Okunma Süresi 4 Dakika269 kez okundu. Bu yılın başlarında bilim insanları, Kara Veba’nın Kırgızistan, Kazakistan, Sincan (Çin) ve Özbekistan’dan geçen Tian Shan Dağları’ndan kaynaklandığını duyurdu. Bu iddia, 14. yüzyıldan kalma iki mezarlıktan çıkarılan kurbanlara yönelik DNA incelemesine dayanmaktadır. Bunlar iyi bilinen arkeolojik sit alanlarıdır. Mezar taşlarından birinde ise Nasturi Hristiyanlığına ilişkin Eski Uygurca metinler keşfedildi. Hristiyanlık geleneği büyük ölçüde Orta Doğu’da varlığını sürdürüyor ve Doğu Süryani Kilisesi olarak biliniyor. Son yıllarda Suriye ve Irak’ta IŞİD tarafından vahşice katledilen Hristiyanların çoğu, bu kiliseye mensuptu. Yaşadıkları dar coğrafi bölgeye rağmen, kilise bir zamanlar Asya’ya müjdeciler gönderdi. Bunun sonucunda müjdeciler yedinci yüzyılda Çin’e geldi. MS 451’de Kadıköy Konsili, Mesih’in tanrılığını ve insanlığını onaylayarak, İsa Mesih’in tek bir kişi olduğunu, ancak iki ayrı doğaya (Tanrı ve insan) sahip olduğunu bildirdi. Bu teoloji, Roma Katolikleri, Doğu Ortodoks kiliseleri ve Protestanlar tarafından benimsendi. Bununla birlikte Ermeni Kilisesi, Kıpti Kilisesi, Süryani (Asuri) Kilisesi, Etiyopya Kilisesi ve Hint Kilisesi Kadıköy Konsili’ni reddetti. Roma İmparatorluğu içindeki ayrılıklar, Hristiyanlıktaki ilk büyük bölünmeye neden oldu. Beşinci yüzyılda Doğu Asuri Kilisesi, İran’da kuruldu. Kilisenin takipçileri, 431’de İkinci Efes Konsili’nde sapkınlıkla suçlanıp aforoz edilmesine rağmen, Nestorius’u aziz olarak kabul etti. Nasturi Kilisesi’nin Çin’e Girişi Nasturi Kilisesi müjdeleme hizmetinde gayretliydi. Altıncı yüzyılda Orta Asya’ya, Moğol çöllerine, Çin’e ve Hindistan’a müjdeciler göndererek bu bölgelerde çok sayıda kilise kurdular. Kilise, Batı ve Orta Asya ile İpek Yolu boyunca yedinci yüzyılda Çin’e yayıldı. Tang Hanedanı döneminde (618-907) kilise güç kazandı. 2019’da ‘Chang’an’daki En Uzun Gün’ adlı tarihi dizi, Çin’de popüler oldu. Dizinin 20. bölümü bir Nasturi tapınağında geçiyor. Eski Nasturi kilisesinin ihtişamını yeniden yaratma girişimleri, Çinli izleyicilerin dikkatini çekti. İzleyiciler tapınağın hangi dine ait olduğunu merak etti. Çince’de antik Nasturi Kilisesi ‘jing jiao’ (景教) veya ‘Parlayan Işığın Dini’ olarak adlandırılmaktadır. Tang hanedanının düşüşünden sonra, Nasturi Hristiyanlığının Çin’e gelişi unutuldu, ancak ilerleyen zamanlarda keşfedilen dikili taş bu gerçeği yeniden hatırlattı. 大秦景 教流行中国碑 (Çin’deki Roma Nasturi Kilisesi’nin Dikili Taşı) veya ‘Şian Anıtı’ olarak bilinen tarihi taş, Çin’in ulusal hazinelerinden biri olarak kabul edilmektedir. Rosetta Taşı, Moabit Taşı ve Aztek Güneş Takvimi Taşı ile birlikte en yaygın bilinen dört antik anıttan biridir. Papa II. John Paul, 1999’da Çin’deki Katoliklere yazdığı bir mektupta, ‘‘Beşinci ve altıncı yüzyıllarda, Asuri keşişler Orta Asya’yı geçerek atalarınıza İsa’nın adını duyurdu. Bugün bile, başkent Şian’daki antik taş, 635’ten bu yana Işık Dini’nin ülkeye girişini güçlü bir şekilde hatırlatmaktadır’’ dedi. Antik Taşın Hikayesi MS 781’de müjdeci Yazdhozid (伊斯), antik taşı Nasturi kilisesinin avlusuna dikti. Antik taş, Adam (景净) adlı İranlı bir müjdeci tarafından oyulmuş ve askeri subay olan Lü Xiuyan (吕秀岩) tarafından yazılmıştır. Taşa toplam 1780 Çince karakter ve yüzlerce Süryanice karakter eklenmiştir. Yazılar Nasturi kilisesinin teolojisini şu sözlerle ifade etmektedir: ‘‘Üçlü Birlik olarak varlığını sürdüren, Parlayan Işık ve Görkemli olan tarafından gönderilen Mesih’imiz, yüceliğini bir kenara bırakarak kendini alçalttı ve dünyamıza geldi. Roma İmparatorluğu döneminde bir bakirenin Oğul doğuracağı müjdelendi. Kutsal Ruh’un rehberliğinde yeni din hâkim oldu. Böylece insanın yalnızca imanla aklanacağı açıklandı.’’ Yazılarda Nasturi kilisesinin gelişimi de anlatılmaktadır. Buna gör