Uploaded by Ceren Eylem Melemşe

1. biyoteknoloji bira ders notları

advertisement
Prof.Dr. Yekta GÖKSUNGUR
Ege Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü
BİRA VE MALT ÜRETİMİ
Malt fabrikası hububat alım merkezlerine yakın olmalı, bira fabrikaları ise tüketim
merkezine yakın olmalıdır. İkisi bir arada kurulacaksa tüketim merkezine yakın olmalıdır,
çünkü bira taşımak malt taşımaktan daha masraflıdır. Örnek : Türk Tuborg Biracılık ve Malt
Sanayi A.Ş. İzmir fabrikası. Bira ve malt fabrikası beraberdir ve yer olarak İzmir içerisindedir
(Işıkkent).
Malt Üretimi: Malt üretiminde hammadde arpadır. Bira üretiminde istenen 2 sıralı arpalardır.
Bunlar nişastası bol ( % 60-65), protein oranı düşük (% 10-12) arpalardır. Arpalar fabrikaya
ilk geldiğinde su içeriğine bakılır. Eğer su içeriği % 15’in üzerindeyse depolamada solunum
daha fazla olur ve madde kaybı meydana gelir. Malt üretim aşamaları şunlardır:
1. Arpanın hazırlanması : Arpa metal, taş, toprak gibi yabancı maddelerden ayrılır.
Arpa temizlendikten sonra eleklerden geçirilir. Bu işlem sırasında ortamda toz
birikmemelidir, aksi takdirde toz bombası adı verilen olay meydana gelebilir.
Boyutlara ayırmada elek sistemi kullanılır. 2.8 ve 2.5 milimetrelik eleğin üzerinde
kalan arpalar 1. maltlık olarak değerlendirilir. 2.2 milimetrelik eleğin üzerinde kalanlar
ise 2.maltlık olarak değerlendirilir. 2.2 milimetrelik eleğin altına geçenler ise malt
üretiminde kullanılmaz (hayvan yemi vs.).
2. Arpanın ıslatılması: Islatmada amaç arpanın su alması ve çimlendirme için gereken
% 40-45 su içeriğine ulaşmasıdır. Çimlendirme aşaması için arpaların su içeriğinin
uygun olması istenir. Başlangıçta arpada % 10-12 civarında su bulunmaktadır,
ıslatmayla bu oran % 40-45’e çıkarılır. Islatma sırasında çimlendirme işlemi için
ihtiyaç duyulan su arpalara kazandırılır. 1 ton arpa için yaklaşık 2.2-2.5 ton su gerekir.
Islatma işlemi 15-18 °C’de 45-50 saattte tamamlanır. Islatma işlemi sırasında arpanın
solunumu nedeniyle ortamda oksijen tükenir. Bu istenmeyen ve arpanın canlılığını
yitirmesine sebep olan bir durumdur. Bu nedenle yaş ve kuru havalandırma yapılarak
ortama hava verilir. Islatma sırasında kuru havalandırma silolara alttan borular
yardımıyla hava verilmesi vasıtasıyla sağlanır. Islak havalandırmada ise arpa yığını
içerisindeki su tankın altından süzülür ve yine alttan vakum uygulanarak üstten
arpalara hava verilmesi sağlanır.
Islatma işlemi sırasında arpanın kontamine olmaması için kostik kullanılarak
dezenfeksiyon yapılmaktadır.
Islatma işlemine örnek olarak Tuborg’daki sistem verilebilir. Bu ıslatma sistemi 15-30
tonluk 3 kattan oluşmaktadır.
3. Çimlendirme: Çimlendirmede amaç arpada bulunan α-amilaz başta olmak üzere
enzimlerin aktif hale gelmesidir. α-amilaz enzimi arpada normalde bulunmaz,
çimlendirme aşamasında oluşur. Çimlendirme aşamasında protein ve nişasta
molekülleri parçalanmaya uygun hale gelir. Proteinlerin önemli bir kısmı çimlendirme
aşamasında parçalanır.
Çimlendirme işlemi saladin kasaları denilen çimlendirme kasalarında gerçekleştirilir.
Islatılmış arpa çimlendirme kasalarına (45-90 ton) 1.0-1.2 metre yükseklikte yayılır ve
çimlenmeye bırakılır. Çimlendirme işlemi sırasında oksijenin tükenip, arpaların
anaerobik solunum yapmasını engellemek için saladin kasaları havalandırılır. Bu
amaçla kullanılan hava rezistans ünitesinden geçirilerek sıcaklığı yaklaşık 10 °C’ye
düşürülür. Ayrıca duşlama sistemiyle hava % 98 bağıl neme kadar suya doyurulur.
Islanmış arpa yığını suya doyurulmuş hava ile beslenmezse kısa zamanda kurur.
C6H12O6 + 6 O2
6H2O + 6CO2
Prof.Dr. Yekta GÖKSUNGUR
Ege Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü
Yukarıdaki şekilde gerçekleşen solunum neticesinde CO2 oluşur ve oluşan CO2 yığın
içerisinde birikir. Solunum sırasında açığa çıkan enerji de yığının sıcaklığını artırır.
Alttan sıcaklığı 10 °C’ye düşürülmüş ve bağıl nemi % 98-99’a getirilmiş hava
verilerek hem arpa yığının sıcaklığı 15 °C civarında tutulur, hem de arpaların
kurumaları engellenmiş olur. Çimlendirme ilşlemi genellikle 5 gün içerisinde
tamamlanır.
Çimlendirme sırasında arpa tanesinde yaprakçık ve kökçük ortaya çıkar.
Yaprakçıkların altına gelen bölgelerde özellikle nişasta molekülleri erimeye hazırdır,
çimlendirme işlemine devam edilirse madde kayıpları olur. Çimlendirme sırasında
saladin kasalarında bulunan spiraller ürün boyunca belirli aralıklarla gidip gelerek
yığın oluşumunu engellerler. Bu spiraller günde 4-5 kez çalışırlar. Çimlendirmede
kullanılan hava sirküle ettirilerek tekrar kullanılabilir ancak bu hava CO2 ile doymuş
olduğundan kullanılamadan önce % 30-70 arası taze hava ile paçal yapılır.
Çimlendirmesini tamamlayan arpaya yeşil malt ismi verilir.
Çimlendirme Kasaları- SALADİN
CO2
E
1. Hava 10-120C, 2. Vantilatör, 3. Nemlendirme, 4. Arpa
5.Termometre, 6.Karıştırıcı, 7 – 8 Kullanılmış hava
Spiral karıştırıcılar
Prof.Dr. Yekta GÖKSUNGUR
Ege Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü
Çimlenen arpa
Enzimler
Nişasta
Maltoz
Glikoz
Enzimler
4. Kurutma ve kavurma : Kurutma ve kavurma işleminin amacı çimlendirmenin
durdurulması, malta kendine özgü bir renk ve tat vermek ve maltın dayanıklılığını
artırmaktır. Kurutma ve kavurma işleminin bir diğer amacı da maltta bulunan enzim
aktivitesinin durdurulmasıdır. Bu işlem kurutma ve kavurma fırınlarında
gerçekleştirilir. Bu fırınlar genellikle iki katlı sistemlerdir. Bu sistemde çimlenmiş
arpa (yeşil malt) ilk aşamada 50-60 °C sıcaklıklarda kurutulur ve su oranı % 10’un
altına düşürülür. İkinci aşama olan kavurma aşaması ise 70-85 °C sıcaklıkta
gerçekleştirilir ve ürünün su oranı % 5’in altına düşer.
Kurutma ve kavurma işleminin iki aşamada yapılmasının sebebi ilk önce bir ön
kurutma yapılarak yeşil maltta bulunan kapilerlerin tıkanmasının engellenmesidir. Ön
kurutma ile maltta bulunan enzimlerin de daha az zarar görmesi ve aktivitelerini daha
az yitirmeleri sağlanır.
Kahverengi maltlar 180-200 °C sıcaklıklarda hazırlanır ve beyaz ve kahverengi maltlar
karıştırılarak istenen renkte malt elde edilebilir. Koyu renkli maltlar ise 80-105 °C
sıcaklıklarda üretilir.
Kökçükler higroskopik olduğu için ve alcık verdiği için kurutma ve kavurma
işleminden sonra ayrılır. Malt bisküvi ve özel tipte ekmeklerin yapımında da
kullanılmaktadır.
Kurutma - Kavurma Fırını
1.Fırın, 2. havalandırma delikleri, 3. Hava dağıtıcı 4. Yeşil malt,
5. Buhar tutucu
Prof.Dr. Yekta GÖKSUNGUR
Ege Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü
Bira Üretimi :
1. Öğütme : Bira üretiminde ilk aşama maltın valsli değirmenlerden geçirilerek
öğütülmesidir. Günümüzde malta bir miktar su verilerek gerçekleştirilen ıslak
öğütme yöntemi uygulanır. Öğütme işlemi sırasında maltın valslerin arasından
geçerken kırılması yerine ezilmesi istenir. Bunun nedeni malt tanesinde bulunan
kavuz kısmının parçalanmamasının istenmesidir. Kavuz parçalanırsa hem biraya
acılık verir, hem de filtre yardımcı maddesi olarak görev yapamaz. Bu nedenle
ıslak öğütme uygulanır ve kavuz bir bakıma korunmuş olur. Islak öğütme
uygulandığı için öğütülmüş malt un şeklinde olmaz.
2. Mayşeleme : Mayşelemede temel amaç nitelik ve nicelik açısından uygun ekstrakt
(suda erimiş kurumadde) elde etmektir. Mayşelemenin prensibi öğütülmüş malttan
su katılarak mayşe hazırlanması ve bu mayşenin değişik sıcaklıklarda tutularak
enzimatik faaliyetlerin gerçekleştirilmesidir. Enzimatik faaliyetlerin en önemlisi αamilaz enziminin nişastayı hidrolizi, proteaz grubu enzimlerin de proteinleri
hidrolizidir. Genelde mayşe, öğütülmüş malta ağırlığının 5 katı su katılarak
hazırlanır. İki tip mayşeleme yöntemi vardır
a. Dekoksiyon (kaynatma) yöntemi : Bu yöntemde ilk aşamada mayşe pH’sı
5.5-5.7 civarına ayarlanır ve 45-50 °C’de 20-30 dakika tutulur. Bu aşama
proteolitik enzimler için uygun aşamadır ve bu sıcaklık aralığında
proteinler polipeptitler ve aminoasitlere kadar parçalanır. Bu aşamaya
peptonlaşma süresi ismi de verilmektedir. Proteinlerin hidrolizi bira
üretiminde arzu edilen bir durumdur çünkü protein hidroliz ürünleri olan
polipeptit ve aminoasitler birada köpük tutulmasını sağlarlar. Aynı
zamanda hidrolize olmamış proteinler şişelemeden sonra soğukta depolama
sırasında bulanıklığa sebep olurlar.
İkinci aşama için mayşenin 1/3’ü ayrı bir tanka alınır ve burada 100 °C’de
kaynatılır ve tekrar eski tanka verilir. Kaynatılan mayşenin eklenmesiyle
mayşeleme tankındaki mayşenin sıcaklığı 62-64 °C’ye gelir ve 30-60
dakika kadar bu sıcaklıkta tutulur. Bu sıcaklık β-amilaz enziminin
çalışması için uygundur.
Üçüncü aşamada mayşe yavaş bir şekilde 72-74 °C’ye getirilir. Bu aşama
α-amilaz enziminin aktif olduğu aşamadır.
Yukarıda anlatılan bu yöntemde bir defa kaynatma yapıldığı için bu
yönteme tekli kaynatma yöntemi denilir. İkili ve üçlü kaynatma da
yapılmaktadır.
Tekli kaynatma yönteminde ekstrakt verimini artırmak için mısır kırması
ve pirinç kullanılmaktadır. Bu durumda yine 45-50 °C’de mayşeleme
sürerken, kaynatma kazanına % 85 kırık pirinç, % 15 malt katılır.
Kaynatma kazanındaki kırık pirinç içeren mayşe 72-74 °C’de bir süre
tutulduktan sonra kaynatılır ve ana mayşe tankına alınır. Ana mayşe
tankının sıcaklığı böylece 62-64 °C’ye gelir. Kaynatma tankına % 15
civarında malt katmanın amacı, malttaki enzimlerin pirinçte bulunan
nişastanın parçalamasını ve ortamın yani bir bakıma pirinç lapasının
sıvılaşmasını sağlamaktır. Kaynatmanın en önemli sebebi nişastanın
çirişlenmesini yani su alıp şişmesini sağlamaktır. Kaynatmayla ayrıca
nişastanın kısmen de olsa hidrolizi sağlanır ve biraya kendine has bir tat ve
aroma verilir.
b. İnfüzyon: sıcaklık artışı mayşe ısıtılarak gerçekleştirilir, kaynatma
yapılmaz.
Prof.Dr. Yekta GÖKSUNGUR
Ege Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü
Bira üretiminde arpa kullanımının en önemli sebepleri arpa nişastasının 58-59
°C civarında çirişlenmesi ve arpada bulunan kavuzun arpayı mikrobiyolojik
açıdan korumasıdır.
Mayşeleme işleminin tamamlanıp tamamlanmadığı mayşeden alınan örneğe
iyot damlatılmasıyla anlaşılabilir. Mayşe iyotla mavi renk vermediği zaman
mayşelemenin amacına ulaştığı, yani ortamdaki nişastanın enzimatik olarak
hidrolize uğradığı anlaşılır.
Nişastanın yapısı ve hidrolizi : Nişasta amiloz ve amilopektin ismi verilen iki
yapıdan oluşmaktadır. Amiloz yapı glükoz ünitelerinin α-1,4 bağlarıyla bağlanmasıyla
oluşan düz zincirli yapıda bir bir polimerdir, nişastanın yaklaşık % 20-25’ini oluşturur.
Amilopektin ise α-1,4 bağlarının yanı sıra, glükoz ünitelerinin α-1,6 bağlarıyla
bağlanmasından oluşmaktadır. α-1,6 bağları polimerin dallanma noktalarını
oluşturmaktadır. Nişasta molekülünün yaklaşık % 75-80’ini amilopektin yapısı oluşturur.
Amiloz ve amilopektin içeriği nişastanın çeşidine göre değişmektedir (pirinç nişastası,
buğday nişastası, mısır nişastası vb.).
Nişastayı parçalayan enzimler : Nişastanın hidrolize uğraması için öncelikle
çirişlenmesi yani su alıp şişmesi gerekir. Bu da 55-60 °C’nin üzerindeki sıcaklıklarda
gerçekleşir. Her nişasta çeşidinin çirişlenme sıcaklığı farklıdır. Enzimler çirişlenmemiş
nişasta moleküllerine etki edemezler.
Nişastayı parçalayan enzimler şunlardır:
α-amilaz : Amiloz yapıda bulunan α-1,4 bağlarını hidroliz eden bir enzimdir. Amiloz
yapıyı zincirin içerisinden olacak şekilde hidrolize uğratır (endoenzim). Değişik miktarda
glükoz üniteleri içeren dekstrinler hidroliz ürünleridir. Bu enzim aktivitesi neticesinde
nişasta molekülünde β-amilaz ve amiloglükosidaz enzimlerinin etki edebileceği indirgen
uçlar ortaya çıkar. α-amilaz enzimi α-1,6 bağlarına etki edemez.
Prof.Dr. Yekta GÖKSUNGUR
Ege Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü
β-amilaz : Amiloz yapıyı indirgen olmayan uçlardan (ekzo-enzim) başlayarak maltoz
üniteleri (2 molekül glükoz) açığa çıkaracak şekilde hidrolize uğratır. Ortaya çıkan maltoz
bira üretiminde maya tarafından kolaylıkla etil alkole dönüştürülür. Bira üretiminde katkı
maddesi olarak sakkaroz veya glükoz formunda şeker kullanılırsa, β-amilazın çalışma
süresi kısa tutularak, maltozdan daha fazla dekstrin oluşması istenir.
Amiloglükosidaz : α-1,4 bağlarına etki ederek 1 molekül glükoz açığa çıkarır. α-1,6
bağlarını yani dallanma noktalarını daha yavaş da olsa hidrolize uğratır.
Pullulanaz : α-1,6 bağlarından oluşan dallanma noktaların hidroliz eder. Bu enzimin
etki ettiği nişasta molekülünü α ve β-amilaz enzimleri tamamıyla maltoz ve dekstrinlere
hidroliz eder. Ancak bu enzimin bira üretiminde aktivitesi asla istenmez çünkü bu
enzimin etki ettiği nişasta molekülünde α-1,6 bağlarından oluşan dekstrinler kalmaz.
Dekstrinler biraya dolgunluk ve doygunluk verir.
Prof.Dr. Yekta GÖKSUNGUR
Ege Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü
3. Mayşenin Süzülmesi : Süzme işlemi süzme kazanlarında yapılır. Mayşede suya geçen
ekstrakt (kurumadde) ve tortu maddeleri vardır. Süzmenin amacı mayşedeki kaba
tortuyu ayırmaktır. Bu işlem sırasında malttan gelen kavuzlar doğal filtre ortamı
oluştururlar. Mayşe belirli bir berraklığa gelince şıra ismini alır ve kaynatma kazanına
alınır.
4. Şıranın kaynatılması : Şıranın kaynatılması içerisinde rezistans sistemi bulunan
kaynatma kazanlarında gerçekleştirilir. Kaynatma işlemi normal şartlarda 1.5 saat
sürer. Kaynatma sırasında şıraya şerbetçi otu katılır ve şerbetçi otundan şıraya
izohumulon gibi acılık veren maddelerin, aroma maddelerinin ve tanenin geçmesi
sağlanır. Tanen ileriki üretim safhalarında proteinlerle kompleks oluşturarak,
proteinlerin çökmesini ve biranın berraklaşmasını sağlar. Normal biralarda 160-200 g/
hl (hektolitre,100 litre) şerbetçi otu kullanılır. Pilsener tipi biralar ise acılığı biraz daha
fazla olan biralardır, dolayısıyla daha fazla şerbetçi otu içerirler. Şerbetçi otunun
yaklaşık ¼’ü kaynatma başlangıcında, yarısı ise kaynatmanın ortasında verilir. Aroma
maddelerinin biraya geçmesi için son kalan ¼ ise kaynatmanın sonunda şıraya ilave
edilir. Kaynatmanın başında verilen şerbetçi otu acılık, sonunda verilen ise aroma
verir. Kaynatmanın başlıca amaçları şunlardır :
1. Biranın ilksel ekstraktı ayarlanır, % 11-12 civarında olmalıdır.
2. Şıranın pastörize edilmesi, mikrobiyal yükünün azaltılması sağlanır.
3. Enzimlerin inaktif olması sağlanır.
4. Şerbetçi otunun kendine has tat ve aromasının biraya kazandırılması
sağlanır.
5. Bulanıklığa sebebiyet veren proteinlerin çöktürülmesi sağlanır.
Prof.Dr. Yekta GÖKSUNGUR
Ege Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü
Kaynatma sonunda bira süzgeç ve seperatörlerden geçirilerek çöken kısımlar
uzaklaştırılır. Bu amaçla en çok kullanılan whirlpool kazanlarıdır. Bu kazanlara
belirli bir eğimle şıra verilir ve oluşan girdabın ortasında tortu aşağıya doğru inerken
berrak şıra üstten alınır.
5. Şıranın soğutulması : Kaynatma sonrası plakalı ısı değiştiriciler kullanılarak şıra
yaklaşık 10 °C’ye soğutulur. Soğutma sonrasında şıra fermentasyon tanklarına
giderken yolda şıraya maya ve hava verilerek mayanın kendini çoğaltması ve maya ile
şıranın iyice karışması sağlanır.
6. Fermentasyon : Fermentasyon ile mayşeleme sırasında oluşan maltoz, mayalar
tarafından etil alkole dönüştürülür. Bira üretiminde iki tip maya kullanılır. a.
Saccharomyces cerevisiae : üst fermentasyon mayasıdır, b. Saccharomyces
carlsbergensis : alt fermentasyon mayasıdır. Türkiye ve dünyadaki bira üretiminin %
70 civarında bir bölümü alt fermentasyon mayası ile gerçekleştirilir. İki maya
arasındaki fark rafinoz testiyle anlaşılır. Rafinoz; galaktoz + glükoz + fruktozdan
oluşan bir trisakkarittir. Galaktoz ve glükozdan oluşan disakkarit kısmına ise
melibiyoz ismi verilir. S.carlsbergensis melibiyozu hidrolize edemezken, S.cerevisiae
hidroliz edebilmektedir. Dolayısıyla substrat olarak rafinoz kullanıldığında maya
substratın sadece 1/3’ünü hidroliz edebiliyorsa S.carlsbergensis, tümünü fermente
edebiliyorsa S.cerevisiae’dır.
Bira üretiminde kullanılan mayaların optimum çalışma sıcaklıkları 20-25 °C
civarındadır, ancak bira üretiminde bu mayaların 10-12 °C’de çalışması amaçtır.
Fermentasyon yaklaşık 8-10 gün sürer, bunun ilk 3-5 günü fermentasyonnu en yoğun
olarak devam ettiği günlerdir. Ekstrakt % 0.5’in altına düştüğünde fermentasyona son
verilir. Fermentasyon sırasında mikroorganizma yan ürün olarak diasetil üretir, daha
sonraki aşamalarda mikroorganizma kendi ürettiği diasetili parçalar. Bira üretiminde
diasetil kesinlikle istenmez çünkü tereyağ kokusunda bir maddedir (tereyağ üretiminde
kullanılmaktadır). Bu nedenle fermentasyonun son safhasında maya diasetili parçalar.
Eğer ortamda 0.16 ppm’in üzerinde diasetil varsa hissedilir. Fermentasyon çok uzun
sürerse, bu sefer de mayadan olumsuz tat ve aroma biraya geçer. Fermentasyon
ekstrakttaki günlük azalma % 0.5’in altına düştüğünde ve asetil konsantrasyonu 0.12
ppm’e düştüğünde biter. Fermentasyon sonrasında mayanın önemli bir kısmı tankta
çöker ve bu maya bira üretiminde 3-4 kez daha kullanılabilir. Fermentasyon sonrası
elde edilen biraya “genç bira” ismi verilmektedir.
7. 2. Fermentasyon (Dinlendirme): Klasik yöntemde biranın 3-4 hafta dinlenmesi
gerekir. Dinlendirme aşamasında “ genç bira” 3-4о C’ ye soğutulur ve kalan fermente
olabilir ekstraktın ~ %10-15’inin fermente olması istenir. Oluşan CO2’in birada
kalması sağlanır. Yeterli fermentasyon sağlandıktan sonra bira -1 - + 1о C’ ye
soğutulur ve yeni aromaların oluşması sağlanır. Genç birada bulunan diasetil,
aldehitler ve kükürtlü bileşikler olgunlaşmamış, ham ve temiz olmayan tat ve aroma
verirler. 2.Fermentasyon aşamasında bu bileşiklerin oranları azalır ve biyokimyasal
değişimle olumsuz etkileri azalır. Soğukta dinlendirme aşamasında oluşan yüksek
alkoller ve esterler biraya özgü aroma ve tat verirler. Bu bileşikler biranın kalitesini
belirler ve kalıcıdırlar.
Günümüzde bira fermentasyonunda genelde dik tanklar kullanılmaktadır. Bu tanklar
hacimleri fazla olan (300 tona kadar çıkabilir) ve etrafında soğutma blokları olan
tanklardır. Bu tanklarda fermentasyon 12 о C’ de başlar ve üstten başlayarak aşama
aşama soğutma yapılır. Üstte soğuyan şıra alta inerken, ortada bulunan sıcaklığı biraz
daha yüksek şıra üste çıkar. Fermentasyon bittiğinde konik kısımdaki soğutma devreye
alınır ve çöken maya alttan alınır. Aynı tanklar -1-+3о C’ ye soğutularak dinlendirme
için de kullanılır. Böylece dik tanklarda bira 19-21 gün içerisinde hazır hale gelir. Bu
Prof.Dr. Yekta GÖKSUNGUR
Ege Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü
tankların en önemli avantajı fermentasyon ve dinlendirmenin aynı tankta yapılması,
prosesin daha kısa sürmesi ve dolayısıyla daha ekonomik olmasıdır.
Bira üretiminde maya 4-5 kez kullanılabilir. Normal koşullarda maya çöktükten sonra
en alt ve en üst kısımlar kullanılmaz. En alttaki maya tembel mayadır ve ilk
çökmüştür. Ayrıca bu mayada safsızlıklar ve ölü mayada olabilir. En üst kısımdaysa
bir dizi tortu maddesi olabileceği için kullanılmaz.
Fermentasyon sırasında % 48 civarında CO2 oluşur ve oluşan bu CO2 tank üzerindeki
aygıtlarla CO2 toplama ünitesine gönderilerek depolanır.
8. Filtrasyon: Filtrasyonda amaç bulanıklığı, bulanıklığa yol açabilecek maddeleri ve
kalan mayayı biradan uzaklaştırmaktır. Filtrasyon, biranın berrak bir yapı kazanması
için plakalı filtrelerde gerçekleştirilir. Biranın süzülmesinde yardımcı madde olarak
çoğunlukla kiezelguhr kullanılır. Filtrasyonun ilk aşamasında filtre elemanları üzerine
yerleştirilen filtre kağıdı, filtre yardımcı maddesi olan kiezelguhr ile kaplanarak
“Filtre keki” oluşturulur. Filtre yardımcı maddesi olarak kullanılan kieselguhrun
kullanım amacı iyi bir süzme ve filtrasyon sağlamak ve filtre kağıdını korumaktır.
Filtre yardımcı maddesi ile plakalar kaplandıktan sonra bira belirli bir basınç altında
filtreye gönderilir. Bira önce kalın, sonra da ince kieselguhrdan geçer, en son da filtre
kağıdından geçerek en ince tortu maddeleri biradan ayrılmış olur. Filtrasyon 0 о C’ de
yapılarak oksidasyon riskinin ve CO2 kaybının az olması sağlanır.
Yatay filtreler son yıllarda yaygın olarak hem kiezelguhr hemde PVPP (Poly Vinyl
Poly Prolidon) filtre yardımcı maddeleri ile kullanılmaktadır. Filtre elemanları
gözenekli paslanmaz çelik plakalardan oluşmuştur. İlk aşamada kiezelguhr
kullanılarak filtre keki oluşturularak filtrasyon sağlanır. 2.Aşamada ise PVPP
kullanılarak birada bulunan polifenollerin absorplanması sağlanır. Polifenol oranının
düşük olması biranın raf ömrünü uzatır.
Biranın filtrasyon ve dolum aşamalarında göz önünde tutulacak noktalar:
a) Biranın berrak olması
b) Biradaki CO2’ nin korunması
c) Herhangi bir bulaşmanın olmaması ( enfeksiyon )
Prof.Dr. Yekta GÖKSUNGUR
Ege Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü
PLAKALI FİLTRELER
YATAY FİLTRELER
Prof.Dr. Yekta GÖKSUNGUR
Ege Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü
9. Dolum : Filtrasyon işleminden sonra bira en kısa sürede şişe, kutu veya fıçılara doldurulur.
Dolum üniteleri farklı olsa da aynı ilke ile karşı basınç (izobarometrik) dolum yapılır.
Şişe dolumu 5 aşamada gerçekleşmektedir :
a) Dolum makinesine gelen şişe sızdırmaz bir başlık tarafından tutulur ve bu başlıktan bir
boru şişe içine girer ve şişenin içindeki hava vakumla alınır.
b) şişe içinde ~ 2.5 kg/cm2 basınç sağlanıncaya dek CO2 verilir.
c) aynı basınçta bira ventiller yardımı ile şişeye sızdırılarak doldurulur.
d) şişe dolumu sonrası boru şişeyi terk ederken tepe boşluğunda vakum oluşturarak köpürme
sağlanır. Böylece şişede mümkün olduğunca az hava kalmış olur.
e) şişe taç ( metal ) kapakla kapatılmadan önce basınçlı CO2’li su püskürtülerek yine köpürme
sağlanır ve kapaklama yapılır.
İzobarometrik dolum yöntemi ile biradaki CO2 korunur ve oksidasyon önlenir. Fıçı ve kutu
dolumları da aynı yöntemle gerçekleştirilir.
10. Pastörizasyon : Biraları biyolojik yönden dayanıklı kılmak ve raf ömürlerini uzatmak için
pastörizasyon yapılır. Pastörizasyon şişe ve kutu biralarda yaygın olarak pastörizasyon
tünellerinde gerçekleştirilir. Fıçı biralarda ise sıcak dolum yapılır. İklim koşullarının daha
Prof.Dr. Yekta GÖKSUNGUR
Ege Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü
serin olduğu kuzey ülkelerinde kısa sürede tüketilecek biralar ve fıçı biraları çoğunlukla
pastörize edilmezler.
Pastörizasyon işlemi pastörizasyon tünellerinde gerçekleştirilir. Pastörizasyon tünelinde
şişeler tünel içinde ilerlerken ilk aşamada sıcak su ile ~ 650 C’ ye ısıtılır ve ~ 10 dakika bu
sıcaklıkta tutulur. Daha sonra soğutularak bira, tüneli ~ 30-350 C’lerde terk eder.
Pastörizasyon biraya tat ve renk açısından olumsuz etki eder. Pahalı olmaları nedeniyle
steril filtrasyon yöntemleri yaygın olarak uygulanmaz.
Pastörizasyon tüneli
Download