parsel Ne Demektir? 2a arazi: Orman içindeki köyler halkının kısmen veya tamamen yerleştirilmesi maksadı ile orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine dönüştürülmesinde yarar olduğu tespit edilen yerler ile halen orman rejimi içinde bulunan fundalık ve makilerle örtülü yerlerden tarım alanlarına dönüştürülmesinde yarar olduğu tespit edilen yerler orman sınırları dışına çıkarılan araziler olarak tanımlanıyor. İMARLI ARSA Üzerinde sadece yapı inşasına izin verilen arsalara, imarlı arsa denir. Emlak Vergisi Kanunu’na göre bu arsaların üzerinde zirai faaliyetler yapıldığı takdirde bahsi geçen alanın imarlı arsa olmayacağı ifade edilmiştir. İMARSIZ ARSA Yapı inşaatları için toprak çeşitleri önem taşır. Toprağın her alanında yer alan zemin yapısı ile yapının temel yapısına uyumlu bir proje yapılması gerekmektedir. İmarsız arsa da bu kapsamda üzerinde belediye tarafından olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle bu bölgelere daha doğru bir tabir ile doğrudur. İmarlı arsa ve imarsız arsa arasındaki fark için söylenebilecek en doğru şey belediyeler tarafından korunmaya alınan ve belediyelere ait olan arsa sistemidir. Birde bazı tarım arazilerinin daha düşük oranlarda imar izni vardır. Bundan sebep bu arazilerde de yapılaşma olmaz. Birde hiç imara açılmayan araziler vardır. Bunlarda devlet arazileridir. Şuurlandırma sonucu imara açılır. Devletten kiralama yoluyla da açılan araziler vardır. İmarsız Arsa İmarlı Hale Getirilir mi? İmarsız bir tarlayı ifraz çalışması yaparak imarlı bir hale getirmek yapabileceği bir olaydır. Bunun için sizin belediyeye başvurmanızın bir önemi yoktur. Belediye tarafından yapılan bu çalışmaya imar ifraz çalışması denilmektedir ve bu . Çünkü o bölge tamamen yeniden planlanır; yeşil alanları belirlenir, ibadet yerleri belirlenir, sanayi bölgeleri belirlenir, konutların nerede ne tarzda ve hangi şekilde yapılabileceği belirlenir. Altyapı çalışmaları yine bu bağlı olarak gerçekleştirilmektedir. Bahsettiğimiz ifraz çalışmaları genelde . Bu nedenle arsamızın imarlı bir hale gelmesi gerçekten çok ciddi bir işlemdir ve bu devlet kurumları tarafından gerçekleştirilir. İmarsız Arsa Alınır mı? Günümüzde çok sayıda imarsız tarla alınmaktadır ve satılmaktadır. Almanızda da herhangi bir mani yoktur. Ama bu tarz tarlaları alırken üzerine bir yapı yapamayacağınızı veya gibi farklı şekilde azalacağını ve metrekarenin düşeceğini veyahut bulundurmanız gerekmektedir. İmar Planlarında Yer Alan Bilgiler Nelerdir? Arsanın sınırlarını net bir şekilde ifade eder. Arsanın hangi şekilde ve ne amaçla kullanılabileceğini belirler. Arsa üzerinde yapılaşma koşullarını belirtir. İnşaatın teknik şartlarını kapsamlı bir şekilde belirler. Arsa üzerine inşa edeceğiniz yapının minimum ve maksimum katsayısı hakkında bilgi verir. Taban alanı katsayısı yani inşa edeceğiniz yapının tabanının arsa üzerinde ne kadar büyüklükte bir yer kaplayabileceğini belirtir. Kat alanı katsayısı yani arsa üzerinde inşa edeceğiniz yapının toplam kapalı alan büyüklüğünü belirtir. İnşa edeceğiniz yapının ön, arka, sağ ve sol cephesi olmak üzere parsel sınırına olan uzaklığını yani bahçe büyüklüğünü belirtir. “TAKS” : Taban Alanı Kat Sayısı anlamına gelen TAKS, arsa alanının ne kadarına bir binanın taban alanının yapılabileceğini gösterir. Basit bir tanımla Taban Alanı Kat Sayısı anlamına geldiğini söylediğimiz TAKS, bir binanın taban alanının, bina arsası içerisinde en çok ne kadarlık yer kaplayabileceğini gösterir. Bir inşaatın maksimum taban alanı, imar planı üzerinde yazan TAKS değeri ile arsa metrekaresinin çarpımı hesaplanarak bulunur. Bir inşaatın TAKS değeri 0,3, arsa alanı 1200 diyelim. Yani 0,3 x 1200 = 360 olup, maksimum taban alanı 360 m2 olmaktadır. “KAKS” : Kat Alanı Kat Sayısı anlamına gelen KAKS, emsal ile aynı anlamı taşımaktadır. Bir inşaatın kat alanı katsayısını ifade eder. Kelime açılımı olarak kat alanı katsayısı demek olan KAKS, emsal ile aynı anlamı taşıyıp, emsal olarak adlandırılmaktadır. Basit bir tanımla KAKS, yapının katlar alanı toplamının parsel alanına oranından elde edilen sayıdır. Bir arsanın alanı ile imar planı üzerinde yer alan kaks değeri çarpılarak o arsaya yapılabilecek maksimum net metrekare inşaat alanı (yani dairelerin toplam alanı) hesaplanabilir. * TAKS DEĞERİ, KAKS DEĞERİNDEN BÜYÜK OLAMAZ %50 İmarlı Ne Demektir? Örneğin “ yüzde 50 imarlı ” bir arsada % 50, yani 0,50 ‘dir. Bu da şu demektir: Bu parselde parsel alanının % 50 ‘si kadar inşaat yapılabilir. Parselin yüzölçümü 1000 metrekare ise bu parselde yapılacak inşaatın toplam alanı 500 metrekareyi geçmemelidir. %40 İmarlı Ne Demektir? Örneğin “ yüzde 40 imarlı ” bir arsada %40 yani 0,40’dır. Bu da şu demektir: Bu parselde parsel alanının %40 ‘ı kadar inşaat yapılabilir. Parselin yüzölçümü 1000 metrekare ise bu parselde yapılacak inşaatın toplam alanı 400 metrekareyi geçmemelidir. %30 İmarlı Ne Demektir? Örneğin “ yüzde 30 imarlı ” bir arsada %30, yani 0,30 ‘dur. Bu da şu demektir: Bu parselde parsel alanının %30 ‘u kadar inşaat yapılabilir. Parselin yüzölçümü 1000 metrekare ise bu parselde yapılacak inşaatın toplam alanı 300 metrekareyi geçmemelidir. ARSA=214 KAKS=0,50 Yençok=3 Toplam İnşaat Alanı: 107,00 m2 Yapının Taban (Oturum) Alanı: 35,67 m2 Will – Shall NORMAL FUTURE : “Others” ile kullanılarak We will remember this day forever. LESS Bu günü sonsuza dek hatırlayacağız. FORMAL NORMAL FUTURE : “I” ve “We” ile kullanılarak We shall remember this day forever. MORE Bu günü sonsuza dek hatırlayacağız. FORMAL Gelecekteki eylemleri temsil etmek, tahminlerde Resmi olarak arzulanan veya planlanmış bir gelecek bulunmak, bir şey beklemek veya bir niyet göstermek eylemi belirtmek için will yerine kullanılır için kullanılır ▪ We shall overcome this difficult moment. ▪ The trains will be late today because of the bad weather. – Kötü hava nedeniyle trenler bugün gecikecek. ▪ He’ll send us the report when he has all the data. – Tüm verilere sahip olduğunda bize raporu gönderecek. ▪ The world population will grow a lot in the next 50 years. Önümüzdeki 50 yılda dünya nüfusu çok artacak. ▪ She doesn’t think she’ll pass the exam. Sınavı geçebileceğini düşünmüyor. ▪ Who do you think will win the tournament? Sizce turnuvayı kim kazanır? ▪ You will find the flash drive in the locker. Flash sürücüyü dolapta bulacaksınız. ▪ All employees will receive fire safety training every two years. Tüm çalışanlar iki yılda bir yangın güvenliği eğitimi alacaktır. – Bu zor anın üstesinden geleceğiz. ▪ I shall be late at the office today. – Bugün ofise geç kalacağım. ▪ Don’t worry we shall bring the doll for you. – Endişelenme, bebeği senin için getireceğiz. ▪ We shall look at a full report from the center. –Merkezden tam bir rapora bakacağız. ▪ We shall need an extra bedroom when the new baby arrives. – Yeni bebek geldiğinde fazladan bir yatak odasına ihtiyacımız olacak. ▪ Simply complete the form and return it to me, and I shall personally reserve your hotel room for you. – Formu doldurup bana geri gönderin, otel odanızı sizin için bizzat ayırayım. ▪ If she doesn’t stop insulting me, I shall be slapping her. –Bana hakaret etmeyi bırakmazsa, ona tokat atacağım. ▪ I shall wait for you at the train station. –Tren istasyonunda seni bekleyeceğim. STRONG FUTURE : “I” ve “We” ile kullanılarak, STRONG FUTURE : “Others” ile kullanılır. Decision/ İntention: Yapacağı eylemi (konuşma anında) Söz verme ya da niyet anlamı taşır tüm öznelerle kararlılıktan söz ederken de kullanılır. Burada vurgu kullanılabilir: ▪ We shall win vardır, cümlede hırs benzeri duygu içerir. ▪ I will help you. –Sana yardım edeceğim. ▪ I'll pay for the tickets by credit card. – Biletleri kredi kartı ile ödeyeceğim. ▪ I will go tomorrow. – Yarın gideceğim. ▪ I’ll have the vegetable soup please. – Ben sebze çorbası alayım lütfen. ▪ I’ll just go and say ‘hello’ before we leave. – Gitmeden önce gidip 'merhaba' diyeceğim. ▪ I think I’ll stay in this company until I retire. Sanırım emekli olana kadar bu şirkette kalacağım. ▪ I think I’ll have some orange juice, actually. Aslında biraz portakal suyu alacağım. ▪ We’ll be at the hotel until 8pm. – Akşam 8'e kadar otelde olacağız. Niyet belli değildir. Eğer niyet belli olursa be going to kullanılır. Promise: Future tense karşı tarafa söz vermek için de kullanılır. Genelde promise, swear, guarantee:gibi fiiller kullanılır. ▪ I will call you when I arrive – Varınca seni ararım. ▪ We’ll send you the goods as soon as possible. – Biz kazanacağız/Görürsünüz kazanacağız. ▪ I shall be there, I promise you. – Sana söz veriyorum orada olacağım. ▪ I shall never forget the help you gave me. – Bana yaptığın yardımı asla unutmayacağım. Diğer öznelerle vaat anlamı ağır basar. ▪ You shall have a bike. – Bir bisikletin olacak/ Söz sana bir bisiklet alacağım ▪ You shall receive your packet in two days’ time. – Paketinizi iki gün içerisinde alacaksınız ▪ You shall have a nice present when you finish your school. – Okulunu bitirdiğinde güzel bir hediye alacaksın – Size en kısa sürede malları göndereceğiz. ▪ I promise I won't tell him about the party. – Ona parti hakkında hiçbir şey söylemeyeceğim. ▪ You have my guarantee I will never do it again. – Garanti veriyorum, bir daha asla yapmayacağım. ▪ I will do my best! – Elimden gelenin en iyisini yapacağım! ▪ Lee and Kim will show you around the city. – Lee ve Kim size şehri gezdirecek. ▪ Swear you will never leave me! – Beni asla terk etmeyeceğine yemin et! Aşağısı devam strong futurue Threaten (Tehdit): Tehdit içeren cümlelerde çoğunlukla will kullanılır: ▪ I’ll hit you if you do that again. – Bunu bir daha yaparsan sana vuracağım ▪ Stop talking or I will punish you! – Konuşmayı kes yoksa seni cezalandırırım! Order (Emir): Emirlerde genelde will kullanılır: ▪ The regiment will attack at dawn. – Alay, şafakta saldıracak(tır). ▪ You will start work at 9 o’clock sharp. – İşe saat tam 9’da başlayacaksın Express Formal Obligations Özellikle sözleşme ve diğer resmî belgeler ile talimatlarda üçüncü kişilerin sorumluluk ve görevlerini anlatmada kullanılır: ▪The Court shall have authority to demand the presence of witnesses. – Mahkeme, tanık çağırma yetkisini elinde bulundurmaktadır. ▪The hirer shall be responsible for maintenance of the vehicle. –Kiralayan, aracın bakımından sorumludur. ▪ Applicants shall provide evidence of their qualifications. –Adaylar niteliklerine dair kanıt sunmalıdır. ▪ Guests shall not remove anything from the rooms. – Misafirler odalardan hiçbir şey çıkarmamalıdır. ▪ The tenant shall pay the agreed amount on the first day of every month. –Kiracı, kararlaştırılan tutarı her ayın ilk günü ödeyecektir. ▪ The tests shall be carried out by an independent body. – Testler bağımsız bir kuruluş tarafından yapılacaktır. ▪ Mr. Lopez shall begin his talk at 2:30pm.– Bay Lopez konuşmasına 14:30'da başlayacak. Ricalarda/Sorularda Önerilerde veya tekliflerde [Shall I or We ] ▪ Will you get me a newspaper when you’re out? – Dışarı çıktığında bana gazete alır mısın? ▪ Will you lend me 50£? – Bana 50 £ borç verir misin? ▪ Will you do me a favour? – Bana bir iyilik yapar mısın ? ▪ Will you come to the appointment with me? – Benimle randevuya gelir misin? ▪ You’ll give me a hand with dinner, won’t you? – Akşam yemeği için bana yardım edeceksin, değil mi? ▪ Shall I carry your bag? – Senin için de bilet alayım mı? ▪ Shall I buy a ticket for you too? – Senin için de bilet alayım mı? ▪ Shall I water your plants while you’re away? – Sen yokken çiçeklerini sulayayım mı? ▪ Shall I open to door – Kapıyı açayım mı? ▪ Shall I call again on Thursday? – Kapıyı açayım mı? ▪ Shall we go to the cinema tonight? – Bu gece sinemaya gidelim mi? ▪ Who shall we invite to the party? – Partiye kimi davet edeceğiz? ▪ What shall we do with this? – Bununla ne yapacağız? ▪ Whom shall I discuss this matter? – Bu konuyu kiminle görüşeceğim? We use will and be going to for decisions, intentions and plans. We use will when the decision is immediate and be going to when we have already made a plan: A: It’s too expensive to fly on the Friday. Look it’s nearly £200. It’s only £25 to fly on Thursday. B: We’ll fly on Thursday then. A: Great. That’ll save us lots of money. We’re going to drive to Birmingham on Friday, and Saturday morning we’re going to drive to Edinburgh. WHEN(…..-dığında/……-olduğuda) 1) When + past tense, past continuous tense ▪ When they arrived, she was cooking dinner. – Onlar geldiğinde, o akşam yemeği pişiriyordu. ▪ When she came home, her husband was watching T.V – O eve geldiğinde, kocası televizyon izliyordu. 2) When + past tense, past simple ▪ When I finished my homework, , we went outside– Ödevimi bitirdiğimde, dışarı çıktık. ▪ When Tom came, , they watched a film. –Tom geldiğinde, film seyrettiler Buna benzer bağlaçlar: a) AFTER: ( -den sonra) ▪ After I finished my homework, we went outside. – Ödevimi bitirdikten sonra dışarı çıktık. b) AS SOON AS: ( Yapar yapmaz, eder etmez, -ar -maz.) ▪ As soon as I finished my homework, we went outside. – Ödevimi bitirir bitirmez dışarı çıktık. Eğer "when" in bağlı bulunduğu cümledeki eylem, temel cümledeki eylemden daha önce olmuşsa(yani when+past simple, past simple ) yapısı varsa , "when" li cümlede de Past Perfect kullanabiliriz. Çünkü bu durumda "when" yapısı daha önce olmuştur. [when+ past perfect] ▪ When I had explained the subject to the class, I gave them a quiz.– Konuyu sınıfa açıkladığımda onlara bir sınav verdim. [Birinci eylem - When I had explained the subject to the class. İkinci eylem - I gave them a quiz ] 3) When + past tense, past perfect ▪ When he left home, I had washed the dishes.– O evden çıktığında, ben bulaşıkları yıkamıştım NOT= [When + past perfect] "Already, just, yet, hardly/scarcely" gibi zarfları "when" li bir cümlede kullandığımızda, temel cümle Past Perfect Tense gerektirir. ▪ I hadn't yet replied to their letter when they came to visit me. – Beni ziyarete geldiklerinde mektuplarına henüz cevap vermemiştim. ▪ She had hardly entered the classroom when the exam started. – Sınav başladığında, o sınıfa henüz/yenice girmişti. WHİLE (…..-iken/……-olurken) ► While: (while+ Past continuous, Past Simple/Past Continuous) 1) While + past continuous, past tense "While" bağlacı, temel cümledeki eylem sırasında devam etmekte olan bir başka eylemi anlatmak için kullanılır: ▪ While her husband was watching TV, she came home.– Past Simple Kocası televizyon izlerken, o eve geldi. Past continuous ▪ While she was walking, she dropped her purse– O WHILE +PAST CONTINOUS yürürken, cüzdanını düşürdü. Bu kullanımın taşıdığı anlam ‘‘AS’’ ile cümleye verilebilir. ▪ ▪ As her sister was reading the newspaper, her daughter entered. – Ablası gazete okurken, kızı içeri girdi. As they were studying, the lights went off. – Onlar ders çalışırken, ışıklar gitti NOT= Bu kullanımda “while” yerine “when” kullanılabiliyor. Hatta cümlenin anlamı bile değişmiyor ama pek tercih edilmez.(ancak “while” bağlacı “when” yerine kullanılmıyor.) ▪ ▪ When/while we were watching the movie, the light went off. –Biz filmi izlerken ışık söndü. When/while I was walking home from work, I bumped into an old friend on the street. – İşten eve doğru yürürken, caddede eski bir arkadaşımla karşılaştım. ▪ Yesterday, a stray dog was nearly hit by a car when/while it was crossing the street. –, Dün bir sokak köpeği karşıdan karşıya geçerken az daha bir arabanın altında kalıyordu. 2) While + past continuous, past continuous "While" birbirine paralel devam eden iki eylemi anlatmak için de kullanılır. "While" bağlacı bu biçimde kullanımıyla genellikle "yakınma, içerleme" gibi duygular ifade eder. ▪ While her husband was watching TV, she came home. – Kocası televizyon izlerken, o eve geldi. ▪ While Jane was knitting, her son was drawing. – Jane örgü örerken, oğlu resim çiziyordu ▪ While Tom was reading a book, Jim was watching Tv– Tom kitap okurken , Jim televizyon izliyordu. NOT= "While" cümleciği, temel cümledeki eylemle aynı anda olan bir eylemi anlatmak için de kullanılır. Bu durumda her iki cümle de Simple Past Tense ile kurulur. ▪ I sang while I washed the dishes. – Bulaşıkları yıkarken şarkı söyledim. ▪ She watched me while I made the cake. – Ben kek yaparken o beni izledi. ▪ I waited outside while she had an interview. – O görüşme yaparken ben dışarıda bekledim. ..NOT=Future kullanımları; [while present simple+ future simple] şeklindedir. Did it hurt when you fell down from heaven? (Cennetten düştüğünde canın acıdı mı?) Did you miss me when I was away? (Ben uzaktayken beni özledin mi?) Can I call you while you’re out? (Seni dışarıdayken arayabilir miyim?) ex) Dissatisfaction with the Past: (Geçmişten memnuniyetsizlik) ▪ I wish / If only I had taken more food. I'm hungry now. — Keşke daha fazla yiyecek alsaydım. Şimdi acıktım. ▪ John looked as if he had done something terrible. — John korkunç bir şey yapmış gibi görünüyordu. ▪ She looked as though she hadn't slept all night. — Bütün gece uyumamış gibi görünüyordu. ex)Unrealized Intentions, Hopes, Wishes: (Gerçekleşmemiş Niyetler, Umutlar, Dilekler) Geçmişte, planlanmış fakat uygulanmayan eylemler, koşul bildirmeler ve dilekler past perfect tense ile belirtilir. ▪ I would have met her if he had wanted to see me. — Beni görmek istemiş olsaydı, onunla buluşurdum Ex) Ex) Özel Kullanımlar: Sıra sayı sıfatları (the first, the second, etc.), “the only” sıfatı ve “superlative” ile nitelenen bir ismin devamında Past Perfect (have / has V3) kullanılabilir tıpkı present perfect gibi. ▪ This/that was the most interesting .......... I ........ – Bu …… ▪ This/that was the first time I had met my teacher. – Öğretmenimle karşılaşmamın ilk seferiydi. ▪ This/that was only book she had ever read. – Şimdiye kadar okuduğu tek kitaptı. With ordinal numbers: '' This is the first / second ....time ( that ) + Present Perfect Tense '' ise Perfect Tense'in bir diğer kullanımıdır. ▪ This is the first time I have been abroad. – Bu ilk kez yurtdışına çıkışım. ▪ This is the first time ( that ) I have gone to the cinema. – Sinemaya bu ilk gidişim. ▪ This is the second time ( that ) she has caught flu. – Bu onun ikinci grip oluşu. ▪ This is the third glass of coke ( that ) you have drunk in the last twenty minutes – Son yirmi dakikada bu içtiğin üçünü bardak. ** Eğer cümle doğrudan Sıra sayı sıfatları ile başlarsa öncelikle “V2” yapıs ını düşünmek gerekir. The first time / The last time ........... V2 ...... ** Eğer “this is...” şeklinde başlarsa ve Sıra sayı sıfatları yapılar ile devam ederse “have/has V3” yapısını işaretleyiniz. This is the first time ........................ ha ve/has V3.... '' It is / It has been + zaman ifadesi + since + Simple Past / Perfect Tense '' şeklinde formülize edebileceğimiz bir diğer kullanım da Perfect Tense ‘de söz konusudur. ▪ It is / has been two months since I last went to the theatre. Tiyatroya gitmeyeli iki ay oluyor. It is / has been two months since I have been to the theatre. En son tiyatroya gittiğimden beri iki ay geçti. ▪ It is / has been two weeks since I broke my leg. Bacağımı kıralı iki hafta oluyor. Bu iki cümleyi de Türkçe’de bunlara ek olarak “İki aydır tiyatroya gitmiyorum” ya da “Tiyatroya en son iki ay önce gittim” şeklinde de çevirebiliriz: I haven’t been to the theatre for two months. / I last went to the theatre two months ago. It is / has been two weeks since I have broken my leg. Bacağımı kırdığımdan beri iki hafta geçti. ▪ It is / It’s been six years since I graduated from high school. – Ben liseden mezun olalı altı yıl oluyor. ▪ It is / It has been just three weeks since they got engaged – Onlar nişanlanalı daha üç hafta oluyor. aaaaaaaa aaaaaaaa When I looked at our daughter Kathy I knew she had been crying. Past Simple Past continuous WHILE +PAST CONTINOUS ARSA ALINIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR NELERDİR? İmarlı arsa, yapı şirketleri için önem taşır. Bu bölgelere yapı yapılması sorun olmayacak ve aynı zamanda yapı tamamlandığında imarlı arsa alanında kalan yapı iskân belgesine uygun olacaktır. Ancak imarsız arsa yapıya uygun olmamasıyla birlikte bu bölgelerin alımının yapılması uygun değildir. İmarsız arsa alımı yapılmaktadır. Ancak imarsız arsaların tarla gibi kullanılması önemli bir durumdur. Arsa alımlarında dikkat edilecek diğer durumlar: Arsa alımlarında arsanın değerine ve arsanın hisse oranlarına bakılması gerekmektedir. . Tapu kapsamında imarlı arsa ve imarsız arsa kıstaslar bulunmaktadır. Tapu içerisinde . Arsanın alınacağı bölgede iyi bir şekilde bilinmesi gerekmektedir. Arsayı görmeden alım yapılmaması gerekmektedir. Özellikle size satılmak istenilen bir arsa söz konusu ise yardım almadan satın alma işlemi yapılması doğru değildir. Arsa konumuna dikkat edilmelidir. Arsa satın alınmadan önce görülüp, ana yollara yakınlığına, düz ya da az eğimli olmasına, yüksek gerilim hatlarından uzak ve rekreasyon için ayrılmış alanlarda olmasına dikkat edilmelidir. Kulaktan dolma bilgilerle arsa alım, satımı yapılmamalıdır. Arsa ile ilgili bilgileri devlet kurumundan (imar müdürlüğü) teyit edilmelidir. Arsa hisseli ise pay alınacaksa hissedarlardan noter huzurunda taahhüt alınmalıdır. Alınan . Alınan arsanın tapusuna bakılır, parsel bilgisi satan kişinin adının doğruluğu, vekaletle alınıp alınmadığı, satış yapımı gibi bilgilere dikkat edilmelidir. Alınan arsanın konumuna dikkat etmelisiniz. Merkez yakınlığı, etrafındaki yollar, ulaşım imkanları, çevresinde bulunan konut projeleri gibi.