PİST KONUMLARI GÜLLE ATMA GÜLLENİN TARİHÇESİ Eski çağlardaki toplumlarda taş atma şeklinde müsabakalar yaparlardı. Bazı literatürler taş atma yarışmalarının tek elle bazılarının da çift elle yapıldığını belirtirler. Tek elle yapılan taş atma yarışmalarında Hakem Kurulu olarak kabul edilen yaşlı kişilerin oluşturduğu grup yarışta atılacak iki yada üç kilo ağırlığındaki taşı belirler. Bu taşın talk elle atılması güç sert ve kolay parçalanmayacak türden olması gerekmektedir. Ayrıca bu taşı elle tutabilmek için üzerinde parmakların kavramasını kolaylaştıracak yerler yapılırdı GÜLLE ATMA Gülle , günümüze dört değişik atış tekniği ile gelmiştir. İlk teknik durarak atış, ikinci teknik yana bacak açarak atış, üçüncü teknik O’brien isimli atletin bulduğu, halen günümüzde geçerli olan atış tekniğidir. Dördüncü ve en son atış tekniği ise Rotasyon yani dönerek atış tekniğidir. Bu rotasyon tekniği üzerinde henüz denemeler yapılan bir tekniktir. Yapılan incelemelerde rotasyon tekniği ile yirmi altı metre atılacağı hesaplanmıştır Gülle diğer atma branşları gibi birinci planda teknik isteyen bir branş değildir.Gülle,ilk planda ağırlığa,kiloya,ikinci planda tekniğe önem veren bir branştır. En ideal güllecinin 7 ila 10 yılda yetişeceği söylenir.Buda gösterir ki gülle sporu zor ve uzun zaman isteyen bir spordur. Gülle de yeni yetişenlere ilk önce teknik gösterilmez. Önce motorsal yetenek kabiliyet geliştirilir sonra teknik bilgiler basamaklama ile gösterilir. Motorsal yeteneği ve kabiliyeti geliştirilmiş sporcuya. Gülle tekniği önce anlatılır gösterilir sonra tatbik ettirilir. Genelde kısaca şöyle anlatılır: Gülleyi avuç içine değil parmak boğumları üzerine oturt, gülleyi çene altı ile köprücük kemiğinin bitim noktası arasına koy ön kolun ileriye dönük olsun konsantre ol geriye kayma pozisyonuna geçerken iki omuzda karşıya baksın sol ayakla geriye salınım yap ondan sonra geriye kay. Bu kaymada ayak yerden irtibatını kesmesin. Geriye kaydıktan sonra atış pozisyonuna geçilir önce sol ayak topuğu sağ ayak topuğu kalça ve daha sonra omuz döner ve atış pozisyonuna gelinmiş olur. Gülle sporu yapanların zor şartlarda bu sporu yaptıkları gerçektir. Bunun için çok iyi beslenmeleri antrenmanları eksiksiz yapmaları uyku ve güncel yaşamlarının düzenli ve sistemli olması gerekir Atış hareketine sabit duruşla başlanır. Gülle tek elle avuç içi çenenin altına bakacak şekilde yakın tutulmalı, atış süresince bu el başlangıç durumundan aşağıya düşmemelidir. Gülle hiçbir zaman omuz çizgisini geçmemelidir. Süzülüş ile gülle atışına geçilmesi arasındaki hareketler tempolu ve kesintisiz yapılır. Öğrenci gülle yere düştükten sonra yarışma alanını çemberin arka yarısından ve ayakta terk eder. 1. 2. 3. 4. Duruş ve Harekete Başlama: Atış çemberi içinde dairenin arka kısmında sırt atış yüzüne dönük olarak durulur. Sağ elini kullananlar için sağ ayak önde ve orta çizgiye yerleştirilir. Ayak burnu çemberin çevresine değer. Sol ayak ucu çemberin çevresinden 40-42 cm geridedir. Geriye Kayma: Kalça geriye düşürüldüğü zaman sol ayakla geriye tekme atılır. Vücut ağırlık merkezi geriye getirilir. Aynı zamanda sağ ayağın sürüş hareketi ayak burnu ve tabanının çekilmesiyle başlar. Atış Pozisyonuna Geçme: Sol ayak burnu ve sağ ayak topu aynı hizadadır. Vücut ağırlığı sağ ayak üzerindedir. Atış Hareketi ve İtme: Atış hareketi sol ayak yere iner inmez başlar. Sağ ayağın yukarı ve ileri doğru itme hareketi başlamadan ayak yere getirilir GÜLLENİN TUTULUŞU GÜLLENİN TUTULUŞU Gülle el ayası ile değil parmakların kaidesi ile tutulur. Bu tutuşta başparmak ve küçük parmak açılarak diğer üç parmak diğer üç parmak güllenin arkasında destek durumundadır. Gülle boyun kemiği ve boşluğu arasında boyuna dayanarak çenenin altına yerleştirilir. Baş ve küçük parmak öne bakar. Bilek geriye bükülür sağ dirsek iyice açık olmamak üzere tutulur ve gülleyi rahatça taşımasına yardım eder. Sağ kol omuz hizasında yere paraleldir. DİSK ATMA DİSK ATMA TARİHÇESİ Yuvarlak yassı bir ağırlığın fırlatılması esasına dayanan, pist ve alan sporudur Disk atıcılığı atletik olaylar arasında en eski spor dalıdır. Eski yunan şairi Homeros, yapıtlarında disk atmaya sık sık yer vermiş, MÖ. 5. Yüzyılda Yunanlı heykelci Myron'da yaptığı ünlü "Diskobolos" heykelinde disk atmayı canlandırmıştır.1896'da Atina'da yapılan Olimpiyat oyunlarında atletizmin bir dalı olarak yerini almıştır.1928'deki Olimpiyat oyunlarında bayanlar da Disk atmada yer almışlardır. Amerikalı Qerter,1962'de diski metre uzaklığa fırlatan ilk sporcudur. DİSK ATMA Disk, ağaçtan veya benzeri bir maddeden yapılmıştır. Etrafında pürüzsüz metalden bir çember ve her iki yüzüne gömülmüş yuvarlak plaklar vardır. Yuvarlak plaklar diskin ağırlığını denkleştirir. Erkekler için disk ağırlığı 2 kg olup,22 cm çapında ve 44.5 mm kalınlığındadır. Bayanlar için ise ağırlığı 1 kg,18 cm çapında ve 37 mm kalınlığındadır. Diskin yüzeyleri, kenardan başlayarak merkezi 25 mm uzaklığına kadar incelir. Disk atma yeri, standart atletizm pistlerinin kısa kenarının sağ ya da sol köşesinde yer alır. Futbol ve atletizm amaçlı yapılan stadyumlarda bu yer futbol kalelerinin sağ ya da sol arkasında bulunur. Disk, 2.50 m. Çapında bir çember içinden atılır. Disk atma yerini oluşturan çember beton bir zemin ve etrafında demir bir kasnaktan oluşur. Beton çemberi çevreleyen demir kasnak beton zeminden 2.5 cm. yüksekliktedir. Çemberin merkezine denk gelen doğrultuda çemberin dışından her iki yana doğru 5 cm. kalınlığında , 75cm. uzunluğunda beyaz çizgiler uzanır. Atış alanı, atıcının çember içinden diski attığı alandadır. Bu alan, disk atma çemberinin merkezinden 34,92 derecelik bir açı ile başlayan ve uzantıları çemberin dışından her iki yanda 5cm. kalınlığında beyaz çizgiler şeklinde devam eden açı uzantılarının arasındadır. Hareket yavaş, gövde hafif öne bükülmüş vaziyette ve disk bu sırada gövde gerisinde bulunur. Sağ ayağın yere basması ile birlikte atış gerçekleşene kadar dönüş hızı devamlı artar, hareket mümkün olduğunca patlayıcı olmalıdır. Parmaklar birbirlerinden aralı tutulur, disk parmakların son boğumuna yerleştirilir. Başparmak, diskin duruşunu ve uçuş açısını yönlendirecek şekilde hafifçe bastırmalıdır. Duruş, (Atıcının sırtı atış yönünü göstermeli.) diskin hareketlendirilmesi, Dönüş sıçraması ve atış duruşuna geliş, Atış 1.Duruş ve Diskin Hareketlendirilmesi (Diski Sallama): Atıcı atış çemberi gerisinde, ayaklar omuz genişliğinde açık, sırt atış yönüne dönük olarak durur. Sol eli omuz yüksekliğinde tutarak disk yüksekte tutulan sol ele doğru sallanır. Disk sol omuz yüksekliğine kadar kaldırıldıktan sonra, doğrultusu değiştirilmeden sağ geriye götürülür. 2.Dönüş sıçraması ve atış duruşuna geliş: Öndeki bacağın (sol bacak) yere basışı ile gövdenin doğrulması başlar. Atış kolu atış yönünü gösterir. Dönüş sırasında omuz ve gövde gerisinde taşınan disk dönüş sırasında göğüs kasları için bir ön gerilim oluşturur. Dönüş hareketinin sonunda omuz ekseni yere paralel duruma gelmelidir ve atış kolunun eli disk ile birlikte yere bakmalıdır. DİSKİN TUTULUŞU DİSKİN TUTULUŞU Disk, atış kolu elinin birinci parmak boğumları üzerine oturtulur. Parmak araları ne çok açık ne bitişik olmalıdır. El ayası diske temas etmeli başparmak diskin duruşunu ve uçuş açısını yönlendirecek şekilde hafif bastırmalıdır. Bazı atıcılar diski işaret parmağı ile orta parmak birbirine yanaşık konumda tutarlar. Böylece; atma anında diske daha çok kuvvet uygulayabilirler. Ayrıca elin dış yüzü dış tarafı göstermeli ve el bileği rahat tutularak çok hafif diske değmelidir ÇEKİÇ ATMA ÇEKİÇ ATMA TARİHÇESİ Çekiç Atma, iki elle tutulan bir çekicin, bir daire içinden fırlatılarak atıldığı alan sporunun adıdır. Yüzyıllar önce Britanya Adalarında gelişen oyunun başlangıcı, efsaneye göre M.Ö. 2000 dolayında İrlandada düzenlenen Tailteann Oyunlarında Kelt kahramanı Cu Chulainnin bir araba tekerleğini dingilinden tutup, başının çevresinde döndürerek hiç kimsenin atamayacağı kadar uzağa atmasına dayanmaktadır. Zaman içinde, tekerlek yerini tahta bir tutamacın ucuna bağlanmış irice bir kaya parçasına bırakmıştır. Çeşitli kaynaklarda, eski Töton kabilelerinin, Tanrı Thorun onuruna düzenlenen dinsel şölenlerde farklı çekiç atma oyunlarına yer verildiği belirtilmektedir. ÇEKİÇ ATMA Çekiç atma, atletizmdeki atma branşlarından biridir Çekiç atma, atletizmdeki atma branşlarından biridir. Diğer atmalı sporlar gibi amaç kurallar içinde çekiç olarak anılan malzemeyi olabildiği kadar uzağa atmaktır. Çekiç atmada kullanılan malzeme, bir tele bağlı çelikten standart bir gülledir. Çekiç kelimesinin kullanılması eski zamanlarda gerçekten çekiç in fırlatılmasından dolayıdır. Halen İskoçya'daki Highland Games gibi bazı festivallerde bu spor çekiçle yapılmaktadır. 1. Çekiç, çift kolla atılan tek atma disiplinidir. Hızlanma tarzı, daireseldir. Başı, demir veya pirinçten yumuşak olmayan diğer metallerden yapılır. Tam küredir. Teli, başla tutma halkasını birbirine bağlar. Tel tek parça, çapı 3 mm’den fazla olmayan çeliktendir. Tutma halkası, sert, eğilmez kalınlığı 9 mm olan metalden yapılır. Eni 110 mm, uzunluğu (telin tam gerilmesinde) 115 mm’dir. Aletin uzunluğu 117.5 cm’den az olmamalıdır. Koruma kafesi, disk atmadakiyle aynıdır. Atma dairesi, gülle atma ile aynıdır. 2. 3. Geçiş ve dönüşler: Dönüş hareketi sol ayak ökçesi üzerinde yapılır. Çekiç, göğüs önündeyken gövdenin üst kısmı dönüş hareketini yapar. Bu esnada bacaklar da dönüşe katılır. Sağ ayak küçük bir dönüşle sol ayağa paralel duruma getirilerek yere konur. Normal olarak üç dönüş hareketi yapılır. Dönüş sırasında kollar gergindir ve kalça geride tutulurken omuzlar da önde bulunur. Son safha: Atıcı çekici çekmeye başlar. Ağırlık iki bacak üzerindedir. Dizler sola doğru dönerken bacaklar çapraz pozisyona gelir. Atış: Bacaklar gergindir. Baş geriye doğru uzanmış ve vücut geriye doğru kavis çizmiştir. Atlet atış istikametine bakarken kollar yukarıya kaldırılır ve çekiç elden çıkarılarak atılır atılan çekiç gözlerle takip edilir. ÇEKİCİN TUTULUŞU ÇEKİCİN TUTULUŞU Sağ kolla çalışan çekiç atıcı geçici tutuş sol elledir. Çekicin başı ile dönüş ekseni arsındaki en geniş mesafeyi elde edebilmek için çekici kolu sol elin dört parmağının birinci bölümleri ile tutulur. Bu şekilde sol elin dışı düz kalır. Sağ el çok hafif bir şekilde sol elin parmakları üzerinde serbest bırakılır. İki elin baş parmakları ise çekicin kolu kenarında düz bir şekilde yan yana aşağıya doğru tutulur. CİRİT ATMA CİRİT ATMA TARİHÇESİ Cirit, ağaçtan veya metalden yapılan bir mızrağın koşularak atılmasını içeren hafif bir atletizm sporu dalıdır, ilk kez Antik Çağda, Yunan Olimpiyatları’ndaki pentatlon yarışmalarında yapılmış, ilk uluslar arası yarışma 1896’da İsveç’te düzenlenmiştir. 1908’de modern olimpiyat oyunlarına dâhil edilmiştir. Cirit atma yarışlarına bayanlar 1932’de alınmıştır. CİRİT ATMA Nesneleri harekete geçirmek için yüksek hızlı maksimum çaba kol hareketlerini içeren ve atma sporları olarak bilinen disk atma, gülle atma, çekiç atma gibi, cirit atma sporu da atletizm sporları arasında yer alan bir spor türüdür. 15 - 20 m mesafeden hız alınır ve gittikçe artan bir tempo ile koşulur. Bunu 3–10 m arası ciriti geriye alıp atma hazırlığını içeren çapraz koşu izler. Atış kolu çok çabuk öne çekilirken el bileği ile silkme hareketi yapılır. Bu hareket ciritin yere saplanmasına yardımcı olur. Atış sırasında sağ bacak atış yönüne doğru bükük bir şekilde konur. Sol ayak arkaya doğru kaldırılır ve vücudun üst kısmı öne doğru yatırılır. Bu hareketler öğrencinin, cirit elden çıktığında bir adım daha atmamasına yani faul yapmamasına yardımcı olur. Ciritin atıldıktan sonra, 29 derecelik açı içine düşmesi zorunludur. 1. 2. 3. 4. 5. 6. Ciriti Taşıma: Cirit, başın yanında yaklaşık alın yüksekliğinde omuz üzerinde ve omuza dik olarak taşınır. Yaklaşma Koşusu: Cirit atmada atış durumuna gelmede ciritin geriye götürülmesi, geriden çekilmesi ve yaklaşma koşusu da büyük önem taşımaktadır. Beş Adım Ritmi: Yaklaşma koşusu sonunda ve koşuya bağlı olarak atış durumuna değin yapılan bir bakıma çapraz adım da dediğimiz bölümdür. 1. Ciritin geriye alınması 2. Akıcı ve ritimli bir koşu 3. Atış durumuna gelme 4. Atış Ciriti geriye alma: Bu evre beş adım ritminin ilk adımı ile başlar. Atış durumu: Beş adım ritminin sonunda elde edilen bir pozisyondur. Atış durumunda her iki ayağın birden yerle temas hâlinde olması gerekir. Atış: Sağ ayağın ve diz eklemlerinin atış alanına doğru öne - yukarıya gerilmesi ve sağ kalçanın düz olarak öne döndürülmesi ile sağlanır. Sol bacak ise dizden hafif bükülü olarak önde topuk - pençe olarak dayanmış durumdadır. Ciritin son olarak elden çıkışındaki pozisyona vuruş ya da tokatlama denir. CİRİTİN TUTULUŞU CİRİTİN TUTULUŞU Cirit, atış kolu ile ortasında bulunan sargının arka kısmından tutulmaktadır. Böylece kuvvet aktarımı cirit in ağırlık noktasından başlar ve parmaklarda dengeli çekme hareketine yardımcı olur. Pratik uygulamada üç türlü tutuş şekli vardır. En yaygın tutuş şekli ise; cirit ağırlık merkezinin cm gerisinde, orta parmak ile baş parmak karşılıklı olarak tutulur. İşaret parmağı hafifçe değecek şekilde Cirit'i çevreler. Cirit başparmağın alt kısmından ve avuç içine değecek şekilde tutulur. Geri kalan iki parmak da hafif bir şekilde ciridi tutar. Diğer bir teknikte daha çok profesyonellerin kullandığı çengel tekniğidir. Cirit işaret ve orta parmak arasına yerleştirilir ve kalan iki parmaklada cirit kavranarak atış gerçekleştirilir. SÜRAT KOŞULARI SÜRAT KOŞULARI Pist yarışları, genellikle 400 m.’lik elips biçimli pistlerde yapılır. Yarışmalar 6 bölümden oluşur: a) Sürat Koşuları: Pist ve alan sporlarında; kısa mesafe atletlerinin bütün güçleriyle koşmasına dayanan, en süratli olanı belirleyen yarışlardır. Bir diğer ismi de kısa mesafe koşularıdır. Bu tür yarışmalarda koşucunun sürati ve dayanıklılığı yanında, temposunu değerlendirmesi de büyük önem taşır. Virajlı yarışların başlangıç çizgileri, tüm atletlerin aynı uzunluğu koşmalarını sağlamak için kademeli ve eğri olarak çizilmiştir. İç kulvarlardaki yarışmacılar yarışa daha gerilerden başlarlar. Sürat koşularının tümünde, oyun alanı olarak 400 m. uzunluğundaki standart pist kullanılır. Bu pistlerin hepsinde “tartan” denilen sentetik bir bileşik olan yapay zemin vardır. Pistin bitiş çizgisi tüm yarışlar için aynıdır. Pist üzerinde 8 kulvar işaretlenerek, yarışmacıların birbirinden ayrılmaları sağlanmıştır. Sürat koşularının tümünde her koşucu, parkurunu kendi kulvarında koşarak tamamlar. Sürat koşucuları yarıştan önce ısınmalı, adalelerini gevşetici hareketler yapmalıdırlar. Sürat koşularında atletler çıkış takozları kullanırlar. Bu çıkış takozları, başlangıç çizgisinin hemen arkasına vidalanan, yarışmacının ayaklarını basarak ilk hızını almasını sağlayan genellikle metal bir alettir. Ayakların konduğu düz kısımlar, atletlerin tercihine göre ayarlanabilir. Bu çıkış takozları ile çömelmiş durumda çıkış yapmaya 1894’ten sonra başlanmış olup, ilk kez 1930’da resmi yarışmalarda kullanılmıştır. Çıkış takozlarına, önemli yarışlarda yanlış çıkışları otomatik olarak saptayan elektronik bir mekanizma eklenir. Çıkış sırasında yarışmacının soğukkanlı ve hırslı olması çok önemlidir. Sürat koşularında atletler, ıslanma ile şeffaflaşmayan atlet ve şortlar giyerler. Numaralar kolayca görülebilecek büyüklükte sırta ve göğüse tutturulur. Çorapların pamuklu, beyaz ve dikişsiz olması gerekir. Yarışmalarda çivili özel spor ayakkabıları kullanılır. Bu ayakkabılar yarışma çeşidi ve atletlerin tercihine göre farklılık gösterebilir. Ama çiviler 2.5 cm. uzunluğunu geçemez. Sentetik pistlerle birlikte metal çivilerin yerini lastik çiviler almıştır. Bu çiviler koşu sırasında yere batarak ayağın geri kaymasını önler. 100 m.’den 800 m.’ye kadar olan yarışlarda koşucular yarışa, çömelmiş durumda bir ayak geride, öteki ayak çıkış çizgisinin hemen arkasında, el parmakları da yere değecek biçimde yerleşerek başlarlar. Çıkış hakemi 800 m.’ye kadar olan koşularda (800 m. dahil) “yerlerinize” ve “dikkat” komutlarını, daha uzun koşular için “yerlerinize” komutunu verir. Bütün atletlerin “dikkat” durumunda iki ayağı da piste değmeli ve hareketsiz beklemeleri gerekir. Yarışmalar bir tabanca veya benzeri bir aletin havaya ateşlenmesi ile başlar Yarışmacılardan birisinin hatalı çıkış yapması durumunda çıkış tekrarlanır. İki kez hatalı çıkış yapan atlet diskalifiye edilir. Pist yarışmalarında diskalifiye olan atlet, pisti hemen terk etmelidir. Hatalı çıkıştan sonra yarışmacılar, tabancanın yeniden ateşlenmesi ile geri çağrılır. Sürat koşuları, yukarıda da belirtildiği üzere çökmüş vaziyette çıkış hareketiyle başlar. Fuleye geçmek için atılan toplanış adımlarıyla sürer. Bunu mesafenin 15-20 m.’si ile son 5 m.’si arasındaki fule adımları izler. Yarış ipinin göğüslenmesi ile koşu tamamlanır. Bitişte ipi göğüslemek veya finiş çizgisini geçmek, ya atletin ellerini başının üstüne kaldırması ya da elleri ile fırlatarak seride omuz ile dokunmak şeklinde olur. Yarışmalarda dereceler elektronik kronometre ile saptanır. Bu kronometreler, yarışmayı başlatan tabancaya bağlanmıştır ve ateşleme ile kendiliğinden otomatik olarak çalışmaya başlar. Ayrıca ipi göğüsleyen atlet, saniyenin yüzde birini saptayabilen “Foto Finiş” aletiyle tespit edilir. Zaman, silahın ateşlenmesinden, atletin gövdesinin bitişe vardığı ana kadar geçen süre ölçülerek bulunur. Beraberlik durumunda, ikinci tur her iki atletin katılmasına engel ise iki atlet yeniden yarışır. Bu durum dışında bütün beraberlikler olduğu gibi kalır. Sürat koşuları mesafelerine göre üç ana yarıştan oluşur: 1- 100 m. 2- 200 m. 3- 400 m. Koşusu KAYNAKÇA https://sporpanosu.blogspot.com/2013/12/atletizm-cekic-atma.html https://slideplayer.biz.tr/slide/3137715/ https://slideplayer.biz.tr/slide/9271650/ https://www.bilgiustam.com/cekic-atma http://sporakademisi.com/atletizmde-kosular/