ŞEHİR PLANLAMA VE İMAR HUKUKU SEZER S. 124 – 152, KELEŞ, MENGİ S. 100 – 142, KALABALIK S. 457 – 481, MURATOĞLU S. 253 – 310. DÜZENLEME ORTAKLIK PAYI (DOP) Bir yerde imar planı yapılırken ve uygulanırken yol, yeşil alan, park yeri, ibadet yeri ve okul gibi bu yerde oluşturulan imar parsellerinin malik veya kullanıcıların ihtiyaç duyacakları ortak kullanım alanlarının veya umumi hizmet alanların da oluşturulması gerekir. İdareye yansıyacak ek bir mali külfet, toplumun geniş bir kesimine dağıtılacak ancak sunulan hizmetten yalnızca belli bir kesim istifade edecektir. İşte bu gibi bir dengesizliğin oluşmaması için, bu maddi külfetin o hizmetten faydalanacak olan toplum kesimine yansıtılması yoluna gidilir. DÜZENLEME ORTAKLIK PAYI TANIM VE AMAÇ Düzenlemeye tabi tutulan alanları ilgili yerleşim yerine entegre etmek ve bu alanların ihtiyacı olan ortak kullanım alanlarını karşılamak amacıyla düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsalardan herhangi bir bedel ödenmeksizin yapılan kesintiye düzenleme ortaklık payı denir. DOP’un temelinde imecenin yattığı ileri sürülmektedir. Bu bağlamda bu alanların sağlanmasıyla düzenleme alanındaki taşınmaz sahiplerinin, bu ihtiyacın karşılanmasında güçleri oranında, parsel büyüklükleri oranında katılmaları söz konusudur. DOP uygulamasıyla, kamulaştırma harcamalarının oranının azaltılması da hedeflenmektedir. DÜZENLEME ORTAKLIK PAYI İmar Kanunu m. 18 Madde 18 – İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır. Belediyeler veya valiliklerce düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların dağıtımı sırasında bunların yüzölçümlerinden yeteri kadar saha, düzenleme alanındaki nüfusun kentsel faaliyetlerini sürdürebilmeleri için gerekli olan umumi hizmet alanlarının tesis edilmesi ve düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında "düzenleme ortaklık payı" olarak düşülebilir. Ancak, bu maddeye göre alınacak düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan arazi ve arsaların düzenlemeden öneki yüzölçümlerinin yüzde kırk beşini geçemez. (…) (MÜLGA) ARSA VE ARAZİ DÜZENLEMELERİ HAKKINDA YÖNETMELİĞİ M. 4/1/Ç UYARINCA DOP Düzenleme ortaklık payı (DOP): Düzenleme alanındaki ve bölgedeki yaşayanların kentsel faaliyetlerini sürdürebilmeleri için gerekli olan umumi hizmet ve kamu hizmet alanlarını elde etmek ve/veya düzenleme dolayısıyla meydana gelen değer artışları karşılığında; düzenlemeye tâbi tutulan arazi ve arsaların, düzenlemeden önceki yüzölçümlerinden, imar planındaki kullanım kararlarına göre yüzde kırk beşe (% 45) kadar düşülebilen miktardır. Düzenleme ortaklık payı, düzenlemeye tabi tutulan yerler ile bölgede yaşayanların ihtiyacı olan ve herkesin ortak kullanabileceği, kamusal alanı ifade eder ve bölgede yaşayan insanların ortak kullanımı dışında hiçbir fonksiyon için kullanılamaz. DÜZENLEME ORTAKLIK PAYI DOP ile oluşturulacak ortak kullanım alanları düzenleme sahasının ortak ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik alanlardır, ancak bu başka insanların da bu alanlardan istifade edemeyeceği anlamına gelmez. Ör: DOP ile oluşturulan bir yol veya parktan o yolu ya da parkı kullanan herkes istifade edebilir. Asıl olan DOP ile oluşturulan alanların coğrafi konumları ve nitelikleri itibariyle esasen düzenleme sahasına hitap etmesidir. DOP NEREDE KULLANILIR? İmar Kanunu m. 18/3 Düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan yerler ile bölgenin ihtiyacı olan yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı öğretime yönelik eğitim tesis alanları, Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık tesis alanları, pazar yeri, semt spor alanı, toplu taşıma istasyonları ve durakları, otoyol hariç erişme kontrolünün uygulandığı yol, su yolu, resmî kurum alanı, mezarlık alanı, belediye hizmet alanı, sosyal ve kültürel tesis alanı, özel tesis yapılmasına konu olmayan ağaçlandırılacak alan, rekreasyonalanı olarak ayrılan parseller ve mesire alanları gibi umumi hizmet alanlarından oluşur ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamaz. Düzenlemeye tabi tutulan alan içerisinde bulunan taşkın kontrol tesisi alanlarının, bu fıkrada belirtilen kullanımlar için düzenleme ortaklık payı düşülmesini müteakip kalan Hazine mülkiyetindeki alanlardan karşılanması esastır. Ancak taşkın kontrol tesisi için yeterli alanın ayrılamaması durumunda, düzenleme ortaklık payının ikinci fıkrada belirtilen oranı aşmaması şartıyla, düzenlemeye tabi diğer arazi ve arsaların yüz ölçümlerinden bu fıkradaki kullanımlar için öncelikle düzenleme ortaklık payı ayrıldıktan sonra ikinci fıkrada belirtilen orana kadar taşkın kontrol tesisi için de ayrıca pay ayrılır. Kapanan imar ve kadastro yollarının öncelikle düzenleme ortaklık payına ayrılan toplam alandan düşülmesi esastır. DÜZENLEME ORTAKLIK PAYI M. 18’E YÖNELİK ELEŞTİRİLER Bu yaklaşıma göre, «Kamusal veya umumi olsa bile düzenleme sahasından veya bu sahanın içinde bulunduğu bölgeden daha geniş bir kitleye hitap eden hizmetler kural olarak DOP’tan karşılanmaz. Bu tür durumlarda kamulaştırma yöntemi kullanılır. Ör: Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı eğitim tesisleri, Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık tesisleri veya toplu taşıma istasyonları ve durakları kamulaştırmaya tabi olmalıdır der. Bu görüşün öne sürdüğü bir diğer örnek: İmar Kanunu m. 5 uyarınca «Su yolu; imar planı kararıyla yapay olarak oluşturulan ve deniz araçlarıyla ulaşımın sağlandığı su geçididir» şeklinde tanımlanan su yollarının İmar Kanunu m. 18/3 uyarınca DOP’tan karşılanabilir. DOP’UN ŞARTLARI 1) Parselasyon Planlarının Yapılmış Olması 2) Düzenlemeye Giren Tüm Parsellerden DOP Kesilmesi 3) Düzenlemeye Giren Tüm Parsellerden Yüzölçümleri Oranında Eşit ve Dengeli DOP Alınması 4) Herhangi Bir Parselden Bir Defadan Fazla DOP Alınmaması 5) İfraz ve Tevhit Sırasında Kesilen Miktarı %45’e Tamamlayacak Oranda DOP Alınması 6) Yüzölçümü Farklılığının DOP’ta Eritilmemesi 7) Düzenleme Nedeniyle Yapılan Giderlere İştirak İstenmemesi 8) Yeniden Düzenleme Yapılan Yerlerden Ayrıca Değerlenme Resmi Alınmaması PARSELASYON PLANLARININ YAPILMIŞ OLMASI İmar Kanunu m. 18/2’ de belirtilen %45’lik DOP kesintisine gidilebilmesi için: 1) İmar Planı onaylanmış olmalıdır 2) Ayrıca parselasyon yani arazi ve arsa düzenlemesinin de yapılmış olması gereklidir. (Danıştay da her iki unsurun da yerine getirilmesini aramaktadır.) DÜZENLEMEYE GİREN TÜM PARSELLERDEN DOP KESİLMESİ Düzenlemeye giren tüm parsellerden DOP kesilir. Bu anlamda parsellerin, Hazineye, Belediyelere, il özel idarelerine ya da özel kişilere ait olmaları bir önem arz etmez. DÜZENLEMEYE GİREN TÜM PARSELLERDEN YÜZÖLÇÜMLERİ ORANINDA EŞİT VE DENGELİ DOP ALINMASI Anayasa «MADDE 10- Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. (Ek cümle: 12/9/2010-5982/1 md.) Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz. (Ek fıkra: 12/9/2010-5982/1 md.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar. » …. - Anayasamızın 10. maddesindeki eşitlik ilkesi uyarınca, düzenlemeye tabi tüm parsellerden yüzölçümleri oranında eşit ve dengeli olarak DOP alınması gerekir. HERHANGİ BİR PARSELDEN BİR DEFADAN FAZLA DOP ALINMAMASI Kural olarak düzenleme alanında kalan arazi ve arsalardan, daha önce yapılan düzenlemeler nedeniyle, DOP veya bu maksatla, başka isimler altında bir pay alınmışsa, yeniden yapılan düzenlemede bu arazi ve arsalardan tekrar DOP alınmaması gerekir. Ancak, imar planı kararı ile yapılaşma koşuluyla ve nüfusta artış olması halinde, artış olan parsellerden, uygulama sonucunda oluşan değerlerinin önceki değerlerinden az olmaması kaydıyla, ilk uygulamadaki DOP oranını %45’e tamamlamak üzere ilave DOP kesintisi yapılabilir. (m.18/7) Bu durumda %45’e tamamlanacak kadar tekrar alabilme için koşullar: 1) Her türlü imar planı kararı ile 1.1)Yapılaşma koşulunda 1.2) Nüfusta artış olması gerekir. 2) İlave DOP’un uygulama sonucunda oluşan değerlerin önceki değerinden az olmaması kaydıyla, sadece artış olan parsellerden ilave DOP alınabilir. İFRAZ VE TEVHİT SIRASINDA KESİLEN MİKTARI %45’E TAMAMLAYACAK ORANDA DOP ALINMASI İmar Kanunu m. 18/8 Parselasyon planı yapılmadan ifraz ve tevhit edilerek tescil edilen parsellerden, imar planında umumi hizmet alanlarına rastladığı için terk edilen veya bağışlanan alanların toplam parsel alanına oranı, yeni yapılacak parselasyon planındaki düzenleme ortaklık payı oranına tamamlayan farkı kadar düzenleme ortaklık payı alınabilir. YÜZÖLÇÜMÜ FARKLILIĞININ DOP’TA ERİTİLMEMESİ Yüzölçümü farklılıkları değerleme ortaklık payında eritilmemelidir. Daha önce herhangi bir terk işlemine konu olmamış parsellerin m.18 uygulaması sırasında tescilli yüzölçümleri ile uygulama nedeniyle yapılan kontrol hesabında bulunan yüzölçüm değerleri arasında tecvizi (yani yapılmasına müsaade edilmiş hata miktarı, yanılma payı) aşan farklılık bulunursa, bunlar ilke olarak DOP’ta eritilmemelidir. DÜZENLEME NEDENİYLE YAPILAN GİDERLERE İŞTİRAK İSTENMEMESİ Düzenleme nedeniyle yapılan giderlere iştirak istenmemelidir. İdarenin m. 18 gereğince arazi ve arsa düzenlemesi yapacağı durumlarda bir takım masraflar yapması gerekecektir. Bu masrafların kimin tarafından karşılanacağı hususu, uygulamanın idarece re’sen ya da taşınmaz mal sahiplerinin isteği üzerine yapılmasına göre farklı cevaplanır. 1) Arsa ve arazi düzenlemesini idare re’sen kendisi yapmışsa masrafları idare üstlenir. 2) Mal sahiplerinin arsa payı oranındaki çoğunluğunun talebi üzerine arazi ve arsa düzenlemesi yapılmışsa, o zaman, parselasyon masrafları mal sahipleri tarafından üstlenilir. YENİDEN DÜZENLEME YAPILAN YERLERDEN AYRICA DEĞERLENME RESMİ (ŞEREFİYE) ALINMAMASI DOP alınan parselde, imar planı ile yeniden bir düzenleme yapılması mümkündür, ancak yeniden düzenleme yapılan yerlerden ayrıca değerleme resmi alınamaz. DÜZENLEME ORTAKLIK PAYI’NIN HESAPLANMASI Düzenlemeye Giren Tüm Taşınmazların Toplam Yüz Ölçümü (TTTY) Arsa ve arazi düzenlemesi sonucunda oluşan imar adalarında imar parsellerine ayrılan taşınmazların yüzölçümü (İPAT) Umumi Hizmetlere Ayrılan Alanlar (UHAA) UHAA = TTTY – İPAT UYGULAMASINA SON VERİLEN KAMU ORTAKLIK PAYI (KOP) Arazi ve arsa düzenlemesi yapılan yerlerde kamu hizmetlerine tahsis edilmek istenen alanlardan önemli bir kısmı kural olarak DOP’tan karşılanır ancak kamu hizmetleri için gerekli olan tüm alanın DOP’tan karşılanması mümkün değildir, zira İmar Kanunu m. 18/3 uyarınca DOP düzenlemeye tabi tutulan yerler ile bölgenin ihtiyacını karşılamaya dönük umumi hizmetler ve bu hükümde belirtilen alanlar için kullanılır, bunlardan başka bir amaçla kullanılamaz. Düzenleme sahasında yer verilmek istenen bir kamu hizmeti 18/3 kapsamına dahil değilse, bu alanların bedelsiz bir şekilde taşınmaz maliklerinden elde edilmesi yani DOP mümkün değildir. Bu gibi durumlarda Kamulaştırma yoluna başvuruluyordu. Ancak Mülga, İmar Kanununun 18. Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmelik döneminde, düzenleme alanında kalmakla birlikte DOP ile oluşturulamayan bazı kamu hizmet alanlarının kamulaştırma yoluyla temin edilmesi amacıyla düzenleme sahasında kalan taşınmazlardan ayrılan paya ve bu paya karşılık olarak ilgili kamu hizmetlerine ayrılan parsellerden taşınmaz sahiplerine verilen hisselere KOP, yani kamu ortaklık payı deniyordu. ŞEHİR PLANLAMA VE İMAR HUKUKU SEZER 153 – 170, KALABALIK 499 - 594 YAPI RUHSATI 1. Yapı Kavramı 2. Planlı Alanlarda Yapı Ruhsatı 3. Plansız Alanlarda Yapı Ruhsatı 4. Başvuruların Değerlendirilmesi ve Yapı Ruhsatının Verilmesi 5. Geçici Yapı Ruhsatı 6. Yapı Yapılırken Dikkate Alınacak Kurallar 7. Yapı Ruhsatına Tabi Olmayan Ya Da Ruhsatlı Sayılan Yapılar İMAR HUKUKUNDA YAPI Yapı kavramı her bilim açısından farklı tanımlanmaktadır. Kentbilim Terimleri Sözlüğü’nde «Yapı», duvarlar ya da sütunlar üstüne oturtulmuş bir çatısı bulunan, insanların, hayvanların ve malların barınması ya da başka ihtiyaçları karşılamaları amacıyla yapılmış bir mimarlık ürünü olarak nitelendirilmektedir. İmar Kanunu m. 5 Tanımlar Yapı; karada ve suda, daimi veya muvakkat, resmi ve hususi yeraltı ve yerüstü inşaatı ile bunların ilave, değişiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve müteharrik tesislerdir. İmar Kanunu m. 21 Ancak; derz, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çattı onarımı ve kiremit aktarılması ve yönetmeliğe uygun olarak mahallin hususiyetine göre belediyelerce hazırlanacak imar yönetmeliklerinde belirtilecek taşıyıcı unsuru etkilemeyen diğer tadilatlar ve tamiratlar ruhsata tabi değildir. RESMİ BİNA – ÖZEL BİNA AYRIMI Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği m. 4/1 ööö ve jjjj Resmi bina: Genel ve özel bütçeli idarelerle, denetleyici ve düzenleyici idarelere, il özel idaresi ve belediyelere veya bu kurumlarca sermayesinin yarısından fazlası karşılanan kurumlara, Kanunla veya Kanunun verdiği yetki ile kurulmuş kamu tüzel kişilerine ait bina ve tesisleri, jjjj) Umumi bina: Resmi binalar, ibadet yerleri, eğitim, sağlık tesisleri, sinema, tiyatro, opera, müze, kütüphane, konferans salonu gibi kültürel binalar ile gazino, düğün salonu gibi eğlence yapıları, otel, yurt, iş hanı, büro, pasaj, çarşı, alışveriş merkezi gibi ticari yapılar, spor tesisleri, genel otopark, akaryakıt istasyonu, şehirlerarası dinlenme tesisleri, ulaştırma istasyonları ve buna benzer umumun kullanımına mahsus binaları, OLARAK TANIMLANMIŞTIR: RESMİ BİNA ÖZEL BİNA AYRIMININ ÖNEMİ 1) Yetki hususu: İmar Kanunu m. 9 «Bakanlık gerekli görülen hallerde, kamu yapıları ve enerji tesisleriyle ilgili alt yapı, üst yapı ve iletim hatlarına ilişkin imar planı ve değişikliklerinin, umumi hayata müessir afetler dolayısıyla veya toplu konut uygulaması veya Gecekondu Kanununun uygulanması amacıyla yapılması gereken planların ve plan değişikliklerinin, birden fazla belediyeyi ilgilendiren metropoliten imar planlarının veya içerisinden veya civarından demiryolu veya karayolu geçen, hava meydanı bulunan veya havayolu veya denizyolu bağlantısı bulunan yerlerdeki imar ve yerleşme planlarının tamamını veya bir kısmını, ilgili belediyelere veya diğer idarelere bu yolda bilgi vererek ve gerektiğinde işbirliği sağlayarak yapmaya, yaptırmaya, değiştirmeye ve re'sen onayla- maya yetkilidir. RESMİ BİNA ÖZEL BİNA AYRIMININ ÖNEMİ 2) 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun uygulanmaması hususu «Bu Kanun, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 26. maddesinde belirtilen kamuya ait yapı ve tesisler ile 27. maddesinde belirtilen ruhsata tabi olmayan yapılar hariç, belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde yapılacak yapıların denetimi kapsar.» Yani resmi yapı olduğundan kuşku bulunmayan kamuya ait yapı ve tesislere 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun uygulanmaz. ÖR: Danıştay «Vakıf Üniversitesine ait yapıların» 3194 sayılı Kanun açısından resmi yapılar kapsamında değerlendirilemeyeceği görüşündedir. PLANLI ALANLARDA YAPI RUHSATI İmar Kanunu / Genel esas: Madde 3 – Herhangi bir saha, her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamaz. Buradan çıkacak sonuç İmar Kanunu’nun plansız, düzensiz, kendiliğinden gelişmelere izin vermemesidir. Amaç yerleşim yerlerinin olabildiğince planlı olarak gelişmesi ve eğer plan yoksa buradaki gelişmelerin de Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğine uygun şekilde gerçekleştirilmesidir. İmar hukukunda imar planları imar yönetmeliklerine göre üst norm niteliğindedir, dolayısıyla öncelik İmar Planlarıdır; uyulması zorunludur. YAPI RUHSATI ALINMASINI GEREKTİREN YAPILAR VEYA MEVCUT YAPIDAKİ DEĞİŞİKLİKLER - İmar Kanunu Açısından Yapı Ruhsatiyesi: Madde 21 – Bu Kanunun kapsamına giren bütün yapılar için 26 ncı maddede belirtilen istisna dışında belediye veya valiliklerden (....) (1) yapı ruhsatiyesi alınması mecburidir. - Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği Açısından Yapı Ruhsatiyesi m. 4 Tanımlar rrrr) (Değişik:RG-27/10/2018-30578) Yapı ruhsatı: Bir parselde, Ek-10’da yer alan forma uygun olarak bu Yönetmelikle öngörülen belgeler ile projelerin onaylanması sonrasında ilgili idaresince tanzim edilen, onaylı resmi izin belgesini, - Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği m. 58 Esaslı Tadilat (1) Mevcut yapının esaslı tamir ve tadili, yürürlükteki mevzuat hükümlerine aykırı olmaması şartı ile imar planı, bu Yönetmelik hükümleri ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak yapılabilir. Ancak, ilave esaslı tamir ve tadil yapılabilmesi için ruhsat alınması zorunludur. ÖZEL KİŞİLERE AİT YAPILARDA YAPI (İNŞAAT) RUHSATI Özel kişilere ait yapılar arasında 1) Yeni yapılar ile ek yapılar arasında 2) Esaslı onarım ve değişiklikler ile basit onarım ve değişiklikler arasında kimi farklı düzenlemeler vardır. YENİ YAPILAR 1) GENEL ŞARTLAR a) Uygulama İmar Planının Yürürlüğe Girmiş Olması b) Ruhsat İstenilen Yerin Şuyulandırılarak İmar Parseli Haline Dönüşmesi c) Projelerin Yürürlükteki Hukuk Kurallarına Uygun Olması d) Teknik Altyapı Hizmetlerinin Götürülmüş Olması e) Bina İnşaat Harcının Yatırılması f) Kanunlardaki Şartların Dışında İdarece Ek Şartlar Konulmaması UYGULAMA İMAR PLANININ YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞ OLMASI İmar Kanunu DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Yapı ve Yapı ile İlgili Esaslar Madde 20 – Yapı: a) Kuruluş veya kişilerce kendilerine ait tapusu bulunan arazi, arsa veya parsellerde, b) Kuruluş veya kişilerce, kendisine ait tapusu bulunmamakla beraber kamu kurum ve kuruluşlarının vermiş oldukları tahsis veya irtifak hakkı tesis belgeleri ile, İmar planı, yönetmelik, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılabilir. UYGULAMA İMAR PLANININ YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞ OLMASI PAİY m. 5 Genel İlkeler MADDE 5 - (1) Uygulama imar planı olmayan (Mülga ibare:RG-25/7/2019-30842) (…) alanlarda yapı ruhsatı düzenlenemez. (5) (2) Alt kademe planların, üst kademe planların kesinleştiği tarihten itibaren en geç bir yıl içinde ilgili idarece üst kademe planlara uygun hale getirilmesi zorunludur. Aksi halde, üst kademe planları onaylayan kurum ve kuruluşlar, alt kademe planları en geç altı ay içinde üst kademe planlara uygun hale getirir ve resen onaylar. Alt kademe planlarla üst kademe planlar arasındaki uyumsuzluğun giderilmesine ilişkin on sekiz aylık süre içindeki yeni yapı ruhsatı başvuruları, yürürlükte olan uygulama imar planına göre sonuçlandırılır. Bu sürenin dolduğu tarihe kadar alt kademe planlar ile üst kademe planlar birbirleriyle uyumlu hale getirilmemişse, planlar birbiriyle uyumlu hale getirilinceye kadar bu alanlarda yeni yapı ruhsatı düzenlenmez. Mahkemelerce yürürlüğü durdurulan planlarda yürürlüğün durdurulduğu süre bu sürelere ilave edilir. RUHSAT İSTENİLEN YERİN ŞUYULANDIRILARAK İMAR PARSELİ HALİNE DÖNÜŞMESİ İmar Kanunu Ruhsat alma şartları: Madde 22 – Yapı ruhsatiyesi almak için belediye, valilik (....) (1) bürolarına yapı sahipleri veya kanuni vekillerince dilekçe ile müracaat edilir. Dilekçeye sadece tapu (istisnai hallerde tapu senedi yerine geçecek belge), mimari proje, statik proje, elektrik ve tesisat projeleri, resim ve hesapları, röperli veya yoksa, ebatlı kroki eklenmesi gereklidir. Belediyeler veya valiliklerce (....) (2) ruhsat ve ekleri incelenerek eksik ve yanlış bulunmuyorsa müracaat tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde yapı ruhsatiyesi verilir. Eksik veya yanlış olduğu takdirde; müracaat tarihinden itibaren onbeş gün içinde müracaatçıya ilgili bütün eksik ve yanlışları yazı ile bildirilir. Eksik ve yanlışlar giderildikten sonra yapılacak müracaattan itibaren en geç onbeş gün içinde yapı ruhsatiyesi verilir. RUHSAT İSTENİLEN YERİN ŞUYULANDIRILARAK İMAR PARSELİ HALİNE DÖNÜŞMESİ (PAİY M. 5/12) (12) Bir parselin bulunduğu imar adasına ait parselasyon planı yapılıp belediye encümenince kabul edilip tapuya tescil edilmeden o adadaki herhangi bir parsele yapı ruhsatı verilemez. PROJELERİN YÜRÜRLÜKTEKİ HUKUK KURALLARINA UYGUN OLMASI PAİY Yapı projeleri MADDE 57 – (1) Yapı sahibi veya vekilince 55 inci maddede sayılan belgelere göre ilgili kanun, plan, bu Yönetmelik, Türk Standartları, çevre şartları, fen, sanat ve sağlık kurallarına ve ilgili bütün mevzuat hükümlerine uygun olmak üzere bu maddede belirtilen projeler hazırlatılır. PROJELERİN YÜRÜRLÜKTEKİ HUKUK KURALLARINA UYGUN OLMASI PAİY m. 5/20 (20) Yapı ruhsatı talep edilen projelerde ayrıca; afet, deprem, yangın, otopark, enerji verimliliği, sığınak, asansör, yapı malzemeleri, gürültüye karşı korunma, ısı ve su yalıtımı, yapı denetimi, iş güvenliği, iskele, erişilebilirlik ve çevre gibi konulardaki yapıya ilişkin hükümler içeren mevzuata da uyulur. Bu nedenle düzenlenecek yapı ruhsatlarında aşağıdaki yasal düzenlemelerin hükümlerine de uyulacaktır. PROJELERİN YÜRÜRLÜKTEKİ HUKUK KURALLARINA UYGUN OLMASI - Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik - Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği - Yapı Malzemeleri Yönetmeliği - Yapı Malzemelerinin Tabi Olacağı Kriterler Hakkında Yönetmelik - Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği - Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik - Otopark Yönetmeliği - Sığınak Yönetmeliği - Asansör Yönetmeliği (2016/33/AB - Yapı Malzemeleri Yönetmeliği (305/2011/AB) - Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği PROJELERİN YÜRÜRLÜKTEKİ HUKUK KURALLARINA UYGUN OLMASI PAİY m. 54/13 (13) Bu maddede belirtilen yapılarda, yangın, deprem, ısı ve su yalıtımı, çevre ve enerji verimliliğine ilişkin hususlarda yürürlükteki ilgili mevzuatın, diğer tüm hususlarda yapının ruhsat aldığı tarihteki mevzuatın gerektirdiği tedbirlerin alınması zorunludur. TEKNİK ALTYAPI HİZMETLERİNİN GÖTÜRÜLMÜŞ OLMASI PAİY m. 5/17 - 18 (17) Gelişme alanları ile kentsel dönüşüm ve gelişim alanları hariç, yerleşme alanlarında yapı ruhsatı düzenlenebilmesi için yol, su, kanalizasyon, elektrik gibi teknik altyapı hizmetlerinin götürülmüş olması şarttır. (18) İlgili kurum ve kuruluşların, yerleşme alanlarında teknik altyapının götürülmesiyle ilgili gerekleri ivedilikle yerine getirmesi zorunludur. BİNA HARCININ YATIRILMASI 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu EK madde 1 Konu, vergiyi doğuran olay: Ek Madde 1 – (Ek: 21/1/1982 - 2589/1 md.) Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yapılan her türlü bina inşaatı (ilave ve tadiller dahil), inşaat veya tadilat ruhsatının alınmasında Ek Madde 6'da yer alan tarifede gösterilen nispet ve hadlerde bina inşaat harcına tabidir. BİNA HARCININ YATIRILMASI 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu İstisnalar: Ek Madde 2 – (Ek: 21/1/1982 - 2589/1 md.) Aşağıdaki bina inşaatları bina inşaat harcından müstesnadır. a) inşaat giderleri genel ve katma bütçeler ile il özel idareleri ve belediye bütçelerinden karşılanan her türlü binalar, b) Hastane, prevantoryum, sanatoryum, dispanser ve benzeri sağlık kuruluşları, c) (Değişik: 1/6/2007-5679/1 md.) Her türlü fabrika, değirmen, sınai nitelikteki imalathaneler ve tersaneler, organize sanayi bölgelerinde yapılan her türlü bina inşaatı ile sera ve benzeri örtü altı tarım yapılan tesisler, ahır, samanlık, kümes, su ürünleri ve hayvan barınağı ile yemlik gibi yapı ve tesis inşaatı, d) Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında inşa edilen binalar, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile siteleri ile esnaf çarşıları, f) Dini hizmetlerin ifasına mahsus ve umuma açık bulunan ibadethaneler, bunların müştemilatı, BİNA HARCININ YATIRILMASI g) Karşılık gözetmeksizin Devlete devrolunmak şartıyla inşa edilen okullar ve öğrenci yurtları, h) Deprem, su basması, yangın gibi tabii afetler sebebiyle binaları yanan, yıkılan ve kullanılmaz hale gelen kişiler tarafından, afetin vukubulduğu tarihten itibaren en geç 5 yıl içinde, afetin vukubulduğu yerlerde veya kamu kuruluşlarınca gösterilen yerlerde inşa edilen binalar, i) Yangın, su basması, kaya düşmesi, çığ ve benzeri afetlerden zarar görmesi muhtemel yerlerdeki binaların sahipleri tarafından, afete maruz kalınacağının yetkili kuruluşlarca tebliğ tarihinden itibaren en geç 5 yıl içinde, kamu kuruluşlarınca gösterilen yerlerde inşa edilen binalar, j) Bina inşaat harcı ödemek veya istisnadan yararlanmak suretiyle inşaat ruhsatı alınmış olup da İmar Kanununun 10 uncu maddesi gereğince, ruhsatları yenilenen binalar. Yukarıda (h) ve (i) fıkralarında belirtilen hallerde, kamu kuruluşlarınca ilgili kanunlarına göre hak sahiplerine teslim edilmek üzere inşa olunan binalar da bu istisnadan faydalandırılır. Şu kadar ki bu bentlerde yer alan istisnadan faydalanacak mükellefler, İmar ve İskan Bakanlığından veya bu Bakanlığın yetkili kıldığı kuruluşlardan afete maruz kaldıklarına dair alacakları bir belgeyi belediyeye ibraz etmeye mecburdurlar. KANUNLARDAKİ ŞARTLARIN DIŞINDA İDARECE EK ŞARTLAR KONULMAMASI Yapı izni alınması için gerekli olan şartlar İK m. 22 de belirtilmiştir. Dolayısıyla bunlara ek herhangi bir şart getirilmesi mümkün değildir. YENİ YAPILAR 2) İdareden Alınması Gereken Belgeler a) İmar Durumu (İmar Çapı) (PAİY m. 55/4) b) Yol Kotu Tutanağı (PAİY m. 55/2-4-6) c) Kanal Kotu Tutanağı (PAİY m. 55/2-4-5-6-7) d) Jeolojik ve Jeoteknik Etüt Raporu (PAİY m. 55/2) e) Aplikasyon Krokisi (PAİY m. 55/2) f) Kayıt ve Suret Harcı (2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu m. 79 – 80) YENİ YAPILAR 3) Projelerin Hazırlanması (İK. m. 28) 4) Yapı Ruhsatı Talebinde Bulunulması a) Bina İnşaat Harcının ve Diğer Harçların Yatırılması ( 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu Ek Madde 2, 3, 4, 6 / m. 80) b) Otopark Bedelinin Yatırılması (Otopark Yönetmeliği m. 4/6, m. 12/2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9) c) Ruhsat Başvurusuna Eklenecek Belgeler (PAİY m. 55/2) d) Diğer Hususlar (PAİY m. 57/10, 11, 12) YENİ YAPILAR / RUHSAT BAŞVURUSUNA EKLENECEK BELGELER 1) Tapu Kaydı Örneği ya da Tapu Yerine Geçebilecek Belgeler 2) Mimari Proje J 3) Vaziyet Planı 4) Yapı Aplikasyon Projesi 5) Statik Proje 6) Mekanik Tesisat Projesi 7) Elektrik Tesisat Projesi YENİ YAPILAR / RUHSAT BAŞVURUSUNA EKLENECEK BELGELER 8) Peyzaj Projesi 9) Yapının Özelliğine ve Mahallin Şartlarına İlgili İdarece Ek olarak İstenen Projeler 10) Projelerin Enerji Ekonomisi Şartlarına Uygunluğu 11) Projelerin Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik’te Öngörülen Şartlara Uygunluk 12) Projelerin Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliğine Uygunluğu TAPU KAYDI ÖRNEĞİ YA DA TAPU YERİNE GEÇEBİLECEK BELGELER 24/2/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun haricinde, özel kanunlara göre tahsis yapılmış olmakla beraber henüz tapu siciline malik adına mülkiyet olarak kaydedilmemiş olan gayrimenkuller için özel kanunlarda mülkiyet belgesi yerine geçeceği hükme bağlanmış olmak kaydı ile; a) İlgili kamu kuruluşlarınca verilmiş olan tahsis belgesi, b) Mülkiyete dair kesinleşmiş mahkeme kararı, c) Bu mahkeme kararına dayalı olarak yetkili makamlarca verilen belge, ç) Kesinleşmiş kamulaştırma kararlarıdır. MİMARİ PROJE J Yapı sahibi ve vekilince ilgili kanun, plan, yönetmelik, Türk standartları, çevre şartları, fen, san’at ve sağlık kurallarına ve ilgili bütün mevzuat hükümlerine uygun olmak üzere mimari proje hazırlatılır. MİMARİ PROJE (PAİY M. 57/2) (2) Mimari proje; a) Mimarlar tarafından uygulama imar planına, parselasyon planına ve bu Yönetmelik esaslarına uygun olarak hazırlanır ve bu proje; 1) Vaziyet planı, 2) Kat irtifakına ve kat mülkiyetine esas paylaşım tablosu, 3) Bağımsız bölümler ile ortak alanların brüt inşaat alanı, eklentiler ve toplam yapı inşaat alanının yer aldığı metrekare cetveli, 4) Bodrum katlar dâhil olmak üzere bütün kat planları, 5) Çatı planı, 6) Kat ve çatı planlarına ilişkin bir tanesi ortak merdivenden geçmek üzere en az iki adet kesit ve yeteri sayıda görünüş, 7) Toprak kazı hesabı, 8) Gerektiğinde sistem kesitleri ve nokta detayları bulunan avan proje ve uygulama projeleri, 9) Otopark, sığınak ve ağaç hesaplarından, oluşur. b) Ayrıca ilgili mühendis ve mimarlarca hazırlanan; asansör avan projesi, ısı ve su yalıtım projesi veya raporu, gürültüye karşı korunma proje veya raporu, yerleşme ve yapının özelliğine göre ilgili idarece istenecek peyzaj projesi de eklenir. MİMARİ PROJE (PAİY M. 57/3) (3) Parsel alanının, parseldeki her bir binanın emsale konu alan büyüklüğünün, parseldeki tüm binaların toplam emsale konu alan büyüklüğünün, yapı inşaat alanının, toplam yapı inşaat alanının, binanın ve binaların taban alanının ve taban alanı katsayısının, kat alanı katsayısının (emsal), parsel üzerindeki yapıların blok numaralarının, bloklardaki bağımsız bölüm numaralarının, her bağımsız bölümün; bağımsız bölüm net alanının, eklenti net alanının, bağımsız bölüm bürüt alanının, eklenti bürüt alanının, bağımsız bölüm genel bürüt alanının, bağımsız bölüm toplam bürüt alanının ruhsat eki onaylı mimari projede, imar planındaki kat adedine esas kot alınan noktaya ilişkin bilgilerin, bina derinliğinin, çıkma izdüşümleri ve yapı yaklaşma mesafelerinin, tabi zemin ve tesviye edilmiş zemine ilişkin kotların, bina ve yapı yükseklik ve kotlarının ise hem mimari projede hem de aplikasyon projesinde, 4 üncü maddedeki tanımlara, imar planına ve tapu kayıtlarına uygun olarak gösterilmesi zorunludur. VAZİYET PLANI Yerel özelliklere uygun olarak, bir yapının ya da yapıların imar parseli ya da yapı adası üzerine yerleşme şeklini gösteren plandır. PAİY m. 4/1-mmmm Vaziyet planı: Parselde inşa edilecek yapı veya yapıların; aplikasyon krokisindeki koordinatlara göre teknik mevzuata uygun olarak sayısal ve çizgisel şekilde gösterildiği, bahçe tanzimi, açık otopark ve otopark girişlerini, yangın kaçışlarını, bina yaklaşım mesafe ve kotlarını, kuzey yönünü, parseldeki teknik altyapıyı gösteren 1/500, 1/200 veya 1/100 ölçekli planı, PAİY m. 10 (…) (3) Bir parselde birden fazla bina yapılması durumunda, arazi yapısına ve yollara uyumlu kotlandırma yapmak için, ilgili idarenin imar birimince onaylanacak vaziyet planına göre her bina için kendisine yakın yoldan veya tabii zeminden kotlandırma yapılır. (…) YAPI APLİKASYON PROJESİ (4) Yapı aplikasyon projesi; parsele ait aplikasyon krokisine dayanılarak ve vaziyet planına göre yapının araziye aplikasyonunu sağlamak üzere, yürürlükteki imar planında gösterilen ya da planda belirtilmemiş ise bu Yönetmelikte belirlenen yapı yaklaşma mesafeleri, yapı projelerine göre köşe koordinatları ve röper noktaları ülke koordinat sistemine işlenmek üzere harita mühendislerince hazırlanıp imzalanan projeyi ifade eder. STATİK PROJE Yapı sahibi ve vekilince ilgili kanun, plan, yönetmelik, Türk standartları, çevre şartları, fen, san’at ve sağlık kurallarına ve ilgili bütün mevzuat hükümlerine uygun olmak üzere statik proje hazırlatılır. STATİK PROJE (PAİY M. 57/6) (6) Statik proje; mimari projeye ve zemin ve temel etüdü raporuna uygun olarak, ilgili mevzuat çerçevesinde inşaat mühendislerince hazırlanan, ölçekleri yapının büyüklüğüne ve özelliğine göre belirlenen, betonarme, yığma, çelik ve benzeri yapıların türlerine göre taşıyıcı sistemlerini gösteren, bodrum kat dâhil olmak üzere bütün kat planları, çatı planları, iskele sistemi ile bunların kesitleri, detayları ve hesaplarıdır. a) Statik projeye esas teşkil edecek zemin ve temel etüdü raporu; 1) (Değişik:RG-30/9/2017- 30196) (2) Yer altının dinamik esneklik direnişleri ve yerin dayanımı, taşıma gücü, yer altı suyu varlığı, yer altı yapısı, deprem bölgelenmesi, yer kırıklıklarının hareketleri, oturma, sıvılaşma ve yer kaymalarının boyutları gibi zeminin fizikî özelliklerini belirleyen çalışmalar yönünden jeofizik mühendislerince, (9) 2) Sondajlar, arazi çalışmaları, zemin ve kaya mekaniği, laboratuvar deneylerini ihtiva eden zemin-yapı etkileşiminin analizinde kullanılacak temel-zemin, zemin profili ve zemini oluşturan birimlerin fizikî ve mekanik özelliklerini konu alan çalışmalar yönünden jeoloji mühendislerince, 3) (Değişik:RG-30/9/2017- 30196) (2) Zemin mekaniği, zemin dinamiği ve zemin emniyet gerilmesi hesaplaması gibi çalışmalar yönünden inşaat ve jeoloji mühendislerince, (9) 4) Mühendislik hizmetleri standartlarına uygun, detaylı olarak hazırlanan ve parselin bulunduğu zeminin durumunu bu fıkrada belirtilen çalışmalar ve analizler ile açıklayan, çalışmanın içeriği bakımından ilgili mühendislik disiplinlerine mensup mühendislerce, Bakanlıkça belirlenen formata göre hazırlanan ve imzalanan belgedir. MEKANİK TESİSAT PROJESİ PAİY m. 57/ 7 • (7) Mekanik tesisat projesi; mimari projeye uygun olarak, makina mühendisleri tarafından hazırlanan, ölçekleri yapının büyüklüğüne ve özelliğine göre belirlenen sıhhî tesisat, kalorifer, kat kaloriferi ve benzeri ısıtma, soğutma, havalandırma projeleri ve ısı yalıtım raporu ile elektrik mühendisi veya elektrik elektronik mühendisi ve makina mühendisince birlikte hazırlanan asansör uygulama projeleridir. İdare, yapının özelliğine göre bu projelerden gerekli olanları ister. • a) (Ek:RG-23/1/2021-31373) 2000 m²’den büyük parsellerde yapılacak yapılarda mekanik tesisat projesine; çatı yüzeyi yağmur sularının, tabii zemin altında tesis edilecek yağmursuyu toplama tankında toplanması, gerekmesi halinde filtre edilerek yeniden kullanılması amacıyla yağmursuyu toplama sistemi projesi de eklenir. İlgili idarelerce daha küçük parsellere ilişkin de zorunluluk getirilebilir. Yağmursuyu toplama tankı, parselin yan, arka veya parsel sınırına 3 m. den fazla yaklaşmamak kaydı ile ön bahçe zemini altında konumlandırılır. Toplama tankı tahliye hattı varsa yağmursuyu şebekesine bağlanır, atık su şebekesine bağlanamaz. ELEKTRİK TESİSAT PROJESİ PAİY m. 57/8 (8) Elektrik tesisat projesi; mimari projeye uygun olarak, elektrik veya elektrik elektronik mühendislerince hazırlanan, ölçekleri yapının büyüklüğüne ve özelliğine göre belirlenen kuvvetli ve zayıf akıma ilişkin elektrik iç tesisat projeleridir. İdare, yapının özelliğine göre bu projelerden gerekli olanları ister. Bina içi elektronik haberleşme tesisatı ile ilgili olarak Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunca hazırlanan mevzuata da ayrıca uyulur. PEYZAJ PROJESİ PAİY m. 57/5 (5) Peyzaj projesi; açık ve yeşil alanlar için ekolojik, doğal ve kültürel verilere dayalı olmak üzere, peyzaj mimarlarınca hazırlanıp imzalanan, yerleşme ve yapının özelliğine göre ilgili idarece istenecek projeyi ifade eder. YAPININ ÖZELLİĞİNE VE MAHALLİN ŞARTLARINA İLGİLİ İDARECE EK OLARAK İSTENEN PROJELER PAİY m. 57 / 9 (9) Bu maddede sayılan projeler ile yapının özelliğine ve mahallin şartlarına göre ilgili idarece ek olarak istenen ilgili mühendislerce hazırlanan arıtma, otomatik kontrol tesisatı, yangın algılama, tahliye ve söndürme gibi proje, rapor ve belgelerin, Bakanlıkça kabul ve tespit edilen çizim ve tanzim standartlarına, Türk Standartları Enstitüsünce hazırlanan standartlara ve mevzuata uygun olarak hazırlanması gerekir. • PROJELERİN ENERJİ EKONOMİSİ ŞARTLARINA UYGUNLUĞU Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği m. 5 / 2 İlkeler MADDE 5 – (1) (Değişik:RG-1/4/2010-27539) Yeni bina tasarımında, mevcut binaların proje değişikliği gerektiren önemli tadilat projelerinde, mekanik ve elektrik tesisat değişikliklerinde binanın özelliklerine göre bu Yönetmelikte öngörülen esaslar göz önüne alınır. (2) Binanın mimari, mekanik ve elektrik projeleri, diğer yasal düzenlemeler yanında, enerji ekonomisi bakımından bu Yönetmelikte öngörülen şartlara uygun değil ise, ilgili idare tarafından yapı ruhsatı verilmez. PROJELERİN ENERJİ EKONOMİSİ ŞARTLARINA UYGUNLUĞU Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği m. 2/2 (2) Sanayi alanlarında üretim faaliyetleri yürütülen binalar, planlanan kullanım süresi iki yıldan az olan binalar, toplam kullanım alanı 50 m2’nin altında olan binalar, seralar, atölyeler ve münferit olarak inşa edilen ve ısıtılmasına ve soğutulmasına gerek duyulmayan depo, cephanelik, ardiye, ahır, ağıl gibi binalar bu Yönetmeliğin kapsamı dışındadır. PROJELERİN BİNALARIN GÜRÜLTÜYE KARŞI KORUNMASI HAKKINDA YÖNETMELİK’TE ÖNGÖRÜLEN ŞARTLARA UYGUNLUK Proje ve ruhsat işleri MADDE 5 – (1) Yeni binaların inşasında, bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra kullanım amacı kısmen veya tamamen değiştirilmek istenen mevcut bina ve tesislerde, esaslı tadilat projelerinde, kullanım amacına ve mekan özelliklerine göre bu Yönetmelikte öngörülen esaslar göz önüne alınır. (2) Projeler, diğer kanuni düzenlemeler yanında, gürültüye karşı önlem bakımından bu Yönetmelikte öngörülen şartlara uygun değil ise, yapı ruhsatı verilmez. Yeni yapılan veya proje tadilatı ile kullanım amacı değiştirilen bina veya binadaki bağımsız birimlerde bu Yönetmelikte öngörülen esaslara göre imalat yapılmadığının tespiti hâlinde, bu eksiklikler giderilinceye kadar binaya yapı kullanma izin belgesi verilmez. (3) Bu Yönetmelikte tanımlanmamış olan ve açıklık gereken hususlar hakkında, Türk Standartları, bu standartların olmaması hâlinde ise, Avrupa Standardizasyon Komitesi (CEN) Standartları esas alınır. Türk veya Avrupa Standartlarında düzenlenmeyen hususlarda, uluslararası geçerliliği kabul edilen dokümanlar da kullanılabilir. (4) Bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasından ilgisine göre yapı ruhsatı vermeye yetkili idareler, yatırımcı kuruluşlar, yapı sahipleri, tasarım ve uygulamada görevli mimar ve mühendisler ile uygulayıcı yükleniciler ve imalatçılar, yapı yapılmasında ve kullanımında görev alan bina akustiği uzmanları, yapı değerlendirme ve işletme yetkilileri görevli, yetkili ve sorumludur. (5) (Değişik:RG-31/5/2018-30437) Ruhsata tabi yapılardan altıncı fıkra haricindekiler için proje müellifi veya akustik uzman tarafından mimari akustik raporu düzenlenir. Akustik rapor, bu Yönetmelikte öngörüldüğü şekilde; mekânların, gürültüye hassasiyet ve gürültülülük yönünden birbirleri ile olan ilişkilerine ve ses iletim yollarına (hava doğuşlu ve darbe sesi) ait analizleri; hedeflenen akustik kalite ve yalıtım sınıfına göre uygulanacak sınır değerleri; bu değerlere ve analizlere göre mimari ve/veya tesisat projelerinde gösterilecek yapı elemanları ve bileşenleri ile noktasal birleşim detaylarını içerir. (6) (Değişik:RG-31/5/2018-30437) Aşağıda sayılan binalar için mimari ve tesisat projelerinden ayrı olarak, akustik uzman tarafından akustik proje hazırlanır ve (b) bendindeki yapılar için akustik performans belgesi düzenlenir. a) Bir bodrum katı ve çatı arası hariç yediden fazla katlı konutlar, toplam inşaat alanı 2.000 metrekareyi geçen ikiden fazla katlı konut dışı binalar, EK-2 Tablo 2.1’de verilen bina işlevlerinden birden fazlasını içeren binalar, konser ve dinleme salonları gibi özel akustik tasarım gerektiren kullanımları içeren binalar, b) A veya B akustik performans sınıfını hedefleyen binalar. (7) Ses yalıtımına ait detay ve çizimler ile hesap ve/veya ölçüm sonuçları, bu Yönetmeliğe göre hazırlanacak akustik proje veya mimari akustik raporu dahilinde, yapı sahibi veya kanuni vekillerince yapı ruhsatı almak için sunulan müracaat dilekçesi ekindeki ruhsat eki mimari proje ve tesisat projeleri ile birlikte ilgili idareye teslim edilir. PROJELERİN BİNALARIN GÜRÜLTÜYE KARŞI KORUNMASI HAKKINDA YÖNETMELİK’TE ÖNGÖRÜLEN ŞARTLARA UYGUNLUK Yükümlülükler ve sorumluluklar MADDE 7 – (1) Binalarda ses yalıtımına dair detay ve yapısal çözümleri içeren akustik proje ve ölçümler, Bakanlık tarafından hazırlanan uygun sertifika programlarındaki başvuru koşullarında belirtilen meslek grubundan olup, düzenlenecek eğitime katılarak bina akustiği uzmanı olarak yetkilendirilenler tarafından yapılabilir. (2) Bina akustiği uzmanlarının yetkilerini kötüye kullandıklarının veya gerçeğe aykırı belge düzenlediklerinin tespit edilmesi halinde, durum, yapı ruhsatı vermeye yetkili idare tarafından ilgili meslek odasına bildirilir ve haklarında yapılacak inceleme ve soruşturma sonucunda disiplin cezası alanların sertifikaları, bir daha verilmemek üzere Bakanlığın bildirimi üzerine, sertifikayı düzenleyen kuruluş tarafından iptal edilir. (3) Açık alanda kullanılan ekipmanlarda uyulması gereken şartlar, bina içinde kullanılan gürültü kaynakları için emisyon düzeyleri, sanayi tesislerinde kullanılan alet, ekipman ve makinelerde uyulması gereken koşullar için 4/6/2010 tarihli ve 27601 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği esas alınır. PROJELERİN BİNALARDA SU YALITIMI YÖNETMELİĞİNE UYGUNLUĞU Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği Genel ilkeler MADDE 5 – (1) Binanın inşa edildiği zeminin özellikleri, iklim ve ortam koşulları, yapının türü, kullanım amacı, yeraltı su seviyesi ve benzeri parametreler dikkate alınarak; yapı elemanlarına suyun muhtelif yollarla nüfuz etmesini engellemek amacıyla gerçekleştirilecek olan su yalıtımı tasarım ve uygulamalarında bu Yönetmelikte öngörülen esaslar geçerlidir. (2) Bu Yönetmelikte tanımlanmamış olan ve açıklık gereken hususlar hakkında, Türk Standartları, bu standartların olmaması hâlinde ise, Avrupa Standartları esas alınır. Türk veya Avrupa Standartlarında düzenlenmeyen hususlarda, uluslararası geçerliliği kabul edilen dokümanlar da kullanılabilir. (3) Bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasından ilgisine göre yapı ruhsatı vermeye yetkili idareler, yatırımcı kuruluşlar, yapı sahipleri, tasarım ve uygulamada görevli mimar ve mühendisler ile uygulayıcı yükleniciler ve imalatçılar, yapı yapılmasında ve kullanımında görev alan denetim elemanları, yapı değerlendirme ve işletme yetkilileri görevli, yetkili ve sorumludur. PROJELERİN BİNALARDA SU YALITIMI YÖNETMELİĞİNE UYGUNLUĞU ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Projelendirmeye ve Uygulamaya İlişkin Genel Esaslar Projelendirme esasları MADDE 6 – (1) Bina bölümlerinde uygulanacak su yalıtım detayları, drenaj sistemleri ve kullanılacak malzemeler, ilgili standartları da belirtilerek, ilgisine göre mimari ve tesisat projelerinde gösterilir. Temel altı, iksa yüzeyleri, dilatasyon gibi taşıyıcı unsurlarla ilişkili su yalıtım detayları ayrıca statik projede de belirtilir. YENİ YAPILAR 4) Yapı Ruhsatının Düzenlenmesi 5) Avan Proje Zorunluluğu Getirilmemesi ve İstisnaları 6) Gerektiğinde İlgili Makamlardan Görüş Alınması 7) Gerektiğinde Parsel Malik veya Maliklerinden Görüş Alınması 8) Fenni Mes’ullerin ve Fen Adamlarının Belirlenmesi ve Sorumlulukları YAPI RUHSATININ DÜZENLENMESİ PAİY M. 57/13-24 (13) Bu projeler ilgili (Değişik ibare:RG-6/2/2018-30324) idarelerin en az 1 yıl deneyimi haiz teknik personeli tarafından başvuru tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde incelenir, eksik veya yanlış yok ise uygun görüldüğü yapı sahibine ve proje müellifine yazılı olarak ve elektronik ortamda bildirilir. İnceleme sonucunda eksik ve yanlış bulunmuyorsa müracaat tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde yapı ruhsatı verilir. (Ek cümle:RG-27/12/2019-30991) Mevzuata uygun olarak hazırlanan ve ruhsat başvuru dilekçesi ekinde idareye sunulan yapı projelerinin onayı için ayrıca bir başvuru şartı aranmaz. (6) (14) İnceleme sonucu eksik veya yanlışlık tespit edilmesi halinde, tüm eksiklik ve yanlışlıkların gerekçeleri ile birlikte yazılı ve elektronik ortamda açıkça belirtilmesi suretiyle projelerin tamamlatılmak üzere bu süre içinde ilgililerine iade edilmesi zorunludur. İstenilen tüm belgelerin idaresine eksiksiz sunulması halinde en geç on beş gün içinde ulusal adres veri tabanı üzerinden yapı ruhsatı düzenlenmesi zorunludur. (15) (Mülga cümleler:RG-25/7/2019-30842) (...) Peyzaj projelerinin de ruhsat aşamasında ilgili idareye sunulma zorunluluğu yoktur. Ancak bu projenin ruhsat onayından sonra bir aylık süre içinde idareye sunulması ve idarece onaylanması zorunludur. (16) Yapı ruhsatı verilmesine ilişkin işlemler sırasında ilgili yapıya ait numarataj bilgileri belediyelerin numarataj işleminden sorumlu birimleri tarafından ilgili idareye elektronik ortamda sunulur. Başvuru sahiplerinden numarataj işlemine ilişkin belge istenmez. Numarataj işleminden sorumlu birimler, numarataj bilgilerini elektronik ortamda kayıt altına almakla ve ilgili idarelerle paylaşmakla yükümlüdür. (17) Gelişme alanlarında kalanlar dışında harcamalara katılım payları içinde yer alan yol, kanalizasyon ve su tesisleri harcamalarına katılım payları yapı ruhsatı verilmesi aşamasında idarece ön koşul olarak öne sürülemez. Ancak gelişme alanı dışında kalıp daha önce ruhsat düzenlenmemiş ya da bedeli alınmamış parseller bu hükmün dışındadır. Büyükşehir belediyelerince tahsil edilen kanal katılım payı ve yol katılım paylarına ilişkin bilgiler elektronik ortamda kayıt altına alınır ve bu bilgiler belediyelerle paylaşılır. (Ek cümleler:RG-27/12/2019-30991) Ruhsat başvuru dilekçesi ile birlikte kazı-hafriyat izni ve su-kanal altyapı izni için başvuru yapılmış sayılır, ayrıca bir başvuru aranmaz. Bu izinler idaresince belirlenen usul doğrultusunda yapı ruhsatı ile birlikte verilir. YAPI RUHSATININ DÜZENLENMESİ PAİY M. 57/13-24 (18) Proje müellifliği ve yapım işlerinin denetimine dair fenni mesuliyet üstlenen mimarların ve mühendislerin, 27/1/1954 tarihli ve 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca, ilgili meslek odasına kayıtlı olmaları, büro tescillerini yaptırmaları gerekir. (19) İlgili meslek odaları, hakkında süreli veya süresiz kısıtlılığı bulunan veya üyeliği sona eren üyelerini derhal elektronik ortamda ve yazı ile merkez yapı denetim komisyonu ile bütün ilgili yerlere ve kuruluşlara bildirir. (20) İdare yapı ruhsatı düzenleme aşamasında her proje için, proje müelliflerinden, fenni mesullerden ve fen adamlarından, şantiye şefleri ile yapı müteahhitlerinden mevzuata aykırı uygulama sebebiyle süreli veya süresiz olarak mesleki faaliyet haklarının kısıtlı olmadığına ilişkin Ek-1 ve Ek-8’de yer alan sicil durum taahhütnamesini ister. Gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu tespit edilen mimar ve mühendislerin işlemleri tazmin ve hukuki sorumluluğu kendilerine ait olmak üzere iptal edilir ve bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulur. (21) Etüt ve projeler; idare ve ilgili kanunlarında açıkça belirtilen yetkili kuruluşlar dışında meslek odaları dâhil başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulamaz, tutulması istenemez. Vize veya onay yaptırılmaması ve benzeri nedenlerle müellifler veya bunlara ait kuruluşların büro tescilleri iptal edilemez veya yenilenmesi hiçbir şekilde geciktirilemez. Müelliflerden bu hükmü ortadan kaldıracak şekilde taahhütname talep edilemez. (22) Etüt ve projeler ilgili idarelerce ruhsat eki olduğuna dair kayıtla mühürlenir ve onaylanır. (23) Kanunun 38 inci maddesinde sayılan mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları dışında kalan fen adamlarının proje hazırlamaya ilişkin yetki, görev ve sorumlulukları saklıdır. (24) Kamu kurum ve kuruluşlarında görevli olup, bu kurum ve kuruluşlara ait projeleri yapan ve 17/6/1938 tarihli ve 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun uyarınca mühendislik ve mimarlık hizmeti verme ehliyetine sahip mimar ve mühendisler, meslek odasına kayıt ve büro tescili hakkındaki yükümlülüklere tabi değildir. AVAN PROJE ZORUNLULUĞU GETİRİLMEMESİ VE İSTİSNALARI PAİY M. 57/25-26 (25) Kamu yapıları ile yirmialtıncı fıkrada belirtilen istisnalar haricinde avan proje onaylanmasına ilişkin zorunluluk getirilemez. Bu yönde meclis kararı alınamaz, plan notu getirilemez ve bu doğrultuda uygulama yapılamaz. Kamu yapılarında avan proje onaylandıktan sonra uygulama projelerinin ilgili idarelerince onaylanması istenemez. (26) (Değişik cümle:RG-30/9/2017- 30196) (2) Aşağıda belirtilen niteliklerden en az birini taşıyan yapı veya yapılar için büyükşehir belediyesince silüet onayı zorunluluğu getirilebilir: a) Müstakil yapı adedi 30 veya daha fazla olan uygulamalar, b) Bir parselde toplam yapı inşaat alanı 60.000 m2’den fazla olan yapı veya yapılar topluluğu, c) Binanın herhangi bir cephesinden görünen en düşük kottaki bina yüksekliği 60,50 metreyi geçen yapılar. GEREKTİĞİNDE İLGİLİ MAKAMLARDAN GÖRÜŞ ALINMASI Kimi durumlarda inşaat izninin verilmesi bazı kurumların iznine tabi olabilir. Örneğin 2565 sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu ile ilgili Yönetmeliğin kuralları uyarınca bu bölgede üçüncü kişiler tarafından yapılmak istenen faaliyetler için askeri makamlardan ve ilgili mülki amirlerden görüş alınması gerekmektedir. GEREKTİĞİNDE PARSEL MALİK VEYA MALİKLERİNDEN GÖRÜŞ ALINMASI PAİY M. 55/ 8-13 (8) Parsel malik veya maliklerinin ruhsat ve eki onaylı projelere muvafakati alınmaksızın yapı ruhsatı düzenlenemez, onaylı projelerde tadilat yapılamaz. (9) (Değişik:RG-30/9/2017- 30196) (2) Aynı parselde birbirinden bağımsız blokların birinde; parseldeki bağımsız bölümlerin arsa paylarını, ortak alanları, parselde yer alan blokların konumlarını, bloğun emsalini, inşaat alanını, yüksekliğini ve kullanım amacını değiştirmemek kaydıyla yapılan tadilatlarda sadece tadilat yapılan blok maliklerinin muvafakatleri alınarak uygulama yapılır. Bir binada yer alan bağımsız bölümlerin birinde; emsal ve inşaat alanını, kullanım amacını, ıslak hacimlerin yerini, ortak alanları, diğer bağımsız bölümlerin arsa paylarını, diğer bağımsız bölümlerle olan duvar ve döşeme gibi ortak yapı elemanlarını değiştirmemek, binanın taşıyıcı sistem özellikleri ve güvenliği ile yangın güvenliğini olumsuz etkilememek kaydıyla yapılan tadilatlarda, tadilat yapılan bağımsız bölüm malikinin başvurusu yeterli olup, diğer maliklerin muvafakati aranmadan uygulama yapılır. Ancak bu tadilattan etkilendiği ilgili idaresince belirlenen bağımsız bölümler olması halinde, bu bağımsız bölümlerin maliklerinin de muvafakatleri alınır. (10) (Değişik ibare:RG-11/3/2020-31065) Şantiye şefi değişikliği ve süre uzatımına yönelik ruhsat işlemlerinde, bütün maliklerin muvafakati aranmaz. (11) Ruhsat eki projeleri değiştirir nitelikteki ruhsat başvuruları hariç ruhsat süresi içerisinde; yapı sahibi, müteahhidi, şantiye şefi ve fenni mesul değişikliği başvurularında ruhsat eki projelerin yeniden onaylanması (Mülga ibare:RG-25/7/2019-30842) (...) gerekli değildir. (12) Bir parselde ruhsatsız yapı bulunması halinde, bu yapı ruhsata bağlanmadan ya da yıkılmadan yeni yapı ruhsatı düzenlenemez. (Ek cümleler:RG-23/1/2021-31373) Ancak parselde, usulüne uygun olarak yapı kayıt belgesi düzenlenmiş bir yapının bulunması, parsel için plan ve mevzuat ile belirlenen yapılaşma koşulları dâhilinde yapılacak yeni yapılara engel teşkil etmez. Yapı kayıt belgeli yapının plan ve yönetmelikle verilebilecek azami yapılaşma koşullarını aşan kısımları emsal ve taban alanı hesabında dikkate alınmaz. Yapı ruhsatı düzenlenmesi, yapı kayıt belgesi olan yapıya ilave bir hak sağlamaz. (13) Mevzuata uygun olarak devam eden inşaatlarda maliklerin tamamı başvurmadıkça ruhsat iptal edilemez. Maliklerin birinin ya da birkaçının değişmesi halinde de bu kurala uyulur. FENNİ MES’ULLERİN VE FEN ADAMLARININ BELİRLENMESİ VE SORUMLULUKLARI (PAİY M. 4/1-AA) aa) Fenni mesul:Yapının tüm malzemeleri ve tesisatı ile birlikte, plana, ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere, standartlara, teknik şartnamelere, uygun olarak inşa edilmesinin kamu adına denetimini üstlenen, ruhsat eki etüt ve projelerin gerektirdiği uzmanlığı haiz meslek mensuplarını, ifade etmektedir. FENNİ MES’ULLERİN VE FEN ADAMLARININ BELİRLENMESİ VE SORUMLULUKLARI (PAİY M. 68) Fenni mesuliyet MADDE 68 - (1) Fenni mesuliyet hizmetlerinin yürütülmesi ile ilgililerin sicillerinin tutulmasına dair esaslar aşağıda belirlenmiştir. (2) Fenni mesuller, 57 nci maddede belirtilen esaslara göre düzenlenen ruhsat eki projelerin uygulanmasının denetimi için mal sahibi veya vekili tarafından belirlenir ve ilgili idareye karşı görevli ve sorumludurlar. (3) Proje ile ilgili sorumluluk; proje müellifine ait olmak üzere yapının fenni mesuliyeti, konusu, ilgisi ve yapım aşamasına göre mimar, inşaat, makina ve elektrik mühendisleri tarafından ayrı ayrı yürütülür. (4) Proje ile ilgili sorumluluğu bulunanların faaliyetleri Ek-2, Ek-4, Ek-5, Ek-6 ve Ek-7’de yer alan formlar kullanılarak kayıt altına alınır. Ayrıca idare varsa ek projelerin fenni mesuliyetini, konusuna göre ilgili meslek adamlarının üstlenmesini ister. (5) Fenni mesuller unvanına ve eğitimine göre, yapının kanuna, plana, ilgili yönetmeliklere ve diğer mevzuat hükümlerine, fen, sanat, sağlık kurallarına, ruhsat eki projelerine, TSE standartlarına, teknik şartnamelere uygun yapılıp yapılmadığını denetleyeceğine dair Ek-1’de yer alan taahhütnameyi ilgili idareye vermek zorundadır. (6) Taahhütnamede fenni mesul ile mal sahibi arasında yapılan sözleşmede belirlenen fenni mesuliyet bitiş süresine ilişkin bilginin yer alması gerekir. (7) Ayrıca, noter tasdikli imza sirküleri, sosyal güvenlik numarası ve vergi kimlik numarası da idareye verilir. (8) İdare; aynı zamanda, kanuna ve mevzuata aykırı uygulama nedeniyle süreli olarak faaliyetleri kısıtlanan fenni mesullerin bu durumu hakkında bilgilenmek ve aşağıda belirlenen inşaat alanı sınırlamalarının denetimini sağlamak üzere, ilgili fenni mesulce düzenlenen, sicil durum taahhütnamesini ve fenni mesuliyet üstlenilen işin adı ile fenni mesulün üzerinde bulunan fenni mesuliyete ilişkin inşaat alanını (m2) belirtir belgeyi ister. (9) İlgili meslek odaları, 6235 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinin birinci fıkrasının (ç) ve (d) bentlerine istinaden aynı Kanunun 27 nci maddesi uyarınca Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yüksek Haysiyet Divanı tarafından on beş günden altı aya kadar serbest sanat icrasından men’i veya Odadan ihraç kararı alınan veya istifa ederek üyeliğini veya büro tescilini sona erdiren veya adına büro tescili bulunup vefat eden üyelerini derhal merkez yapı denetim komisyonu ile bütün ilgili yerlere ve kuruluşlara elektronik ortamda bildirir. Bu bilgilerin aynı zamanda Bakanlığa yazılı olarak gönderilmesi zorunludur. İlgili idareler, mimar ve mühendislerin kısıtlılık durumunu Bakanlığın yapı denetim sisteminden kontrol ederek yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgelerini düzenler. FENNİ MES’ULLERİN VE FEN ADAMLARININ BELİRLENMESİ VE SORUMLULUKLARI (PAİY M. 68) (10) Fenni mesul mimar ve mühendislerce denetim görevi üstlenilen yapıların alanına ilişkin kayıtlar, bu kişilerin büro tescillerinin yapıldığı ilde yer alan Bakanlık taşra teşkilatı tarafından tutulur. İlgili idareler bu kişilerce denetimi üstlenilen yapılara ilişkin yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgelerinin bir örneğini düzenlendiği tarihten itibaren en geç 6 iş günü içinde bu kişilerin kaydının bulunduğu ilin Bakanlık taşra teşkilatına gönderir. (11) Bakanlık taşra teşkilatı fenni mesuliyete ilişkin yapı inşaat alanı sınırlamasının ve mesafenin kontrolünü, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten başlamak üzere kayıtlarına giren yapı ruhsatı ile bu ruhsata istinaden düzenlenen yapı kullanma izin belgelerini veya fenni mesul sözleşmelerini veya istifa dilekçelerini dikkate alarak gerçekleştirirler. Bakanlık denetime yönelik fenni mesuliyetin izlenmesine ilişkin olarak elektronik ortamda denetim sistemi kurar. (12) Fenni mesulün, yapının bulunduğu il sınırları içinde ikamet etmesi esastır. Farklı bir ilde fenni mesuliyet üstlenilebilmesi için ilgili idarenin uygun görmesi ve yapı yeri ile fenni mesulün işyeri arasındaki mesafenin en fazla 200 km olması gerekir. (13) Fenni mesullerden, mimar veya inşaat mühendisi 30.000 m2'den, makina mühendisi 60.000 m2'den, elektrik mühendisi 120.000 m2'den fazla inşaatın, fenni mesuliyetini aynı anda üstlenemez. Üzerinde başka bir fenni mesuliyet bulunmamak koşulu ile bu miktarları aşan tek ruhsata bağlı inşaatlarda bu şart aranmaz. (14) Tek ruhsata bağlı, yapı inşaat alanı 3.000 m2'den fazla olan inşaatlarda yapı denetiminde fenni mesullere yardımcı olmak üzere uzmanlık konusuna göre birer fen adamı görevlendirilir. Bu fen adamlarından, aynı anda ve il sınırları içinde kalmak kaydıyla inşaatla ilgili fen adamı 15.000 m2'den, tesisatla ilgili fen adamı 30.000 m2'den, elektrikle ilgili fen adamı 60.000 m2'den fazla inşaatta görevlendirilemez. FENNİ MES’ULLERİN VE FEN ADAMLARININ BELİRLENMESİ VE SORUMLULUKLARI (PAİY M. 68) (15) İşin konusuna göre ilgili fenni mesuller ve yardımcısı fen adamları yapı ruhsat formunda belirlenenler ile aşağıda belirtilen yapım aşamalarında yapı yerinde bulunmak ve aşağıda sıralanan işlerin yapılmış olduğuna ilişkin açıklamaları Ek 3’te yer alan yapı denetim defterine işlemek zorundadır. Bu işler; a) Aplikasyon, b) Hafriyat ve zemin hazırlama, zemin etüdü ve emniyet gerilmesi testlerinin yapımı, c) Temel inşaatın tamamlanması ve temel vizesi düzenlenmesi, ç) Temel ve çatı dâhil her katın kalıp, demir, beton dökümü ve tesisat donanımı ile bunlara ilişkin tutanakların tanzimi, d) Su ve ısı yalıtım vizesi, e) Malzemenin kullanımından önce TSE standartlarına uygunluğunun denetimi, f) Tesisat, elektrik, kanalizasyon vizeleridir. (16) Fenni mesullerin sicilleri, ilgili meslek odalarınca, ilgili idareden alınacak iş bitirme belgeleri de dikkate alınarak tutulur ve yeni bir fenni mesuliyet üstlenilmesinde bu siciller dikkate alınır. (17) Fen adamlarının sicilleri, belediye ve mücavir alan sınırları içinde, belediyelerin ilgili birimlerince tutulur ve bu sicillerin birer kopyaları her yılsonunda Müdürlüğe gönderilir. FENNİ MES’ULLERİN VE FEN ADAMLARININ BELİRLENMESİ VE SORUMLULUKLARI (PAİY M. 68) (18) Belediye ve mücavir alan sınırları dışındaki yerlerde görev yapacak fen adamlarının sicillerinin tutulması Müdürlüğe aittir. (19) Sicil fişleri yapının inşaat ruhsatı alınmasından yapı kullanma izninin alınmasına dek geçecek süreyi, bu süreç içindeki faaliyetlerin hepsini içine alır. Fen adamlarının sicillerinin tutulmasında fenni mesullerin bildireceği görüş ve kanaatler esas alınır. (20) Yapım işlerinde yapı müteahhidi, taşeron ve şantiye şefi olarak görev alanlar aynı zamanda fenni mesul olarak görev üstlenemezler. (21) Kanunun 38 inci maddesinde sayılan mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları dışında kalan fen adamlarının uygulama yapmaya ilişkin yetki, görev ve sorumlulukları saklıdır. (22) Bu maddeye göre istihdam edilen fen adamlarının bu görevi kabul ettiklerine dair taahhütnamenin ilgili idareye verilmesi zorunludur. EK YAPIM VE DEĞİŞİKLİKLER 1) Özgün Fikir İfade Eden Yapılarda ve Onaylı Mimari Projelerde Ruhsata Tabi, İlave, Esaslı Tamir ve Tadillerde Proje Müelliflerinin Görüşünün Alınması 2) İzin Alınması Gerekmeyen Durumlar ÖZGÜN FİKİR İFADE EDEN YAPILARDA VE ONAYLI MİMARİ PROJELERDE RUHSATA TABİ, İLAVE, ESASLI TAMİR VE TADİLLERDE PROJE MÜELLİFLERİNİN GÖRÜŞÜNÜN ALINMASI İK m. 8 j) (Ek: 12/7/2013-6495/73 md.) İlgili idareler, Bakanlıkça belirlenen esaslara göre mimari estetik komisyonu kurar. Komisyon, yapıların ve onaylı mimari projelerinin özgün fikir ifade edip etmediğine karar vermeye yetkilidir. Özgün fikir ifade etmeyenlerde yapılacak değişikliklerde ilk müellifin görüşü aranmaz. Özgün fikir ifade eden mimarlık eser ve projelerinde; (...)(1) eserin bütünlüğünü bozmadığına, estetik görünümünü değiştirmediğine, teknik, yönetsel amaçlar ve kullanım amacı nedeniyle zorunlu olduğuna karar verilen değişiklikler müellifinin izni alınmaksızın yapılabilir. Bu durumda ilk müellif tarafından talep edilebilecek telif ücreti; ilgili meslek odasınca belirlenen mimari proje asgari hizmet bedelinin, tamamlanan yapılarda yüzde yirmisini, inşaatı süren yapılarda yüzde on beşini geçemez. ÖZGÜN FİKİR İFADE EDEN YAPILARDA VE ONAYLI MİMARİ PROJELERDE RUHSATA TABİ, İLAVE, ESASLI TAMİR VE TADİLLERDE PROJE MÜELLİFLERİNİN GÖRÜŞÜNÜN ALINMASI (PAİY M. 66) Mimari estetik komisyonları MADDE 66 - (1) Bu Yönetmelik esaslarına göre kurulan komisyonun çalışma usul ve esasları idarece belirlenir. (2) Komisyon beş uzmandan teşkil eder, salt çoğunlukla toplanır, kararlar oyçokluğu ile alınır. (3) İlgili idareler, gerekmesi halinde ilgili kamu kuruluşlarının da katılımıyla, uzmanlardan oluşan mimari estetik komisyonları kurar. Komisyon idare bünyesindeki en az biri mimar olmak üzere inşaat mühendisi, peyzaj mimarı, sanat tarihçisi, şehir plancısı ve harita mühendisinden oluşur. (4) Komisyonun gündemi ilgili idarece belirlenir ve Komisyon başkanı idare tarafından görevlendirilir. (5) Komisyonca özgün fikir ifade etmediği karara bağlanan projelerde farklı bir müellif tarafından yapılacak değişikliklerde bütün sorumluluk değişiklik projesini yaptıranlar ve projeyi hazırlayan müelliflerde olmak üzere idarelerce ayrıca önceki müelliflerin görüşü aranmaz. (6) Komisyon; organize sanayi bölge müdürlükleri hariç, büyükşehirlerde büyükşehir belediyeleri ve büyükşehir belediyesinin 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunundan gelen yetkileri saklı kalmak kaydıyla ilçe belediyeleri, büyükşehir olmayan illerde il, ilçe belediyeleri ve ilgili diğer idareler bünyesinde kurulur. (7) Müdürlükler bünyesinde Valilik onayı ile oluşturulan komisyonlar görev yapar. ÖZGÜN FİKİR İFADE EDEN YAPILARDA VE ONAYLI MİMARİ PROJELERDE RUHSATA TABİ, İLAVE, ESASLI TAMİR VE TADİLLERDE PROJE MÜELLİFLERİNİN GÖRÜŞÜNÜN ALINMASI (PAİY M. 66) (8) Komisyonca özgün fikir ifade ettiği, ancak eserin bütünlüğünü bozmadığı ve estetik görünümünü değiştirmediği teknik, yönetsel amaçlar ve kullanım amacı nedeniyle zorunlu olduğuna mimari estetik komisyonu tarafından karar verilen değişiklikler müellifinin izni alınmaksızın yapılabilir. Bu durumda ilk müellif tarafından talep edilebilecek telif ücreti; proje sözleşmesinde belirlenen veya fatura edilen bedelin, sözleşmede belirlenmemesi veya fatura edilmemesi halinde ilgili meslek odasınca belirlenen mimari proje asgari hizmet bedelinin, tamamlanan yapılarda % 20’sini, inşaatı süren yapılarda ise % 15’ini geçemez. (9) Kamu kurum ve kuruluşlarınca birbirinden farklı konut, eğitim, sağlık, güvenlik ve sanayi tesisi gibi yatırımlara ilişkin hazırlanan tip projelerin fikir ve sanat eseri telif hakkı, ilgili kamu kurum ve kuruluşuna aittir. (10) (Değişik:RG-25/7/2019-30842) Bu Yönetmelik kapsamında müellif ile akdedilen proje sözleşmesinde fikir ve sanat eseri telif hakkının devrine ilişkin hükmün yer alması zorunludur. (7) (11) Umumî binaların mimari estetik komisyonunca fonksiyonu ve özelliği gereği farklılık arz ettiğine dair karar altına alınanları ile sanayi bölgelerindeki yapı ve tesislerde planda belirlenmemişse bu Yönetmelikte benzer binalar için yer verilenler dışında kalan iç ölçülere tabi olunması zorunlu değildir. (12) Komisyon tarafından getirilecek kurallar engelliler ile ilgili erişilebilirlik standartlarına aykırı olamaz. ÖZGÜN FİKİR İFADE EDEN YAPILARDA VE ONAYLI MİMARİ PROJELERDE RUHSATA TABİ, İLAVE, ESASLI TAMİR VE TADİLLERDE PROJE MÜELLİFLERİNİN GÖRÜŞÜNÜN ALINMASI (İK M. 21) Yapı ruhsatiyesi: Madde 21 – Bu Kanunun kapsamına giren bütün yapılar için 26 ncı maddede belirtilen istisna dışında belediye veya valiliklerden (....) (1) yapı ruhsatiyesi alınması mecburidir. Ruhsat alınmış yapılarda herhangi bir değişiklik yapılması da yeniden ruhsat alınmasına bağlıdır. Bu durumda; bağımsız bölümlerin brüt alanı artmıyorsa ve nitelik değişmiyorsa ruhsat, hiçbir vergi, resim ve harca tabi olmaz. Ancak; derz, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması ve yönetmeliğe uygun olarak mahallin hususiyetine göre belediyelerce hazırlanacak imar yönetmeliklerinde belirtilecek taşıyıcı unsuru etkilemeyen diğer tadilatlar ve tamiratlar ruhsata tabi değildir. ÖZGÜN FİKİR İFADE EDEN YAPILARDA VE ONAYLI MİMARİ PROJELERDE RUHSATA TABİ, İLAVE, ESASLI TAMİR VE TADİLLERDE PROJE MÜELLİFLERİNİN GÖRÜŞÜNÜN ALINMASI (PAİY 58) Esaslı tadilat MADDE 58 - (1) Mevcut yapının esaslı tamir ve tadili, yürürlükteki mevzuat hükümlerine aykırı olmaması şartı ile imar planı, bu Yönetmelik hükümleri ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak yapılabilir. Ancak, ilave esaslı tamir ve tadil yapılabilmesi için ruhsat alınması zorunludur. (2) Yapı ruhsatı alınmış olan yeni inşaat, ilave ve esaslı tadillerde, sonradan değişiklik yapılması istendiğinde mimari projenin yeniden tanzim edilmesi gereklidir. Bu değişiklik yapının statik ve tesisat esaslarında da değişiklik yapılmasını gerektirdiği takdirde istenen belgelerde de gerekli değişiklik yapılır. Yapı ruhsatına da bu projelerin tarihleri ve müelliflerin bilgileri yazılır. (3) Tadilat projeleri de ilgili idarece mühürlenip imzalanır. (4) İlave ve tadilat projeleri 5 takım olarak düzenlenerek 57 nci maddedeki esaslara uygun olarak onaylanır. İZİN ALINMASI GEREKMEYEN DURUMLAR (PAİY M. 59) Yapı ruhsatı gerekmeyen inşai faaliyetler MADDE 59 - (1) Basit tamir ve tadiller, balkonlarda yapılan açılır kapanır katlanır cam panel uygulamaları, korkuluk, pergola, çardak/kameriye ve benzerlerinin yapımı ile bölme duvar, bahçe duvarı, duvar kaplamaları, baca, saçak, çatı ve benzeri elemanların tamiri ve pencere değişimi ruhsata tabi değildir. (2) Taşıyıcı sistemi etkilememek ve 634 sayılı Kanun uyarınca muvafakat alınmak kaydıyla; binalarda enerji kimlik belgesi sınıfı en az "C" olacak şekilde mesleki yeterlilik sertifikalı uygulayıcılar tarafından yapılacak ısı yalıtımı uygulamaları ile binanın kendi ihtiyacı için yapılacak güneş kaynaklı yenilenebilir enerji sistemleri ruhsata tabi değildir. Bunlara ait uygulama projelerinin hazırlanması ve fenni mesuliyetin üstlenildiğine dair taahhütname ile birlikte ilgili idareye sunulması, binanın projesindeki mimari görünüşlere bağlı kalınması ve idaresinden izin alınması zorunludur. (3) Yapı ruhsatı başvurusu yapılan bir parselde, mimari projenin ilgili idaresince onaylanmasını müteakip, fenni mesul ve iş güvenliği sorumluluğunun üstlenilmesi, uygulamaların şantiye şefi tarafından yürütülmesi, yapı sahibi ve müteahhidi tarafından yapı ruhsatı alınmadan yapının inşasına başlamayacağına dair noter taahhütnamesi verilmesi kaydıyla, ruhsatı veren idarenin uygun görüşü ile kazı izni verilebilir. Bu iznin verilebilmesi için sorumluluğun üstlenildiğine dair hususun da fenni mesul ve şantiye şefi taahhütname ve sözleşmelerinde yer alması zorunludur. Ancak, kazı sahasında kazık, palplanş, istinat duvarı ve benzeri uygulamaların olması durumunda, bu yapıların projelerinin onaylanması ve ruhsatlandırılması zorunludur. KAMU KURUM VE KURULUŞLARINA AİT YAPILAR 1) Ruhsat Ön Şartları a) İmar Planlarının Yapılmış Olması (İK. M 26, PAİY m. 5/9, m. 56/2) b) ÇED Olumlu Raporu ve ÇED Gerekli Değildir Kararı Alınması (2872 sayılı Çevre Kanunu m. 10, ÇED Yönetmeliği m. 6/3) c) Avan Proje Hazırlattırılarak İlgili İdarelere Sunulması (İK. m 26, PAİY m. 5/9, M. 56/2) d) Her Türlü Fenni Mesuliyetin Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Mimar ve Mühendislerince Üstlenilmesi (PAİY m. 56/3 e) Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği m. 57’deki Belgelerin Aranması (PAİY m. 56/4) KAMU KURUM VE KURULUŞLARINA AİT YAPILAR 2) Yapı Ruhsatının Düzenlenmesi (PAİY m. 56) 3) Devletin Güvenlik ve Emniyeti ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin Harekat ve Savunması Bakımından Gizlilik Arzeden Yapı ve Tesisler (İK m. 26/2, PAİY m. 56/7) 4) Elektronik Haberleşme İstasyonları (PAİY m. 62) GELİŞME ALANLARINDA YAPI RUHSATI / YENİ YAPILAR 1) Teknik Alt Yapısı Yapılmış Gelişme Alanlarında Yapı Ruhsatı 2) Teknik Alt Yapısı Yapılmamış Gelişme Alanlarında Yapı Ruhsatı 3) Toplu Konut Alanlarında Yapı Ruhsatı TEKNİK ALT YAPISI YAPILMIŞ GELİŞME ALANLARINDA YAPI RUHSATI (İK M. 23) Geliştirme alanlarında yapı ruhsatı: Madde 23 – İskan hudutları içinde olup da, imar planında beldenin inkişafına ayrılmış bulunan sahalarda her ne şekilde olursa olsun, yapı izni verilebilmesi için; a) Bu sahaların imar planı esaslarına ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak parselasyon planlarının belediye encümeni veya il idare kurulunca tasdik edilmiş bulunması, b) Plana ve bulunduğu bölgenin şartlarına göre yollarının, pis ve içme suyu şebekeleri gibi teknik alt yapısının yapılmış olması, Şarttır. TEKNİK ALT YAPISI YAPILMAMIŞ GELİŞME ALANLARINDA YAPI RUHSATI (İK M. 23) İK m. 23 uyarınca parselasyon planları tasdik edilmiş olmakla beraber yolu pis ve içme suyu şebekeleri gibi teknik alt yapısı henüz yapılmamış olan yerlerde yapı ruhsatı verilebilmesi için: 1) İlgili idareden izin alınması ve 2) İlgili idarece hazırlanacak projeye uygun olarak yaptırılmış olması veya 3) Parselleri hizasına rastlayan ve yönetmelikte belirtildiği şekilde hissesine düşen teknik alt yapı bedelinin %25’ini peşin ödeyip geri kalan %75’ini alt yapı hizmetinin ilgili idaresince tamamlanacağı tarihten en geç altı ay içinde ödemenin taahhüt edilmiş olması gerekir. Kanalizasyon tesisi yapının kullanılmaya başlayacağı tarihe kadar yapılmaması halinde fosseptik veya benzeri geçici bir tesis yaptırılması zorunludur aksi taktirde, yapıya kullanım izni verilemez. Ana tesis yapıldığında ise yapı sahibi lağım ayaklarını bu tesise bağlamak zorundadır. TOPLU KONUT ALANLARINDA YAPI RUHSATI (İK M. 23/5, 6, 7, 8, ) Toplu mesken alanlarında, ilgili şahıs veya kurumlarca ilgili idarenin izni ile bütünü inşa ve ikmal edilen teknik altyapının iki tarafındaki diğer parsellerin sahiplerinden, kendi parsellerine isabet eden bedel alınmadıkça, kendilerine yapı ruhsatı verilmez. Toplu mesken alanlarında altyapı tesisleri belediyelerce onaylı projesine göre ilgili şahıs veya kurumlarınca yapılmışsa belediyece altyapı hizmetleri nedeniyle hiçbir bedel alınmaz. Alınan bu paralar teknik altyapıyı yaptıranlara veya bu meblağı önceden ilgili idareye ödeyenlere aynen geri verilir. Şu kadar ki, bir yolun iki tarafındaki parsel sahipleri bahis konusu yol bedellerini ve bir kanalizasyon şebekesinden istifade eden veya etmesi gereken parsel sahipleri teknik altyapı bedellerini ilgili idareye vermedikçe ilgili idarenin bu tesisleri inşa ve ikmali mecburiyeti yoktur. GELİŞME ALANLARINDA YAPI RUHSATI / MEVCUT BİNALAR (İK M. 23/9) Mevcut binalarda esaslı değişiklikler ve ilaveler yapılması da bu madde hükümlerine bağlı olmakla beraber, bunların tamirleri için yukarıdaki şartlar aranmaz. ÖZEL İMAR DÜZENİNE TABİ YERLERDE YAPI RUHSATI 1) Sit Alanlarında (2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu) 2) Organize Sanayi Bölgelerinde (4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu) 3) Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde (Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği= 4) Kıyılarda, Sahil Şeritlerinde ve Doldurtma ve Kurutma Yoluyla Kazanılan Arazilerde (Kıyı Kanunu, Kıyı Kanunu Uygulanmasına Dair Yönetmelik) 5) Özel Çevre Koruma Bölgelerinde (KHK/383) 6) Toplu Konut Alanlarında (2985 sayılı Toplu Konut Kanunu) 7) Su Taşkını Riski Altında Olan Yerlerde (4373 sayılı Taşkın Sulara ve Su Baskınlarına Karşı Koruma Kanunu) 8) Halk Konutları, Nüve Konutlar ve Geçici Olarak Kullanılacak Misafir Konutları İnşasında (775 sayılı Gecekondo Kanunu) 9) Boğaziçi Alanında (2960 sayılı Boğaziçi Kanunu) PLANSIZ ALANLARDA YAPI RUHSATI A) Belediye ve Mücavir Alan Sınırı İçinde Planı Bulunmayan Alanlarda B) Belediye ve Mücavir Alan Sınırları İçinde ve Dışında Kalan Alanlarda (İskan Dışı) BELEDİYE VE MÜCAVİR ALAN SINIRI İÇİNDE PLANI BULUNMAYAN ALANLARDA 1) Özel Kişilere Ait Yapılar 2) Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Yapılar BELEDİYE VE MÜCAVİR ALAN SINIRI İÇİNDE PLANI BULUNMAYAN ALANLARDA ÖZEL KİŞİLERE AİT YAPILAR(PLANSIZ ALANLAR İMAR YÖNETMELİĞİ /PSIZAİY M. 36 YAPI RUHSAT İŞLERİ) Madde 36 - Yeni inşaat, ilave ve esaslı tadil işlerinde; yapı ruhsatiyesi almak için yapı sahipleri veya kanuni vekillerince dilekçe ile yapılan müracaatlarda, dilekçeye eklenmesi gereken tapu (istisnai hallerde tapu senedi yerine geçecek belge), plan, proje ve resimleri aşağıda gösterilmiştir. 1) Tapu kayıt örneği; Ruhsat verme aşamasında tapu kayıt örneği yerine geçen belgeler: a - Tapu senedi, b - Özel kanunlara göre tahsisi yapılıp henüz tapu siciline kaydedilmemiş, ilgili kamu kuruluşlarınca verilmiş tahsis belgesi (14/6/1934 tarih 2510, 11/6/1945 tarih 4753, 22/3/1950 tarih 5618, 15/5/1959 tarih 7269, 20/7/1966 tarih 775, 2/7/1968 tarih 1051 sayılı Kanunlara göre, müstenit, yetkili diğer makamlar tarafından verilmiş belge, c- Mülkiyete ait kesinleşmiş mahkeme kararı ve bu mahkeme kararına d - Kesinleşmiş kamulaştırma kararları, BELEDİYE VE MÜCAVİR ALAN SINIRI İÇİNDE PLANI BULUNMAYAN ALANLARDA ÖZEL KİŞİLERE AİT YAPILAR(PLANSIZ ALANLAR İMAR YÖNETMELİĞİ /PSIZAİY M. 36 YAPI RUHSAT İŞLERİ) 2) Mimari proje; a - 1/500 ölçekli umumi vaziyet planı, Binanın büyüklüğüne göre A - 1 normuna sığmayan projelerde; b - 1/50 veya 1/100 ölçekli temel, bodrum ve kat planları, c - 1/50 veya 1/100 ölçekli en az 2 tam kesit, d - 1/50 veya 1/100 ölçekli cephe resimleri, (Projenin 1/100 ölçeğinde hazırlanması halinde tatbikat projesi niteliğinde olacaktır.) 3) Statik proje; a - Çelik kaskas binalarda çelik yapı hesabı, betonarme binalarda betonarme hesap ve 1/20, 1/50, 1/100 ölçekli resimleri, b - Asma çatılı binaların çatı hesabı ve projesi, c- (Değişik:RG-2/9/1999-23804) Tesisat, elektrik, plan, proje, resim ve hesapları BELEDİYE VE MÜCAVİR ALAN SINIRI İÇİNDE PLANI BULUNMAYAN ALANLARDA ÖZEL KİŞİLERE AİT YAPILAR(PLANSIZ ALANLAR İMAR YÖNETMELİĞİ /PSIZAİY M. 40, 41) Esaslı Tamirler Madde 40 - Binanın planı ve görünüşüne, statik bünyesine tesir etmeyen esaslı tamirler ruhsata tabi olup; bunlar için plan, proje resim ve hesap istenmez. Adi Tamir Madde 41 - Derz, iç ve dış sıva, badana, boya, oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik, sıhhi tesisat, korkuluk, paratoner, pergole ve benzerinin tamirleri ile bölme duvarı, bahçe duvarı, baca ve saçak ve benzeri elemanların tamiri ve yoldan görünmeyen küçük ve basit kümes yapılması ruhsata tabi değildir. BELEDİYE VE MÜCAVİR ALAN SINIRI İÇİNDE PLANI BULUNMAYAN ALANLARDA KAMU KURUM VE KURULUŞLARINA AİT YAPILAR (PSIZAİY) Kamuya Ait Yapı ve Tesisler Madde 37 - Kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılacak ve yaptırılacak yapılara, imar planlarında o maksada tahsis edilmiş olmak, plan ve mevzuata aykırı olmamak üzere mimari, statik, tesisat ve her türlü fenni mes`uliyetinin bu kamu kurum ve kuruluşlarınca üstlenilmesi ve mülkiyetin belgelenmesi kaydı ile avan projeye göre ruhsat verilir. Devletin güvenlik ve emniyeti ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin harekat ve savunması bakımından gizlilik arzeden yapılara; ilgili idareden alınan imar durumuna, kat nizamı, cephe hattı, inşaat derinliği ve toplam inşaat metrekaresine uyularak projelerinin kurumlarınca tasdik edildiği, statik ve tesisat sorumluluğunun kurumlarına ait olduğunun ilgili idareye yazı ile bildirildiği takdirde 36 ncı maddede sayılan belgeler aranmaksızın yapı ruhsatı verilir. Ancak, kamu kuruluşlarınca yapılan veya yaptırılacak olan enerji, sulama, tabii kaynaklar, ulaştırma ve benzeri hizmetler ile ilgili tesisler ve bunların müştemilatı için ruhsat alınmasına gerek olmayıp, yatırımcı kamu kuruluşunca yazılı olarak ilgili idareye, inşaata başlandığının bildirilmesi yeterlidir. BELEDİYE VE MÜCAVİR ALAN SINIRLARI İÇİNDE VE DIŞINDA KALAN ALANLARDA (İSKAN DIŞI) PSIZAİY Yapı Şartları Madde 63 - (Değişik:RG-2/9/1999-23804) Üst ölçek planı bulunmayan iskan dışı alanlarda bulunan parsellerde; inşaat alanı katsayısı %5 den fazla olmamak, yapı inşaat alanları toplamı hiçbir koşulda (250) m2 yi geçmemek, saçak seviyelerinin tabii zeminden yüksekliği (6.50) m.yi ve 2 katı aşmamak, yola ve parsel sınırlarına (5.00) m.den fazla yaklaşmamak şartı ile bir ailenin oturmasına mahsus bağ ve sayfiye evleri, kır kahvesi, lokanta ve bu tesislerin müştemilat binaları yapılabilir. (Değişik:RG-2/9/1999-23804) Bu alanlarda tarımsal üretimi korumak amacı ile üretimden pazarlamaya kadar tüm faaliyetleri içeren entegre tesis niteliğinde olmamak kaydıyla, konutla birlikte veya ayrı yapılan mandıra, kümes, ahır, ağıl, su ve yem depoları, hububat depoları, gübre ve silaj çukurları, arıhaneler, balık üretim tesisleri ve un değirmenleri gibi konut dışı yapılar, mahreç aldığı yola (10.00) m.den, parsel hudutlarına (5.00) m.den fazla yaklaşmamak, parselde bulunan bütün yapılara ait inşaat alanı katsayısı %40 ı ve yapı yüksekliği (6.50) m.yi ve 2 katı aşmamak şartı ile yapılabilir. Bu yapıların birinci fıkra koşullarına uyulmak üzere yapılacak konutla birlikte yapımı halinde de inşaat alanı katsayısı (0.40) ı geçemez. (Değişik fıkra:RG-01/3/2019-30701) Beton temel ve çelik çatılı ser’alar mahreç aldığı yola 5.00 metreden ve parsel hudutlarına ise 2.00 metreden fazla yaklaşmamak şartı ile inşaat alanı katsayısına tabi değildir. Beton temel ve çelik çatı dışındaki basit örtü mahiyetindeki ser`alar ise yukarıda belirtilen çekme mesafeleri ve inşaat alanı kat sayısına tabi değildir. (Değişik:RG-2/9/1999-23804) Ayrıca bu tesisler hakkında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve diğer ilgili kurum ve kuruluşların taşra teşkilatlarının uygun görüşünün alınması ve başka bir amaçla kullanılmayacağı hususunda tesis sahiplerince ilgili idareye noterlikçe tasdikli yazılı taahhütte bulunulması gerekmektedir. Bu maddede anılan yapılar ilgili Bakanlık ve kuruluşlarca hazırlanmış bulunan 1/50 veya 1/100 ölçekli tip projeler üzerinden yapılabilir BELEDİYE VE MÜCAVİR ALAN SINIRLARI İÇİNDE VE DIŞINDA KALAN ALANLARDA (İSKAN DIŞI) PSIZAİY Madde 64- (Değişik:RG-30/6/2001-24448) İskan dışı alanlarda yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni, yapının niteliğine göre "3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliğinin" Yapı Ruhsat İşleri başlıklı bölümünde yer alan hükümlere uygun olarak ilgili idarece verilir. Ayrıca, bu bölümde bulunmayan yapılaşmaya ilişkin hususlarda bu Yönetmeliğin Dördüncü Bölüm hükümlerine uyulur. BAŞVURULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YAPI RUHSATININ VERİLMESİ 1) Yapı Ruhsatı Verme Yetkisi a) Belediye Sınırları İçinde ve Dışında (İK m. 21, CBK m.97/1-ç) b) Köylerde (İK m. 27, PsızAİY m.4/30) c) Organize Sanayi Bölgelerinde (OSBUY m.42) d) Afet Bölgelerinde (7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirler ve Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanun m. 15/4) e) Diğer Yetkili Makamlar (5234 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun m.5, 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu m. 4/c, 5104 sayılı Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi m. 5, 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu m.9, İmar Kanunu m. 46) BAŞVURULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YAPI RUHSATININ VERİLMESİ 2) Başvurunun Değerlendirilmesi ve Ruhsatın Düzenlenmesi 3) Yapı Ruhsatının Geçerlilik Süresi 4) Süresi Biten Ruhsatın Yenilenmesi 5) Ruhsat ve Eklerine Uygun Olarak Tamamlanmasına Rağmen Ruhsat Süresi İçinde Yapı Kullanma İzni Düzenlenmemesi Nedeniyle Ruhsatı Hükümsüz Hale Gelen Yapılar 6) Uygulama İmar Planı Değişikliği ile Yolda veya Teknik Altyapı Alanlarında Kalan Yapılar 7) Uygulama İmar Planı Değişikliği Nedeniyle Plana Ait Kararlara Aykırı Hala Gelen Yapılar 8) İmar Mevzuatına Aykırı İzinlerin İdarece Geri Alınmaması 9) Plan Değişikliğinin İptali, İnşaat Ruhsatının Kendiliğinden İptali Sonucunu Doğurmaz BAŞVURUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ VE RUHSATIN DÜZENLENMESİ Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği 57/13 -14 (13) Bu projeler ilgili (Değişik ibare:RG-6/2/2018-30324) idarelerin en az 1 yıl deneyimi haiz teknik personeli tarafından başvuru tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde incelenir, eksik veya yanlış yok ise uygun görüldüğü yapı sahibine ve proje müellifine yazılı olarak ve elektronik ortamda bildirilir. İnceleme sonucunda eksik ve yanlış bulunmuyorsa müracaat tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde yapı ruhsatı verilir. (Ek cümle:RG27/12/2019-30991) Mevzuata uygun olarak hazırlanan ve ruhsat başvuru dilekçesi ekinde idareye sunulan yapı projelerinin onayı için ayrıca bir başvuru şartı aranmaz. (14) İnceleme sonucu eksik veya yanlışlık tespit edilmesi halinde, tüm eksiklik ve yanlışlıkların gerekçeleri ile birlikte yazılı ve elektronik ortamda açıkça belirtilmesi suretiyle projelerin tamamlatılmak üzere bu süre içinde ilgililerine iade edilmesi zorunludur. İstenilen tüm belgelerin idaresine eksiksiz sunulması halinde en geç on beş gün içinde ulusal adres veri tabanı üzerinden yapı ruhsatı düzenlenmesi zorunludur. YAPI RUHSATININ GEÇERLİLİK SÜRESİ PAİY 54/6 (6) İlk ruhsat düzenlendiği tarihten sonra hangi amaçla olursa olsun yapılan her ruhsat işlemi ile beş yıllık süre yeniden başlar. Yapı ruhsatı alındıktan sonra mahkemelerce, Bakanlıkça veya ilgili idarelerce durdurulan yapılarda durdurma süresi ruhsat süresine ilave edilir. SÜRESİ BİTEN RUHSATIN YENİLENMESİ (PAİY M.54 / 2, 3, 4, 5, 6, 9) Yapı ruhsatına ilişkin genel hükümler MADDE 54 – (1) Kanun ve bu Yönetmelikle getirilen istisnalar dışında yapı ruhsatı alınmaksızın hiçbir yapının inşasına başlanamaz. (2) Ruhsat tarihinden itibaren 2 yıl içinde inşasına başlanmayan veya 5 yıllık ruhsat süresi içinde tamamlanmayan ve süresi içinde ruhsat yenilemesi yapılmayan yapılar, ruhsatsız yapı olarak değerlendirilir. (3) Ruhsat süresi içinde yapılan başvurularda ilgili idarelerin ruhsatı yeniledikleri tarihe bakılmaksızın ruhsat, ilk ruhsat alma tarihindeki plan ve mevzuat hükümleri kapsamında beş yıl uzatılarak yenilenir. Süreye ilişkin ruhsat yenileme en çok iki kere yapılır. (4) Süre uzatımı başvurusu yapılmayan yapılarda idareler, ruhsat süresinin dolduğu tarihten itibaren en geç 30 gün içinde yapı yerinde seviye tespitini yapar. (5) Ruhsatı hükümsüz hale gelenlerin inşasına devam edilebilmesi için yeniden ruhsat alınması zorunludur. (6) İlk ruhsat düzenlendiği tarihten sonra hangi amaçla olursa olsun yapılan her ruhsat işlemi ile beş yıllık süre yeniden başlar. Yapı ruhsatı alındıktan sonra mahkemelerce, Bakanlıkça veya ilgili idarelerce durdurulan yapılarda durdurma süresi ruhsat süresine ilave edilir. SÜRESİ BİTEN RUHSATIN YENİLENMESİ (PAİY M.54 / 2, 3, 4, 5, 6, 9) (9) Uygulama imar planı değişikliği nedeniyle; parselin durumu, binanın parseldeki konumu, kat adedi, yapı yaklaşma mesafeleri, KAKS, TAKS veya kullanım kararı gibi plana ait kararlara aykırı hale düşen yapılar ruhsat eki projelerine göre tamamlatılabileceği gibi talep halinde yürürlükteki plan ve mevzuat hükümlerine göre de tadilatlı olarak ruhsat düzenlenebilir. Bu yapılardan Kanunun 29 uncu maddesindeki süre nedeniyle ruhsatı hükümsüz hale gelenlerin inşasına devam edilebilmesi için ilk ruhsat koşullarına göre yeniden ruhsat alınması zorunlu olup, bu yapılara ilk ruhsat koşullarına uygun olarak yeniden ruhsat düzenlenebileceği gibi talep halinde yürürlükteki plan ve mevzuat hükümleri doğrultusunda yeniden ruhsat düzenlenebilir. Bu yapılar için kat ilavesinden ayrı ilave inşaat taleplerinde yürürlükteki planın taban alanı kat sayısı ve kat alanı kat sayısına uygunluk koşulu, sadece kat ilavesi taleplerinde ise yürürlükteki planın kat alanı kat sayısına uygunluk koşulu aranır. Uygulama imar planında mevcut yapılarla ilgili özel bir hüküm bulunması halinde uygulamalar plan hükümlerine göre yapılır. Ancak bu alanda, Kanunun 18 inci maddesi uyarınca arazi ve arsa düzenlemesi yapılması ve yapının bulunduğu parselin hisseli hale gelmesi halinde ilgili idarece seviye tespiti yapılır. Şüyunun giderilmesinde bina bedeli bu tespite göre belirlenir, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi düzenlenmesi, bina bedelinin tespitinde müktesep hak oluşturmaz. Yapı ruhsatı veya yapı kullanma izni başvurusunda bulunanlar, bu hükmü dikkate almak zorundadır. RUHSAT VE EKLERİNE UYGUN OLARAK TAMAMLANMASINA RAĞMEN RUHSAT SÜRESİ İÇİNDE YAPI KULLANMA İZNİ DÜZENLENMEMESİ NEDENİYLE RUHSATI HÜKÜMSÜZ HALE GELEN YAPILAR (PAİY M.54/7) (7) Ruhsat ve eklerine uygun olarak tamamlanmasına rağmen ruhsat süresi içinde yapı kullanma izni düzenlenmemesi nedeniyle ruhsatı hükümsüz hale gelen yapılara, denetimi yapan fenni mesul mimar ve mühendisler veya yapı denetim kuruluşları tarafından denetim raporu hazırlanmak ve ilgili idare tarafından dosyasında ve yerinde, inceleme ve tespit yapılmak koşuluyla yeniden ruhsat düzenlenmeksizin yapı kullanma izin belgesi verilir. Mevcut yapılarla ilgili özel bir hüküm getirilmeden imar planı değişikliği yapılan alanda kalan yapılar da ilk ruhsat alındığı tarihteki plan hükümleri dikkate alınmak suretiyle bu hükme tabidir. UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ İLE YOLDA VEYA TEKNİK ALTYAPI ALANLARINDA KALAN YAPILAR (PAİY M.54/8) (8) Uygulama imar planı değişikliği ile yolda veya teknik altyapı alanlarında kalan ve kamulaştırma kararı alınan ruhsatlı yapılarda seviye tespiti yapılarak inşaat derhal durdurulur. Bu yapılarla ilgili yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni işlemleri, kamulaştırmayı gerçekleştirecek kamu kuruluşunun en geç otuz gün içinde, yürürlükteki plana ve kamulaştırma gerekçesine göre vereceği görüş doğrultusunda sonuçlandırılır. (Mülga cümleler:RG-25/7/2019-30842) (...) Bu yapılardan ruhsatı süre nedeniyle hükümsüz hale gelenlerde de bu fıkra hükmü uygulanır. UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ NEDENİYLE PLANA AİT KARARLARA AYKIRI HALA GELEN YAPILAR (PAİY M. 54/9) (9) Uygulama imar planı değişikliği nedeniyle; parselin durumu, binanın parseldeki konumu, kat adedi, yapı yaklaşma mesafeleri, KAKS, TAKS veya kullanım kararı gibi plana ait kararlara aykırı hale düşen yapılar ruhsat eki projelerine göre tamamlatılabileceği gibi talep halinde yürürlükteki plan ve mevzuat hükümlerine göre de tadilatlı olarak ruhsat düzenlenebilir. Bu yapılardan Kanunun 29 uncu maddesindeki süre nedeniyle ruhsatı hükümsüz hale gelenlerin inşasına devam edilebilmesi için ilk ruhsat koşullarına göre yeniden ruhsat alınması zorunlu olup, bu yapılara ilk ruhsat koşullarına uygun olarak yeniden ruhsat düzenlenebileceği gibi talep halinde yürürlükteki plan ve mevzuat hükümleri doğrultusunda yeniden ruhsat düzenlenebilir. Bu yapılar için kat ilavesinden ayrı ilave inşaat taleplerinde yürürlükteki planın taban alanı kat sayısı ve kat alanı kat sayısına uygunluk koşulu, sadece kat ilavesi taleplerinde ise yürürlükteki planın kat alanı kat sayısına uygunluk koşulu aranır. Uygulama imar planında mevcut yapılarla ilgili özel bir hüküm bulunması halinde uygulamalar plan hükümlerine göre yapılır. Ancak bu alanda, Kanunun 18 inci maddesi uyarınca arazi ve arsa düzenlemesi yapılması ve yapının bulunduğu parselin hisseli hale gelmesi halinde ilgili idarece seviye tespiti yapılır. Şüyunun giderilmesinde bina bedeli bu tespite göre belirlenir, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi düzenlenmesi, bina bedelinin tespitinde müktesep hak oluşturmaz. Yapı ruhsatı veya yapı kullanma izni başvurusunda bulunanlar, bu hükmü dikkate almak zorundadır. İMAR MEVZUATINA AYKIRI İZİNLERİN İDARECE GERİ ALINMAMASI Yapı izni, kanunda aksi öngörülmedikçe, bu izin verilirken izlenen şekil ve usule uyularak (usulde paralellik), yapı iznini vermiş olan makamlarca (yetki paralelliği) geri alınmalıdır. Danıştay’a göre, inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izni haklı bir nedene dayanmaksızın geri alınamaz. İmar planında belirlenen inşaat emsalini aşacak şekilde verilen inşaat ruhsatının idarece geri alınmasında mevzuata aykırılık bulunmamaktadır. PLAN DEĞİŞİKLİĞİNİN İPTALİ, İNŞAAT RUHSATININ KENDİLİĞİNDEN İPTALİ SONUCUNU DOĞURMAZ Yıkımına karar verilen bir yapı veya mevcut yapıdaki önemli değişiklikler için düzenlenen inşaat ruhsatının dayanağı olan imar planı değişikliğinin yargı kararı ile iptal edilmiş olmasının, bu plan değişikliği esas alınarak verilen inşaat ruhsatının da kendiliğinden hükümsüz kalması sonucunu doğurmaz. Danıştay da bu görüştedir. GEÇİCİ YAPI RUHSATI PAİY m. 4/1-ggg uyarınca Muvakkat yapı: Kanun ve bu Yönetmelikle nicelik ve niteliği belirlenen, belirli süreliğine kullanım hakkı öngörülen yapıları ifade eder. Örneğin: Şantiye binaları 1) İmar Programına Alınan Yerlerde 2) İmar Programına Henüz Alınmamış Yerlerde a) Umumi Hizmetlere Ayrılan Yerlerde Muvakkat Yapı İzni b) Plana Göre Kapanması Gereken Yol ve Çıkmaz Sokak Üzerinde Muvakkat Yapı İzni c) İmar Yoluna Mahreci Bulunmayan ve Komşu Parsellerin Yapılaşmış Olması Nedeniyle Tevhit İmkanı Kalmayan Parsellerde Muvakkat Yapı İzni İMAR PROGRAMINA ALINAN YERLERDE GEÇİCİ YAPI RUHSATI İmar Kanunu hükümlerine göre imar programına alınmış umumi hizmet alanlarına ayrılan veya kamu hizmeti arsalarına tahsis edilen yerlerde geçici de olsa inşaat yapılması mümkün değildir. İMAR PROGRAMINA HENÜZ ALINMAMIŞ UMUMİ HİZMETLERE AYRILAN YERLERDE MUVAKKAT YAPI İZNİ (PAİY) Muvakkat yapı MADDE 61 - (1) Uygulama imar planlarına göre tamamı veya bir kısmı umumi hizmetlere rastlayan yerler ile Kanunun 18 inci madde hükümleri tatbik olunmadan normal şartlarla yapı izni verilmeyen umumi hizmetlere ayrılan ve müracaat gününde 5 yıllık imar programına dâhil olmayan taşınmazlara, taşınmazın kamu eline geçişi sağlanıncaya kadar muvakkat yapı izni verilebilir. (…) (4) Muvakkat yapı izni, ilgili idare encümeni kararıyla verilir. İMAR PROGRAMINA HENÜZ ALINMAMIŞ PLANA GÖRE KAPANMASI GEREKEN YOL VE ÇIKMAZ SOKAK ÜZERİNDE MUVAKKAT YAPI İZNİ (PAİY M. 61/2) (2) İmar planlarında bulunup da, plana göre kapanması gereken yol ve çıkmaz sokak üzerinde bulunan gayrimenkullere, müracaat gününde 5 yıllık imar programına dâhil olmayan yerlerde muvakkat yapı izni verilebilir. İMAR PROGRAMINA HENÜZ ALINMAMIŞ İMAR YOLUNA MAHRECİ BULUNMAYAN VE KOMŞU PARSELLERİN YAPILAŞMIŞ OLMASI NEDENİYLE TEVHİT İMKANI KALMAYAN PARSELLERDE MUVAKKAT YAPI İZNİ (PAİY 61/3 (3) İmar yoluna mahreci bulunmayan ve komşu parsellerin yapılaşmış olması nedeniyle tevhit imkânı kalmayan parsellerde irtifakla imar yoluna geçiş hakkı bulunması şartıyla; muvakkat yapı yapılabilir. Ancak, bitişiğinde bu parselle tevhidi mümkün olan yapılaşmamış parseller bulunuyor ise bu parsel diğer parsellerden herhangi biri ile tevhit edilerek yola cephe kazandırılmadıkça diğer parsellere de izin verilmez. GEÇİCİ YAPI RUHSATI 3) Geçici Yapı ile İlgili Diğer Hususlar a) Muvakkat Yapı İzin Süresi ( İK m. 33 PAİY m. 61/6) «(6) Muvakkat yapı izinleri en fazla 10 yıllık süre için verilir. Uygulama imar planının tatbik olunmaması durumunda bu süre, plan tatbik oluncaya kadar kendiliğinden uzar.» b) Muvakkat Yapıların Kullanılması (PAİY m. 61/7 m. 61/11) «(7) Muvakkat yapıların, imar planına ve bulunduğu bölgenin özelliklerine göre hangi maksatla kullanılabileceği ilgili idare encümenince tayin ve tespit olunur.», «(11) İmar planı ile kapanan yollarda, Kanunun ilgili hükümleri uygulanamadığı ve yapı yapılmasına müsait bir durum elde edilemediği takdirde, kamulaştırılıncaya kadar sahiplerince olduğu gibi kullanılmaya devam olunur.» c) Muvakkat Yapıların Tapuya Şerhi (PAİY m. 61/8) «(8) Yapı izni verilmeden önce; ilgili idare encümeni kararının tarih ve sayısı, muvakkatlık süresi, kullanım amacı ve gerekli yapılaşma bilgileri ile birlikte, tapu kaydına şerh edilmesi gereklidir. Muvakkatlık süresi, tapu kaydına şerh verildiği günden itibaren başlar.» d) Yapı Sahibince Taahhütname Verilmesi (PAİY m. 61/9) «(9) Yapı sahibince, muvakkat yapıyı, süresi sonunda veya imar planı tatbik olunduğunda ilgili idaresince tebliğ edildiği tarihten bir ay içerisinde yıkacağı ve maksadının dışında kullanmayacağı, hiçbir hak talebinde bulunmayacağı hususlarını içeren noter onaylı taahhütnamenin ilgili idaresine verilmeden muvakkat yapı izni düzenlenmez.» e) Muvakkat Yapıların Yıkılmamasının Müeyyidesi (PAİY m. 61/10) «(10) Yasal süresi içinde yapı sahibince yıkılıp kaldırılmayan muvakkat yapılar ilgili idaresince yıkılarak kaldırılır. Yıkım masrafı % 20 fazlasıyla yapı sahibinden tahsil edilir.» GEÇİCİ YAPI RUHSATI f) Muvakkat Yapılarla İlgili Yapılaşma Kuralları (PAİY m. 12, 13 14, 15, 16) «(12) Muvakkat yapıların mümkün mertebe sökülebilir malzemeden ve buna uygun bir sistemle inşa edilmesi esastır. (13) Muvakkat yapılar tabii zeminden kotlandırılır. (14) Muvakkat yapılarda bodrum kat düzenlenemez. (15) İmar planlarıyla veya afet nedeniyle yapı yapılması yasaklanan alanlarda muvakkat yapı yapılmasına izin verilmez. (16) Muvakkat yapıların toplam yapı inşaat alanı 250 m2’den, kat adedi 2’den ve bina yüksekliği 7.50 metreden fazla olamaz. GEÇİCİ YAPI RUHSATI h) Kamulaştırılması Gereken Taşınmazlarda Muvakkat Yapı izni (PAİY m. 61/17 ve İK m. 33/3) «(17) Kamulaştırılması gerektiği halde kamulaştırma kararı alınmayan, uygulama imar planına göre üzerinde yapı yapılması mümkün olan taşınmazlarda, malikinin talebi üzerine ilgili yatırımcı kamu kuruluşunun izni ve projeler hakkında uygunluk görüşü alınarak özel tesis olarak işletilmek üzere yürürlükteki imar planının yapılaşma ve kullanım kararlarına uygun yapı inşa edilebilir. Planda idari tesis alanı, resmi kurum, resmi bina veya tesisler alanı olarak belirlenen alanlarda, büro ve hizmet binası yapılabilir. Bu durumda bu maddedeki azami ölçülere uyulma zorunluluğu aranmaz. Ancak, bu yapılarda kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesis edilemez. Bu alanlar kamulaştırılırken üzerindeki yapılarla birlikte kamulaştırılarak hizmetin kesintisiz sürdürülmesi sağlanır.» İK m. 33/3 «Birinci fıkrada sözü geçen bir parselde, esasen kullanılabilen bir bina varsa bu parsele yeniden inşaat ve ilaveler yapılmasına izin verilmeyeceği gibi, birden fazla muvakkat yapıya izin verilen yerlerde dahi bu yapıların ölçüleri toplamı yönetmelikte gösterilen miktarları geçemez. Bu maddenin tatbikinde kadastral parsel de bir imar parseli gibi kabul olunur. 2) Geçici İnşaat Ruhsatı Verilmesinde Yetki (İK. M. 33/1) «Umumi hizmetlere ayrılan yerlerde muvakkat yapılar: Madde 33 – İmar planlarında bulunup da müracaat gününde beş yıllık imar programına dahil olmayan yerlerde; plana göre kapanması gereken yol ve çıkmaz sokak üzerinde bulunan veya 18 inci madde hükümleri tatbik olunmadan normal şartlarla yapı izni verilmeyen veya 13 üncü maddede belirtilen hizmetlere ayrılmış olan ve haklarında bu madde hükmünün tatbiki istenen parsellerde üzerinde yönetmelik esaslarına uygun yapı yapılması mümkün olanlarında sahiplerinin istekleri üzerine belediye encümeni veya il idare kurulu kararıyla imar planı tatbikatına kadar muvakkat inşaat veya tesisata müsaade edilir ve buna dayanılarak usulüne göre yapı izni verilir. YAPI YAPILIRKEN DİKKATE ALINACAK KURALLAR 1) Yapının ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılması 2) TSE standartlarına uygun malzeme kullanılması 3) Ruhsat ve eklerinin yapı yerinde bulundurulması 4) İK m. 34 uyarınca «İnşaat ve tamiratın devamı ve bahçelerin tanzim ve ağaçlandırılması sırasında yolun ve yaya kaldırımlarının, belediye veya valiliklere ve komşulara ait yerlerin işgal edilmemesi ve buralardaki yeraltı ve yerüstü tesislerinin tahrip olunmaması ve bunlara zarar verilmemesi, taşıt ve yayaların gidiş ve gelişinin zorlaştırılmaması, yapı, yol sınırına üç metre ve daha az mesafede yapıldığı takdirde her türlü tehlikeyi önleyecek şekilde yapı önünün tahta perde veya münasip malzeme ile kapatılması ve geceleri aydınlatılması, mecburidir. 5) Temel vizesi almak 6) Subasman vizesi almak 7) Isı yalıtım ve kaba inşaat vizesi almak YAPI RUHSATINA TABİ OLMAYAN YA DA RUHSATLI SAYILAN YAPILAR A) Planlı Alanlarda B) Belediye ve Mücavir Alan Sınırı Dışında Planı Bulunmayan Köy ve Mezraların Yerleşik Alanlarında A) PLANLI ALANLARDA YAPI RUHSATINA TABİ OLMAYAN YA DA RUHSATLI SAYILAN YAPILAR 1) Yapı Ruhsatı Alınmasını Gerektirmeyen Özel Kişilere Ait Yapılar veya Mevcut Yapılardaki Değişiklikler İK. M 21/1, İK M. 21/3, PAİY M. 59/1) 2) Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Ruhsata Tabi Olmayan Yerler (PAİY M. 56) 3) 2981 Sayılı Kanundan İmar Affından Yararlanmış Yapılar 4) 2981 Sayılı Kanunun Geçici 2. Maddesi Kapsamında Ruhsatlı Sayılan Yapılar YAPI RUHSATI ALINMASINI GEREKTİRMEYEN ÖZEL KİŞİLERE AİT YAPILAR VEYA MEVCUT YAPILARDAKİ DEĞİŞİKLİKLER a) Basit Tamir ve Tadiller b) Şantiye Binaları c) Bahçe Duvarları BASİT TAMİR VE TADİLLER (PAİY M.4/1-İ) i) Basit tamir ve tadil: Yapılarda esaslı tadilat kapsamında olmayan, taşıyıcı sistemi, bağımsız bölümün dış cephesini, ıslak hacimlerin yerini ve sayısını değiştirmeyen; derz, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile bahçe duvarı, duvar kaplamaları, baca, saçak, çatı onarımı ve kiremit aktarılması gibi her türlü tamir ve tadil işlemlerini ifade eder. - Danıştay kararlarına göre, tel örgü, açık çıkma olmayan ve yapının taşıyıcı unsurlarını etkilemeyen balkonlar, aynı kişiye ait olan bir apartmanın iki dairesinin birleştirilmesi, çatının sökülerek yerine eternit örtülü çelik konstrüksiyon yapılması, doğal kaynaklarla ilgili tesis ve müştemilatı kapsamında kalan fabrikaların doğrudan üretimiyle ilgili olan yapılar, bacı gazı artıma tesisi, aynı bağımsız bölüm içinde kalmak şartı ile bölme duvarlarının kaldırılması, 3194 sayılı İmar Kanunu ve diğer imar mevzuatına göre yapı olarak nitelendirilemediğinden, ruhsata tabi olduklarını söylemek mümkün değildir. ŞANTİYE BİNALARI (PAİY M. 4/1-AAAA) aaaa) Şantiye binası: Şantiyede çalışanların ve ziyaretçilerin; barınma, çalışma, yeme içme ve benzeri günlük ihtiyaçlarını karşılamak ve şantiye ve proje hakkında bilgi vermek amacıyla yapılan ve yapı kullanma izni müracaatında yıkılarak tasfiye edilen muvakkat yapıları, ifade etmektedir. Şantiye binaları MADDE 63 - (1) Lüzum ve ihtiyaca göre belirli bir süre içinde yapılıp yıkılması gereken şantiye binaları bu Yönetmelikte belirlenen ölçülere tabi değildir. Şantiye binaları, yapı ruhsatı alınan parsellerde yapılır. Şantiye binası için ayrıca yapı ruhsat aranmaz. Ancak şantiye binasının inşaat tamamlandıktan sonra kullanılabilmesi için, şantiye binasına plan ve mevzuat kapsamında yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni düzenlenmesi şarttır. Aksi halde şantiye binası yıktırılmadan esas binaya yapı kullanma izni düzenlenemez. BAHÇE DUVARLARI (PAİY M. 43) Bahçe duvarları MADDE 43- (1) (Değişik cümle:RG-23/1/2021-31373) Bahçe duvarlarının yüksekliği; binaların yol tarafındaki cephe hatlarının önünde, yoldan kotlandırılan binalarda kaldırım üst kotundan itibaren 0.50 metreyi, yoldan yüksek olup tabi zeminden kotlandırılan binalarda ise parselin yol sınırındaki tabii zemin kotundan itibaren 0.50 metreyi, yol cepheleri gerisinde ise 1.5 metreyi geçemez. Ayrıca üzerlerine yükseklikleri 1.00 metreyi aşmayan parmaklık yapılabilir. (2) (Ek cümle:RG-23/1/2021-31373) Eğimli yollarda/arazilerde bahçe duvarı üst kotunun tretuvardan en fazla 1.50 metre yükseldiği durumlarda duvar üstten kademelendirilir. Fazla meyilli ve tehlike arz eden yerlerde uygulanacak şekli takdire idare yetkilidir. (3) Devletin güvenlik ve emniyeti ile harekât ve savunma bakımından gizlilik veya önem arz eden bina ve tesisler ile okul, hastane, cezaevi, ibadet yerleri, elçilik, sefarethane, açık hava sineması ve benzerleri gibi özellik arz eden bina ve tesislerin bahçe duvarları ile sanayi bölgelerinde yapılacak bahçe duvarları bu madde hükmüne tabi değildir. KAMU KURUM VE KURULUŞLARINA AİT RUHSATA TABİ OLMAYAN YERLER (PAİY M. 56) (5) Kamuya ait alanlarda kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan veya yaptırılacak olan; karayolu, demiryolu, liman, yat limanı ve benzeri ulaşım tesisleri, bunların tamamlayıcı niteliğindeki trafik ve seyir kuleleri, çekek yeri, iskele, açık ve kapalı barınak, tersane, tamir ve bakım istasyonları, tünel, köprü, menfez, baraj, hidroelektrik santrali, rüzgâr ve güneş enerji santrali, sulama ve su taşıma hatları, su dolum tesisleri, arıtma tesisleri, katı atık depolama ve transfer tesisleri ile atık ayrıştırma tesisleri, her tür ve nitelikteki enerji, haberleşme ve iletişim istasyonları ve nakil hatları, doğal gaz ve benzeri boru hatları, silo, dolum istasyonları, rafineri gibi enerji, sulama, tabii kaynaklar, ulaştırma, iletişim ve diğer altyapı hizmetleri ile ilgili tesisler ve bunların müştemilatı niteliğinde olan kontrol ve güvenlik üniteleri, trafo, eşanjör, elavatör, konveyör gibi yapılar, bu işleri yapmak üzere geçici olarak kurulan beton ve asfalt santralleri, yapı ruhsatına tabi değildir. (6) Beşinci fıkradaki yapı ve tesislerin projelerinin ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca incelenerek onaylanmış olması, denetime yönelik fenni mesuliyetin üstlenilmiş olması ve inşasına başlanacağının, ilgili yatırımcı kamu kurum ve kuruluşu tarafından mülkiyete ilişkin bilgiyle birlikte yazılı olarak ilgili idareye bildirilmesi gerekir. Bu yapılarda sorumluluk ilgili kamu kurum ve kuruluşunundur. (7) Devletin güvenlik ve emniyeti ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin harekât ve savunması bakımından gizlilik arz eden yapılar ile Sahil Güvenlik Komutanlığına, Jandarma Genel Komutanlığına ve Emniyet Genel Müdürlüğüne ait harekat, eğitim ve savunma amaçlı yapılar ve mülkiyeti kime ait olursa olsun bu nitelikte olduğu ilgili Bakanlık veya kamu kuruluşunca ilgili idareye bildirilen her türlü yapıya; 55 inci maddede sayılan belgeler aranmaksızın sadece mülkiyet bilgileri ve her türlü sorumluluğun kurumlarına ait olduğuna ilişkin yazı alınmak suretiyle müdürlük tarafından yapı ruhsatı verilir. Bu yapıların projelerinin varsa imar planına uygun olması, ilgili Bakanlık veya kamu kuruluşunca onaylanması gerekir. Ancak lojman, sosyal ve kültürel tesisler ile ticari faaliyet gösterilen yapılar bu hükmün dışındadır. (Değişik ibare:RG01/3/2019-30701) İskân dışı alanlarda, kıyı imar planı olmayan alanlarda, Devletin güvenlik ve emniyeti ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Sahil Güvenlik Komutanlığının, Jandarma Genel Komutanlığının ve Emniyet Genel Müdürlüğünün harekât ve savunması bakımından gizlilik arz eden mühimmat yapıları, sığınak, radar istasyonları ile nöbet kulübeleri, gözetleme kuleleri, gemi/bot destekleme tesisleri ve karakol yapılarında her türlü sorumluluğun kurumlarına ait olduğuna ilişkin yazı alınmak suretiyle imar planı ve yapı ruhsatı aranmaz. 2981 SAYILI KANUNDAN İMAR AFFINDAN YARARLANMIŞ YAPILAR 2981 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte inşa edilmiş veya inşa halindeki yapılarla 10.11.1985 tarihinden önce inşa edilmiş veya inşasına başlanmış yapılar 2981 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmıştır. 07.12.1987 tarihinden sonra ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı biçimde yapıldığı tutanakla tespit edilen yapılar hakkında 3194 sayılı Kanun uygulanır. 2981 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ 2. MADDESİ KAPSAMINDA RUHSATLI SAYILAN YAPILAR 1) 6785 Sayılı İmar Kanunu’nun Yürürlüğe Girdiği 17 Ocak 1957 Tarihinden Önce Yapılmış Yapılar (2981 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi a bendi) 2) 6785 Sayılı İmar Kanunu’nun Ek Madde 8 Kapsamına Giren Alanlarda 10 Ocak 1975 Tarihinden Önce Yapılmış Yapılar (2981 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi b bendi) 3) 2655 Sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu Kapsamına Giren ve Milli Savunma Bakanlığına Tahsisli Olan veya Tahsissiz Olarak Milli Savunma Bakanlığınca Kullanılmakta Olan Arsa ve Araziler Üzerindeki Milli Savunma Bakanlığına veya Türk Silahlı Kuvvetlerine Ait Yapılar (2981 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi c bendi) 4) Belediye ve Mücavir Alan Sınırları Dışında 6785 Sayılı İmar Kanununun Ek 8 Maddesi Gereğince Çıkarılan Yönetmeliğin 1.03 Maddesi Kapsamı Dışında Kalan Köy ve Mezralar ve Dağınık Yerleşik Alanlarda Sanayi, Depolama, Turistik ve Tarımsal Yapılar Dışında Kalan İmar Mevzuatına Aykırı Yapılar ((2981 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi d bendi) B) BELEDİYE VE MÜCAVİR ALAN SINIRI DIŞINDA PLANI BULUNMAYAN KÖY VE MEZRALARIN YERLEŞİK ALANLARINDA 1) Özel Kişilere Ait Yeni Yapılar, Ek Yapım ve Değişiklikler 2) Tarımsal Amaçlı Seralar 3) Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Yapılar ÖZEL KİŞİLERE AİT YENİ YAPILAR, EK YAPIM VE DEĞİŞİKLİKLER 1) Ruhsata Tabi olmayan Yerler 2) Belediye ve Mücavir Alan Sınırları Dışında 6785 Sayılı İmar Kanununun Ek 8 Maddesi Gereğince Çıkarılan Yönetmeliğin 1.03 Maddesi Kapsamı Dışında Kalan Köy ve Mezralar ve Dağınık Yerleşik Alanlarda Sanayi, Depolama, Turistik ve Tarımsal Yapılar Dışında Kalan İmar Mevzuatına Aykırı Yapılar RUHSATA TABİ OLMAYAN YERLER Bir yapının ruhsata tabi olmaması için (İK m. 27/1 ve PAİY m. 57’nin aksi ile kanıtından hareketle) 1) Yapının belediye ve mücavir alan sınırları içinde, köylerin köy yerleşik alanları, civarı ve mezralarda olmaması 2) Yapılacak yapının; a) Konut, entegre tesis niteliğinde olması b) İmar planı gerektiren tarım ve hayvancılık amaçlı yapılar niteliğinde olması c) Köyde oturanların ihtiyaçlarını karşılayacak bakkal, manav, berber, köy fırını, köy kahvesi, köy lokantası, tanıtım ve teşhir büfeleri ve köy halkı tarafından kurulan ve işletilen kooperatiflerin işletme binası gibi yapılardan olmaması gerekir. TARIMSAL AMAÇLI SERALAR İmar Kanunu m. 27/2 Belediye ve mücavir alanlar içinde veya dışındaki iskan dışı alanlarda yapılacak tarımsal amaçlı seralar, entegre tesis niteliğinde olmamak ve ilgili il tarım ve orman müdürlüğünden uygun görüş alınmak koşuluyla yapı ruhsatı aranmadan yapılabilir. Ancak etüt ve projelerinin ruhsat vermeye yetkili idarece incelenmesi, fen, sanat ve sağlık kurallarına uygun olması zorunludur. Etüt ve projelerinin ve inşasının sorumluluğu, müellifi ve fennî mesulü olan mimar ve mühendislere aittir. Bu yapılar ilgili idarece ulusal adres bilgi siste- mine ve kadastro paftasına işlenir. Bu alanlarda yapılacak seralar için, yola cephesi olan komşu parsellerden süresiz geçiş hakkı alınmış ve bu konuda tapu kayıtlarına şerh konulmuş olmak kaydıyla 8 inci maddede belirtilen yola cephe sağlama koşulu aranmaz. KAMU KURUM VE KURULUŞLARINA AİT YAPILAR 1) İmar Planı Olmayan Köy Yerleşik Alanı Sınırları İçerisinde Köyün İhtiyacına Yönelik Olarak İlk ve Orta Öğretim Tesisi, İbadet Yeri, Sağlık Tesisi, Güvenlik Tesisi Gibi Yapılar 2) İmar Planı Olmayan Köy Yerleşik Alanı Sınırları İçerisinde Köyün İhtiyacına Yönelik Olarak İlk ve Orta Öğretim Tesisi, İbadet Yeri, Sağlık Tesisi, Güvenlik Tesisi Gibi Yapıların Dışında Kalan Kamusal Yapılar 3) Devletin Güvenlik ve Emniyeti ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin Harekat ve Savunması Bakımından Gizlilik Arzeden Yapılar İMAR PLANI OLMAYAN KÖY YERLEŞİK ALANI SINIRLARI İÇERİSİNDE KÖYÜN İHTİYACINA YÖNELİK OLARAK İLK VE ORTA ÖĞRETİM TESİSİ, İBADET YERİ, SAĞLIK TESİSİ, GÜVENLİK TESİSİ GİBİ YAPILAR İmar planı olmayan köy yerleşik alanı sınırları içerisinde köyün ihtiyacına yönelik olarak ilk ve orta öğretim tesisi, ibadet yeri, sağlık tesisi, güvenlik tesisi gibi yapılar için imar planı şartı aranmaz. Ancak yer seçimi, valilikçe oluşturulan bir komisyonca halihazır harita veya kadastro paftaları üzerinde kesin sınırları ile belirlenir. Bu yapı ve tesislere uygulama projelerine göre ilgili yatırımcı kamu kurum ve kuruluşu adına yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni verilir. İMAR PLANI OLMAYAN KÖY YERLEŞİK ALANI SINIRLARI İÇERİSİNDE KÖYÜN İHTİYACINA YÖNELİK OLARAK İLK VE ORTA ÖĞRETİM TESİSİ, İBADET YERİ, SAĞLIK TESİSİ, GÜVENLİK TESİSİ GİBİ YAPILARIN DIŞINDA KALAN KAMUSAL YAPILAR Kamuya Ait Yapı ve Tesisler Madde 37 - Kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılacak ve yaptırılacak yapılara, imar planlarında o maksada tahsis edilmiş olmak, plan ve mevzuata aykırı olmamak üzere mimari, statik, tesisat ve her türlü fenni mes`uliyetinin bu kamu kurum ve kuruluşlarınca üstlenilmesi ve mülkiyetin belgelenmesi kaydı ile avan projeye göre ruhsat verilir. DEVLETİN GÜVENLİK VE EMNİYETİ İLE TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNİN HAREKAT VE SAVUNMASI BAKIMINDAN GİZLİLİK ARZEDEN YAPILAR Devletin güvenlik ve emniyeti ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin harekat ve savunması bakımından gizlilik arz eden yapılara PAİY m. 36’daki maddede sayılan belgeler aranmaksızın yapı ruhsatı verilir ancak bunun için ilgili idareden alınan imar durumuna, kat nizamı, cephe hattı, inşaat derinliği ve toplam inşaat metrekaresine uyularak projelerin kurumlarınca tasdik edilmiş ve statik ve tesisat sorumluluğunun kurumlarına ait olduğunun ilgili idareye yazı ile bildirilmiş olması gerekir. YAPI KULLANMA İZNİ 1) Tanım 2) Planı Bulunan Alanlarda Yapı Kullanma İzni 3) Plansız Alanlarda Yapı Kullanma İzni 4) Yapı Sertifikası 5) Yapı Kullanma İzninin Sonuçları 6) Geçici Yapı Kullanma İzni 7) Kat Mülkiyetine Geçiş 8) Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanma İzni Verme Yetkisinin Hukuki Niteliği PLANLI ALANLARDA YAPI KULLANMA İZNİ TANIM (İSKAN RAPORU) Yapı kullanma izin belgesi, işyeri olarak kullanılacak yapının ruhsat ve projesine, bir başka deyişle fenne uygun olduğunu, can ve mal güvenliği yönünden kullanılmasında bir sakınca olmadığını gösteren ve uzman kişilerce yapımım İmar Kanununa uygunluğunu sağlayan bir belgedir. Yapı kullanma izni, bir yapının yapımının tamamlanmış olduğunun kanuni kanıtıdır yani, kanun bir yapının bittiği tarihi, kullanma izninin verildiği tarih olarak tanımlar. Bunun uygulamada en önemli sonucu, izin belgesine ve eklerine uygun olarak tamamlanarak, kent hizmetlerinden yararlanmaya hak kazanmayan yapılarda oturmaya izin verilmemesidir. PLANLI ALANLARDA YAPI KULLANMA İZNİ VERİLEBİLMESİNİN ŞARTLARI 1) Tamamlanmış Bir Yapının Bulunması (İK m. 30/1, PAİY m. 64/1) 2) Mal Sahibinin Müracaatı (PAİY m. 64/1) 3) Yapı Kullanma İzni Başvuruşuna Eklenmesi Gereken Belgeler (İK m. 30/1, PAİY m. 64/1, m. 65) 4) Projelerin Enerji Ekonomisi Şartlarına Uygunluğu (Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği m. 5/3) 5) Enerji Kimlik Belgesinin Düzenlenmiş Olması (Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği m. 5/3, m. 25, 26-A, 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu m. 7) 6) Projelerin Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik’te Öngörülen Şartlara Uygunluğu (Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik m. 5) 7) Yapı Kullanma İzni Harcının Yatırılması (2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu m. 80 PLANLI ALANLARDA YAPI KULLANMA İZNİNİN VERİLMESİNDE YETKİ İMAR KANUNU / Yapı kullanma izni: Madde 30 – Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye, valilik (...) (1) bürolarından; 27 nci maddeye göre ruhsata tabi olmayan yapıların tamamen veya kısmen kullanılabilmesi için ise ilgili belediye ve valilikten izin alınması mecburidir. Mal sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir. 5395 sayılı Kanun 39/ p uyarınca Belediye sınırları içinde belediye başkanı, dışında ise 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun 30/o hükmü gereğince vali tarafından verilir. PLANLI ALANLARDA YAPI KULLANMA İZNİ BAŞVURUSU ÜZERİNE İDARENİN GÖREVLERİ 1) Yapının İmar Mevzuatına Uygunluğun ve Kullanılmasında Fen Bakımından Mazur Görülmediğinin Tespiti (İK m. 30/1 ve Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği m. 64) 2) Cins Değişikliğinin Yapılması (1993/6 no’lu Genelge eki Yönerge uyarınca cins değişikliği, «bir taşınmaz malın cinsinin yapısız iken yapılı veya yapılı iken yapısız hale, bağ, bahçe, tarla vb. iken arsa; veya arazi iken bağ, bahçe vb. duruma dönüştürmek için paftasında ve tapu sicilinde yapılan işlemlerdir.) Cins değişikliği talebinde bulunurken Kadastro Müdürlüğü’ne ilgili belgelerin ibraz edilmesi gerekir. 3) Yapı Kullanma İzninin Düzenlenmesi (İK m. 30/2 ve Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği m. 64) PLANLI ALANLARDA 30 GÜN İÇİNDE YAPI KULLANMA İZNİNİN VERİLMESİ ZORUNLULUĞU İMAR KANUNU / Yapı kullanma izni: Madde 30 – Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye, valilik (...) (1) bürolarından; 27 nci maddeye göre ruhsata tabi olmayan yapıların tamamen veya kısmen kullanılabilmesi için ise ilgili belediye ve valilikten izin alınması mecburidir. Mal sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir. Belediyeler, valilikler (...) (2) mal sahiplerinin müracaatlarını en geç otuz gün içinde neticelendirmek mecburiyetindedir. Aksi halde bu müddetin sonunda yapının tamamının veya biten kısmının kullanılmasına izin verilmiş sayılır.(...) (2) Bu maddeye göre verilen izin yapı sahibini kanuna, ruhsat ve eklerine riayetsizlikten doğacak mesuliyetten kurtarmayacağı gibi her türlü vergi, resim ve harç ödeme mükellefiyetinden de kurtarmaz. PLANSIZ ALANLARDA YAPI KULLANMA İZNİ (İMAR KANUNU) Köylerde yapılacak yapılar ve uyulacak esaslar (1) Madde 27 –(Değişik: 12/7/2013-6495/73 md.) Belediye ve mücavir alanlar dışında köylerin köy yerleşik alanlarında, civarında ve mezralarda yapılacak konut, entegre tesis niteliğinde olmayan ve imar planı gerektirmeyen tarım ve hayvancılık amaçlı yapılar ile köyde oturanların ihtiyaçlarını karşılayacak bakkal, manav, berber, köy fırını, köy kahvesi, köy lokantası, tanıtım ve teşhir büfeleri ve köy halkı tarafından kurulan ve işletilen kooperatiflerin işletme binası gibi yapılar için yapı ruhsatı aranmaz. (…) İmar planı olmayan köy yerleşik alanı sınırları içerisinde köyün ihtiyacına yönelik olarak ilk ve orta öğretim tesisi, ibadet yeri, sağlık tesisi, güvenlik tesisi gibi yapılar için imar planı şartı aranmaz. Ancak yer seçimi, valilikçe oluşturulan bir komisyonca halihazır harita veya kadastro paftaları üzerinde kesin sınırları ile belirlenir. Bu yapı ve tesislere uygulama projelerine göre ilgili yatırımcı kamu kurum ve kuruluşu adına yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni verilir. YAPI SERTİFİKASI / YAPI DENETİMİ VE UYGULAMA YÖNETMELİĞİ YEDİNCİ BÖLÜM (Değişik bölüm başlığı:RG-22/8/2015-29453) Yapılara Sertifika Verilmesi ve Teminat Yapılara sertifika verilmesi MADDE 31 – (1) İlgili idarelerce, yapı kullanma izninin verilmesini müteakiben, ek-28’de gösterilen form-26’ya uygun olarak yapı denetim kuruluşunca hazırlanan ve ilgili idarece onaylanan bir yapı sertifikası on beş gün içinde tanzim edilip yapının kolayca görülebilir bir yerine asılır. (2) Sertifikanın onaylanmış bir kopyası yapıya ilişkin dosyada saklanır. YAPI KULLANMA İZNİNİN SONUÇLARI ( İMAR KANUNU M. 31) 1) Yapı Kullanma İzni Yapının Bittiğini Gösterir 2) Belediye Hizmet ve Tesislerinden Yararlanabilmeyi Sağlar 3) Yapı Kullanma İzni Alınmadan Alınan İşletme Ruhsatları İptal Edilebilir Kullanma izni alınmamış yapılar: Madde 31 – İnşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarihtir. Kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmazlar. Ancak, kullanma izni alan bağımsız bölümler bu hizmetlerden istifade ettirilir. GEÇİCİ YAPI KULLANMA İZNİ Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği Muvakkat yapı MADDE 61 - (1) Uygulama imar planlarına göre tamamı veya bir kısmı umumi hizmetlere rastlayan yerler ile Kanunun 18 inci madde hükümleri tatbik olunmadan normal şartlarla yapı izni verilmeyen umumi hizmetlere ayrılan ve müracaat gününde 5 yıllık imar programına dâhil olmayan taşınmazlara, taşınmazın kamu eline geçişi sağlanıncaya kadar muvakkat yapı izni verilebilir. (…) (5) Yapı tamamlandığında geçici yapı kullanma izin belgesi alınarak kullanılır. KAT MÜLKİYETİNE GEÇİŞ (634 SAYILI KAT MÜLKİYETİ KANUNU C) Kat mülkiyetinin kurulması: I - İstem ve belgeler: Madde 12 – (Değişik: 14/11/2007-5711/5 md.) Kat mülkiyetinin kurulması için, ana gayrimenkulü kat mülkiyetine çevrilmesi hususunda o gayrimenkulün maliki veya bütün paydaşlarının aşağıda yazılı belgeler ile birlikte tapu idaresinde istemde bulunması gerekir: a) (Değişik: 15/2/2018-7099/5 md.) Ana gayrimenkulde, yapı veya yapıların dış cepheler ve iç taksimatı bağımsız bölüm, eklenti, ortak yerlerinin ölçüleri ve bağımsız bölümlerin konum ve büyüklüklerine göre hesaplanan değerleriyle oranlı arsa payları, kat, daire, iş bürosu gibi nevi ile bunların birden başlayıp sırayla giden numarası ve bağımsız bölümlerin yapı inşaat alanı da açıkça gösterilmek suretiyle, proje müellifi mimar tarafından yapılan, yetkili kamu kurum ve kuruluşlarınca ana gayrimenkulün maliki veya bütün paydaşlarının imzaları alınarak onaylanan ve elektronik ortamda tapu müdürlüğüne gönderilen mimarî proje ile yapı kullanma izin belgesi. b) Bağımsız bölümlerin kullanılış tarzına, birden çok yapının varlığı halinde bu yapıların özelliğine göre 28 inci maddedeki esaslar çerçevesinde hazırlanmış kat mülkiyetini kuran malik veya malikler tarafından imzalanmış bir yönetim planı. c) (Mülga: 23/ 6/ 2009-5912/ 2 md.) KAT MÜLKİYETİNE GEÇİŞ (634 SAYILI KAT MÜLKİYETİ KANUNU II - Sözleşme ve tescil: Madde 13 – (Değişik birinci fıkra: 13/4/1983-2814/5 md.) Tapu memuru kendisine verilen belgelerin tamam ve usulüne uygun ve dilekçeyi verenlerin veya istemde bulunanların yetkili olduklarına kanaat getirdikten sonra, kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmasına dair resmi sözleşmeyi düzenler. Bu sözleşme aynı zamanda tescil istemi sayılır. (Değişik ikinci fıkra: 14/11/2007-5711/6 md.) Sözleşme düzenlenince kat irtifakının kat mülkiyetine çevrilmesinde kat irtifakının kayıtlı olduğu kat mülkiyeti kütüğü sayfasındaki, doğrudan doğruya kat mülkiyetinin kurulması halinde ise ana gayrimenkulü kayıtlı bulunduğu tapu kütüğü sayfasındaki mülkiyet hanesine "Bu gayrimenkulün mülkiyeti kat mülkiyetine çevrilmiştir." ibaresi yazılarak, sayfa ana gayrimenkulün leh ve aleyhine tesis edilecek irtifak hakları dışındaki işlemlere kapatılır ve kat mülkiyetine konu olan her bağımsız bölüm, kat mülkiyeti kütüğünün ayrı bir sayfasına o bölüme bağlı arsa payı ve ana gayrimenkulün kayıtlı bulunduğu genel kütükteki pafta, ada, parsel, defter ve sayfa numaraları gösterilmek suretiyle tescil edilir; ana gayrimenkulün kayıtlı bulunduğu genel kütük sayfasına da, bağımsız bölümlerin kat mülkiyeti kütüğündeki defter ve sayfa numaraları işlenmek suretiyle, kütükler arasında bağlantı sağlanır. (Değişik üçüncü fıkra: 14/11/2007-5711/6 md.) Ana gayrimenkulün sayfasında evvelce mevcut olan haklara ait sicil kaydı, irtifak hakları hariç, bağımsız bölümlerin kat mülkiyeti kütüğündeki sayfasına geçirilir. Ana gayrimenkulün mülkiyetinin kat mülkiyetine çevrilmesinden sonra, ana gayrimenkulün leh ve aleyhine tesis edilecek irtifak hakları da ana gayrimenkulün tapu kütüğü sayfasına tescil edilir ve kat mülkiyeti kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilir. YAPI RUHSATI VE YAPI KULLANMA İZNİ VERME YETKİSİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ Yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni verme yetkisi idarenin kolluk faaliyetleri arasındadır. Bu nedenle Bu işlemler asli ve sürekli bir kamu görevi olarak nitelendirilebilir. Bu nedenle de bu hizmetin ancak memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütülmesi gerekir ŞEHİR PLANLAMA VE İMAR HUKUKU SEZER 153 – 170, KALABALIK 705 - 734 İMAR HUKUKUNA AYKIRI YAPILAR VE BUNLARA UYGULANAN YAPTIRIMLAR İMAR HUKUKUNA AYKIRI YAPI KAVRAMI İmar Hukukuna Aykırı Yapı Yapının Başlangıcından Beri İzinsiz Olan Yapılar Yapının Yapımına Başlarken İmar Hukukuna Uygun Olan Ancak Sonradan Çeşitli Nedenlerle İmar Hukukuna Aykırı Hale Gelen Yapılar İMAR HUKUKUNA AYKIRI YAPI KAVRAMI Bir diğer değişle, imar hukukuna aykırı yapılar, ruhsat ve eklerine, fen ve sağlık kurallarına, taban alanına, komşu mesafelerine, imar yoluna, ön cephe hattına, bina derinliğine, imar planı bölgeleme esaslarına aykırı olan, komşu parsele veya imar planlarında yol, yeşil alan, otopark gibi İK m. 13’te sayılan kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış umumi yerlere tecavüz eden; kesin inşaat yasağı olan yerlerde yapılan yapılardır. Aynı zamanda, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği (PAİY) m. 54/2 uyarınca; MADDE 54 – (…) (2) Ruhsat tarihinden itibaren 2 yıl içinde inşasına başlanmayan veya 5 yıllık ruhsat süresi içinde tamamlanmayan ve süresi içinde ruhsat yenilemesi yapılmayan yapılar, ruhsatsız yapı olarak değerlendirilir. (…) İMAR HUKUKUNA AYKIRI YAPI KAVRAMI Ruhsat ve Eklerine Aykırı Yapılar: Yapı sahibince, kendi arsa ve arazisi üzerinde yapı yapmak için izni alınmış olmakla birlikte, izin ve eklerini uygun hareket etmeden yapı yapılmış veya yapıya devam ediliyorsa, buna ruhsat ve eklerine aykırı yapı denilir. Taşkın Yapılar: Komşu parsele veya imar planlarında yol, yeşil alan, otopark gibi kamu hizmet ve tesisleri için ayrılmış alanlara tecavüz eden, kesin inşaat yasağı olan yerlere yapılan yapılardır. İMAR HUKUKUNA AYKIRI YAPI KAVRAMI Bu bağlamda yaklaşıldığında imar hukukuna aykırı yapılar fiili hayatta aşağıdaki gibi durumlarda karşımıza çıkabilirler. 1) Kesin inşaat yasağının bulunduğu bir yerin inşaat alanı olarak seçilmesi 2) İnşaat izni alınmaksızın inşaata başlanılması 3) Ruhsat ve eklerinde hukuka aykırı değişiklikler yapılması 4) Fiilen tamamlanmış yapının kullanma izni alınmadan kullanılmaya başlanması İMAR HUKUKUNA AYKIRI YAPILAR İmar hukukuna aykırı yapılar 1) Ruhsatsız Yapılar 2) Ruhsat ve Eklerine Aykırı Yapılar 3) Ruhsat Alınmadan Yapılabilecek Yapılarda Projelerine ve İlgili Mevzuatına Aykırı Yapılar 4) Diğer İmar Kurallarına Aykırı Yapılar Olarak dört başlıkta incelenebilir. RUHSATSIZ YAPILAR - Yapı ruhsat alma zorunluluğuna uyulmadan yapılan yapı, ruhsatsız yapı niteliğindedir ve uygulamada sıklıkla «kaçak inşaat» olarak adlandırılır. Ruhsatsız yapılar: 1) İnşaat halinde olabilir 2) Kullanılıyor olabilir - Kısa bir tanımla, izinsiz yani ruhsatsız yapılar, istisnalar haricinde, belediye ve il özel idaresinden izin alınmaksızın kendi arsa veya arazisi üzerinde yapılan yapılardır. Ayrıca ruhsatı iptal edilen yapılar da ruhsatsız yapılar statüsündedir. Ruhsat iptalleri mahkeme kararı veya idare tarafından iptal edildiğinden yapı ruhsatsız statüye geçecektir. - PAİY 54/2’deki «Ruhsat tarihinden itibaren 2 yıl içinde inşasına başlanmayan veya 5 yıllık ruhsat süresi içinde tamamlanmayan ve süresi içinde ruhsat yenilemesi yapılmayan yapılar, ruhsatsız yapı olarak değerlendirilir.» ifadesi de ruhsatsız yapının bir diğer boyutunu oluşturur. RUHSAT VE EKLERİNE AYKIRI YAPILAR - Yapı sahibi yapısını önceden hazırlattığı, yapı ruhsatını isteme dilekçesine eklediği; ilgili idare tarafından onaylanan, dolayısıyla ruhsatın eki durumunda olan projeye ve ruhsata uygun olarak inşa etmek zorundadır. Eğer bu zorunluluklara uyulmadan yapılan bir yapıdan bahsediyorsak, bu durumda «ruhsat ve eklerine aykırı yapı»lardan bahsetmiş oluruz. Bu durum 2 şekilde karşımıza çıkar: 1) Yapının iç boyutlarında kalan yerlerde projeye aykırı değişiklikler yapılmış olabilir. (Ör: ışıklık ve merdivenlerin boyutlarında projeye aykırı bir değişiklik yapılmışsa) 2) Yapının dış boyutlarında kalan yerlerde projeye aykırı değişiklikler yapılmış olabilir. (Ör: Yapının eni, boyu, yüksekliği projede öngörülmeyen şekilde artırılmış ya da azaltılmışsa) RUHSAT ALINMADAN YAPILABİLECEK YAPILARDA PROJELERİNE VE İLGİLİ MEVZUATINA AYKIRI YAPILAR İmar Kanunu M. 27 Madde 27 –(Değişik: 12/7/2013-6495/73 md.) Belediye ve mücavir alanlar dışında köylerin köy yerleşik alanlarında, civarında ve mezralarda yapılacak konut, entegre tesis niteliğinde olmayan ve imar planı gerektirmeyen tarım ve hayvancılık amaçlı yapılar ile köyde oturanların ihtiyaçlarını karşılayacak bakkal, manav, berber, köy fırını, köy kahvesi, köy lokantası, tanıtım ve teşhir büfeleri ve köy halkı tarafından kurulan ve işletilen kooperatiflerin işletme binası gibi yapılar için yapı ruhsatı aranmaz. (…) Madde metninde belirtilen yapı sınırına giren bir yapı olup olmadığının öncelikle değerlendirilmesi gerekir. Eğer İK m. 27 kapsamına giren bir yapı söz konusuysa herhangi bir yapı ruhsatı aranmaz. Ancak bu tür yapıların etüt ve projelerinin valilikçe incelenmemesi, muhtarlıktan yazılı izin alınmaması ve bu yapıların yöresel doku ve mimari özelliklere, fen, sanat ve sağlık kurallarına uygun olmaması halinde, söz konusu yapılar imar mevzuatına aykırı nitelik kazanır. DİĞER İMAR KURALLARINA AYKIRI YAPILAR 1) Fen Kurallarına Aykırı Yapılar 2) Sağlık Kurallarına Aykırı Yapılar 3) Şehircilik İlkelerine, Planlama Esasları ve Kamu Yararına Aykırı Yapılar 4) Estetik Kurallarına Aykırı Yapılar 5) Trafik Kurallarına Aykırı Yapılar 6) Kat Düzenine Aykırı Yapılar 7) Taban Alanı Kurallarına Aykırı Yapılar DİĞER İMAR KURALLARINA AYKIRI YAPILAR 8) Komşu Mesafeleri ile ilgili Kurallara Aykırı Yapılar 9) İmar Yolu ile İlgili Kurallara Aykırı Yapılar 10) Ön Cephe Hattına Aykırı Yapılar 11) Bina Derinliği ile ilgili Kurallara Aykırı Yapılar 12) Bölgeleme ile İlgili Kurallara Aykırı Yapılar 13) Yıkılacak Derecede Tehlikeli Yapılar 14) Başkasının Taşınmazına Tecavüz Edilerek Yapılan Yapılar 15) Yapı Kullanma İznine Aykırı Olarak Kullanılan Yapılar FEN KURALLARINA AYKIRI YAPILAR - Fen kuralları yapı tekniğine ilişkin kuralları ifade eder. Yapıların hangi malzemelerden ve hangi özellikleri taşıyacak şekilde yapılacağını gösteren kurallar fen kurallarıdır ve dolayısıyla bu kurallara uyulmadan yapılan yapılar fen kurallarına aykırı yapılar kapsamına girer. SAĞLIK KURALLARINA AYKIRI YAPILAR Sağlık kurallarına aykırılıklara ilişkin düzenlemelerin büyük bir kısmı 1593 sayılı Umumi Hıfzı Sıhha Kanunu’nun 3. ve 4. fasılları ile ilgili yönetmeliklerde bulunur. Sağlık kuralları, yapıların içlerinde çalışmaya, oturmaya, yaşamaya elverişli olmalarını sağlayabilmek adına uyulan kurallardır. Ör: kanalizasyon çukurlarına gerekli bağlantıların yapılmadığı yapılar sağlık kurallarına aykırılık taşıyan yapılardır. ŞEHİRCİLİK İLKELERİNE, PLANLAMA ESASLARI VE KAMU YARARINA AYKIRI YAPILAR - İmar planlarının şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olması gerekir. 1) Planlama esasları, planlar hiyerarşisini ifade eder. İmar planları arasında hiyerarşiye uyulmaması hukuka aykırılık teşkil eder. 2) Şehircilik ilkeleri imar planlarının yapılması ve değiştirilmesi noktasında gözetilmesi gereken en önemli hususlardandır. Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği şehircilik ilkelerini düzenler. Ör: nüfus yoğunluğu karşısında uygulanacak kurallar, şehircilik ilkelerine örnek gösterilebilir. 3) Kamu yararının gözetilmemesi, planları imar mevzuatına aykırı kılar. İmar planları yalnızca bugünü değil geleceği de göz önünde bulundurarak oluşturulacakları için kamu yararı kavramı bu sürecin olmazsa olmazıdır. ESTETİK KURALLARINA AYKIRI YAPILAR PAİY m. 5/15 (…) (15) İlgili idareler; imar planlarında açıklanmamış ve bu Yönetmelikte yer almamış hususlarda ihtiyaca ve civarın karakterine göre uygulanacak şekli takdire, ayrıca uygun gördüğü yerlerde meclis kararı alarak yapıların estetiği, rengi, çatı ve cephe kaplaması, yöresel malzeme kullanılması ve yöresel mimarinin dikkate alınmasına ilişkin zorunluluk getirmeye yetkilidir. (…) Bu kapsamdaki yapılar için İK. m. 8/j uyarınca idareler mimari estetik komisyonu kurabilirler ve bu yapılara yönelik proje hazırlama ve ruhsat düzenleme işlemleri komisyon kararına uygun olarak yürütülür. Bu komisyonlar ayrıca yapıların veya onaylı mimari projelerin özgün fikir ifade edip etmediklerini de değerlendirmeye yetkilidir. Dolayısıyla mimari estetik komisyonlarının kararlarına aykırılık ihtiva eden yapılar da yine imar mevzuatına aykırıdır. TRAFİK KURALLARINA AYKIRI YAPILAR İmar Kanunu Madde 40 – Arsalarda, evlerde ve sair yerlerde umumun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen enkaz veya birikintilerin, gürültü ve duman tevlideden tesislerin hususi mecra, lağım, çukur, kuyu; mağara ve benzerlerinin mahzurlarının giderilmesi ve bunların zuhuruna meydan verilmemesi ilgililere tebliğ edilir. Tebliğde belirtilen müddet içinde tebliğe riayet edilmediği takdirde belediye veya valilikçe mahzur giderilir; masrafı % 20 fazlasiyle arsa sahibinden alınır veya mahzur tevlit edenlerin faaliyeti durdurulur. - Trafik kuralları belde halkının araçlı veya araçsız olarak bir yerden bir yere rahatlıkla gidebilmelerinin, yük ve eşyaların taşınmalarının sağlanmasına ilişkin kurallardır. Yeni bir yapı yapılırken de trafik akışının engellenmemesi ya da varsa engellerin kaldırılması gerekir. Trafik kurallarına uyulmaksızın ya da trafik akışını olumsuz yönde etkileyecek şekilde başlanan ya da yapılan yapılar imar hukukuna aykırıdır. KAT DÜZENİNE AYKIRI YAPILAR 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun getirdiği düzene uyumlu olmayan yapılar kat düzenine aykırı olarak nitelendirilir. 634 sayılı kanuna göre kat mülkiyeti kurabilme şartları: 1) Tamamlanmış kagir bir binanın bulunması 2) Yapının bağımsız bölümlere ayrılmış olması gerekir. Bu şartlara uyulmadan yapılan yapılar, kat düzenine aykırılık içerir. TABAN ALANI KURALLARINA AYKIRI YAPILAR Taban alanı kurallarına ilişkin 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili yönetmeliklerin taban alanı ile ilgili getirdikleri kurallara uyulmaksızın inşa edilen yapılar imar mevzuatına aykırılık taşır. KOMŞU MESAFELERİ İLE İLGİLİ KURALLARA AYKIRI YAPILAR Komşu mesafelerine doktrinde «yan bahçe uzaklığı» da denilmektedir. Bu bağlamda Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği «Bahçe Mesafeleri» başlıklı 23. maddesinde düzenlemiştir. Aynı hususu Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği «Bahçe Mesafeleri başlıklı 14. maddede düzenlemiştir. Dolayısıyla bu düzenlemelerle uyumlu olmayan yapılar, imar mevzuatına aykırı yapılar olacaktır. Komşu mesafesi kavramı, yapının yüksekliği genişliği konut ya da kullanım birimi sayısına bağlıdır ve hava ve ışıktan yararlanma, yangından korunma ve özel hayatın gizliliği gibi amaçlarla bırakılan komşu mesafesine ilişkin hususlar yukarıda belirttiğimiz maddelerde düzenlenmiştir. İMAR YOLU İLE İLGİLİ KURALLARA AYKIRI YAPILAR İmar yolu: imar planında var olan, fakat henüz açılmamış olan yollardır; bu yollar plan uygulanırken açılacaktır. İmar yolu esasına aykırı yapılar 2 şekilde ortaya çıkabilir: 1) Yapı yapıldığı anda imar yolu esaslarına aykırılık oluşturur. Bu gibi yapıların inşası sırasında genellikle imar yolunun varlığı bilinmektedir. 2) Yapı yapılma anında imara uygun olan ancak daha sonra imar planında yapılan değişiklikle öngörülen imar yolu, yapıyı imara aykırı duruma düşürebilir. ÖN CEPHE HATTINA AYKIRI YAPILAR Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği m.4/1-kkk kkk) Parsel cephesi: Parselin üzerinde bulunduğu yoldaki cephesini (Birden fazla yola cepheli parsellerde uygulama imar planında belirtilmemiş ise geniş yol üzerindeki kenar, parsel ön cephesidir. Yolların eşit olması halinde ve köşe başı parsellerde dar kenar, parsel ön cephesidir.) -Modern kentleşme algısına uyumlu bir yapılaşmada, yapılar cephe hattından önde yapılmamalıdır. Aksi takdirde imar mevzuatına aykırı hale gelirler. Burada bahsedilen husus İK. M. 12’de düzenlenen parsel cephesidir. Madde 12 – İmar planlarında gösterilen cephe hattından önde bina yapılamaz. Herhangi bir arsanın cephe hattının gerisinde kalan kısmı, plan ve yönetmelik esaslarına uygun bina inşaatına yetmiyorsa, beş yıllık imar programı içinde olup olmadığına göre, 10 uncu maddede belirtilen müddetler içerisinde 18 inci madde hükümleri tatbik edilmediği veya başka bir şekilde halline imkan bulunmadığı takdirde mal sahibinin yazılı müracaatı üzerine, bu arsanın tamamı ilgili idarelerce kamulaştırılır. BİNA DERİNLİĞİ İLE İLGİLİ KURALLARA AYKIRI YAPILAR Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği m. 6/3 ve Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği m. 19’da belirtilen bina derinlikleriyle ilgili kurallara aykırı yapı yapılırsa bu yapılar imar hukukuna aykırı yapı statüsünde olurlar. Planlı Alanlar İmar Yön. m. 6/3 (…) (3) Parsel derinlikleri: a) Konut ve ticaret bölgelerinde: 1) Ön bahçesiz nizamda: (13.00) metreden, 2) Ön bahçeli nizamda: Ön bahçe mesafesi + (13.00) metreden, az olamaz. (…) BÖLGELEME İLE İLGİLİ KURALLARA AYKIRI YAPILAR Bölgeleme esaslarına aykırı olarak imar hukukunun koyduğu ilkelere uyulması zorunludur. Uyulmaksızın yapılan yapılar imar mevzuatına aykırı yapı statüsündedir. YIKILACAK DERECEDE TEHLİKELİ YAPILAR Yıkılacak derecede tehlikeli yapılar, başlangıçta imar mevzuatına aykırı değillerdir ancak zamanla bu yapıların bakımsızlık, tamirsizlik veya su baskını, yangın, deprem ve benzeri nedenlerle fiziksel ömürlerini tanımlar ve yıkılacak duruma gelirler. Bu da kamu güvenliğini ve imar düzenini tehdit eder ve bu yapılar imar mevzuatına aykırı yapılardan sayılır. BAŞKASININ TAŞINMAZINA TECAVÜZ EDİLEREK YAPILAN YAPILAR Taşkın yapılar, yapı yapılırken arsasının yatak sınırını aşarak komşu parselde veya arazide kamu hizmet ve tesisleri için ayrılan yerlerde eki ve zararlar doğuracak eylemleri yapı sahibi kural olarak yapamaz. Bu kurala uyulmaksızın yapılan yapılar taşkın yapılar olarak tanımlanır. 4708 sayılı Kanuna tabi yapılarda, yapının başkasının taşınmazına taştığı durumlarda yapı denetim kuruluşunca bir rapor düzenlenerek yapı müteahhidine tebliğ edilir. Bu rapora göre yapının ya yıkılması, değiştirilmesi veya yenilenmesi gereken her türlü inşaatı yapmalıdır. Uyarılara rağmen yapı müteahiidince diğer yapılarda ise yapı sahibince taşkınlık giderilmediği ya da malikin onayı alınmadığı takdirde, 4708 sayılı Kanun’a tabi yapılarda, yapı denetim kuruluşunun, diğer yapılarda ise yetkili yerel otoritelerin ihbarı üzerine, taşkın yapı mühürlenerek durdurulur ve ardından: 1) Taşkın yapı imar hukukuna uygun ya da yapılacak düzeltmelerle bu uygunluk sağlanabiliyorsa, taşınmazına tecavüz edilen malikin geçerli yasal onayı alındıktan ya da mülkiyet uyuşmazlığı yetkili mercilerce çözümlendikten sonra, yapı sahibine izin için gerekli belgelerin hazırlanması, düzeltmelere ilişkin işlemlerin yapılması için yeterli bir süre verilir. Belirlenen bu sürede tamamlanan, belgelere uygunluğu da tespit edilen yapının devamına izin verilir. 2) Taşkın yapı imar hukukuna aykırı, düzeltilmesi mümkün olmayan ve aslında izin verilmeyecek yapılardansa, tecavüz edilen taşınmazın malikin muvafakati bulunsa bile bu tür yapılar hakkında yıkım hükümlerinin uygulanması gerekir. YAPI KULLANMA İZNİNE AYKIRI OLARAK KULLANILAN YAPILAR Yapıların bir yapılış amaçları vardır ve kullanma izinleri de bu amaçla verilir. Herhangi bir yapı kullanma izni aldıktan sonra amacına aykırı olarak kullanılırsa o yapı imar hukukuna aykırı yapı statüsüne girer. İMAR HUKUKUNA AYKIRI YAPILARA YAPILACAK İŞLEMLER VE UYGULANACAK YAPTIRIMLAR İmar hukukuna aykırı yapılara ne gibi işlem yapılacağı konusu yalnızca 3194 sayılı İmar Kanunu’nda düzenlenmemektedir. Başta 2981 sayılı Kanun olmak üzere, imarla ilgili diğer bazı kanun ve yönetmeliklerde de alanın düzenlendiği hükümler bulunmaktadır. «İmar ve gecekondu mevzuatına aykırı olarak inşa edilmiş ve inşa halindeki bütün yapılar hakkında uygulanacak işlemleri düzenlemek ve bu işlemlere dair müracaat, tespit, değerlendirme, uygulama ve duyuru esaslarını ve ilgili diğer hususları belirlemek» amacıyla 2981 sayılı Kanun çıkarılmıştır. İMAR HUKUKUNA AYKIRI YAPILARA YAPILACAK İŞLEMLER VE UYGULANACAK YAPTIRIMLAR 2981 sayılı Kanun m. 4 İmar mevzuatına aykırı inşa edilmiş ve edilmekte olan yapılarla gecekondular, tabi tutulacakları işleme göre aşağıdaki gibi tasnif edilir: a) Muhafaza edilecekler, b) Islah edilerek muhafaza edilecekler, c) Bu Kanunun hükümlerinden yararlanamayacak olanlar, Bu Kanunda belirlenen esaslara göre, muhafaza edilecek veya ıslah edilerek muhafaza edilecek yapılara bu Kanundaki mükellefiyetlerin yerine getirilmesi kaydı ile ruhsat ve kullanma izni verilir. İMAR HUKUKUNA AYKIRI YAPILARA YAPILACAK İŞLEMLER VE UYGULANACAK YAPTIRIMLAR - 2981 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapılar hakkında uygulanacak işlem ve yaptırımları 3194 sayılı İmar Kanunu düzenlemektedir. İMAR HUKUKUNA AYKIRI YAPILARA YAPILACAK İŞLEMLER VE UYGULANACAK YAPTIRIMLAR 1) İmar Hukukuna Aykırı Yapılar Hakkında Yapılacak İşlemler 2) İmar Hukukuna Aykırı Yapılara Uygulanacak Yaptırımlar İMAR HUKUKUNA AYKIRI YAPILAR HAKKINDA YAPILACAK İŞLEMLER İmar Kanunu’nun 32. maddesine göre, yıkım kararının alınmasından önce birtakım usul ve işlemlerin yapılması gereklidir. İK. m.32 ‘de öngörülen usule aykırı olarak yapılan tespit üzerine tesis edilen işlemler imar hukukuna aykırıdır. Danıştay İK. m. 32’de öngörülen hususların harfiyen uygulanması gerekmektedir. İMAR HUKUKUNA AYKIRI YAPILAR HAKKINDA YAPILACAK İŞLEMLER 1) İmar Hukukuna Aykırı Yapının Tespiti 2) İnşaatın Mühürlenerek Durdurulması 3) Yapı Tatil Tutanağının Düzenlenmesi ile Tebliği 4) İnşaatın Ruhsata Uygun Hale Getirilmesi İçin Yapı Sahibine En Çok Bir Aylık Süre Verilmesi 5) Yıkım Kararının Alınması ve Bu Kararın İcrası 6) Yıkılması Gerekmeyen Yapılar İMAR HUKUKUNA AYKIRI YAPININ TESPİTİ İmar Kanunu / Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar: Madde 32 – Bu Kanun hükümlerine göre; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine veya ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılarda projelerine ve ilgili mevzuatına aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce (...) (3) tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir.Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. (…) İNŞAATIN MÜHÜRLENEREK DURDURULMASI İK. m. 32’de yer alan «Bu Kanun hükümlerine göre; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine veya ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılarda projelerine ve ilgili mevzuatına aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce (...) (3) tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur.» ifadesinde yer alan mühürleme, yapının devamını durdurduğu için bir imar yaptırımı niteliğindedir, ancak amaç mal sahibini zorlayarak yapının imar hukukuna aykırılıklarını gidermesini sağlamaktır. Mal sahibi mühürleme işleminden sonra yapısını ruhsat ve eklerine uygun hale getirerek ruhsatını almazsa, ilgili idare tarafından yapının imar hukukuna aykırı olduğunun tespiti üzerine alınan yıkım kararını almışsa, yapı ilgili idare tarafından bundan sonra bu yapı hakkında yıkım yaptırımı uygulanacağından, yapının durdurulması, yıkım kararının bir ön işlemi gibi kabul edilebilir. Mal sahibi gerekli izinleri alarak sürece devam ettiği takdirde, mühür kaldırılarak inşaatın devamına izin verilmesi halinde, inşaatın mühürlenerek durdurulması işleminin yaptırım olma özelliğini ortaya çıkarır. YAPI TATİL TUTANAĞININ DÜZENLENMESİ İLE TEBLİĞİ Yapı tatil tutanağının düzenlenmesi ile ilgili kurallar yine İK m. 32’de düzenlenmektedir. İmar hukukuna aykırı yapıların tespit edilmesi halinde, idare tarafından yapının o anki durumunun belirlenip yapının mühürlenmesini takip eden süreçten sonra yapı tatil tutanağı yapı yerine asılır. Böylece durdurma kararı yapının sahibine duyurulmuş olur. Bu duyurunun bir kopyası da muhtara bırakılır. Yapı tatil tutanağının bir örneğinin muhtara bırakılmaması tebligatı sakatlamaz. Yapı tatil tutanağı ruhsatlı yapıdaki ruhsata aykırılığın NE OLDUĞU hususuna açıklık getiren bir işlemdir. İNŞAATIN RUHSATA UYGUN HALE GETİRİLMESİ İÇİN YAPI SAHİBİNE EN ÇOK BİR AYLIK SÜRE VERİLMESİ İmar Kanunu m. 32/3 «Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mührün kaldırılmasını ister.» - Burada düzenlenen mührün kaldırılmasını talep etme hakkıdır. İmar Kanunu m. 32/4 Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. - İmar Kanunu m. 32/ son (Ek fıkra:29/11/2018-7153/15 md.) İdare tarafından ruhsata bağlanamayacağı veya aykırılıkların giderilemeyeceği tespit edilen yapıların ruhsatı üçüncü fıkrada düzenlenen bir aylık süre beklenmeden iptal edilir ve mevzuata aykırı imalatlar hakkında beşinci fıkra hükümleri uygulanır. YIKIM KARARININ ALINMASI VE BU KARARIN İCRASI İmar Kanunu m. 32/5 (…) Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir. (…) - Yani ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan inşaatlar nedeniyle belediye sınırları içerisinde yıkım kararı alma yetkisi belediye encümenine, bu sınırlar dışında ise il encümenine aittir. Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan inşaatlar nedeniyle belediye ve mücavir alanlar dışında yıkım kararı alma yetkisi il encümenine aittir. - Yıkım kararının ruhsatsız veya ruhsat eklerine aykırı yapıyı yapan yapı sahibi adına alınması gerekir. YIKILMASI GEREKMEYEN YAPILAR - İnşaat ruhsatı alınarak inşaata başlanılan ve ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılan yapılarda ise ruhsat tarihinden itibaren 5 yıl içinde inşaatın bitirilerek yapı kullanma izin belgesinin alınması gerekmektedir. 5 yıllık süre sonunda inşaatın bitirilmemesi veya bu süre içinde bitirilmesine karşın yapı kullanma izin belgesinin alınmaması halinde ruhsat hükümsüz kalır ve yapı ruhsatsız duruma düşer. Bu durumda yeniden inşaat ruhsatı alınması gerekmektedir. İMAR HUKUKUNA AYKIRI YAPILARA UYGULANACAK YAPTIRIMLAR 1) Yapının Yıktırılması 2) Yapı Ruhsatının Verilmemesi 3) Yapı Kullanma İzninin Verilmemesi 4) Kamu Hizmet ve Tesislerinden Yararlandırılmaması 5) Yapı Ruhsatının İptali 6) Yapı Kullanma ve İşyeri Açma İzinlerinin İptali 7) Faaliyetlerin Durdurulması 8) Yapılan Giderlerin Cezalı Olarak Alınması YAPININ YIKTIRILMASI - Yıkım kararı yapıya ilişkin yaptırımların en ağır olanıdır. - Yıkım kararı yapının fiziksel ve ekonomik varlığını sonlandırmaya yöneliktir, bu nedenle en son aşamada verilir. - Yıkım kararı verilmesinden önce yapının imar kurallarına, şehircilik esaslarına ve kamu düzenine uygun hale getirilmesini sağlayacak tedbirler alınması önemlidir. Aksi takdirde ruhsata bağlanabilmesi mümkün olan bir yapının yıkılması yönünde bir karar söz konusu olur ve bu da doğru değildir. - Yıkma kararı, imar hukukuna, imar planına, yapı yapma ve yapı kullanma iznine aykırı olarak yapılan yapının idarece ortadan kaldırılmasını içeren idari bir karardır. - 3194 sayılı İmar Kanunu şehircilik ilkelerine aykırılık nedeniyle yıkım yaptırımının uygulanması gereken yapıları üçe ayırmaktadır. Bunlar 1) Ruhsat ve eklerine aykırı yapılar 2) Ruhsatsız Yapılar 3) Geçici Yapılardır. YAPININ YIKTIRILMASI 1) Ruhsat ve Eklerine Aykırı Yapıların Yıktırılması (4708 açısından) 2) Ruhsatsız Yapıların Yıktırılması 3) Ruhsat ve Eklerine Aykırı Yapıların Yıktırılması 4) Geçici Yapıların Yıktırılması 5) İK m. 23/Sona Göre Yapıların Yıkılması 6) Tehlikeli Yapıların Yıkılması 1) RUHSAT VE EKLERİNE AYKIRI YAPILARIN YIKTIRILMASI (4708 AÇISINDAN) Ruhsat ve eklerine aykırı yapılar ve bunların sonuçları Yapı Denetimi Hakkında Kanun kapsamındaki yapılarla, bu Kanun kapsamı dışında kalan yapılar açısından ayrı değerlendirmek gerekir. 4708 Sayılı Kanun’un 2. maddesi uyarınca yapı denetim kuruluşları «a) Proje müelliflerince hazırlanan, yapının inşa edileceği arsa veya arazinin zemin ve temel raporları ile uygulama projelerini ilgili mevzuata göre incelemek, proje müelliflerince hazırlanarak doğrudan kendilerine teslim edilen uygulama projesi ve hesaplarını kontrol ederek, ilgili idareler dışında başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulmadan, ilgili idareye uygunluk görüşünü bildirmek» le mükelleftir. Bu kuruluşlar ayrıca, yapının ruhsat ve ekleri ile mevzuata uygun olarak yapılmasını denetlemek, yapım işlerinde kullanılan malzemeler ile imalatın proje, teknik şartname ve standartlara uygunluğunu kontrol etmek ve sonuçlarını belgelendirmek, malzemeler ve imalatla ilgili deneyleri yaptırmak, yapılan tüm denetim hizmetlerine ilişkin belgelerin bir nüshasını ilgili idareye vermek, denetimleri sırasında yapıda kullanılan malzeme ve imalatın teknik şartname ve standartlara aykırı olduklarını belirledikleri takdirde, durumu bir rapor ile ilgili idare ve il sanayi ve/veya ticaret müdürlüklerine bildirmek, ruhsat ve eklerine aykırı uygulama yapılması halinde durumu 3 iş günü içinde ilgili idareye bildirmekle yükümlüdürler. İdare bu bildirim üzerine, imar ve yapı denetimi kurallarına uymayan yapılar hakkında İmar Kanunu uyarınca yıkım kararı alır ve bunu icra eder. 1) RUHSAT VE EKLERİNE AYKIRI YAPILARIN YIKTIRILMASI (4708 AÇISINDAN) 4708 kapsamına girmeyen yapılardan ruhsata tabi olanlar ve ruhsata tabi olmayanlar açısından durum farklıdır. Ruhsata tabi ise, yapının ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılmakta olduğunun ilgili idarece tespitinden sonra inşaat mühürlenerek durdurulur. Yapı eğer İK m. 27 kapsamında kalan ve ruhsata tabi olmayan yapılardan ise, fen ve sağlık kurallarına uygun olmadığı yolunda bir tespit yapıldıktan sonra mühürlenerek durdurulur. 2) RUHSATSIZ YAPILARIN YIKTIRILMASI Ruhsatsız yapılar yani kaçak inşaatlar, inşaat halinde de olabilir, inşası tamamlanmış ve kullanılıyor da olabilir. 2) RUHSATSIZ YAPILARIN YIKTIRILMASI 1) Ruhsatsız ve aynı zamanda imar hukukuna uygun yapıların yıktırılması (izin alınmaksızın yapılan ancak imar plan ve mevzuatına uygunlarsa yıktırılamazlar. Yapıların öncelikle araştırılması gerekir. Eğer ruhsata bağlanma ihtimalleri varsa, yapı sahibine İK m. 32’deki en çok 30 gün olarak öngörülen sürenin verilmesi ve cezalı harç alınması suretiyle bu tür yapıların veya ilavelerin imar hukukuna uygunluğu ve izne bağlanması mümkündür.) 2) Ruhsatsız ve aynı zamanda imar hukukuna aykırı yapıların yıktırılması (yapının imar hukukuna uygun hale getirilme imkanının bulunup bulunmadığına bakılır, taşıyıcı unsurların niteliklerine zarar gelmeden düzeltilebilme imkanı varsa düzeltmelerin yapılması ve gerekli şartların hazırlanması için yapı sahibine yeterli bir süre verilir. Bu süre içinde gerekli düzeltmeler yapılmış, aykırılıklar giderilmiş ve gereken evraklar idareye sunulmuşsa, gerekli harçlar cezalı olarak yapıya izin verilmesi gerekir. Eğer yapının ruhsata bağlanamayacağı idare tarafından tespit edildiyse, belediye encümeni ya da il özel idare kurulu tarafından yıkım kararı verilir ve kararın kesinleşmesini müteakip yapı idarece yıktırılır ve giderleri yapı sahibinden tahsil edilir. 3) RUHSAT VE EKLERİNE AYKIRI YAPILARIN YIKTIRILMASI İK. m. 32/ son (…) İdare tarafından ruhsata bağlanamayacağı veya aykırılıkların giderilemeyeceği tespit edilen yapıların ruhsatı üçüncü fıkrada düzenlenen bir aylık süre beklenmeden iptal edilir ve mevzuata aykırı imalatlar hakkında beşinci fıkra hükümleri uygulanır. 4) GEÇİCİ YAPILARIN YIKTIRILMASI İK m. 33 uyarınca umumi hizmetlere ayrılan yerlerde kural olarak yapı yasağı bulunur ve bu nedenle ancak 10 yıllık süre için ilgili bölgelerde geçici yapıya izin verilebilir. Bu geçici yapılar imar planı uygulanırken yıkılacaktır, ancak buradaki yıkım bir yaptırım değildir çünkü zaten azamide 10 yıl süre için yapıldıkları sabittir. Süre bitince yıkılırlar. 5) İK M. 23/SONA GÖRE YAPILARIN YIKILMASI m.23/son (…) İmar planlarında meskün saha olarak belirtilen yerlerde ise, gayrimenkul sahiplerince pis su mecralarının, yapının bulunduğu sokaktaki lağım şebekesine veya varsa umumi fosseptiğe bağlanması, lağım şebekesi veya umumi fosseptik olmayan yerlerde mahalli ihtiyaç ve vesaite göre ilgili idarece verilecek esaslar dahilinde gayrimenkulün içinde, lüzumlu tesisatın yapılması mecburidir. Bu bağlantılar mal sahibi tarafından ilgili idarece yapılacak tebligatla verilecek müddet zarfında yaptırılmadığı takdirde ilgili idare tarafından yıktırılır. 6) TEHLİKELİ YAPILARIN YIKILMASI İmar Kanunu / Yıkılacak derecede tehlikeli yapılar: Madde 39 – (Değişik fıkra:4/7/2019-7181/12 md.) Genel güvenlik ve asayiş bakımından tehlike arz ettiği valilikçe tespit edilen metruk yapılar ile bir kısmı veya tamamının yıkılacak derecede tehlikeli olduğu belediye veya valilik tarafından tespit edilen yapıların sahiplerinin adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adreslerine tehlike derecesine göre bunun izalesi için belediye veya valilikçe üç gün içinde tebligat yapılır. Yapı sahibine bu şekilde tebligat yapılamaması halinde bu durum tebligat yapan idarenin internet sayfasında 30 gün süre ile ilan edilir ve tebligat varakası tebliğ yerine kaim olmak üzere tehlikeli yapıya asılır ve keyfiyet muhtarla birlikte bir zabıtla tespit edilir. Malik dışında binada ikamet amacıyla oturanlara da ayrıca tahliye için tebligat yapılır. (Değişik fıkra:4/7/2019-7181/12 md.) Tebligatı veya ilanı müteakip 30 günü geçmemek üzere ilgili idarece belirlenen süre içinde yapı sahibi tarafından tehlikeli durumun ortadan kaldırılmaması halinde, tehlikenin giderilmesi veya yıkım işleri belediye veya valilikçe yapılır ve masrafı % 20 fazlası ile yapı sahibinden tahsil edilir. Alakalının fakruhali tevsik olunursa masraf belediye veya valilikçe bütçesinden karşılanır. Tehlike durumu o yapı ve civarının boşaltılmasını icabettiriyorsa mahkeme kararına lüzum kalmaksızın zabıta marifetiyle derhal tahliye ettirilir. 6) TEHLİKELİ YAPILARIN YIKILMASI 442 sayılı Köy Kanunu’nun 13. maddesinin 28 fıkrası uyarınca Birdenbire yıkılarak altında adam ve hayvanat kalacak derecede çürümüş veya eğilmiş duvar veya damları bir sakatlık çıkarmaması için yıktırmak veya tamir ettirmek; köyün mecburi işlerindendir. Böyle bir yapı ile karşılaşan muhtar Köy Kanunu m. 37 uyarınca ihtiyar meclisinin gündemine bu konuyu alarak onarım ya da yıkım alternatiflerinden birinin kararlaştırılmasını sağlayacaktır. YAPI RUHSATININ VERİLMEMESİ - Yapının inşasına ruhsatsız olarak başlanmış olduğu durumlarda, yapı ruhsatının verilmemesi bir imar yaptırımı olarak karşımıza çıkar. Bu yaptırımın amacı kişilerin imar hukukuna uygun davranmaya zorlanmasıdır. - Eğer inşasına başlanmamış yapılar için idarenin yapı ruhsatı vermemesi işlemi yaptırım özelliği olmayan bir ret işlemidir. YAPI KULLANMA İZNİNİN VERİLMEMESİ - Yapı kullanma izni kavramı günlük hayatta «iskan raporu» olarak da anılmaktadır. Yapı kullanma izninin verilmemesi, imar kurallarına aykırı davranmaya, yani izin ve eklerine aykırı yapı yapmaya, fen kurallarına uymamaya karşı getirilen bir imar yaptırımıdır. - Yapı kullanma izni, bir yapının tamamlanmış olduğunun yasal kanıtıdır. 3194 sayılı Kanun uyarınca yapı fiilen bitmiş olsa bile yapı kullanma izni olmadan, imar hukuku açısından bitmiş olarak tanımlanmaz. Yapının bittiği tarih, kullanma izninin verildiği tarihtir. Kullanma izni alınmamış yapılar: Madde 31 – İnşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarihtir. (…) - Yapı kullanma iznin verilmemesi, İmar Kanunu tarafından açıkça yaptırım olarak belirlenmemiş olmasına rağmen, uygulamada yapı kullanma izni faaliyetlerini engellediği için bir imar yaptırımı olarak ortaya çıkmaktadır. KAMU HİZMET VE TESİSLERİNDEN YARARLANDIRILMAMASI Kullanma izni alınmamış yapılar: Madde 31 – İnşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarihtir. Kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmazlar. Ancak, kullanma izni alan bağımsız bölümler bu hizmetlerden istifade ettirilir. YAPI RUHSATININ İPTALİ 1) İptal Şartları 2) İptal Yetkisi YAPI RUHSATININ İPTAL ŞARTLARI - Yapı ruhsatının iptal edilmesi, yapı üzerinde önleyici, koruyucu, giderici yönü ağır basan ayni bir yaptırımdır. - Yapı ruhsatının iptali için: 1) Daha önce verilmiş bir ruhsat bulunması 2) Yapı, ruhsat ve eklerine aykırı yapılmalı 3) Ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapıdan ilgili il özel idaresi ya da belediyenin bilgi sahibi olup yapıyı mühürleyerek inşaatı durdurulmalı 4) Yapı sahibi durdurma kararından itibaren 30 gün içinde bu aykırılığı gidermemiş olmalıdır. - Bu şartlar gerçekleşirse, İK m. 32 gereğince yapı ruhsatı iptal edilir. Yapı ruhsatı idare tarafından iptal edilince, yapı ruhsatlı yapı statüsünden ruhsatsız yapı statüsüne girer ve imar hukukuna aykırı hale gelir. Yani ruhsat iptali yapının statüsünü ruhsatlıdan ruhsatsıza geçirdiği için, yapıya ilişkin bir yaptırımdır. YAPI RUHSATINI İPTAL YETKİSİ İnşaat ruhsatını iptal yetkisi, idare hukukundaki yetkide paralellik ilkesi gereğince, iptal edilecek olan yapı iznini (inşaat ruhsatını) daha önce vermiş olan organ, makam, kişi ya da kuruluşa aittir. Mevzuatta yapı ruhsatının verilme şartları, süresi, eksiklikler üzerinde yapılacak işlemler belirtildiyse de yapı ruhsatının belediyenin hangi organınca verileceği açıkça yer almamaktadır. Uygulamada ise, yapı izinleri ve yapı kullanma izinleri, belediyenin imar müdürlükleri ve şeflikleri tarafından hazırlanmakta, belediye başkanının imzası ile verilmektedir. Yetkide paralellik ilkesi uyarınca iptal yetkisi de izni veren makama ait olarak yorumlanmalıdır. YAPI KULLANMA VE İŞYERİ AÇMA İZİNLERİNİN İPTALİ - Yapı kullanma izni olmayan binalarda işyeri alarak herhangi bir işletme açmak mümkün değildir. Eğer yapı kullanma izni olmayan bir binada işyeri açma izni alındıysa, bunlar idare tarafından iptal edilebilir. FAALİYETLERİN DURDURULMASI Faaliyetin durdurulması, imar hukukunu çeşitli yönlerden ihlal eden yapıların faaliyetlerinin durdurulması şeklinde ortaya çıkan ve yapı üzerine uygulanan bir yaptırım türüdür ve bu yaptırımlar Çevre Kanunu, İmar Kanunu, Belediye Kanunu ve Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hakkında Bazı Maddelerini Muadil Kanunu’nda düzenlenmiştir. İmar Kanunu m. 40 / Kamunun selameti için alınması gereken tedbirler: Madde 40 – Arsalarda, evlerde ve sair yerlerde umumun sağlık ve selametini ihlal eden, şehircilik, estetik veya trafik bakımından mahzurlu görülen enkaz veya birikintilerin, gürültü ve duman tevlideden tesislerin hususi mecra, lağım, çukur, kuyu; mağara ve benzerlerinin mahzurlarının giderilmesi ve bunların zuhuruna meydan verilmemesi ilgililere tebliğ edilir. Tebliğde belirtilen müddet içinde tebliğe riayet edilmediği takdirde belediye veya valilikçe mahzur giderilir; masrafı % 20 fazlasiyle arsa sahibinden alınır veya mahzur tevlit edenlerin faaliyeti durdurulur. YAPILAN GİDERLERİN CEZALI OLARAK ALINMASI İdarenin imar hukukuna ilişkin bir diğer görevi de, kamu düzenini, kamu sağlığını, şehircilik ve estetik ilkelerini ihlal eden unsurları ortadan kaldırılmasını sağlamak, bireylerin yapmaları gereken işlemleri yapmaları için bireylere gerekli bilgilendirmeleri yapmak, bildirime rağmen mevcut ihlallerin ortadan kaldırılmaması durumunda bireyin yerine harekete geçerek, yükümlünün nam ve hesabına bu ihlalleri ortadan kaldırmak ve bu süreçte ortaya çıkan masrafları da, bildirme uymayan ilgili bireyden belirli bir oranda cezalı olarak tahsil etmektir. YAPILAN GİDERLERİN CEZALI OLARAK ALINMASI 1) Yapılan Giderlerin Tahsil Oranının Belirtildiği / Belirtilmediği Durumlar 2) Giderlerin Niteliğine Göre Tahsil Usulü YAPILAN GİDERLERİN TAHSİL ORANININ BELİRTİLDİĞİ / BELİRTİLMEDİĞİ DURUMLAR Yapılan giderlerin tahsilinin oranı konusunda çeşitli kanunlarda hükümler mevcuttur. Bazıları net oranlar belirlerken, bazıları ise sadece yapılan giderlerin ilgiliden alınacağını hükme bağlamaktadır. YAPILAN GİDERLERİN TAHSİL ORANININ BELİRTİLDİĞİ / BELİRTİLMEDİĞİ DURUMLAR 1) Tahsil Oranının Belirtilmediği Durumlar 2) Tahsil Oranının Belirtildiği Durumlar TAHSİL ORANININ BELİRTİLMEDİĞİ DURUMLAR Arsaların yola bakan yüzleri: Madde 41 – Belediyeler veya valiliklerce belirli yollar üzerinde mahzurlu bina bulunan veya binasız arsaların yola bakan yüzlerinin tayin edilen tarzda kapatılmasına karar vermeye selahiyetlidir. Bu takdirde gayrimenkulün sahipleri, belediye veya valilikçe verilen müddet içinde bu yerleri kapatmaya mecburdurlar. Bu mükellefiyete uyulmaması halinde belediye veya valilikçe gereği yapılarak masrafı arsa sahibinden tahsil edilir. TAHSİL ORANININ BELİRTİLDİĞİ DURUMLAR İmar Kanunu / Yıkılacak derecede tehlikeli yapılar: Madde 39 – (Değişik fıkra:4/7/2019-7181/12 md.) Genel güvenlik ve asayiş bakımından tehlike arz ettiği valilikçe tespit edilen metruk yapılar ile bir kısmı veya tamamının yıkılacak derecede tehlikeli olduğu belediye veya valilik tarafından tespit edilen yapıların sahiplerinin adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adreslerine tehlike derecesine göre bunun izalesi için belediye veya valilikçe üç gün içinde tebligat yapılır. Yapı sahibine bu şekilde tebligat yapılamaması halinde bu durum tebligat yapan idarenin internet sayfasında 30 gün süre ile ilan edilir ve tebligat varakası tebliğ yerine kaim olmak üzere tehlikeli yapıya asılır ve keyfiyet muhtarla birlikte bir zabıtla tespit edilir. Malik dışında binada ikamet amacıyla oturanlara da ayrıca tahliye için tebligat yapılır. (Değişik fıkra:4/7/2019-7181/12 md.) Tebligatı veya ilanı müteakip 30 günü geçmemek üzere ilgili idarece belirlenen süre içinde yapı sahibi tarafından tehlikeli durumun ortadan kaldırılmaması halinde, tehlikenin giderilmesi veya yıkım işleri belediye veya valilikçe yapılır ve masrafı % 20 fazlası ile yapı sahibinden tahsil edilir. Alakalının fakruhali tevsik olunursa masraf belediye veya valilikçe bütçesinden karşılanır. Tehlike durumu o yapı ve civarının boşaltılmasını icabettiriyorsa mahkeme kararına lüzum kalmaksızın zabıta marifetiyle derhal tahliye ettirilir. GİDERLERİN NİTELİĞİNE GÖRE TAHSİL USULÜ 3194 Sayılı İmar Kanunu Uyarınca Giderlerin Niteliğine Göre Tahsil Usulü İK m. 23, 32, 33, 37 ve 41 İK m. 39 ve 40 GİDERLERİN NİTELİĞİNE GÖRE TAHSİL USULÜ 1) Tahsil Usulünün Yaptırımın Devamı Niteliğinde Olan Giderler 2) Tazminat Niteliğinde Olan ve Bireyleri Cezalandırmayı Amaçlayan Giderler TAHSİL USULÜNÜN YAPTIRIMIN DEVAMI NİTELİĞİNDE OLAN GİDERLER Burada amaç yıkım işlemi sırasında yapılmış olan giderlerin tahsil edilmesidir ve bir ceza verme amacı içermez. TAZMİNAT NİTELİĞİNDE OLAN VE BİREYLERİ CEZALANDIRMAYI AMAÇLAYAN GİDERLER Tazminat niteliğinde olan ve cezalandırmayı amaçlayan giderler, ilgiliye kanunun yüklediği bir yükümlülüğün yerine getirilmemesinden dolayı, idarenin ilgilinin yerine geçerek söz konusu yükümlülüğü onun adına ve hesabına yerine getirmesinden kaynaklanmaktadır. UYGULANAN YAPTIRIMLARA KARŞI YARGISAL YOLLAR 1) İdari Yargıda 2) Adli Yargıda UYGULANAN YAPTIRIMLARA KARŞI İDARİ YARGI YOLLARI - İdarenin yaptığı yaptırım niteliğindeki işlemlerden ötürü menfaati ihlal edilen ilgililer, idari yargıda söz konusu işlemin iptali için iptal davası açabilirler. - İdari işlemin uygulanmasından doğan bir zarar söz konusuysa, zarar gören ilgililer idare mahkemelerinde tam yargı davası açarak, işlem ya da eylemin uygulanmasından dolayı uğradıkları zararın karşılanmasını sağlayabilirler. - İmar yaptırımlarının yargısal denetimi, yasal düzenlemelerle adliye mahkemeleri görevli kılınmadığı müddetçe, idari yargının görev alanına girmektir. - İdari yaptırımlardan, yıkma kararları, yapı izninin iptali, yapının durdurularak inşaatın mühürlenmesi, yapı izni vermeme, yapı kullanma izni vermeme, yapılan faaliyetten men, yapılan giderlerin cezalı olarak alınması gibi idari kararlara karşı idari yargıda dava açılabilir. UYGULANAN YAPTIRIMLARA KARŞI İDARİ YARGI YOLLARI - Dava açma süresi ile ilgili özel hükümlerin bulunmadığı durumlarda genel dava açma süresi olan 60 gün uygulanacaktır. - Örneğin: Yapı izninin verilmesi» için İK m. 22/2 de öngörülen 30 günlük süre öngörülmüştür. İdarenin bu 30 günlük süre içinde olumsuz cevap vermesi veya cevap vermeyerek zımnen ret kararına neden olması halinde, olumsuz cevap veya susarak geçen 30 günlük sürenin dolmasından itibaren 60 gün içinde idari yargıda dava açılabilir. - Kamu hizmet ve tesislerinden yararlandırılmama yaptırımına karşı idari yargıda dava açılabilmesi için, başvuru tarihinden itibaren 60 günlük sürenin geçmesi gerekir. - Yıkım ve yapılan giderlerin cezalı olarak alınması kararlarına karşı açılacak davalarla ilgili olarak İmar Kanunu’nda herhangi bir süre öngörülmediği için yine İdari Usul Kanunu’ndaki 60 günlük dava açma süresi uygulanır. UYGULANAN YAPTIRIMLARA KARŞI ADLİ YARGI YOLLARI - İmar Kanunu’nda ve İmarla ilgili bazı özel kanunlarda, imar yaptırımlarına karşı, açıkça adli yargıya itiraz edileceği öngörülmüştür. Ancak çeşitli kanunlardan imar yaptırımlara karşı adli yargıda itiraz yolunun öngörülmesi, bu yaptırımların idari niteliğini değiştirmez. - İmar yaptırımlarına karşı adli yargıda yapılacak itiraz denetimi, İmar Kanunu ve Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hakkında Kanun’da düzenlenmiştir. - İmar Kanunu m.42 uyarınca verilen para cezalarına karşı, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’na göre (m.27) tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Sulh Ceza Mahkemelerine karşı itiraz edilebilir. Mahkemenin verdiği son karara karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren en geç 7 gün içinde, yargı çevresinde yer aldığı Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz edilebilir. (m.29/1) UYGULANAN YAPTIRIMLARA KARŞI ADLİ YARGI YOLLARI Kabahatler Kanunu m. 27/8 (8) (Ek: 6/12/2006-5560/34 md.) İdari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idarî yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idarî yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddiaları bu işlemin iptali talebiyle birlikte idarî yargı merciinde görülür. Ör: Yıkım kararı ile birlikte imar para cezası da verilmiş ise, her iki işlemin de iptali için idari yargıya gidilebilir. ŞEHİR PLANLAMA VE İMAR HUKUKU SEZER 195 – 234, KALABALIK 796 – 802 VE SEZER 235 – 280, KELEŞ, MENGİ 161 - 165 İMAR DÜZENİNE KARŞI SUÇLAR (İMAR KİRLİLİĞİNE NEDEN OLMA) İmar kirliliğine neden olma Madde 184- (1) Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır. (3) Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (4) Üçüncü fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanır. (5) Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar. (6) (Ek: 29/6/2005 – 5377/21 md.) İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz. İMAR DÜZENİNE KARŞI SUÇLAR (İMAR KİRLİLİĞİNE NEDEN OLMA) 1) Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapmak veya yaptırmak (TCK m. 184/1) 2) Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade etmek (184/2) 3) Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade etmek İMAR DÜZENİNE KARŞI SUÇLAR (İMAR KİRLİLİĞİNE NEDEN OLMA) 1) Suçla Korunan Hukuki Değer 2) Suçun Unsurları 3) Fiil (Eylem) 4) Manevi Unsur 5) Suçun Özel Görünüş Biçimleri SUÇLA KORUNAN HUKUKİ DEĞER / ANAYASA A. Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması MADDE 56- Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir. Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir. SUÇLA KORUNAN HUKUKİ DEĞER / İMAR KANUNU - İmar Kanunu’nun «Amaç» başlıklı 1. maddesi «Bu Kanun, yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların; plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla düzenlenmiştir.» - Bu amaçtan ve Anayasa’nın 56. maddesinden hareketle yaklaşıldığında TCK m. 184 içinde yer alan her 3 suç içinde korunan hukuki değer imar düzeni bağlamında Anayasa m. 56’da bildirilen sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı, çevre hakkıdır. SUÇUN UNSURLARI 1) Fail 2) Mağdur TCK M. 184/1 UYARINCA FAİL Madde 184- (1) Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (…) - Kanun koyucu burada binayı yapan ya da yaptıran kişi açısından herhangi bir özellik aramamıştır. Bir diğer deyişle TCK m. 184 / 1 uyarınca bahsedilen suçu herkes işleyebilir. Bu suçun manevi unsuru sadece kast olduğu için, binanın ruhsatsız veya ruhsata aykırı olduğunu bilmeyen kişilerin bu suçun faili olmalarına imkan da yoktur. - Ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapı olduğunu bilerek yapan veya yaptıran tek başına veya somut olayın şartlarına göre iştirak halinde fail olabilecektir. - Tüzel kişilere güvenlik tedbir uygulanmasına ilişkin ayrıca bir açıklama bulunmadığı için yapı ruhsatı amadan veya ruhsata aykırı olarak inşaat yapan veya yaptıran tüzel kişilere güvenlik tedbiri uygulanmaz ancak tüzel kişilerin nam ve hesabına hareket edenler somut olayın şartına göre tek başlarına veya iştirak halinde fail olabilirler. TCK M. 184/I UYARINCA FAİL / MADDE GEREKÇESİ Madde metninde imar mevzuatında belirlenen usul ve koşullara aykırı olarak inşa faaliyetinde bulunmak, suç olarak tanımlanmıştır. Birinci fıkradaki suç, yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapmak veya yaptırmakla oluşur. Böylece, sadece binayı inşa eden yüklenici, taşeron, usta veya kalfa değil; inşaatın sahibi de, bu suçtan dolayı fail olarak sorumlu tutulacaktır. Ayrıca, bu tür inşa faaliyetlerine kontrol ve denetim hizmeti veren teknik kişiler de bu suçtan dolayı fail sıfatıyla cezalandırılacaktır. TCK M. 184/2 UYARINCA FAİL TCK m. 184/2 (…) (2) Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır. (…) - TCK m. 184/2 özgü bir suçtur yani, kanundan anlaşıldığı üzere failin elektrik, su veya telefon bağlantısı ile ilgili işlemlerde imza, onay ve kontrol yetkisi olan kimselerden olması gerekmektedir ancak kamu görevlisi olması da şart değildir. - Kanunda açıkla belirtilmediği için bu yerlere doğal gaz ve alt yapı gibi hizmetleri götüren kişilerin fiilleri suç teşkil etmez. TCK M. 184/2 UYARINCA FAİL / MADDE GEREKÇESİ İkinci fıkrada; yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılması ya da bu hizmetlerden yararlanılmasına müsaade edilmesi, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. TCK M. 184/3 UYARINCA FAİL TCK m. 184/3 (…) (3) Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (…) - Bu suç da özgü bir suç olup, yapı kullanma izni alınmamış bir binada sınai nevinden bir faaliyetin yapılması konusunda izin, onay veya kontrol yetkisi olan kişiler ancak bu suçun faili olabilirler. - İlgili düzenlemeler uyarınca, Belediye sınırları ve mücavir alanlar dışı ile kanunlarda münhasıran il özel idaresine yetki verilen hususlarda iz özel idaresi; büyükşehir belediyesi sınırları ve mücavir alanlar içinde büyükşehir belediyesinin yetkili olduğu konularda büyükşehir belediyesi, bunların dışında kalan hususlarda büyükşehir ilçe belediyesini; belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde belediye ve organize sanayi bölgesi sınırları içinde organize sanayi bölgesi tüzel kişiliği işyeri açma ruhsatı vermeye yetkilidir. TCK M. 184/3 UYARINCA FAİL / MADDE GEREKÇESİ Üçüncü fıkraya göre, yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai veya ticari faaliyetin icrasına müsaade edilmesi, ayrı bir suç oluşturmaktadır. MAĞDUR - İmar kirliliğine neden olma suçları «Topluma Karşı Suçlar» faslında düzenlenmiştir. Bu nedenle mağdur açısından özel bir sıfat aranmamıştır. - Korunan hukuki değer «sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı» olduğu için mağdur diğer çevreye karşı suçlarında olduğu gibi toplumdaki tüm bireylerdir. - Mağdur sıfatını da içine alan bir kavram olarak, suçtan zarar gören de çevre hakkı ihlal edilen devlet ve diğer tüzel kişilerdir. FİİL (EYLEM) Fiil ya da eylem, hareket netice ve bu ikisi arasındaki nedensellik bağını da içeren ve bunlarla bir bütün olarak anlaşılması gereken bir terimdir. Ceza hukukunun odak noktası insan tarafından yapılan hareketin dış dünyada oluşturduğu sonuçtur. Fiilin (Eylemin) üç unsuru vardır: 1) Hareket 2) Netice 3) Nedensellik Bağı TCK M. 184/1 BAĞLAMINDA HAREKET - TCK m. 184/1’de düzenlenen «ruhsatsız yapı yapma / yaptırma» suçunda hareket yapmak veya yaptırmaktır. - Bu suç seçimlik hareketli bir suçtur yani; yapmak veya yaptırmaktan herhangi birinin yapılması yeterlidir. - Bu suç ayrıca serbest hareketli bir suçtur. Binanın nasıl yaptırılacağı kanunda öngörülmemiştir. Bu bağlamda yaklaşıldığında, yapı ruhsatı alınmadan ya da ruhsata aykırı yapılan ya da yaptırılan her durum 184/1 kapsamındadır. TCK M. 184/2 BAĞLAMINDA HAREKET - TCK m. 184/2’de düzenlenen suç hareketin sayısı bakımından tek hareketli bir suçtur. Şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade edilmesi yeterlidir. - Hareketin şekline göre yasaklanan ve yapılmaması istenen bir hareketin yapılması şeklinde ortaya çıktığı için «icrai» bir suç niteliğini taşımaktadır. - Bağlantı yapılmasına müsaade edilmesi ifadesinden hareketle suç, hareketin önemine göre bağlı hareketli bir suçtur. TCK M. 184/3 BAĞLAMINDA HAREKET - TCK m. 184/3’te düzenlenen suç hareketin sayısı bakımından tek hareketli bir suçtur. Yani yapı kullanma izni alınmamış bir binada herhangi bir sınai faaliyetin yapılmasına müsaade edilmesi yeterlidir. - TCK m. 184/3’te düzenlenen suç hareketin önemine göre de bağlı hareketli bir suçtur, çünkü yasak olan bir hükme aykırı hareket edildiği için icrai ve kanuni tarifte sınai faaliyete müsaade edilmesi denilmektedir. TCK M. 184 BAĞLAMINDA NETİCE - Netice gerçekleştirilen fiilin dış dünyada ortaya getirdiği değişikliktir. - Ceza hukuku açısından fiil sonucu dış dünyada meydana gelen değişikliğin kanuni tarifte bildirilen değişiklik olması zorunludur. - TCK m. 184’te düzenlenen her üç suç tipi açısından da kanuni tarifte maddi bir sonuç yani netice aranmamıştır. Yani hareketin yapılması ihlalin oluşması için yeterlidir. Bu bağlamda her üç suç da şekli yani biçimsel suçlardır. - Bu suçların işlenmesi neticesinde somut bir zarar ve somut bir tehlike aranmadığından her üç suç da soyut tehlike suçudur. - Bu suçların işlenmesi ile tehlike neticesi hemen ortaya çıktığı için her üç suç da ani suçtur. MANEVİ UNSUR - Suçun fiili ile kişi arasında var olan manevi bağı ifade eden manevi unsur, TCK m. 184 açısından kanun koyucu bu suçun taksirle de işlenebileceğini ifade etmediği için yalnızca kasttır. Her üç suç için de, suçların taksirle işlenmesi mümkün değildir. SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ 1) Teşebbüs 2) İştirak 3) İçtima 4) Etkin Pişmanlık TEŞEBBÜS - TCK m. 184/1 açısından yani ruhsatsız ya da ruhsata aykırı bir binanın fiilen yapılmaya başlanması ile suç tamamlandığı ve suç şekli bir suç olduğu için bu suç açısından teşebbüs mümkün değildir. - TCK m. 184/2 açısından yani yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade edilmesi muhakkak bir izin, onay gibi bir müsaade gerektirir. Nitekim kanuni tarifte hizmetin bağlanması şartı aranmamış bağlanmasına müsaade edilmesi ile suçun tamamlanacağı bildirilmiştir. Şekli bir suç olduğundan bu suçta teşebbüs mümkün değildir. - TCK m. 184/3 uyarınca sınai faaliyete müsaade edilmesi ile suç tamamlandığından ve şekli bir suç olduğundan bu suçta da teşebbüs mümkün değildir. İŞTİRAK - TCK m. 184/1 uyarınca ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapıyı yapan veya yaptıran kişi faildir. Suç normal şartlarda tek failli bir suçtur ancak, iştirak halinde de koşulları oluştuğu takdirde işlenebilir. İştirak halinde işlenebilmesi için somut olayda birden fazla kişinin suça maddi veya manevi olarak, iştirak iradesiyle yani suça katılma bilinciyle katılmaları ve hareketlerinin de netice açısından nedensel bir değer taşıması yani onların katkısı olmadan netice veya gerçekleşen şekilde meydana gelmeyecek şekilde olması gerekmektedir. - Bu bağlamda ruhsatsız veya ruhsata aykırı binayı yaptıran kişi veya kişiler, müteahhit, usta, kalfa ve diğer işçiler iştirak iradesiyle ve kasten hareket ediyorlarsa bu suça iştirak mümkündür ancak binanın ruhsatsız veya ruhsata aykırı olduğunu bilmiyorlarsa artık bu kişilerin kasten hareket etmesi mümkün olamayacağı için, bu suça iştirak etmeleri de mümkün olmayacaktır. İŞTİRAK - TCK m. 184/2 uyarınca yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar için kurulun şantiyelere elektrik, su ve telefon bağlantısına müsaade eden kişi faildir. Bu suç da kural olarak tek kişinin işleyebileceği bir suçtur. Buna göre bu müsaade için birden fazla kişi, iştirak etmek iradesiyle yani kasten hareket etmişse, bu suça da iştirak mümkün olacaktır. - TCK m. 184/3 uyarınca aynı şekilde yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden birden fazla kişi, iştirak iradesi ile hareket ettiği takdirde suçun iştirak halinde işlenmesi mümkündür. - TCK m. 184/2 ve m. 184/3’de düzenlenen suçlar özgü suçlardır. Buna göre, özgü suçlarda doğal olarak ancak özel faillik sıfatı taşıyan kişiler fail olabilir. Bu sıfatı taşımaksızın suça iştirak edenler ise, suçun özgü suç olduğunu bilme şartıyla TCK m. 40/2 gereği azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulurlar. İÇTİMA TCK m. 184’te düzenlenen suçlar bileşik suç niteliğinde değildir, bu nedenle içtimaın istisnası olma noktasında bir imkan bulunmamaktadır. TCK m. 184’te düzenlenen suçlar çevreye karşı suçlardan olduğundan ötürü aynı suç işleme niyetiyle, farklı zamanlarda, aynı mağdura yani topluma karşı suç işlenmesinden dolayı bu suçlarda zincirleme yani müteselsil suç hükümleri uygulanabilecektir. Eğer ruhsatsız ya da ruhsata aykırı inşa edilmiş yapı çökerse ve insanlar bu nedenle zarar görürse işte bu durumda, soyut tehlikenin gerçekleştiği söylenebilir. Bu durumda zarar gören yalnızca çevre ve çevre unsurları değil, bizzat can ve mal varlığıdır. Bu nedenle ruhsatsız veya ruhsata aykırı binanın yıkılması ile insanlar ölmüş veya yaralanmış ise tehlike suçuyla korunan hukuki değer yaşam hakkı, vücut bütünlüğünün ihlal edilmesiyle artık burada farklı neviden fikri içtima uygulanarak cezası en ağır olan suçun cezası verilecektir. ETKİN PİŞMANLIK Gönüllü vazgeçme genel hükümler içinde düzenlendiği için tüm suçlar açısından uygulanabilir fakat etkin pişmanlık her suç için değil, TCK’da özel olarak düzenlenen suçlarda uygulanabilir. Önce bu iki kavramı değerlendirmek gerekir. TCK / Gönüllü vazgeçme Madde 36- (1) Fail, suçun icra hareketlerinden gönüllü vazgeçer veya kendi çabalarıyla suçun tamamlanmasını veya neticenin gerçekleşmesini önlerse, teşebbüsten dolayı cezalandırılmaz; fakat tamam olan kısım esasen bir suç oluşturduğu takdirde, sadece o suça ait ceza ile cezalandırılır. Etkin pişmanlık, bir kişinin işlemiş olduğu suçtan dolayı kendi hür iradesi ile sonradan pişman olması ve suç teşkil eden fiilin meydana getirmiş olduğu olumsuzlukları gidermesi ya da ceza adaletine olumlu hareketleri ile katkıda bulunması halinde uygulanmaktadır. TCK M. 184’TE DÜZENLENEN SUÇLARA İLİŞKİN ETKİN PİŞMANLIK TCK 184 (…) (5) Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar. (…) TCK M. 184’TE DÜZENLENEN SUÇLARA İLİŞKİN ETKİN PİŞMANLIK 184/5 uyarınca etkin bir pişmanlık hali düzenlenmiştir. Buna göre «Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.» Görüldüğü üzere etkin pişmanlık hükümleri yalnızca 184/1 ve 2 açısından uygulama alanı bulmaktadır, fakat 184/3 açısından yani zikredilen yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müdahale edilmesi halinde ise, sınai faaliyeti icra eden, sonradan yapı kullanma izni almış olsa dahi etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanamaz. KENTSEL DÖNÜŞÜM Bir kentte yer alan yeterli alt yapı ve üst yapı imkanları bulunmayan, sağlıklı bir şekilde yerleşilmeyen gecekondu alanları gibi sorunlu alanların sağlıklı, yaşanabilir ve düzenli bir hale getirilmesi amacıyla yeniden yapılandırma, canlandırma, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına uygun olarak mümkün olduğu ölçüde tüm sosyal ve kültürel ihtiyaçların giderilebileceği alt yapı ve üst yapının yer aldığı bir dönüşüm proje ve uygulamaları olarak tanımlanabilir. KENTSEL DÖNÜŞÜM Kentsel dönüşüm Yerinde Dönüşüm Aktarmalı Dönüşüm YERİNDE DÖNÜŞÜM / AKTARMALI DÖNÜŞÜM KAVRAMLARI Yerinde dönüşüm usulünde, dönüştürülen alan ihya edilerek ya da yıkılıp yeniden yapılarak modern bir kent haline getirilir. Aktarmalı dönüşüm usulünde, dönüştürülmek istenilen yerdeki insanlar başka bir yere nakledilerek o yer yeniden inşa edilir. KENTSEL DÖNÜŞÜM Kentsel dönüşüm konusunda pozitif hukukta pek çok yasal düzenleme mevcuttur. Ama en temel üç düzenleme: 1) 3194 sayılı Kanun Arazi ve Arsa Düzenlemesi kenar başlıklı 18. maddesi (daha önce incelenmişti) 2) 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı başlıklı 73. maddesi 3) 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’dur. BELEDİYE KANUNU KAPSAMINDA KENTSEL DÖNÜŞÜM M. 73 Madde 73- (Değişik: 17/6/2010-5998/1 md.) Belediye, belediye meclisi kararıyla; konut alanları, sanayi alanları, ticaret alanları, teknoloji parkları, kamu hizmeti alanları, rekreasyon alanları ve her türlü sosyal donatı alanları oluşturmak, eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek, kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak veya deprem riskine karşı tedbirler almak amacıyla kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilir. Bir alanın kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak ilan edilebilmesi için yukarıda sayılan hususlardan birinin veya bir kaçının gerçekleşmesi ve bu alanın belediye veya mücavir alan sınırları içerisinde bulunması şarttır. Ancak, kamunun mülkiyetinde veya kullanımında olan yerlerde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan edilebilmesi ve uygulama yapılabilmesi için ilgili belediyenin talebi ve Cumhurbaşkanınca bu yönde karar alınması şarttır. Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilan edilecek alanın; üzerinde yapı olan veya olmayan imarlı veya imarsız alanlar olması, yapı yükseklik ve yoğunluğunun belirlenmesi, alanın büyüklüğünün en az 5 en çok 500 hektar arasında olması, etaplar halinde yapılabilmesi hususlarının takdiri münhasıran belediye meclisinin yetkisindedir. Toplamı 5 hektardan az olmamak kaydı ile proje alanı ile ilişkili birden fazla yer tek bir dönüşüm alanı olarak belirlenebilir. BELEDİYE KANUNU KAPSAMINDA KENTSEL DÖNÜŞÜM M. 73 DEVAM Büyükşehir belediye ve mücavir alan sınırları içinde kentsel dönüşüm ve gelişim projesi alanı ilan etmeye büyükşehir belediyeleri yetkilidir. Büyükşehir belediye meclisince uygun görülmesi halinde ilçe belediyeleri kendi sınırları içinde kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilir. Büyükşehir belediyeleri tarafından yapılacak kentsel dönüşüm ve gelişim projelerine ilişkin her ölçekteki imar planı, parselasyon planı, bina inşaat ruhsatı, yapı kullanma izni ve benzeri tüm imar işlemleri ve 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda belediyelere verilen yetkileri kullanmaya büyükşehir belediyeleri yetkilidir. Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında bulunan yapıların boşaltılması, yıkımı ve kamulaştırılmasında anlaşma yolu esastır. Kentsel dönüşüm ve gelişim projesi kapsamında bulunan gayrimenkul sahipleri ve belediye tarafından açılacak davalar, mahkemelerde öncelikle görüşülür ve karara bağlanır. Kentsel dönüşüm ve gelişim alanları içinde yer alan eğitim ve sağlık alanları hariç kamuya ait gayrimenkuller harca esas değer üzerinden belediyelere devredilir. (Ek cümle:4/7/2019-7181/20 md.) Devredilen bu gayrimenkuller için Cumhurbaşkanınca kentsel dönüşüm ve gelişim alanı kararının alındığı tarihten itibaren ecrimisil tahakkuk ettirilmez, tahakkuk ettirilen ecrimisiller terkin edilir, tahsil edilenler ise iade edilir. Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında yıkılarak yeniden yapılacak münferit yapılarda ilgili vergi, resim ve harçların dörtte biri alınır. BELEDİYE KANUNU KAPSAMINDA KENTSEL DÖNÜŞÜM M. 73 DEVAM Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarındaki gayrimenkul sahipleri ve 24/2/1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı işlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanuna istinaden, hak sahibi olmuş kimselerle anlaşmaları halinde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanında hakları verilir. (Ek cümle: 10/9/2014-6552/122 md.) Anlaşma sonucu belediye mülkiyetine geçen gayrimenkuller haczedilemez. 2981 sayılı Kanun kapsamına girmeyen gecekondu sahiplerine enkaz ve ağaç bedelleri verilir veya belediye imkanları ölçüsünde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı dışında arsa veya konut satışı yapılabilir. Bu kapsamda bulunanlara Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile işbirliği yapılmak suretiyle konut satışı da yapılabilir. Enkaz ve ağaç bedelleri arsa veya konut bedellerinden mahsup edilir. Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilan edilen yerlerde belediyelere ait gayrimenkuller ile belediyelerin anlaşma sağladığı veya kamulaştırdıkları gayrimenkuller üzerindeki inşaatların tamamı belediyeler tarafından yapılır veya yaptırılır. Belediye ile anlaşma yapmayan veya belediyece kamulaştırılmasına gerek duyulmayan gayrimenkul sahiplerinden proje alanında kendilerine 3194 sayılı Kanunun 18 inci maddesine göre ayrı ada ve parselde imar hakkı verilmemiş olanlar kamulaştırmasız el atma davası açabilir. Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında yapılacak alt yapı ve rekreasyon harcamaları, proje ortak gideri sayılır. Belediyelere ait inşaatların proje ortak giderleri belediyeler tarafından karşılanır. Kendilerine ayrı ada veya parsel tahsis edilen gayrimenkul sahipleri ile kamulaştırma dışı kalan gayrimenkul sahipleri, sahip oldukları inşaatın toplam metrekaresi oranında proje ortak giderlerine katılmak zorundadır. Proje ortak gideri ödenmeden inşaat ruhsatı, yapılan binalara yapı kullanma izni verilemez; su, doğalgaz ve elektrik bağlanamaz. BELEDİYE KANUNU KAPSAMINDA KENTSEL DÖNÜŞÜM M. 73 DEVAM Dönüşüm alanı sınırı kesinleştiği tarihte, bu sınırlar içindeki gayrimenkullerin tapu kütüğünün beyanlar hanesine kaydedilmek üzere tapu sicil müdürlüğüne, paftasında gösterilmek üzere kadastro müdürlüğüne bildirilir. Söz konusu gayrimenkullerin kaydında meydana gelen değişiklikler belediyeye bildirilir. Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilan edilen yerlerde; ifraz, tevhit, sınırlı ayni hak tesisi ve terkini, cins değişikliği ve yapı ruhsatı verilmesine ilişkin işlemler belediyenin izni ile yapılır. (İptal ikinci, üçüncü, dördüncü cümleler: Anayasa Mahkemesinin 18/10/2012 tarihli ve E.: 2010/82, K.:2012/159 sayılı Kararı ile) (...)(1) Belediye, kentsel dönüşüm ve gelişim projelerini gerçekleştirmek amacıyla; imar uygulaması yapmaya, imar uygulaması yapılan alanlardaki taşınmazların değerlerini tespit etmeye ve bu değer üzerinden hak sahiplerine dağıtım yapmaya veya hasılat paylaşımını esas alan uygulamalar yapmaya yetkilidir. Kentsel dönüşüm ve gelişim projelerinin uygulanması sırasında, tapu kayıtlarında mülkiyet hanesi açık olan veya ayni hakları davalı olan taşınmazlar doğrudan kamulaştırılarak bedelleri mahkemece tayin edilen bankaya belli olacak hak sahipleri adına bloke edilir. Belediye kentsel dönüşüm ve gelişim projelerinin uygulama alanında bulunan taşınmazların kamulaştırılması sırasında veraset ilamı çıkarmaya veya tapudaki kayıt malikine göre işlem yapmaya yetkilidir. BELEDİYE KANUNU KAPSAMINDA KENTSEL DÖNÜŞÜM M. 73 DEVAM (Ek fıkra: 16/5/2012-6306/17 md.) Büyükşehirlerde büyükşehir belediye meclisinin, il ve ilçelerde belediye meclislerinin salt çoğunluk ile alacağı karar ile masrafların tamamı veya bir kısmı belediye bütçesinden karşılanmak kaydıyla kentin uygun görülen alanlarında bina cephelerinde değişiklik ve yenileme ile özel aydınlatma ve çevre tanzimi çalışmaları yapılabilir. Cephe değişikliği yapılacak binalarda telif hakkı sahibi proje müelliflerine talep etmeleri halinde, değiştirilecek cephe veya cephelerin beher metrekaresi için bir günlük net asgari ücret tutarını geçmemek üzere telif hakkı ödenir. Büyükşehir belediye meclisince uygun görülmesi halinde, büyükşehir belediyesi içindeki ilçe belediyeleri kendi sınırları içinde bu fıkrada belirtilen iş ve işlemleri yapabilir. (Ek fıkra: 16/5/2012-6306/17 md.) Bina cephelerinde değişiklik ve yenileme ile özel aydınlatma ve çevre tanzimi çalışmaları için yapılması gereken iş, işlem ve yetkilendirmeler, kat maliklerinin arsa payı çoğunluğu ile verecekleri karara göre yapılır. (Ek fıkra: 16/5/2012-6306/17 md.) Büyükşehir belediyelerince, kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilan edilen alanlar ile 5366 sayılı Kanuna göre yenileme alanı ilan edilen alanlarda veya bu Kanunun 75 inci maddesine göre kamu kurum ve kuruluşları ile protokol yapmaları halinde, büyükşehir belediye meclisi kararı ile, yıkılan ibadethane ve yurtların yerine veya ihtiyaç duyulan yerlerde ibadethane ve yurt inşa edilebilir. BELEDİYE KANUNU KAPSAMINDA KENTSEL DÖNÜŞÜM M. 73 DEVAM Kentsel dönüşüm ve gelişim projesi kapsamındaki işler, kamu idareleriyle 75 inci madde çerçevesinde ortak hizmet projeleri aracılığıyla gerçekleştirilebilir. Bu Kanunun konusu ile ilgili hususlarda Başbakanlık Toplu Konut İdaresine 2985 sayılı Kanun ve diğer kanunlarla verilen yetkiler saklıdır. KENTSEL DÖNÜŞÜM ALANLARI - 5393 sayılı Belediye Kanunu uyarınca kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri yapılmasının amacı «konut alanları, sanayi alanları, ticaret alanları, teknoloji parkları, kamu hizmeti alanları, rekreasyon alanları ve her türlü sosyal donatı alanları oluşturmak, eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek, kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak veya deprem riskine karşı tedbirler almak» olarak belirtilmiştir. - Bir alanın Belediye Kanunu m.73 uyarınca kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak ilan edilebilmesi için Kanun’da belirtilen hususlardan bir veya birkaçının gerçekleşmesi ve bu alanın belediye veya mücavir alan sınırları içerisinde bulunması şarttır. - Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilan edilecek alanın; üzerinde yapı olan veya olmayan imarlı veya imarsız alanlar olması, yapı yükseklik ve yoğunluğunun belirlenmesi, alanın büyüklüğünün en az 5 en çok 500 hektar arasında olması, etaplar halinde yapılabilmesi hususlarının takdiri münhasıran belediye meclisinin yetkisindedir. Toplamı 5 hektardan az olmamak kaydı ile proje alanı ile ilişkili birden fazla yer tek bir dönüşüm alanı olarak belirlenebilir. KENTSEL DÖNÜŞÜM ALANI İLAN ETME YETKİSİ - Kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri hakkında karar alma yetkisi yalnızca belediye meclisine aittir. - Belediye meclisinin kentsel dönüşüm alanı belirleme yetkisini kullanmaya belediye veya mücavir alan sınırları içinde kalan yerler açısından yetkidir. Bu sınır dahilinde olan kamu mülkiyeti veya kullanımında olan yerlerde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan edebilmek ve uygulama gerçekleştirilebilmesi için : 1) Belediyenin talebi 2) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın teklifi üzerine 3) Cumhurbaşkanlığı’nca bu yönde karar alınması şarttır. - Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilan edilecek yerler büyükşehir belediyesi ve mücavir alanları içinde yer alıyorsa, alanın kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan edilmesinde yetki Büyükşehir belediyesine aittir. Fakat 73. madde uyarınca «Büyükşehir belediye meclisince uygun görülmesi halinde ilçe belediyeleri kendi sınırları içinde kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilir.» KENTSEL DÖNÜŞÜM ALANLARINDA İMAR İŞLERİ - Büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan kentsel dönüşüm ve gelişim projeleriyle ilgili İmar Kanunu’nda tanımlanan tüm yetkiler Büyükşehir belediyesine aittir; yani 1) Proje alanlarına ilişkin her ölçekte imar planı 2) Parselasyon planı 3) Bina inşaat ruhsatı 4) Yapı kullanma izni 5) Ve benzeri tüm imar işleri Büyükşehir belediyeleri tarafından kullanılır. KENTSEL DÖNÜŞÜM ALANLARINDA İMAR İŞLERİ - Büyükşehir belediyesi kurulmayan yerlerde kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilan edilen yerlerde; ifraz, tevhit, sınırlı ayni hak tesisi ve terkini, cins değişikliği ve yapı ruhsatı verilmesi işlemleri il ya da ilçe belediyelerinin izni ile yapılabilir. - Bu belediyeler kentsel dönüşüm ve gelişim projelerini hayata geçirmek amacıyla: 1) İmar uygulaması yapmak 2) İmar uygulaması yapılan alanlardaki taşınmazların değerlerini tespit etmek 3) Bu değer üzerinden hak sahiplerine dağıtım yapmak 4) Hasılat paylaşımını esas alan uygulamalar yapmak noktasında yetkilidir. YAPILARIN BOŞALTILMASI, YIKIM VE KAMULAŞTIRMADA ANLAŞMA SAĞLANMASI - Asıl olan yol anlaşma yoludur. Taraflar arasında anlaşma sağlanırsa, taşınmaz sahiplerine kentsel dönüşüm ve gelişim alanında hakları verilir. - Taraflar arasında anlaşma sağlanamaması durumunda, belediye Asliye Hukuk Mahkemesinde bedel tespiti ve taşınmazın idare adına tescil davası açarak kamulaştırma yapabilir. - m. 73’e eklenen ifade uyarınca (Ek cümle: 10/9/2014-6552/122 md.) Anlaşma sonucu belediye mülkiyetine geçen gayrimenkuller haczedilemez. İNŞAATLARIN YAPIMI VE ALTYAPI HARCAMALARI Kentsel dönüşüm alanı ilan edilen yerlerde belediyelere ait gayrımenkuller ile belediyelerin anlaşma sağladığı veya kamulaştırdıkları gayrımenkuller üzerindeki inşaatların tamamı belediyeler tarafından yapılır veya yaptırılır. Belediye Kanunu m. 73/8 (…) Kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında yapılacak alt yapı ve rekreasyon harcamaları, proje ortak gideri sayılır. Belediyelere ait inşaatların proje ortak giderleri belediyeler tarafından karşılanır. Kendilerine ayrı ada veya parsel tahsis edilen gayrimenkul sahipleri ile kamulaştırma dışı kalan gayrimenkul sahipleri, sahip oldukları inşaatın toplam metrekaresi oranında proje ortak giderlerine katılmak zorundadır. Proje ortak gideri ödenmeden inşaat ruhsatı, yapılan binalara yapı kullanma izni verilemez; su, doğalgaz ve elektrik bağlanamaz. (…) KENTSEL DÖNÜŞÜM İŞLEMLERİNE KARŞI AÇILABİLECEK DAVALAR Açılacak davalar ve başvurulacak yargı mercii değişeceği için tamamını incelemek mümkün değildir. Davaların bir kısmı idari yargıda, bir diğer kısmı ise adli yargıda görülecektir. Sıkça karşılaşılan örnekler: 1) Kentsel dönüşüm ve proje gelişim proje uygulama alanı ilanına ilişkin belediye meclisi kararlarına karşı taşınmazın bulunduğu yer idare mahkemesinde iptal davası açılabilir 2) Kamulaştırma bedel tespiti ve taşınmazın aynına ilişkin davalar adli yargıda yetkili asliye hukuk mahkemesinde açılabilir 3) Belediye ile anlaşma yapmayan veya belediye tarafından kamulaştırılmasına gerek görülemeyen taşınmaz maliklerinden proje alanında kendilerine İmar Kanunu’nun 18. maddesine göre ayrı ada ve parselde imar hakkı verilmemiş olanlar, idari yargıda kamulaştırmasız el atma davası açabilir 4) Kentsel dönüşüm uygulaması kapsamında belediye tarafından alınan yıkım ve boşaltma kararlarına karşı idari yargıda dava açılabilir 5) İdari işlem ve eylemlerden kaynaklanan zararların tazmini amacıyla yapılan başvuruların reddi üzerine idare mahkemesinde tam yargı davası açılabilir. KENTSEL DÖNÜŞÜM İŞLEMLERİNE KARŞI AÇILABİLECEK DAVALAR - Kentsel dönüşüm uygulamalarına karşı olarak yalnızca malikler değil, aynı zamanda meslek odaları tarafından da davalar açılmaktadır. Bu tür davalarda yargı mercileri «menfaat» şartı açısından farklı yönde kararlar verebilmektedir. AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ KAPSAMINDA KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARI - 16. 05. 2012 tarih ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun - Kanunun amacı: MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacı; afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemektir.» 6306 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik 3 temel başlıkta ele alınabilir. 1) Rezerv Yapı Alanları 2) Riskli Alanlar 3) Riskli Yapılar REZERV YAPI ALANLARI 6306 sayılı Kanun m. 2 Tanımlar «c) Rezerv yapı alanı: Bu Kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, TOKİ’nin veya idarenin talebine bağlı olarak veya resen Bakanlıkça belirlenen alanları» ifade eder. Bir yerin rezerv yapı alanı olarak belirlenebilmesi için yetki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na aittir. Bu kararı; 1) Bakanlık re’sen alabilir 2) TOKİ’nin başvurusu üzerine alınabilir 3) İlgili idarenin başvurusu üzerine alınabilir 4) Özel hukuk (gerçek/tüzel) kişilerinin başvurusu üzerine alınabilir ancak özel hukuk tüzel kişilerinin yapı alanı belirlenmesi talebinde bulunabilmeleri için, bu talebe konu taşınmazların maliklerinin tamamının muvafakati ile yapılması gerekir. REZERV YAPI ALANLARI Rezerv yapı alanı tespiti için alanın büyüklüğünü de içeren koodinatlı halihazır haritası, alanın uydu görüntüsü veya ortofoto haritası ve alanda bulunan kamuya ait taşınmazların listesini içeren dosyaya istinaden Bakanlık tarafından belirleme yapılır. Rezerv yapı alanlarında Kanunun amacı çerçevesinde «fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek » ve Kanunda öngörülen amaçlar çerçevesinde kullanılmak üzere: 1) Riskli alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapılarda ikamet edenlerin nakledileceği rezerv konut ve işyerleri 2) Gelir ve hasılat getirecek her türlü uygulama yapılabilir ve bu alanlar yeni yerleşim alanı olarak kullanılabilir. - Hem Kanunda hem de yönetmelikte rezerv yapı alanlarını belirleme yetkisi Bakanlığa aittir. RİSKLİ ALANLAR 6306 sayılı Kanun m. 2 Tanımlar (…) «ç) Riskli alan: Zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan, Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan alanı » ifade eder.» RİSKLİ ALAN İLAN ETME YETKİSİ - Riskli alan ilan etme yetkisi Cumhurbaşkanına aittir. - Riskli alanlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının teklifi üzerine Cumhurbaşkanı karar ile belirlenir. - Riskli alanların tespit talebi; 1) Bakanlık tarafından re’sen yapılabilir 2) TOKİ’nin başvurusu üzerine yapılabilir 3) İlgili kamu idaresi başvurusu üzerine yapılabilir 4) Özel hukuk (gerçek / tüzel kişi) kişileri de riskli alan tespiti talebiyle ilgili idareye veya bakanlığa başvurabilir. Özel hukuk kişilerinin başvurularında herhangi bir çoğunluk aranmamıştır. Ancak riskli alanlarda yapılacak uygulamalarda etap ya da ada bazında paydaşların en az 2/3 çoğunluğuyla karar alınabilir. RİSKLİ ALANLARIN BÜYÜKLÜĞÜ Riskli alan ilan etmek için alan büyüklüğü konusunda bir koşul mevcut değildir. RİSKLİ ALAN İLAN SEBEPLERİ Danıştay’a göre «Bir alanın riskli alan ilan edilmesi için bu alanın can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığının, Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara uygun olarak, hukuken hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya konulması» gereklidir. 6306 SAYILI KANUN EK MADDE 1 EK MADDE 1- (Ek: 14/4/2016-6704/25 md.) (1) a) Kamu düzeni veya güvenliğinin olağan hayatı durduracak veya kesintiye uğratacak şekilde bozulduğu yerlerde; planlama ya da altyapı hizmetleri yetersiz olan veya imar mevzuatına aykırı yapılaşma bulunan yahut yapı ya da altyapısı hasarlı olan alanlar, b) Üzerindeki toplam yapı sayısının en az %65’i imar mevzuatına aykırı olan veya yapı ruhsatı alınmaksızın inşa edilmiş olmakla birlikte sonradan yapı ve iskan ruhsatı alan yapılardan oluşan alanlar, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek, sağlık, eğitim ve ulaşım gibi kamu hizmetlerinin düzenli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla, Cumhurbaşkanınca riskli alan olarak kararlaştırılabilir. Riskli alan sınırı uygulama bütünlüğü gözetilerek belirlenir. (…) RİSKLİ ALANLARDA TASARRUFLARIN KISITLANMASI 6306 sayılı Kanun / Tasarrufların kısıtlanması MADDE 4- (1) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 27/2/2014 tarihli ve E.: 2012/87, K.: 2014/41 sayılı Kararı ile. Yeniden düzenleme: 14/4/2016-6704/22 md.) Bakanlık veya uygulamayı yürütmesi halinde TOKİ veya İdare, riskli alanlarda ve rezerv yapı alanlarında her türlü imar ve yapılaşma işlemlerini iki yıl süre ile geçici olarak durdurabilir. Uygulamanın gerektirmesi halinde imar ve yapılaşma işlemlerinin geçici olarak durdurulması bir yıl daha uzatılabilir. (2) 3 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen taşınmazlar, tahsis ve devir işlemleri sonuçlandırılıncaya kadar satılamaz, kiraya verilemez, tahsis edilemez, ön izne veya irtifak hakkına konu edilmez. (3) Uygulama sırasında Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından talep edilmesi halinde, hak sahiplerinin de görüşü alınarak, riskli alanlardaki yapılar ile riskli yapılara elektrik, su ve doğal gaz verilmez ve verilen hizmetler kurum ve kuruluşlar tarafından durdurulur. RİSKLİ ALANLARIN PLANLANMASI VE DÜZENLENMESİ - İmar Kanunu, mekânsal planlamada plan yapma yetki/görevi konusunda planlanacak alana göre farklı düzenlemiştir. - İmar planları, nazım imar planları ve uygulama imar planlarından oluşur. - Belediye sınırları içindeki alanların imar planları belediyelerce; belediye sınırları dışındaki alanların imar alanları ise il özel idaresi tarafından yapılır. - Büyükşehir belediyesi olan illerin nazım imar planları, büyükşehir belediyesi tarafından, uygulama imar planları ve imar programları ilçe belediyeleri tarafından yapılır. (İK m. 8) - Parselasyon planları düzenlenen alana göre, belediye ya da valilik tarafından yapılır. (İK m. 18) - Kentsel dönüşüm alanlarının planlanması konusunda özel düzenleme yapılmıştır. Buna göre, kentsel dönüşüm alanlarında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (İK m. 6/5), uygulamayı yapmaları halinde TOKİ ve belediyeler her tür harita, plan, proje, arazi ve arsa düzenleme işlemleri ile toplulaştırma yapmaya yetkilidir. (İK m. 8/2) RİSKLİ ALANLARDA YAPILACAK UYGULAMALAR VE KARAR ALMA SÜRECİ / YÖNETMELİK M. 15 Riskli yapıların bulunduğu parsellerde, riskli alanlarda ve rezerv yapı alanlarında yapılacak uygulamalar / MADDE 15 – (Başlığı ile birlikte değişik:RG-2/7/201328695) (1) Riskli alanlarda, rezerv yapı alanlarında ve riskli yapılarda Kanun kapsamında öncelikle maliklerce uygulama yapılması esastır. Kanun kapsamında yapılacak bu uygulamalara ilişkin iş ve işlemlerde ilgili kurum maliklere yardımcı olmakla yükümlüdür. (Ek cümleler:RG-21/6/2019-30808) Malikler, riskli yapının yıktırılmasından sonra arsa haline gelen taşınmazda ortaklığın giderilmesi için Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre dava açabilirler. Ancak, ortaklığın giderilmesi için dava açılmış olması, Kanun kapsamında hisseleri oranında maliklerin en az üçte iki çoğunluğu ile karar alınmasına ve bu karara göre işlem yapılmasına engel teşkil etmez.(5) (2) (Değişik:RG-21/6/2019-30808) Riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarında uygulama yapılan etapta veya adada, riskli yapılarda ise bu yapıların bulunduğu parsellerde; yapıların yıktırılmış olması şartı aranmaksızın ve yapının paydaşı olup olmadıkları gözetilmeksizin parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, ifraz, taksim, terk, ihdas ve tapuya tescil işlemlerine, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hasılat paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden değerlendirilmesine sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. Bu karar anlaşma şartlarını ihtiva eden teklif ile birlikte karara katılmayanlara noter vasıtasıyla veya 7201 sayılı Kanuna göre tebliğ edilir. Bu tebliğde, on beş gün içinde kararın ve teklifin kabul edilmemesi halinde arsa paylarının, Bakanlıkça tespit edilecek veya ettirilecek rayiç değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılacağı, paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarında rayiç bedeli Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edileceği, riskli yapılarda ise anlaşma sağlayan diğer paydaşlara veya yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılmasını kabul etmek şartıyla üçüncü şahıslara satılacağı bildirilir. (3) (Değişik:RG-21/6/2019-30808) Hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile alınan karara katılmayan maliklerin arsa payları; 15/A maddesinde belirtilen usule göre, arsa payı değeri üzerinden anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılır. Paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu paylar riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarında rayiç bedeli Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edilir ve en az üçte iki çoğunluk ile alınan karar çerçevesinde değerlendirilmek üzere Bakanlığa tahsis edilmiş sayılır veya Bakanlıkça uygun görülenler TOKİ’ye veya İdareye devredilir. Riskli yapılarda ise, anlaşma sağlayan paydaşlara veya anlaşma sağlayan paydaşların kararı ile yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılmasını kabul etmek şartıyla üçüncü şahıslara satış yapılıncaya kadar satış işlemi tekrarlanır. (…) RİSKLİ ALAN İLAN KARARINA KARŞI YARGISAL BAŞVURU Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenen riskli alanlara ilişkin karardan menfaati etkilenen kişiler işlemin iptali için dava açabilirler. Bu bağlamda yargısal başvuruyu 4 başlıkta incelenebilir. 1) Görevli Yargı Mercii 2) Dava Açma Süresi 3) İvedi Yargılama Usulünün Uygulanması 4) Temyiz Yoluna Başvurma Hakkı GÖREVLİ YARGI MERCİİ - 6306 sayılı Kanun kapsamında yapılan idari işlemlere karşı açılacak idari davalarda genel görevli mahkeme idare mahkemeleridir. - Danıştay Kanunu m. 24 uyarınca, Cumhurbaşkanlığı kararlarına karşı açılacak davalar, Danıştay’ın ilk derece mahkemesi olarak görevli olduğu davalardan biridir. Bu nedenle riskli alan ilan kararlarının iptal davalarının Danıştay’da açılması gerekir. DAVA AÇMA SÜRESİ - İdari Yargılama Usulü Kanunu m. 7 uyarınca idari dava açma süresi, özel kanunlarda ayrı süre öngörülmediği sürece hem idare mahkemeleri hem de Danıştay için 60 gündür. - 6303 sayılı Kanun m. 6/9 «(9) Bu Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca dava açılabilir. (İptal ikinci cümle: Anayasa Mahkemesinin 1/3/2014 tarihli ve 27/2/2014 tarihli E.: 2012/87 ve K.:2014/41 sayılı Kararı ile.)» İVEDİ YARGILAMA USULÜNÜN UYGULANMASI - 6306 sayılı Kanun kapsamında alınan Cumhurbaşkanı kararlarına karşı açılacak davalarda ivedi yargılama usulü hükümleri uygulanır. Bu bağlamda Cumhurbaşkanı kararlarına karşı dava açma süresi 30 gündür. - Cumhurbaşkanı dışındaki makamlarca tesis edilen idari işlemlere karşı açılacak davalarda İYUK’un genel hükümleri uygulanır. TEMYİZ YOLUNA BAŞVURMA HAKKI - Riskli alan ilan etme işlemine karşı açılan davalarda istinaf kanun yoluna başvurulmaz. - Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarına karşı temyiz kanun yoluna başvurulabilir. Danıştay idari dava dairesinin nihai kararlarına karşı temyiz merci Danıştay İdari Dava Dairleri kuruludur. - Bu davada ivedi yargılama usulü uygulandığı için, genel temyiz süresinden farklıdır. Verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren15 gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. RİSKLİ YAPILAR Uygulama Yönetmeliği uyarınca «g) Riskli yapı: Riskli alan içinde veya dışında olup ekonomik ömrünü tamamlamış olan ya da yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı ilmî ve teknik verilere dayanılarak tespit edilen yapıyı veya yapıları» ifade eder. Yapı kavramı ise İK m. 5’te «Yapı; karada ve suda, daimi veya muvakkat, resmi ve hususi yeraltı ve yerüstü inşaatı ile bunların ilave, değişiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve müteharrik tesisler.» olarak tanımlanmıştır. RİSKLİ YAPILARIN TESPİTİ / UYGULAMA YÖNETMELİĞİ M. 7 / 1 VE 2 / RİSKLİ YAPILARIN TESPİTİ VE İTİRAZ (1) Riskli yapılar, Ek-2’de yer alan Riskli Yapıların Tespit Edilmesine İlişkin Esaslara göre tespit edilir. Riskli yapı tespiti; kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma, eğlenme veya dinlenmelerine veya ibadet etmelerine yarayan yapılar ile hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılar hakkında yapılır. İnşaat halinde olup ikamet edilmeyen yapılar ile metrukluk veya başka bir sebeple statik bakımdan yapı bütünlüğü bozulmuş olan yapılar riskli yapı tespitine konu edilmez. (2) (Değişik:RG-21/6/2019-30808) Riskli yapıların tespiti; a) Öncelikle yapı malikleri veya kanunî temsilcileri tarafından, masrafları kendilerine ait olmak üzere yaptırılır. Riskli yapı tespiti talebi, elektronik yazılım sistemi üzerinden yapılır. 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmadığı için arsa paylı tapu var ise, arsa üzerinde fiilen bulunan yapının riskli yapı tespiti, yapının sahibi olan arsa payı sahibince yaptırılır. Arsa üzerindeki yapının başkasına ait olması ve bunun da tapu kütüğünde belirtilmiş olması halinde, riskli yapı tespiti lehine şerh olan tarafça yaptırılır. b) Süre verilerek maliklerden veya kanunî temsilcilerinden istenebilir. Verilen süre içinde yaptırılmadığı takdirde, tespitler Bakanlıkça veya İdarece yapılır veya yaptırılır. Bakanlık, belirlediği alanlardaki riskli yapıların tespitini süre vererek İdareden de isteyebilir. Malikler tarafından yaptırılmadığı için Bakanlık veya İdare tarafından yapılan veya yaptırılan riskli yapı tespitinin masraflarından malikler hisseleri oranında sorumludur. Riskli yapı tespitinin masrafları, Bakanlıkça veya İdarece ilgilisine yapılacak tebligatı takip eden bir aylık süre içerisinde ödenir. Süresinde ödenmeyen masraflar, tespit Bakanlıkça yapılmış veya yaptırılmış ise Bakanlığın ilgili vergi dairesine bildirmesi üzerine vergi dairesince, İdarece yapılmış veya yaptırılmış ise İdarece 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir. RİSKLİ YAPILARIN TESPİTİ / UYGULAMA YÖNETMELİĞİ M. 7 / 3 / RİSKLİ YAPILARIN TESPİTİ VE İTİRAZ (3) (Değişik:RG-21/6/2019-30808) İtiraz veya yargı kararı üzerine yeniden riskli yapı tespit raporu tanzim edilmesinin gerekmesi, raporun gerçeğe aykırı düzenlendiğinin tespit edilmiş olması ve yapının risk durumunu etkileyebilecek kasti bir müdahale dışında somut bir hadisenin gerçekleşmiş olması halleri hariç olmak üzere, her yapı için sadece bir adet riskli yapı tespiti raporu düzenlenebilir. Lisanslandırılmış kurum ve kuruluşlar riskli yapı tespit talebi üzerine, o yapı hakkında daha önce riskli yapı tespit raporu düzenlenip düzenlenmediğini elektronik yazılım sistemi üzerinden kontrol eder. Elektronik yazılım sistemi üzerinden yapı kaydı oluşturulduktan sonra riskli yapı tespitinin; iki ay içerisinde yapılmaması halinde maliklerden herhangi birinin talebi üzerine, altı ay içerisinde yapılmaması halinde ise Bakanlıkça resen elektronik yazılım sisteminden yapı kaydı silinir. Riskli yapı tespit raporunda, tespite konu binanın Ulusal Adres Veri Tabanında belirtilen adresinin ve bina kodunun yer alması zorunludur. (…) RİSKLİ YAPILARIN TESPİTİ / UYGULAMA YÖNETMELİĞİ Riskli yapıların tespitinde görev alacak kurum ve kuruluşlar MADDE 6 – (1) (Değişik:RG-2/7/2013-28695) Riskli yapılar; a) Bakanlıkça, b) İdarece, c) Bakanlıkça lisanslandırılan, 1) Kamu kurum ve kuruluşları, 2) Üniversiteler, 3) Sermayesinin en az yüzde kırkı kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan şirketler, 4) Depremden korunma, deprem zararlarının azaltılması ve deprem mühendisliğinin gelişmesine katkıda bulunmak gibi konularda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, 5) 29/6/2001 tarihli ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanuna göre Bakanlıktan izin belgesi almış yapı denetimi kuruluşları ile laboratuvar kuruluşları, 6) 27/1/1954 tarihli ve 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca, inşaat, jeoloji ve jeofizik mühendisleri odalarına büro tescilini yaptırmış kurum ve kuruluşlar, tarafından tespit edilir. Lisanslı kurum ve kuruluşlar herhangi bir alan ile sınırlı olmaksızın Ülke genelinde riskli yapı tespiti yapabilir. RİSKLİ YAPI TESPİT RAPORUNA İTİRAZ / UYGULAMA YÖNETMELİĞİ M. 7 /4, 5, 6 (4) (Değişik:RG-21/6/2019-30808) Riskli yapı tespitine ilişkin raporlar, tespiti yapan İdarece veya lisanslandırılmış kurum veya kuruluşça, tespite konu yapının bulunduğu ildeki Müdürlüğe veya Bakanlıkça yetki devri yapılması durumunda İdareye elektronik yazılım sistemi üzerinden gönderilir. Raporlar, Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde incelenir ve herhangi bir eksiklik tespit edilmesi halinde gerekli düzeltmeler yapılmak üzere raporu düzenleyen kurum veya kuruluşa iade edilir. Raporlarda herhangi bir eksiklik tespit edilmez ise riskli olan yapılar, en geç on işgünü içinde, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilmek üzere ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir. (5) İlgili tapu müdürlüğünce, tapu kütüğüne işlenen belirtmeler, riskli yapı tespitine karşı tebligat tarihinden itibaren onbeş gün içinde riskli yapının bulunduğu yerdeki Müdürlüğe itiraz edilebileceği, aksi takdirde İdarece verilecek süre içinde riskli yapının yıktırılması gerektiği de belirtilmek suretiyle, aynî ve şahsî hak sahiplerine 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre tebliğ edilir ve yapılan bu tebligat yazılı olarak veya elektronik ortamda Müdürlüğe bildirilir. Arsa paylı tapularda, arsa üzerindeki riskli yapının arsa malikleri dışındaki bir başkasına ait olması durumunda Müdürlükçe tapu müdürlüğüne bildirilecek yapı sahibine; arsa üzerinde birden fazla yapı olması ve riskli yapının arsa maliklerinden sadece bazılarına ait olması durumunda ise sadece riskli yapının sahibi olan arsa hissedarlarına ve ilgili aynî ve şahsî hak sahiplerine tebligat yapılır. Tapuda kayıtlı malikin ölmüş olması hâlinde, Bakanlık, Müdürlük veya İdare tebligat işlemleri için 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre mirasçılık belgesi çıkartmaya, kayyım tayin ettirmeye veya tapuda kayıtlı son malike göre işlem yapmaya yetkilidir. (6) (Değişik:RG-21/6/2019-30808) Riskli yapı tespitine karşı yapı malikleri veya kanunî temsilcilerince on beş gün içinde yapının bulunduğu yerdeki Müdürlüğe veya Bakanlıkça yetki devri yapılması durumunda İdareye verilecek bir dilekçe ile itiraz edilebilir. İtirazın süresi içerisinde ve yapı malikince veya kanunî temsilcilerince yapılıp yapılmadığı Müdürlükçe veya İdarece kontrol edilir. Süresi içinde yapılmayan itirazlar ile yapı malikince veya malikin vefat etmiş olması halinde mirasçılarınca yapılmayan itirazlar işleme alınmaz. TASARRUFLARIN KISITLANMASI / 6306 SAYILI KANUN M. 4 Tasarrufların kısıtlanması MADDE 4- (1) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 27/2/2014 tarihli ve E.: 2012/87, K.: 2014/41 sayılı Kararı ile. Yeniden düzenleme: 14/4/2016-6704/22 md.) Bakanlık veya uygulamayı yürütmesi halinde TOKİ veya İdare, riskli alanlarda ve rezerv yapı alanlarında her türlü imar ve yapılaşma işlemlerini iki yıl süre ile geçici olarak durdurabilir. Uygulamanın gerektirmesi halinde imar ve yapılaşma işlemlerinin geçici olarak durdurulması bir yıl daha uzatılabilir. (2) 3 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen taşınmazlar, tahsis ve devir işlemleri sonuçlandırılıncaya kadar satılamaz, kiraya verilemez, tahsis edilemez, ön izne veya irtifak hakkına konu edilemez. (3) Uygulama sırasında Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından talep edilmesi halinde, hak sahiplerinin de görüşü alınarak, riskli alanlardaki yapılar ile riskli yapılara elektrik, su ve doğal gaz verilmez ve verilen hizmetler kurum ve kuruluşlar tarafından durdurulur. RİSKLİ YAPILARIN YIKILMASI YA DA GÜÇLENDİRİLMESİ - Riskli yapı tespitine karşı yapılan itirazların reddedilmesi veya riskli yapı tespitine itiraz edilmemesi suretiyle, riskli yapı tespitinin kesinleşmesi halinde Müdürlük, gerekli tebligatların yapılmasını ve riskli yapının yıktırılmasını İdareden ister. İdare de riskli yapıların yıktırılması için maliklere 60 günden az olmamak koşuluyla süre tanır. - Verilen süreye rağmen malikler tarafından yıkım işlemi gerçekleştirilmeyen riskli yapıların tahliyesi ve yıktırma işlemleri, yıktırma masrafı öncelikle dönüşüm projeleri özel hesabından karşılanmak üzere, mahalli idarelerin de iştiraki ile mülki amirler tarafından yapılır veya yaptırılır. - Yıkım her zaman son çözüm olarak düşünülmelidir, eğer mümkünse güçlendirme yoluna gidilmelidir çünkü özellikle dar gelirli hak sahiplerinin yıkım ve yeniden yapım maliyetleri altında ezilmeleri ihtimali nedeniyle, güçlendirme yoluna gidilmesi faydalıdır. RİSKLİ YAPILARIN YIKILMASI YA DA GÜÇLENDİRİLMESİ - Güçlendirilme kavramı ilk olarak 6306 sayılı Kanunda (m. 6/8) düzenlenmiştir. İlgili fıkra uyarınca - «(8) Riskli alan ve rezerv yapı alanı dışında olup da bu Kanunun öngördüğü amaçlar bakımından güçlendirilebileceği teknik olarak tespit edilen yapılar için, Bakanlar Kurulunca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde Bakanlıkça dönüşüm projeleri özel hesabından güçlendirme kredisi verilebilir.» - Bakanlık uygulamadaki ekonomik ve hukuki sorunları da dikkate alarak Uygulama Yönetmeliği’nde riskli yapıların güçlendirilmesine ilişkin hususu m. 8/5’te düzenlemiştir. Yönetmelik m. (8/5) - (5) (Değişik:RG-25/7/2014-29071) Riskli yapının yıktırılması yerine güçlendirilmesinin istenilmesi durumunda riskli yapının yıktırılması için ikinci fıkra uyarınca maliklere verilen süreler içerisinde; maliklerce, güçlendirmenin teknik olarak mümkün olduğunun tespit ettirilmesi, Kat Mülkiyeti Kanununun 19 uncu maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen şekilde güçlendirme kararı alınması, güçlendirme projesinin hazırlatılması ve imar mevzuatı çerçevesinde ruhsat alınması gerekir. Güçlendirme işi, yapılacak güçlendirmenin mahiyetine göre ruhsatı veren idare tarafından belirlenecek süre içerisinde tamamlandıktan sonra tapu kaydındaki riskli yapı belirtmesinin kaldırılması için Müdürlüğe başvurulur. RİSKLİ YAPILARIN YIKILMASI YA DA GÜÇLENDİRİLMESİ - 2. fıkra uyarınca belirlenen süre 60 gündür. (m. 8/2) «Altmış günden az olmamak üzere süre verilerek riskli yapıların tahliyesi ve yıktırılması yapı maliklerinden istenir. Maliklere yapılacak tebligatta, riskli yapıyı kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi kullananlara tahliye için malik tarafından bildirim yapılması gerektiği belirtilir. Malik tarafından kiracı veya sınırlı ayni hak sahibine tahliye için bildirim yapılmadığının tespit edilmesi halinde bildirim idarece yapılır.» - Riskli yapı Kat Mülkiyeti Kanunu (634) tabi ise, güçlendirme kararı için kat maliklerinin 4/5’i ile karar alınması gerekir. m. 19/2 - «(Değişik ikinci fıkra: 14/11/2007-5711/8 md.) Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz. Ancak, ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluğun anayapıya veya bağımsız bir bölüme veya bölümlere zarar verdiğinin ve acilen onarılması gerektiğinin veya anayapının güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmiş olması halinde, bu onarım ve güçlendirmenin projesine ve tekniğine uygun biçimde yapılması konusunda kat maliklerinin rızası aranmaz. Kat maliki kendi bağımsız bölümünde anayapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine bağlantılı bulunan bağımsız bölümlerin bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızası ile anayapıya zarar vermeyecek onarım, tesis ve değişiklik yapılabilir. UYGULAMA ALANINDAKİ TAŞINMAZ MALİKLERİNİN HAKLARI Uygulama alanında hak sahipliği ve diğer uygulamalar (Değişik başlık:RG-21/6/2019-30808) (4) MADDE 13 – (1) Yapılacak konut ve işyerlerinin niteliği ve büyüklüğü ilgili kurumca belirlenmek kaydıyla, uygulama alanındaki taşınmaz maliklerine öncelikle uygulama alanında yapılacak olan konut ve işyerlerinden verilmek üzere bunlarla sözleşme akdedilir. (2) Uygulama alanındaki taşınmazın 12 nci maddeye göre tespit edilen bedeli, malike verilecek konut veya işyerinin inşaat maliyet bedelinden düşülür. Bu şekilde yapılacak hesaplama neticesinde taşınmaz malikinin; a) İlgili kurumdan, alacağı olur ise, bu alacağa konu meblâğ; taraflar arasında yapılacak anlaşmaya istinaden, nakdi olarak veya ilgili kurumun, kamu hizmetine tahsis edilmemiş olan taşınmazlarından verilerek ya da imar hakkının başka bir alana aktarılması suretiyle ödenebilir. b) İlgili kuruma borçlu olması halinde, bu borca konu meblâğ; taşınmaz malikince taksit ile ödenebilir. Taksit ile ödemenin esasları proje bazında ilgili kurumca belirlenir. c) (Değişik:RG-25/7/2014-29071) Birden fazla konut veya işyeri alma hakkının olması halinde, birden fazla konut veya işyeri verilmek üzere sözleşme yapılabilir. Böyle bir durumda, taşınmaz malikinin ilgili kuruma borçlanması hâlinde ödemeler, verilecek konut veya işyerinin tespitine yönelik olarak gerçekleştirilecek noter kurası sonrası, ilgili kurumca belirlenecek takvime göre taksit ile ödenebilir. Taksit ile ödemenin esasları proje bazında ilgili kurumca belirlenir. (…) UYGULAMA ALANINDAKİ TAŞINMAZ MALİKLERİNİN HAKLARI - Riskli yapılarda, parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hasıla paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden değerlendirilmesine bütün maliklerce oybirliği ile karar verilmemiş ise, riskli yapının değeri Sermaye Piyasası Kuruluna kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarına tespit ettirilir ve maliklerden birinin istemi üzerine, noter vasıtası ile yapılacak tebligat ile bütün malikler toplantıya çağrılır. Toplantıda yürütülecek uygulamalar konusunda riskli yapının değeri de gözetilerek bütün maliklerce oybirliği ile yapılacak uygulamaya sahip oldukları hisseleri oranında paydaşlarının en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. Bu karar tutanağa bağlanır ve karara katılan maliklerce imzalanır. UYGULAMA ALANINDAKİ TAŞINMAZ MALİKLERİNİN HAKLARI 6306 sayılı Kanun m. 6 / 1 (…) «Bu karara katılmayanların bağımsız bölümlerine ilişkin arsa payları, Bakanlıkça rayiç değeri tespit ettirilerek bu değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılır. Bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu paylar, Bakanlığın talebi üzerine, tespit edilen rayiç bedeli de Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edilir ve yapılan anlaşma çerçevesinde değerlendirilmek üzere Bakanlığa tahsis edilmiş sayılır veya Bakanlıkça uygun görülenler TOKİ’ye veya İdareye devredilir. Bu durumda, paydaşların kararı ile yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılır. (…)» - Yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılmasını kabul etmek şartıyla üçüncü şahıslara satış yapılıncaya kadar satış işlemi tekrarlanır. UYGULAMA ALANINDAKİ TAŞINMAZ MALİKLERİNİN HAKLARI - Riskli binanın yıkılmasından sonra arsa haline gelen taşınmazın satışına karar verilmesi halinde, bu satışın öncelikle Bakanlığa veya Bakanlığın uygun gördüğü bağlı veya ilgili kuruluşuna veyahut da İdareye veya TOKİ’ye teklif edilmesi gerekir. (Uygulama Yönetmeliği m. 15) ACELE KAMULAŞTIRMA - Üzerindeki bina yıkılmış olan arsanın maliklerine yapılan tebligatı takip eden 30 gün içinde en az 2/3 çoğunluk ile anlaşma sağlanamazsa, gerçek ya da özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetlerindeki taşınmazlar için Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından acele kamulaştırma yoluna gidilebilir. - Uygulamada bazı idareler, maliklerin 2/3 çoğunluk sağlayıp sağlamadığına bakılmaksızın doğrudan acele kamulaştırma yoluna gitmektedir. Danıştay kararları ışığında bu acele kamulaştırmaların hukuka aykırılığı sabittir. - İdarelerin acele kamulaştırma yoluna başvurmadan kamulaştırma için anlaşma sağlamaya çalışmaları asıl olan olmalıdır, çünkü kişinin mülkiyet hakkının korunması birinci önceliktir ve acele kamulaştırma en son çare olmalıdır. ACELE KAMULAŞTIRMA - 6306 sayılı Kanun m.6 / 2 - Üzerindeki bina yıkılmış olan arsanın maliklerine yapılan tebligatı takip eden otuz gün içinde en az üçte iki çoğunluk ile anlaşma sağlanamaması hâlinde, gerçek kişilerin veya özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetindeki taşınmazlar için Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından acele kamulaştırma yoluna da gidilebilir. Bu Kanun uyarınca yapılacak olan kamulaştırmalar, 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki iskân projelerinin gerçekleştirilmesi amaçlı kamulaştırma sayılır ve ilk taksit ödemesi, mezkûr fıkraya göre belirlenen tutarların beşte biri oranında yapılır. Tapuda mülkiyet hanesi açık olan taşınmazlar ile mirasçısı belirli olmayan, kayyım tayin edilmiş, ihtilaflı veya üzerinde sınırlı ayni hak tesis edilmiş olan taşınmazların kamulaştırma işlemleri aynı madde hükümlerine tabidir. Bakanlık, TOKİ veya İdare; kamulaştırma işlemlerinin yürütülmesi için mirasçılık belgesi çıkartmaya, kayyım tayin ettirmeye veya tapuda kayıtlı son malike göre işlem yapmaya yetkilidir. Tapuda kayıtlı malikin ölmüş olması hâlinde Bakanlık, TOKİ veya İdare, kamulaştırma işlemi için mirasçılık belgesi çıkartabileceği gibi, gerekiyorsa tapu sicilinde idari müracaat veya dava yolu ile kayıt düzeltme de isteyebilir. Kamulaştırma için anlaşma sağlanması hâlinde, Bakanlık, TOKİ veya İdare ile ilgililer arasında taşınmazın tescil veya terkinine ilişkin ferağ ve muvafakati de ihtiva eden sözleşme ve uzlaşma tutanağı tanzim edilir ve ilgili tapu müdürlüğüne gönderilerek kamulaştırmanın resen tapu siciline işlenmesi sağlanır. MÜTEAHHİTLERİN TEMİNAT GÖSTERME ZORUNLULUĞU / UYGULAMA YÖNETMELİĞİ 13/9-B-G «b) (Değişik:RG-19/10/2019-30923) Riskli yapının/yapıların bulunduğu parsellerde gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada bulunuluyor ise, yapım işini üstlenen yapı müteahhidince yapı ruhsatı alınmadan önce yapı yaklaşık maliyet bedelinin % 10’u kadar teminatın İdareye verilmesi mecburidir. (Ek cümle:RG24/4/2020-31108)(6) c) Teminat olarak 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununda belirtilen değerler kabul edilir. Verilen teminat, teminat olarak kabul edilen diğer değerlerle değiştirilebilir. Teminat mektuplarının süresi, işin bitiş tarihi dikkate alınmak suretiyle Bakanlık veya İdare tarafından belirlenir. ç) Teminatların, Bakanlıkta saymanlık ya da muhasebe müdürlüklerine, İdarede ise ilgili idarenin muhasebe birimine verilmesi/yatırılması zorunludur. d) Projenin veya yapım işinin sözleşme ve şartname hükümlerine uygun biçimde tamamlanarak yapı kullanma izin belgesinin/belgelerinin alınmasından sonra teminat, ilgilisine iade edilir. e) Projenin veya yapım işinin sözleşme ve şartname hükümlerine uygun biçimde tamamlanmaması durumunda, teminat paraya çevrilerek proje veya yapım işini tamamlamayı üstlenecek ilgili kurum veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine aktarılır. Projenin veya yapım işinin tamamlanmasından sonra teminattan artan tutar olması durumunda artan kısım teminatı veren ilgiliye iade edilir. f) Teminat ile ilgili olarak bu fıkrada düzenlenmeyen hususlarda Kamu İhale Kanununun teminat ile ilgili hükümlerine uyulur. g) Kapsamı, koşulları ve uygulama esasları Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen bina tamamlama sigortasının yaptırılması durumunda bu fıkrada öngörülen teminat verilmesine ilişkin şart aranmaz.» MÜTEAHHİDİN PAYINA DÜŞEN BAĞIMSIZ BÖLÜMLERİN SATIŞI Uygulama Yönetmeliği m. 13 / 10 (…) (10) (Ek:RG-21/6/2019-30808) (4) (Değişik:RG-19/10/2019-30923) Uygulama alanında ilgili kurum tarafından değil de gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada bulunulması durumunda, hak sahipleri ile müteahhit arasında imzalanmış olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine göre yapım işini üstlenen müteahhitlerin payına düşen bağımsız birimlerin satışı, inşaatın ilerleme seviyesine göre ve İdarenin iznine istinaden yapılabilir. Müteahhit, kendi payına düşen bağımsız birimlerin satışına izin verilmesi için İdareye müracaat eder. İdare, yerinde tespit yaparak veya yapı denetimi sisteminden kontrol ederek inşaatın tamamlanma oranını belirler ve bu oranın % 10’u altındaki oranda müteahhit payına düşen bağımsız birimlerin satışının yapılabileceğini ilgili tapu müdürlüğüne bildirir. İdare yazısı olmadan müteahhite ait bağımsız birimlerin satışı yapılamaz. Yeni yapıya ilişkin kat irtifakı kurulmuş ise müteahhit payına düşen bağımsız birimlere isabet eden arsa payı üzerinden, kat irtifakı kurulmamış ve paylı mülkiyet söz konusu ise müteahhit payı üzerinden oranlama yapılarak satış yapılır. Müteahhit payına düşen bağımsız birimlerin, inşaatın tamamlanma oranında veya bu oranın üstündeki bir oranda satışı için bütün maliklerin muvafakati gerekir. İdareden inşaatın tamamlandığına dair yazı alınması veya yapı kullanma izin belgesi sunulması durumunda müteahhit payına düşen bağımsız birimlerin tamamının satışı yapılabilir. (…) MÜTEAHHİTLE İMZALANAN SÖZLEŞMENİN FESHİ - Müteahhit taahhüdünü sözleşmede belirtilen sürede yerine getirmediği takdirde arsa sahiplerinin mağduriyeti ortaya çıkacaktır. Bu gibi durumlar için 6306 sayılı Kanun arsa sahiplerine belli koşullar oluştuğu takdirde sözleşmeyi feshetme yetkisi vermiştir. - Bu durum karşımıza 2 halde çıkabilir: 1) Yapım işine hiç başlanmadığı halde 2) Yapım işinin belirli bir seviyeye getirilip sonrasında durdurulduğu halde YAPIM İŞİNE HİÇ BAŞLANMADIĞI HALDE Uygulama Yönetmeliği m. 13 / 11 a-1 «1) Bütün maliklerle anlaşma sağlanmasından veya hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar alınıp bu karara katılmayanların hisselerinin satışından sonra müteahhitten kaynaklanan sebeplerle bir yıl içinde yeni yapının yapım işine başlanılmamış olması gerekir. Sözleşmelerin bu gerekçe ile fesih edilebilmesi için, sözleşme hükümlerine göre yapım işinin başlanılmasından önce hak sahiplerince yerine getirilmesi gereken edimler var ise bunların yerine getirilmiş olması, yapım işine başlanılmasına engel teşkil edecek bir yargı kararı, idare kararı, idare uygulaması veya benzeri geçerli bir gerekçe olmaması ve yapım işine müteahhitten kaynaklanan sebeplerle başlanılmamış olması gerekir.» YAPIM İŞİNE HİÇ BAŞLANMADIĞI HALDE Bu fesih hakkının kullanılabilmesi için: 1) Sözleşme hükümlerine göre yapım işinin başlamasından önce hak sahiplerinin yerine getirilmesi gereken edimler var ise bunları yerine getirilmiş olması 2) Yapım işlerine başlanmasına engel teşkil edecek bir yargı kararı, idare kararı, idare uygulaması veya benzeri geçerli bir gerekçenin bulunmaması 3) Yapım işinin müteahhitten kaynaklanan sebeplerle başlatılmamış olması gerekir. YAPIM İŞİNİN BELİRLİ BİR SEVİYEYE GETİRİLİP SONRASINDA DURDURULDUĞU HALDE Uygulama Yönetmeliği m. 13 / 11 a-2 2) Yapım işinin belirli bir seviyede durdurulmuş ve en az altı aydır projenin bitirilmesini gerektirecek seviyede ekip ve ekipmanla inşai faaliyete devam edilmiyor olması gerekir. Sözleşmelerin bu gerekçe ile feshedilebilmesi için, yapım işinin durdurulduğunun ve en az altı aydır projenin bitirilmesini gerektirecek seviyede ekip ve ekipmanla devam edilmediğinin, ilgili idarenin tespit, tutanak ve kayıtları, yapı denetimi sistemindeki kayıtlar, fotoğraflar, uydu görüntüleri vb. bilgi ve belgeler ile ortaya konulması gerekir. YAPIM İŞİNİN BELİRLİ BİR SEVİYEYE GETİRİLİP SONRASINDA DURDURULDUĞU HALDE Uygulama Yönetmeliği m. 13 / 11 - b «b) Yapım işine başlanılmayan bir yıllık sürenin başlangıcı, bütün maliklerle anlaşma sağlanan hallerde en son anlaşma sağlanan malik ile imzalanan sözleşmenin tarihinin, riskli yapılarda riskli yapı tespitinin kesinleşmesinden, riskli ve rezerv yapı alanlarında ise alan belirleme işleminden önce mi yoksa sonra mı olduğuna bakılarak belirlenir. En son anlaşma sağlanan malik ile imzalanan sözleşmenin tarihi, riskli yapı tespitinin kesinleşmesinden/riskli ve rezerv yapı alanı belirleme işleminden önceki bir tarih ise bir yıllık sürenin başlangıcında riskli yapı tespitinin kesinleştiği/riskli ve rezerv yapı alanının belirlendiği tarih esas alınır. En son anlaşma sağlanan malik ile imzalanan sözleşmenin tarihi riskli yapı tespitinin kesinleşmesinden/riskli ve rezerv yapı alanı belirleme işleminden sonraki bir tarih ise, en son anlaşma sağlanan malik ile imzalanan sözleşme tarihi esas alınarak hesaplama yapılır. Hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar alınan hallerde ise bir yıllık sürenin başlangıcı, en az üçte iki çoğunluk ile alınan karara katılmayanların hisselerinin satışından sonra tapuda yeni malik adına devir işleminin yapıldığı tarih esas alınarak hesap edilir. YAPIM İŞİNİN BELİRLİ BİR SEVİYEYE GETİRİLİP SONRASINDA DURDURULDUĞU HALDE Uygulama Yönetmeliği m. 13 / 11 / c, ç c) (a) bendinde belirtilen durumlardan birinin gerçekleşmesi halinde, sözleşmelerin feshi için hisseleri oranında maliklerin en az üçte iki çoğunluğu ile karar alınması gerekir. Fesih kararı alınması herhangi bir şekil şartına tabi değildir. Fesih iradesi, fesih konusunda maliklerin en az üçte iki çoğunlukla anlaştıklarına dair anlaşan maliklerce imzalı karar tutanağı, maliklerin en az üçte iki çoğunluğu tarafından verilen fesih talebine ilişkin dilekçe, maliklerin en az üçte iki çoğunluğunun başka bir müteahhitle anlaştıklarına dair sözleşme veya vekaletname örnekleri gibi sair belgeler ile ispatlanabilir. ç) Fesih müracaatı, alınan fesih kararı ve fesih gerekçesine göre, yeni yapının yapım işine başlanılmamış olmasının müteahhitten kaynaklandığına ilişkin bilgi ve belgeler veya en az altı aydır projenin bitirilmesini gerektirecek seviyede ekip ve ekipmanla inşai faaliyete devam edilmediğine dair bilgi ve belgeler ile birlikte yazılı olarak Müdürlüğe veya Bakanlıkça yetki devri yapılması durumunda İdareye yapılır. Müdürlük veya İdare, fesih müracaatını görevlendireceği eleman/elemanlar veya teşkil edeceği bir komisyon marifetiyle inceler. YAPIM İŞİNİN BELİRLİ BİR SEVİYEYE GETİRİLİP SONRASINDA DURDURULDUĞU HALDE d) Fesih müracaatı üzerine, öncelikle müracaatın yukarıda (a), (b) ve (c) bendlerinde belirtilen hususlara uygun olarak yapılıp yapılmadığı incelenir. Müracaat bu bendlere uygun olarak yapılmış ise, fesih gerekçesine göre, yeni yapının yapım işine başlanılmamasının/yapım işine projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla devam edilmemesinin sebeplerine ilişkin yazılı olarak müteahhite onbeş gün süre verilerek müteahhitten bilgi ve belge istenilir. Belirtilen sürenin sonunda fesih şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine dair, yapı mahallinde inceleme yapmak ve belediye, sosyal güvenlik kurumları gibi konu ile ilgili kurum ve kuruluşlarla yazışma yapmak da dahil olmak üzere, her türlü inceleme ve araştırma yapılır. e) Yapılan inceleme ve araştırma neticesinde fesih şartlarının gerçekleşmediğinin tespit edilmesi durumunda bu konuda fesih müracaatında bulunan maliklere bilgi verilir. Fesih şartlarının gerçekleştiğinin tespit edilmesi durumunda ise, müteahhide otuz gün süre verilerek fesih gerekçesine göre, yapım işine başlaması/projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla işe devam etmesi gerektiği, aksi takdirde bu sürenin bitim tarihi itibarıyla sözleşmelerin resen feshedileceği ihtar edilir. Otuz günlük sürenin sonunda müteahhitin işe başlayıp başlamadığı/projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla işe devam edip etmediği mahallinde kontrol edilir. Yapım işinin projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla devam edip etmediğinin takdir hakkı incelemeyi yapan Müdürlük veya İdareye aittir. Kendisine yapılan ihtara rağmen müteahhitin işe başlamadığının/yapım işine projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla devam edilmediğinin tespit edilmesi durumunda, otuz günlük sürenin bittiği tarih itibarıyla hak sahipleri ile müteahhit arasında imzalanmış olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri ilgililerinin muvafakati aranmaksızın resen feshedilmiş sayılır. Sözleşmelerin feshedilmiş sayıldığı, maliklere ve müteahhite bildirilir. f) Fesih sonrasında, maliklerin veya Müdürlüğün veya İdarenin talebi üzerine, taşınmazların tapu kaydına şerh edilmiş olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri ilgili tapu müdürlüğünce terkin edilir. g) Fesih tarihine kadar yapılmış olan işler, devrolunan hisseler, yapılan ödemeler ve diğer hususlarda genel hukuk hükümleri uygulanır. Fesih tarihine kadar müteahhit tarafından hak sahiplerine yapılan kira yardımı ödemeleri hak sahiplerinden geri talep edilemez. TAŞINMAZLAR ÜZERİNDEKİ AYNİ VE ŞAHSİ HAKLARIN DURUMU - Riskli yapılar üzerinde üçüncü kişilere ait ayni haklar ve şahsi haklar bulunması mümkündür. Dolayısıyla onların hak ve menfaatlerinin korunması kanun koyucunun düzenleme alanına girmiştir. - 6306 sayılı Kanun’un 6. maddesi uyarınca, riskli yapılar üzerindeki ayni ve şahsi hakların durumu şöyledir; üzerindeki bina yıkılarak arsa haline gelen taşınmazlarda daha önce kurulmuş olan kat irtifakı veya kat mülkiyeti, ilgililerin muvafakatleri aranmaksızın Bakanlığın talebi üzerine ilgili tapu müdürlüğünce re’sen terkin edilerek, önceki vasfı ile değerlemede bulunarak veya malik ile yapılan anlaşmanın şartları tapu kütüğünde belirtilerek malikleri adına payları oranında tescil edilir. - Taşınmazların niteliği re’sen mevcut duruma göre tescil edilir. Bu taşınmazların sicilinde bulunan ayni ve şahsi haklar ile temlik hakkını kısıtlayan veya yasaklayan her türlü şerh, hisseler üzerinde devam eder. Belirtilen haklar ve şerhler, tapuda; tevhit, ifraz, terk, tescil, kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisine ilişkin işlemler yapılmasına engel teşkil etmez ve bu işlemlerde muvafakat aranmaz. Bu şekilde belirlenen uygulama alanında cins değişikliği, tevhit, ifraz, terk, ihdas ve tescil işlemleri muvafakat aranmaksızın Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından re’sen yapılır veya yaptırılır. TAPUSUZ VEYA KAÇAK YAPILAR - 6306 sayılı Kanunda tapuya tescil edilmemiş taşınmazlar konusunda açık bir düzenleme yoktur. - Tapuya tescil edilmemiş veya tapusu olmakla birlikte imar mevzuatı yönünden kaçak yapı kapsamında değerlendiren taşınmazların dönüştürülmesinde yaşanabilecek en önemli sorun taşınmazların değer tespitidir. Bu hususta gerek Kanun’da gerekse Uygulama Yönetmeliği’nde açık bir hüküm yoktur. BAKANLIKÇA RE’SEN KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMASI YAPILMASI - Kentsel dönüşüm uygulamalarında karar alma süreçlerinin uzun sürmesinden ötürü, inşaat süreleri de göz önünde bulundurulduğunda kişilerin uzun süreli mağduriyetleri ortaya çıkabilmektedir. - Bu nedenle 6306 sayılı Kanuna eklenen 6/A maddesi uyarınca Bakanlığın malik ve ilgililerin muvafakati aranmaksızın re’sen dönüşüm uygulamalarını yapmaya veya yaptırmaya yetkisi bulunmaktadır. BAKANLIKÇA RE’SEN KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMASI YAPILMASI Uygulamaların resen yapılması MADDE 6/A – (Ek:4/7/2019-7181/25 md.) (1) Yıkılacak derecede riskli olan yapıların bulunduğu alanlar ile kendiliğinden çöken veya zeminin kayması, heyelan, su baskını, kaya düşmesi, yangın, patlama gibi sebeplerle ağır hasar gören veya ağır hasar görme riski bulunan yapıların bulunduğu alanlarda dönüşüm uygulamaları maliklerin ve ilgililerin muvafakati aranmaksızın Bakanlıkça resen yapılabilir veya yaptırılabilir. Uygulama yapılacak alanın sınırları uygulama bütünlüğü gözetilerek belirlenir. (2) Bu madde kapsamında; riskli yapı tespit masrafları Dönüşüm Projeleri Özel Hesabından karşılanmak suretiyle Bakanlıkça resen yapılır. Riskli olarak tespit edilen yapıların listesi tebliğ yerine kaim olmak üzere, bu yapıların kapısına asılır ve ilgili muhtarlıkta iki gün süre ile ilan edilir. Riskli yapı tespiti işlemi bu ilan ile maliklere şahsen tebliğ edilmiş sayılır. Riskli yapı tespitlerine karşı maliklerce veya kanuni temsilcilerince iki gün içinde itiraz edilebilir ve itirazlar üç gün içerisinde teknik heyetler tarafından incelenip karara bağlanır. (3) Yapıların tahliyesinin Bakanlıkça verilen süre içerisinde yapılması mecburidir. Verilen sürede yapıların tahliye edilmemesi durumunda, kilitli olan kapıları açmak veya açtırmak da dahil olmak üzere tahliye ve yıktırmaya yönelik iş ve işlemler, gerektiğinde kolluk kuvvetlerinin de yardımıyla Bakanlıkça yapılabilir veya yaptırılabilir. (4) Tapuda yapılacak satış devir, ipotek tesisi işlemleri ile tapu kaydındaki hakların ve şerhlerin terkini işlemleri de dahil olmak üzere bütün tapu ve kadastro işlemleri, yıkım ve yapıma ilişkin her türlü izin ve ruhsat iş ve işlemleri, diğer idareler nezdinde yürütülecek iş ve işlemler, maliklerin ve ilgililerin muvafakati aranmaksızın Bakanlığın talebine istinaden yapılır. BAKANLIKÇA RE’SEN KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMASI YAPILMASI (5) Uygulama yapılacak alanda bulunan kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlardan dönüşüm uygulamasına dahil edilecek olanlar ile özel mülkiyete tabi diğer bütün taşınmazlar, Bakanlığın talebine istinaden Hazine adına tescil olunur. Yapılacak yeni yapılar için inşaat ruhsatı Hazine adına düzenlenir ve hak sahiplerine haklarına karşılık gelecek bağımsız bölümlerin devri yapılıncaya kadar kat irtifakı ile kat mülkiyeti Hazine adına kurulur. (6) Uygulama yapılacak alan sınırları içerisinde bulunan taşınmazlarla ilgili daha önce imzalanmış olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, bu sözleşmelerin taraflarının ve diğer ilgililerin muvafakati aranmaksızın, uygulamaların Bakanlıkça yürütülmesinin uygun görüldüğü tarih itibarıyla feshedilmiş sayılır. Taşınmazların siciline şerh edilmiş olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri Bakanlığın talebi üzerine terkin edilir. Feshedilmiş sayılan sözleşmelere istinaden herhangi bir iş ve uygulama yapılmış ise, bu iş ve uygulamaları yapan müteahhit ile Bakanlık arasında mahsuplaşma yapılır. Kira yardımı ödemeleri hariç olmak üzere, sözleşmenin taraflarından biri tarafından, diğer tarafa herhangi bir ödeme yapılmış ise, taraflar yapılan ödemeleri genel hükümler çerçevesinde karşılıklı olarak birbirlerinden talep etme hakkına sahiptir. BAKANLIKÇA RE’SEN KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMASI YAPILMASI (7) Yapılacak konut ve işyerlerinin niteliği ve büyüklüğü Bakanlıkça belirlenir. Hak sahipliği çalışmaları, hak sahibinin mevcut taşınmazının değeri ile yeni yapıda hak sahibine verilecek konut veya işyerinin değeri gözetilerek yürütülür. Hak sahibinin borçlanmasının gerekmesi durumunda, hak sahibine verilecek bağımsız birim üzerine borç miktarı oranında ipotek tesis edilir. Hak sahibine düşecek bağımsız bölümün/bölümlerin Bakanlıkça belirlenen süreler içerisinde teslim alınmaması durumunda, hak sahibinin bu bağımsız bölüm/bölümler üzerindeki hakkı sona erer; dönüşümden önceki taşınmazının değeri güncellenerek hak sahibi adına açılacak vadeli bir hesaba yatırılır ve durum hak sahibine bildirilir BİR PARSELDE BİRDEN FAZLA YAPININ BULUNMASI Riskli yapıların bulunduğu parsellerde, riskli alanlarda ve rezerv yapı alanlarında yapılacak uygulamalar MADDE 15 – (Başlığı ile birlikte değişik:RG-2/7/2013-28695) (…) (7) (Değişik:RG-27/10/2016-29870) Bir parselde birden fazla yapı bulunması ve bu yapıların tamamının riskli yapı olarak tespit edilmiş olması halinde, yürütülecek uygulamalara yapının paydaşı olup olmadıkları gözetilmeksizin sahip oldukları hisseleri oranında bütün maliklerin en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. (8) (Değişik:RG-27/10/2016-29870) Bir parselde birden fazla yapı bulunması ve bu yapılardan bazılarının riskli yapı olarak tespit edilmiş olması halinde; a) İlgili tapu müdürlüğünce, parsel üzerinde bulunan bütün yapıların değil, sadece riskli olarak tespit edilen yapıların tapu kütüğüne yapının açık adresi belirtilerek riskli yapı-belirtmesi işlenir. b) Yürütülecek uygulamalara sahip oldukları hisseleri oranında riskli olarak tespit edilen yapıların maliklerinin en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. c) Riskli olarak tespit edilen yapıların yeniden inşası için düzenlenecek yapı ruhsatı, diğer maliklerin haklarının menfi olarak etkilenmemesi şartıyla, bütün maliklerin değil, sadece riskli yapıların maliklerinin talep ve muvafakatine istinaden düzenlenir. Riskli yapıların yeniden inşası için kurulacak kat irtifakında da, diğer maliklerin arsa payını etkilememesi kaydıyla sadece riskli yapıların maliklerinin talep ve muvafakati aranır. ç) Riskli olarak tespit edilen yapıların bulunduğu alanın risksiz olan veya riskli yapı tespiti yapılmamış olan yapıların bulunduğu alandan ifrazı mümkün ise, ifraz, taksim, terk, ihdas ve tapuya tescil işlemleri re’sen yapılır veya yaptırılır. (…) ARTA KALAN KONUTLAR VEYA İŞYERLERİ / UYGULAMA YÖNETMELİĞİ Kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olanlara konut ve işyeri verilmesi MADDE 14 – (1) (Değişik:RG-25/7/2014-29071) İlgili kurumca, uygulama alanındaki taşınmazların maliklerine konut veya işyeri verilmesinden sonra, arta kalan konut veya işyerlerinin bulunması halinde, belirtilen yapılarda kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi olarak, en az bir yıldır ikamet edenler veya işyeri işletenler ile Kanun uyarınca taşınmazları kamulaştırılanlara bu konut veya işyerlerinden verilmek üzere sözleşme yapılabilir. (2) Kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi veyahut taşınmazları kamulaştırılanlardan konut veya işyeri talebinde bulunanların sayısının artan konut ve işyeri sayısından fazla olması hâlinde, konut veya işyeri verilecekler noter huzurunda gerçekleştirilecek kura işlemi ile belirlenir. KİRA YARDIMI Kira yardımı ve diğer yardımlar MADDE 16 – (1) (Değişik:RG-21/6/2019-30808) Anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanındaki yapıların maliklerine tahliye veya yıkım tarihinden itibaren Bakanlıkça kararlaştırılacak aylık kira yardımı yapılabilir. Yardım süresi riskli alan dışındaki riskli yapılarda 18 aydır. (Değişik cümle:RG-24/4/2020-31108)(6)Riskli ve rezerv yapı alanlarında kira yardımı süresi 48 ayı geçmemek şartı ile ilgili kurumca belirlenir. (Değişik cümle:RG-24/4/2020-31108)(6) Aylık kira bedeli Bakanlıkça belirlenir. İnşaat halinde olup içinde ikamet edilen yapılarda kira yardımı veya faiz desteğinden, sadece inşaat halindeki yapıda ikamet edilen bağımsız bölümlerin malik, kiracı ve sınırlı ayni sahipleri faydalanır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine mümkün olması hâlinde, kira yardımı yerine tahliye tarihinden itibaren konut ve işyerlerinin teslim tarihine kadar geçici konut veya işyeri tahsisi yapılabilir. (2) (Değişik:RG-27/10/2016-29870) 6306 sayılı Kanun kapsamında 21/3/2016 tarihli ve 2016/8663 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Riskli Yapıyı Malik, Kiracı veya Sınırlı Ayni Hak Sahibi Olmaksızın Kullananlara Yardım Yapılmasına Dair Karara göre; a) Hak sahibi olanlara riskli yapılarda 18 ay, riskli alanlarda ise (Değişik ibare:RG-24/4/2020-31108)(6) 48 ayı geçmemek şartı ile ilgili kurumca belirlenecek süre ve miktarda, b) Gecekondu sahiplerine; 1) Riskli yapılarda birinci fıkraya göre belirlenen aylık kira bedelinin iki katı kadar, 2) Riskli alanlarda (a) bendi uyarınca hak sahipleri için belirlenen süre ve miktarın üçte ikisini geçmemek üzere ilgili kurumca belirlenecek süre ve miktarda, 3) Kanunun Ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca belirlenen riskli alanlarda ise (Değişik ibare:RG-24/4/2020-31108)(6) 48 ayı geçmemek şartı ile ilgili kurumca belirlenecek süre ve miktarda,kira yardımı yapılabilir. 6306 SAYILI KANUN KAPSAMINDA YAPILAN KENTSEL DÖNÜŞÜM UYGULAMALARINDA DAVA AÇMA ŞARTLARI 1) Görevli Yargı Yeri 2) Yetki Kuralları 3) Dava Açma Süresi GÖREVLİ YARGI YERİ - Kentsel dönüşüme tabi taşınmazlar üzerindeki ayni/şahsi haklardan doğan uyuşmazlıkların görev alanı adli yargıdır. Davalar adli yargı mercilerinde açılmalıdır - İdari işlemlerden doğan uyuşmazlıklar içinse, açılacak davalar idari yargı mercilerinde açılmalıdır. - 6306 sayılı kanun kapsamında yapılan idari işlemlere karşı açılacak idari davalarda genel görevli mahkeme, idare mahkemeleridir. YETKİ KURALLARI 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu m. 32 / 1 «1.Göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu Kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesi, dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir.» - Danıştay Kanunu m. 24 «Madde 24 – (Değişikk : 2/6/2000 - 4575/2 md.) 1. Danıştay ilk derece mahkemesi olarak: a) (Değişik: 2/7/2018 – KHK-703/184 md.) Cumhurbaşkanı kararlarına, (…) Karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülmeyen kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan idari davaları karara bağlar. -Yani, 6306 sayılı Kanun kapsamında Cumhurbaşkanlığının tesis ettiği idari işlemlere karşı açılacak davaların doğrudan Danıştay’da açılması gerekir. DAVA AÇMA SÜRESİ 6306 m. 6 / 9 (…) «(9) Bu Kanun uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde 6/1/1982tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca dava açılabilir. Bu davalarda yürütmenin durdurulmasına karar verilemez.» (…)