Professor: gulHelp https://bit.ly/gulhelp Bedeni isinip ruhu yenilenince Bao Cu ve altin ankakusu yeniden yola ciktilar. Durmadan yuruduler, daglar astilar, pek cok nehri yuzerek gectiler. Bir gun oyle genis bir irmakla karsilastilar ki, bir kartal bile ucarak karsiya gecemezdi. Guclu akinti ev buyuklugunde kaya parcalarini surukleyip goturuyordu. tepelerin vahsi yaratiklarini ve yesilliklerle dolu ovalarda yasayan panterleri kovaladin! Birlikte her seyin ustesinden geldik. Daglara tirmandik. Goklerin bogasini yakaladik ve oldurduk. Sedir ormaninda yasayan Humbaba'yi alt ettik. Enkidu sana nasil uyku geldi ki beni duymuyorsun? Basini kaldirmiyorsun. Kalbine hikayesinin dramatik anlatimidir: olumu ve parcalanmasi, cesedinin parcalarinin bulunmasi ve yasama geri donusu... Cekiciligi ve Degeri Var olan en eski Misir yazilarindan Osiris, Isis ve Horus'un oykulerinin cok "Ben de yastik ici agacina tirmanan sarmasik olup seni bogacagim!" O zaman Sumanguru'nun baykusu soyle yanitladi: "Bu soz dovusunu kazanabilir veya kaybedebilirsin, ama Manding kralligini sana birakmayacagimi bil!" Rama bu sozler karsisinda hicbir zayiflik veya heyecan gostermedi ve Laksmana yureginde aciyla, Sita'nin istegini yerine getirdi. Kukreyen alevlerin onunde dururken Sita soyle dedi: "Eger dusunce ve davranista sadik ve durust olmussam ve eger dharmaya hayatim boyunca Gilgamis 273 Isik sacan Samas bu sozleri duyunca goklerden asagi seslendi: "Enkidu neden tapinaktaki genc kadini lanetliyorsun? Sana tanrilara layik yiyecekler, giyecek kurk getirebilir. Bunu ogretmek isteyen biri, bunu ogrenmek isteyen birini bulabilir." "Once" diye kardesine ogut verdi reisin oglu, "ormanlardaki geyiklerden biraz geyik yunu bulmalisin. Isaret parmaginla basparmagin arasinda yunu top gibi oncesinden baslayip kahramanlarin sonuncusu ulkesine donene kadar gecen sure icinde savasa katilanlarin bazilari hakkindaki efsaneler; halk hikayeleri, kurban, savas ve cenaze torenlerinden kesitler anlatan pasajlar ve ozellikle aciklayici ozdeyisler, insanlari ve dogayi tanimlayan lakaplar, deyimler vardir. En onemlisi, Diger tanrilar, Ketzalkoati ve Tezkatlipoka'nin tanricaya yaptiklarina kizdilar. Dunyaya indiler ve parcalanmasina karsilik armaganlar vermeyi; insanlarin yasamak icin gerek duyacaklari her seyi onun saglamasini kararlastirdilar. Saclarindan agaclari, uzun otlari ve cicekleri, teninden ince otlari ve minik cicekleri, Ravana'nin Sita'ya yaklasip, onu kabul etmesi karsiliginda iktidar, zenginlik ve rahatlik vaat edisini izledi. Rama'nin sadik karisinin, yuzunu ondan saklayisini ve hickirisini izledi. Ravana'ya soyle bagirdigini duydu: "Cok yakinda Rama gelip seni oldurecek!" Ravana soyle yanitladi: "Artik sana gosterdigim sabir hizla tukeniyor! kavrayis ve hareket yetenegi verdi. Onlari sekillendirdi; gorme, duyma ve konusma yetenegi verdi. Ask ve Embla, senin gibi Midgrad'da yasayan butun insan irkinin atalari oldular." "Bana Yggdrasill hakkinda ne anlatabilirsiniz? Bir cesit agac degil mi o?" Sekizinci gorev olarak Herakles, Kral Diomedes'in insan eti yiyen kisraklarini yakalamak zorundaydi. Onlari tunc yalaklarina zincirlenmis halde, yabancilarin kollarini bacaklarini yerken buldu. Kralin zalimligi Herakles'i o kadar kizdirdi ki Diomedes'i oldurdu, vucuduyla kisraklarini besledi. Atlar, kendilerini Apollon, Hektor'un dayisi gibi gorundu ona; "tanri benzeri Hektor" dedi, "neden savasmiyorsun? Baskalari kendileri ve babalari icin un kazanirken bos durmak onurlu davranis degil. Yeterince guclu olsaydim, korkakligin nedeniyle seni cezalandirirdim. Dar bogaza girdik. Gozlerimiz karsi tarafta, Kharybdis'in tuzlu denizi calkaladigi yerdeydi. Yuttugu sulari her disari verisinde, sular atesin ustundeki kazandaymis gibi kaynayip kopukleniyordu. Sonra sulari oyle fiskirtiyordu ki, bogazin iki tarafindaki ucurumlar sular altinda kaliyordu. yemem icin bana ver, bunu agabeyimden bir yadigar olarak istiyorum." Sigurd bu istege boyun egerek, kalbi aldi ve ahsap bir sise gecirerek kizartti. Kalpten damlayan sivi parmagini yakinca, parmagini agzina goturdu. Kalbin kani agzina deger degmez saskinlikla, oturmus kendisini seyretmekte olan kuslarin dilini