Dr Lale Olcay Dönem IV 2021-2022 Eğitim Öğretim Yılı SUNUM PLANI Aneminin tanımı Etyolojik sınıflama Tanı Eritrosit Yapım Bozukluklarına Bağlı Anemi Eksikliğe bağlı olanlar [Demir Eksikliği Anemisi, megaloblastik anemi (vitamin B12 eksikliği, folik asit eksikliği)] Kemik iliği yetmezliğine bağlı olanlar Hemoraji Hemolitik anemi Neonatal Anemi (Etyoloji, fizyolojik anemi, prematüre anemisi, immün hemolitik anemi) Hayatta en hakiki mürşit, ilimdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ANEMİ Hemoglobin konsantrasyonu, hematokrit veya eritrosit (kırmızı küre) sayısının (/mm3’de) azalmasıdır Normalin alt sınırı: Yaş ve cinse göre saptanan ortalama < 2 standart deviasyon Siyanotik kongenital kalp hastalığı, solunum yetmezliği, pulmoner arteriovenöz şantı olanlarda, ve oksijen duyarlılığının bozuk olduğu hemoglobinopati tiplerinde, Hb düzeyi normal sınırlarda olmasına ragmen, hastalar anemik olabilirler (fonksiyonel anemi) Aneminin Sınıflaması 1) Etyolojik Sınıflama 2) Eritrosit indekslerine göre sınıflaması a) ‘’Ortalama eritrosit hacmi (MCV)’’ne göre b) MCV ve eritrosit dağılım genişliğine (RDW’e) göre Aneminin Etyolojik Sınıflaması-1 (Aneminin Nedenlerine Göre Sınıflaması) I. Eritrosit yapım azlığı -Eksiklik -Kemik iliği yetmezliği II. Kan kaybı III. Hemolitik anemi -Korpüsküler -Ekstra korpüsküler Aneminin Etyolojik Sınıflaması-2 I.Eritrosit Yapımının Yetersizliği A.Eksiklik Diyetle alım azlığı ör: süt (demir eksikliği anemisi), vejeteryanlık (vitamin B12 eksikliği); folik asit; vitamin C; vitamin B6; protein eksikliği (kwashiorkor) Ihtiyaç artışı ör: büyüme (demir); hemoliz (folik asid) Emilim azalması Spesifik: intrinsic faktör eksikliği (Vitamin B12) Yaygın: malabsorpsiyon sendr (ör: demir, folik asid) Diğer Tiroksin eksikliği (Hipotiroidi) Akut: hemoraji (demir) Kronik: barsak kanaması (demir) Aneminin Etyolojik Sınıflaması-3 I.Eritrosit Yapımının Yetersizliği B.Kemik İliği Yetmezliği 1. Sadece eritroid seride yetmezlik Kongenital eritrosit aplazisi (Diamond–Blackfan anemisi) Edinsel eritrosit aplazisi (Çocukluk çağının geçici eritroblastopenisi) 2. Tüm hücre serilerinde yetersizlik (pansitopeni+asellüler/hiposellüler kemik iliği) Kongenital: Fankoni anemisi, diskeratosis kongenita Edinsel: İdiopatik, sekonder (İlaç, radyasyon, çevresel toksinler, enfeksiyonlar, immünolojik hastalıklar) 3. İnfiltrasyon Benign: Osteopetrosis, depo hastalığı Malign: Lösemi, miyelofibrosis Sekonder: Nöroblastom, lenfoma 4. Dishematopoietik anemi (eritropoez ve demir kullanımı azalmış) Kronik hastalık anemisi Böbrek yetmezliği ve karaciğer hastalığı Yaygın malign hastalık Bağ doku hastalıkları Malnutrisyon Sideroblastik anemiler Aneminin Etyolojik Sınıflaması-4 II. Kan Kaybı *Gastrointestinal: Gastrit, ülser, Mekel divertikülü, süte bağlı enteropati, parazitoz, varis, tümör, polip, inflamatuvar barsak hastalığı, arterio venöz malformasyon, kolon divertikülü, hemoroid *Vajinal: Artmış menstrüasyon kanaması, tümör *Üriner: Kronik enfeksiyon, tümör, kronik intravasküler hemoliz (ör. Paroksismal nokturnal hemoglobinüri), kronik glomerülonefrit *Üst ve alt solunum yolları: Epistaksis, pulmoner hemosiderosis, tüberküloz, bronşiektazi *Perinatal (yenidoğan için) Aneminin Etyolojik Sınıflaması-5 III. Hemolitik anemi Korpusküler Membran bozuklukları: Sferositoz, eliptositoz *Enzim bozuklukları: pirüvat kinaz, G6PD *Hemoglobin bozuklukları * Hem Globin Kalitatif: Orak hücre anemisi Kantitatif: Talasemiler Ekstrakorpusküler * İmmün İzoimmün Otoimmün: İdiopatik, sekonder -İmmün olmayan (idiopatik, sekonder) ANEMİNİN ORTALAMA ERİTROSİT HACMİNE (MCV) GÖRE SINIFLANDIRILMASI ANEMİDE TANI Anemili hasta, şu basamaklar izlenerek takip edilir: I. AYRINTILII.AYRINTILI ÖYKÜ VE FİZİK ÖYKÜİNCELEME VE FİZİK İNCELEME II. LABORATUVAR 2.Tam kan sayımı, (anormallik yalnızca eritrosit serisinde mi?) 1.Tam kan sayımı, (anormallik yalnızca eritrosit serisinde mi?) 2..Periferik yayma, MCV ve RDW değerlendirilerek aneminin morfolojik 3.Periferik yayma, MCV ve RDW değerlendirilerek aneminin özellikleri değerlendirilir. morfolojik özellikleri değerlendirilir. 3. Retikülosit sayısı: Eritropoiezin durumunu yansıtır. 4. Kemik 4. Retikülosit sayısı: Eritropoiezin durumunu yansıtır. iliği aspirasyonu (eritropoiesisisn normoblastik mi, megaloblastik mi, sideroblastik mi olduğunu beliremede; aplastik 5.anemi, Kemiklösemi iliği aspirasyonu (eritropoiesisisn normoblastik mi, veya kemik iliğinin benign veya malign infiltrasyonlarını megaloblastik mi, sideroblastik mi olduğunu beliremede; aplastik ayıdetmede yararlanılır) anemi, lösemi veya kemik iliğinin benign veya malign 5. .Alttta yatan nedeni belirlemeye yönelik diğer testler infiltrasyonlarını ayıdetmede yararlanılır) (Ayrıntılarına, daha sonraki derslerde yer verilecek) 6.Alttta yatan nedeni belirlemeye yönelik diğer testler RETİKÜLOSİT SAYISI Retikülosit sayısı, eritropoiezin durumunu yansıtır. retikülositi verdi hbsi çok düük retikülosit yüksek olamaz düzeltilmeli or dier ad indeks. Retikülosit sayısı, aneminin düzeyine gore düzeltilerek, retikülosit indeksi hesaplanmalıdır Retikülosit indeksi, eritropoiesisin durumunu daha iyi yansıtır. Retikülosit indeksi= retikülosit sayısı × (hastanın hematokriti/normal hematokrit) Retikülosit sayısı % 6 ve hematokrit % 15 iken: retikülosit indeksi= 6 × (15/45) = %2 Kanaması veya hemolizi olan hastalarda retikülosit indeksi en az %3, eritrosit yapım azlığı olan anemilerde %3’ün ve genellikle %1.5’un altıdır. 1) Demir Eksikliği 2) Megaloblastik Anemi a) Vitamin B12 Eksikliği b)Folik asit Eksikliği 2.srada folik asit. SIKLIK Demir eksikliği, çocukluk çağında en sık rastlanan beslenmeye bağlı (nutrisyonel) olan eksikliktir ve dünyada çok yaygındır (hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ülkelerde) Ekonomik durum ile ters ilişkilidir Sıklık için pik yaptığı dönemler: süt çocukluğu geç dönemi ve erken çocukluk (birinci pik) Ergenlik dönemi (ikinci pik) DEMİR EKSİKLİĞİ İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ Demir ihtiyacının artması Büyüme hızının artması (prematürite, süt çocukluğu, adelosan dönem, düşük doğum ağırlığı, yapısal hızlı büyüme); annenin multipar olması (sütçocukları için), kronik hipoksi-yüksek rakım, siyanotik kalp hastalığı, doğumda düşük hemoglobin Yetersiz demir alımı Beslenme: Demir desteği olmayan/yetersiz olan formüle mamalarla beslenme, 1 yaşından önce inek sütü, 6 aydan sonra demir desteği olmaksızın sadece anne sütü, katı gıdaya erken başlama, katı vejeteryan diyet, düşük vitamin C, et tüketimi, fazla çay,kahve alımı Düşük sosyoekonomik durum (sık enfeksiyonlar) sk korunur parçalanan rbc ninkini bile korunnur kanamayla atarz sadece. Demir İçeren Bileşikler Bileşik İşlev Alfa gliserofosfat dehidrogenaz İş kapasitesi Hemoglobin Oksijen taşıma Ferritin Demir depolanması Hemosiderin Demir depolanması Transferrin Demirin taşınması Myoglobin Kasın kasılması için oksijen depolanması Katalaz Ertrosit peroksidinin yıkımı Peroksidaz Bacterinin öldürülmesi Sitokromlar ATP üretimi, protein sentezi, ilaç metabolizması, elektron transportu Mitokondial dehidrogenaz Elektron transportu Monoamin oksidaz Katekolamin metabolizması Ribonukleotid redüktaz Lenfosit DNA sentezi, doku büyümesi Ksantin oksidaz Ürik asid metabolizması ERTROPOEZ DEMR BAIMLI GİS Demir Eksikliğinin Dokular Üzerine Etkisi SSS KVS İştahsızlık (sık, erken belirti), →Boy, kilo, baş çevresi persentillerinin düşük olması veya persentillerde gerileme olması Pika—pagofaji (buz) jeofaji (toprak) (BKZ iler) Huzursuzluk Atrofik glossit Bilişsel (kognitif) faaliyetlerin veriminde azalma Disfaji, özafagusta ağ (Kelly–Paterson sendromu) Mide asiditesinde azalma Egzersiz ve istirahatteki kalp hızı ve kalp debisinde artış Halsizlik, aktivitede azalma Dikkat ve dikkat süresinde azalma Okul başarısında belirgin düşüklük Sitokrom oksidaz aktivitesinde ve süksinik dehidrogenazda azalma Disakkaridazlarda azalma, özellikle laktaz azalması (anormal laktoz tolerans testi) Kadmiyum ve kurşun emiliminde artma İntestinal permeabilite indeksinde artma Plazma hacminde artış Ventilasyon test sonuçlarında bozulma Digital toleransında artış Soluk tutma nöbetleri** Papil ödemi SOLUGU TUTUYO DEDI MI HEMEN BUNU DUSUN. COCUK AGLARKEN SOLUGU KESLR Barsak sızıntı sendromu (guaiac pozitif Huzursuz bacak sendromu (bacakların kontrolsüz hareketi; SSS’de hareket dışkı; eksudatif enteropati) kontrolünü sağlayan bölgede demir Malabsorpsiyon sendromu (sadece eksikliği) demir veya yaygın emilim bozukluğu) Betüri (kırmızı pancar yedikten sonra pembe-kırmızı idrar yapma) Kardiyak hipertrofi PIKA Besleyici olmayan maddeleri tüketmeye karşı, (ör. Nişasta, buz, toprak, sünger, kil) karşı koyulamaz bir istek duymak Kesin patofizyoloji bilinmiyor. Muhtemelen santral sinir sistemindeki demir eksikliğine bağlı Kil ve nişasta, GİS’de demiri bağlayarak, demir eksikliğini arttırır Demirin Dokular Üzerine Etkisi Kas İskelet Eritrositler Diğer -Miyoglobin ve sitokrom C eksikliği -Kısa ve yoğun egzersiz veriminde bozukluk -Uzun süreli dayanıklılık çalışmasında fiziksel verimde azalma -Egzersizde doku laktik asidozunun hızla oluşması ve mitokondride αglyserofosfat oksidaz aktivitesinin azalması -Kemikte radyolojik değişikliklerdiplo mesafesinin genişlemesi -Kırıiyileşmesinde bozulma -Etkisiz eritropoiesis -Eritrosit yaşam süresinde kısalma *Otohemolizde artma -Eritrosit rijiditesinde artma -Sülfidril inhibitörlerine duyarlılıkta artma -Hem üretiminde azalma -Globin ve α-zincir sentezinde azalma -α-globin monomerlerinin, hücre membranına çökmesi -Hem içeren enzimlerde azalma (sitokrom C, sitokrom oksidaz) -Demire bağımlı enzimlerde azalma (süksinik dehidrogenaz, akonitaz) -Monoamin oksidaz da (MAO) azalma -İdrar norepinefrin atılımında artma -Tirozin hidroksilazda azalma (tirozini dihidroksifenilalanine dönüştüren enzim) -Hayvanlarda hücresel büyüme, DNA, RNA, ve protein sentezinde bozulma -Kısa süreli yetersizliklerden sonra, beyin demirinde inatçı düşüklük -Plazma çinko düzeyinde azalma -Tromboza eğilim (süt çocuklarında, özellikle serebral venlere) OKSIDASYONA YATKINLIK -Glutatyon peroksidaz ve katalaz aktivitesinde azalma a. H2O2 detoksifikasyonunda yetersizlik b.H2O2 hemolizine yatkınlıkta artma c.Eritrosit zarına oksidatif hasar d.Hücresel rijiditede (sertlik) artma -Glikoliz hızında artma * NADH-methemoglobin redüktazda artma *Eritrosit glutamik okzaloasetik transaminazda artma (EGOT) *Serbest eritrosit protoporfirininde artma -Kemik iliği hücrelerinin DNA ve RNA sentezinde bozulma DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİNDE KLİNİK ÖZELLİKLER DEA’nin erken dönemlerinde genellikle klinik bulgu yoktur Ciddi DE sonucunda: Solukluk, yorgunluk, huzursuzluk, iştahsızlık, baş ağrısı,uyku bozuklukları, pika, algılama bozuklukları, soluk tutma nöbetleri, soğuğa tahammülsüzlük, saç dökülmesi (kızlarda), yutma güçlüğü, ağrılı dil Fizik İncelemede Solukluk, taşikardi, dalakta büyüme (normal kıvamda), sistolik üfürüm epitelyal bozukluklar (anguler stomatit, glossit-atrofik, ağrılı-, kaşık tırnak,disfaji, tırnaklar üzerine uygulanan normal bir basınçla tırnakların konkavlaşması, yaygın-orta dereceli alopesi, kuru veya kabalaşmış cilt) saptanabilir DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİNDE BULGULAR1 Anemide konjunktiva, sublingual alan ve elde görülen solukluk (Hb:5 g/dl) (soldaki resimler hastaya, sağdakiler sağlıklı kontrole ait) DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİNDE BULGULAR-2 * Atrofik glossit Dil papillalarının düzleşmesi ve eritematöz görünüm kazanması. Ciddiyet arttıkça dil sertleşir. * Tırnaklarda kaşık tırnak (koilonişi) DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİNDE BULGULAR-3 Angular stomatit: Ağız kenarlarındaki ağrılı fissürler ve ülserasyon Keilosis: Dudak ve ağız köşelerinin kuru pullanması; fissür ve ülserasyon gelişmesi (Fungal enfeksiyonlarda , dudak emen çocuklarda ve dehidratasyonda da sıktır). Plummer-Vinson Sendromu (Patterson-Brown-Kelly sendromu) Disfaji (yutma güçlüğü) eklenmiş olan demir eksikliği anemisidir. Yutma güçlüğü, özafagusta gelişen postkrikoid ağa bağlıdır Özafagustaki halka/ların endoskopik görüntüsü Resim: Özafagustaki halka/ların endoskopik görüntüsü TAYANÇ-PRASAD SENDROMU İlk olarak bir Türk doktor tarafından (Dr Memduh Tayanç), 1942’de tanımlanmıştır. (Daha sonra Dr Prasad’ın da aynı bulguları bildirmesi nedeni ile, sendroma her ikisinin birden adı verilmiştir) *Demir eksikliği anemisi, *Karaciğer, dalak büyüklüğü, *Cilt bulguları, *Hipogonadizm, büyüme geriliği ve *Jeofaji ile karakterizedir. *Çinko eksikliği ile seyreder *Demir ve çinko tedavisi ile tüm bulgular düzelir Demir Düşüklüğünün Evreleri 1.Demir depoları azalmış (prelatent DE) Hemoglobin, hematokrit ve serum demir değerleri normal. Ferritin düşük 2.Demir eksikliği ile birlikte olan eritropoez (Latent DE): Hemoglobin, hematokrit: Normal; Serum transferrin reseptör (sTfR) düzeyi artmış Serum demiri (SD)düşük, total demir bağlama kapasitesi (TDBK) yüksek, transferrin satürasyonu (TS)düşük (TS: SD/TDBK) Serbest eritrosit protoporfirini artmış 3. Aşikar demir eksikliği (DE anemisi): Hemoglobin, hematokrit düşük. Periferik yaymada mikrositer hipokromik eritrositler, anizopoikilositoz. RDW yüksek. Serbest eritrosit protoporfirini artmış (eritrosit sentezindeki azalmaya bağlı) TDBK SORULABILIR HESAPLAMASI FERRTN 12 ALTI TRANSF SAT 16 ALTI LABORATUVAR- 1 TALASEMDEN FARKLI OLARAK BURADA RBC DÜÜK. POKLOSTOZ VAR. KESN SORUUUUUUUUUUUUUUUUUUU UU • Hemoglobin: Hemoglobin, yaş için kabul edilebilir olan düzeylerin altında * Eritrosit indeksleri: *MCV, MCH, ve MCHC yaş normallerinin altında *Eritrosit dağılım genişliğinde artma (RDW) (RDW artışı, eritrosit boyutlarındaki çeşitliliği gösterir. RDW, Hb ve MCV düşüklüğü gelişmeden önce artmaya başlar)1,2 •Periferik yayma: Anizositoz, bundan sonra gelişen anizokromazi, hipokromi, mikrositoz, poikilositoz •Eritrositlerde morfolojik değişiklikler, ancak Hb 10-11 g/dl’nin altına düştüğünde görülür. • Poikilosit: Şekli anormal olan hücre. Burada poikilositler: • *Kalem hücreler (çok ince, uzun hipokromik hücreler/dar eliptositler)**TİPİK • *Düzensiz, açılı kenarları olan, şekli bozuk, hipokromik mikrositler 2 *Bazofilik noktalanma, HEDEF HÜCRE (talasemi taşıyıcılarındakine göre az) 1 Bain B Blood Cells A Practical Guide 2.ed. 1993, s. 52 2) Oski a) Normal eritrositler b) Hipokromik eritrositler c) Poikilositler •Retikülosit sayısı (anemiye göre düzeltilmiş retikülosit; retikülosit indeksi): • Genellikle normal, ancak, kanama ile birlikte olan ciddi demir eksikliğinde retikülosit sayısı %3-4 olabilir. Kanamalar sonucunda derin demir eksikliği gelişmiş ise, retikülosit değeri düşük bulunabilir LABORATUVAR-2 Lökosit sayısı: Normal Trombosit sayısı Düşük, normal, yüksek olabilir Hafif eksiklikte trombositoz görülür Ciddi demir eksikliğinde trombositopeni daha sıktır LABORATUVAR-3 Serbest eritrosit protoporfirini (SEP): ‘Hem’ biyosentezinin son aşamasında, demir, protoporfirinin içine girer. Ortamdaki demir yetersiz olursa, normoblasttaki hem sentezine katılamayan serbest protoporfirin eritrositlerde birikir ve eritrositlerdeki SEP düzeyi yüksektir Kurşun zehirlenmesinde de SEP yüksektir. (ancak DE’den çok daha yüksektir). α- ve β-talasemide artmaz DE’nde mikrositoz ve anemi henüz gelişmeden yükselir. Günlük oynamalar (flüktüasyon) göstermez (transferrin satürasyonunun aksine) Serum ferritini: Demir depolarının düzeyini yansıtır Ferritin için, 12 ng/mL’nin altındaki değerler, demir eksikliği için tanısaldır Ancak, ferritin bir akut faz reaktanı olduğu için, bakteriyel veya LABORATUVAR-4 Serum demiri ve demir satürasyonu yüzdesi Serum demiri/total serum demir baplama kapasitesi x 100) (%16 veya altı) Serum demirinin değeri sınırlıdır. Çünkü: Hafif veya geçici enfeksiyonlarda düşer Normal değerler aralığı, yaş, cins ve laboratuvar yöntemine göre değişir. Gereksiz masraf Demir tüketilmesinden etkilenir Diurnal değişiklik gösterir Tedavi denemesi: Demir eksikliği anemisi tanısı için en güvenilir ölçüt, yeterli oral demire hastanın Hb yükselmesi şeklinde cevap verip vermediğinin incelenmesidir Ferröz sülfat (3 mg/kg/g), 30 gün süre ile verilir Tedavinin 5-10. günlerinde retikülositoz DEADIR YAN 30. gününde Hb’de >1 gr/dl yükselme olmalıdır *Bu gelişmemişse, anemi nedeni demir eksikliği değildir. DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİNDEKİ LABORATUVAR BULGULARI: ÖZET Hb yaşa göre normal aralığın altında Periferik yayma Eritrosit indeksleri ne göre MCV yaşa göre normal aralığın altında MCH, 27.0 pg’ın altında MCHC, %30’un altında Eritrosit dağılım aralığının (RDW), %14.5’un üzerinde olması Serbest eritrosit protoporfirini: artmış Serum ferritin: azalmış Serum demiri azalmış Demir bağlama kapasitesi artmış Demir satürasyonu düşmüş (%16 veya altı) Oral demir tedavisine cevap Tedavi başlangıcından 5-10 gün sonra retikülositoz piki (retikülosit krizi) Retikülosit piki olduktan sonra, hemoglobin düzeyi ortalama olarak, günde 0.25– 0.4 g/dL/gün veya hematokrit %1/gün artar Kemik iliği (Sadece aneminin nedenini ortaya çıkarmada zorlukla karşılaşılıyor ise yapılır). Sitoplazmik olgunlaşmada gecikme Kemik iliğinde, demir boyası ile demirde azalma olması veya hiç olmaması Diğer testler *Serum transferrin reseptör düzeyi (Nadiren gereklidir veya yapılması zordur) *Eritrosit çinko protoporfirin/hem oranı (Nadiren gereklidir veya yapılması zordur) TEDAVİ 1. Ürün: Demiri +2 (ferröz) olarak içeren preperatlar tercih edilir (ör: ferröz sülfat, ferröz glukonat, ferröz askorbat, ferröz laktat, lactate, ferrous succinate, ferrous fumarate, or ferrous glycine sulfate). Demiri, +3 (ferrik demir) olarak içeren preperatlar ve ağır biçimde şelasyon yapılmış olan demir iyi ve yeterli biçimde emilmez 2. Doz: 1.5–2.0 mg/kg elementer demir x3 /gün (4.5-6 mg/kg/3) Büyük çocuklarda 100–200 mg elementer demir/g/3 po Genellikle günlük doz 3 doza (bazen 2, hafif durumlarda 1 doza bölünerek verilir) Gastrointestinal yan etkiler görülen hastalarda, ilaç gün aşırı, tek dozda verilebilir BK. EK OKUMA 3. Süre: Hb ve eritrosit indeksleri normale döndükten sonra 6-8 hafta Demir Tedavisine Yanıt Retikülositoz (retikülosit sayısı 5-7. günlerde en yüksek = ‘’retikülositoz’’) Daha sonra hemoglobin düzeyi ortalama olarak, 0.25– 0.4 g/dL/gün veya hematokrit %1/gün artar İkinci ayda, normal Hb’e ulaşılır Oral Demir Tedavisine Cevapsızlık Tedaviye uyumsuzluk Devam eden kan kayıpları Yetersiz tedavi süresi Yüksek gastrik pH antiasit, H2 blokür,gastrik asit pompa inhibitörleri kullanımı Demir absorbsiyon/ütilizasyon inhibitörleri Kurşun Aluminyum intoksikasyonu(hemodiyaliz hastaları) Kr inflamasyon Kanser Yanlış tanı Talasemi BR EYLER ÜZELMYOMU ÖREN ONU Sideroblastik anemi PARENTERAL DEMİR TEDAVİSİ 1. Oral demiri tolere edememe 2. Ciddi barsak hastalığı (inflammatuvar barsak hastalığı gibi. Oral demir emilmez veya diğer hastalığı ağırlaştırabilir). 3. Kronik hemoraji 4. Akut diyare 5. Demir depolarının hemen doldurulması gereken durumlar 6. Eritropoietin tedavisinin gerekli olduğu durumlar (ör: renal diyaliz) Parenteral Demir Tedavisi: Intra Musküler Demir dekstran kullanılır (50 mg elementer demir/ml) Parenteral Demir Tedavisi: İntravenöz Demir III hidroksid sükroz kompleksi (Venofer)kullanılmakta Özellikle kronik böbrek yetmezliği ve hemodiyaliz hastalarının anemisinde Doz: 1–4 mg/kg/hafta Allerji yapabileceği için yakın izlem altında verilir İnfüze Edilecek Olan Demir Nasıl Hesaplanır? (1) Demir dekstran için: Verilecek olan miktar şu şekilde hesaplanır: Normal Hb-ilk Hb x kan hacmi (ml) x 3.4 x 1.5 100 1. Normal hemoglobin (Hb eğrisine göre) 2. Kan hacmi: 80 ml/kg 3. Formüldeki 3.4 ile çarpım, Hb’i (gr/dl), demir miktarı (mg) dönüştürür 4. Formüldeki 1.5 ile çarpım, depoların doldurulması için de gereken demirin hesaplanması anlamına gelmektedir İnfüze Edilecek Olan Demir Nasıl Hesaplanır? (2) Demir dekstran dışında: 1) (15-Hasta Hb’i) x vücut ağırlığı (kg) x 3 =Verilecek olan toplam demir (mg) 2) Ganzoni denklemi: Hedef Hb-Şimdiki Hb x 2.4 + Demir depoları (mg) Demir depoları: Hastanın vücut ağırlığı>35 kg ise..500 “ “ “ “ “ <35 kg…15 mg/kg 3) Ampirik doz: 1–4 mg/kg/hafta (Demir III hidroksit sükroz kompleksi –Venofer- için) Parenteral Demir Tedavisinin Kontrendikasyonları 1. Demir eksikliğine bağlı olmayan anemiler 2. Demir yüklenmesi 3. Bu preperata karşı hipersensitivite 4. Ciddi allerji , anaflaksi öyküsü 5. Karaciğer hastalığı belirtileri 6. Akut veya kronik enfeksiyon 7. Yenidoğanlar Profilaksi Term >4 ay 1 mg/kg/gün Preterm >2 ay 2 mg/kg/gün 12 ay dolana kadar verilir ERKEN DODU SON 3 AYDA ANNESINDEN ALMASI GEREKEN DEMIRI ALAMADI BIZ VERCEZ Son Türk Neonatoloji Derneği rehberine göre: 6-8. haftada (en erken 2. hafta)…3 mg/kg/gün.. 12-15 ay süre ile verilmelidir VİTAMİN B12 EKSİKLİĞİ FOLİK ASİT EKSİKLİĞİ DNA SENTEZİNİ BOZAN DİĞER DURUMLAR Megaloblastik Aneminin Nedenleri 1) B12 vitamini eksikliği 2) Folat eksikliği 3) Diğer nedenler: A. DNA sentezinin kongenital bozuklukları 1. Orotik asidüri 2. Tiamin'e cevap veren megaloblastik anemi 3. Kongenital ailevi, yüksek doz B12 vitamini ve folata gereksinim gösteren megaloblastik anemi 4. Kongenital diseritropoietik anemi ile birlikte 5. Lesch-Nyhan sendromu B. Kazanılmış DNA sentez bozuklukları 1. Karaciğer hastalığı 2. Sideroblastik anemiler 3. Lösemi (özellikle AML) 4. Aplastik anemi (kongenital veya edinsel) 5. DiGuglielmo hastalığı 6. Refrakter megaloblastik anemi C. İlaca bağlı megaloblastosis 1. Pürün analogları (6-merkaptopurin, azathioprin, thioguanin) 2. Pirimidin analogları (5-florourasil, 6-azauridin) 3. Ribonükleotid redüktaz inhibitörleri (sitozin arabinozid, hidroksiüre) Megaloblastik Anemide Fizyopatoloji 1 * Gerek megaloblastik eritroid öncülü olan hücreler, gerekse makrositik olgun hücreler, normalden daha kısa yaşar ve ölürler (apoptoz) * Eritrosit progenitörleri, artmış eritropoietin (EPO) nedeni ile uyarılırlar, eritrosit yapımı artmıştır. Kemik iliği hiperplastiktir • İnefektif eritropoez: Kemik iliğinin fazla miktarda eritroid öncülü hücre üretmesi, genç eritroid öncülü hücrelerin artması, ancak ürettiği hücrelerin tamamen gelişemeden kemik iliğinde ölmesi • Bunun sonucunda serumda laktat dehidrogenaz (LDH) düzeyi, bilirübin, serum demiri ve transferrin saturasyonu, normalden yüksektir Megaloblastik Anemide Fizyopatoloji2 Megaloblast a)Kemik iliği yaymalarında, eritroid progenitör hücrelerin nükleer kromatini, gevşek görünür; 'megaloblast'ın tipik görüntüsünü veren kromatinin bu yapısıdır. b) Nukleustaki DNA miktarı normal, ancak RNA miktarı artmıştır, böylece bu hücreler, normalde olması gerekenden daha büyüktürler c) Olgunluk yönünden nükleo-sitoplazmik asenkroni vardır. Nukleus, daha genç, sitoplazma daha olgundur d) Nükleer artıklar, 'Howell-Jolly cisimleri' ve diseritropoiesis bulguları vardır *Olgun eritrositlerin şekli anormaldir; boyutları değişkendir; MCV normalin üzerindedir (makrositer). Bu hücrelerin yaşam süresi daha kısadır. Megaloblastik Anemide Fizyopatoloji 3 *Miyeloid öncüller de normalden büyüktür. Bu büyüme, en çok, kemik iliğindeki metamiyelositlerde ve band nötrofillerde (stab) belirgindir. Periferik kandaki nötrofillerde 'hipersegmentasyon' vardır. (Hipersegmentasyon: 100 nötrofilden en az birinin altı loblu olması, veya en az 5'inin beş veya daha fazla loblu olmasıdır) Hipersegmentasyon, VB12 ve folat eksikliği için tipiktir Şekil 26. e) Gevşek kromatin yapısı gösteren, farklı olgunlaşma safhasında olan megaloblast, metamiyelosit ve nötrofiller Şekil 26. f) Megaloblastlarda çok belirgin, çekirdek anormallikleri Şekil 26. g) Apoptoza gitmekte olan megaloblastlar ve bir dev metamiyelosit Şekil 26. h) Sitoplazması anormal drecede geniş olan, çok büyük megaloblastlar (kısmi hemoglobin yapımı ile birlikte). Bunun sağında ve altında, granulopoiesise ait dev hücreler. Şekil 26 a – h. Megaloblastik anemiler Löffler H, Rastetter J, Haferlach T. Atlas of Clinical Hematology. 6th ed, New York, Springer Berlin, 2005 a) Pernisiyöz anemide periferik yayma: Solda, ciddi anizositoz, poikilositoz, büyük bir megalosit, ve HowellJolly cismi taşıyan bir normoblast . Sağda, Howell-Jolly cismi içeren üç megalosit b)İçerdiği kromozom parçası, Howell-Jolly cismine dönüşecek olan bir mitotik megaloblast. c) Megaloblastik anemideki kemik iliği. Çok sellüler olan bu ilikte, kromatini tipik biçimde ince ve gevşek olan immatür megaloblastlar hakim. Sitoplazmada yeni başlamış hemoglobin sentezi bazofilide azalma olmasına neden olmuş. d) Nukleus yapısı tipik olan bir grup promegaloblast. Hücrelerin görüntüsü, DNA sentezinde bir bozukluğa işaret ediyor. a– h. Megaloblastik anemiler Löffler H, Rastetter J, Haferlach T. Atlas of Clinical Hematology. 6th ed, New York, Springer Berlin, 2005 Şekil 27. a) Pernisiyöz anemide iki dev metamiyelosit Löffler H, Rastetter J, Haferlach T. Atlas of Clinical Hematology. 6th ed, New York, Springer Berlin, 2005 Şekil 27. b) Pernisiyöz anemide hipersegmenter nötrofil (Löffler H, Rastetter J, Haferlach T. Atlas of Clinical Hematology. 6th ed, New York, Springer Berlin, 2005) Şekil 27. c) Demir boyası ile boyanmış iki sideromegaloblast ve bir sideromegalosit, ve içerdiği kaba demir granülleri (Löffler H, Rastetter J, Haferlach T. Atlas of Clinical Hematology. 6th ed, New York, Springer Berlin, 2005) Şekil 27. d) Megaloblastik anemide hipersegmenter megakaryosit (Löffler H, Rastetter J, Haferlach T. Atlas of Clinical Hematology. 6th ed, New York, Springer Berlin, 2005) e) Megaloblastik anemide nukleusu olağan olmayan hipersegmente megakaryosit f) ) Nonspesifik esteraz (a-naftil asetat, pH 7.2):Perinükleer alanlarda en belirgin olacak şekilde kuvvetli esteraz aktivitesi gösteren megaloblastlar g) Nonspesifik esteraz (a-naftil asetat, pH 7.2): Perinükleer alanlarda en belirgin olacak şekilde kuvvetli esteraz aktivitesi gösteren megaloblastlar . h) Hafif megaloblastik anemi veya VB12 tedavisinden hemen sonra görülen, hafif magaloblastik değişiklikler (geçiş şekli) Fig. 27 Löffler H, Rastetter J, Haferlach T. Atlas of Clinical Hematology. 6th ed, New York, Springer Berlin, 2005) Megaloblastik Anemide Fizyopatoloji 4 *Nötropeni ve trombositopeni, anemisi ağır olanlarda daha sık görülür. Ancak, nötropeni ve trombositopeni, anemi olmaksızın da görülebilir. *Megakaryositlerde çekirdek lob sayısında artma görülebilir *Dil, yanak mukozası, burun epiteli, vajinal epitel, idrar yolundaki hücrelerde de makrositoz görülür. Mide ve barsak hücrelerinde de değişiklikler (hücre yüksekliği azalmıştır). Megaloblastik Aneminin Laboratuvar Bulguları Periferik kanda: Eritrositlerin normalden büyük olması (makrosit Nötrofillerde hipersegmentasyon olması Stab varsa, bunun büyük olması Kemik iliğinde: Eritroid öncüllerde megaloblastik değişikliklerin olması, Metamiyelositlerin ve stab'ların çok büyük olması (Kobalamin Eksiklği) Kobalamin Kaynağı Olarak Diyet Kobalamin, diyetle dışarıdan alınır Hayvansal gıdalarda bulunur : karaciğer > böbrek > yürek > et > balık > peynir > yumurta sarısı > büyükbaş küçükbaş hayvan sütü (fakat keçi sütünde yetersiz) *Kobalamin eksikliğinin gelişmesi yıllar alır. Kobalamin t1/2 si uzun ve karaciğer vitamin deposu oldukça fazladır Yaşa Göre Kobalamin Gereksinmesi Yaş Grubu Önerilen Günlük Kobalamin (ug)* İnfant Dönemi 0-6 ay 7-12 ay 0.4 0.5 Çocukluk 1-3 yaş 4-8 yaş 9-13 yaş 14-18 yaş 0.9 1.2 1.8 2.4 Erişkin 19-50 yaş 2.4 Gebelik 2.6 Laktasyon 2.8 *Genomik stabilite için ihtiyacın >7-10 ug/gün olduğunu belirtenler de vardır Kobalamin Bağlayan Proteinler Vücutta, serbest olarak bulunmaz (GIS teki kısa bir süre dışında) Kobalamin'i taşıyan başlıca üç protein vardır: 1) Transkobalamin (TC; eski ismi: TCII): Plazmadaki kobalaminin %10-30‘ini bağlar Kobalaminin hücre içine girebilmesi için TC'e bağlı olması gerekir (TC-kobalamin=holo-transkobalamin). Holo-TC, hücre zarında bulunan TC reseptörüne bağlanır 2) Haptokorrin (eski ismi TCI): Kobalamin afinitesi en yüksek olan proteindir. Plazmadaki kobalaminin %70-90'ını bağlar 3) İntrensek faktör (IF): İnsanda, gastrik parietal hücreler tarafından salgılanır Kobalamin, barsak lümeninde IF’e bağlı olarak taşınır (IFkobalamin) İleumdaki kubam reseptörüne bağlanır Kobalamin in Emilimi Yiyecekler içindeki kobalamin, hemen tamamen proteine bağlıdır. Midedeki asid ve pepsinin etkisi ile proteinden ayrılır ve tükrük ve gastrik sıvıda bulunan haptokorrin'e bağlanır; Duedonumda haptokorrin-kobalamin kompleksi, pankreatik proteazlarla parçalanır. Serbest alan kobalamin, gastrik parietal hücreler tarafından salgılanan IF'e bağlanır. IF-B12 vitamini kompleksi distal ileumdaki enterositlerin fırçamsı kenarında yerleşmiş olan reseptörlere bağlanır. Serbest kobalamin, bu reseptörler tarafından tanınmaz. İlial reseptör: ‘Kubam’ adını alır. İki parçadan oluşur: Kübilin + amnionless. IF-kobalamin kompleksini bağlar. IF-kobalamin kompleksi, reseptöre bağlandıktan sonra hızla endositoz yoluyla enterosit içine geçer. Enterositte, kobalamin, IF’den ayrılır. Daha sonra IF parçalanır Kobalamin, enterositten ayrılır. Sonra Transkobalamin II’(TCII)’e bağlanır. (holo-transkobalamin) ve portal dolaşıma geçer Safra ile atılan VB12 entrohepatik dolaşıma da katılarak yeniden emilir. Kobalaminin hücrelere girmesi: Birçok hücrenin yüzeyinde bulunan transkobalamin reseptörleri yolu ile olur. Holo-TC, bu reseptörlere hızla bağlanır ve hücre içine girer; lizozomlarda transkobamin parçalanıp kobalamin açığa çıkar, Kobalamin Emilim, Taşınma ve Depolanması Kobalamin'in Hücre İçindeki Görevleri-1 Kobalamin, hücre içinde bir koenzim olarak, iki önemli reaksiyonda görev yapar: 1)1)Methionin sentetaz(5-tetra (5-tetra hidro folat homosistein metiltransferaz): Methionin sentetaz hidro folat homosistein metiltransferaz): Metil (MeCbl)'e ihtiyaç duyar. Metilkobalamin kobalamin (MeCbl)'e ihtiyaç duyar. →Methionin + THF Homosistein ++ 5-metil folat (THF)Homosistein 5-metiltetrahidro tetrahidro folat (THF)-----------Methionin + THF reaksiyonunu katalize reaksiyonunu katalize eder eder (Reaksiyon sitoplazmada Bu Bu enzim çalışmazsa, biriken (Reaksiyon sitoplazmadagerçekleşir. gerçekleşir. enzim çalışmazsa, biriken homosistein endotelhasarına hasarına neden olur) homosistein vasküler vasküler endotel neden olur) 2)2)Metilmalonil CoAmutaz: mutaz: Metilmalonil CoA Adenosil kobalamin'e kobalamin'e ihtiyaç duyar. Adenosil ihtiyaç duyar. Metilmalonil CoA CoA reaksiyonunu katalize eder Metilmalonil CoA→ -- süksinil süksinil CoA reaksiyonunu katalize eder (Reaksiyon mitokondride→→ gerçekleşir.Bu Buenzim enzim çalışmazsa, çalışmazsa, biriken (Reaksiyon mitokondride gerçekleşir. biriken metilmalonat, metabolik neden olur) metilmalonat, metabolikasidoza asidoza neden olur) Kobalamin'in Hücre İçindeki Görevleri-2 B12 vitamini Eksikliğinin Başlıca Nedenleri I. Alımın yetersiz olması II. Emilim bozukluğu A. İntrensek faktör yetersizliği 1. Pernisiyöz anemi 2. Gastrik mukoza hastalığı 3. İntrensek faktör gen mutasyonu B. İnce barsaktan emilim bozukluğu 1. B12 vitamin malabsorbsiyonu 2. Genel malabsorbsiyona neden olan hastalıklar 3. B12 vitamini ile yarışma III. B12 vitamininin taşınma (transport) bozuklukları A. Kongenital B. Edinsel IV. B12 vitamininin metabolizma bozuklukları A. Kongenital B. Edinsel B12 Vitamini Eksikliğinin Başlıca Nedenleri I. Alımın yetersiz olması A. Diyetle yetersiz alım: Yanlış beslenme, vejeteryanlık, lakto-ovo-vejeteryenlik, hayvani gıdalardan kısıtlı diyet, malnutrisyon, iyi kontrol edilmemiş fenil ketonüri diyeti B. Anne sütü ile yetersiz B12 vitamini alımı: (annedeki B12 vitamini eksikliği nedeni ile) Vitamin B12 Eksikliği Nedenleri-2.Emilim Bozukluğu A. İntrensek faktör yetersizliği 1. Pernisiyöz anemi a. Kongenital pernisiyöz anemi (gastrik mukoza normal) b. Juvenil pernisiyöz anemi *Otoimmün juvenil pernisiyöz anemi (gastrik atrofi) *Otoimmün juvenil pernisiyöz anemi (poliendokrinopatilerle birlikte) *Juvenil pernisiyöz anmi, Ig A eksikliği ile birlikte 2. Gastrik mukoza hastalığı a. Korosiv etkisi, gastrit b. Gastrektomi c. Aklorhidri, pepsin eksikliği 3. İntrensek faktör gen mutasyonu B. İnce barsaktan emilim bozukluğu 1. B12 vitamin malabsorbsiyonu a. Anormal intrensek faktör b. İleal alımın anormal oluşu (Imerslund-Grasbeck sendromu) c. Şelasyon yapıcı ajanların kullanılması (fitat, EDTA) 2. Genel malabsorbsiyon hastalıkları a. Terminal ileum rezeksiyonu, baypasları b. Regional enterit (Crohn hastalığı) c. Terminal ileumun tüberkülozu d. Terminal ileumun lenfosarkomu e. Pankreas yetmezliği f. Zollinger-Ellison sendromu g. Çöliak hastalığı h. Tropikal, nontropikal sprue i. HIV J. Gastrik asidi azaltan ilaçlar (H2 reseptör antagonistler, proton pompa inhibitörleri) k. Parasitler (Giardia, Lamblia, Diphyllobothrium latum) l. Neonatal nekrotizan enterokolit 3. B12 vitamini ile yarışma a. İnce barsakta fazla bakteri üremesi (fistül, divertikül, anastomozlar, polip) b. Diphyllobothrium latum (serbest B12 vitaminini ve B12-intrinsik faktör kompleksini alır). c. İlaçlar Vitamin B12 Vitamini Eksikliğinin Başlıca Nedenleri 3. B12 Vitamininin Taşınma (transport) Bozuklukları Kongenital transkobalamin II (TC II) eksikliği Geçici transkobalamin II eksikliği Haptokorrin (TCI) eksikliği Vitamin B12 vitamini eksikliğinin başlıca nedenleri: 4. B12 vitamininin metabolizma bozuklukları A. Kongenital 1. Adenosilkobalamn eksikliği (Cb1A ve Cb1B hastalıkları) 2. Metil malonil CoA mutaz eksikliği 3. Adenosilkobalamin ve metilkobalamin 'in ikisinin birden eksikliği (Cb1C, Cb1D, Cb1F hastalıkları) 4. Metilkobalamin eksikliği (homosistinüri, hipomethioninemi olur, metilmalonik asidüri olmaz; B12 vitaminine cevap verir) Cb1E, Cb1G hastalıkları B. Edinsel 1. Karaciğer hastalığı 2. Malnutrisyon 3. İlaca bağlı (para amino salisilik asid, kolşisin, neomisin, nitrik oksid, etanol, metformin, oral kontraseptifler (Bkz. Ek Okuma) Pernisiyöz anemi IF salgılayan gastrik parietal hücrelerin immün nedenlerle harabiyeti sonucunda gelişir B12 vitamininin emilimi bozulur Gastrik atrofi, aklorhidri görülebilir Pernisiyöz anemi, diğer otoimmün hastalıklarla birlikte bulunabilir (kronik otoimmün tiroidit, insüline bağımlı diyabetes mellitus, Addison ve Graves hastalıkları, vitiligo, miyastenia gravis, hipoparatiroidism, selectif IgA eksikliği). Hipotiroidi sıktır Pernisiyöz anemi 10 yaş altında çok nadir Ailevi olgular var Gastrik karsinom riski yüksek (şüpheli alanlardan yıllık biyopsi almak gerekebilir) Pernisiyöz anemi hastalarında, SKSKD gelişmeksizin de, bacaklarda parestezi, vibrasyon duyusunda azalma görülebilir Pernisiyöz Anemi Tipleri 1) Kongenital pernisiyöz anemi: 1-5 yaş arasında ortaya çıkar. Gastrik histoloji ve asid salgısı normaldir. IF yoktur. IF veya parietal hücrelere karşı antikor yoktur 2) Juvenil pernisiyöz anemi: 10 yaştan sonra görülür. Gastrik atrofi, aklorhidri, IF yokluğu ile seyreder. Parietel hücreye ve IF'e karşı antikor yapımı vardır (otoimmün bir hastalıktır) 3) Juvenil pernisiyöz anemi (endokrinopatilerle birlikte): Juvenil pernisiyöz anemi ile aynı özellikleri gösterir; ayrıca hipotiroidi, hipoparatiroidi, Addison hastalığı ile birlikte bulunabilir 4) Juvenil pernisiyöz anemi (IgA eksikliği ile birlikte): Yukarıdaki özelliklere ek olarak seçici (tek başına) IgA eksikliği vardır. 5) Erişkin pernisiyöz anemi: Yaşla artış gösterir, en çok 50-70 yaşlarda görülür. Gastrik atrofi, diğer gastrik sekresyonlarda azalma, IF eksikliği vardır Imerslund Grasbeck sendromu İleal reseptörlerin (Kubam)’ın kalitatif ve kantitatif bozukluğuna bağlı Ailevi (otosomal resesif), seçici vitamin B12 eksikliği IF, mide ve barsak mukozası normaldir Tübüler proteinüri ile birlikte (Böbrek proksimal tubuldeki kubam’ın fonksiyon bozukluğuna bağlı) Sistemik VB12 tedavisi ile anemi düzelir, proteinüri düzelmez. OH-kobalamin 1000 ug/g x 10 gün im; daha sonra ayda bir im enjeksiyon şeklinde yapılır. B12 vitamini Eksikliğinde Klinik Bulgular *En çok, kemik iliği, gastrointestinal sistem epiteli (hızlı çoğaldıkları için) ve sinir sistemi etkilenir *Megaloblastik anemi (makrositik anemi): (anlatıldı). *Gastrointestinal sistem: İştahta azalma, hafif kilo kaybı, bulantı, kabızlık, nadiren ishal, dilde acılık hissi (glossit; baharatlı ve asidik yiyeceklerle artan glossit). Kobalamin eksikliğinin diğer bulguları gözden kaçarsa, bu hastalara gereksiz mide barsak görüntüleme işlemleri yapılır *Nörolojik Bozukluklar: Kobalamin eksikliği nörolojik sendromu, ‘spinal kordun subakut kombine dejenerasyonu’ olarak bilinir *Ciltte hiperpigmentasyon B12 vitamin eksikliğinde atrofik glossit ‘Nörolojik Bulgular: ‘Spinal Kordun Subakut Kombine Dejenerasyonu (SKSKD) Spinal kordun posterior ve lateral kolonlarının dejenerasyon + demiyelinizasyonu + periferik nöropati Nedeni, homosisteinin remetilasyonunun azalmasıdır (muhtemelen Ado methionine bağımlı transmetilazların aktivitesindeki değişiklik sonucu). Alt ekstremitelerde daha belirgin İlk bulgular: Vibrasyon ve pozisyon duyusu kaybı Daha sonra: Piramidal sistem bulguları, serebral belirtiler, optik sinir dejenerasyonu, optik atrofi (pernisiyöz anemide nadirdir), demans (Alzheimer hastalığını taklit eder), depresyon Anemi, makrositoz bulunmayabilir. Serum kobalamini normal olabilir (Bu hastalarda kanda metil malonik asid ve total homosisten düzeyine bakılmalıdır) Yenidoğanda B12 vitamini Eksikliği-1 Kalıcı nörolojik hasar gelişimine neden olabildiği için, erken tanısı çok önemlidir Hayatın llk birkaç ayında emmede isteksizlik, gelişme geriliği, apati, zayıflık, iritabilite, yavaş mental gelişme, kazanılmış motor hareketlerde geriye dönme gelişir Yenidoğanda B12 vitamini Eksikliği-2 Nedenleri: 1) Maternal kobalamin eksikliği (en önemli neden) -Annenin vegan, vejeteryan, makrobiotik diyet alması, fakirlik (serum ve sütlerindeki kobalamin eksikliği) -Annedeki anti intrensek faktör antikorların, plasentayı geçerek bebekte de hayatın ilk haftalarında barsaktan kobalamin emilimini bozması 2) Bebekteki kalıtsal kobalamin metabolizma bozukluklarıdır. Plasenta, kobalamin depolayabildiği için, anneye, gebelikten önce ve gebelik sırasında folik asid yanında vitamin B12 verilmesini önerenler vardır. Yenidoğanda B12 vitamini Eksikliği-3 Megaloblastik anemi bulunabilir veya bulunmayabilir Değişik düzeylerde pansitopeni görülebilir Vitamin B12 düzeyi düşük , metil malonik asid ve homosistein düzeyi yüksektir Kranial MRI: Ciddi serebral atrofi ve miyelinizasyonda gecikme vardır. Kobalamin tedavisine rağmen, MRI bulguları tamamen düzelse bile nörolojik bozukluklar inatla devam edebilir. Kalıcı nörolojik hasarlar gelişebilir Daha Büyük Çocuk ve Ergenlerde Vitamin B12 Eksikliği Nedenleri Diyetle yetersiz alım, gastrik ve intestinal hastalıklar en sık nedenleridir Pernisiyöz anemi (nadir) B12 Vitamini Eksikliğinde Tanı-1 1) Öykü ve megaloblastik anemi bulguları 2) Serum kobalamin düzeyi: Çoğu laboratuvara göre < 200 pg/ml *Son zamanlarda çocuklarda da >300-350 pg/ml olması beklenmekte *Tek başına değeri azdır *Folat eksikliği olan hastaların % 30'unda da düşüktür * Normal/yüksek olabilir (Serumda MMA ve homosistein artmıştır) 3) Serum folatı normal veya yüksektir. Eritrosit folatı düşüktür (Folik asid eksikliğinde ise serum + eritrosit folatı düşüktür) 4) Serumdaki metilmalonik asid ve total homosistein düzeyleri artmıştır (Folat eksikliğinde kan homosistein düzeyi artar; ancak MMA düzeyi normaldir) 5) Schilling testi: Hem IF'ün varlığını, hem de barsak absorbsiyonunu belirlemeye yarar. Altın standarttır. Ancak, radyoaktif kobalamin ve intrensek faktör bulma zorlukları nedeni ile halen yapılamamaktadır. Başka testler gelişme safhasındadır B12 Vitamini Eksikliğinde Tanı-2 Halen Schilling testinin yerine geçebilecek ve intestinal kobalamin emilimini ölçebilecek güvenilir bir test bulunmamaktadır 6) Fekal atılım testi: Radyoaktik kobalamin bulunmadığı için halen yapılamamakta 7) Deoksiüridin supresyon testi: Kemik iliğine ve tecrübeli laboratuvarlara ihtiyaç vardır 8) Kobalamin+transkobalamin (holo-transkobalamin) düzeyi ölçülebilir (halen araştırma safhasında) 9) Transcobalamin II düzeyi: Tecrübeli laboratuvarlarda bakılmakta 10) **Proteinüri ve aminoasidüri: Tipik Immerslund Grasbek sendromu. Bazı nadir olgularda proteinüri bulunmayabilir. Bazı olgularda yaygın malabsorpsiyon vardır B12 Vitamini tedavisi Yakın zamana kadar sadece parenteral (kas içine:im) uygulanırdı. Oral yolla da emilim (pasif difüzyonla) olduğu gösterildi; ancak doz konusu tartışmalı (oral verilen ilacın 1/10’u emiliyor ?) Nörolojik belirtilerin düzeltilmesinde, önce parenteral tedavi verilmesi daha akılcı (oral tedavinin bu hastalarda etkinliği ? ) Dil altı emilen preperatların, parental tedaviye eş emilim sağladığı tartışılıyor B12 vitamini Preperatı Siyano kobalamin olarak 1000 ug/ampul Hidroksikobalamin: B kompleks ampulü şeklinde ve dil altı sprey olarak Metil kobalamin: dil altı sprey (500 ug)/damla 167 ug) B12 vitamini Eksikliğinde Tedavi-1 Derin anemide: Oksijen, diüretik verilir; gerekirse az miktarda kan transfüzyonu (transfüzyon öncesinde Kİ aspirasyonu yapılır; eritrosit folat düzeyi için kan alınır) Ağır anemik olan hastaların tedavisinde: Ağır anemik olan hastaların tedavisine başlandığında -Hayatı tehdit eden hipopotasemi, -Hayatı tehdit eden hipopotasemi, -Kardiyovasküler komplikasyonlar (tromboemboliye bağlı inme gibi; bunun nedeni bilinmiyor) -Kardiyovasküler komplikasyonlar (tromboemboli. Nedeni ?) -Ani (1 olgu) bildirilmiştir -Aniölüm ölüm (1 olgu) bildirilmiştir Hipopotaseminin nedeni, potasyumun hücre dışından hücre içine geçiş yapması, fakat bunun böbrek taafından dengelenmesinde gecikme olmasıdır. Hipopotasemi Hipopotasemi ve diğer engellemek için: engellemek vekomplikasyonları diğer komplikasyonları -İlk iki gün siyanokobalamin 10 µg dozu ile subkutan olarak yapılır için -Çok ağır hastalarda ilk iki gün yapılacak olan siyanokobalamin dozu 0.2 µg/kg/gün (sc) dır -İlk iki gün siyanokobalamin 10 µg dozu ile subkutan yapılır - -Çok Hipopotasemi için potasyum yapılabilir ağır hastalarda ilk iki replasmanı gün yapılacak olan siyanokobalamin dozu 0.2 µg/kg/gün (sc) dır - Hipopotasemi için potasyum replasmanı yapılabilir Yenidoğanda Tedavi Tedavi geciktirilmemelidir (nörolojik sekel ihtimali nedeni ile) Tedavinin başında, kendi kendini sınırlayan ‘infantil tremor sendromu’ gelişebilir. B12 Vitamini Tedavisi (Siyanokobalamin veya OH kobalamin ile Farklı Protokoller) Geleneksel Tedavi Bizim Uyguladığımız Tedavi 1000 ug (1 mg)/gün x 7 gün 100 ug/gün 1 hafta; 100 ug/günaşırı 1 hafta; 100 ug haftada iki kez 15 gün 100 µg/hafta x 1 ay …… 100 µg/ay … (süre: Hastaya göre) İntra musküler yolla (100 µg gibi küçük dozlar, subkutan yolla da verilebilir) intramusküler Sonra Hb normale döndükten sonra 100 ug/ay, intra musküler yolla (100 µg gibi küçük dozlar, subkutan yolla da verilebilir) Süre: Hastaya göre B12 Vitamini Tedavisi (siyanokobalamin veya OH kobalamin) Replasman + idame 1000 µg siyanokobalamin, her 3 ayda bir im Veya 6-12 ay süre ile her 6-12 ayda bir 1000 µg/gün x 14 gün OH kobalamin (OH kobalamin, dokuya güçlü biçimde bağlandığı için) Veya 1-2 mg kobalamin po (plazma kobalamin düzeyini takip ederek, aralıklarla) oral Veya 50-200 µg siyanokobalamin/gün, aç karnına, oral Siyanokobalamin, oral 1000 ug/gün..x Birinci hafta 1000 ug/günaşırı x İkinci hafta 1000 ug, haftada 2 gün: Üçüncü ve dördüncü hafta (Replasman) 1000 ug/haftax 3 ay (idame Aç karnına, oral Kobalamin Metabolizma Bozuklukları Yüksek doz kobalamin (Haftada1-3 kez 1000 ug OH- kobalamin) yapılır. (cbl C komplementasyon grubunda günlük 1000 ug) (Ek Okuma) B12 vitamini Tedavisine Cevap-1 Serum demiri veya LDH Kemik iliğinde, eritroid hücrelerdeki megaloblastik değişiklikler Retikülosit düzeyi Trombositopeni ve nötropeni OEV Anemi Plazmadaki metilmalonik asid ve total homosistein düzeyleri Nötrofil lob sayısı 48 saat içinde % 50 oranında azalır 48 saat içinde ortadan kalkar ilk 5-10 gün içinde yükselir 2 hafta içinde düzeir. 2 hafta içinde 5fl veya daha fazla azalır (retikülositoz geçtikten sonra) 2-4 hafta içinde normale döner 2 hafta içinde azalır 4 hafta içinde azalır Bunlardan birkaçı enjeksiyonundan sonra görülmemiş ise, tanının doğruluğundan şüphe edilmelidir *** B12 vitamini Tedavisine Cevap-2 Demans ve depresyon* Hızlı Apati ve kooperasyon bozukluğu* 48 saat içinde düzelmeye başlar 1-2 haftada tamamen düzelebilir 6 ayı bulur Subakut kombine spinal kord dejenerasyonu* Diğer nörolojik bulgular * Küçük çocuklardaki motor gelişme Birkaç ay geriliği* *Nörolojik belirtiler, 3 aydan daha kısa bir süredir devam ediyorsa tamaman düzelir; ancak uzun sürmüşse sekel kalabilir Folat Kaynakları Folatlar (pteroylglutamatlar) pterin, p-aminobenzoat ve glutamat bileşikleridir. Folik asid, okside olmuş folattır *Kabaca, günlük folik asid gereksinmemizin 1/3'ünü tahıllardan, 1/3'ünü meyve ve sebzelerden, kalan 1/3'ünü ise et ve balıktan karşılarız Folik asid içeren yiyecekler(folik asid içeriği çoktan aza doğru): Karaciğer, kuru fasulye, mercimek, ıspanak, ceviz,buğday tanesi, badem, lahana, tam buğday ekmeği, karnabahar, marul, pirinç, beyaz ekmek, peynir, taze fasulye, kuru soğan, havuç, domates, patates, et, yumurta, portakal, üzüm, şeftali, elma, üzüm Işık, oksidasyon, kaynatma ve pişirme ile parçalanır Folatın Barsaktan Emilimi Diyetteki folatlar, esas olarak 'folat poliglutamat'larıdır Bunlar barsak lümeninde ve fırça kenarda 'folat monoglutamat'larına çevrildikten sonra, ince barsağın proksimal bölgesinden bir taşıyıcı sistem aracılığı ile emilir ve portal dolaşıma katılır. Folatlar, enterohepatik dolaşıma da katılırlar Kolonda da bir taşıyıcı sistem vardır Folatın Genel Özellikleri Folatlar, hücre içine özel bir taşıyıcı (redükte folat taşıyıcısı) ile taşınırlar (uptake ve transportta da üç farklı sistem vardır) Folatın hücrelerde, koenzim olarak görev yapabilmesi için dihidrofolat (DHF) veya tetrahidrofolat (THF)'a redükte edilmesi gerekir Bu reaksiyon, absorpsiyon sırasında gerçekleşir Folatın plazmadaki hali: Tamamen 5-metil-tetra hidro folat’tır Folatlar, amino asid metabolizmasında, pürin ve primidin sentezinde görev yaparlar Folatın emilimi, kullanımı ve depolanması Folat Biyokimyası Folat Eksikliği *Demir eksikliğinden sonra en sık görülen mikro besin eksikliğidir *Günlük ihtiyaç İnfant:3.6 ug/kg/gün; 1-6 yaş: 3.3 ug/kg erişkin: 3.1 ug/kg/gün’dür. *Vücut folat deposu, ihtiyaç artması halinde 3 aydan sonra boşalır. *Başlıca folat deposu karaciğerdir Folat Eksikliği Nedenleri I. Yetersiz Alım A. Folik asid içeren yiyeceklerden fakir beslenme B. Fazla pişirme C. Keçi sütü ile beslenme D. Malnutrisyon E. Fenil ketonüri veya akçaağaç şurubu hastalığı için özel diyet F. Prematürelik G. Transplantasyon sonrasında ısı ile sterilize edilmiş gıda yenilmesi * Az biliniyor II. Emilim bozukluğu A. Kongenital, izole bir defekt olarak B. Edinsel 1) İdiopatik steatore 2) Tropikal sprue 3) Kısmi veya total gastrektomi 4) İnce barsakta çoklu divertikül varlığı 5) Jejunal rezeksiyon 6) Regional ileit 7) Whipple hastalığı 8) İntestinal lenfoma 9) Geniş spektrumlu antibiotik kullanımı 10) İlaçlar Difenilhidantoin, pirimidon, barbituratlar, oral kontraseptifler, sikloserin, metformin, ethanol, sulfasalazin primetamin Trimethoprim-sulfisoxazol; bazı amino asidler (glisin, methionin) 11) Kemik iliği transplantasyonu sonrasında III. Gereksinim artması 1) Hızlı büyüme, gebelik, laktasyon 2) Kronik hemolitik anemi a3) Diseritropoietik anemiler 4) Malign hastalıklar 5) Hipermetabolik hastalıklar (enfeksiyon, hipertiroidi) 6) Yaygın cilt hastalıkları 7) Siroz 8) Kemik iliği transplantasyonu sonrası IV. Folik asid metabolizması bozuklukları V.Atılımda artma A. Kongenital 1)Kronik diyaliz 1) Metilen tetrahidrofolat 2) B12 vitamini eksikliği redüktaz eksikliği 3) Karaciğer hastalığı 2) Glutamat 4) Kalp hastalığı formiminotransferaz eksikliği 3) Dihidrofolat redüktaz eksikliği* 4) Fonksiyonel N5metiltetrahidrofolat: homosistein metil transferaz eksikliği (cblE veya cblG hastalığı) 5) Methenil-tetrahidrofolat siklohidrolaz eksikliği * 6) Primer metiltetrahidrofolat: homosistein metiltransferaz eksikliği* B. Edinsel 1) Folatın kullanımının bozulması a) Folat antagonistleri (methotrexate, pirimetamin, trimthoprim, pentamidin) b) B12 vitamini eksikliği c) Alkolizm d) Karaciğer hastalıkları (akut veya kronik) e) İlaçlar (Yukarıda belirtildi) Folat Eksikliğinin Belirti ve Bulguları Anemiye ait belirti ve bulgular, B12 vitamini eksikliği sırasında rastlananların aynısıdır Ancak, edinsel folat eksikliğinde, hafif mental değişiklikler ve depresyon dışında nörolojik bulgu (nöropati dahil) görülmez (herediter folat transport ve metabolizma bozukluklarının tersine) (Sonra anlatılacak) Yenidoğan ve infantlardaki folik asid eksikliğinde, tıpkı B12 vitamini eksikliğinde olduğu gibi klasik megaloblastik anemi bulguları yerine sadece nötropeni ve trombositopeni görülür Folat Eksikliğinin Diğer Dokulara Olan Etkisi Çeşitli epitel dokularında (serviks, bronş, kolon) premalign değişiklikler olmaktadır Folat takviyesi ile geri döner (bazı kaynaklara göre) Kolorektal kanser gelişme riski daha fazladır. Gebeliği Sırasında Folat Eksikliği Olan Annelerin Bebeklerindeki Belirtiler Perikonsepsiyon döneminde, yani gebeliğin başlamasından, nöral tüpün kapandığı yaklaşık 1. gebelik ayına kadar folat eksikliği olan annelerin bebeklerinde: *Nöral tüp defektleri gelişim riski ↑ (spina bifida, meningomiyelosel, anansefali) *İntrauterin büyüme geriliği ve prematüre doğum riski ↑ *Down sendromu, sendromik olmayan yarık damak dudak, kongenital kalp hastalığı olasılığı ↑ (ancak ileri çalışmalar gerekli) Bu nedenle annelere, gebelik başlamadan önceki bir ayda başlamak üzere, birinci gebelik ayının sonuna kadar folik asid desteği yapılmaktadır Homosistein Yüksekliğinin Etkileri Folat ve kobalamin eksikliğinde kan homosistein düzeyi artar Atherosklerozu arttırır MTHFR genindeki homozigot 677C→T alelinde polimorfizm ile birlikte olduğunda kardiyovasküler hastalıklar ve diğer aterosklerotik hastalıklara eğilimi arttırır Homosistein, vitamin B6, folik asid veya betain verilerek normale döner, ancak bunun aterosklerozu, kardiyovasküler ve nörolojik olayları engellediği yönünde kuşkulu bulgular mevcut) Folat Eksikliğinde Tanı 1. Ayrıntılı öykü (diyet, ilaç, gastrointestinal) 2. Hem serum, hem de eritrosit folatı düşüktür (B12 vitamini eksikliğinde ise serum folatı normal veya yüksek, eritrosit folatı düşüktür) 3. Plazmada homosistein düzeyi yüksektir. Ancak, metil malonik asid düzeyi normaldir. (B12 vitamini eksikliğinde ise her ikisi de yüksektir) 4. Kemik iliği hücrelerinde yapılan 'deoksiüridin supresyon testi' anormaldir ve preinkubasyon sırasında ortama folat eklenerek sonuç normale dönmesi sağlanmış olur (eski, dolaylı ve zahmetli bir metod) 5. Malabsorpsiyonun saptanması için: a. Oral pteroylglutamik asid verilir. Bir saat içinde plazma düzeyinin > 100 ng/ml olması gerekir. Artış yoksa ‘kongenital folat malabsorpsiyonu’ düşünülmelidir b. Yaygın malabsorpsiyonun ayrımı için: 24-saatlik dışkıda yağ atılımı gluten antikorları incelenebilir Baryumlu üst GİS incelemesi, Üst GİS endoskopisi, Jejunal biyopsi yapılabilir 6. Folat metabolizma enzimlerinin tayini (karmaşık, ileri tetkik) Folat Transport ve Metabolizmasında Herediter Bozukluklar Herediter folat malabsorpsiyonu Metilen tetrahidrofolat redktaz (MTHFR) eksikliği Glutamat formiminotransferaz eksikliği MTHFR gen polimorfizmi (Nörolojik bozukluklarla birlikte) (Ayrıntı: Ek Okuma) Folik Asid Eksikliğinde Tedavi Folat eksikliği olan hastalar 200-500 µg/gün folik aside yanıt verirler Tabletler 5 mg dır. Ancak günlük 1 mg, gereğinden bile fazladır (tabletin 1/5’i) Birkaç ay süre ile verilir (En uygun tedavi süresi konusunda görüş birliği yok) Herediter folat malabsorpsiyonunda, yüksek dozlarda verilir (5-100 mg/gün) Dihidrofolat redüktaz inhibitörleri (ör. Methotreksat, primetamin)’nin toksik etkisini ortadan kaldırmak için ‘folinik asid’ kullanılır Folik asid Eksikliği Tedavisi Alta yatan nedene yönelik tedavi ve uygun diyet uygulaması yapılır (Çöliak hastalı, tüberküloz veya Crohn hastalığı vb). Bu hastalara ömür boyu folik asid vermeye gerek yoktur Ancak, kronik hemolitik anemilerde ve glutene cevap vermeyen malabsorbsiyon hastalarında ömür boyu replasman yapmak gerekir Herediter dihidrofolat redüktaz eksikliği olan hastalar ise folik aside değil, N-5-formil tetrahidrofolik aside yanıt verirler. Tedaviye başlamadan önce VB12 eksikliği ile folik asid eksikliğinin ayrımının yapılmasının önemi Tedavi edici dozlar kullanıldığında B12 vitamini eksikliğinde folik aside, folik asid eksikliğinde B12 vitaminine hematolojik yanıt alınabilir (ancak düşük dozda verildiğinde bu ters yanıt olmaz *) Ancak, yüksek doz folat, B12 vitamini eksikliği olan hastalara verildiğinde var olan nörolojik bulguları arttırabilir, nörolojik dejenerasyon gelişebilir *Test dozları: B12 vitamini ve folik asid düzeyi ölçülemiyor veya ayırıcı tanı tam olarak yapılamıyor ise: Önce B12 vitamini 1-2 ug/gün x 3 gün im uygulanır ve retikülosit cevabına bakılır (anlatıldı). Cevap alınamazsa folik asid 200 ug/gün 2-3 gün oral verilerek retikülosit cevabına bakılır. B12 vitamini eksikliği bu kadar düşük doz folik aside yanıt vermez. Folik asid Tedavisinde Cevap Ölçütleri Tedaviye klinik ve hematolojik cevap hızlıdır. Bir iki gün içinde iştah açılır, hasta kendini iyi hisseder Hematolojik cevap, B12 vitamini tedavisinde görülenin aynısı Folat Takviyesi Yapılması Gereken Kişiler *Folat deposu düşük olan infantlar *Folat eksikliği olan anneden doğan bebekler (0.05- 0.2 mg) Bu bebekler doğduklarında genellikle folat eksikliği yoktur. Ancak hızlı büyüme safhasında (ilk haftalarda) folat ihtiyacı arttığı için takviye yapılır *Prematüreler *Kronik hemolitik anemi Diamond Blackfan Anemisi Sadece eritrosit yapımı yetersiz EDİNSEL APLASTİK ANEMİ FANKONİ APLASTİK ANEMİSİ DİSKERATOSİS KONGENİTA Eritrosit, trombosit, nötrofil yapımının hepsi yetersiz Diamond Blackfan Anemisi Saf eritroid seri yetersizliği Anemi vardır. Nadiren pansitopeniye dönüşür MDS/AML/osteosarkoma dönebilir. Otozomal resesiftir. (X e bağlı resesif olan tipinde anemi + nötropeni bulunur) Ribozom biyogenezi bozuktur. Genler: RPS19, 24, 17, 10, 26, 7,29 RPL35a, 5, 11, 26, 15, GATA1 Diamond Blackfan Anemisi Hepatosplenomegali yok Boy kısalığı (%47), Yüz ve baş anormallikleri (mikrosefali, göz anormallikleri ) (%50) Üst ekstremite ve el anormallikleri (baş parmak, trifalingeal baş parmak, çift baş parmak, bifid baş parmak) (%38) Genitoüriner anomali (%39) Kalp anomalisi: (%30) Düşük doğum ağırlığı (%10) Daha sonra anlatılacak 1) 2) 3) 4) Sınıflama Yenidoğanın Fizyolojik Anemisi Prematürite Anemi Yenidoğanın İmmün Hemolitik Anemisi NEONATAL ANEMİ Neonatal dönemde anemi şu nedenlerle ortaya çıkar: Hemoraji: Akut veya kronik (transplasental, intraplasental, retroplasental kan kaybı, ikizden ikize transfüzyon) Hemoliz: Kongenital hemolitik anemi veya izoimmünizasyona bağlı Eritrosit yapım azlığı: Diamond–Blackfan anemisi (saf eritrosit aplazisi), yenidoğanın fizyolojik anemisi, prematürite anemisi Yenidoğanın Fizyolojik Anemisi (Term İnfant) Uterusta fetusdaki oksijen satürasyonu %70 (hipoksik düzey) dir. →eritropoietin (EPO) ↑, retikülosit ↑, eritrosit sayısı ve Hb ↑ Doğumdan sonra, oksijen satürasyonu %95’dir, EPO ölçülemeyecek düzeydedir (7.günde eritrosit yapımı, uterustaki düzeyinin ancak %10’u kadardır → Hb ↓(11.4 +0.9 g/dl e kadar) En düşük düzey: 8–12.haftalarda (fizyolojik anemi) Bu noktada, hipoksi → EPO uyarılır → eritrosit sayısı ↑ Birkaç hafta düşük olarak seyreder ve sonra yavaş yavaş yükselir. Semptom yok PREMATÜRİTE ANEMİSİ *Doğum sonrasında prematürelerde görülen anemi (Fizyolojik aneminin benzeri) *4-8. haftalarda görülür *Hemoglobin düşüşü, term infantlardakinden daha fazla *Gebelik yaşı ve doğum kilosu ile ters orantılı (1500 gr altında, Hb 8 gr/dl’e kadar düşer) *Semptom sıklıkla var (Taşikardi, takipne, apne ve bradikardide artma, letarji, O2 ihtiyacının artması, yeterli kalori alımına rağmen iyi kilo alamama) Prematürite anemisinin nedenleri Prematürelerde: *Eritrosit yapımının azalması: -EPO düzeyinin azalması (term infantlardaki gibi) -EPO’nun yarılanma ömrünün daha kısa olması -Eritrositlerin EPO’ya cevap verebilirliğinin azalması Eritrosit yaşam süresinin daha kısa olması Büyüme ile kan hacminin de artması (Hb dilüsyonu) Filebotomi (Kan örneklemesi için alınan kan miktarının, ağırlıklarına göre fazla olması) Demir deposu yetersizliği (3.trimestirdeki depolanma eksik) Prematüre Anemisi-Önlem- Tedavi Kord klemplemesinin 30–60 saniye kadar geciktirilmesi, Filebotominin azaltılması Rekombinan insan eritropoietini (rHuEPO). (tartışmalı) Küçük hacimli kan transfüzyonu (tartışmalı) Demir, folat, vitamin E ve protein takviyesi (bkz. Ek okuma) Yenidoğanda İmmün Hemolitik Anemi BKZ: ‘’Hemolitik Anemi’’ dersi Yararlanılan ve Önerilen Kaynaklar Lanzkowsky P. Manual of Pediatric Hematology and Oncology 6. baskı. Elsevier, London. 2016. Anak SS, Aydoğan G, Çetin M, İrken G, Kemahlı S, Öztürk G, Yeşilipek MA. Pediatrik Hematoloji. 1.Baskı. İstanbul Medikal Yayıncılık. 2011. Orkin S, Nathan DG, Ginsburg D ve ark. Nathan And Oski’s Hematology of Infancy and Chidhood (7.baskı) New York: Saunders Elsevier; 2009. Orkin S, Nathan DG, Ginsburg D ve ark. Nathan And Oski’s Hematology of Infancy and Chidhood (8.baskı) New York: Saunders Elsevier; 2015. Türk Neonatoloji Derneği Prematür ve Hasta Term Bebeğin Beslenmesi Rehberi, 2018 Güncellemeler Bunn HF, Aster JC. (çev: Soysal T, Ören H, Demir M ve ark. Kan Hastalıklarının Fizyopatolojisi, Lange (İstanbul Tıp Kitabevi); 2013. Collard KM, McCormick DP. A nutritional comparison of cow’s milk and alternative milk products Academic Pediatrics 2021;21:1067-1069.