Uploaded by Özcan Eker

duygusal açlık

advertisement
Tanrı, biz ebeveynlere çocuklarımızı olumlu olarak terbiye ve öğütle büyütmemiz gerektiğini söyler. (Efesliler
6:4)
Ama bu olumlu öğütten önce bizler için biraz zor bir buyruk veriyor. Çocuklarınızın öfkesini uyandırmayın.
Koloseliler 3:21’e paralel bir ayet. Bu ayete göre babalar (aslında bütün ebeveynler) çocuklarını incitmemelidir
yoksa onların cesaretleri kırılabilir.
Peki öfkesini uyandırmak ve incitmek ne demek?
Öfkesini uyandırmak, birini yoğun bir şekilde hayal kırıklığa uğratmak, onun yararsız olduğunu hissettirmek,
onu kışkırtmak. Kelimenin tam anlamıyla ‘öfkelendirmek’ anlamına gelir.
Bu ayetlerin anlamı aslında çok açık. Çocuklarımızın hayatında yetkiye sahibiz ama bu yetki mutlak değildir.
Onlara karşı günah işleyebiliriz. Biz onlara göre daha büyük ve güçlüyüz. Seslerimiz daha gür. Yetişkinler
olarak aklımız, deneyimlerimiz ve sözlerimiz var.
Sonuç olarak Tanrı kendimizi incelememizi buyurur. Yetkimizi gelişigüzel ya da onları incitecek şekilde
kullanmamalıyız.
Öfkesini uyandırmak bu değil
Ebeveynler çocuklarının öfkesini uyandırma yollarını listelemeden önce bir bağlam sağlamak isterim. Ne kadar
gencin ebeveynleri yüzünden yaşadıklarından ötürü terapiste gitmesi gerektiğini söylediklerine şaşırıp kalırım.
Bazı gençler iyi ebeveynlerden teması kestiler. Gerçi bu gençler kurtulmaları gereken çocukluk yaralarının
olduğunu söylüyorlar.
Ebeveynlerin ciddi bir şekilde günah işleyip çocukları yaralayabileceği yolları sıralamak üzereyiz. Ama güncel
hayat ve günah öfkeyi uyandırmanın kalıbı DEĞİLDİR. Ebeveynlerimiz hayatımızı şekillendiren bir
etkiye sahiptir. Bunun hem iyi hem de kötü yönleri var. Yani ebeveynlerimizin bize sağladığı bereketler var. Ve
aynı zamanda her bir ebeveynin eksikleri de var. Bu eksiklikler günah, hata veya bilgelikten yoksun olma
olabilir. Ama eksik olma, yaralayıcı ve çocukta öfke uyandırmamalıdır! Hiçbirimiz mükemmel, eksiksiz bir
ebeveyn değiliz.
Ebeveynler Çocuklarının Öfkesini Nasıl Uyandırıyor?
Madem öfke uyandırma yukarıda anlattığımız şey değil, gerçekten nedir, nasıl olur? Öfkemizi çocuklarımıza
yönelik uzun süreli, haksız ve konumuzu avantaj olarak kullandığımızda onlara duygusal yara açmış oluruz.
1. Çocukların arasında ayrımcılık yapmak. Ebeveyn veya büyük ebeveynden kaynaklanan kayırmacılık acı
vericidir.
2. Azarlamak, küçük düşürmek. Azarlamak ve küçümseme sözleri çocuğun teşvikini kırar. Uzun süreli
azarlamalar çocuğu yaralar.
3. Terbiye konusunda tutarsız olmak. Hepimiz bir şekilde tutarsız davranabiliyoruz. Ama kural olmadan canımız
istediğinde o kurala uyup canımız istemediğinde kuralı çiğnemek haksızlıktır.
4. Kontrol edilemeyen öfke. Öfkemizi denetlemeliyiz.
5. Af dilemeye istekli olmamak. Çocuklarımıza sanki hiçbir zaman yanlış yapmadığımız gibi bir izlenim
verebiliriz.
6. Kimliğine saldıran günahlı sözler söylemek. “Sen başarısızsın.” “Her zaman bir hiç olacaksın.” Onların
kimliğini saldıran sözler şeytani ve kötüdür.
7. Duygusal olarak mesafeli olmak. İnsanlar kendi isteğini elde etmek için sevgisini esirger, somurtur. Bir
anlaşmazlıktan açıkça söz etmek, konuşmak yerine kişi uzaklaşabilir.
8. Başarı konusunda çok fazla beklentiye sahip olmak. Ebeveynler olarak çocuklarımızı cesaretlendirmeye ve
meydan okumaya çağrıldık. Ama kapasitelerini fark etmeliyiz. Fazla talep kar olabiliriz, hiç tatmin
olmayabiliriz. Tanrı bizim kusurlarımıza karşı sabreder (Mezmurlar 103:13). Çocuklarımızın kusurlarına karşı
sabırlı mıyız?
9. Zorba, aşırı koruyucu ve otoriter olmak. Çocuklar kendi kişiliklerine özgü olarak büyümelidir. Sözlerimiz,
irademiz ve kişiliğimiz onlarınkini hep geçersiz kılarsa haklı hayal kırıklığına uğrar, özgüveni zedelenir.
10. Kusur aramak. Daima küçük şeylere tenkit ve eleştiriyle yaklaşmamalıyız. Çocuklarımıza sürekli söylenen
şeyleri kabul etmeleri gerektiğini hissettirmek yerinde hep yanlışı veya hep daha iyi olabilecek bir şeye doğru
yol gösterici olmalıyız.
11. Kıyaslama. Her çocuğun farklı armağanları ve becerileri vardır. Bu farkları fark etmez, çocuklarımız bir
kardeşine veya bize benzemesi konusunda ısrar edersek onların uzun süreli öfkeli olmalarına neden oluruz.
12. Tabii ki herhangi bir cinsel, fiziksel veya duygusal taciz. Eminim sayabileceğimiz birçok başka maddeler de
vardır, ama yazmaya kalksak sanırım maddeler yetmez!
Ama sizin düşünmenizi istiyorum, bu listeye hangi maddeleri eklerdiniz?
Sonuç
Çocuklarımıza karşı işlediğimiz günahları itiraf etmeliyiz. Ama bu çocuklarımıza yönelik uygun yetkimizi
uygulamamızı esirgemesin ya da onları yaralamaya korku sağlamasın.
İyi haber şu: sevgi birçok günahı örter. Sevgi dolu ve yetkinin uygulandığı bir evi isterken maksatlı Hristiyan
ebeveyn Tanrı’nın bize bu çocuğu verdiğinde ne yaptığını bildiğimize yönelik güvenip bizi yetkilendiriyor.
Ebeveynliğimizi çocuklarımızı nasıl yetiştireceğiz korkusuyla değil, Tanrı’nın iyiliğine sığınarak imanla
yapıyoruz.
Download