Uploaded by Uğur örengül

12-BDT

advertisement
BİLİŞSEL DAVRANIŞÇI
TERAPİ
PSİKOTERAPİ KURAMLARI I
Temel İlkeler
BDT iki temel ilkeye dayanır:
1) Bilişlerimiz, duygu ve davranışlarımız üzerinde
etkilidir.
2) Davranışlarımız, düşünce şeklimizi ve
duygularımızı etkiler.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
2
TARİHÇE
• 1960’lı yıllarda Aaron Beck’in geliştirdiği Bilişsel
Terapi, düşüncenin ruhsal patolojilerin
kavramsallaştırılmasındaki yerini vurgulamıştır.
• Aaron T. Beck, duygusal bozukluklarda bilişsel ve
davranışçı müdahalelerin teori ve yöntemlerini
geliştiren ilk kişidir (Beck 1963, 1964).
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
3
TARİHÇE
• 1960’lı yıllarda ortaya çıkan ve psikanalize dönük
tepkilerden de beslenen Davranışçı Terapinin bu
yeni akımı olumlu karşılamasıyla bilişsel terapi
akımı daha da ivme kazanmıştır.
• 80’li yıllarda davranışçı terapistlerin büyük bir
kısmı bilişsel kuramı benimsemişler ve kendi
alanlarına Bilişsel Davranışçı Terapi adını vererek
bilişsel terapinin altına girmişlerdir.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
4
GENEL BAKIŞ
• Bilişsel sistem, bireylerin olayları algılama,
yorumlama ve anlam yükleme şekilleriyle
ilgilenir.
• Bazen tepkiler, olayların yanlış algılanması,
yanlış yorumlanması veya kendine özgü,
işlevsel olmayan yorumlarından dolayı
uyumsuzdur.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
5
GENEL BAKIŞ
• Terapist ile hasta işbirliği içinde hastanın kendisi,
diğerleri ve dünyayla ilgili inançlarını irdeler.
• Hastanın uyumsuz yargıları, hipotez olarak
görülür ve test edilir.
• Terapötik değişimi sağlamak için alternatif yorumlar
incelenir ve daha benimsenebilir inançları destekleyen
davranışsal deneyler ve sözlü uygulamalar kullanılır.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
6
İNSAN DOĞASINA BAKIŞI
• «Kişisel Bilim Adamı» yaklaşımı
• George Kelly
• Kişi çevreden kendisiyle ilgili bilgileri, verileri
sürekli toplar. Bunları kendisi, diğer insanlar ve
dünyayla ilgili kuramlar-varsayımlar geliştirmek
için kullanır. Bu inançlara uygun davranır ve
hisseder.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
7
İNSAN DOĞASINA BAKIŞI
• Birey içsel süreçlerinin kiminin farkında
olmayabilir; ancak farkında olmadığı şeyler
psikanalizdeki gibi bilinçdışı gibi kategorik
olarak farklı bir alanda değildir.
• Kişi bilinçli bir çabayla bunların bir kısmına
ulaşabilir, farkına varabilir.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
8
Diğer ekollerle karşılaştırdığında;
• BDT’nin teknik ve ilişkiye verdiği önem, Davranışçı
terapi ve Psikanalizin ilkelerinin ortasında bir
yerdedir.
• Tekniğe önem verilir ama hiçbir zaman
davranışçı terapi gibi terapiyi sadece teknik bir
uygulama olarak görmez.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
9
Diğer ekollerle karşılaştırdığında;
• İlişkiye önem verilir ama Psikanalizdeki gibi
danışanın bütün dünyası sadece terapistle
kurduğu ilişkiye indirgenmez. Ancak seansta
terapistle kurduğu ilişkinin gerçek dünyadaki
ilişkilerinin bir simülasyonu olabileceği de
unutulmaz.
• BDT’ye göre değişimin sağlanabilmesi
bilişlerin değişmesiyle mümkündür; bu nedenle
terapide bunu sağlayacak çeşitli teknikler kullanılır.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
10
Bilişsel Davranışçı Model
• Durum: Sınavda olmak.
DÜŞÜNCE
«Hata yapmamalıyım.
Eğer düşük not alırsam
bu sonum olur.»
DUYGU
Kaygı, Üzüntü
12/23/2014
DAVRANIŞ
Soruları doğru dürüst
okumadan
cevaplamaya çalışmak
Prof. Dr.Gülsen Erden
11
PSİKOPATOLOJİYE BAKIŞI
Bireylerin bilişsel yapısı kavramsallaştırılırken bilişler iki
başlıkta incelenebilir:
• Otomatik düşünceler ve şemalar.
Otomatik Düşünceler
Ara
inançlar
Ara inançlar- Kurallar
ŞEMALAR
Temel inançlar
Temel
inançlar
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
12
Otomatik Düşünceler
• Aklımıza kendiliğinden gelen, bizim özellikle
düşünmeyi istemediğimiz düşüncelerdir.
• Sıklıkla fark edilmezler, sadece eşlik eden
duygu fark edilir. Ancak dikkatimizi verirsek
tanımlayabilir ve anlayabiliriz.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
13
Otomatik Düşünceler
• Depresyon, kaygı bozukluğu gibi psikiyatrik
rahatsızlığı olan kişilerde uyumsuz ve çarpıtılmış
otomatik düşüncelerin arttığı gözlenir.
• Otomatik düşünceler, kişiye acı veren duygusal
tepkilere ve işlevsel olmayan davranışlara da yol
açarlar.
• Otomatik düşünceler ile ilgili en önemli
ipuçlarından biri, yoğun duygulanımın yaşandığı
esnada ortaya çıkmasıdır.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
14
Otomatik Düşünce Formu-I
DURUM
(Olay ne?)
En yakın
arkadaşım
bana bencil
olduğumu
söyledi
12/23/2014
DÜŞÜNCE
(Ne düşündün?)
 En yakın
arkadaşım da
beni sevmiyor.
 Kimse bana
destek olmuyor.
 Bunu bana nasıl
yapar
Prof. Dr.Gülsen Erden
DUYGU
(Ne hissettin?)
 Üzüntü
 Öfke
DAVRANIŞ
(Olay ne?)
 Uzaklaşma
15
Otomatik Düşünce Formu-II
DURUM
(Olay ne?)
Dönem sonu
ödevini
düşünme
12/23/2014
DÜŞÜNCE
(Ne düşündün?)
 Benim için çok
ağır.
 Zamanında
bitiremeyeceğim.
 Dersi
geçemeyeceğim.
Prof. Dr.Gülsen Erden
DUYGU
(Ne hissettin?)
 Kaygı
 Üzüntü
DAVRANIŞ
(Olay ne?)
 Hiç ders
çalışmayıp
sürekli
uyumak.
16
Ara İnançlar ve Kurallar
• Davranışların soyut düzenleyicileridir.
• En yüzeyde yer alıp yaşanan ana ve duruma
özgü olan otomatik düşüncelerin altında yer
alırlar.
• Kişi ara inanç, kural ve sayıltıları dile getirmez
ancak bunlara inanır.
• Yaşantı, gözlem veya diğerlerinden alınan
bilgilerle öğrenilenlerden kaynaklanırlar.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
17
Ara İnançlar ve Kurallar
Örnek sayıltılar:
• “Ancak insanları memnun edersem bana
katlanırlar”
• “Eğer başarısız olursam sevilmem”
Örnek kural ve tutumlar:
• “Duygularımı göstermemeliyim”
• “Yardım istemek zayıflıktır”
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
18
Temel İnançlar
• Bireyin kişisel ve çevresel bilgiyi nasıl
düzenleyeceğini belirleyen, bireyin kendisi,
diğerleri ve dünyayla ilgili temel varsayımlarını
içeren, geçmiş yaşantı ve deneyimler
sonucunda oluşmuş bilişsel yapılardır.
• Bütün insanlarda temel inançlar olumlu ve
olumsuz çiftler halindedir. Sağlıklı bireylerde
olumlu temel inançlar daha etkindir.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
19
Temel İnançlar
Çaresizlik
(güç, performans,
başarı)
•
•
•
•
•
•
Yetersizim
Etkisizim
Yeteneksizim
Baş edemem
Dayanıksızım
Kolayca
incinebilirim
12/23/2014
•
•
•
•
Değersizlik
(ahlaki eksiklik,
suçluluk)
Sevilmeme
(duygusal
eksiklikler)
Değersizim
Kabul edilemem
Kötü ruhluyum
Yaşamayı hak
etmiyorum
• Hoşlanılmayacak,
istenmeyen,
çirkin, sıkıcıyım
• Sevilmiyorum,
istenilmiyorum,
önemsizim
Prof. Dr.Gülsen Erden
20
«Başarısızım»
(Temel inanç)
«Ödevimi zamanında teslim edemiyorsam iyi bir
öğrenci değilim demektir.»
(Ara inanç)
«Bu ödevi yetiştirmem mümkün değil»
(Otomatik düşünce)
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
21
Bilişsel Çarpıtmalar
• Düşünmedeki sistematik hatalardır.
• Bilişsel yapıda yer alan işlevsiz inançlar bireyin
düşüncesini biçimlendirerek psikopatolojiye özgü
bilişsel hatalara yol açarlar.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
22
Bilişsel Çarpıtma kavramının tanıtılması:
• Zihnimizin en önemli görevi olan biteni
değerlendirmektir. Zihnimiz bu işlevini yerine
getirirken çeşitli yöntemler kullanır.
• Bu yöntemler yerinde kullanıldığında bizim çevreye
uyum sağlamamızı ve uygun davranmamızı
sağlarken bazen de duruma uygun olmayabilirler.
Özellikle duygusal yönden sıkıntı yaşadığımız
durumlarda zihnimiz olayları uygunsuz biçimde
değerlendirip duruma uygun olmayan sonuçlar
çıkarabilir. Olumsuz otomatik düşünce dediğimiz,
sorun yaşadığımız anda zihnimizden geçen şeyler
işte bu tür uygunsuz zihinsel işlemlerin ürünüdür.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
23
Bilişsel Çarpıtma kavramının tanıtılması:
• Sıkıntı yaşadığınız anda aklınızdan geçen
düşünceler veya kendi kendinize söylediğiniz
şeylerin (otomatik düşünceler) bu değerlendirme
biçimlerinden hangisi veya hangilerini içerdiği
açısından inceleyin.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
24
Bilişsel Çarpıtmalar
1. Keyfi çıkarsama: Destekleyici kanıtlar
olmaksızın ya da gerçekte tersine kanıtlar olduğu
durumda bile belli bir sonuca ulaşmaktır.
“Bir çok şeyi yapabildim ama öyle hissediyorum ki
ben başarısız biriyim“
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
25
2. Seçici soyutlama (zihinsel filtreleme): Olayları
bağlamından kopartarak bir detaya odaklanma,
durumun daha belirgin diğer özelliklerini ihmal etme
ve bu sınırlı özellik temelinde tüm yaşantıyı
kavramsallaştırmadır.
• Sen iyisin ama zamanlamaya dikkat et denilen
kişinin “benim çalışmamdan memnun değil”
demesi.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
26
3. Aşırı genelleme: Sınırlı sayıda örneği
temel alarak oluşturulmuş genel kurala
inanmak ve bunu izlemektir.
• «Bu tür şeyler hep benim başıma gelir.»
«Nereye elimi atsam orayı kurutuyorum.»
•
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
27
4. Büyültme ve Küçültme: Bir şeyi normalden
daha fazla veya daha az önemli görmektir. Bu
düşünce hatasını yapan kişiler kendi yaptıklarını
küçük, yapamadıklarını büyük görürler.
• “ İyi notu herkes alabilir”
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
28
5. İkili Düşünme (Hep ya da Hiç biçiminde):
Her türlü deneyim ve yaşantının iki uç
bağlamında değerlendirilmesidir. Siyah beyaz
düşünme de denmektedir.
• “Her şey boşa gitti.”
• «Bunu anlamadım, hiçbir şeyi
anlamayacağım.»
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
29
6. Kişiselleştirme: Kişinin kendisiyle çok az ilgili
olan ya da hiç ilgili olmadığı olumsuz olayı
kendisiyle bağlantılı olarak görmesi ve olayın
olumsuz sonuçlarından kendisini sorumlu
tutmasıdır.
• Toplantıya birisi gelmediğinde “ben varım diye
gelmedi” diye düşünmek.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
30
7. Felaketleştirme: Olası diğer sonuçları hesaba
katmaksızın geleceği hep olumsuz olarak
öngörmektir. Pireyi deve yapma.
“Heyecandan tek bir kelime bile edemeyeceğim”
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
31
8. Zorunluluk ifadeleri: Kişinin kendisi ve
diğerlerinin nasıl davranması ve dünyanın nasıl
olması gerektiği konusunda katı kurallarının
olması ve bu kuralların gerçekleşmemesi
durumunda olabilecek sonuçları abartmasıdır. –
meli, -malı düşünce tarzı.
“Bana karşı çıkmamalı”
“Hiç hata yapmamalıyım”
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
32
9. Zihin okuma: Diğer insanların ne düşündüğünü
bildiğimize ve onların da bizim ne düşündüğümüzü
bildiklerine ya da bilmeleri gerektiğine inanmaktır.
• “Beni zavallı buldu.”
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
33
10. Duygudan sonuca ulaşma: Tersine kanıtlar
olmasına karşın bunları yok sayarak ya da ihmal
ederek, sadece öyle hissedildiği için (aslında
inanıldığı için) bir şeyin doğru olduğuna inanmaktır.
• “Eğer korkuyorsam demek ki korkulacak bir şey
var”
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
34
11. Etiketleme: Daha uygun ve gerçeği
kapsayabilecek değerlendirmeler yapmak
yerine, kişinin kendisine ve diğerlerine genel
etiketler yapıştırması ve bütün durumu bu
nitelemenin ışığında değerlendirmesidir.
• «Aptalım»
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
35
Temel İlkeleri
1. Kişi çevresinden çok kendi zihnindeki
bilişsel tasarımına cevap verir.
2. İnsanda öğrenme süreçlerinin çoğu bilişsel
işlevler aracılığıyla gerçekleşir.
3. Düşünce, duygu ve davranışlar nedensel
olarak karşılıklı ilişki içindedir. Bunlardan biri
diğerinden daha başat değildir.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
36
Temel İlkeleri
4. Danışanın tutum, beklenti ve diğer bilişsel
etkinlikleri terapötik girişimlerin planlanmasında ve
uygulanmasında esastır.
5. Bilişsel tedavi yöntemleri, davranışçı tekniklerle
birleştirilerek daha iyi sonuçlar alınabilir.
6. Terapist, uyumu bozan bilişsel süreçleri
değerlendiren bir tanı koyucu, onlara eşlik eden
duygu ve davranış örüntülerini değiştirmek için
yeni öğrenme deneyleri düzenleyen bir eğitici ve
danışman olarak çalışır.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
37
TERAPİ SÜRECİ
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
38
Terapinin Amaçları
• Terapide yanlış bilgi işlemeleri düzeltmek ve
hastaları işlevsel olmayan duygu ve
davranışlara iten varsayımların değiştirilmesine
yardımcı olmak amaçlanır.
• İlk etapta belirtilerden kurtulmak hedeflenir;
ancak temel hedef düşüncedeki sistematik
önyargıyı kaldırmaktır.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
39
ÇÜNKÜ…..
• Belirtiler, ihtiyacı doyurmak için ortaya çıkar.
• Terapiste düşen görev, sorunların ortadan
kalkması ve yeni sorunların oluşumunun
engellenmesi için o ihtiyacın nasıl belirdiğini,
geliştiğini ve sürdürüldüğünü anlamaktır.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
40
Terapi Yöntemlerine Genel Bakış
• Sorun odaklı yaklaşım benimsenir.
• Soruna özgü kavramsallaştırma vardır.
• İşbirliğine dayalı terapötik ilişki kurulur.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
41
• Otomatik düşüncelerin ortaya çıkarılması ve
değiştirilmesi amaçlanır.
• Ara inançların ve temel inançların ortaya
çıkarılması ve değiştirilmesi amaçlanır.
• Kaçınma örüntülerine yönelik davranışsal
yöntemlerden yararlanılır.
• Bozukluğun tekrarını önlemede BDT
becerilerinin oluşturulması amaçlanır.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
42
Seansların Yapılandırılması
1)Duygudurum kontrolü
«Bugün nasılsınız?»
2) Yaşam olaylarının sorgulanması
«Görüşmediğimiz süreçte hayatınızda bir
değişiklik oldu mu? Bilmem gereken önemli bir
şey yaşadınız mı?»
3) Önceki seansla bağlantı kurma
«Geçen görüşme hakkında sormak istediğiniz,
eksik kalan bir şey var mı?»
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
43
4) Gündem belirleme
İşbirliği içerisinde, danışanın getirdiği bir konu ya
da sorun listesinden bir madde seçilir.
5)Ödev verilmesi
6) Seansın özetlenmesi
7) Geribildirim
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
44
Terapinin Aşamaları
1. Değerlendirme
2. Sorunun kavramsallaştırılması
3. Tedavi motivasyonunun değerlendirilmesi/
oluşturulması
4. Bilişsel formülasyon
5. Tedavi amaçlarının belirlenmesi
6. Hastaya bilişsel modelin tanıtılması
7. Bilişsel davranışçı müdahaleler ve tedavi
8. Yinelemeyi önleme
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
45
Klinik Değerlendirme
Klinik değerlendirme iki temel konuya odaklanır:
1. Kişinin sorunları ve sorunlarının öyküsü
2. Bireyin doğum öncesini de kapsayan şekilde
yaşam öyküsü (süreğen ruhsal sorunlarda)
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
46
• İlk görüşmelerde amaç, bir yandan danışanın
sorununu değerlendirmek, diğer yandan
danışanla ilişkiyi başlatmak ve bunun
sürmesine zemin hazırlamaktır.
• Düşünce, duygu ve davranış alanlarında belirti
ve bulgular taranır.
• Belirtiler yakınma olarak danışan tarafından
getirilir, bulguları görüşmeci izlemleriyle elde
eder.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
47
Klinik Değerlendirmenin Genel Planı
Başvuruya yol açan sorun
Sorunun özellikleri, tetikleyicileri, danışanın sorunla ilgili
fikri, daha önceki çözüm çabaları
Şu anki yaşam koşulları
Nerede yaşıyor, ne iş yapıyor, aile ilişkileri, yaşamdan
memnuniyeti
Gelişim öyküsü
Aile öyküsü, okul/iş öyküsü, sosyal öykü
Travmatik yaşantılar
Ailede sorun, hastalık, şiddet
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
48
Klinik Değerlendirmenin Genel Planı
Tıbbi öykü
Genel sağlık durumu, kullandığı ilaçlar, önceden geçirdiği
önemli hastalıklar
Psikiyatrik öykü
Daha önceki danışma, tedavi öyküsü, sonucu
Ruhsal durum
Görünüm, tutum, davranış, duygulanım, konuşma, bilişsel
işlevsellik
Danışanın terapiden amaçladıkları
Öncelik sırasına sokulmuş açık ve net amaçlar
Danışanın soruları, kaygıları
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
49
Terapötik İlişki
• Bilişsel-davranışçı terapistler aktiflerdir.
• Seansları yapılandıp geri bildirim verirler. BDT
yöntemlerinin nasıl kullanacağı konusunda
hastaya yol gösterirler.
• Danışanları terapötik ilişkide sorumluluk almaları
için cesaretlendirirler. Seanslarda danışanlardan
gündemin oluşturulmasına yardım etmelerini,
geribildirim vermelerini ve önerilen BDT
müdahaleleri ile ilgili pratik yapmalarını isterler.
• BDT’de terapötik ilişki; iletişime açık, sorunlarda
neden-sonuç ilişkisini araştıran ve birlikte
çalışarak sorunların üstesinden gelmeyi
hedefleyen özellikler taşır.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
50
Bilişsel Formülasyon
Vaka formülasyonu, terapiste
• hastanın tanısı, sorunları,
• bu sorunların nasıl geliştiği ve sürdüğü,
• sorunlara eşlik eden ve hazırlayan düşünce ve
inançlar ve bunların nasıl geliştiği,
• eşlik eden tepkileri (duygusal, fizyolojik ve
davranışsal) hakkında bilgi sağlayan ve bu
bilgilere dayanarak hastanın bu psikolojik
bozukluğunun nasıl ortaya çıktığına ilişkin bilginin
özetidir.
İlk seanstan sonra oluşturulur, son seansa
kadar gözden geçirilir. Esnek ve gelişmeye açıktır.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
51
Otomatik Düşüncelerin Saptanması
• Bilişsel değişiklik için otomatik düşüncelere
ulaşmak önemlidir.
«…Korktuğunuz/üzüldüğünüz/kızdığınız vb.
anda zihninizi okuyabilsek görebileceğimiz şeyler
nelerdir?»
• Danışana düşüncelerin önemi anlatılır. (duygu ve
davranışlarla ilişkisi)
OTOMATİK DÜŞÜNCELERE NASIL
ULAŞABİLİRİZ?
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
52
1) Doğrudan sorular: Danışana sorun duygudavranışı yaşadığı anda aklından ne geçtiği
sorulabilir.
«Kalp atışlarınız hızlandığı ve korktuğunuz sırada
aklınızdan neler geçiyordu?»
«Arkadaşınıza öfkelendiğinizde zihninizi okuma şansımız
olsaydı neler görürdük?»
Danışan otomatik düşüncelerini bulmakta
zorlanıyorsa, duyguyu yaşadığı durumun ayrıntıları
konuşulabilir.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
53
2) Yönlendirilmiş Keşif: Bir dizi soru ile danışanın
aslında bildiği, ancak o anda duygudurumu
nedeniyle farkındalık alanında olmayan bir bilginin
farkına varması hedeflenir.
Danışanın sıkıntı yaşadığı durum ele alınarak,
değişikliğin ortaya çıktığı anı yakalanır, eşlik eden
etkenlerin gündeme getirilerek düşüncenin
keşfedilmesi sağlanır.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
54
Yönlendirilmiş Keşif Örneği
H: Dün eve geldiğimde kendimi çok kötü hissettim.
T: O anda aklınızdan ne geçiyordu?
H: Bilmiyorum. Özel bir şey yoktu. Üzerime bir
karamsarlık çöktü.
T: Evden önce mi başladı yoksa eve girdikten sonra
mı?
H: Sanırım okuldayken başladı, fakat sonra giderek daha
da arttı, eve girdiğimde artık çok kötü olmuştum.
T: Okulda sizi olumsuz etkileyen herhangi olumsuz
olay yaşadınız mı?
H: Hatırladığım bir şey yok. Normalde okulda olan şeyler
oldu.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
55
T: O sırada kimse var mıydı yanınızda?
H: Hayır kimse yoktu.
T: Hiç araya giren bir şey oldu mu? Telefon
görüşmesi gibi mesela?
H: Hayır beni rahatsız eden herhangi bir şey olmadı.
T: Kağıtları okurken dikkatinizi tam olarak verebiliyor
muydunuz? (otomatik düşüncelerin doğasını hatırlatma)
H: Tam olarak değil, bilirsiniz işte insan televizyon
seyrederken de olur ya, bazen dikkatini tam olarak
veremez.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
56
• T: Bunun nasıl bir hayal olduğunu anlatabilir
misiniz?
• H: Evde kimsenin olmadığı, evin soğukluğu, tek başıma
oturup yemek yiyeceğim, kimsenin beni aramayacağı
(otomatik düşüncenin-imgenin dile getirilmesi).
• T: Zihninizde ev ve evdeki durumunuzla ilgili
oldukça karamsar bir tablo canlanmış ve bu da sizi
kötü hissettirmiş. Gördüğünüz gibi üzüntülü
hissettiğiniz anlarda zihninizde oldukça karanlık
resimler çiziyorsunuz. Diyelim ki o anda evinizle
ilgili başka bir hayal canlansaydı zihninizde, mesela
sıcak bir ev, güzel bir akşam yemeği, televizyonda
güzel bir film, sevdiğiniz bir arkadaşınızın sizi
araması. Bu durumda nasıl hissederdiniz acaba?
(duygu-düşünce bağlantısının vurgulanması)
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
57
• H: Sanırım o kadar kötü hissetmezdim.
• T: Evet bazen duygumuza rengini veren bu tür
hayallerin farkına varmamız güç olur. Burada birlikte
kendinizi kötü hissettiğiniz anın izini sürerek
bulmayı başardık. Sanki o gecenin nasıl geçeceğiyle
ilgili birtakım sonuçlara vardınız ve bu neredeyse
gerçek gibi geldi. Bunu fark edebiliyor musunuz?
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
58
3) En Kötü Senaryo Tekniği
«Bu durumda olabilecek en kötü şey ne?»
4) Davranış Deneyi Eşliğinde Düşüncelerin
Kaydedilmesi
Danışanın sıkıntı yaşadığı bir durumun içine
girerek o durumu yaşarken aklından geçenlere
dikkat ederek not etmesi istenebilir.
5) Otomatik Düşünce Kaydı Tutulması
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
59
Otomatik Düşüncelerin Ele
Alınması
Otomatik düşüncelerin gerçekliğe ne kadar uygun
olduğu ya da olmadığı incelenir.
NELER HEDEFLENİR?
• Danışanın farkındalığının arttırılması,
• Duygulanımın değişmesiyle danışanın olumsuz
otomatik düşüncelerinin azalması, alternatiflerin
akla gelmesi
• Ara inançlar ve temel inançlara ulaşmak.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
60
Otomatik Düşüncelerin Ele Alınmasında
Kullanılan Teknikler
1)Kanıt inceleme
Olumsuz düşünceyi destekleyen ve desteklemeyen
gerçek-nesnel kanıtlar incelenir.
2) Bilişsel çarpıtmaları bulma
3)Çifte standart tekniği
«Bir arkadaşının başına aynı durum gelse ve
kendisi gibi düşünse ona ne derdi?»
4)Alternatif açıklamalar
«Bu durum başka hangi anlama gelebilir ve başka
nasıl yorumlanabilir?»
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
61
Davranışçı Yöntemler
Bilişsel müdahaleler davranışın değişmesini,
davranışlardaki olumlu değişimler de bilişsel
değişimi sağlar.
1) Maruz bırakma ve tepki önleme: Danışanın
kaçınmasının altında yatan neden olan
sıkıntısının sürekli artacağı ve hiç geçmeyeceği
varsayımının geçerli olmadığını göstermek için
kullanılır.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
62
2) Aşamalı etkinlik planlaması: Kişinin yapmak
durumunda olduğu şeylerin listesi çıkarılır, kişi
birini seçer ve bu işin gerçekleşmesi için hangi
adımlar atılması gerektiğini saptar.
3) Sorun çözme: Kişinin duygusal tepkisi ve
davranışı onun için sorun oluşturmakla birlikte,
duruma uygun tepkiler olup, büyük ölçüde
yaşanan durum veya içinde bulunulan ortamdan
kaynaklanıyorsa bu yöntem kullanılır.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
63
Yinelemeyi Önleme
• Bilişsel ve davranışçı yöntemleri öğrenen
hastalar, belirtilerin gelecekteki tekrarlarını da
önleyebilirler.
• Örneğin bilişsel hatalarını öğrenen bir kişi,
terapi sonlandıktan sonra stresli durumlarda
olumsuz düşüncelerden kaçınmayı daha iyi
başarabilir.
• Terapist son seanslarda olası sorunları
tanımlayarak tekrarların önlenmesine odaklanır.
Bu anlamda durumun prova edilerek pratik
yapılması baş etme becerilerini geliştirecektir.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
64
ÖZETLEYECEK OLURSAK…
En yaygın kullanılan psikoterapi türlerindendir.
İnsanın duygu ve davranışlarını kontrol etmede bilişin
rolü olduğu üzerine temellendirilmiştir.
1960’larda Beck ve diğer önemli psikiyatrist-psikologların
katkılarıyla uygulamaları başlamış ve gelişmiştir.
Kısa süreli, sorun odaklı bir terapi yöntemidir.
Seanslar genellikle 45-50 dakika sürmektedir.
Şimdi ve burada odaklı olsa da danışanın erken çocukluk
dönemi, aile geçmişi, travmaları, eğitimi, iş hayatı, sosyal
etkileşimleri göz önünde bulundurur.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
65
GÜNÜMÜZDE…
• http://www.bilisseldavranisci.org/
• http://www.beckinstitute.org/
• http://www.academyofct.org/cbt-training-programs/
• Bilişsel-Davranışçı Terapiler, TPD
• http://www.psikolog.org.tr/?Publications=7&id=839
• Bilişsel Davranışçı Terapide Teknik, Bağlanma ve İttifak Vaka
İncelemesi
• http://www.psikolog.org.tr/?Publications=7&id=844&Lang=
• Bilişsel Davranışçı Psikoterapi ve Araştırmalar Dergisi
• http://www.jcbpr.org/?sec=cissue
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
66
Bilişsel Davranışçı
Terapi
Vaka Örneği
Sorunun Sunulması
Danışan 21 yaşında, uykuya dalamama, sıklıkla
uyanma, kekeleme, güçsüzlük, sinirlilik hali, sersemlik
ve kaygı duyma şikayetleri olan erkek üniversite
öğrencisi.
Uyku sorunları özellikle sınavlardan ve spor
müsabakalarından önce daha da artıyor. Konuşma
probleminin «mükemmel kelime»yi aramaktan
kaynaklandığını düşünüyor.
Danışan rekabete önem veren bir ailede büyümüş. En
büyük çocuk. Bütün müsabakaları kazanması
bekleniyor. Ebeveynleri çocukların başarılı işler
konusunda kendilerini geçmeleri gerektiğine inanıyor.
Danışanın başarılarıyla o kadar çok bütünleşmişler ki
«Benim başarım, onların başarısıdır»
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
68
İlk seanslar
Tanı, durum, geçmiş hakkında ilk bilgi toplama
gerçekleştikten sonra terapist, danışanın bilişlerinin
sıkıntısını nasıl etkilediğini tanımlamaya çalışır.
T: Hangi tip durumlarda daha çok üzülüyorsun?
H: Spor konusunda, özellikle yüzmede başarısız
olduğum zamanlar. Bir de oda arkadaşlarımla iskambil
oynarken, yanlış kartı oynadığımda. Bir kız tarafından
reddedildiğimde hayal kırıklığına uğruyorum.
T: Diyelim ki yüzmede başarısız oldun, aklından
hangi düşünceler geçer?
H: Kazanan taraf, yani başarılı olan kişi olmadığımda
insanların benim hakkımda daha olumsuz düşündüklerini
düşünüyorum.
T: Peki iskambil oynarken hata yaptığında ne oluyor?
H: Kendi zekamdan şüphe ediyorum.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
69
T: Peki bir kız seni reddettiğinde?
H: Bu, özel biri olmadığım anlamına geliyor. Birey olarak
değer kaybediyorum.
T: Bu düşünceler arasında herhangi bir bağ
görebiliyor musun?
H: Sanırım duygudurumumu, diğer insanların benim
hakkımda düşündükleri belirliyor. Ama önemli bu,
gerçekten. Bir başıma olmak istemiyorum.
T: Yalnızlık senin için ne ifade ediyor?
H: Kendimle ilgili bir sorun olduğu, başarısız olduğum
anlamına geliyor.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
70
Bu noktada terapist, danışanın inançları hakkında varsayımda
bulunmaya başladı:
Danışanın değeri başkaları tarafından belirleniyor. Çekici
olmamasının, yalnız olmasının sebebi de başarısız
olması.
Birlikte hedef listesi oluşturdular:
1) Mükemmeliyetçiliği azaltma
2) Kaygı semptomlarını azaltma
3) Uyku sorunlarını azaltma
4) Arkadaşlık ilişkilerinde samimiyeti arttırma
5) Aileden bağımsız, kendine ait değerler oluşturma.
Hedef alınan ilk problem kaygı. Yaklaşmakta olan bir sınav,
hedef durum olarak seçildi. Bu öğrenci, her zamanki gibi
çalışması gerekenden daha fazlasına çalıştı, yatma vakti
geldiğinde kaygılıydı. Sonunda uykuya daldı, gece boyunca
uyandı, sınava yorgun bir şekilde girdi.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
71
Performansı hakkındaki bu kaygılı düşünmeyi azaltmak
için terapist danışandan sürekli sınav hakkında düşünme
davranışının avantajlarını sıralamasını istedi.
H: Eğer sürekli sınavı düşünmezsem, bir şeyler
unutabilirim. Sürekli sınavı düşünürsem, daha iyi bir not
alabilirim. Çünkü daha fazla hazırlanmış olacağım.
T: Hiç daha az «hazırlanmış» oldun mu?
(Danışan deneyimini anlatır)
T:Bu iyi deneyime dayanarak, performansın hakkında
daha az kaygılanmayı denemen için bir neden
olduğunu düşünüyor musun?
H: Sanırım var. Kaygılanmamak bana zarar vermedi.
Aslında kaygılanmak oldukça zarar vericiydi. Ne
yaptığımdan çok, nasıl yaptığıma takılıyorum. Bu da
performansımı etkiliyor.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
72
Terapist gevşeme egzersizini öğretti, kaygıyı
azaltmak için danışana fiziksel aktivite
yapmasını önerdi.
Danışana bilişlerin duygu ve davranışları nasıl
etkilediği öğretildi.
Danışandan otomatik düşüncelerini
kaydetmesi, bilişsel çarpıtmalarının farkına
varması ve ona uygun davranması istendi ve
öğretildi.
Sınav hakkında düşünmemeliyim
«sınav hakkında düşünmek, bu noktada hiçbir
değişiklik sağlamayacaktır, çalıştım»
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
73
Hemen uyumalıyım! 8 saatlik bir zamanım
var!
«bolca zamanım var, uyku kaygılanmamı
gerektirecek kadar önemli bir şey değil.»
Bilişsel çarpıtma- iki uçlu düşünmeyi sıklıkla
yaptığını fark etti.
«kazanırım ya da kaybederim»
Soruna farklı bir açıdan bakabilmek ve
danışanın iki uçta olan düşünceleri arasında bir
süreklilik oluşturmak amaçlanmıştır.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
74
T: Birinin sana tepki vermemesinin, başarısız
olmandan başka, farklı nedenlerden kaynaklandığını
düşünüyor musun?
H:Hayır, onları gerçekten mükemmel olduğuma
inandırmadığım sürece benden etkilenmeyecekler.
T: Onları nasıl ikna ederdin?
H: Doğruyu söylemek gerekirse yaptıklarımı abartırdım.
Not ortalamam hakkında yalan söylerdim veya yarışta
birinci olduğumu söylerdim.
T: Bu işe yarar mı?
H: Aslında pek değil. Bu durumdan rahatsız oluyorum ve
anlattığım hikayeler onların aklını karıştırıyor. Bazen
umursamıyorlar. Bazen de kendimden çok bahsettiğimde
yanımdan uzaklaşıyorlar.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
75
T: Yani bazı durumlarda, konuyu kendine
odakladığında sana tepki vermiyorlar.
H: Evet.
T: Bunun senin başarılı ya da başarısız olmanla bir
ilgisi var mı?
H: Hayır, aslında kim olduğumu bile bilmiyorlar. Bana
sırtlarını dönüyorlar çünkü çok konuşuyorum.
T: Evet. Demek ki senin konuşma tarzına tepki
gösteriyorlar.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
76
Terapist, farklı bir açıdan bakarak, meseleyi danışanın
kendisinden kaynaklanan bir durum olmaktan çıkarıp
sosyal beceri eksikliğinden kaynaklanan bir nedene
dayandırarak problemi farklı bir şekilde anlattı.
Bunun yanı sıra «başarısızım» teması, danışanda o
kadar güçlüydü ki bunu temel inanç olarak belirlemişti.
Bu varsayım geçmişte ailesi tarafından yaptığı hatalar
ve mevcut eksiklikler için sürekli eleştirmesinden
kaynaklanıyordu.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
77
Geçmişin üstünden geçerek, söylediği yalanların onu
insanlarla yakınlaşmaktan alıkoyduğu ve insanların ona
yakın olmak istemediklerine dair inancını pekiştirdiğini
görebildi.
Buna ek olarak, ailesinin başarılı olduğu zamanlar
yanında olduğuna, olmadığında ise onu yalnız
bıraktığına inanıyordu. Bu durum onu kızdırıyor ve
özgüven eksikliğine yol açıyordu.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
78
Son seanslar
Terapi ilerledikçe, danışanın ev ödevleri git gide sosyal
etkileşime yoğunlaştı.
Diyalog başlatma ve diğer insanları daha yakından
tanımak için sorular sorma konusunda alıştırmalar
yaptı. Kendisi hakkında küçük yalanlar söylemek yerine
«dilini tutmayı» öğrendi. İnsanların ona karşı tepkilerini
gözlemledi ve bu tepkilerin çok çeşitli olduğunu, ama
genelde olumlu olduğunu gördü.
Diğerlerini dinlerken açıkça eksiklerini kabullenen ve
hataları hakkında espri yapabilen insanları takdir ettiğini
fark etti. Bu deneyim, danışanın, kendi de dahil diğer
insanları başarılılar ve başarısızlar olarak tanımlamanın
yararsız olduğunu anlamasına yardım etti.
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
79
Son seanslarda danışan, davranışının ailesine,
ailesinin tutumunun da kendisine yansıdığına dair
inancını tanımladı.
«iyi bir izlenim bırakırlarsa, bu benim için bir avantaj
oluyor ve eğer ben iyi bir izlenim bırakabilirsem, nedeni
yine onlar oluyor.»
Verilen ödevlerden biri, danışanın hangi yönlerden
anne babasından farklı olduğunu listelemesiydi.
«ben ve ailemin birbirimizden farklı olduğumuzu fark
etmiş olmam, artık yalan söylemeyi bırakabileceğimi
düşündürdü.»
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
80
Ailesinden farklı olduğunu fark etmesi onu, onların
değişmez standartlarından kurtardı ve onun, diğerleriyle
etkileşim kurarken daha az utanmasını sağladı.
 Sonuç olarak, başarıyla alakası olmayan ilgi alanları
ve hobiler edinebildi. Okulla ilgili çalışmaları için daha
gerçekçi hedefler belirleyebildi. Bir kız arkadaşı oldu 
12/23/2014
Prof. Dr.Gülsen Erden
81
Download