Uploaded by Farrukh Rahimov

Teknoparklarda muhasibe

advertisement
T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İŞLETME ANABİLİM DALI
MUHASEBE BİLİM DALI
TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDE
(TEKNOKENTLERDE) AR-GE FAALİYETLERİNİN
MUHASEBE STANDARTLARI İLE VERGİ MEVZUATI
AÇISINDAN İNCELENMESİ VE BUNA İLİŞKİN BİR
UYGULAMA ÖRNEĞİ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hazırlayan
Filiz ÖZDEMİR
Tez Danışmanı
Prof. Dr. Halim ERGEN
Ankara - 2010
ONAY
Filiz ÖZDEMİR tarafından hazırlanan “Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde
(Teknokentlerde) Ar-Ge Faaliyetlerinin Muhasebe Standartları ile Vergi
Mevzuatı Açısından İncelenmesi ve Buna İlişkin Bir Uygulama Örneği”
başlıklı bu çalışma, 23.12.2010 tarihinde yapılan savunma sınavı
sonucunda oybirliği ile başarılı bulunarak jürimiz tarafından İşletme
Anabilim Muhasebe Bilim dalında yüksek lisans tezi olarak kabul edilmiştir.
Prof. Dr. Halim ERGEN
(Başkan-Danışman)
Prof. Dr. Aydın KARAPINAR
(Üye)
Yrd. Doç. Dr. Ersin AYHAN
(Üye)
ÖNSÖZ
Yoğun bir çalışma dönemi sonucunda, tezimi bitirmenin mutluluğunu
ve gururunu yaşıyorum. Tez çalışmasının her aşamasında yardımını ve
desteğini esirgemeyen çok değerli tez danışmanım Sayın Prof. Dr. Halim
ERGEN’e ve yüksek lisans eğitimim süresince değerli akademik bilgileri ve
deneyimlerinden yararlandığım başta Prof. Dr. Kamil BÜYÜKMİRZA olmak
üzere Prof. Dr. Hasan KAVAL’a, Yrd. Doç. Dr. Zeki YANIK’a, Araştırma
Görevlisi Salih TORUN’a ve diğer öğretim üyelerine saygılarımı ve
teşekkürlerimi sunarım.
Tezin yazım aşamasındaki katkılarından dolayı Gazi Üniversitesi
Muhasebe Bilim Dalı yüksek lisans öğrencisi Gülşen CAN ve Sıla KULAKSIZ
ile uygulama çalışmasına katkılarından dolayı Sayın Mustafa BAŞ’a sonsuz
teşekkür ederim. Ayrıca, beni bugünlere kadar yetiştirip büyüten sevgili
aileme, çalışmalarım sırasında gösterdikleri sabır ve manevi destekle bana
güç vererek yardımlarını hiçbir zaman esirgemeyen sevgili dostum Melike
YAZICI’ya, Gelir İdaresi Başkanlığı Vergi Kanunu Uygulamaları Şubesinde
çalışan başta Erkan YILDIZ ve Latife ÖZDEMİR olmak üzere değerli mesai
arkadaşlarıma ve emeği geçen herkese en içten teşekkürü bir borç bilirim.
Ülkemiz açısından çok önemli bir konu olan teknoloji geliştirme
bölgeleri hakkında tez çalışması yapmak, çalışma sürecince beni hep motive
etmiştir. Bu çalışmanın konu ile ilgilenen her kesim için faydalı bir kaynak
olmasını dilerim.
ii
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ ……………………………………………………………………………… i
İÇİNDEKİLER …………………………………………………………………….. ii
KISALTMALAR ……………………………………………………………….…. vi
TABLOLAR, GRAFİKLER VE ŞEKİLLER …………………………………… ix
GİRİŞ ……………………………………………………………………………….. 1
BİRİNCİ BÖLÜM
AR-GE KAVRAMI VE TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ
(TEKNOKENTLER)
1.1. AR-GE KAVRAMI ..……………………………………….………………….. 4
1.1.1 Ar-Ge Tanımı ve İlgili Kavramlar …………..……………………… 5
1.1.2. Türkiye'nin Ar-Ge Yapısı ............................................................ 9
1.1.3. Türkiye'de Ar-Ge Faaliyetlerine Yönelik Teşvikler, Sağlanan
Yardım ve Destekler …………………………………………………….. 11
1.2. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ İLE İLGİLİ KAVRAMSAL ÇERÇEVE
..…………………………………………………………………………………..... 17
1.2.1. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ile İlgili Kavramlar …..…………. 17
1.2.2. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin Kuruluş Modelleri ..……...….. 20
1.2.3. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin Ortak Özellikleri ….……....... 23
1.3. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNİN TARİHÇESİ …………….. 23
1.4. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNİN KURULUŞ AMAÇLARI VE
GELİŞİMİ ………………………………….………………..…………………..…. 25
1.5. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ İLE İLGİLİ YASAL
DÜZENLEMELER …………………………………………………..…………... 29
1.5.1. Kuruluş Esasları ve Kuruluş İşlemleri ………………………….. 29
1.5.2. Yönetici Şirketler ………………………………………………..... 30
1.5.3. Bölgede istihdam Edilecek Personel …………………………... 31
1.5.4. Bölgenin Denetimi ……………………………………………….. 32
1.6. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNİN FİNANSMAN YAPISI ..... 34
1.7. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNİN YÖNETİMİ ……………… 42
1.8. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNİN ÖNEMİ VE BAŞARI
KRİTERLERİ ……………………………………….……………………….……. 43
1.8.1. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin Önemi …………………….… 43
1.8.2. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin Başarı Kriterleri .…………… 44
1.9. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNİN SAĞLADIĞI YARARLAR.46
1.9.1. Girişimcilere Sağladığı Yararlar ………………………………… 46
1.9.2. Üniversitelere Sağladığı Yararlar ……………………………....... 47
1.9.3. Yerel Ekonomiye Sağladığı Yararlar …………………………… 48
1.9.4. Ülke Ekonomisine Sağladığı Yararlar ………………………….. 49
1.10. DÜNYADAKİ TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGESİ UYGULAMALARI.50
1.10.1. Avrupa'daki Uygulamalar …………………………………….... 51
1.10.2. Amerika'daki Uygulamalar ……………………………………… 53
iii
1.10.3. Asya'daki Uygulamalar ………………………………………….. 53
1.11. ULUSLARARASI TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGESİ KURULUŞLARI
……………………………………………………………………………………... 55
1.11.1. International Association of Science Parks (IASP) …………. 56
1.11.2. Association of University Research Parks (AURP) ……..…... 56
1.11.3. European Business and Innovation Centre (EBN) ………….. 56
1.12. ÜLKEMİZDE TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ ....................... 57
1.12.1. Tarihi Gelişimi ………………………………………………….. 57
1.12.2. Ülkemizde Kurulan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri …....…….. 59
1.12.3. Türkiye Ekonomisine Etkileri ……………………….……….… 61
İKİNCİ BÖLÜM
TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDE AR-GE
FAALİYETLERİNE YÖNELİK VERGİSEL DÜZENLEMELER
2.1. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDE GİRİŞİMCİ OLARAK
FAALİYET
GÖSTEREN
MÜKELLEFLERE
YÖNELİK
VERGİSEL
DÜZENLEMELER ………………………………………………………….……. 68
2.1.1. İstisna Kapsamına Giren Faaliyetler …………………………… 69
2.1.2. Gelir ve Kurumlar Vergisi Mükelleflerinin İstisnası Karşısındaki
Durumu …………………………………………………………………… 71
2.1.3. İstisna Tutarının Tespiti …………………………………………. 74
2.1.3.1 Diğer Faaliyetlerden Sağlanan Kazançların İstisna
Karşısındaki Durumu …………………………………………….. 74
2.1.3.2. Faaliyete Geçilmeden Önce Başlatılmış Projelerden
Sağlanan Kazançların İstisna Kapsamındaki Durumu ……….. 75
2.1.4. İstisna Uygulamasında Süre …………………………................ 76
2.1.5. Ortak Genel Giderler ve Amortismanların Dağıtımı …………... 77
2.1.6. Muhasebe Kayıtları ……………………………………………...... 78
2.1.7. İstisna Kazançların Beyannamede Gösterilmesi …................... 78
2.2. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDE ÇALIŞAN PERSONELE
YÖNELİK VERGİSEL DÜZENLEMELER ………………………………….…. 80
2.2.1. İstisna Kapsamına Giren Personel ……………………………... 81
2.2.2. Personelin Ücret Gelirlerine Yönelik İstisna Uygulaması ……. 82
2.2.3. İstisna Uygulamasında Süre ……………………………………. 86
2.2.4. Personele İlişkin İstisna Uygulaması ile İlgili Diğer Hususlar ... 87
2.3. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDE YÖNETİCİ ŞİRKETLERE
YÖNELİK VERGİSEL DÜZENLEMELER …………………..………………… 90
2.3.1. İstisna Uygulamasının Kapsamı ………………………………… 90
2.3.2. Yönetici Şirketin İstisna Karşısındaki Durumu ……………….... 91
2.3.3. İstisna Tutarının Tespiti ………………………………………….. 93
2.3.4. İstisna Uygulamasında Süre ………………………………….…. 93
2.3.5. İstisna Uygulaması ile İlgili Diğer Hususlar ………………….…. 93
iv
2.4. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDE ÜRETİLEN BAZI MAL VE
HİZMETLERE TANINAN KDV İSTİSNASI …………………………………… 94
2.4.1. İstisna Uygulamasının Kapsamı ………………………………… 94
2.4.2. İstisna Uygulamasında Süre …………………………………….. 96
2.4.3. İstisnanın Mahiyeti ……………………………………………….. 97
2.5. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDEKİ TEŞVİK UYGULAMASI
İLE İLGİLİ DİĞER HUSUSLAR ………..…………………………….…………. 98
2.5.1. Bağış ve Yardımların Vergilendirilmesi ……………………….... 98
2.5.2. Şube Kazancının Tespiti ………………………….……………..103
2.5.3. Dernek ve Vakıfların Faaliyetleri ………………………………..104
2.5.4. İstisna Kazançlarda Stopaj Uygulaması …………………...… 104
2.5.4.1. Kar Paylarının Dağıtılması Durumunda Stopaj
Uygulaması .……………………………………………………...104
2.5.4.2. Serbest Meslek Kazanç Sahibinin Kazancına İlişkin
Stopaj Uygulaması …………………………………………….. 106
2.5.4.3. Bölgede İşyeri Kiralamalarında Stopaj Uygulaması . 107
2.5.4.4. Diğer Stopaj Uygulamaları ………………………….. 109
2.5.4.5. Muhtasar Beyanname Mükellefiyeti ………..………. 110
2.5.5. Harç ve Damga Vergisi İstisnası ……………………………… 110
2.5.6. Ar-Ge İndirimi …………………………………………………… 111
2.5.7. Bildirim ve Beyana İlişkin Usul ve Esaslar …………………... 113
2.5.8. Vergi Dışı Teşvikler …………………………………………….. 114
2.6. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNE SAĞLANAN VERGİSEL
TEŞVİKLERİN ETKİNLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ………………..…. 119
2.7. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDEKİ VE SERBEST
BÖLGELERDEKİ VERGİ AVANTAJLARININ KARŞILAŞTIRILMASI …… 122
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDE AR-GE FAALİYETLERİNE
UYGULANAN TEŞVİKLERİN MUHASEBE STANDARTLARI VE
YASAL DÜZENLEMELERDEKİ YERİ
3.1. AR-GE FAALİYETLERİNİN MUHASEBE STANDARTLARI VE YASAL
DÜZENLEMELERDEKİ YERİ ………………………………………………… 125
3.1.1. Tekdüzen Hesap Planı İçindeki Yeri …………….……………. 126
3.1.1.1. Ar-Ge Maliyetlerinin Tespiti ..…………………………. 126
3.1.1.2. Ar-Ge Maliyetlerinin Muhasebeleştirilmesi …….…..... 127
3.1.1.3. Ar-Ge Maliyetlerinin Amortismanı ………………...….. 140
3.1.2. Uluslararası Muhasebe Standartlarındaki Yeri ………………...141
3.1.2.1. Ar-Ge Maliyetlerinin Tespiti ………………..….……… 143
3.1.2.2. Ar-Ge Maliyetlerinin Muhasebeleştirilmesi ………….. 145
3.1.2.3. Ar-Ge Maliyetlerinin Amortismanı ……………………. 148
3.1.3. Türkiye Muhasebe Standartlarındaki Yeri …………………….. 150
3.1.3.1. Ar-Ge Maliyetlerinin Tespiti …….…………………….. 152
3.1.3.2. Ar-Ge Maliyetlerinin Muhasebeleştirilmesi ………….. 153
v
3.1.3.3. Ar-Ge Maliyetlerinin Amortismanı …….…………….....159
3.1.4. SPK Düzenlemelerindeki Yeri ……………………………….… 160
3.1.5. Vergi Mevzuatındaki Yeri ………………………….…………... 162
3.1.6. Mevcut Düzenlemelerin Karşılaştırılması ……………….…… 164
3.2. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDE AR-GE FAALİYETLERİNE
UYGULANAN TEŞVİKLERİN MUHASEBELEŞTİRİLMESİNE İLİŞKİN
ESASLAR …………..……………………………………………………...…… 168
3.2.1. Kurumlar Vergisi Matrahının Tespitine İlişkin Muhasebeleştirme
Esasları ………………………………………………………….……… 169
3.2.2. Personel Ücret İstisnasına İlişkin Muhasebeleştirme Esasları
…………………………………………………………………………….173
3.2.3. İstisna Kapsamına Giren Faaliyetler İle Bu Kapsama Girmeyen
İşlerin Birlikte Yapılması Halinde Müşterek Genel Giderlerin ve
Amortismanların Dağıtımına İlişkin Muhasebeleştirme Esasları …..180
3.2.4.
Ar-Ge
Faaliyetlerine
İlişkin
Bağış
ve
Yardımları
Muhasebeleştirme Esasları ………………………………………….…183
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGESİNDE AR-GE FAALİYETİ
GÖSTEREN BİR İŞLETMENİN MUHASEBE UYGULAMALARI
4.1. İŞLETMENİN FAALİYETLERİNDEN ELDE ETTİĞİ KAZANÇLARA
İLİŞKİN MUHASEBE İŞLEMLERİ ………………………………………….…. 189
4.1.1. İşletmenin Kayıt Düzeni …………………………………….….. 189
4.1.2. İşletmenin Kurumlar Vergisi Matrahının Hesaplanması …….. 189
4.1.3. Ar-Ge Faaliyetlerinde Görev Alan Personelin Ücretiyle İlgili
Muhasebe Kayıtları …………………………………………………….. 209
4.1.4. KDV İstisnası ile İlgili Muhasebe Kayıtları ……………………. 212
4.2. BAZI ÖZELLİKLİ DURUMLARDA YAPILAN MUHASEBE KAYITLARI
……………………………………………………………………………………. 213
4.2.1. Ortak Giderlerin Ar-Ge Faaliyetlerine İlişkin Kısmının
Muhasebeleştirilmesi …………………………………………………... 213
4.2.2. Ortak Kullanılan Sabit Kıymetlerin Amortisman Giderlerinden ArGe Faaliyetlerine İlişkin Kısmının Muhasebeleştirilmesi …….….….. 215
4.2.3.
Ar-Ge
Faaliyetlerine
İlişkin
Bağış
ve
Yardımların
Muhasebeleştirilmesi …………………………………………………... 218
4.2.4. Ar-Ge Harcamalarının Aktifleştirilmesi …………………….….. 219
SONUÇ ……………………………………………………………………….…. 220
KAYNAKÇA …………………………………………………………………….. 228
EKLER
EK-1 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu
EK-2 Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği
ÖZET
ABSTRACT
vi
KISALTMALAR
a.g.e. : Adı geçen eser
a.g.m. : Adı geçen makale
AB : Avrupa Birliği
ABD : Amerika Birleşik Devletleri
Amor. : Amortisman
Ar-Ge : Araştırma ve Geliştirme
AURP : Association of University Research Parks
BDDK : Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu
DPT : Devlet Planlama Teşkilatı
DTİ : Duvarsız Teknoloji İnkübatörü
DTM : Dış Ticaret Müsteşarlığı
DTÖ : Dünya Ticaret Örgütü
DVK : Damga Vergisi Kanunu
EBN : European Business and İnnovation Centre
ESBAS : Ege Serbest Bölgesi
GİB : Gelir İdaresi Başkanlığı
G.O.S.B. : Gebze Organize Sanayi Bölgesi
GSMH : Gayrısafi Milli Hasıla
GSYİH : Gayrısafi Yurtiçi Hasıla
GV : Gelir Vergisi
GVK : Gelir Vergisi Kanunu
HK : Harçlar Kanunu
IAS : International Accounting Standarts
IASP : İnternational Association of Science Parks
IFRS : International Financial Reporting Standarts
ILO : International Labour Organization
İGM : İşletme Geliştirme Merkezleri
İTAŞ : İzmir Teknokent
İTÜ : İstanbul Teknik Üniversitesi
KDVK : Katma Değer Vergisi Kanunu
vii
KOBİ : Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler
KOSGEB : Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme
İdaresi Başkanlığı
KDV : Katma Değer Vergisi
KDVK : Katma Değer Vergisi Kanunu
KV : Kurumlar Vergisi
KVK : Kurumlar Vergisi Kanunu
MAM : Marmara Araştırma Merkezi
MITI : Ministry of International Trade and Industry
MSUGT : Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğ
NBIA : National Business Incubation Association
NSF : National Science Foundation
ODTÜ : Orta Doğu Teknik Üniversitesi
s. : Sayfa
ÖTV : Özel Tüketim Vergisi
SGK : Sosyal Güvenlik Kurumu
SSK : Sosyal Sigortalar Kurumu
SPK : Sermaye Piyasası Kurulu
TAEK : Türkiye Atom Enerjisi Kurumu
TEKMER : Teknoloji Geliştirme Merkezleri
TGB : Teknoloji Geliştirme Bölgesi
TGBK : Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu
TGBUY : Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği
TDHP : Tek Düzen Hesap Planı
TL : Türk Lirası
TMS : Türkiye Muhasebe Standartları
TMSK : Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu
TTGV : Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı
TÜBA : Türkiye Bilimler Akademisi
TÜİK : Türkiye İstatistik Kurumu
TÜBİTAK : Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
UFRS : Uluslararası Finansal Raporlama Standartları
viii
UKSAP : United Kingdom Association of Science Parks
UMS : Uluslararası Muhasebe Standartları
UNDP : United Nations Development Programme
UNFSTD : Fund for Science and Technology for Development
UNIDO : United Nations Industrial Development Organization
v.b.: Ve benzeri
VUK : Vergi Usul Kanunu
VUKGT : Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği
YTÜ : Yıldız Teknik Üniversitesi
ix
TABLOLAR, GRAFİKLER VE ŞEKİLLER
Tablo No ve Adı
Sayfa No
Tablo 1: Faaliyette Olan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri …………………..…. 60
Tablo 2: Faaliyette Olmayan Altyapı Çalışmaları Devam Eden Teknoloji
Geliştirme Bölgeleri …………………………………………..…….... 60
Tablo 3: Fonksiyon Esasına Göre Ar-Ge Giderleri ……………………..…... 138
Tablo 4: Ar-Ge Maliyetlerinin Mevcut Düzenlemelere Göre Muhasebeleştirilme
Esaslarının Karşılaştırılması …...………………………………….. 167
Grafik No ve Adı
Sayfa No
Grafik 1: 2001-2010 Yılları Arasında Kurulmuş Olan Toplam Teknoloji
Geliştirme Bölgeleri Sayısı ………………………........................... 61
Grafik 2: 2001-2010 Yılları Arasında Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Yer
Alan Toplam Firma Sayısı ….………...……………………..….…... 63
Grafik 3: 2001-2010 Yılları Arasında Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde
İstihdam Edilen Personel Sayısı .…………………………………... 63
Şekil No ve Adı
Sayfa No
Şekil 1: Genel Teknopark Olgusu …..………………………………………….. 27
GİRİŞ
Günümüzde ülkeler arası güç çatışmaları siyasi yapılanmaların yanı
sıra ekonomik üstünlüğe dayanmaktadır. Ülke ekonomilerinin en önemli güç
kaynağı ise hiç kuşkusuz bilim ve teknolojidir. Teknolojik gelişmelerin artan
bir hızla devam etmesiyle birlikte, bilim ve teknoloji alanında önde gelen ve
teknoloji üreten gelişmiş ülkelerin geleceğe hakim olacağı ve teknoloji
üretemeyen gelişmekte olan ülkeler ile aralarındaki farkın giderek artacağı
kaçınılmaz bir gerçektir. Bu durum, dünya pazarından ciddi pay alma hedefi
olan ülkeler açısından bilim ve teknoloji politikalarında Ar-Ge olgusunu
önemli bir konuma getirmiştir.
Gelişmiş ülkelerin yanı sıra gelişmekte olan ülkeler de yeni teknolojiler
bulabilmek için her geçen gün Ar-Ge faaliyetlerine daha büyük önem
vermekte ve teknoloji politikalarını bu yönde oluşturmaktadırlar. Ülkemizde
de son yıllarda bu konu ile ilgili ciddi adımlar atılmakta olup, Ar-Ge
faaliyetlerine sağlanan teşvik ve destekler ile kurulan teknoloji geliştirme
bölgeleri sayısı ve dolayısıyla gayri safi milli hasılada bilime ve Ar-Ge
faaliyetlerine ayrılan pay her geçen gün artmaktadır.
Bu konudaki en önemli teknoloji politikası olan teknoloji geliştirme
bölgelerinin (teknokentler) kurulması konusunda Türkiye diğer ülkelere
nazaran oldukça geç kalmış olmasına rağmen, 2001 yılında Teknoloji
Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun, 2002 yılında Teknoloji Geliştirme Bölgeleri
Uygulama Yönetmeliği’nin yürürlüğe girmesiyle bu boşluk giderilmiş ve
teknoloji
geliştirme
bölgelerinin
hukuki
konumu
belirlenmiştir.
Devlet
tarafından bu bölgelere ciddi kaynaklar tahsis edilmiş olup, firmalara
sağlanan mali, teknik ve vergisel teşvik ve destekler ile birlikte bu oluşumların
sayısı her geçen gün hızla artarak Nisan 2010 tarihi itibariyle 38 (26 tanesi
faaliyettedir)’e ulaşmıştır.
Teknoloji geliştirme bölgelerinde gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetleri
işletmelere ve dolayısıyla ülke ekonomisine rekabet üstünlüğü sağlamakla
birlikte, uzun zaman alma ve başarısızlık riskine açık olan bu faaliyetler çok
büyük maliyetlerle gerçekleştirilebilmektedir. Ar-Ge faaliyetlerindeki artış,
2
Ar-Ge giderlerinin de büyük boyutlara ulaşmasına neden olarak, bu giderlerin
nasıl muhasebeleştirileceği sorununu da beraberinde getirmiştir. Dolayısıyla,
konunun muhasebe yönünden de ele alınmasını gerektirmiştir. Bu ihtiyaç
doğrultusunda, UMS-38 standardı ve buna paralel olarak TMS-38 standardı
ile vergi ve sermaye piyasası mevzuatında Ar-Ge faaliyetleri sonucu ortaya
çıkan maliyetlerin muhasebe kayıtlarına ne şekilde ve hangi kıstaslara göre
yansıtılması gerektiği açıklanmıştır. Diğer taraftan, teknoloji geliştirme
bölgelerinde gerçekleşen Ar-Ge faaliyetlerine yönelik vergisel teşviklerin nasıl
muhasebeleştirileceğine ilişkin olarak yürürlükteki mevzuatta bir düzenleme
bulunmaması, tez çalışmasında en çok sıkıntı çektiğim konu olmuştur.
Uygulama çalışmasında da somut olarak görüleceği üzere, söz konusu
teşvikler kısmen muhasebe standartlarına veya tekdüzen hesap planına
göre, kısmen de vergi mevzuatına göre muhasebeleştirilmekte olup, bu
konuda uygulama birliği bulunmamaktadır.
Bu bilgiler ışığında, gerek dünyada gerek ülkemizde önemi her geçen
gün daha fazla anlaşılan teknoloji geliştirme bölgelerini ayrıntılı olarak
açıklayarak, bölgede gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetlerine yönelik vergisel
teşvikler ile bu teşviklerin muhasebe standartları ve yasal düzenlemelerdeki
yerini incelemek ve bir uygulama çalışması ile teorik bilgilerin uygulamaya ne
ölçüde uyarlanabildiğini araştırmak amacıyla hazırlanan bu tez çalışması dört
bölümden oluşmaktadır.
Birinci bölümde; öncelikle Ar-Ge tanımına, Ar-Ge ile ilgili kavramlara
ve Türkiye'de Ar-Ge faaliyetlerine yönelik teşvikler ile sağlanan yardım ve
desteklere yer verilmiştir. Daha sonra teknoloji geliştirme bölgeleri ile ilgili
kavramsal çerçeveye ve yasal düzenlemelere, bu bölgelerin tarihçesine,
kuruluş amaçları ve gelişimine, finansman yapısına, yönetimine, önemi ve
başarı kriterlerine, sağladığı yararlara değinilmiştir. Son olarak da dünyadaki
teknoloji geliştirme bölgesi uygulamaları, uluslararası teknoloji geliştirme
bölgesi kuruluşları ve ülkemizdeki teknoloji geliştirme bölgeleri anlatılmıştır.
İkinci bölümde; 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ve
vergi mevzuatı çerçevesinde, teknoloji geliştirme bölgelerinde girişimci olarak
faaliyet gösteren mükellefler ve yönetici şirketler ile bu bölgelerde çalışan
3
personele yönelik vergisel teşviklere yer verildikten sonra bölgede üretilen
bazı mal ve hizmetlere tanınan katma değer vergisi istisnasına ve teşvik
uygulaması ile ilgili diğer hususlara değinilmiş ve değerlendirmeler
yapılmıştır. Bölümün sonunda ise bu bölgelere yönelik vergisel teşviklerin
etkinliği değerlendirilmiştir.
Üçüncü
bölümde;
teknoloji
geliştirme
bölgelerindeki
Ar-Ge
faaliyetlerine uygulanan teşviklerden yararlanan mükelleflerin, bu faaliyetleri
sonucunda
oluşan
Ar-Ge
giderlerinin,
genel
hükümler
çerçevesinde
Tekdüzen Hesap Planına, UMS-38 Standardına, TMS-38 Standardına,
sermaye
piyasası
muhasebeleştirilmesi
mevzuatına
gerektiği
ve
vergi
anlatılmıştır.
mevzuatına
Daha
sonra
göre
söz
nasıl
konusu
teşviklerin muhasebe kayıtlarına ne şekilde yansıtılacağına ilişkin esaslar
açıklanmaya çalışılmıştır.
Dördüncü
ve
son
bölümde;
teknoloji
geliştirme
bölgelerindeki
işletmelerin bölgede gerçekleştirmiş oldukları Ar-Ge faaliyetlerinin muhasebe
kayıtlarında ne şekilde yer aldığı hakkında fikir edinmek, muhasebeleştirme
işlemlerinde muhasebe standartlarına ve vergi mevzuatına ne ölçüde
uyduklarını tespit etmek ve vergi teşviklerinin bu kayıtları nasıl etkilediğini
açıklamak amacıyla bölgede faaliyet gösteren bir işletmenin muhasebe
uygulamalarına yer verilmiştir.
BİRİNCİ BÖLÜM
AR-GE KAVRAMI VE TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ
(TEKNOKENTLER)
Bu bölümde, öncelikle Ar-Ge tanımına, Ar-Ge ile ilgili kavramlara ve
Türkiye'de Ar-Ge faaliyetlerine yönelik teşvikler ile sağlanan yardım ve
desteklere
yer
verilmiştir.
Daha
sonra
teknoloji
geliştirme
bölgeleri
(teknokentler) ile ilgili kavramsal çerçeveye ve yasal düzenlemelere, bu
bölgelerin tarihçesine, kuruluş amaçları ve gelişimine, finansman yapısına,
yönetimine, önemine ve başarı kriterlerine, sağladığı yararlara değinilmiştir.
Son olarak da dünyadaki teknoloji geliştirme bölgesi uygulamaları,
uluslararası teknoloji geliştirme bölgesi kuruluşları ve ülkemizdeki teknoloji
geliştirme bölgeleri anlatılmıştır.
1.1. AR-GE KAVRAMI
Teknolojik gelişmeler bize yaşadığımız bugünkü uygarlık düzeyini,
ulaştığımız sosyal ve ekonomik refahı sağlamıştır. Bu gelişmelerin
kaynağında hayatı kolaylaştırmak ve ihtiyaçları gidermek maksadıyla
gerçekleştirilen Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) faaliyetleri, buluş ve yenilikler
yer almaktadır.
Günümüzün gelişmiş ülkeleri, yıllar önce endüstri işletmelerince
başlatılan Ar-Ge faaliyetleri sayesinde teknolojik bakımdan rakiplerine karşı
çok büyük üstünlük sağlamışlardır. Gelişmekte olan ülkeler ise, endüstriyel
alanda
gelişmiş
ülkelerin
eriştiği
seviyeye
ulaşabilmek
için
Ar-Ge
faaliyetlerine daha fazla önem vererek, bu faaliyetleri yaygınlaştırıcı ve
destekleyici tedbirler almayı temel politikaları haline getirmişlerdir.
1.1.1. Ar-Ge Tanımı ve İlgili Kavramlar
Uluslararası platformda yaşanan teknolojiye dayalı rekabet ortamında,
Ar-Ge faaliyetleri gerek işletmelerin, gerekse ülkelerin öncelikli ilgi odağı
haline gelmiştir. Ar-ge faaliyetlerinin önemi nedeniyle, sadece ülkeler ve
5
işletmelerce değil, bilim ve ekonomi dünyasında da Ar-Ge kavramına geniş
yer verilmektedir. Bu sebeple Ar-Ge faaliyetlerine ilişkin birbirine benzeyen
birçok tanıma rastlamak mümkündür. Ülkemizde de son yıllarda, Ar-Ge
faaliyetlerinin öneminin anlaşılması sonucunda gerekli yasal düzenlemeler
yapılmış olup, söz konusu yasal düzenlemelerde Ar-Ge ve ilgili kavramlara
ilişkin olarak çeşitli tanımlara yer verilmiştir.
5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi
Hakkında Kanun’da 1 araştırma ve geliştirme faaliyeti (Ar-Ge); kültür, insan ve
toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması ve bunun yeni
süreç, sistem ve uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik
bir temelde yürütülen yaratıcı çalışmalar, çevre uyumlu ürün tasarımı veya
yazılım faaliyetleri ile alanında bilimsel ve teknolojik gelişme sağlayan,
bilimsel ve teknolojik bir belirsizliğe odaklanan, çıktıları özgün, deneysel,
bilimsel ve teknik içerik taşıyan faaliyetler olarak tanımlanmıştır.
4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu (TGBK)’nda 2 ise
araştırma ve geliştirme (Ar-Ge); bilim ve teknolojinin gelişmesini sağlayacak
yeni bilgileri elde etmek veya mevcut bilgilerle yeni malzeme, ürün ve araçlar
üretmek, yazılım üretimi dahil olmak üzere yeni sistem, süreç ve hizmetler
oluşturmak veya mevcut olanları geliştirmek amacı ile yapılan düzenli
çalışmalar olarak tanımlanmıştır.
Diğer taraftan, “araştırma” ve “geliştirme” terimleri Türkiye Muhasebe
Standartları (TMS)’nın 38 no.lu standardı3 açısından daha geniş bir anlam
taşıdığı için, bu standartta ayrı ayrı tanımlanmış olup, araştırma yeni bir
bilimsel ya da teknik bir bilgi ve anlayış kazanma amacıyla üstlenilen özgün
ve planlı inceleme olarak, geliştirme ise ticari üretim ya da kullanıma
başlamadan önce, yeni veya önemli ölçüde geliştirilmiş malzeme, aygıt, ürün,
1
12.03.2008 tarih ve 26814 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme
Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun’un 2/a. maddesi.
2
06.07.2001 tarih ve 24454 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri Kanunu’nun 3/c. maddesi.
3
17.03.2006 tarih ve 26111 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “TMS 38 Maddi Olmayan Duran
Varlıklar” Standardı’nın 8. maddesi.
6
süreç, sistem ya da hizmetlerin üretim planı veya tasarımında araştırma
sonuçları ya da diğer bilgilerin uygulanması olarak tanımlanmıştır.
Bu tanımlarla beraber, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Devlet
Planlama Teşkilatı (DPT), Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu
(TÜBİTAK) gibi kurum ve kuruluşların mevzuatlarında da çeşitli Ar-Ge
tanımlarına ve Ar-Ge’ye ilişkin kavramlara yer verilmiştir.
1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde 4, yapılan bir
harcamanın
Ar-Ge
indirimine
konu
edilebilmesi
için
Ar-Ge
faaliyeti
kapsamında yapılmış olması gerektiği ve hangi amaçlara yönelik faaliyetlerin
Ar-Ge faaliyetleri kapsamında değerlendirileceği, hangilerinin bu kapsamda
değerlendirilmeyeceği belirtilmiştir. Buna göre, aşağıda belirtilen amaçlara
yönelik faaliyetler Ar-Ge faaliyetleri kapsamında değerlendirilmiştir:
− Bilimsel ve teknolojik alanlardaki belirsizlikleri gidermek ve bunları
aydınlatmak amacıyla, bilim ve teknolojinin gelişmesini sağlayacak yeni
teknik bilgilerin elde edilmesi,
− Yeni yöntemlerle yeni ürünler, madde ve malzemeler, araçlar,
gereçler, işlemler, sistemler geliştirilmesi, tasarım ve çizim çalışmaları ile yeni
teknikler ve prototipler üretilmesi,
− Yeni ve özgün tasarıma dayanan yazılım faaliyetleri,
− Yeni üretim yöntem, süreç ve işlemlerinin araştırılması veya
geliştirilmesi,
− Bir ürünün maliyetini düşürücü, kalite, standart veya performansını
yükseltici yeni tekniklerin/teknolojilerin araştırılması.
Aşağıda belirtilen amaçlara yönelik faaliyetler ise Ar-Ge faaliyetleri
kapsamında değerlendirilmemiştir:
− Pazar araştırması ya da satış promosyonu,
− Kalite kontrol,
− Sosyal bilimlerdeki araştırmalar,
− Petrol, doğalgaz, maden rezervleri arama ve sondaj faaliyetleri,
− İcat edilmiş ya da mevcut geliştirilmiş süreçlerin kullanımı,
4
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel
Tebliği’nin 10.2.2. ve 10.2.3. maddeleri.
7
−
Biçimsel
değişiklikler
(Tebliğin
“10.2.2.
Ar-Ge
faaliyetleri”
bölümündeki amaçlara yönelik olmayan şekil, renk, dekorasyon v.b., estetik
ve görsel değişiklikler),
− Bilimsel ve teknolojik yenilik doğurmayan rutin faaliyetler (rutin veri
toplama, rutin analizler için kullanılan program, yazılım gibi üretilen
prototiplerin rutin ayarlamaları),
− İlk kuruluş aşamasında kuruluş ve örgütlenmeyle ilgili araştırma
giderleri,
− Proje sonucunda geliştirilen ürüne ilişkin fikri mülkiyet haklarının
korunmasına yönelik çalışmalar,
− Numune verilmek amacıyla prototiplerden kopyalar çıkarılıp
dağıtılması ve reklam amaçlı tüketici testleri.
Uygulamada, araştırma faaliyetleri ile geliştirme faaliyetlerinin yukarıda
belirtildiği gibi birbirinden kesin sınırlarla ayrılarak tanımlanması ve nitelikleri
bakımından kendi içinde sınıflandırılması mümkün olmamaktadır. Her iki
faaliyette de yenilik yaratmak için kullanılan bilimsel yöntemler yönünden
benzerlikler olup, bazı durumlarda aynı merkezde ve büyük ölçüde aynı
kişiler tarafından yürütülmektedir. Her iki faaliyetin sonuçları konusunda farklı
düzeylerde de olsa genel bir belirsizlik söz konusudur.
5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi
Hakkında Kanun’da 5, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu
(TGBK)’nda 6 ve Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği
(TGBUY)’nde 7 Ar-Ge kavramı ile bağlantılı olan yenilik, Ar-Ge’ye dayalı
üretim, Ar-Ge merkezi, Ar-Ge projesi, Ar-Ge personeli vb. bazı kavramlar da
tanımlanmıştır. Söz konusu Kanunlar’da yapılan tanımlamalara göre;
5
12.03.2008 tarih ve 26814 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme
Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun’un 2. maddesi.
6
06.07.2001 tarih ve 24454 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri Kanunu’nun 3. maddesi.
7
19.06.2002 tarih ve 24790 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri
Uygulama Yönetmeliği’nin 4. maddesi.
8
Yenilik: Bir fikri; satılabilir, yeni ya da geliştirilmiş bir ürün ya da mal ve
hizmet üretiminde kullanılan yeni ya da geliştirilmiş bir yöntem haline
dönüştürmeyi,
Ar-Ge’ye Dayalı Üretim Faaliyetleri: Bölgede faaliyet gösteren
girişimcilerin, tümünü bu Bölgede gerçekleştirdikleri AR-GE faaliyetlerinin
sonucunda ortaya çıkan özgün süreç, hizmet, yöntem, üretim tekniği, faydalı
araç gereç, malzeme, yazılım, ürün ve sistemlerin Bölge içinde yer alan
üretim birimlerinde ticari ürün haline getirilmesi, üretilmesi faaliyetlerini,
Ar-Ge Merkezi: Dar mükellef kurumların Türkiye'deki işyerleri dahil,
kanuni
veya
iş
merkezi
Türkiye'de
bulunan
sermaye
şirketlerinin;
organizasyon yapısı içinde ayrı bir birim şeklinde örgütlenmiş, münhasıran
yurtiçinde araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunan ve en az elli tam
zaman eşdeğer Ar-Ge personeli istihdam eden, yeterli Ar-Ge birikimi ve
yeteneği olan birimleri,
Ar-Ge Projesi: Amacı, kapsamı, genel ve teknik tanımı, süresi, bütçesi,
özel şartları, diğer kurum, kuruluş, gerçek ve tüzel kişilerce sağlanacak ayni
ve/veya nakdi destek tutarları, sonuçta doğacak fikri mülkiyet haklarının
paylaşım esasları tespit edilmiş ve Ar-Ge faaliyetlerinin her safhasını
belirleyecek mahiyette ve bilimsel esaslar çerçevesinde hazırlanan projeyi,
Ar-Ge Personeli: Ar-Ge faaliyetlerinde doğrudan görevli araştırmacı ve
teknisyenleri,
ifade eder.
Ar-Ge faaliyetlerinin aşamaları 98/10 sayılı Araştırma-Geliştirme (ArGe) Yardımına İlişkin Tebliğ’de 8 9 aşama olarak aşağıdaki şekilde
belirtilmiştir:
a) Kavram geliştirme
b) Teknolojik/teknik ve ekonomik yapılabilirlik etüdü
c) Geliştirilen kavramdan tasarıma geçiş sürecinde yer alan laboratuar
çalışmaları v.b. çalışmalar
d) Tasarım ve çizim çalışmaları
8
04.11.1998 tarih ve 23513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 98/10 sayılı Araştırma-Geliştirme
(Ar-Ge) Yardımına İlişkin Tebliğ’in 3. maddesi.
9
e) Prototip üretimi
f) Pilot tesisin kurulması
g) Deneme üretimi
h) Patent ve lisans çalışmaları
ı) Satış sonrasında ürün tasarımından kaynaklanan sorunların çözümü
faaliyetleri.
1.1.2. Türkiye’nin Ar-Ge Yapısı
Bir ülkedeki Ar-Ge harcamalarının GSYİH’ye oranı, kişi başına düşen
Ar-Ge harcaması, çalışan kişi başına düşen Ar-Ge insan kaynağı, bilimsel
yayın sayısı, kişi başına düşen bilimsel yayın sayısı gibi göstergeler, o
ülkenin bilim ve teknolojide ne konumda olduğunun en önemli göstergeleridir.
Ar-Ge faaliyetleri insana ve bilgiye uzun dönemli yatırım gerektiren çok
pahalı ve riskli bir süreç olduğu için, yatırıma ayrılacak kaynakları kıt olup
sanayileşmeye geç başlayan ülkemizde bir Ar-Ge geleneği oluşmamıştır.
Nitekim, Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan raporda, 2006 yılı
verilerine göre 9 Ar-Ge harcamalarının GSMH içindeki payının, Avrupa
Birliği’nde (27 üye ülke ortalaması) %1,84, ABD’de %2,61 ve Japonya’da
%3.39 ve Türkiye’de %0,58 olması, gerçekten ülkemizin Ar-Ge konusunda
ne kadar geriden geldiğini ve çok çaba harcaması gerektiğini göstermektedir.
Ülkemizde Ar-Ge altyapısı büyük oranda üniversiteler ve kamu
araştırma kurumlarında yer almakta ve araştırma faaliyetlerinin çoğunluğu
buralarda gerçekleştirilmektedir. Ar-Ge faaliyetlerini gerçekleştiren, bu
faaliyetlere destek sağlayan ve bu faaliyetlerin sonucunda ortaya çıkan bilgi
ve teknolojiyi kullanan kurumlar arasında güçlü bir bağ kurulamamış olması
nedeniyle, Ar-Ge faaliyetlerinin sonuçları uygulamaya geçirilememekte ya da
yapılan araştırmalar genellikle sanayinin ihtiyaç ve talebinden uzak
olmaktadır. 10
9
Europen Comission, “STC key figures report 2008/2009”, (Erişim) http://ec.europa.eu/research/
era/pdf/key-figures-report2008-2009_en.pdf, s.22, 10.03.2010.
10
01.07.2006 tarih ve 26215 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan Dokuzuncu Kalkınma
Planı (2007-2013)’nın 5.2.6. maddesi.
10
Türkiye’deki sanayi, bugüne kadar dışarıdan teknoloji transferi, lisans,
knowhow *, patent alma şeklinde gelişme sağlamıştır. Kendi Ar-Ge birimini
oluşturarak, kendine ait teknolojiyi üreterek gelişme sağlama konusunda
yeteri kadar başarılı olamamıştır. Türkiye’deki Ar-Ge faaliyetlerinde çalışan
araştırmacı personelin önemli bir kısmı da üniversiteler kamu araştırma
kurumlarında yer almaktadır. Türkiye’de özel sektörde teknoloji ihtiyacının
genellikle ithal teknolojiler ile çözülmesi Ar-Ge’ye yapılacak yatırımları
olumsuz yönde etkilemektedir. Ancak, son zamanlarda inovasyonun
(yeniliğin) ve buna bağlı olarak Ar-Ge’nin rekabette çok önemli bir faktör
haline gelmesi, yurt dışından alınan lisanslarda sıkıntılar çıkması ve
pahalanması, işletmeyi kendi Ar-Ge departmanını kurmaya, üniversite ile
işbirliği yapmaya itmiştir. Devlet de son yıllarda Ar-Ge yatırımları konusunda
verdiği teşvikleri arttırmıştır. 11 Bu teşvikler, vergi muafiyetleri ve/veya
indirimler ile finansal destekler sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması,
eğitim ve danışmanlık hizmetleri verilmesi vb. şekilde gerçekleştirilmektedir.
Özellikle TÜBİTAK, TTGV, KOSGEB gibi kuruluşlar tarafından Ar-Ge
faaliyetlerine önemli teşvikler ve destekler sağlanmaktadır.
Ülkemizde bilim ve teknoloji alanında sistematik bir politika üretme ve
izleme anlayışı 1960’lı yıllarda başlamış olup, ilk kalkınma planı 1963
yılından itibaren hayata geçirilmiştir. Planlı dönem boyunca Ar-Ge/GSYİH
oranının artırılarak bilime katkısı açısından dünya sıralamasındaki yerinin
yükseltilmesi en büyük hedef olmakla birlikte, devletin sanayileşme ve Ar-Ge
konusunda yeni roller üstlenmesi ve yasal düzenlemelere gidilmesi
konusunda
gelişmeler
yaşanmıştır.
Kalkınma
planlarındaki
hedeflere
ulaşmak ve mevcut sistemin etkinliğini sağlamak için, ilki 1963 yılında kurulan
TÜBİTAK olmak üzere bugüne kadar devlet destekli birçok kurum
kurulmuştur.
*
Bir işletme tarafından, o işletmenin üretim yöntemlerinin ya da teknolojisinin, ayni dalda çalışan ya
da ayni işi yapmaya çalışan bir başka firmaya satılması veya kiralanması.
11
Murat Kemal Keleş, Türkiye’de Teknokentler: Bir Ampirik İnceleme, Süleyman Demirel
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Isparta, 2007,
s. 48,49.
11
Bugüne kadar beşer yıllık periyotlarla olmak üzere 8 kalkınma planı
geliştirilmiştir. 2007-2013 yıllarını kapsayan dokuzuncu ve son kalkınma planı
ise, AB’ye üyelik sürecine katkı sağlayacak temel stratejileri içerecek şekilde
hazırlanmıştır.
Dokuzuncu Kalkınma Planında (2007-2013), geleceğe yönelik olarak
nanoteknoloji **, biyoteknoloji, yeni nesil nükleer teknolojiler, yerli kaynakların
katma değere dönüşmesini amaçlayan Ar-Ge faaliyetleri, yaşam kalitesinin
yükseltilmesine yönelik sağlık araştırmaları; bilgi ve iletişim teknolojileri;
savunma ve uzay teknolojileri öncelikli alanlar arasında belirtilmiştir. 12
1.1.3. Türkiye'de Ar-Ge Faaliyetlerine Yönelik Teşvikler, Sağlanan
Yardım ve Destekler
Yeni teknolojilerin üretimi ve mevcut teknolojilerin yayılımı ancak
firmaların, üniversitelerin, yurtiçi araştırma ve teknoloji kuruluşlarının
oluşturduğu bir teknolojik sistem içinde mümkün olabilmektedir. 13 Nitekim, ArGe faaliyetlerine dair uygulamalara bakıldığında Ar-Ge çalışmalarının
üniversiteler, kamusal kuruluşlar ve gönüllü kuruluşlarca teşvik edildiği ve
desteklendiği görülmektedir.
Üniversiteler,
kamu kuruluşları ve
gönüllü
kuruluşlarca,
kendi
mevzuatları gereğince koşulları uygun olan Ar-Ge çalışmalarını teşvik etmek
ve desteklemek için çeşitli bilimsel, parasal ve beşeri hizmetler verildiği gibi
vergisel teşvikler ve sigorta primi desteği de sağlanmaktadır.
Ar-Ge faaliyetlerinin devletin bazı kuruluşlarınca desteklenmesi ve
organize
edilmesi
kritik
öneme
sahiptir.
Devlet/Hükümetler,
Ar-Ge
faaliyetlerinin önemine ve işlevlerine binaen çeşitli teşvik mekanizmaları
**
Nanometre ölçeğindeki fiziksel, kimyasal ve biyolojik olayların anlaşılması kontrolü ve üretimi
amacıyla, fonksiyonel materyallerin, cihazların ve sistemlerin geliştirilmesi.
12
Çiğdem Kavak, “Bilgi Ekonomisinde İnovasyon Kavramı ve Temel Göstergeleri”, Akademik
Bilişim Konferansı 2009, Harran Üniversitesi Şanlıurfa, 11-13 Şubat 2009, (Erişim)
http://ab.org.tr/ab09/sunum/160.ppt., 19.12.2009, s. 15.
13
Mehmet Avcı, Yenilikçi Teknolojik Gelişme Göstergesi Olarak Ar-Ge Harcamalarının
Ekonomik Büyümeye Etkisi: Türkiye İmalat Sanayi Üzerine Bir İnceleme, Muğla Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı Doktora Tezi, Muğla, Haziran 2007, s. 118.
12
geliştirmektedirler. Bunların arasında başlıcaları; “mükemmellik havuzları”
olarak da nitelenen teknoparkların inşa edilmesi, inovasyonu gerçekleştiren
bilim insanlarının buluşlarından azami faydayı elde ederek araştırmageliştirme güdülerini devam ettirebilmeleri için fikri mülkiyet haklarının
muhafaza altına alınması, belirsizlik ve risk unsurlarını içeren Ar-Ge
faaliyetlerine
kaynak
sağlayabilmek
maksadıyla
risk
sermayesi
müessesesinin yaygınlaştırılması, büyük sabit yatırım gerektiren ve firmalara
ağır yük getiren bu faaliyetlerin desteklenmesi amacıyla vergisel teşvikler,
hibeler vs. yardımların yapılması şeklinde sıralanabilir. 14
Yatırımları, dolayısıyla da istihdamı arttırmak ve katma değeri yüksek
ürünleri üreterek ülkenin uluslararası arenada rekabet gücünü arttırabilmek
amacıyla daha önceki yıllarda yapılan düzenlemelerle bazı teşvik unsurları
hayata geçirilmişti. 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin
Desteklenmesi Hakkında Kanun 15 ile şimdiye kadarki en kapsamlı teşvik
düzenlemesi yapılmıştır. Bu Kanun’un uygulama ve denetim esaslarına ilişkin
olarak da Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesine İlişkin
Uygulama ve Denetim Yönetmeliği 16 yayımlanmıştır.
Söz konusu Yönetmelikte uygulama esasları ayrıntılı olarak gösterilen
teşvik ve destekleri sistematik olarak şöyle sıralayabiliriz: 17
I- Vergisel Destek ve Teşvikler
1- Ar-Ge indirimi
2- Gelir vergisi stopaj teşviki
3- Sigorta primi desteği
4- Damga vergisi istisnası
14
İskender Ekici, Avrupa Birliği’ne Üyelik Sürecinde Türkiye’de Ar-Ge’ye Yönelik Devlet
Yardımları, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Anabilim Dalı İktisat Politikası
Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2007, s. 58.
15
12.03.2008 tarih ve 26814 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme
Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun.
16
31.07.2008 tarih ve 26952 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Araştırma ve Geliştirme
Faaliyetlerinin Desteklenmesine İlişkin Uygulama ve Denetim Yönetmeliği.
17
Selahattin Tuncer, “Yeni Ar-Ge Teşvik Sistemi Yürürlüğe Girdi”, Yaklaşım, sayı 190, Ekim,
2008, s. 15,16.
13
II- Mali Yardım ve Sermaye Desteği Seklindeki Teşvikler
5- Teknogirişim sermayesi desteği
III- Teknik Yardım ve İşbirliği Desteği
6- Rekabet öncesi işbirliği projeleri
7- Ar-Ge ve yenilik faaliyetinde bulunanlara sağlanan destek ve
yardımlardan oluşan fonlar
Ar-Ge çalışmalarını teşvik eden ve destekleyen kamusal kuruluşların
başında Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Hazine
Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM), Devlet Planlama Teşkilatı
(DPT), Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Küçük
ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı
(KOSGEB), Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA), Türkiye Atom Enerjisi
Kurumu (TAEK) ve Anadolu Bilim ve Teknoloji Stratejileri Araştırma Enstitüsü
gelmektedir.
Ar-Ge çalışmalarını teşvik eden ve destekleyen bir kısım gönüllü
kuruluş da Ar-Ge çalışmalarını direkt ya da endirekt olarak desteklemektedir.
Gönüllü kuruluşların başında; Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV),
Teknoloji Yönetimi Derneği, Buluş Adamları ve Araştırmacılar Derneği, Bilim
Merkezi Vakfı yer almaktadır. 18
Türkiye'nin rekabet gücünü ve refahını artırmak ve sürekli kılmak için;
toplumun her kesimi ve ilgili kurumlarla iş birliği içinde, ulusal öncelikler
doğrultusunda
bilim
ve
teknoloji
politikaları
geliştirmek,
bunları
gerçekleştirecek alt yapının ve araçların oluşturulmasına katkı sağlamak,
araştırma ve geliştirme faaliyetlerini özendirmek, desteklemek, koordine
etmek, yürütmek; bilim ve teknoloji kültürünün geliştirilmesinde öncülük
yapmak amacıyla 19, kurulan Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
(TÜBİTAK), ülkemizin rekabet gücünde ve refahında istenen sıçramayı
yapabilmesi için önemli katkılarda bulunacak güçlü bir ulusal bilim, teknoloji
18
Mesut Yavuz, Türkiye’de Ar-Ge Faaliyetlerine Uygulanan Teşvikler ve Muhasebeleştirilmesi,
Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Muhasebe Finansman Bilim
Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2004, s. 41.
19
24.07.1963 tarih ve 11462 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 278 sayılı Türkiye Bilimsel ve
Teknolojik Araştırma Kurumu Kurulması Hakkında Kanun’un 1. maddesi.
14
ve yenilik politikaları ağının oluşmasını sağlamak için bu ağın odak
noktasında bulunmaktadır. 20
TÜBİTAK tarafından, sanayi kesimine, akademik kesime ve kamu
kurumlarına verilen program ve proje destekleri ile ilgili birimler aşağıda
belirtilmiştir: 21
1. Sanayi Ar-Ge Proje Destekleri (Teknoloji ve Yenilik Destek
Programları Başkanlığı (TEYDEB) tarafından sağlanmaktadır.)
2. Akademik Ar-Ge Destekleri (Araştırma Destek Programları
Başkanlığı (ARDEB) tarafından sağlanmaktadır.)
3. Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme
Programı (Kamu Araştırmaları Grubu (KAMAG) tarafından sağlanmaktadır.)
4. Bilim ve Toplum Proje Destekleri (Bilim ve Toplum Daire Başkanlığı
tarafından sağlanmaktadır.)
5. AB Çerçeve Programları Destekleri (AB Çerçeve Programları Ulusal
Koordinasyon Ofisi (UKO) tarafından sağlanmaktadır.)
6. İkili ve Çoklu İşbirlikleri (İkili ve Çoklu İlişkiler Müdürlüğü)
Ayrıca, Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı (BİDEB) tarafından
destek programlarına burs da sağlanmaktadır.
Ülkenin ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasında küçük ve
orta ölçekli işletmelerin payını ve etkinliğini artırmak, rekabet güçlerini ve
düzeylerini yükseltmek, sanayide entegrasyonu ekonomik gelişmelere uygun
biçimde gerçekleştirmek amacıyla 22 kurulan Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri
Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), küçük ve orta
ölçekli işletmelerimizin küresel rekabet ortamında güçlü olmalarını sağlayan,
yüksek nitelikli ve öncü bir kurumdur. 23
20
TÜBİTAK, (Erişim) http://www.tubitak.gov.tr/sid/469, 07.01.2010.
21
TÜBİTAK, (Erişim) http://www.tubitak.gov.tr/home.do?sid=337, 07.01.2010.
22
20.04.1990 tarih ve 20498 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 3624 sayılı Küçük ve Orta Ölçekli
İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanun’un 1. maddesi.
23
KOSGEB, (Erişim) http://www.kosgeb.gov.tr/Pages/UI/Baskanligimiz.aspx?ref=20, 07.01.2010.
15
KOSGEB tarafından, bilim ve teknolojiye dayalı yeni fikir ve buluşlara
sahip işletmelerin, ulusal ve uluslararası platformlarda rekabet edebilecek
teknolojik düzeyde kurulması, gelişmesi ve yeni ürün üretilmesi veya
geliştirilmesi amacı ile teknoloji geliştirme ve yenilik destekleri verilir. Bu
destekler, Ar-Ge ve Teknolojik Yenilik Projesi Teknoloji Geliştirme Merkezleri
(TEKMER)/Duvarsız Teknoloji İnkübatörü (DTİ) Kurulları tarafından kabul
edilen yararlanıcılara sağlanır. Teknoloji geliştirme ve yenilik destekleri adı
altında verilen desteklerin şartları, oranları ve üst limitleri KOSGEB’in web
sayfasında ayrıntılı olarak belirtilmiştir. 24
a) Malzeme, teçhizat ve prototip üretimi ile ilgili giderler ve deneme
amaçlı hammadde temini için sağlanan destek,
b) Projesi KOSGEB tarafından desteklenerek başarı ile tamamlanan
işletmelere verilecek olan kalite geliştirme ve teknolojik donanım temini için
sağlanan destek,
c) Danışmanlık desteği,
d) Ar-Ge sonuçlarını yayınlama desteği,
e) Teknopark kira desteği,
f) İşlik tahsisi,
g) İşletmelerin, Ar-Ge konusuna ilişkin yurtdışı kongre, konferans,
panel, sempozyum, teknoloji fuarları ile teknoloji transfer amaçlı yurtdışı
toplantılara katılım ve ziyaret desteği,
ğ) Başlangıç sermayesi desteği,
h) İş geliştirme desteği,
Diğer taraftan, işletmelerin ulusal ve uluslararası platformlarda rekabet
güçlerini artırmak ve kalite düzeylerini yükseltmek amacı ile bilgisayar
yazılımı temini için de destek verilmektedir. 25
Bu iki kurumun yanı sıra ülkemizde bulunan firmaların Ar-Ge
faaliyetlerine destek olma amacıyla oluşturulan diğer bir kuruluş, Türkiye
Cumhuriyeti ve Dünya Bankası arasında imzalanmış olan bir uluslararası
24
KOSGEB, (Erişim) http://www.kosgeb.gov.tr/Pages/UI/Destekler.aspx?ref=9, 07.01.2010.
25
KOSGEB, (Erişim) http://www.kosgeb.gov.tr/Pages/UI/Destekler.aspx?ref=3 , 07.01.2010.
16
borç anlaşması gereğince kurulan TTGV’dir. Özel sektör ve kamunun özel
sektörümüzün uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü Ar-Ge faaliyetlerinin
desteklenmesi yolu ile güçlendirmek ortak hedefi ile biraraya geldiği TTGV,
Türkiye'de Ar-Ge ve inovasyonun desteklenmesi amacı ile kurulmuş ilk ve tek
kamu-özel sektör ortaklığıdır. 26
TTGV,
"Teknolojik
Ürün"
ve
"Teknolojik
Proses
İnovasyonu"
kavramları çerçevesinde, bilgi birikimi projeyi gerçekleştiren firmada kalmak
üzere, sanayi kuruluşları ve yazılım şirketlerinin ticari değeri olan ürünlerin
elde
edildiği
teknoloji
geliştirme
düzeyindeki
Ar-Ge
faaliyetlerini
desteklenmektedir. Altyapı veya üretim yatırımlarına dayalı projeler teknoloji
geliştirme projeleri destek kapsamı dışında kalmaktadır. Desteğin tamamı
geri ödemeli olup, destek miktarı en fazla 1.000.000 ABD Doları olarak
belirlenmiştir ve destek süresi azami 2 yıldır. 27
DTÖ üyeliğinin ve AB ile girilen Gümrük Birliği ilişkisinin vuku bulduğu
1990’lı yılların ortaları, Türkiye’de devlet yardımı uygulamaları açısından bir
nevi revizyon dönemi olmuştur. Özellikle son 20-30 yılda Türkiye’deki Ar-Ge
ile ilgili devlet yardımları politikası, uzun dönemli ulusal bir stratejiden ziyade
uluslararası gelişmelere göre belirlenmektedir. Bu anlamda, Türkiye’nin önce
DTÖ daha sonra da AB’ye karşı olan uluslararası yükümlülükleri bu konudaki
politikaların önemli ölçüde belirleyicisidir. Bahsi geçen gelişmeler, mevzuatta
değişikliklerin yapılmasına sebep teşkil etmekle birlikte, bir yandan bazı
yardım türlerine son verilmesine, diğer yandan da yardım yelpazesinin (ArGe, çevre, eğitim gibi) yeni yardım çeşitleriyle genişlemesine vesile
olmuştur. 28
Bugün, AB’de Ar-Ge’ye yapılan yardımlar tek bir çerçeve karar
üzerinden
yürütülmekteyken
Türkiye’de,
sadece
26
TTGV, (Erişim) http://www.ttgv.org.tr/page.php?id=89 , 07.01.2010.
27
TTGV, (Erişim) http://www.ttgv.org.tr/page.php?id=102, 07.01.2010.
28
Ar-Ge
değil,
devlet
Bülent Ferik, “AB Devlet Yardımları Politikası Ve Türkiye’de Devlet Yardımı Uygulamaları”, Dış
Ticaret Dergisi, sayı 31, Nisan, 2004, s. 14.
17
yardımına konu olan diğer tüm alanlar için farklı bağımsız birimler tarafından
ayrı ayrı uygulama mevzuatı çıkartılmaktadır. 29
Bugüne kadar Ar-Ge kültürü ve fiziksel altyapının oluşturulmasına, ArGe destekleri alanında kurumsal yapılanmada ve uygulamada ciddi tecrübe
ve bilgi birikiminin sağlanmasına rağmen, Ar-Ge yardımı uygulamalarından
elde edilen fayda çeşitli nedenlerle beklenenin altında kalmaktadır.
Aşağıda, Ar-Ge yardımlarından sağlanan etkinliğin artırılabilmesinde
rol oynayacağı düşünülen birtakım bulgulara yer verilmiştir. 30
1. İstatistiki veri tabanı eksikliğinin giderilmesi
2.
Bürokratik
çatışmaların
kurumlar
arası
koordinasyona
dönüştürülmesi
3.
İlgili
mevzuatta
yapılacak
değişikliklerle
desteğe
erişimin
kolaylaştırılması
4. Ar-Ge desteklerinin kapsam ve program olarak geliştirilmesi
5. Kamuoyunda Ar-Ge bilincinin arttırılması
gerekmektedir.
1.2. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ İLE İLGİLİ KAVRAMSAL
ÇERÇEVE
1.2.1. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ile İlgili Kavramlar
Günümüzde küreselleşme nedeniyle uluslararası piyasalarda yoğun
rekabet yaşanmaktadır. Ülke sanayisinin gelişip dünyada söz sahibi
olabilmesi ve bunun rekabet gücü olarak taşınabilmesinde en önemli husus,
teknoloji etkinliği ve araştırma-geliştirme faaliyetleri ile bu potansiyelin
harekete geçirilmesidir. Bu da ancak, sektörlerin ülke şartları ve sanayi
yapısına en uygun ve ileri teknolojileri kullanabilmeleri ile sağlanabilmektedir.
Uluslararası rekabette, geleneksel mal ve hizmet üretimine yönelik
sanayi yapısının yerini bilgiye dayalı yeni sanayiler almıştır. Bu nedenle, bilim
29
Ekici, a.g.e., s. 92.
30
Ekici, a.g.e., s. 104,105.
18
ve teknoloji için yapılan planlama ve örgütlenme çalışmalarının hedefinde,
bilgi üretiminin yanında bilginin yayılması ve ekonomik uygulama alanı
bulabilmesi vardır.
Üniversiteler, sanayi ile işbirliği sağlayarak sahip olduğu gelişmiş insan
gücünün
ve
altyapı
olanaklarının
ekonomik
değer
yaratılmasında
kullanılmasını ve akademik bilginin ticarileştirilmesini sağlayarak Ar-Ge
çalışmalarını teşvik etmekte ve desteklemektedir. Bu işbirliği, sanayicimizi,
araştırmacılarımız ve üniversitelerimiz ile buluşturarak teknoloji yoğun
üretime yönelik yeni ürün ve üretim yöntemleri geliştirmelerini sağlayan
teknoloji geliştirme bölgeleri aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Yeni teknoloji
tabanlı işletmelerin oluşumu ve var olan işletmelerin de gelişmesinin
sağlandığı
yerler
olan
teknoparklar,
üniversiteler
ve
araştırma
kuruluşlarındaki bilimsel çalışma sonuçlarının uygulamaya aktarılmasında en
etkili mekanizmalardır. 31
Teknopark sözcüğü, ülkemizde tekno-park biçiminde literatüre girmiş,
ancak daha sonra iki ayrı sözcükten türetildiğini vurgulayan kesme işaretinin
kaldırılmasıyla birleşik bir terim olarak kullanılmıştır. Teknopark teriminin yanı
sıra ülkemizde teknoloji geliştirme bölgesi ve teknokent terimleri de yaygın
olarak kullanılmaktadır.
Yurtdışında ve ülkemizde bu terim farklı şekillerde gözümüze
çarpmaktadır. Bu terimler, birçok gelişmiş ülkede olduğu gibi farklı yapıdaki
parkları ifade etmektedir. Örneğin; İngiltere’de Scince Park (Bilim Parkı), ABD’de
Research Park (Araştırma Parkı), Fransa’da Tecnopole (Teknoloji Kenti),
Japonya’da Teknopolis (Teknoloji Kenti), Almanya’da Grunderzentrum (Kurucu
Merkez) terimleri benimsenmiştir. Ayrıca “Entreprise Center” (Girişim Merkezi),
“İnnovation Center” (Yenilik Merkezi), “Excellent Center” (Mükemmeliyet
Merkezi), “Industrial Park” (Endüstriyel Park), “Businnes Center” (İş Merkezi) gibi
terimlere de rastlanmaktadır.32
31
32
Feriştah Sönmez, “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri”, E-Yaklaşım, sayı 17, Aralık, 2004, s. 8.
Abdullah Kiraz, “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (Teknoparklar) ve Sağlanan Vergisel AvantajlarI”, Yaklaşım, sayı 140, Ağustos, 2004, s. 125.
19
Ülkemizdeki teknoloji geliştirme bölgelerine (TGB’lere) ilişkin temel
düzenlemelerin yer aldığı 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri
Kanunu’na göre, Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Bölge) “Yüksek/ileri teknoloji
kullanan ya da yeni teknolojilere yönelik firmaların, belirli bir üniversite veya
yüksek teknoloji enstitüsü ya da Ar-Ge merkez veya enstitüsünün
olanaklarından yararlanarak teknoloji veya yazılım ürettikleri/geliştirdikleri,
teknolojik bir buluşu ticari bir ürün, yöntem veya hizmet haline dönüştürmek
için faaliyet gösterdikleri ve bu yolla bölgenin kalkınmasına katkıda
bulundukları, aynı üniversite, yüksek teknoloji enstitüsü ya da Ar-Ge merkez
veya enstitüsü alanı içinde veya yakınında; akademik, ekonomik ve sosyal
yapının bütünleştiği siteyi veya bu özelliklere sahip teknoparkı” ifade
etmektedir.
Söz konusu Kanun’da, teknoloji geliştirme bölgeleri ile ilgili çeşitli
kavramlar, aşağıdaki gibi belirtilmiştir: 33
Araştırma ve Geliştirme (AR-GE): Bilim ve teknolojinin gelişmesini
sağlayacak yeni bilgileri elde etmek veya mevcut bilgilerle yeni malzeme,
ürün ve araçlar üretmek, yazılım üretimi dahil olmak üzere yeni sistem, süreç
ve hizmetler oluşturmak veya mevcut olanları geliştirmek amacı ile yapılan
düzenli çalışmalar.
AR-GE Merkez veya Enstitüleri: Kamuya ait, yetişmiş nitelikli insan
gücü ile günün modern teknolojilerine dayalı makine, donanım ve yazılımı
içinde bulunduran, teknoloji ve ürün geliştirilmesine yönelik AR-GE
faaliyetlerinin yapıldığı mekanlar.
Üretim Birimleri: Bölge içerisinde bu Kanunun amacına uygun olarak
faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişilerce kurulan veya kullanılan, yeni ve
yüksek teknolojilere dayalı ve çevreye zarar vermeyen üretim birimleri.
Girişimci: Bölgedeki hizmet ve imkânlardan yararlanmak isteyen veya
yararlanmakta olan gerçek ve tüzel kişiler.
33
06.07.2001 tarih ve 24454 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri Kanunu’nun 3. maddesi.
20
Yenilik: Bir fikri; satılabilir, yeni ya da geliştirilmiş bir ürün ya da mal ve
hizmet üretiminde kullanılan yeni ya da geliştirilmiş bir yöntem haline
dönüştürmek.
Üründe Yenilik: Teknolojik açıdan yeni ürün, önceki ürün kuşağıyla
karşılaştırıldığında malzemesi, parçaları ve yerine getirdiği işlevler açısından
öze ilişkin, teknolojik farklar gösteren bir ürün.
Üretim
Yöntemlerinde
Yenilik:
Geleneksel
üretim
tesislerinde
üretilemeyen, yeni ya da geliştirilmiş ürünlerin üretilmesinde veya halen
üretilmekte olan ürünlerin yeni tekniklerle üretilmesinde kullanılan yöntem.
Üniversite: Mühendislik ve temel bilimler dallarında yapılanmasını
gerek insan gücü ve teknik donanım olarak tamamlamış ve gerekse doktora
öğrencisi seviyesinde yeterli araştırma elemanı olduğu Yükseköğretim Kurulu
tarafından onaylanan üniversiteler.
Kurucu Heyet: Bölgenin içinde veya bulunduğu ilde yer alan en az bir
üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü ya da kamu AR-GE merkez veya
enstitüsü ve diğer kuruluş temsilcilerinden oluşan heyet.
Yönetici Şirket: Bu Kanuna uygun ve anonim şirket olarak kurulan,
Bölgenin yönetimi ve işletmesinden sorumlu şirket.
Yazılım: Bir bilgisayar, iletişim cihazı veya bilgi teknolojilerine dayalı
bir diğer cihazın çalışmasını ve kendisine verilen verilerle ilgili gereken
işlemleri yapmasını sağlayan komutlar dizisinin veya programların ve
bunların kod listesini, işletim ve kullanım kılavuzlarını da içeren belgelerin ve
hizmetlerin tümü.
1.2.2. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin Kuruluş Modelleri
Teknoparklar, birçok ülkede aynı amacı taşımalarına ve ortak noktaları
bulunmalarına rağmen, kurulduğu ülkenin bilim ve teknoloji hedeflerine,
eğitim ve sosya kültürel durumuna, sanayi dokusuna, coğrafi yapısına ve
teknolojik gelişmişlik düzeyine göre kuruluş ve işleyiş bakımından farklılıklar
göstermektedirler.
Teknopark
şemsiyesi
kapsamında
“kuluçka
merkezlerinden”
(incubation center), başlayarak, ölçek ve kapsamına göre “bilim parkı”,
21
“teknoloji merkezi”, “teknopark”, “teknopol/teknocity” ve hatta tekno-state
(Japonya’da örneği olduğu gibi) tanımlara rastlanmaktadır. Bu tanımları
özetle beş gruba ayırabiliriz yani beş tür ileri teknoloji gelişim alanı
bulunmaktadır. Bunlar: 34
- Geliştirme Merkezleri (Innovation Centers)
- Bilim ve Araştırma Parkları (Science and Resarch Parks)
- Teknoloji parkları (Technology Parks)
- Ticari amaçlı parklar (Commercial/business parks)
- Üst düzeyde gelişmiş endüstriyel mekanlar (Up-graded Industrial
Estates).
Genel olarak kuruluşu, ortaklık yapısı ve yönetim biçimi bakımından
farklı organizasyonlarla yapılanan teknoparklar, temelde taraflardan bir veya
birkaçının ağırlık taşımasına göre şekil almaktadır. Kurulan teknoparkların
özel statüde yerel yönetimlere ya da üniversitelere bağlı olması onların kar
amaçlı olup olmamasını da beraberinde getirmektedir. Dünyada kurulu
teknoparklara
baktığımızda
genelde
dört
şekilde
organize
edildikleri
görülmektedir. Bunlar: 35
1- Merkezi hükümet-büyük firmalar işbirliği ile kurulanlar (Japonya’daki
Teukuba Bilim Kenti, Fransa’daki Sophia Antipolis gibi).
2- Yerel yönetim-yöredeki üniversite işbirliği ile kurulanlar (ABD’deki
Kuzey Karolina Araştırma Üçgeni Parkı gibi),
3- Yerel girişimci-firma işbirliği ile kurulanlar (İtalya’daki Üçüncü İtalya
Parkı örneği gibi),
4- Üniversite öğretim üyeleri-girişimciler işbirliği ile birlikte kurulanlar
Ülkeler arasında ve aynı ülkedeki değişik organizasyonlar arasındaki
farklı adlandırmalar; uygulama farklılıklarından dolayı bu dört temel özelliğin
farklı şekillerde ve düzeyde ortaya çıkmasından kaynaklanmaktadır. Bu
34
Şaban Uzay, “Türk Vergi Sisteminde Teknoloji Geliştirme Teşvikleri”, (Erişim)
http://www.iibf.erciyes.edu.tr/akademi/mh/suzay/SUZAY_TVS_TGT.pdf, 15.01.2010, s. 4.
35
Sönmez, a.g.m., s. 11.
22
özelliklerin değişik şekilde uygulanması aşağıdaki gibi bir sınıflandırmaya
neden olmuştur: 36
1) Park-kampüs tarzı organizasyonlar: Yeşil, güzel tasarlanmış ve
estetik alanlarda, fazla yoğun olmayacak şekilde dağılmış gelişiminin farklı
aşamalarında işletmeler içeren yapılar. ABD'de ilk kurulan teknoloji parkları
bu tür organizasyonlara örnek gösterilebilir.
2) Merkez-kuluçka merkezi tarzı organizasyonlar: Yeni kurulmuş
işletmelere oldukça düşük kira bedelleri ile faaliyet alanı, yönetim, malzeme,
danışmanlık ve sekreterlik hizmetleri sağlayan yapılar. İlk gelişim merkezi
olarak da adlandırılan bu organizasyonlarda, maliyetlerin paylaşımı esasında
küçük bir alanda çok sayıda işletme yer alır. Kiracı durumundaki girişimci
şirketler, ticari üretime hazır duruma geldiklerinde yerlerini yeni girişimcilere
bırakarak ayrılırlar.
3) Şehir-bölge tarzı organizasyonlar: Teknopol ya da teknopolis adıyla
karşımıza çıkan bu yapılar az sanayileşmiş, metropollerden uzak bölgelerde
yüksek teknolojiye dayalı şehirler oluşturmak yoluyla bölgesel gelişim
sağlamayı amaçlar. Bu yapı ilk olarak Japonya da ortaya çıkmıştır ve Asya
ülkelerindeki
teknopolisler
ile
Fransa'daki
teknopoller
bu
topolojinin
örnekleridir.
Araştırma parkı, bilim parkı ve teknoloji parkı şeklinde farklı
isimlendirmeler de benzer uygulama farklılıklarından kaynaklanmıştır. Bu üç
organizasyon tipi içerisinde en yalın olanı olan araştırma parkları, bilimsel ve
teknolojik ilerleme sağlamak amacıyla gerçekleştirilen üniversite-sanayi
işbirlikleridir. Öte yandan bilim parkları için araştırma kadar, ekonomik ve
bölgesel kalkınmaya yönelik faaliyetler de önem kazanmıştır. Bilim parkları
bünyelerinde faaliyet gösteren işletmelere prototip üretimi imkanı da
sağlarlar. Araştırma parklarında üniversite ile araştırma geliştirmeye dayalı
resmi ilişkiler söz konusuyken, bilim parklarında bunun yerini üniversiteler ile
aynı mekanda olmaktan kaynaklı gayri resmi ilişkiler almaktadır. Diğer iki
36
Öznur Yavuz, Teknoloji Geliştirme Merkezlerinde Finansman Sorunları, Gazi Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Finansman Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Ankara,
2008, s. 7-9.
23
organizasyona göre akademik katılımın en düşük düzeyde seyrettiği teknoloji
parklarında ise temel amaç yüksek teknolojilerin ticarileşmesini sağlayacak
girişimci firmaların oluşumunu desteklemektir. Teknoloji parklarında seri
üretim, satış, hizmet, kalite iyileştirme, yeni ürün ve üretim süreçlerinin
geliştirilmesi gibi faaliyetler önem kazanmaktadır. 37
1.2.3. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin Ortak Özellikleri
Teknopark
uygulamalarının
ortak
özellikleri
aşağıdaki
şekilde
sıralanabilir: 38
• Çoğunlukla gelişimini tamamlamış ve bilgisayar ağlarına sahip bir
üniversite yakınında ve hatta kampüs alanı içinde yer alırlar,
• Örgütlenme biçimi ne olursa olsun iş bulma kurumları olmayıp,
sadece iş alanı yaratacak girişimcileri destekler. Bu hususta da girişimcilerin
yeterli teknik ve idari potansiyele sahip olup olmadıklarına özen gösterirler,
• Belli tür ve biçimlerde risk taşırlar. Başarısı ya da beklenen sonuçlar,
çalışılan konuya göre değişen süreler sonunda ortaya çıkar,
• Üniversite ve endüstri arasında bilimsel ve teknolojik ilişkinin, günceli
ve hatta geleceği hedefleyen bir ilişki içinde olması gerekir.
• Endüstri bölgelerine coğrafi olarak yakın ve ilişki halinde, ulaşım ve
iletişim olanaklarının güçlü olması tercih edilir. (Japonya gibi doğal koşulları
veya coğrafi yerleşim olanakları sınırlı olan ülkeler için özel koşullar geçerli
olabilir.)
• Teknopark yönetimi, girişimcilere karşı adil tarafsız ve bağımsız
çalışma ilkelerine sahip olmalıdır.
1.3. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNİN TARİHÇESİ
Teknokentler, tüm dünyada üretim sektörü ile üniversitelerin ve
araştırma kurumlarının teknolojik altyapısını sağlamak için yapacakları
37
38
Öznur Yavuz, a.g.e., s. 9.
Hale Buzkan, Ülkemizde Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin Teşviki ve Etkinliğinin
Değerlendirilmesi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Anabilim Dalı Yüksek Lisans
Tezi, Ankara, 2005, s. 13,14.
24
işbirliğini
güçlendirmek
amacıyla
düşünülmüştür.
Bilim
ve
teknolojiyi
buluşturmayı hedefleyen teknokentler ile ilgili ilk gelişmeler öncelikle ABD,
İngiltere, Fransa, Almanya ve Japonya gibi bilim teknoloji alanında önde
gelen ülkelerde başlamıştır. Dünyadaki ilk teknopark 1952 yılında ABD’de
Kuzey California’da kurulan Stanford Research Park olmuştur. 39 1960’lar
boyunca da çeşitli modellerle gelişme devam etmiştir.
Petrol fiyatlarında meydana gelen ani yükselmeler sonucunda 1970’li
yıllarda tüm dünyada yaşanan resesyon nedeniyle, 1970-1980 döneminde
sanayideki durgunluğu ortadan kaldırmak ve krizin etkisiyle artan işsizliği
önlemek için küçük ve orta ölçekli girişimleri destekleme düşüncesiyle
özellikle ABD ve Japonya gibi ülkeler ile Avrupa ülkelerinde sanayide yeni
Ar−Ge faaliyetlerine gidilerek, üniversiteler ve araştırma kurumlarıyla yakın
bir işbirliği başlatılmıştır. Yapılan bu karşılıklı işbirliği sonucunda;
• Enformasyon teknolojileri ve yazılım,
• Yeni malzemeler,
• Biyoteknoloji,
• Yeni enerji kaynakları,
• Uzay teknolojileri,
• Esnek imalat sistemleri, otomasyon ve robotik,
gibi alanlarda çok önemli teknolojik ilerlemeler olmuş, yepyeni mallar ucuz
fiyatlarla daha çok fonksiyonlu ve hem de daha küçük hacimlerde üretilerek
pazara sürülmüştür. 40
1980’li yıllar, öncelikle soğuk savaşın sonunu başlatan politik değişim
ve dönüşüm süreciyle eş zamanlı olarak, başta Japonya olmak üzere
Uzakdoğu ülkelerinin dünya pazarlarında artan rolünün ve İngiltere ile
ABD’de yönetimdeki muhafazakar hükümetlerin de etkisiyle yepyeni bir
üniversite sanayi işbirliğine gereksinim duyulmuştur. “Rekabetçi yaklaşım”
39
Ebru Uçkun, Teknoparkların Bölgesel Kalkınmadaki Rolü ve Türkiye Uygulaması, Gazi
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi Anabilim Dalı Kentleşme ve Çevre Sorunları
Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2006, s. 15.
40
Mustafa Ay, “Bölgesel ve Ulusal Kalkınmada Etkili Bir Mekanizma:Teknoparklar”, Stradigma
Aylık Strateji ve Analiz E-Dergisi, sayı 8, Eylül, 2003, (Erişim) http://www.stradigma.com/
turkce/eylul2003/09_2003_10.pdf, 12.10.2009, s. 3.
25
olarak isimlendirilen bu yeni işbirliği modelinde üniversitelere eğitim ve
araştırmadan oluşan klasik rollerine ek olarak sosyal ve ekonomik gelişimde
de önemli bir rol biçilmiştir. Bu kapsamda sürdürdükleri araştırma sonuçlarını
ticarileştirmek suretiyle yerel, bölgesel ve ulusal seviyede kalkınmaya destek
olmaları beklenmiştir. 41
1970’li yıllardan itibaren dünya ülkelerince, bilim ve teknolojinin
büyüme ve kalkınmanın aracı olarak değerlendirilmesi nedeniyle sayıları
hızla artan teknokentler, 1990’lardan itibaren ülkemizde de oldukça önemli bir
konu haline gelmekle birlikte, teknolojiye dayalı kalkınma stratejisinin
anahtarı olarak son yıllarda geniş çevrelerce de ilgi görmektedir.
1.4. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNİN KURULUŞ AMAÇLARI
VE GELİŞİMİ
Teknoparkları kuran farklı gruplar ve ortakların beklentileri de temelde
benzer olmakla birlikte, belli başarı ölçütlerine verdikleri önem derecesi farklı
olabilir. Bir üniversite liderliğinde kurulan bir teknoparkın temel hedefi,
üniversite sanayi ilişkilerinin güçlenmesi, üniversitedeki akademik bilginin
ticarileştirilmesi, akademisyen ve öğrenciler için çeşitli iş ve araştırma
fırsatları yaratılmasıyken, yerel bir yönetim önderliğinde kurulan bir
teknoparkın temel hedefi, bölgesel gelişime katkıda bulunmak, bölgede bir
cazibe merkezi yaratmak, istihdamı arttırmak ve nitelikli beyin gücünü
bölgede tutmak olmaktadır. 42
Her TGB farklı amaçlarla kurulmakla birlikte, genel olarak TGB’lerin
kuruluş amaçları şunlardır:
• Araştırma geliştirme çabalarının bölgesel ve yerel ekonomide
yeniden yapılanmayı sağlamasına katkıda bulunmak,
• Bölgesel yenilik yaratma çabaları için altyapının oluşturulmasını
sağlamak,
41
42
Uçkun, a.g.e., s. 15.
Melicha Delichasanoglou, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri, Türkiyede’ki Gelişimi, Sağladığı
Vergisel Avantajlar ve Bir Anket Uygulaması, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
İşletme Anabilim Dalı Muhasebe Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2007, s. 10.
26
• Bölgesel kaynaklar ile bölgenin araştırma kapasitesi ve yüksek
öğretim kurumları arasında daha verimli ve aktif ilişkiler kurmak,
• Ürün yeniliğinin oluşmasında yardım sağlayarak, yerel sanayinin
canlandırılmasını ve modernizasyonunu teşvik etmek,
• Diğer bölgelerden yüksek teknolojili firmaları yöreye kazandırmak, 43
• Üniversite ve endüstri kesimleri arasındaki işbirliğini geliştirmek,
• Bölgesel ekonomik canlanmamın sağlanması,
• Kent çevresini çeşitli etkinliklerle canlandırılmak,
• İleri teknoloji içeren sektörlerde istihdamı hızla arttırmak,
• Bazı geleneksel endüstrilerdeki istihdam durgunluğunu azaltmak,
• Yenilik yaratmada bölgeler arasındaki ayırdedici farklılıkları belirlemek,
• Uzun dönemde istihdam artışı ve yeniliğin kaynağı olarak teknolojiye
dayalı küçük işletmeler ve ortak girişim (Joint Venture)lerin *** oluşumuna
katkıda bulunmak, 44
•
Üniversitelerin
eğitim,
öğretim
ve
araştırma
faaliyetlerini
destekleyerek, verecekleri hizmetleri artırmak ve etkinleştirmek,
• Ülke sanayinin rekabet gücünü artırarak, uluslar arası rekabet
edebilir ve ihracata yönelik bir yapıya kavuşturmak,
• Teknolojiye dayalı bölgesel ve ekonomik gelişme hızını arttırmak
Yukarıda yer alan bu amaçlara yönelik faaliyetler de;
- Üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik geliştirmek,
- Ürün kalitesini veya standardını yükseltmek,
- Verimliliği artırmak,
- Üretim maliyetlerini düşürmek,
- Teknolojik bilgiyi ticarileştirmek,
- Teknoloji yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek,
- Küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu
sağlamak,
43
Ay, a.g.m., s. 2.
***
İki ya da daha fazla tüzel kişinin bir araya gelerek, kararlaştırdıkları belirli bir yatırım projesi için
birlikte hareket etmek için oluşturdukları ortak işletme yapısı.
44
Kiraz, “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (Teknoparklar) ve Sağlanan Vergisel Avantajlar-I”, s. 126.
27
- Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun kararlarını da dikkate alarak
teknoloji yoğun alanlarda yatırım olanakları ile araştırmacı ve vasıflı kişilere iş
imkanı yaratmak,
- Teknoloji transferine yardımcı olmak,
- Yüksek/ileri teknoloji sağlayacak yabancı sermayenin ülkeye girişini
hızlandırıp, teknolojik alt yapıyı sağlayarak, Ar-Ge yeteneği ve geleneğine
sahip uluslararası firmaların bölgede Ar-Ge yapabilmeleri için gerekli
teknolojik alt yapıyı sağlamak
gibi iş ve işlemlerden oluşmaktadır. 45
Şekil 1'de gösterildiği gibi, teknopark olgusunun temel mantığı, insan
kaynakları ve bölgesel potansiyeller kullanılarak, üniversiteler ve araştırma
merkezlerindeki Ar-Ge sonuçlarının endüstriye aktarılmasıdır. AraştırmaGeliştirme temeline dayalı olarak çalışan Bilim Parkları ve Araştırma
Parkları'nda çıkan uygulanabilir ve ekonomik sonuçlar, iş inkübatörlerinde
geliştirilerek, Teknoloji Parkları ve Yenilik Merkezleri'nde yeni ürün olarak,
üretime hazır hale getirilerek endüstriye aktarılmaktadır. 46
Şekil 1: Genel Teknopark Olgusu
45
Mualla Öztürk, “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu İle Getirilen Vergisel Avantajlar”,
E-Yaklaşım, sayı 12, Temmuz, 2004, s. 3.
46
Ay, a.g.m., s. 1,2.
28
Ülkemizde henüz teknoloji geliştirme bölgeleri ortaya çıkmadan önce,
KOSGEB tarafından teknoloji geliştirme merkezi adıyla, merkez, kuluçka
merkezi tarzında çalışan ve yeni ürün, yeni üretim yöntemi ve yeni süreçler
üretmeyi hedefleyen yenilikçi firmaların gelişimini sağlamak amacında
işletmeler kurulmuştur.
Bu tarz organizasyonlar içerisinde, bir de duvarsız teknoloji inkübatörü
(DTİ) olarak adlandırılan ve yeni bir ürün ve üretim teknolojisi geliştiren
işletmeleri kendi yerlerinde destekleyen inkübatörler **** söz konusudur.
Ülkemizde, KOSGEB, üniversiteler, odalar, TGB işletmeci şirketleri ve ilgili
diğer kuruluşlar arasında yapılan iş protokolleri ile yürütülen DTİ’ler
mevcuttur. 47
Günümüzde büyük çoğunluğu bir TGB bünyesinde faaliyet gösteren
teknoloji geliştirme merkezlerinde girişimcilere şu hizmetler sağlanmaktadır:
• İşyeri temini,
• Teknik ve idari konular ile işletme ve pazarlama alanlarında
danışmanlık hizmetleri,
• Üniversite kütüphanelerine erişim,
• İnternet hizmetleri,
• Eğitim hizmetleri,
• Büro ve sekreterya hizmetleri,
• Daktilo, faks, fotokopi, telefon, bilgisayar, dokümantasyon, konferans
imkanları,
• Avrupa işbirliği programlarından yararlanma,
• Toplantı salonu
• Fuar hizmetleri, yurtiçi-yurtdışı fuarlara katılım,
• İstihdam desteği
****
Teknopark bünyesinde ortak kullanıma sunulan altyapı imkanlarını (laboratuar, atölye, büro vb.)
kullanarak bölgenin sosyal ve ekonomik yapısına uygun yeni teknoloji girişimlerinin desteklendiği
birimlerdir. Genellikle teknopark bünyesinde ilk kurulan yerlerdir.
47
Öznur Yavuz, a.g.e., s. 8,9.
29
1.5.
TEKNOLOJİ
GELİŞTİRME
BÖLGELERİ
İLE
İLGİLİ
YASAL
DÜZENLEMELER
Ülkemizde 1990’lı yılların başında TGB’lerin kurulmaya başlaması ile
birlikte, TGB’ler konusundaki mevzuat eksikliğin giderilmesi amacıyla 1996
yılında çıkarılan Teknopark Yönetmeliği ile teknoloji geliştirme bölgesi
(teknokent) kavramı mevzuatımıza ilk kez girmiştir. Ancak, ilerleyen yıllarda
bu Yönetmeliğin de yetersiz kaldığı görülmüş, dolayısıyla bir kanuna ihtiyaç
olduğu ortaya çıkmıştır. Bu eksiğin giderilmesi için 2001 yılında, 4691 sayılı
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu (TGBK) çıkarılmıştır. Bu Kanun’da
TGB’lerin kuruluşu, işleyişi, yönetim ve denetimi ve bunlarla ilgili kişi ve
kuruluşların görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
2002 yılında Kanun’un uygulanabilmesi için gerekli usul ve esasları içeren
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği (TGBUY) yürürlüğe
girmiştir. Bu Yönetmelik’te ise, bölgenin kuruluşu ve denetimine ilişkin esaslar
ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
1.5.1. Kuruluş Esasları ve Kuruluş İşlemleri
Teknoloji Geliştirme Bölgesi kurmak amacıyla bir araya gelen,
Bölgenin içinde veya bulunduğu ilde yer alan en az bir üniversite veya yüksek
teknoloji enstitüsü ya da kamu AR-GE merkez veya enstitüsü temsilcileri (Bu
kurum ve kuruluşlar, şirketleri ve/veya vakıf işletmeleri ile de yönetici şirkete
iştirak edebilirler) ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine bağlı odalar ve
borsalar, yerel yönetimler, bankalar ve finansman kurumları, yerli ve yabancı
özel hukuk tüzel kişileri, Ar-Ge ve teknoloji geliştirme ile ilgili vakıf ve
dernekler, ilgili kamu kuruluşları, ihracatçı birlikleri ve gerekli izinleri almak
kaydıyla yabancı özel hukuk tüzel kişilerinden katılmak isteyen kuruluş
temsilcileri, aralarında düzenleyecekleri bir protokolle Kurucu Heyeti
oluştururlar. 48
TGB ile ilgili başvurular, Kurucu Heyet tarafından TGBUY’de belirtilen
şekilde hazırlanacak başvuru dosyası ile birlikte Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
48
19.06.2002 tarih ve 24790 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri
Uygulama Yönetmeliği’nin 6. ve 14. maddesi.
30
Sanayi
Araştırma
ve
Geliştirme
Genel
Müdürlüğüne
yapılır.
Bölge
başvurularını değerlendirmek üzere söz konusu Genel Müdürlüğün Genel
Müdürünün başkanlığında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Devlet Planlama
Teşkilatı Müsteşarlığı, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı, Türkiye Bilimsel ve
Teknik Araştırma Kurumu Başkanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve
Bakanlık tarafından belirlenecek teknoloji konusunda faaliyet gösteren bir
özel kuruluştan birer temsilcinin katılımı ile Değerlendirme Kurulu kurulur.
Bölge kurulması için öngörülen alanda veya Bölgenin bulunduğu ilin
sınırları içinde üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü veya Ar-Ge merkez
veya
enstitüsünün
bulunması
ve
yörede
yeterli
Ar-Ge
ve
sanayi
potansiyelinin olması şartı aranır. Bölgeler, Değerlendirme Kurulunun uygun
görüşü ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu
kararı ile tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır. 49
1.5.2. Yönetici Şirketler
Bölge kuruluş kararının Resmi Gazetede yayımlanıp Kurucu Heyete
bildirimi yapıldıktan sonra; Kurucu Heyeti oluşturan temsilcilerin ortaya
koyacakları katılım paylarına göre, bölgenin yönetimi ve işletilmesinden
sorumlu anonim şirket statüsünde yönetici şirket kurulur.
Ancak şirket kuruluşu gerçekleştirilmeden önce şirket ana sözleşmesi
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü
tarafından Kanun ve yönetmeliğe uygunluğu açısından incelenir. Genel
Müdürlük gerekli gördüğü hallerde yönetici şirketin ana sözleşmesinde
Kanunun amacına uygunluğu açısından değişiklik yapılması talebinde
bulunur. 50
Teknoloji Geliştirme Bölgesinin yönetimi ve işletmesinden sorumlu
yönetici şirketin kurucuları arasında, Bölgenin içinde veya bulunduğu ilde yer
alan en az bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü ya da kamu Ar-Ge
49
06.07.2001 tarih ve 24454 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri Kanunu’nun 4. maddesi.
50
19.06.2002 tarih ve 24790 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri
Uygulama Yönetmeliği’nin 13. maddesi.
31
merkez veya enstitüsü bulunur. Bu kurum ve kuruluşlar, şirketleri ve/veya
vakıf işletmeleri ile de yönetici şirkete katılabilirler.
Yönetici şirkete ayrıca, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine bağlı
odalar ve borsalar, yerel yönetimler, bankalar ve finansman kurumları, yerli
hukuk tüzel kişileri, yabancı özel hukuk tüzel kişileri (6224 sayılı Yabancı
Sermayeyi Teşvik Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde gerekli
izinleri almak şartıyla), Ar-Ge ve teknoloji geliştirme ile ilgili vakıf ve dernekler,
ilgili kamu kuruluşları, ihracatçı birlikleri kurucu ya da sonradan ortak olarak
iştirak edebilirler. 51
Yönetici şirket;
- Bölgedeki planlama sürecine ilişkin imar planları ve değişikliklerinin,
parselasyon
planları
ve
değişikliklerinin
yönetmeliğe
uygun
olarak
hazırlanmasından,
- Gerekli altyapı ve üst yapı hizmetleri ile bölge için gerekli her türlü
hizmetlerin yürütülmesinden,
-
Bölgenin
Teknoloji
Geliştirme
Bölgeleri
Kanunu
ve
ilgili
yönetmeliklerde gösterilen amaca uygun olarak yönetilmesinden,
- Girişimcilerin ve üçüncü şahısların Bölgenin Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri Kanunu’na ve ilgili yönetmeliklere aykırı davranışlarının önlenmesi
ve gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur. 52
1.5.3. Bölgede İstihdam Edilecek Personel
Yönetici şirkette ve Bölgede yer alan faaliyetlerde yürürlükteki iş ve
çalışma mevzuatına göre personel istihdam edilir. Bu Bölgelerde 6224 sayılı
Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde
yabancı uyruklu yönetici ve vasıflı Ar-Ge personeli çalıştırılabilir.
Kamu kurum ve kuruluşları ile üniversite personelinden Bölgede yer
alan faaliyetlerde araştırmacı personel olarak hizmetine ihtiyaç duyulanlar,
51
06.07.2001 tarih ve 24454 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri Kanunu’nun 5. maddesi.
52
Sait Akgün, “5035 Sayılı Kanunla Yapılan Düzenlemeler Sonrasında Teknoparklara Sağlanan Vergi
Avantajları”, Vergide Gündem, (Erişim) www.vergidegundem.com/files/makale2subat2004.doc,
24.10.2009, s. 2.
32
çalıştıkları
kuruluşların
izni
ile
sürekli
veya
yarı
zamanlı
olarak
çalıştırılabilirler. Yarı zamanlı görev alan öğretim üyesi, öğretim görevlisi,
araştırma görevlisi ve uzmanların bu hizmetleri karşılığı elde edecekleri
gelirler, üniversite döner sermaye kapsamı dışında tutulur. Sürekli olarak
istihdam edilecek personele kurumlarınca aylıksız izin verilir ve kadroları ile
ilişkileri devam eder.
Öğretim elemanları 2547 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinde
öngörülen yurt içinde ve yurt dışında geçici görevlendirme esaslarına göre
yapacakları çalışmaları Üniversite Yönetim Kurulunun izni ile Bölgedeki
kuruluşlarda yapabilirler. Aylıklı izinli olarak Bölgede görevlendirilen öğretim
üyelerinin Bölgede elde edecekleri gelirler üniversite döner sermaye kapsamı
dışında tutulur. Ayrıca, öğretim elemanları Üniversite Yönetim Kurulunun izni
ile yaptıkları araştırmaların sonuçlarını ticarileştirmek amacı ile bu bölgelerde
şirket kurabilir, kurulu bir şirkete ortak olabilir ve/veya bu şirketlerin
yönetiminde görev alabilirler. 53
1.5.4. Bölgenin Denetimi
TGB’deki yönetici şirket ve girişimcilerin faaliyet ve uygulamaları
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından denetlenir. 54
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı; yönetici şirket tarafından elektronik
ortamda iletilen güncelleştirilmiş faaliyet ve uygulamalar ile ilgili hazırlanan
raporları inceleyerek veya gerekli gördüğü hallerde yönetici şirketin ve
girişimcilerin faaliyet ve uygulamalarını ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği
yaparak denetler. Bakanlık, bölgede Kanunda belirtilen amacın dışında
faaliyet gösteren yönetici şirketi ve üçüncü şahısları uyarır ve belirli bir süre
vererek Bölgenin istenen amaca uygun faaliyete geçirilmesini ister. Bu
sürenin sonunda, yönetici şirketin, amacın gerçekleştirilmesinde yeterli
olmayacağının
anlaşılması
durumunda
Bakanlık,
görevli
mahkemeye
53
06.07.2001 tarih ve 24454 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri Kanunu’nun 7. maddesi.
54
06.07.2001 tarih ve 24454 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri Kanunu’nun 6. maddesi.
33
başvurarak
isteyebilir.
yönetici
şirketin
faaliyetinin
durdurulmasını
veya
feshini
55
Bakanlık
tarafından
Teknoparklar
üzerinde
etkin
bir
denetim
yapıldığını söylemek mümkün değildir. Denetim, Bakanlık bütçesinden
yapılacak altyapı yardımlarına ilişkin hakediş raporlarının tanzimi sırasında
ve sadece inşaatla sınırlı kalmaktadır. Bu durum, kendi iç bünyelerindeki
sorunların çözümünde bir üst otoritenin katkısını alamayan yönetici şirketleri,
zaman içerisinde atalete sevk etmiştir. 56
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından, bölgeler ile ilgili olarak sürekli
bir takip/değerlendirme sisteminin kurulması ve bir program dahilinde
denetim faaliyetlerinin yürütülmesi, hem sorunların tespitini hem de tespit
edilen sorunların ivedilikle çözüme kavuşturulmasını sağlayacaktır.
Diğer
taraftan,
Kanun
kapsamında
sağlanan
muafiyetlerden
yararlanacak olan yönetici şirket, girişimciler, araştırmacı, yazılımcı ve Ar-Ge
personeli ile vergi indiriminden yararlanacak olan sponsor firmaların
denetlenmesi Maliye Bakanlığınca yürütülür. 57
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulunca hazırlanan Araştırma
ve İnceleme Raporunda 58, projelerin tamamlanma süreleri üzerinde yapılan
incelemede; üç aydan daha az sürede tamamlanan projelerin ağırlıklı
ortalamasının bir buçuk aydan daha kısa olarak ortaya çıktığının, bazı
projelerin ise on günden daha az bir sürede tamamlandığının tespit edildiği
55
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, “4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu
Uygulamalarının Değerlendirilmesi ile Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunların Çözümüne İlişkin Öneri
Geliştirilmesi”, Araştırma ve İnceleme Raporu, sayı 2009/1, s. 158,159, (Erişim)
http://www.tccb.gov.tr/ddk/ddk26.pdf, 07.10.2010.
56
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, “4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu
Uygulamalarının Değerlendirilmesi ile Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunların Çözümüne İlişkin Öneri
Geliştirilmesi”, Araştırma ve İnceleme Raporu, sayı 2009/1, s. 224, (Erişim)
http://www.tccb.gov.tr/ddk/ddk26.pdf, 07.10.2010.
57
19.06.2002 tarih ve 24790 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri
Uygulama Yönetmeliği’nin 39. maddesi.
58
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, “4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu
Uygulamalarının Değerlendirilmesi ile Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunların Çözümüne İlişkin Öneri
Geliştirilmesi”, Araştırma ve İnceleme Raporu, sayı 2009/1, s. 252, (Erişim)
http://www.tccb.gov.tr/ddk/ddk26.pdf, 07.10.2010.
34
belirtilmiştir. Söz konusu raporda Ar-Ge ve inovasyon projelerinin bu kadar
kısa sürede tamamlanıyor olmasının, özellikle vergi mevzuatının tanıdığı
imkanların amaç dışı kullanıldığını gösterdiği, bu nedenle proje bazlı vergi
incelemeleri yapılmasının gerektiği belirtilmiştir.
1.6. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNİN FİNANSMAN YAPISI
Finansmanda da her teknoloji parkının hikayesi farklılaşmaktadır.
Ancak merkez ve doğu Avrupa ülkeleri AB genişlemesinden dolayı Phare
programı altında AB fonlarından yararlanabilmektedirler. Portekiz, İspanya ve
Yunanistan AB fonlarından özellikle yapısal fonlarda yararlanarak bilim
parkları projelerini hayata geçirmişlerdir. Hatta şu anda Kıbrıs Rum
kesiminde bile bir incubator kurulma aşamasındadır. Bilim parkının en az 5
yıl boyunca karlı olması beklenmemektedir. Bu nedenle start-up ya da seed
capital`in ***** temini sorunu ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle break-even yani
başabaş noktasına kadar kamu desteği veya uluslararası destek hemen
hemen tüm bilim parklarında söz konusu olmuştur. Kısa dönemde zaten
karlılıktan ziyade yaratılan istihdam daha doğru bir kriterdir. Risk sermayesi
uygulaması yaygındır. 59
Dünyada ve ülkemizdeki TGB’lerde iki tür finansmana ihtiyaç vardır.
Birincisi;
teknopark
binalarının
inşası,
arazinin
temini,
altyapının
oluşturulması ve teknopark kurulduktan sonra gerekli olacak işletme
(personel harcamaları, büro giderleri vb.) finansmanıdır. İkincisi ise,
teknoparkın hizmet sunacağı firmaların araştırma ve geliştirme çalışmaları
için ihtiyaç duydukları finansmandır.
Teknoparkların belirlenen bu finansman ihtiyacı, kuruluş modeline de
bağlı olmakla birlikte, bir kısmını taraflardan (üniversiteler, sanayi sektörü,
kamu kesimi ve yerel yönetimi) sağlanırken, genelde sabit yatırımlar için
devlet, yerel yönetimler ve üniversite katkılarından oluşur. Bazı durumlarda
özel sektör de bu tür harcamalara katkıda bulunmaktadır. Bu finansmanın bir
*****
59
Kuruluş aşamasında gerekli olan başlangıç sermayesi.
Murat Ali Dulupçu, “Teknopark nedir?”, (Erişim) http://www.w3.sdu.edu.tr/.../teknokentler_
hakkinda_temel_bilgiler_ve_uygulamalar.doc, 24.10.2009, s. 2.
35
kısmını da kişisel tasarruflar, arkadaşlar ve aileden, borçlanma yoluyla kredi
kurumlarından, halka arz veya özel plasman arzları şeklinde özsermayeden
veya yeniliklere yatırım yapmak isteyen kurumlardan karşılanmaktadır. Bu
kurumlardan en yaygın olanı ve ülkemizde de yeni tanınmakta olan Risk
Sermayesi (Venture Capital) sistemi olmakla birlikte, ABD, Japonya, İngiltere
ve Almanya gibi sermaye piyasası gelişmiş ülkelerde İş Melekleri (Business
Angels), Ortaklık Leasingi (Venture Leasing), Ara Finansman (Mezzanine
Financing) ve Girişim Hayırseverliği (Venture Philanthropy) gibi sistemlerden
de faydalanılmaktadır. 60
Üzerinde kurulu olduğu arazi, gayrimenkuller ve tesisler yönünden
zengin, gelişimini tamamlamış, araştırma altyapısını kurmuş ve maddi
sıkıntısı bulunmayan güçlü üniversiteler, bünyelerinde veya yakınlarında
kurulacak bir teknopark için temel ve ana kaynağı oluşturmaktadır.
Devlet ağırlıklı teknopark modelinde devlet; bölgesel ya da yerel kamu
kuruluşları ile işbirliğine giderek, teknopark kurulacak alanda altyapı
çalışmalarını tamamlayarak yol, su, elektrik, iletişim ağlarının kurulmasını
sağlar. Teknoparkta yer alacak özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin
büyük yatırım tutarları gerektiren altyapı masraflarından kurtulmasıyla
başlangıç için büyük bir maddi destek kazanmış olur.
Devletin yatırımcı rolünün yanı sıra düzenleyici rol oynamasıyla yasal
düzenlemelerin teşvikler vergi indirimleri ya da ayrıcalıkları, kredi kolaylıkları
gibi özendirici araçlarla yaşama geçirmesi konusunda etkin olacağı da açıktır.
Kamu kesimi ve yerel yönetimler, altyapı hizmetleri, arazi temini, binaların
yapımı ve donatılması ve işletme giderleri için parasal destek de
sağlanmaktadır.
Özel sektörün katkısı, parasal olabileceği gibi ayni de olabilir. Daha
çok yeni kurulan parkların tercih ettiği bu modelde, üniversiteler binaların
inşasını üstlenecek güçlü finans kurumları ile ortak hareket etmektedir. Arazi
ve kira bedellerinin yüksek olduğu bölgelere kurulan bu tür parklar, gösterişli
bina ve düzenlemelerle ilgi çekici hale getirilerek kar amacı ön planda
60
Öznur Yavuz, a.g.e., s. 29-41.
36
tutulmaktadır. Parkın kurulmasını sağlayan şirket yönetiminde de ağırlıkla
söz sahibi ve katılımcı firmaların seçimi ve kabulü konusunda da etkili
olmaktadır. Özel sektör sermayesi teknoparklardan çok, ileri teknoloji
sektöründeki şirketlere kanalize edilmektedir.
Teknoparkların gelirleri genellikle üç kaynaktan doğmaktadır. Bunlar:
girişimciden alınan kiralar, ihtira, patent vb. gelirler ve merkezdeki süreçlerini
tamamlayıp buradan ayrılan firmalara ortak olmakla elde edilen karlardır.
Belirtilen son kaynağın uygulanıp uygulanmaması merkezin insiyatifine
bağlıdır. 61
Kira gelirleri, birçok bölge için en önemli, bazı yönetici şirketler için ise
tek gelir kalemidir. Sadece ODTÜ, İTÜ ve CYBERPARK yıllık 5 milyon
YTL’nin üzerinde toplam gelir elde etmektedir. Kira gelirleri genellikle faaliyet
giderlerini karşılayacak düzeydedir. Diğer bir bakış açısı ile başka gelir
kaynağı olmayan yönetici şirketler, gelirleri kadar hizmet yapmaktadırlar. Bazı
teknoparklar, hizmet bedelleri, danışmanlık, proje payları gibi çeşitli
kaynaklara sahiptirler. 62
Türkiye’deki
TGB’ler
ile
ilgili
olarak
Cumhurbaşkanlığı
Devlet
Denetleme Kurulunca hazırlanan “4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri
Kanunu Uygulamalarının Değerlendirilmesi ile Uygulamada Ortaya Çıkan
Sorunların Çözümüne İlişkin Öneri Geliştirilmesi” konulu Araştırma ve
İnceleme Raporunda, bölgelerin finansman sorunlarına ve çözüm önerilerine
ilişkin olarak aşağıda tespitlere yer verilmiştir.
61
62
Uçkun, a.g.e., s. 23-26.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, “4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu
Uygulamalarının Değerlendirilmesi ile Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunların Çözümüne İlişkin Öneri
Geliştirilmesi”, Araştırma ve İnceleme Raporu, sayı 2009/1, s. 194, (Erişim)
http://www.tccb.gov.tr/ddk/ddk26.pdf, 07.10.2010.
37
Söz konusu Raporda 63 yönetici şirketlerin ve girişimcilerin finansman
sorunlarına ilişkin sorunlar üç gruba ayrılarak sıralanmıştır. Bu sorunlar
şunlardır:
1- Fiziki Altyapının Finansmanında Karşılaşılan Sorunlar
- Teknoloji Geliştirme Bölgelerine sağlanan altyapı desteğinin
yetersizliği,
-
Bölge
kurulması
için
bakanlık
bütçesine
yeterli
ödeneğin
konulmaması,
- Bakanlık desteğinin ödenmesindeki belirsizlikler (miktar, zaman,
yöntem),
- Yatırım maliyetleri ve işletme maliyetleri için verilen desteklerin
yetersizliği,
- Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nca sağlanan desteğin konu itibariyle
sınırlandırılması,
- Kaynak dağıtımında kriterlerin olmaması ve kaynakların ihtiyaca göre
dağıtılmaması,
-
Hazineye ait arazilerin bedelsiz tahsisinin yapılmaması, kira
bedelinin çok yüksek olması.
2- Kurumsal Altyapı Destek Sorunları
- Teknoparkların girişimciliği teşvik etmek üzere, bir bütçesinin
olmaması ve genel bütçeden bu iş için pay ayrılmaması,
- Teknoloji transferi ile ilgili alt yapının (patent lisanslama, pazar
araştırması, sermaye yönetimi, mühendislik ve eğitim gibi) yetersizliği,
-
TGB
yönetici
şirketi
çalışanlarının
teşvik
ve
desteklerden
yararlanamaması,
- Teknoparkların yeni teknoloji odaklı firmaların kurulması (start-up,
spin-off) ve teknoloji transferi konusunda kullanılacak finansal destek
mekanizmalarına sahip olmayışı.
3- Girişimcilere Yönelik Diğer Teşviklerde Karşılaşılan Sorunlar
63
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, “4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu
Uygulamalarının Değerlendirilmesi ile Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunların Çözümüne İlişkin Öneri
Geliştirilmesi”, Araştırma ve İnceleme Raporu, sayı 2009/1, s. 185,186, (Erişim)
http://www.tccb.gov.tr/ddk/ddk26.pdf, 07.10.2010.
38
- Ar-Ge desteklerinin (TÜBİTAK, KOSGEB ve TTGV) temini
konusundaki zorluk ve bürokrasi,
- Mali desteklerin miktar olarak yetersizliği,
- Yeni firma kuruluşunda ve firmaların büyümesinde etkin rol
oynayacak finansman mekanizmalarının eksikliği,
-
Risk
sermayesinin
kurumsal,
mevzuat
ve
yöntem
olarak
geliştirilmemiş olmaması,
- Çekirdek sermaye desteklerinin olmaması,
- Girişimci firmaların yeterli finansman yapısına sahip olmaması.
TGB’lerdeki hem yönetici şirketlerin hem de girişimci firmaların karşı
karşıya kaldığı en önemli sorunlardan birisi finansal kaynak yetersizliğidir.
Girişimci firmaların karşılaştıkları finansal sorunlar, kendilerinin ve
dolayısıyla bölgenin tamamının performansını düşüren en önemli etken
olarak kabul edilebilir. Bu sorunlar temel olarak, Ar-Ge projeleri ile ilgili
finansman sorunları, kira bedellerinin yüksekliği ve mali kaynak temininde
zorluklardır.
Ar-Ge faaliyetleri, uzun zaman hiçbir getirisi olmaksızın sadece
harcama yapılmasını gerektiren faaliyetlerdir. Üstelik projenin her zaman
beklenen sonucu vermeme riski de bulunmaktadır. Diğer yandan, yeterli geliri
olmayan girişimci firmaların, kira bedelleri ve yönetici şirketin sunduğu
hizmetlerin bedellerini ödemek zorunda olmaları girişimcilerin yükünü daha
da arttırmaktadır. Zaten finansal yetersizlik içinde bulunan yönetici şirketlerin
ise kira bedellerini daha düşük tutmaları mümkün gözükmemektedir.
Çoğunluğu yeni kurulmuş firmalar olan girişimcilerin, yeterli mali kaynaklara
sahip olmamaları yanında, başka yollarla kaynak elde etme imkanları da
oldukça sınırlıdır. Ar-Ge firmalarının projelerine kaynak sağlamak için en
etkin yöntem olan risk sermayesi sistemi ülkemizde yeterince gelişmiş
değildir. Bazı kamu kurumlarının sağladığı destekler ise hem çok sınırlıdır
hem de çok yavaş işleyen bir sürece sahiptir. Firmaların kaynak temini için
yönelebilecekleri diğer bir yol ise banka kredileridir. Ancak ne faiz
maliyetlerini karşılayabilecek mali kaynakları ne de teminat gösterebilecek
39
varlıkları
bulunan
edememektedirler.
girişimci
firmalar
banka
kredisi
de
temin
64
TGB’lerin kuruluş ve yapılaşması süreçlerinde sermaye dışında hiçbir
finansal kaynağı olmayan yönetici şirketler binaların inşaatı ve altyapı için
gerekli finansmanı temin etmede sebebiyle önemli sıkıntılar yaşamaktadırlar.
Sermaye tutarları, bina ve diğer altyapı tesislerinin inşası için yeterli olmadığı
gibi, bazı üniversitelerin sermaye paylarını ayni katkı şeklinde karşılamaları
sermayeyi daha da kısıtlamaktadır.
Esas faaliyet geliri kira tahsilatı olan hiçbir gelirleri henüz oluşmamış
olan
yönetici
gösterilebilecek
şirketler,
bir
hiçbir
varlığı
gayrimenkulü
olmamaları
veya
nedeniyle,
teminat
ihtiyaç
olarak
duydukları
finansmanı Türkiye’deki bankalardan kredi alarak temin edememişlerdir.
Gereken finansal desteklerin sağlanmasında yine yönetici şirkete ortak olan
vakıfların büyük rolleri olmuştur. Vakıflar, yönetici şirketin ihtiyaç duydukları
finansmanı faizli geri ödeme şeklinde kredi temini ve yatırım kar payı
paylaşımı
(Gayrimenkul
yatırım
getirisi
ortaklığı)
mekanizmaları
ile
sağlamışlardır. Söz konusu finansmanın geri ödenmesinin yönetici şirket kar
etmeye başladıktan sonra başlaması nedeniyle yönetici şirket yatırım
aşamasında başka bir borca girme gibi yöntemlere başvurmak zorunda
kalmamaktadır. Bu finansman modelleri kapsamında yönetici şirketler
özellikle kuruluş ve gelişim aşamasında ihtiyaç duydukları ve başka hiçbir
kaynaktan sağlayamadıkları finansmanı vakıfları aracılığı ile sağlayabilmiş ve
TGB’lerin
gerek
alt
gerekse
üst
yapılanma
açısından
gelişmesini
sağlamışlardır. 65
64
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, “4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu
Uygulamalarının Değerlendirilmesi ile Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunların Çözümüne İlişkin Öneri
Geliştirilmesi”, Araştırma ve İnceleme Raporu, sayı 2009/1, s. 221-222, (Erişim)
http://www.tccb.gov.tr/ddk/ddk26.pdf, 07.10.2010.
65
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, “4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu
Uygulamalarının Değerlendirilmesi ile Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunların Çözümüne İlişkin Öneri
Geliştirilmesi”, Araştırma ve İnceleme Raporu, sayı 2009/1, s. 194, Erişim)
http://www.tccb.gov.tr/ddk/ddk26.pdf, 07.10.2010.
40
Üniversiteler, yerel yönetimler, banka ya da vakıfların birlikte hareket
ederek kurdukları teknoparklarda hisse sermaye oranları değişik oranlarda
olabilmektedir. Ülkemizdeki teknoparkların büyük çoğunluğunun üniversite
arazileri üzerinde kurulmuş olmasına ve üniversitelerin sermaye payı
bakımından
üniversiteleri
da
büyük
yönetici
ortak
durumunda
şirketteki
sermaye
olmasına
paylarını
rağmen,
kamu
ödemekte
zorluk
yaşamaktadır. Yönetici şirketlere iştirak için üniversitelerin bütçelerine
ödenek konulmasını engelleyen bir mevzuat düzenlemesi olmamasına
rağmen,
üniversitelerin
bütçelerinde
iştirak
için
ayrılmış
ödenek
bulunmamaktadır. Üniversitelerin yönetici şirkette hisse sahibi olabilmeleri,
ayni veya nakdi sermaye konulması ile veya hisse devri ile mümkün
olabilmektedir. 66 Ayni sermaye ile hissedarlık tesisi, üniversiteye tahsis
edilmiş bulunan arazilerin yönetici şirket tarafından kullanılması nedeniyle
kira bedeli karşılığı gerçekleşmektedir. Nakdi sermaye ile hissedarlık tesisi
ise, şirketlerin kuruluşu aşamasında üniversitelerin bankalardan kredi alma
imkanlarının oldukça sınırlı olması, bütçede ödenek olmaması ve gelecek yıl
bütçesine konularak ödenekleri beklemenin süreci geciktirecek olması
sebebiyle, genellikle üniversiteleri desteklemek amacıyla kurulmuş olan
vakıflar, dernekler ve bankaların üniversiteler adına yaptıkları bağışlar yoluyla
sağlanmaktadır. Ödemelerin herhangi bir kurum veya kuruluş tarafından
üniversiteye
bağış
şeklinde
yapılması
ise,
bu
bağışların
muhasebeleştirmesinde sorun yaratmakta ve dolayısıyla da yönetici şirketleri
mali açıdan sıkıntıya sokmaktadır. Kuruluş aşamasında, vakıf ve derneklere
ait olan hisselerin sonradan üniversiteye devredilmesi de hissedarlık tesisi
için başka bir yöntem olarak kullanılmaktadır. 67
66
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, “4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu
Uygulamalarının Değerlendirilmesi ile Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunların Çözümüne İlişkin Öneri
Geliştirilmesi”, Araştırma ve İnceleme Raporu, sayı 2009/1, s.187, (Erişim)
http://www.tccb.gov.tr/ddk/ddk26.pdf, 07.10.2010.
67
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, “4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu
Uygulamalarının Değerlendirilmesi ile Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunların Çözümüne İlişkin Öneri
Geliştirilmesi”, Araştırma ve İnceleme Raporu, sayı 2009/1, s. 190,191, (Erişim)
http://www.tccb.gov.tr/ddk/ddk26.pdf, 07.10.2010.
41
Dolayısıyla, gerekli düzenlemeler yapılarak üniversite ve diğer kamu
kurumlarının iştirak payı olarak bütçelerine ödenek koyabilmeleri sağlansa
bile,
yatırım
maliyetleri,
yönetici
şirketlerin
öz
kaynaklarından
karşılayabilecekleri miktarın çok üzerinde olacaktır. Hibe yoluyla elde edilen
kaynaklar ise çok sınırlı kalmaktadır. 68
Açıklanan nedenlerle;
- Kuruluş aşamasında yönetici şirketlere aktarılan kaynaklar artırılmalı
ve dağıtım objektif kriterlere göre yapılmalıdır.
- Risk sermayesi sisteminin kurulmasına devlet öncülük etmeli ve
sistem sağlıklı bir yapıya kavuşuncaya kadar destek olmalıdır. Kısa vadede,
Ar-Ge projelerine sağlanan mevcut devlet desteklerine ilişkin yapı ve
mekanizmaların daha etkin hale getirilmesi sağlanmalıdır. Uzun vadede ise,
risk sermayesi sisteminin özel sektör tarafından devralınmasını özendirecek
politikalar ve yöntemler belirlenmelidir.
- Ar-Ge teşviklerinin etki analizleri yapılmalıdır.
- Üniversitelerin bütçelerine yönetici şirkete ödeyecekleri sermaye payı
ve
gerektiğinde
sermaye
artışlarında
kullanabilecekleri
bir
ödenek
konulmalıdır.
- Teknoloji geliştirme bölgeleri bütçeleri oluşturulmalıdır. Bu bütçeler,
genel bütçeden ve bölgelerde yerel yönetim bütçelerinden ayrılacak paylar ile
fonlandırılmalıdır.
- Tüm sektörlere eşit finansman desteği ve teşvik verilmelidir.
Teknoloji transfer desteği verilebilmeli ve Ar-Ge yapan firmalara özel
çözümler üretilmelidir.
- Oluşturulacak üst yapı ile teknoparkların danışmanlık ve finansal
destek alması sağlanmalıdır.
- TGB’lerde teknoloji odaklı girişimciler yaratmak üzere geliştirilmiş
programlar ve yapıların kurulması teşvik edilmeli ve gelişimi desteklenmelidir.
68
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, “4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu
Uygulamalarının Değerlendirilmesi ile Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunların Çözümüne İlişkin Öneri
Geliştirilmesi”, Araştırma ve İnceleme Raporu, sayı 2009/1, s. 220,
(Erişim)
http://www.tccb.gov.tr/ddk/ddk26.pdf, 07.10.2010.
42
- Sanayi Bakanlığınca kaynak aktarımı için kriterler belirlenmeli, ortaya
konulacak kriterleri sağlayan yönetici firmalara daha fazla kaynak aktarılmalı,
aktarılacak kaynağın miktar ve takvimi önceden belirlenmelidir.
1.7. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNİN YÖNETİMİ
TGB’lerin doğuşu ve yayılışında etkin olan ülkelerde TGB’ler bir sektör
haline gelmiştir. Başarılı teknopark örneklerine bakıldığında, genellikle devlet
kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler ve özel sektör kuruluşları ile ortak
kuruldukları
görülmektedir.
TGB’lerin
kurulmasında,
gelişiminde,
yerleşiminde, yönetiminde ve finansmanında deneyimli olan kurucu şirketler
veya kurumlarda ticari düşünce hakim olduğu için bu bölgeler genellikle ticari
şirket şeklinde örgütlenmekte ve tamamen ticari esaslar çerçevesinde
yönetilmektedirler.
Teknoparkların yönetimi ülkeler arasında farklılık göstermektedir.
Fakat genelde şu yapıda oluşmaktadır. Genel kurul üniversite kesimi,
bölgedeki sanayi sektörü temsilcileri, finansman desteğinde bulunan banka
temsilcileri,
yerel
yönetimler
ve
kamu
kesimine
ait
temsilcilerden
oluşmaktadır. Genel kurul içerisinde seçilen bir yönetim kurulu ve bu kurula
karşı sorumlu olan bir teknopark müdürü yer almaktadır. 69
Teknopark yönetiminin birçok alt sisteme sahip büyük bir firmanın
yönetimi gibi düşünülmesi mümkündür. İşletmelerin üretim, yönetim,
pazarlama,
araştırma-geliştirme,
planlama,
muhasebe
gibi
yaşamsal
fonksiyonlarının yürütülmesinde aktif rol oynayan ve kararların alınmasında
etkili olan teknopark yönetimi, firmaların geleceğine yön vermekte, piyasada
tutunmasını sağlamakta, büyümelerine ve ekonomiye katkıda bulunmalarına
aracı olmaktadır.
Deneyimli bir teknopark yöneticisi ise pek çok farklı kaynağın zengin
uzmanlık ve desteğini toplayabilir ve bunları ayakta kalmaya ve büyümeye
çalışan yeni kurulmuş şirketlerin istifadesine sunabilir. Teknopark yöneticileri
69
Uçkun, a.g.e., s. 29,30.
43
kiracı şirketler ile üniversiteler ve başka dış kaynaklar arasında aşağıdaki
yollarla bir köprü işlevi görebilirler: 70
• Yeni şirketler için yönetici kadrolar bulmak ve istihdam etmek;
• Finansör veya yatırımcılar bulmak;
• Hükümet satın alma programlarına erişim imkanı sunmak;
• Ortak veya finanse edilen araştırma projeleri için üniversiteyle daha
yakın ilişkileri teşvik etmek;
• Danışma hizmeti olanakları sunmak.
1.8. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNİN ÖNEMİ VE BAŞARI
KRİTERLERİ
TGB’ler sayesinde teknolojik bilgiler en kısa yoldan sanayiye
aktarılmakta ve en kısa sürede tüketicilerin hizmetine sunulmaktadır. Diğer
taraftan, TGB’lerde faaliyette bulunan işletmeler, buralardaki avantajları
kullanarak çok daha kolay ve ucuz şekilde teknolojik bilgi, ürün, hizmet vb.
elde etmektedirler. Bu nedenle, önemi günden güne artmakta olan TGB’lerde
faaliyette bulunmak isteyen işletmeler bu bölgelere daha çok rağbet
göstermektedirler. Ayrıca, ABD, İngiltere, Almanya, Fransa gibi ülkelerde çok
uzun yıllar önce kurulmuş olan TGB’lerin başarıları, bu bölgelerin önemini
açıkça ortaya koymaktadır.
1.8.1. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin Önemi
TGB’lerin önemi girişimcilere, üniversitelere, yerel ekonomiye ve ülke
ekonomisine katkıları ile açıklanabilir.
TGBK’da ise TGB’lerden beklenen yararlar şu şekilde ortaya
konulmuştur: 71
70
Ufuk Çekiç, "Teknopark Nedir? Avantajları, Kuruluş Prosedürü”, İnternet Dergisi, (Erişim)
http://www.internetdergisi.com/index.php?Part=Article&id=119, 24.10.2009, s. 3.
71
06.07.2001 tarih ve 24454 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri Kanunu’nun 1. maddesi.
44
- Üniversiteler, araştırma kurum ve kuruluşları ile üretim sektörlerinin
işbirliği sağlanarak, ülke sanayiinin uluslararası rekabet edebilir ve ihracata
yönelik bir yapıya kavuşturulması maksadıyla teknolojik bilgi üretmek,
- Üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik geliştirmek,
- Ürün kalitesini veya standardını yükseltmek, verimliliği artırmak,
- Üretim maliyetlerini düşürmek,
- Teknolojik bilgiyi ticarileştirmek,
- Teknoloji yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek,
- Küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu
sağlamak,
- Teknoloji yoğun alanlarda yatırım olanakları yaratmak,
- Araştırmacı ve vasıflı kişilere iş imkanı yaratmak,
- Teknoloji transferine yardımcı olmak ve yüksek/ileri teknoloji
sağlayacak yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak teknolojik alt
yapıyı sağlamaktır.
1.8.2. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin Başarı Kriterleri
Kuruluş modeli (Bilim Parkı, Araştırma Parkı, Teknoloji Parkı,
Teknopol,...), odaklandığı alanlar (Agropark, Biopark, Medipark, Bilişim
parkı),
kurulduğu
kurucularının
ve
bölgenin
temel
ve
ülkenin
paydaşlarının
temel
stratejileri/İhtiyaçları,
beklentilerindeki
farklılıklar
(Üniversiteler, Belediyeler, Özel Sektör kuruluşları,...) teknoparkların başarı
ölçütlerini etkileyen faktörlerdir. 72
Tüm bunların yanı sıra amaca ulaşabilmek için etkin bir idari yapının
varlığı ile bölgenin etkinliğinin ölçülmesini sağlayıcı denetim ve kontrol
mekanizmalarının varlığının da göz ardı edilmemesi gerekmektedir. 73
72
Hanzade Avcı Sarıçiçek, “Teknoparklarda Başarı Ölçütleri”, II. Teknoparklar Zirvesi, 6-7 Ekim,
tekmer.emu.edu.tr/zirve%20sunuslari/Kibris
2005,
Gazi
Mağusa
Kıbrıs,
(Erişim)
%20Teknoparklar%20Zirvesi_Hanzade%20Saricicek_7%20Ekim%2005.ppt, 27.10.2009, s. 5.
73
Buzkan, a.g.e., s. 23,24.
45
Teknoparkların genel başarı ölçütlerini operasyonel açıdan ve
teknopark bünyesindeki faaliyetler açısından ikiye ayırmak mümkündür. 74
Operasyonel açıdan başarı ölçütleri şunlardır:
• Teknopark bünyesine dahil edilen yerli ve yabancı firma sayısı ve
niteliği
• Teknopark doluluk oranı
• Teknoparkın odaklandığı teknoloji alanlarını bünyesine çekebilmesi
• Teknoparkta çalışan toplam personel sayısı (Ar-Ge/Toplam)
• Yaratılan üst yapı ve altyapının yeterliliği, kalitesi
• Teknopark kuruluşu için gerekli finansal kaynaklara erişim (temin
edilen uygun koşullu hibe ve finans kaynakları)
• Faaliyetlerin sürdürülebilirliği ve karlılığı
• Teknoparka yapılan yatırımın geri dönüş hızı
• Teknoparka çekilen yabancı yatırım miktarı
• Teknoparkta sunulan nitelikli destek hizmetleri&finansal kaynaklar
• Yaratılan kaliteli ortak mekanlar
• Bölgede sunulan hizmetlerden yararlanma oranı ve memnuniyeti
• Bölgenin ulusal ve uluslararası arenada tanınırlığı, prestiji,
oluşturduğu işbirliği mekanizmaları
Teknopark bünyesindeki faaliyetler açısından genel başarı ölçütleri
şunlardır:
• Bölgede üretilen yeni ürün ve üretim teknolojileri
• Bölgedeki çalışmalar sonucu alınan patent sayısı
• Bölgede üretilen prototipler
• Üretime geçilen ve ticarileştirilen ürünler
• Bölgede gerçekleştirilen teknoloji transferleri
• Bölgede kurulan teknoloji tabanlı yeni firma sayısı
• Yeni kurulan firmalar ve mevcut firmaların faaliyetlerindeki artış
yoluyla yaratılan ek istihdam
74
Sarıçiçek, a.g.e., s. 6-9.
46
• Bölgede yaratılan katma değer (Satıştan elde edilen gelir/toplam
maliyet)
• Ar-Ge harcamalarının toplam satışlara oranı
• Ar-Ge harcamalarının geri dönüş hızı
• Bölgeden yapılan Ar-Ge ve yazılıma dayalı ihracat ve yaratılan
ithalat ikamesi
• Bölgede istihdam edilen akademisyen ve öğrenci sayısı
• Yabancı firmalarla kurulan ortaklık sayısı
• Üniversite ve araştırma kuruluşlarıyla teknopark firmalarının
yürüttüğü ortak proje sayısı
• Bölgedeki faaliyetler sonucu ticari uygulamaya geçirilen bilimsel
çalışma sayısı
• Teknopark firmaları arasında geliştirilen ortak proje ve işbirliği sayısı
• Üniversite kaynaklarının kullanımındaki artış
1.9. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNİN SAĞLADIĞI YARARLAR
Üniversite-endüstri-devlet kesiminin aynı alan içerisinde olanaklarını
birleştirerek çalıştığı TGB’lerin, bölgede faaliyette bulunan girişimcilere,
üniversitelere, yerel ekonomiye ve ülke ekonomisine sağladığı yararlar
aşağıda açıklanmıştır.
1.9.1. Girişimcilere Sağladığı Yararlar
Girişimcilerin, benzer deneyimli diğer girişimcilerle aynı ortamda
bulunmaya ve başarılı bir işi kurmak ve yönetmek için gerekli bilgi ve beceriyi
kazandıracak desteğe ihtiyacı vardır. Bu bakımdan, TGB’leri bünyelerinde
yer alan şirketlere, kurulmalarını, gelişmelerini ve başarılı olmalarını sağlayan
önemli olanaklar sunmaktadırlar.
TGB’lerin girişimcilere sağladığı yararlar şu şekilde sıralanabilir:
- Dış finansman kaynaklarından ve bankalardan uzun vadeli düşük
faizli kredi sağlamada zorluk çeken girişimcilerin özellikle de küçük ve orta
ölçekli firmaların ihtiyaç duydukları Risk Sermayesi (Venture Capital)
sağlayarak kaynak bulmalarına yardımcı olurlar,
47
- İşletmelerin
üniversitelerde
istihdam
edilen
nitelikli
uzman
kadrolarından, öğrencilerinden ve araştırma potansiyelinden yararlanmasını
sağlarlar,
- Büyük işletmelerin yeni teknolojiler yaratmalarına aracı olarak,
sanayiye teknoloji açığını hızla kapatma olanağı sağlarlar,
- İşletmelerin İlk Aşama Merkezlerinden (İnkübatörler) faydalanarak,
yeni ürün ve üretim teknikleri geliştirmelerine olanak sağlarlar,
- İşletmelerin, üniversitelerin kütüphane, dökümantasyon, laboratuar
ve iletişim ağları ile sosyal ve sportif tesislerinden yararlanmasını sağlarlar,
- Geliştirilen yöntem, ürün ve teknolojilerin ticarileştirilmesinde ve
finansman, pazarlama ve yönetim sorunlarının çözümlenmesinde işletmelere
rehberlik ederler,
- İşletmelere kredi itibarı ve imajı sağlarlar,
- Danışmanlık, büro ve sekreterya hizmetleri sağlarlar,
- İşletmecilik sorunlarının çözümü, proje seçimi ve risk yönetimi gibi
özellikli konularda destek sağlarlar.
1.9.2. Üniversitelere Sağladığı Yararlar
Temel görevleri, araştırmalar yoluyla bilim üretmek ve topluma
uygulanmasını sağlamak olan üniversitelerin, özellikle devlet üniversitelerinin,
içinde bulundukları maddi güçlükler ve uygulanan hükümet politikaları
nedeniyle görevlerini yerine getirememeleri ve yeni kaynaklar arama
zorunluluğu içinde kalmaları, TGB hareketine sıcak bakmalarında en önemli
etken olmuştur. TGB’ler, kuruluşları aşamasında ve daha sonra sağladıkları
çok yönlü kaynak desteği karşılığında üniversitelere çeşitli olanaklar
sunmaktadırlar.
TGB’lerin üniversitelere sağladığı yararlar şu şekilde sıralanabilir:
- Üniversite personeline, bilimsel araştırma metotlarını uygulayarak,
hem mevcut teorileri sınama hem de elde edilen veriler ışığında yeni
hipotezler geliştirme imkanı sağlarlar,
48
- Üniversitelerde yapılan bilimsel çalışmaların ve akademik bilginin
teknolojik ürünlere dönüştürülerek ticarileştirilmesi ve teknolojik transferi için
uygun ortam yaratırlar,
- Üniversitenin bilimsel, sosyal ve sportif tesislerinde verilen hizmet
karşılığında kaynak oluştururlar,
- Üniversitenin sanayi sektörü ile kurmuş olduğu ilişkiler sayesinde
mezun öğrencilerin çok kısa sürede iş bulmalarını sağlarlar,
- Üniversite öğrencilerine staj imkanı sağlayarak, eğitim kalitesini ve
etkinliğini arttırırlar.
- Üniversitenin bilim, spor ve kültür olanaklarını artırmak suretiyle
gelişmesini sağlarlar,
- Bilgi akışının hızlanması ve yerel şirketlerle bağların kuvvetlenmesi
sayesinde üniversitenin sanayiye açılmasını sağlarlar.
1.9.3. Yerel Ekonomiye Sağladığı Yararlar
Üniversitelerle işbirliği içinde olan TGB’lerin, bölgesel gelişmenin
sağlanmasında çok önemli bir rolü vardır. Özellikle geri kalmış bölgelerde
hükümetlerin bölgesel politikalarının bir unsurudur. Sadece bölge ekonominin
yeniden yapılanmasını sağlayarak, bölgesel ekonomiyi canlandırmaktadırlar.
TGB’lerin yerel ekonomiye sağladığı yararlar şu şekilde sıralanabilir:
- Araştırma kurumları ve endüstri sektörü arasındaki diyaloğu artırarak
laboratuarlarda elde edilen bilgi ve becerilerin endüstriye ve ekonomiye
aktarılmasında katkıda bulunurlar,
- Özellikle geri kalmış bölgelerde iş olanakları yaratırlar,
- Az gelişmiş bölgelerde kurulanlar, bölgeler arası eşitsizlikleri
azaltırlar,
- Şirketler ile, gerek bölgedeki işletmeler arasında, gerek bölge
çevresinde işletmeler arasında sinerji ve işbirliği fırsatlarını arttırarak,
bölgesel bilgi ağının oluşturulmasında önemli rol oynarlar,
- Üniversitelerle endüstri sektörü arasındaki işbirliğini geliştirirler,
- Kamu fonlarından yerel yönetimler ile birlikte sanayinin de
faydalanabilmesini sağlarlar,
49
- Kuruldukları bölgenin sosyal ve kültürel yapısının gelişmesine,
ulaşım ve altyapı olanaklarının artmasına katkıda bulunurlar.
1.9.4. Ülke Ekonomisine Sağladığı Yararlar
Günümüzde, ülkelerin hem siyasi hem de ekonomik ortamda güçlü
olabilmesinde çok önemli bir yeri olan TGB’leri yarattıkları katma değer ile
ülke ekonomisine başlı başına katkı sağlayan bir olgudur. Dünya örneklerine
bakıldığında verimli ve başarılı teknoparklara sahip ülkelerin teknolojik açıdan
en gelişmiş ülkeler oldukları rahatlıkla gözlenebilmektedir.
TGB’lerin yerel ekonomiye sağladığı faydalar şu şekilde sıralanabilir:
- Üniversite, sanayi ve devlet üçgeninde oluşan işbirliği sonucunda
ortaya çıkan çalışmaların ekonomiye aktarılması suretiyle ekonomik
kalkınmayı sağlarlar,
- Yenilikler sayesinde yeni firmaların doğuşuna neden olmakla birlikte,
buna paralel olarak işletmecilik ilkelerinin geliştirilmesini sağlarlar,
- Ulusal teknolojiler kullanılarak yeni bilgilerin üretilmesini, yeniliklerin
yaratılması ve yayılmasını sağlarlar,
- Bilim ve teknolojinin daha kolay elde edilmesi ile teknoloji ithalinin
büyük ölçüde azalmasını, ihracat oranının artmasını sağlarlar,
- Teknoloji konusunda dış ülkelere bağımlılığın azalmasını, dolayısıyla
döviz çıkışının azalması sağlayarak, ödemeler dengesinin olumlu yönde
etkilenmesini sağlarlar,
- Yaratıcılık süreci içerisinde, üniversite ve endüstri arasındaki ilişki ve
işbirliğini arttırarak ülke çapında çok önemli kaynak tasarrufu sağlarlar,
- Sağladıkları
İstihdam
olanakları
ile
toplumsal
refahın
gerçekleştirilmesini sağlarlar,
- Geri kalmış bölgelerde yeni iş imkanları yaratarak bölgeler arası
gelişmişlik farkının azaltılmasını sağlarlar,
- Bölgede faaliyet gösteren firmalar ile bunların ilişki ve işbirliği
içerisinde olduğu firmalar aracılığıyla ekonominin yeniden yapılandırılmasını
sağlarlar,
50
- Yeni ürün ve üretim teknikleri aracılığıyla, ülke ekonomisine katma
değer yaratırlar,
- Teknoloji potansiyelinin artması aracılığıyla yeni finans kuruluşlarının
ortaya çıkmasını sağlarlar,
- Ar-Ge ve yazılıma dayalı katma değeri yüksek ürün ve hizmetlerin
üretiminde ve sanayi ürünlerinin çeşitinde artış sağlarlar,
- Yüksek teknoloji işletmelerinin oluşmasını ve gelişmesini teşvik
ederler,
- Küçük ve orta ölçekli işletmelerin kurulmasını hızlandırarak, ülkede
bir yerel sanayi tabanı oluşmasını sağlarlar.
1.10. DÜNYADAKİ TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGESİ UYGULAMALARI
Bilim ve teknolojiyi buluşturmayı hedefleyen teknokentler ile ilgili ilk
gelişmeler öncelikle ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve Japonya gibi bilim
teknoloji alanında önde gelen ülkelerde başlamıştır. Dünyadaki ilk teknopark
1952
yılında
ABD’de
Kuzey
California’da
Stanford
Üniversitesi’nin
öncülüğünde kurulan Stanford Research Park olmuştur. Günümüz adıyla
“Silikon Vadisi” olarak bilinen bu teknopark, dünyanın en çok tanınan
teknoparkıdır. Bugün Google, Intel, Adobe Systems, Yahoo, VeriSign gibi
yüzlerce
küresel
firma
bu
teknoparkta
yer
almaktadır.
Bu
parkın
öncülüğünde, hem ABD, hem de tüm dünyada sanayinin yoğun olduğu
bölgelerde birçok teknopark kurulmuştur.
1970'li yıllarda petrol fiyatlarında meydana gelen ani yükselmeler,
bütün ülkelerde büyük maliyet artışlarına yol açmış ve bunun sonunda bütün
sanayi dalında durgunluk ve üretimde azalma baş göstermiştir. 1970-1980
döneminde sanayideki durgunluğu ortadan kaldırmak amacıyla özellikle ABD
ve Japonya gibi ülkelerde sanayi yeni Ar−Ge faaliyetlerine giderek,
üniversiteler ve araştırma kurumlarıyla yakın bir işbirliği başlatmıştır. Yapılan
bu karşılıklı işbirliği sonucunda; enformasyon teknolojileri ve yazılım, yeni
malzemeler, biyoteknoloji, yeni enerji kaynakları, uzay teknolojileri, esnek
imalat sistemleri, otomasyon ve robotik gibi alanlarda çok önemli ilerlemeler
51
olmuş, yepyeni mallar ucuz fiyatlarla hem daha fonksiyonel hem de daha
küçük hacimlerde üretilerek pazara sürülmüştür.
ABD ve Japonya'nın yanında Avrupa Topluluğu ülkeleri ile Doğu ve
Güney Doğu Asya ülkeleri de 1980'li yıllarda benzer teknolojileri elde etmeye
ve bunları kullanmaya büyük önem vermişlerdir. 75
UNDP, UNFSTD, UNIDO, ILO gibi uluslararası örgütlerin de
katkılarıyla son yıllarda birçok gelişmekte olan ülkede teknopark projeleri
uygulanmaya başlamıştır. Bu ülkeler arasında Çin, Hindistan, Şili, Meksika,
Filipinler, Gabon, Nijerya, Zimbabwe ve Karayip Ülkeleri (Jamaika, Guyana,
Barbados) sayılabilir. 76
1.10.1. Avrupa’daki Uygulamalar
İngiltere’de teknoparkların gelişimi diğer ülkelerinkinden biraz farklıdır.
O dönem için önemli bir güç olan demir-çelik sanayi, 1970’lerde baş gösteren
ekonomik krizden en çok etkilenen sektörlerden biri olmuştu. Sektördeki
daralma ve işsizliğin önüne geçilmesi için küçük ve orta boy işletmeleri
(KOBİ) desteklemek amacıyla yeni teknoloji merkezleri kurulmasına karar
verildi. 1972 yılında Cambridge ve Heriot Watt’ta İngiltere’nin ilk faal
Teknoparkları kuruldu. Bu merkezin en büyük amacı üniversite ve sanayi
işbirliğinin arkasına devlet desteğini de alarak özellikle demir-çelik sektörüne
taze kan getirmekti. 77 İkinci dalga teknoparkların kuruluşu 1980’li yıllarda
olmuştur. 1982 yılında Merseyside Bilim Parkı, 1983 yılında Aston, Bradford,
Leeds ve Glasgow Bilim Parkları, 1992 yılında Emmerson Bilim Parkı ve
Cranfield Teknoloji Enstitüsü kurulmuş ve 1997 yılı itibariyle bu sayı 50’ye
ulaşmıştır. İngiltere’deki merkezlerin en ilginç özelliği, birçoğunun 1936
yılında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na bağlı olarak kurulan ve 1980’de özerk
olan ve yapısını genişleten English Estate’nin parasal desteği ile kurulmuş
75
Ay, a.g.m., s. 3.
76
Melih Töreli, “Dünyada ve Türkiye'de Teknoparklar”, 1991 Sanayi Kongresi-Bildiriler Kitabı,
(Erişim) http://arsiv.mmo.org.tr/pdf/0000061F.pdf., 27.10.2009, s. 76.
77
Erdal Kaplanseren, “Teknoparklar-1”, (Erişim) http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/83399.asp,
28.10.2009.
52
olmasıdır. İngiltere’de kurulan teknoparkların ana amacı gayrimenkul
değerlendirmek olup, işsizliği önlemek, kendi üniversitesinden mezun
olanlara yeni iş olanakları yaratmak, üniversiteye ek gelir kazandırmak gibi
amaçlarla da teknopark kuruluşuna gidilmiştir. 78
Fransa’da da Teknokent serüveni İngiltere’ye benzer bir süreç izlenmiş
olup, öncelikli amaç istihdam yaratmak olmuştur. Ancak diğer ülkelerdeki
çalışmalardan ilham alan Fransa kısa süre içerisinde rotasını farklı yönlere
değiştirmiştir. 1969’da kurulan, Avrupa’nın ve Fransa’nın en büyük
Teknokenti olan Sophia Antipolis, 1005 şirketi barındıran ve bugün bile 20
binden fazla aileye iş imkanı sağlayan dünyanın en başarılı örneklerinden
biridir. 79 Fransa’da, en büyükleri Sophia Antipolis, Grenoble-Meylan ve
Toulouse olmak üzere 20’nin üzerinde yeni teknoloji merkezi kurulmuştur.
Ana faaliyet alanları bilgisayar ve uzaktan veri işleme, elektronik ve
otomasyon, tıp, eczacılık, kimya, biyoteknoloji ve eğitimdir. 80
Almanya’da çok sayıda teknokent bulunmaktadır. Ancak tüm bu
türden kuruluşları kapsayan bir birlik kurulmuş durumdadır (Association of
German
Technology
and
Incubator
Centers).
Nordrhein-Westfalen
eyaletindeki park bankalar, Arthur Anderson, Deutsche telekom ve eyalet
hükümetinin desteği ile kurulmuştur. 1998`den beri firmaların ortak fonlarının
riskini
düşürmek
için
%90’na
kadar
varan
bir
garanti
programı
uygulanmaktadır. Parktaki firmaların ortak bir pazarlama stratejisi ve web
sayfaları bulunmaktadır. 81
İtalya, İrlanda, Portekiz, Yunanistan, Avusturya ve Danimarka gibi
Avrupa’nın birçok ülkesinde de teknopark kuruluşları yaygın olarak
bulunmaktadır.
78
Sönmez, a.g.m., s. 16.
79
Kaplanseren, a.g.m.
80
Tezcan Atay, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ve Sağlanan Vergisel Teşvikler, Ankara, Yaklaşım
Yayıncılık, Ağustos, 2004, s. 15.
81
Dulupçu, a.g.m., s. 3.
53
1.10.2. Amerika’daki Uygulamalar
ABD’de teknopark hareketi ilk önce iş inkübatörlerinin kurulmasıyla
başlamış ve iş inkübatörü kavramının gelişim sürecinde Stanford’da,
üniversite, yerel yönetimler ve finans kurumlarının ortak girişimi ile elektronik
sektörüne yönelik olarak gerçekleştirilmiştir. Bu girişim sonucunda, 1952
yılında Stanford Üniversitesi’nin öncülüğünde Californiya’da kurulan ve
günümüz adıyla “Silikon Vadisi” olarak bilinen “Standford Research Park”
hem ABD, hem de dünya için önemli bir adım olmuştur.
Dünyanın en çok tanınan teknoparkı olan bu parkta, bugün Google,
Intel, Adobe Systems, Yahoo, VeriSign gibi yüzlerce küresel firma yer
almaktadır. Silikon Vadisi’nin önderliğini üstlendiği teknoparklar bugün tüm
dünyada inovatif düşüncenin pratik hayata aktarıldığı devasa merkezler
haline gelmişlerdir.
ABD'deki teknoparkların birçoğu, Federal Hükümetler tarafından
parasal olarak desteklenmiştir. Federal Hükümetlerin desteği, 1973 yılında
National Science Foundation (NSF) kontrolünde, 20 üniversite-sanayi
araştırma merkezi kurulmasıyla başlamıştır. En eski ve olgunlaşmış üç
teknoparkın (Research Triangle Park, Slicon Valley ve Route 128) yanı sıra,
çok küçük alandan 10.000 dönüme kadar alanı kapsayan ölçekte 150'nin
üzerinde teknopark şu anda faaliyet halindedir. 82
1.10.3. Asya’daki Uygulamalar
KOBİ’leri çok güçlü olan Japonya’da teknoloji kentleri fikri 1963 yılında
filizlenmiştir. Tsukaba Üniversitesi’nin öncülüğünde başlayan teknokent
faaliyetleri hızlı bir şekilde tüm ülkeye yayılmıştır. İkinci dünya savaşının
yıkıntıları arasında küllerinden doğan Japonya bir mucize gerçekleştirerek,
elektronik
ve
kazandırmıştır. 83
otomotiv
sektörünün
Japonya’da
en
büyük
markalarını
teknopolis
olarak
adlandırılan
dünyaya
bu
tür
merkezlerin kurulmasında MITI (Uluslararası Ticaret ve Sanayi Bakanlığı)
82
Ahmet Başalp, 3. Teknoparklar Zirvesi, İstanbul, 3-4 Kasım 2006,
http://www.erciyesteknopark.com/ fotogaleri/teknozirve/Erciyes.ppt, 15.02.2010, s. 4.
83
Kaplanseren, a.g.m.
(Erişim)
54
etkin rol oynamaktadır ve bu bölgeler merkezi hükümet tarafından da
desteklenmektedir. 84
Yeni sanayileşen ülkeler arasında Çin, bu konuda çarpıcı bir örnek
oluşturmaktadır. Çin'de uygulanmakta olan teknopark programı, gelişmekte
olan ülkelerde uygulanan programlar içinde en başarılı örneklerden biridir.
UNDP, UNFSTD gibi uluslararası kuruluşların katkılarıyla başlatılan ve Devlet
Bilim ve Teknoloji Komisyonu (SSTC) ile işbirliği içinde yürütülen program
Çin'in değişik bölgelerinde 12 teknoparkın kurulması ile sonuçlanmıştır. İlk
olarak 1985 yılında Shengzhen Bilim ve Teknoloji Parkı kurulmuştur. Bugün
Çin’de 52 adet ileri teknoloji geliştirme bölgesi bulunmaktadır. 85
“Asya Kaplanları” diye tabir edilen Tayvan, Singapur, Hong Kong ve
Güney Kore de teknoloji araştırmaları sayesinde dünyada söz sahibi
olmuşlardır. Güney Kore ve Tayvan, yakın ülke Japonya’yı örnek alarak
elektronik ve otomotiv sektörlerine odaklanmışlardır. Singapur’da bilim parkı
devlet tarafından kurulmuş ve 1990`da özelleştirilmiş olup, %70’lere varan
kesin ve açık devlet desteği vardır. 86
Ar-Ge’ye dayanan teknolojik gelişme sonucunda, 1960-90 döneminde
gelişmiş ülkelerin gelir düzeyini yakalamış ülkelerden Güney Kore örneğinin
en çarpıcı yönlerinden biri; bariz bir devlet müdahalesi ve öncülüğünde, öncü
sektörler saptanması ve bu sektörlerin çeşitli yönlerden (finansman
kolaylıkları, vergi teşvikleri gibi) desteklenmesi ve toplumun ortak bir amaç
etrafında disipline olmasıdır. 87 Güney Kore’de bilim parkları için vergi
muafiyeti, hızlı amortisman, uzun dönemli ve düşük faizli borç uygulaması
vardır. 88
Teknoloji vadilerinde ABD’yi model alan ve 100’den fazla teknoloji
şirketi ABD’deki Nasdaq teknoloji borsasında işlem gören İsrail de teknoloji
84
Atay, a.g.e, s. 15.
85
Sönmez, a.g.m., s. 17.
86
Kaplanseren, a.g.m.
87
Uzay, a.g.m., s. 2.
88
Dulupçu, a.g.m., s. 3.
55
konusunda oldukça faal olup, özellikle 1991’den beri yazılım yatırımlarına
yoğunlaşmış durumdadır. 89 Yazılım sektöründe hem istihdamı kolaylaştıran
ve destekleyen hem de kurumlar vergisinin azaltan veya kaldıran teşvikler
uygulanmaktadır. 90
Hindistan, bağımsızlığını kazandıktan sonra uzun soluklu bir gelişim
seferberliği başlatarak, eğitim kurumlarının sanayiyle entegrasyonunu
sağlamıştır. Özellikle yazılım, uydu, savunma, tıp ve nükleer araştırmalarla
dikkat çeken ülke, en parlak bilim dallarından biri olan “genetik”le ilgili yoğun
çalışmalar yürütmekte olup, 1982 yılından beri gen teknolojilerine yatırım
yapmaktadır. Ayrıca, dünya ısmarlama yazılım pazarının yüzde 20’sini elinde
tutmaktadır. 91
1.11.
ULUSLARARASI
TEKNOLOJİ
GELİŞTİRME
BÖLGESİ
KURULUŞLARI
Bilim parkı konusunda IASP (İnternational Association of Science
Parks) uluslararası düzeyde bilgilendiricilik görevini üstlenmiş durumdadır.
Türkiye’den
TÜBİTAK
Marmara
Araştırma
Merkezi
(TÜBİTAK-MAM)
Teknoparkı ve İzmir Teknopark (İTAŞ) bu birliğe tam üye olmuş. KOSGEB,
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ve Ege Serbest Bölgesi (ESBAS) ortak üye
statüsündedir.
Avrupa’da
ise
her
ülkenin
ulusal
düzeyde
birlikleri
bulunmaktadır. İngiltere’deki birlik United Kingdom Association of Science
Parks (UKSAP) AB dışından da üye kabul etmektedir (yıllık 800 pound civarı
aidat alınmakta) ve bazı üyelerine proje yönetimi konusunda destek
vermektedir. Daha da önemlisi bu birliklere üyelik AB fonlarına yönelirken
kredibiliteyi arttıracaktır. 92
89
Kaplanseren, a.g.m.
90
Akgün, a.g.m., s. 1.
91
Kaplanseren, a.g.m.
92
Dulupçu, a.g.m., s. 3.
56
1.11.1. İnternational Association of Science Parks (IASP)
IASP dünya çapındaki bilim ve teknoloji parklarından oluşan bir
birliktir. IASP’nın misyonu, dünya genelinde bilim parkı uzmanları ile iletişim
kurmak ve üyelerinin sürdürülebilir büyüme ve etkinliği için hizmetler
sunmaktır. Nisan 2010 tarihi itibariyle Afrika, Asya-Pasifik, Avrupa, Latin
Amerika, Kuzey Amerika ve Batı Asya olmak üzere toplam 6 bölgedeki 70
ülkeden 375 üyesi bulunmakta ve bu üyeler 200.000 firmaya ev sahipliği
yapmaktadır. IASP Konferansları, profesyonellerin bir araya geldiği, bilgi ve
tecrübe değişiminin sağlandığı, işbirliklerin kurulduğu ve yeni ortak projelerin
geliştirildiği dünya çapında önemli etkinliklerdir. 93
1.11.2. Association of University Research Parks (AURP)
1986 yılında üniversite bünyesinde kurulan araştırma parklarının
birkaç öngörülü yöneticisi tarafından, bütün dünyada yönetim kurulu
odalarında ele alınan üniversite bünyesinde bir araştırma parkı kavramını
tartışmak için Tempr, Arizona Amerika Birleşik Devletleri'nde düzenlenen ilk
uluslararası konferansın ardından, özel olarak tasarlanmış alanlarda yapılan
Ar-Ge faaliyetlerine artan ilgiye karşılık kurulmuştur. AURP’ın misyonu
yeniliklerin ticarileştirilmesini ve üniversite sanayi ve hükümet ortaklığı
aracılığıyla küresel ekonomide ekonomik büyümeyi sağlamaktır. AURP’ın
asıl üyeleri planlı ve dünya çapında faaliyet gösteren 34 araştırma parkıdır.
Çeşitli üniversiteler ve toplumsal, kar amacı gütmeyen ve teknoloji projeleri
ve programlarının geliştirilmesi ve işletilmesi ile ilgilenen özel kuruluşlar
AURP’in dengesini oluştururlar. 94
1.11.3. European Business and İnnovation Centre (EBN)
EBN, 1984 yılında Avrupa Komisyonu, Avrupa endüstri liderleri ve ilk
iş ve yenilik merkezlerinin öncülerinin ortak girişimi olarak kurulmuştur. İlk
93
İnternational Association of Science Parks (IASP), (Erişim) http://www.iasp.ws/publico/intro.jsp,
17.04.2010.
94
Association of University Research Parks (AURP), (Erişim) http://www.aurp.net/more/sustaining.
cfm, 17.04.2010.
57
Avrupa Komisyonu İş ve Yenilik Merkezi (EC-BIC) 1984’te Belçika, Liège’de
açılmıştır. EBN yenilikçilik ve girişimciliği teşvik eden bir kuruluştur. EBN’nin
Misyonu girişimcilerin yenilik çabalarına yardım etmek, onların yeniliğe
başlama
sürecini
yürütmek
(yeniliği
destekleme,
kuluçka
ve
uluslararasılaşma), iş ve girişim oluşturulması ve geliştirilmesi yoluyla
ekonomik kalkınmayı sağlamaktır. EBN, yenilik, yan ürün, kuluçka,
girişimcilik, KOBİ'ler ve bölgesel ekonomik kalkınma alanında Avrupa'da bir
referans noktasıdır. EBN’nin 75’i ortak üye olmak üzere, 155 KOBİ, 27 AB
üyesi devlet ve 11 diğer ülkeler (Orta ve Doğu Avrupa, Türkiye, Kanada,
ABD, Mısır, Çin ...) de dahil 2009 yılı itibariyle 240’ın üzerinde üyesi vardır. 95
1.12. ÜLKEMİZDE TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ
1.12.1. Tarihi Gelişimi
TGB’ler, yaklaşık 60 yıllık bir geçmişe sahip olmasına rağmen
dünyadaki diğer ülkelere nazaran TGB’lerin kuruluşunda oldukça geç kalmış
olan ülkemizde, TGB kurma düşüncesi 1980’li yıllarda ortaya çıkmış ve
kalkınma planlarında yer almaya başlamıştır. TGB olgusu konusunda 1990'lı
yıllarda dünyada yaşanan gelişmeler, bu konunun ülkemizde de yoğun olarak
tartışılmasına neden olmuştur. Türkiye'de teknopark hareketi çerçevesinde
atılan ilk adım 1990 yılı başında DPT’nin başvurusu ile Sanayi ve Ticaret
Bakanlığının onayı alınarak, DPT ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı
(UNDP) tarafından Türkiye’de teknoparkların kurulması ile ilgili olarak İTÜ,
ODTÜ, Ege Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi ve TÜBİTAK- MAM’da bir
proje çalışması başlatılmasıdır. Bu proje sonucunda, 1991 yılında KOSGEB
ve ODTÜ’nün girişimleri ile ODTÜ ve İTÜ'de birer tane yenilik merkezi
türünde, teknoloji geliştirme merkezi açılmıştır.
Bu çalışmalar sonucunda teknokent mevzuatıyla ilgili eksikliğin
giderilmesi amacıyla 1996 yılında Teknopark Yönetmeliği çıkarılmıştır. Bu
yönetmelikle, teknoparkların kuruluşu KOSGEB’e bağlanmıştır. 1998 yılında
95
European Business and İnnovation Centre (EBN), (Erişim) http://www.ebn.be/ DisplayPage.aspx?
pid=14, 17.04.2010.
58
ilk olarak TÜBİTAK-MAM Teknoparkı, ardından da ODTÜ Teknoparkı
KOSGEB tarafından onaylanarak resmi nitelik kazanmıştır. 96
Ancak, ilerleyen yıllarda bu Yönetmeliğin yetersiz kalması nedeniyle,
2001 yılında sistemin yasal dayanağını oluşturan 4691 sayılı Teknoloji
Geliştirme Bölgeleri Kanunu çıkarılmıştır. Bu Kanun ile daha önce resmi
nitelik kazanan TÜBİTAK-MAM ve ODTÜ Teknoparkı teknopark hüviyetine
kavuşarak Türkiye’nin ilk teknoparkları olmuşlardır. Kısa bir metne sahip olan
ve ayrıntıları içermeyen bu Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra, 2002
yılında Kanun’un uygulanabilmesi için gerekli usul ve esasları düzenleyen
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği çıkarılmıştır.
TGBK, sadece TGB’leri tanımlamakla kalmamakta bunun yanında
özellikle vergi hususunda girişimcileri Ar-Ge çalışmalarında teşvik edici bir
destek unsuru olarak bazı kolaylıklar sağlamaktadır. Vergi mevzuatımızda
önemli değişiklikleri de beraberinde getiren 5035 sayılı Kanun 97 ve 5281
sayılı Kanun 98 ile TGBK’da bazı değişiklikler yapılmıştır. Bu Kanunlardaki
düzenlemelere paralel olarak, Maliye Başkanlığınca da aşağıda belirtilen
kanun, tebliğ ve sirkülerde de düzenlemeler yapılmıştır.
• 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu
• 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu
• 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu
• 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği
• 4 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği
• 86 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği
• 1 No.lu Kurumlar Vergisi Sirküleri
• 6 No.lu Kurumlar Vergisi Sirküleri
• 16 No.lu Kurumlar Vergisi Sirküleri
96
Delichasanoglou, a.g.e., s. 21.
97
02.01.2004 tarih ve 25334 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 5035 sayılı Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 11/1., 44. ve 49/7. maddeleri.
98
31.12.2004 tarih ve 25687 sayılı 3. Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 5281 sayılı Vergi
Kanunlarının Yeni Türk Lirasına Uyumu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun’un 9. ve 41. maddeleri.
59
1.12.2. Ülkemizde Kurulan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri
4691 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesi ile birlikte, TGB’ler kurumsal
bir yapıya kavuşturulmuş olup, Ar-Ge faaliyetlerinin üniversiteler, araştırma
kurum
ve
kuruluşları
ile
üretim
sektörlerinin
işbirliği
sağlanarak
gerçekleştirildiği yerler olan TGB’ler kurulmaya başlamıştır. TGB’lerin
kurulmasıyla, ülke sanayinin uluslar arası rekabet edebilir ve ihracata yönelik
bir yapıya kavuşturulması amaçlanmıştır.
TGB’ler,
çeşitli
kesimlerden
temsilcilerin
katılımı
ile
oluşan
Değerlendirme Kurulunun önerisi üzerine Bakanlar Kurulu Kararı ile tespit
edilmektedir. Bütün bölgelerdeki çalışmalar Sanayi ve Ticaret Bakanlığının
kontrolü ve yetkisi altında yürütülmektedir. TGBK kapsamında, Nisan 2010
tarihi itibariyle 38 adet TGB kurulmuştur.
Faaliyette olan 26 ve faaliyette olmayan ancak altyapı çalışmaları
devam eden 12 adet olmak üzere toplam 38 adet TGB’nin adı, ilişkili olduğu
üniversite, kurulduğu il ve kuruluş yılı aşağıdaki tablolarda ayrıntılı olarak
verilmiştir. 99
99
T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, (Erişim) http://sagm.sanayi.gov.tr/DocumentList.aspx?catID=
%20247&lng=tr, 17.05.2010.
60
Tablo 1 : Faaliyette Olan Teknoloji Geliştirme Bölgeler
Sıra
No
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
Bölge Adı
ODTÜ Teknokent TGB
TÜBİTAK- MAM Teknoparkı
Ankara TGB
İzmir TGB
GOSB Teknopark TGB
Hacettepe Üniversitesi TGB
İTÜ Arı Teknokent TGB
Eskişehir TGB
Selçuk Üniversitesi TGB
Kocaeli Üniversitesi TGB
Batı Akdeniz Teknokenti TGB
Erciyes Üniversitesi TGB
Trabzon TGB
Çukurova TGB
Mersin TGB
Göller Bölgesi TGB
Ulutek TGB
Gaziantep Üniversitesi TGB
Gazi Teknopark TGB
Edirne Üniversitesi Trakya TGB
Fırat TGB
Erzurum Ata Teknokent TGB
Pamukkale Üniversitesi TGB
Yıldız Teknik Üniversitesi TGB
Ankara Üniversitesi TGB
İstanbul Üniversitesi TGB
Kuruluş
Yılı
Ortadoğu Teknik Üniversitesi
Ankara
2001
TÜBİTAK-TTGV
Kocaeli
2001
Bilkent Üniversitesi
Ankara
2002
İzmir İleri Teknoloji Enstitüsü
İzmir
2002
Sabancı Üniversitesi
Kocaeli
2002
Hacettepe Üniversitesi
Ankara
2003
İstanbul Teknik Üniversitesi
İstanbul
2003
Eskişehir
Eskişehir 2003
Selçuk Üniversitesi
Konya
2003
Kocaeli Üniversitesi
Kocaeli
2003
Batı Akdeniz Üniversitesi
Antalya
2004
Erciyes Üniversitesi
Kayseri
2004
Karadeniz Teknik Üniversitesi Trabzon
2004
Çukurova Üniversitesi
Adana
2004
Mersin Üniversitesi
Mersin
2005
Süleyman Demirel Üniversitesi Isparta
2005
Uludağ Üniversitesi
Bursa
2005
Gaziantep Üniversitesi
Gaziantep 2006
Gazi Üniversitesi
Ankara
2007
Edirne Üniversitesi
Edirne
2008
Fırat Üniversitesi
Elazığ
2007
Atatürk Üniversitesi
Erzurum
2005
Pamukkale Üniversitesi
Denizli
2007
Yıldız Teknik Üniversitesi
İstanbul
2003
Ankara Üniversitesi
Ankara
2006
İstanbul Üniversitesi
İstanbul
2003
Üniversite Adı
İl
Tablo 2 : Faaliyette Olmayan Altyapı Çalışmaları Devam Eden Teknoloji Geliştirme Bölgeleri
Sıra
No
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
Kuruluş
Yılı
Cumhuriyet TGB
Cumhuriyet Üniversitesi
Sivas
2007
Dicle Üniversitesi TGB
Dicle Üniversitesi
Diyarbakır 2007
Tokat TGB
Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tokat
2008
ASO Teknopark TGB
TOBB Üniversitesi
Ankara
2008
Sakarya Üniversitesi TGB
Sakarya Üniversitesi
Sakarya
2008
Bolu TGB
İzzet Baysal Üniversitesi
Bolu
2009
Kütahya Dumlupınar Tasarım TGB Dumlupınar Üniversitesi
Kütahya
2009
Boğaziçi Üniversitesi TGB
Boğaziçi Üniversitesi
İstanbul
2009
Samsun TGB
Ondokuzmayıs Üniversitesi Samsun
2009
Malatya TGB
İnönü Üniversitesi
Malatya
2009
İstanbul TGB
İstanbul Ticaret Üniversitesi İstanbul
2009
Harran Üniversitesi TGB
Harran Üniversitesi
Urfa
2010
Bölge Adı
Üniversite Adı
İl
61
2001-2010 yılları arasında TGB’lerin sayısı, yıl bazında aşağıda yer
alan Grafik 1’de görülmektedir. TGB’lerin sayısı 2001 yılında sadece 2 iken,
bu sayı Nisan 2010 sonu itibariyle 38’ye ulaşmıştır. On yıllık süre içerisinde
sayıları 18 kat artmıştır.
TOPLAM TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGESİ SAYISI
40
35
28
30
25
20
20
38
2009
2010
31
22
16
12
15
10
5
37
5
2
0
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
Grafik 1 : 2001-2010 Yılları Arasında Kurulmuş Olan Toplam Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri Sayısı
1.12.3. Türkiye Ekonomisine Etkileri
Türkiye’nin teknoloji geliştiren, ihraç eden, yaratıcılığa yatırım yapan,
değer üreten bir ülke olması için yararlanabileceği en hızlı ve güçlü
mekanizma TGB’lerdir. Dünyadaki başarılı örneklere bakıldığında TGB’ler ArGe ve yazılım faaliyetlerinden katma değer üretimi için denenmiş, gerçekçi ve
güvenilir bir ekonomik kalkınma modelidir. Çalışmanın 1.9. bölümünde
anlatıldığı üzere TGB’nin sağladığı yararlar düşünüldüğünde, TGB’ler
Türkiye’nin hızlı ve sürdürülebilir kalkınmasını ve uluslararası piyasalarda
rekabet gücünün ve ihracat hacminin artmasını sağlayacak en önemli
araçlardan biridir.
Diğer taraftan, üniversite-endüstri-devlet kesiminin aynı alan içerisinde
olanaklarını birleştirerek çalıştığı TGB’ler, bölgesel gelişme için anahtar
konumda olup, bulunduğu ilin ve çevresindeki illerin ekonomik gelişmesini de
62
olumlu etkilemektedir. 100 Bu durum, dolaylı olarak ülke ekonomisinin
gelişmesine ve ekonominin rekabet gücünün artırılmasına da katkı
sağlamaktadır.
Ülkemizde son yıllarda teknolojiye dayalı kalkınma stratejisinin
benimsenmesiyle birlikte, ülke sanayinin uluslararası alanda rekabet edebilir
ve ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulmasında teknolojik gelişme ve ArGe’nin ülke kalkınmasındaki öneminin farkına varılmıştır ve bu durum TGB
oluşumlarının kuruluşu için gerekçe olmuştur.
Bu çerçevede, ülkemizde de son yıllarda bu konuda çok büyük boyutta
olmamakla birlikte bazı önemli adımlar atılmıştır. Devlet son on yıldır çeşitli
teşvik ve destek politikaları ile bu bölgelerin kurulması ve gelişmesi için
üzerine düşen görevi yerine getirmiştir. Özellikle ODTÜ Teknoparkı,
TÜBİTAK-MAM Teknoparkı, Ankara Cyberpark ve Gebze Organize Sanayi
Bölgesi (GOSB) Teknoparkı başarılı birer örnek olmuşlardır. 101
TGB’lerin Türkiye ekonomisine katkısını görebilmek için bu bölgelere
ilişkin istatistiki verileri incelemek yerinde olacaktır.
2001-2010 yılları arasında faaliyette olan 26 TGB’lerdeki, firma sayısı
ve istihdam edilen personel sayısı yıl bazında aşağıdaki grafiklerde
gösterilmiştir. 102
100
Uzay, a.g.m., s. 17.
101
İsmail Şahin, Türkiye’de Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ve Sağlanan Teşvikler, Dumlupınar
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Kütahya, 2006, s.
37.
102
T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, (Erişim) http://sagm.sanayi.gov.tr/DocumentList.aspx?catID=
%20247&lng=tr, 17.05.2010.
63
1400
1200
1000
800
1.154
600
400
200
0
2001
0
0
2002
169
2003
318
2004
500
2005
1.364
802
604
2006
1.254
2007
2008
2009
2010
Grafik 2 : 2001-2010 Yılları Arasında Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Yer Alan Toplam
Firma Sayısı
Grafik 2’de 2001-2010 yılları arasında yıl bazında teknoloji geliştirme
bölgelerinde yer alan toplam firma sayısına yer verilmiştir. Görüldüğü üzere,
faaliyette bulunan TGB’lerde 2001 yılında hiçbir firma yer almazken, Nisan
2010 sonu itibariyle 1.364 firma faaliyet göstermektedir. 10 yıllık süre
içerisinde, firma sayısı sürekli artış eğilimindedir.
TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDE İSTİHDAM EDİLEN PERSONELİN
YILLARA GÖRE DAĞILIMI
12000
10000
8000
6000
8.843 9.770
4000
2000
0
2.453
0
2001
0
2002
2003
11.093 11.021 11.918
4.196 5.042
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
Grafik 3 : 2001-2010 Yılları Arasında Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde İstihdam Edilen
Personel Sayısı
Grafik 3’te 2001-2010 yılları arasında yıl bazında teknoloji geliştirme
bölgelerinde istihdam edilen personel sayısına yer verilmiştir. Görüldüğü
64
üzere, faaliyette bulunan TGB’lerde 2001 yılında personel istihdam
edilmemişken, Nisan 2010 sonu itibariyle 11.918 personel (9.396 Ar-Ge,
2.522 Destek Personeli) çalışmaktadır. 10 yıllık süre içerisinde, istihdam
edilen personel sayısı sürekli artış eğilimindedir.
Diğer taraftan, Nisan 2010 sonu itibariyle faaliyette olan 26 TGB ile
ilgili diğer veriler aşağıdaki gibidir: 103
- TGB’lerde ağırlıklı olarak sırasıyla; yazılım, bilişim, elektronik, ileri
malzeme
teknolojileri
başta
olmak
üzere;
tasarım,
nanoteknoloji,
biyoteknoloji, otomotiv, tıp teknolojileri ve yenilenebilir enerji konularında
çalışan yenilikçi firmalar yer almakta olup, bölgelerde yürütülen toplam ArGe proje sayısı 3.576 adet, biten toplam Ar-Ge proje sayısı 6.238 adettir.
- Dünyadaki belirgin teknopark örneklerinde firmaların üretime
geçmeleri en az beş yıl sürmektedir. Ancak, ülkemizde faaliyete geçen
teknoparklarda yer alan firmalar 3 yıldan daha kısa bir süre içinde teknoloji
ihracatına başlamışlardır.
- Faaliyete geçen TGB’lerde bulunan şirketlerin, Amerika Birleşik
Devletleri başta olmak üzere, Japonya, İsrail, İngiltere ve Almanya gibi
dünyanın en gelişmiş ülkelerine yapmış oldukları teknolojik ürün ihracatı 540
milyon ABD Dolarına ulaşmıştır.
- TGB’lerde toplam 53 adet yabancı ortaklı firma yer almakta olup, bu
firmaların bu bölgelerde yapmış oldukları yatırım tutarı 450 Milyon ABD
Dolarına ulaşmıştır.
- Firmalar tarafından bu güne kadar başvurusu yapılan/tasdik edilmiş
patent sayısı 297 adettir.
4691 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesiyle birçok üniversite, konunun
cazibesine kapılarak, bünyelerinde teknopark kurmaya başlamıştır. Oysaki,
teknopark kurma işlemi, uzun zaman, sabır, kararlılık ve istikrar gerektiren bir
girişimdir. Dünyadaki, başarılı olmuş teknoparklara baktığımız zaman,
bunların kurulduktan çok uzun bir süre sonra (5-10 yıl), amaçlanan sonuçları
vermeye
103
başladıkları
görülmektedir.
Teknoparklar,
ülkenin
mevcut
T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, (Erişim) http://sagm.sanayi.gov.tr/DocumentList.aspx?catID=
%20247&lng=tr, 17.05.2010.
65
teknik/teknolojik yapısı, Ar-Ge yapısı, finansman durumu, mevcut sanayinin
durumu ve diğer gerekli olan altyapı imkanları göz önünde bulundurularak,
belirli bir program dahilinde kurulmalıdır. 104
Bu bölgelerin Türkiye’deki oluşumunun yeni olması, finansal sorunlar,
teşviklerin belirli tutar ve sürelerle sınırlandırılmış olması ve mükerrerlik
oluşturacak şekilde verilmesi, teşvik mevzuatındaki prosedürlerin çokluğu,
teşvik sisteminin karmaşıklığı ve etkin bir denetim mekanizmasının eksikliği
vb. nedenler bölgelerin etkinliğini azaltmaktadır.
Buralarda bulunan firmaların büyük çoğunluğunun öncelikli amacının
vergisel teşviklerden yararlanmak ve bunu vergiden kaçınma aracı olarak
kullanmak olması ve sağlanan teşvik ve desteklere rağmen riskli ve yüksek
maliyetli
olması
nedeniyle
uzun
dönemli
ve
büyük
ölçekli
Ar-Ge
yatırımlarında bulunulmaması bu bölgelerin ana hedefine ulaşmasında
önemli engeller teşkil etmektedir.
Türkiye’de Sanayi Bakanlığı kontrolünde çalışmalarını sürdüren
teknoparkların, Sanayi Bakanlığı tarafından oluşturulmuş bir otokontrol
mekanizması vardır. Sanayi Bakanlığının teknoparklardan belirli periyotlar
halinde istediği ihracat miktarları, toplam Ar-Ge çalışanı sayısı, alınan patent
sayısı gibi onlarca istatistiki veri sayesinde teknoparklar arasında bir rekabet
ortamı oluşturulmaktadır. Rekabet ortamının bir getirisi olarak teknopark
yönetici şirketleri, bünyesindeki firmalara yapılan çalışmaların sayısının ve
inovatif niteliğinin artmasına yönünde teşviklerde bulunmaktadırlar. Bu
sayede kendi kendini kontrol eden ve gelişen bir sistem oluşmaktadır.
Teknoparkların güçlü bir otokontrol mekanizması olmasına rağmen
yeterli
destek
mekanizmaları
yoktur.
Teknoparklar
özellikle
kurulum
aşamasında çok ciddi problemler yaşamaktadırlar. Sanayi Bakanlığı
teknoparklara sınırlı miktarda destek vermektedir. Bu destek yapılanmanın
tamamını finanse edecek şekilde düzenlenmemiştir ve çok sınırlıdır. Bu
konuda yasal prosedürlere bakıldığında üniversitelerin kendi kaynaklarından
bu bölgeler için kaynak tahsis etmeleri mümkün değildir. Teknopark yönetici
104
Ay, a.g.m., s. 7.
66
şirketinin kurulması esnasında yapılması gerekli olan sermaye payının
ödenmesi konusunda bile üniversitelerin şirket sermayesine kendi paylarına
düşen kısmını verebilecekleri bir ödenek kalemi bulunmamaktadır. Bunun
yanında teknoparklara kuluçka merkezinde yer alan firmalar için de herhangi
bir destek verilmemektedir. Yani çok iyi bir fikre sahip olan fakat bunu
gerçekleştirecek parası olmayan girişimciler için hiçbir destek mekanizması
düşünülmemiştir. Bu konuda KOSGEB’in TEKMER (Teknoloji Geliştirme
Merkezi)
bünyesinde
Ar-Ge
çalışmaları
yürüten
firmalara
destekleri
bulunmaktadır ancak, KOSGEB ve Teknoparkların birlikte eşgüdüm içersinde
çalışmalarını sağlayacak bir yapı düşünülmemiştir. 105
Teknoparkların karşısında duran diğer bir sorun ise Ar-Ge çalışması
yapan firmaların seri üretime geçtiklerinde karşılarına çıkan engellerdir.
Çünkü yasa gereği teknopark alanı içerisinde yapılan çalışmalar sadece
geliştirme aşamasında iken vergiden muaftırlar, yani prototip üretildikten ve
proje başarı ile sonlandırıldıktan sonra destekler sona ermektedir. Bu durum
sadece yazılım ürünleri için geçerli değildir ve yazılım ürünleri bununla birlikte
KDV muafiyetinden faydalanabilmektedirler. TGB’lere en yoğun ilgiyi yazılım
firmalarının göstermesi, firmaların belli faaliyet alanlarında yoğunlaşmasının
ve gelişememesinin somut delilidir.
Gerekli teşvik ve desteği alamayan ve fikrini hayata geçiremeyen
girişimci kendisine destek veren yabancı firmalarla işbirliği yaparak yurt
dışına çıkmakta ve özellikle Amerika ve Avrupa’ya giden ciddi sayıdaki beyin
göçüne katılmaktadır. Ayrıca, bu bölgelerde üretilen bilgi ve teknolojinin
ihracatına yeterince teşvik verilmemesi nedeniyle, bu bölgelerin ihracata
dönük yönü zayıf kalmaktadır. Teşvik ve destek mekanizmalarının eksikliği
teknoparklar ve ülke için çok ciddi problemler teşkil etmektedir.
Önümüzdeki
dönemde
ülkemizin
ekonomik
hayatının
kaderini
belirleyecek olan TGB’ler, tüm dünyada ve Türkiye’de gittikçe artan ilgi gören
yenilikçi düşüncenin sanayi ile buluştuğu merkezler olarak oldukça hassas bir
öneme sahiptirler. Ancak şu an dünya piyasalarında Türkiye’nin adı
105
Başalp, a.g.e., s. 15,17,18.
67
duyulmamaktadır. Kıyasıya bir teknolojiye dayalı ekonomik rekabetin var
olduğu günümüzde, ülkemizin de bu ortamda var olabilmesi için etkin bir TGB
mekanizmasına ihtiyaç vardır.
Dolayısıyla, TGB mekanizmasının daha iyi işleyebilmesi için, özellikle
kuluçka
aşamasındaki
girişimcilerin
gelecek
vaat
eden
projelerinin
başlangıcında proje ekibine başlangıç sermayesi verilmeli, daha sonraki
dönemde de projeyi sürdürüp sonuçlandırabilmeleri için çekirdek sermaye
yardımında bulunulmalı ve yüksek katma değer getiren her sektörden
firmanın bölgeye çekilebilmesi için seri üretim hususunda kolaylıklar
getirilmelidir. Bu bağlamda, TGB’lere maddi anlamda teşvik ve destekler
verilmeli ve yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Diğer taraftan, Teknoparkların amaçları, kuruluş esasları ve dünyadaki
uygulamaları dikkate alınarak, hangi bölgeye kaç tane ve ne amaçla
teknopark kurulacağı, detaylı çalışmalar yapılarak belirlenmelidir.
Aksi takdirde, bölgesel ve ulusal kalkınma, yenilik ve istihdam
sağlama, rekabet gibi önemli katkılar sağlayan teknopark uygulamaları
ülkemizde, kendinden bekleneni veremeyecektir. 106
106
Sönmez, a.g.m., s. 20.
2. BÖLÜM
TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDE AR-GE FAALİYETLERİNE
YÖNELİK VERGİSEL DÜZENLEMELER
Bu bölümde, öncelikle teknoloji geliştirme bölgelerinde girişimci olarak
faaliyet gösteren mükellefler ve yönetici şirketler ile bu bölgelerde çalışan
personele yönelik vergisel düzenlemelere yer verilmiştir. Daha sonra teknoloji
geliştirme bölgelerindeki bazı mal ve hizmetlere tanınan KDV istisnasına ve
bu bölgelerdeki teşvik uygulaması ile ilgili diğer hususlara değinilmiştir. Son
olarak da bu bölgelere yönelik vergisel teşviklerin etkinliği değerlendirilmiştir.
2.1. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDE GİRİŞİMCİ OLARAK
FAALİYET
GÖSTEREN
MÜKELLEFLERE
YÖNELİK
VERGİSEL
DÜZENLEMELER
Girişimciler olmadığı takdirde, yönetici şirket ile Ar-Ge ve yazılım
personelinin bulunduğu bir teknoloji geliştirme bölgesinden bahsetmek
mümkün değildir. Bu nedenle, bölgede faaliyet gösteren yönetici şirketler,
girişimciler, personel gibi faaliyet gruplarından en önemlisi girişimcilerdir.
Dolayısıyla, ülke ekonomisine katma değer yaratan ve ülkeye önemli
teknolojik gelişmeler kazandıran yatırımları yapacak olan girişimciler, devlet
tarafından sağlanan vergisel teşviklerden en çok faydalanacak olan kesimdir
ve TGB’lerin amaçlarına ulaşabilmesi için önemli ölçüde teşvik edilmeleri
gerekmektedir.
TGBK’lerde faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine
(dar veya tam mükellef), belli koşullar çerçevesinde münhasıran bu bölgedeki
yazılım ve Ar-Ge’ ye dayalı üretim faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlara
ilişkin gelir ve kurumlar vergisi istisnası tanınmıştır.
69
TGBK’da 107 yapılan düzenlemeye göre; bölgede faaliyet gösteren gelir
ve kurumlar (dar veya tam mükellef) vergisi mükelleflerinin münhasıran bu
bölgedeki yazılım ve Ar-Ge’ ye dayalı üretim faaliyetlerinden elde ettikleri
kazançlarının gelir ve kurumlar vergisinden müstesna tutulabilmesi için
taşımaları gereken bazı istisna şartları vardır. Bu istisna şartları şunlardır: 108
1- Gelir ve kurumlar vergisi mükellefinin teknoloji geliştirme bölgelerinde
(Bu bölgeler Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği ve Bakanlar
Kurulu Kararı ile belirlenmektedir.) faaliyet göstermesi gerekmektedir.
2- Kazancın münhasıran teknoloji geliştirme bölgelerindeki yazılım ve
Ar-Ge’ye dayalı üretim faaliyetlerinden elde edilmiş olması gerekmektedir.
3- İstisna, 31.12.2013 tarihine kadar uygulanacak olup istisna
süresinin başlangıcı olarak yönetici şirketten izin alınarak bölgede fiilen
faaliyete geçilen tarih esas alınacaktır.
4- İstisna sadece gelir ve kurumlar vergisine ilişkindir. Diğer vergi,
resim ve harçlar için teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren şirket
veya kişilere bir istisna söz konusu değildir (KDVK’ya 5035 sayılı Kanun ile
eklenen geçici 20. madde ile düzenlenen katma değer vergisi istisnası hariç.)
5- Bölgede yer alan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, gelir ve
kurumlar vergisinden müstesna tutulabilmeleri için Maliye Bakanlığına
başvuruda bulunmaları gerekir. Bu başvuruya yönetici şirketten alınan söz
konusu vergi mükelleflerinin bölgede yer aldığını ve mükelleflerin faaliyet
alanlarını gösteren belge de bilgi için eklenir.
2.1.1. İstisna Kapsamına Giren Faaliyetler
TGBK’ya göre, bölgede faaliyette bulunan mükelleflerin, sadece
bölgede gerçekleştirdikleri yazılım ve Ar-Ge’ye dayalı üretim faaliyetlerinden
elde edilen kazançlara istisna tanınmıştır. Dolayısıyla, bir faaliyetin istisna
kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin dikkatli bir şekilde tespit
107
06.07.2001 tarih ve 24454 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri Kanunu’nun Geçici 2/1. maddesi.
108
Abdullah Kiraz, “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (Teknoparklar) ve Sağlanan Vergisel AvantajlarIII”, Yaklaşım, sayı 142, Ekim, 2004, s. 168,169.
70
edilmesi gerekmektedir. Çalışmanın 1.1.1. bölümünde yer alan yazılım, ArGe ve Ar-Ge’ye dayalı üretim faaliyetleri tanımları ile Ar-Ge faaliyetlerinin
kapsamının dikkatle irdelenmesi bu tespiti kolaylaştıracaktır.
1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde 109 “Ar-Ge faaliyeti,
esas itibarıyla denemelerin son bulduğu, ilk üretimin yapıldığı aşamada sona
erer. Ar-Ge projesi neticesinde elde edilen ürünün pazarlanabilir aşamaya
geldiği andan itibaren Ar-Ge projesi bitmiş sayılır. Bu tarihten sonra yapılan
harcamalar
Ar-Ge
harcaması
kapsamında
değerlendirilmez.
Ancak,
tamamlanan bir proje sonucunda elde edilen ürünün geliştirilmesi amacıyla
yapılacak çalışmalar, yeni Ar-Ge projesi olarak değerlendirilir. Nihai ürünün
oluşturulması aşamasında elde edilen ürünlerin kullanılabilirliğini ölçmek ve
gerektiğinde değişiklik yapılmak üzere işletme içinde veya dışında test
edilmesi amacıyla yapılan harcamalar Ar-Ge faaliyeti kapsamındadır. Ancak,
ticari üretimin planlanması ve seri üretim sürecine ilişkin harcamalarla,
ürünün tanıtılması amacıyla üretilip dağıtılan numuneler için yapılan
harcamalar Ar-Ge faaliyeti kapsamı dışındadır. Tebliğin III-A bölümünde
belirtilen amaçlara yönelik olmayıp, mevcut teknolojinin kullanılması ile elde
edilen, şekil ve estetiğe yönelik değişiklikler Ar-Ge faaliyeti kapsamı
dışındadır.” denilerek Ar-Ge faaliyetinin nerde başladığı ve nerede sona
erdiği açıklanmış bulunmaktadır. 110
Bir başka önemli nokta da, bölgede faaliyette bulunan mükelleflerin,
bölge dışında yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri kazançların
istisna kapsamına dahil edilmeyeceğidir. Bu durumda, mükelleflerin bölgede
faaliyete geçtikleri tarih itibariyle tamamlamış oldukları yazılım ve Ar-Ge’ye
dayalı
projelerden
elde
edecekleri
kazançların
istisna
kapsamında
değerlendirilmesi mümkün değildir. 111 Yani istisna, bu faaliyetlerden,
109
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin 10.2.4. maddesi.
110
M. Sedat Özkanlı, Mehmet Çaltekin, “Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Vergi Uygulamaları”,
Mali Çözüm, sayı 77, Ağustos-Eylül-Ekim, 2006, s. 161,162.
111
Gürol Ürel, “Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Uygulanan Vergi Teşvikleri”, Lebib Yalkın
Mevzuat Dergisi, sayı 22, Ekim, 2005, s. 102.
71
TGBK’nın yürürlüğe girdiği tarih olan 06.07.2001 ile istisnanın sona erdiği
tarih olan 31.12.2013 tarihleri arasında elde edilecek kazançlara uygulanacak
olup, 06.07.2001’den önce başlanan faaliyetlerden elde edilen kazancın
sadece bu tarihten sonra elde edilen kısmı istisnaya tabi tutulacaktır.
Bu nedenle, hem bölge içinde hem de bölge dışında faaliyet gösteren
gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, bölge içindeki ve bölge dışındaki
faaliyetlerinin ve bu faaliyetlere ilişkin kazançlarının ayrımı büyük öneme
sahiptir. Bu durumdaki mükelleflerin muhasebe kayıtlarının bu ayrıma imkan
verecek şekilde tutulması gerekmektedir.
Ayrıca, bölgede faaliyet gösteren mükelleflerin, yönetici şirketlerde
olduğu gibi, TGBK uygulaması kapsamındaki faaliyetleri dışında ancak,
normal ticari işlemleri kapsamında elde edecekleri gelirleri ile olağan dışı
gelirlerinin istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu
kapsamda, nakitlerin değerlendirilmesi sonucu oluşan faiz gelirleri, yabancı
para cinsinden aktifler dolayısıyla oluşan kur farkları, iktisadi kıymetlerin
elden
çıkarılmasından
doğan
gelirler
istisna
kapsamında
değerlendirilemez. 112
2.1.2. Gelir ve Kurumlar Vergisi Mükelleflerinin İstisna Karşısındaki
Durumu
TGB’lere yönelik vergi istisnaları içerisinde en önemli istisna, kazanç
istisnasıdır.
Her şeyden önce bölgede faaliyette bulunan bir mükellefin istisnadan
yararlanabilmesi
için,
Maliye
Bakanlığına
başvuruda
bulunması
gerekmektedir. Başvuru belgesine yönetici şirketten alınan, söz konusu
mükellefin bölgede yer aldığını ve faaliyet alanlarını gösteren belge de
eklenmelidir.
112
15.03.2004 tarih ve KVK-6/2004-4/Teknoloji Geliştirme Bölgeleri-2 sayılı Kurumlar Vergisi
Sirküleri/6’nın 3.3.3.2. maddesi.
72
2001 yılında kabul edilerek yürürlüğe giren TGBK’da 113, bölgede elde
edilen kazançlara ilişkin olarak, “Bölgede yer alan gelir ve kurumlar vergisi
mükelleflerinin, münhasıran bu Bölgedeki yazılım ve AR-GE’ ye dayalı üretim
faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları, faaliyete geçilmesinden itibaren beş
yıl süre ile gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır. Bakanlar Kurulu,
seçilen, hedef alınan, belirli teknolojik alanlar ve ürünler için on yıla kadar
süreyi uzatabilir.” hükmü yer almaktaydı.
2004 yılında yürürlüğe giren 5035 sayılı Kanun 114 ile bu fıkra
yürürlükten kaldırılmıştır. Bu Kanun’un 44. maddesi ile TGBK’ya eklenen
geçici 2/1. maddesinde bu hüküm “………………. bölgede faaliyet gösteren
gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu bölgedeki yazılım ve
AR-GE faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları 31.12.2013 tarihine kadar
gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır.” şeklinde yeniden düzenlenmiştir.
5281 sayılı Kanun 115 ile TGBK’nın geçici 2. maddesine eklenen fıkra
ile “Bu madde hükümleri TÜBİTAK-Marmara Araştırma Merkezi Teknoloji
Serbest Bölgesi yönetici şirketi, bu bölgede faaliyet gösteren Gelir ve
Kurumlar Vergisi mükellefleri ile bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve
AR-GE personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri bakımından da uygulanır.”
hükmüne yer verilerek, TÜBİTAK-Marmara Araştırma Merkezi Teknoloji
Serbest Bölgesinde faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri de
bu Kanun kapsamına alınmıştır.
Dolayısıyla, 5035 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemeden önce, 2001
yılında faaliyete başlamış bir firma için, 2006 yılında bu istisnanın sona ermiş
olması gerekmekteydi. Anılan Kanun’da yapılan düzenlemede, istisna
uygulaması aynı kalmakla birlikte, sadece süre ile ilgili bir değişikliğe
gidilmiştir. Yani; gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin tam ya da dar
113
06.07.2001 tarih ve 24454 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri Kanunu’nun 8. maddesinin mülga 3. fıkrası.
114
02.01.2004 tarih ve 25334 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 5035 sayılı Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 49/7. maddesi.
115
31.12.2004 tarih ve 25687 sayılı 3. Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 5281 sayılı Vergi
Kanunlarının Yeni Türk Lirasına Uyumu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun’un 41. maddesi.
73
mükellefiyet esası dikkate alınmaksızın, bölgede elde ettikleri kazançları yine
istisna kapsamındadır, ancak bu istisna faaliyete başlanılan tarih dikkate
alınmaksızın, 31.12.2013 tarihine kadar geçerlidir. Kanun’un, yürürlüğe
girdiği 01.01.2004 tarihinden önce faaliyete başlamış olan mükellefleri de
kapsaması bakımından, yapılan düzenlemede faaliyete başlanan tarih
dikkate alınmamıştır.
İstisna sadece bölgede yürütülen yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerine
tanındığından, mükelleflerin gerek bölge içinde gerekse bölge dışarısında
üretim faaliyeti sonrası verdikleri destek, bakım, uygulama danışmanlığı gibi
hizmetlerden sağladıkları kazançların istisna kapsamında değerlendirilmesi
mümkün değildir. 116
Diğer taraftan, Ar-Ge faaliyetleri sonucunda elde edilen ürünün
pazarlama ve satışı Ar-Ge faaliyeti kapsamında kabul edilmediği için, istisna
kapsamı dışında kalmaktadır.
Teknoloji geliştirme bölgelerinde yazılım ve Ar-Ge faaliyetinde bulunan
şirketlerin, bu faaliyetler sonucu buldukları ürünleri kendilerinin seri üretime
tabi tutarak pazarlamaları halinde, bu ürünlerin pazarlanmasından elde edilen
kazançların lisans, patent gibi gayrimaddi haklara isabet eden kısmı, transfer
fiyatlandırması
esaslarına
göre
ayrıştırılmak
suretiyle
istisnadan
yararlanabilecektir. Üretim ve pazarlama organizasyonu nedeniyle doğan
kazancın diğer kısmı ise istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir. Ancak,
lisans, patent gibi gayrimaddi haklara bağlanmamış olmakla birlikte
uyarlama, yerleştirme, geliştirme, revizyon, ek yazılım gibi faaliyetlerden elde
edilen kazançların istisna kapsamında değerlendirileceği tabiidir.
Örneğin; teknoloji geliştirme bölgesinde yazılım faaliyetinde bulunan
şirketin, ürettiği yazılımların lisans satışından veya kiralanmasından elde
edeceği kazançlar istisnadan yararlanacak, ancak söz konusu yazılımın disk,
CD veya elektronik ortamda pazarlanmasından elde edilen kazançların
116
Uzay, a.g.m., s. 6.
74
(lisansa isabet eden kısmı hariç) istisnadan yararlanması mümkün
olmayacaktır. 117
2.1.3. İstisna Tutarının Tespiti
Bölgede faaliyet gösteren gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerine
yönelik olarak TGBK’da yer alan ve yukarıda şartları ortaya konulan istisna
her şeyden önce bir kazanç istisnasıdır. Dolayısıyla, istisna kapsamında olan
projeler ile ilgili olarak elde edilen hasılattan proje maliyetinin düşürülmesi
sonucu bulunacak kazancın tamamı istisna olacaktır. 118
İstisna kazancı, yukarıda açıklandığı gibi proje hasılatından proje
maliyetinin düşürülmesi şeklinde her zaman kolayca tespit edilememektedir.
Bu nedenle, istisna kazancın doğru olarak tespiti açısından, diğer
faaliyetlerden ve faaliyete geçilmeden önce başlatılmış projelerden sağlanan
kazançların durumunun ayrıntılı olarak irdelenmesi yerinde olacaktır.
2.1.3.1. Diğer Faaliyetlerden Sağlanan Kazançların İstisna Karşısındaki
Durumu
İstisna kazancın ve bu bağlamda kurumlar vergisi matrahının tespiti
açısından, Kanun uygulaması kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat,
maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi gerekmektedir. Kazancı
istisna kapsamında olan faaliyetlere ait giderlerin diğer faaliyet ve gelirlerle
ilişkilendirilmesi, beyan edilecek matrahın hatalı tespitine yol açacaktır. 119
Dolayısıyla, istisna kapsamında olan faaliyetler ile diğer faaliyetlere
ilişkin hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi, istisna kazanç
ile birlikte hesaplanacak gelir veya kurumlar vergisi matrahının doğru olarak
hesaplanabilmesi açısından önemli bir süreçtir.
117
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin 5.12.2.2. maddesi.
118
119
Kiraz, “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (Teknoparklar) ve Sağlanan Vergisel Avantajlar-III”, s.170.
15.03.2004 tarih ve KVK-6/2004-4/Teknoloji Geliştirme Bölgeleri-2 sayılı Kurumlar Vergisi
Sirküleri/6’nın 3.3.3. maddesi.
75
İstisna tutarının tespitinde, kazancı istisna kapsamında olan projelerin
zararla sonuçlanması, dikkat edilmesi gereken bir husustur. Böyle bir
durumda mükellefler, istisna edilecek herhangi bir kazanç söz konusu
olmamasına rağmen genellikle zarar tutarını diğer faaliyetlerden elde ettikleri
kazançlardan
indirme
girişiminde
bulunmaktadırlar.
Ancak,
Kanun
uygulaması kapsamında istisna olan faaliyetlerin zararla sonuçlanması
halinde bu zararların diğer kazançlardan indirilmesi mümkün değildir. 120
Bu durum nedeniyle, teknokentlerde yüksek teknoloji elde etmek
maksadıyla Ar-Ge yatırımları yapan kuruluşlar vergisel açıdan haksız bir
kayba uğramaktadır. Çünkü, hem zarara katlanarak Ar-Ge faaliyetlerini
yürütmekte hem de oluşan Ar-Ge maliyetlerini kurum kazancının tespitinde
gider olarak kaydedememektedir. 121 Söz konusu haksızlığın önlenebilmesi
için Ar-Ge yatırımları sebebiyle oluşan zararların kurum kazancının tespitinde
gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.
2.1.3.2. Faaliyete Geçilmeden Önce Başlatılan Projelerden Sağlanan
Kazançların İstisna Karşısındaki Durumu
TGB’lerde faaliyete geçilmeden önce başlatılan projelerden sağlanan
kazançların istisna kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, istisna
tutarının tespitinde diğer önemli bir konudur. TGB’lerde faaliyete geçiş tarihi
itibariyle tamamlanan ve faaliyete geçildikten sonra devam ettirilen
projelerden elde edilen kazançların durumu birbirinden farklıdır.
Şöyle ki; TGB’lerde faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi
mükelleflerinin bölgede faaliyete geçtikleri tarih itibariyle tamamlamış
oldukları yazılım ve Ar-Ge’ye dayalı projelerden sağladıkları kazançların
istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün değilken, bölgede faaliyete
geçmeden önce başlayıp bölgede faaliyete geçtikten sonrada devam
ettirdikleri yazılım ve Ar-Ge’ye dayalı projelerden sağladıkları kazançların
120
15.03.2004 tarih ve KVK-6/2004-4/Teknoloji Geliştirme Bölgeleri-2 sayılı Kurumlar Vergisi
Sirküleri/6’nın 3.3.3. maddesi.
121
Sedat Taşdemir, “Teknokentlerde Gerçekleştirilen Araştırma ve Geliştirme Yatırımları ile İlgili
Bazı Vergisel Problemler”, (Erişim) http://www.vergidegundem.com/publication_paper.asp?
publication_ paper_id=54&page_id=1, 08.10.2009, s. 2.
76
projenin bölgede gerçekleştirilen kısmına isabet eden kısmı istisnadan
yararlanabilmektedir.
Elde edilen kazancın ne kadarının bölgede gerçekleştirilen çalışmalara
ilişkin olduğu, bölgede faaliyete başlanmasından sonra ortaya çıkan maliyetin
projenin başlangıcından tamamlanmasına kadar geçen dönemde oluşan
maliyete oranı kullanılmak suretiyle belirlenecektir. Daha sağlıklı bir sonuç
verecekse, mükelleflerin başka bir yöntem kullanmak suretiyle de (kullanılan
doğrudan
işgücü
miktarı
gibi)
bu
ayrımı
yapabilmeleri
mümkün
bulunmaktadır. 122
2.1.4. İstisna Uygulamasında Süre
TGBK’da 5035 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, TGB’lerde faaliyet
gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu bölgedeki
yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar, faaliyete başlanılan
tarihten bağımsız olmak üzere, 31.12.2013 tarihine kadar gelir ve kurumlar
vergisinden istisna edilmiştir. İstisna süresinin başlangıç tarihi olarak, yönetici
şirketten izin alınarak bölgede fiilen faaliyete geçilen tarih esas alınmış olup,
istisna 31.12.2013 tarihine kadar uygulanacaktır.
Düzenlemenin 5035 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 01.01.2004
tarihinden önce faaliyete başlamış olan mükellefleri de kapsaması amacıyla
faaliyete başlanılan tarih dikkate alınmamıştır. Buna göre, bölgede yer alan
gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin münhasıran bu bölgedeki yazılım ve
Ar-Ge’ye dayalı üretim faaliyetlerinden, 06.07.2001-31.12.2013 tarihleri
arasında elde ettikleri kazançları gelir ve kurumlar vergisinden istisna
olacaktır.
Buna göre, bölgede yer alan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin
münhasıran bu bölgedeki yazılım ve Ar-Ge’ye dayalı üretim faaliyetlerinden,
bölgede faaliyete geçilme ile 01.01.2004 tarihleri arasında elde ettikleri
kazançları 5035 sayılı Kanun’un 49/7. maddesi ile yürürlükten kaldırılan
TGBK’nın 8. maddesinin mülga 3. fıkrası hükmü uyarınca, 01.01.2004122
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin 5.12.2.2.2. maddesi.
77
31.12.2013 tarihleri arasında elde ettikleri kazançları ise TGBK’nın geçici 2/1.
maddesi hükmü uyarınca gelir ve kurumlar vergisinden istisna olacaktır.
2.1.5. Ortak Genel Giderler ve Amortismanların Dağıtımı
İstisna kapsamındaki faaliyetlere ilişkin maliyet ve gider unsurlarının
istisna
kapsamında
bulunmayan
faaliyetlerden
elde
edilen
hasılatla
ilişkilendirilmemesi gerekmektedir. Ancak bazı gider unsurları açısından bu
ayrımı yapmak kolay olmayabilir. Bu gider unsurlarının başında TGB’lerde
faaliyette bulunan mükelleflerin aydınlatma, ısıtma, su, telefon idari bina
kiraları v.b. müşterek genel giderler ve amortismanlar gelmektedir. 123 Bu
noktada, ortak genel giderlerin ve amortismanların istisna kapsamında olan
ve istisna kapsamında olmayan faaliyetlere nasıl dağıtılacağı sorunu ortaya
çıkmaktadır.
1 Seri No.lu KVK Genel Tebliği’nde, 124 GVK’da 125 yıllara sari inşaat ve
onarım işlerinde müşterek genel giderlerin ve amortismanların dağıtılmasında
izlenen prosedüre benzer bir prosedür benimsenmiştir. Tebliğ’de, TGB’lerde
gerçekleştirilen istisna kapsamına giren faaliyetler ile bu kapsama girmeyen
işlerin birlikte yapılması halinde müşterek genel giderlerin, bu faaliyetler ile
ilgili olarak cari yılda oluşan maliyetlerin birbirine oranı esas alınarak
dağıtılması gerektiği, kullanılan tesisat, makineyle ulaştırma vasıtalarının
amortismanlarının bunların her bir işte kullanıldıkları gün sayısına göre
dağıtımının yapılması gerektiği, istisna kapsamına giren ve girmeyen
faaliyetlerde müştereken hangi işlerde ne kadar süreyle kullanıldığı tespit
edilemeyen sabit kıymetlere ilişkin amortismanların ise müşterek genel
giderlerle birlikte dağıtıma tabi tutulacağı belirtilmiştir.
123
Salih Bayram, “Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Uygulanan Vergisel Teşvikler”, Vergi Dünyası,
sayı 269, Ocak, 2004, s. 89.
124
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin 5.12.2.5. maddesi.
125
06.01.1961 tarih ve 10700 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanunu’nun 43. maddesi.
78
2.1.6. Muhasebe Kayıtları
TGB’lerde faaliyette bulunan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri de,
bölge dışında faaliyet gösteren mükellefler gibi 213 sayılı Vergi Usul Kanunu
(VUK) ile Tek Düzen Hesap Planı (TDHP) ve muhasebe standartlarındaki
esaslara göre muhasebe kayıtlarını tutmak zorundadırlar.
Bölgede
faaliyette
bulunan
mükelleflerin,
bölge
dışında
gerçekleştirdikleri faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar, yazılım ve Ar-Ge
faaliyetlerinden elde edilmiş olsa dahi istisnadan yararlanamaz. Bu nedenle
bölge dışında faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin
kazançlarının ayrımı büyük öneme sahiptir. Bu durumdaki gelir ve kurumlar
vergisi mükelleflerinin muhasebe kayıtlarını istisna kapsamına giren üretim
faaliyetlerinden elde ettikleri kazançların ayrımına imkan verecek şekilde
tutmaları gerekmektedir. İstisna uygulamasında mükellefin tam veya dar
mükellefiyet esasında gelir veya kurumlar vergisine tabi olmasının bir önemi
yoktur. 126
2.1.7. İstisna Kazançların Beyannamede Gösterilmesi
Teknoloji geliştirme bölgeleri, Türkiye’nin coğrafi, siyasi ve gümrük
sınırları içerisinde bulunmaktadır. Bölge olarak ilan olunan alanlarda faaliyette
bulunan tüm gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin prensip olarak
Türkiye’nin diğer yerlerinde faaliyette bulunan gelir ve kurumlar vergisi
mükelleflerinden farklı yükümlülüğe sahip değillerdir. Bölgede faaliyet
gösteren mükellefler diğer mükellefler gibi tutmak zorunda oldukları defterleri
tutacaklar,
tasdik
ettirecekler,
kullanmak
zorunda
oldukları
belgeleri
kullanacaklar, muhafaza ve ibraz ve bilgi verme yükümlülüklerini yerine
getireceklerdir. Verilmesi gereken beyannameler diğer mükelleflerin vermiş
oldukları beyannamelerle aynıdır. Söz konusu istisnadan faydalanılabilmesi
için, ayrıca Yeminli Mali Müşavir Tasdik Raporu aranmamaktadır. 127
126
Beytullah Yurttutan, “Ar-Ge Faaliyetlerine Yönelik Teşvikler”, Yaklaşım, sayı 133, Ocak, 2004,
s.177.
127
Kiraz, “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (Teknoparklar) ve Sağlanan Vergisel Avantajlar-III”, s.173.
79
Kurumlar Vergisi mükelleflerinin istisna kapsamında kazancının olması
halinde, kazanç tutarı kurumlar vergisi beyannamesinin “ZARAR OLSA DAHİ
İNDİRİLECEK İSTİSNA VE İNDİRİMLER” bölümünde yer alan “44-Teknoloji
Geliştirme Bölgelerinde Elde Edilen Kazançlar” satırında, istisnaya tabi
faaliyetlerinin zararla sonuçlanması halinde ise, zarar tutarı kurumlar vergisi
beyannamesinin “İLAVELER” bölümünde yer alan “31-Kanunen Kabul
Edilmeyen Giderler” satırında gösterilmektedir.
Gelir Vergisi mükelleflerinin istisna kapsamında kazancının olması
halinde, kazanç tutarı gelir vergisi beyannamesinin ekindeki “İSTİSNA
EDİLEN KAZANÇLARA İLİŞKİN BİLDİRİM” bölümünde yer alan “Teknoloji
Geliştirme Bölgelerinde Elde Edilen Kazançlar” satırında “Kar” kısmında,
istisnaya tabi faaliyetlerin zararla sonuçlanması halinde ise bu satırda yer
alan “Zarar” kısmında gösterilmektedir.
İstisna uygulamasına ilişkin olarak yıllık vergilendirme dönemi baz
alınarak yapılan açıklamalar, mükelleflerin geçici vergi dönemleri itibariyle
hesaplayacakları kazancın tespiti açısından da geçerlidir. 128
İstisna kapsamında kazancın olması halinde, kazanç tutarı kurum
geçici vergi beyannamesinin “9-Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisna ve
İndirimler” satırında, istisnaya tabi faaliyetlerin zararla sonuçlanması halinde,
zarar tutarı beyannamenin “8-Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler” satırında
gösterilmektedir. Gelir geçici vergi beyannamesinde ise, istisna kapsamında
kazancın
olması
halinde
istisna
tutarı
beyannamenin
“İSTİSNA
KAZANÇLARA AİT BİLDİRİM” bölümünde yer alan “4691 Sayılı Kanun
Kapsamındaki İstisnalar” satırında “Kar” kısmında, istisnaya tabi faaliyetlerin
zararla sonuçlanması halinde ise bu satırda yer alan “Zarar” kısmında
gösterilmektedir.
VUK’un 5228 sayılı Kanun’un 8. maddesiyle değişik mükerrer 257/1-4
maddesinde yer alan düzenlemeyle, Maliye Bakanlığı, vergi beyannameleri
ve bildirimlerinin internet ve diğer elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında
doğrudan mükellefler tarafından gönderilmesine izin verebileceği veya
128
15.03.2004 tarih ve KVK-6/2004-4/Teknoloji Geliştirme Bölgeleri-2 sayılı Kurumlar Vergisi
Sirküleri/6’nın 3.3.3.4. maddesi.
80
zorunluluk getirebileceği gibi, bunların yetki verilmiş gerçek ve tüzel kişiler
aracılığıyla gönderilmesine izin vermeye veya zorunluluk getirmeye de yetkili
kılınmıştır.
Bu düzenleme ile ilgili olarak Maliye Bakanlığınca çıkarılan;
- 01.02.2007 tarihli 367 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile,
KV
mükelleflerine
hiçbir
hadle
sınırlı
olmaksızın
kurumlar
vergisi
beyannamesini ve kurum geçici vergi beyannamelerini,
- 18.10.2007 tarihli 376 Seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile
ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden dolayı gerçek usulde vergilendirilen GV
mükelleflerine hiçbir hadle sınırlı olmaksızın yıllık gelir vergisi beyannamesini,
gelir geçici vergi beyannamelerini, muhtasar ve katma değer vergisi
beyannamelerini; KV mükelleflerine hiçbir hadle sınırlı olmaksızın muhtasar
ve katma değer vergisi beyannamelerini
elektronik ortamda gönderme zorunluluğu getirilmiştir.
Dolayısıyla, TGB’lerde faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi
mükelleflerinin, yukarıdaki belirtilen beyannamelerini elektronik ortamda
vermeleri gerekmektedir.
2.2. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDE ÇALIŞAN PERSONELE
YÖNELİK VERGİSEL DÜZENLEMELER
TGB’lerde faaliyette bulunan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri ile
yönetici şirketlere uygulanan istisnalar dışında, bu bölgelerde çalışmakta olan
personele de belirli koşullar çerçevesinde ücret gelirlerine ilişkin gelir vergisi
istisnası tanınmıştır.
TGBK’da 129 yapılan düzenlemeye göre; bölgede çalışan araştırmacı,
yazılımcı ve Ar-Ge personelinin bu görevleri ile ilgili ücretlerinin, gelir
vergisinden müstesna tutulabilmeleri için taşımaları gereken bazı istisna
şartları vardır. Bu istisna şartları şunlardır: 130
129
06.07.2001 tarih ve 24454 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri Kanunu’nun Geçici 2/2. maddesi.
130
Abdullah Kiraz, “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (Teknoparklar) ve Sağlanan Vergisel AvantajlarIV”, Yaklaşım, sayı 143, Kasım, 2004, s. 169,170.
81
1- Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde, çalışan mutlaka; araştırmacı,
yazılımcı veya Ar-Ge personeli olması gerekmektedir. Bunlar dışındaki
personelin (örneğin; Yönetici personel) ücretleri ile ilgili olarak istisna
uygulanması mümkün değildir.
2- İstisna yukarıda belirtilen kimselerin, bu görevleri ile ilgili ücretlerine
uygulanabilecektir.
3- İstisna 31.12.2013 tarihine kadar geçerli bir istisnadır.
4- İstisna, sadece yukarıda belirtilen kimselerin ücretleri üzerinden
alınan vergilerle (gelir vergisi, damga vergisi) sınırlıdır. Ücret üzerinden
sosyal sigorta ve diğer kesintilere ilişkin yükler için bir istisna söz konusu
değildir.
5- İstisna uygulanabilmesi için; ilgili girişimcilerin, kurum veya
kuruluşların Bölgede istihdam ettikleri tüm araştırmacı, yazılımcı, Ar-Ge
personelinin listesini, Ar-Ge projelerindeki görev tanımlarını, nitelik ve
çalışma sürelerini aylık olarak belirleyip yönetici şirkete onaylatmaları ve aylık
olarak Maliye Bakanlığı’na beyanda bulunmaları gerekmektedir.
6- Bölgede çalıştırılan araştırmacı, yazılımcı ve Ar-Ge personelinin
kanuni izin süreleri içerisinde hak kazandıkları ücretlerin de istisnaya konu
edilmesi gerekir. Mükelleflerce, anılan personele çeşitli adlarla yapılan ücret
olarak değerlendirilecek ödemeler de (prim, ikramiye vb.) istisna kapsamında
olacaktır.
2.2.1. İstisna Kapsamına Giren Personel
TGBK'da 131 yönetici şirkette ve bölgede yer alan faaliyetlerde
yürürlükteki iş ve çalışma mevzuatına göre personel istihdam edileceği ve bu
bölgelerde 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu ve ilgili mevzuat
hükümleri çerçevesinde yabancı uyruklu yönetici ve vasıflı Ar-Ge personeli
çalıştırılabileceği belirtilmiştir.
Kanun’da
ayrıca,
kamu
kurum
ve
kuruluşları
ile
üniversite
personelinden bölgede yer alan faaliyetlerde araştırmacı personel olarak
131
06.07.2001 tarih ve 24454 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri Kanunu’nun 7. maddesi.
82
hizmetine ihtiyaç duyulanlar, çalıştıkları kuruluşların izni ile sürekli veya yarı
zamanlı olarak çalıştırılabilecekleri belirtilerek, çalışma usul ve esasları
düzenlenmiştir.
Kanun’a göre, ücret istisnasından yararlanan personel mutlaka
araştırmacı,
yazılımcı
veya
Ar-Ge
personeli
olmalıdır.
TGBUY’de 132
araştırmacı, yazılımcı veya Ar-Ge personeli aşağıdaki gibi tanımlanmıştır.
Araştırmacı Personel: Bölgede yer alan faaliyetlerde hizmetine ihtiyaç
duyulan üniversitelerde çalışan konusunda uzman akademik personeli ve
kamu kurum ve kuruluşlarına ait araştırma merkez ve enstitülerinde çalışan
en az yüksek lisans derecesine sahip konusunda uzman personelini,
Yazılımcı Personel: Yazılım olarak tanımlanan süreçte çalışıp yazılım
geliştiren, üreten, alanında yeterli deneyime veya eğitime sahip nitelikli
personelini,
AR-GE Personeli: AR-GE faaliyetlerinde çalışan, alanında uzman
personel ile nitelikli destek personelini ve AR-GE faaliyetlerinin bilimsel ve
teknik
yanlarının
planlanıp
yönetilmesi,
izlenip
değerlendirilmesi
ve
desteklenmesi ile uğraşan personelini
ifade eder.
2.2.2. Personelin Ücret Gelirlerine Yönelik İstisna Uygulaması
2001 yılında kabul edilerek yürürlüğe giren TGBK’da 133, bölgede
çalışan
personelin
ücret
gelirlerine
ilişkin
olarak,
“Bölgede
çalışan
araştırmacı, yazılımcı ve AR-GE personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri,
Bölgenin kuruluş tarihinden itibaren on yıl süre ile her türlü vergiden
istisnadır.” hükmü yer almaktaydı.
132
19.06.2002 tarih ve 24790 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri
Uygulama Yönetmeliği’nin 4. maddesi.
133
06.07.2001 tarih ve 24454 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri Kanunu’nun 8. maddesinin mülga 4. fıkrası.
83
2004 yılında yürürlüğe giren 5035 sayılı Kanun 134 ile bu fıkra
yürürlükten kaldırılmıştır. Bu Kanun’un 44. maddesi ile TGBK’ya eklenen
geçici 2/1. maddede bu hüküm “Bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve
AR-GE personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri 31.12.2013 tarihine kadar
her türlü vergiden müstesnadır. Yönetici şirket, ücreti gelir vergisi
istisnasından yararlanan kişilerin bölgede fiilen çalışıp çalışmadığını denetler.
Bölgede fiilen çalışmayanlara istisna uygulandığının tespit edilmesi halinde,
ziyaa uğratılan vergi ve buna ilişkin cezalardan yönetici şirket de ayrıca
sorumludur.” şeklinde yeniden düzenlenmiştir.
5281 sayılı Kanun 135 ile TGBK’nın geçici 2. maddesine eklenen fıkra
ile “Bu madde hükümleri TÜBİTAK-Marmara Araştırma Merkezi Teknoloji
Serbest Bölgesi yönetici şirketi, bu bölgede faaliyet gösteren Gelir ve
Kurumlar Vergisi mükellefleri ile bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve
AR-GE personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri bakımından da uygulanır.”
hükmüne yer verilerek, TÜBİTAK-Marmara Araştırma Merkezi Teknoloji
Serbest Bölgesinde çalışan araştırmacı, yazılımcı ve Ar-Ge personeli de bu
Kanun kapsamına alınmıştır.
KVK-1/2003-1/Teknoloji
Geliştirme
Bölgeleri-1
Sirküleri’nde 136,
“Bölgede çalıştırılan araştırmacı, yazılımcı ve AR-GE personelinin bu
görevleri ile ilgili ücretleri gelir vergisinden istisnadır.” hükmüne yer verilmiştir.
Gerek Kanun hükmü gerekse konu ile ilgili olarak çıkarılan Sirkülerde,
bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve Ar-Ge personelinin bu görevleri ile
ilgili ücretlerinin gelir vergisinden istisna olduğu açıkça yer almasına rağmen,
söz konusu personele yapılan ücret ödemelerinin damga vergisinden istisna
olup olmadığına ilişkin herhangi bir açıklamaya yer verilmemesi tereddüt
oluşturan bir husustur.
134
02.01.2004 tarih ve 25334 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 5035 sayılı Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 49/7. maddesi.
135
31.12.2004 tarih ve 25687 sayılı 3. Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 5281 sayılı Vergi
Kanunlarının Yeni Türk Lirasına Uyumu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun’un 41. maddesi.
136
28.10.2003 tarih ve KVK-1/2003-1/Teknoloji Geliştirme Bölgeleri-1 sayılı Kurumlar Vergisi
Sirküleri/1’in 3.2. bölümü.
84
Bu bağlamda, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından, şirket
bünyesinde teknoloji geliştirme bölgesinde çalışan yazılımcı personele bu
görevleri ile ilgili ödenen ücretlerin damga vergisinden müstesna tutulup
tutulmayacağı konusunda verilen Özelge’de 137 ise, şirket bünyesinde
teknoloji geliştirme bölgesinde çalışan yazılımcı personele bu görevleri ile
ilgili yapılan ücret ödemelerinin 31.12.2013 tarihine kadar damga vergisinden
müstesna tutulması gerektiği belirtilmiştir. Dolayısıyla, yazılım personeli için
geçerli olan damga vergisi istisnasının, bölgede çalışan araştırmacı ve Ar-Ge
personeli için de geçerli olacağı tabiidir.
Buna göre, bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve Ar-Ge
personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri 31.12.2013 tarihine kadar gelir ve
damga vergisinden istisna olup, sigorta primlerine ilişkin yükümlülükler (5746
sayılı Kanun hükmü hariç) ile İş Kanunu ve diğer kanunlardaki yükümlülükleri
ortadan kaldırmamaktadır.
Söz
konusu
personelinin
kanuni
izin
süreleri
içerisinde
hak
kazandıkları ücretlerin de istisnaya konu edilmesi gerekir. Mükelleflerce,
anılan personele çeşitli adlarla yapılan ücret olarak değerlendirilecek
ödemeler de (prim, ikramiye vb.) istisna kapsamında olacaktır. 138 Yazılım ve
Ar-Ge personeline teşvik amacıyla prim verilebilir. Teşvik primi verilirken
herhangi bir tavan sınırlaması yoktur, yapılan işin kapasitesi ile ilgili olarak
çalışma yüksek prim ve ikramiyeyi gerektiriyorsa bu ikramiye veya prim verilir
ancak vergi incelemesi yapıldığında örtülü kar dağıtımı çerçevesinde
yapılmış olduğu sonucu çıkar ve herhangi bir aktarma tespit olursa kanunun
gerekleri yerine getirilir. İşten çıkarmalarda ise tazminat ödemelerinin tamamı
muafiyet dışındadır. 139
137
İstanbul
Vergi
Dairesi
Başkanlığı’nın
B.07.1.GİB.4.34.18.01/2.1951.13.1011.227 sayılı Özelgesi.
138
139
23.01.2008
tarih
ve
Kiraz, “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (Teknoparklar) ve Sağlanan Vergisel Avantajlar-IV”, s.170.
Bünyamin Öztürk, Mustafa Özer, “Teknoloji Geliştirme Bölgelerine Sağlanan Vergi Avantajları”,
Vergi Sorunları Dergisi, sayı 178, Temmuz, 2003, s. 16,17.
85
Ücret istisnasına ilişkin bir diğer tartışma konusu da, istisnadan
yararlanan personele yapılan ücret ödemelerinin asgari geçim indiriminden
ve şahıs sigorta primi uygulamasından yararlanıp yararlanamayacağıdır.
Maliye Bakanlığı tarafından, serbest bölgede ve teknoloji geliştirme
bölgelerinde çalışan personelin ücretlerinde vergi indirimi ile şahıs sigorta
primi
indiriminden
faydalanıp
faydalanamayacağı
konusunda
verilen
Özelge’de 140, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’na 5035
sayılı Kanun ile eklenen geçici madde ile bölgede çalışan araştırmacı,
yazılımcı ve Ar-Ge personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri 31.12.2013
tarihine kadar her türlü vergiden istisna edildiğinden, söz konusu kişilere
yapılan ücret ödemelerine vergi indirimi ve şahıs sigorta primi uygulama
imkanı bulunmadığı belirtilmiştir.
GVK’nın mükerrer 121. maddesinde düzenlenmiş olan ücretlilerde
vergi indirimi uygulaması, 5615 sayılı Kanun 141 ile yürürlükten kaldırılarak,
yerine 01.01.2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere GVK’nın 32.
maddesinde yer verilen asgari geçim indirimi uygulaması getirilmiştir. İster
ücretlilerde vergi indirimi, isterse asgari geçim indirimi uygulaması olsun
istisna kapsamına giren personelin bu indirimden ve şahıs sigorta primi
uygulamasından yararlanabilmesi mümkün değildir.
Diğer taraftan, bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve Ar-Ge
personeli dışında kalan diğer personele yapılan ücret ödemeleri istisnaya
konu edilmeyeceği gibi, istisna kapsamına giren personele bu çalışmaları
dışında kalan görevleri dolayısıyla ödenen ücretlerin istisna kapsamında
değerlendirilmesi de mümkün değildir.
Personelin hem bölge içerisinde hem de bölge dışındaki projelerde
çalışıyor olması halinde, sadece bölge içerisinde çalışılan süreye tekabül
eden ücret kısmı istisnaya tabi olup, bölge dışında çalışılan süreye ait hak
kazanılan ücret için istisna söz konusu değildir. Bölgede geliştirilen projeleri
140
141
Maliye Bakanlığı’nın 06.02.2004 tarih ve B.07.0.GEL.0.42/4214-1975/4838 sayılı Özelgesi.
04.04.2007 tarih ve 26483 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5615 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesi.
86
pazarlama amaçlı olarak bölge dışında çalışılan sürelerin de istisna
kapsamına dahil edilmesi mümkün değildir. 142
Söz konusu personelin birden fazla teknoloji geliştirme bölgesinde
çalışması halinde istisna uygulamasında; her bir teknoloji geliştirme
bölgesinde elde edilen ücret geliri ayrı ayrı değerlendirme kapsamına
alınmayı gerekli kılmaktadır. Şöyle ki; A şahsı hem ODTÜ Teknoparkı’nda
yer alan bir şirkette, hem de Hacettepe Üniversitesi Teknoloji Geliştirme
Bölgesinde faaliyette bulunan bir başka şirkette çalışıyorsa ve her iki
şirketten de elde ettiği ücretler istisna kapsamında ise, istisna bu şirketlerden
elde etmiş olduğu her iki ücret için ayrı ayrı uygulanacaktır. 143
Sadece Ar-Ge personelinin muafiyetlerden yararlanması nedeniyle
şirketlerin ana birimlerini bu bölgelere getirmesinin pratikte yararlı olmayacağı
veya bütün personelini bir şekilde bu sıfata uygun duruma getirmek için
zorlamaların
yapılacağı
düşünülmektedir. 144
Ancak,
şirketlerin
tüm
personelinin bu istisnadan yararlanması, TGBK ile hedeflenen amacın dışına
çıkılmasına neden olabileceği gibi farklı suistimallere de fırsat yaratacaktır.
Bu nedenle istisnanın sınırlı olması yerinde bir uygulamadır.
2.2.3. İstisna Uygulamasında Süre
TGBK’da 5035 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, TGB’lerde çalışan
araştırmacı, yazılımcı ve Ar-Ge personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri
31.12.2013 tarihine kadar her türlü vergiden istisna edilmiştir. Düzenlemenin
5035 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 01.01.2004 tarihinden önce bölgede
çalışmaya başlamış olan personeli de kapsaması amacıyla istisnanın
başlangıç tarihi olarak bölgenin kuruluş tarihi değil, bölgede çalışmaya
başlanılan tarih dikkate alınmıştır.
Dolayısıyla,
bölgede
çalışan
personelin
bölgenin
kuruluşu
ile
01.01.2004 tarihleri arasında elde ettikleri ücret gelirleri 5035 sayılı Kanun’un
142
Yurttutan, a.g.m., s. 178.
143
Bora Topaloğlu, "Teknoparklar", Vergi Dünyası, sayı 272, Nisan, 2004, s. 145.
144
Tezcan Atay, “Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Uygulanan Vergisel Teşvikler (II)”, Lebib
Yalkın Mevzuat Dergisi, sayı 4, Nisan, 2004, s. 157.
87
49/7. maddesi ile yürürlükten kaldırılan TGBK’nın mülga 8/4. maddesi hükmü
uyarınca, 01.01.2004-31.12.2013 tarihleri arasında elde ettikleri ücret gelirleri
ise TGBK’nın geçici 2/2. maddesi hükmü uyarınca gelir vergisinden istisna
olacaktır.
5035 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemeden önce, 2001 yılında
kurulan bir bölgede 2003 yılında çalışmaya başlayan bir personelin 10 yıllık
istisna süresinin yaklaşık 8 yılından faydalanması ve 2011 yılında bu
istisnanın sone ermiş olması gerekmekteydi. Anılan Kanun’da yapılan
düzenlemeyle
bu
personel
istisna
uygulamasından
yaklaşık
11
yıl
faydalanabilecektir. Anılan Kanun ile yapılan düzenlemeyle istisna aynı
kalmakla birlikte, sadece süre ile ilgili bir değişikliğe gidilmiştir.
2.2.4. Personele İlişkin İstisna Uygulaması ile İlgili Diğer Hususlar
TGBK’da bölgede yer alan faaliyetlerde yürürlükteki iş ve çalışma
mevzuatına göre personel istihdam edilebileceği gibi, 6224 sayılı Yabancı
Sermayeyi Teşvik Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde yabancı
uyruklu yönetici ve vasıflı Ar-Ge personeli ile çalıştıkları kuruluşların izni
olmak koşuluyla sürekli veya yarı zamanlı olarak kamu kurum ve kuruluşları
ile üniversite personeli çalıştırılabileceği belirtilmiştir.
Öğretim elemanları 2547 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinde
öngörülen yurt içinde ve yurt dışında geçici görevlendirme esaslarına göre
yapacakları çalışmaları Üniversite Yönetim Kurulunun izni ile Bölgedeki
kuruluşlarda yapabilirler. Ayrıca, öğretim elemanları Üniversite Yönetim
Kurulunun izni ile yaptıkları araştırmaların sonuçlarını ticarileştirmek amacı ile
bu bölgelerde şirket kurabilir, kurulu bir şirkete ortak olabilir ve/veya bu
şirketlerin yönetiminde görev alabilirler. 145
TGB’lerde, kamu kurum ve kuruluşları ile üniversite personeline
çalışma ve öğretim elemanlarına şirket kurma, kurulu bir şirkete ortak olma
ve/veya bu şirketlerin yönetiminde görev alma imkanı sağlanması, bu kişilerin
145
06.07.2001 tarih ve 24454 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri Kanunu’nun 7/3. maddesi.
88
bilgi birikimlerinden yararlanılarak bölgelenin etkinlik kazanabilmesi açısından
oldukça önemli bir uygulamadır.
4691 sayılı Kanun’a 146 göre; bölgede yarı zamanlı görev alan öğretim
üyesi, öğretim görevlisi, araştırma görevlisi ve uzmanlar ile aylıklı izinli olarak
görevlendirilen
öğretim
üyelerinin
bölgedeki
hizmetleri
karşılığı
elde
edecekleri gelirler, üniversite döner sermayesi kapsamı dışında tutulur.
Sürekli olarak istihdam edilecek personele kurumlarınca aylıksız izin verilir,
ancak kadroları ile ilişkileri devam eder ve bunlardan 5434 sayılı Türkiye
Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa tâbi personelin burada geçirdikleri
süreler için emeklilik hakları 5434 sayılı Kanunun 31 inci maddesi
hükümlerine uyulmak kaydıyla saklı kalır.
TGBK’nın geçici 2/2. maddesinde yer alan “…………Yönetici şirket,
ücreti gelir vergisi istisnasından yararlanan kişilerin bölgede fiilen çalışıp
çalışmadığını denetler. Bölgede fiilen çalışmayanlara istisna uygulandığının
tespit edilmesi halinde ziyaa uğratılan vergi ve buna ilişkin cezalardan
yönetici şirket de ayrıca sorumludur.” hükmü ile yönetici şirkete ücret
istisnasının uygulanmasına ilişkin olarak sorumluluk getirilmiştir.
Buna göre, yönetici şirket bölgede faaliyette bulunan firmalardan,
çalışacak tüm personelinin SSK kayıtlarının, personele ilişkin işe giriş, işten
ayrılma ve 4 aylık SSK bildirimlerinin bir kopyasını aylık dönemler halinde
almalıdır. Zira bu suretle her firmada çalıştırılan personelin, görev tanımları,
işe
4691
başlama
sayılı
tarihleri,
Kanunla
çalıştırıldıkları
öngörülen
projelerin
istisna
kontrolü
hükmünden
yapılarak
faydalandırılıp
faydalandırılamayacağı kontrol edilecektir. 147
Bununla birlikte, istisnanın doğru bir şekilde uygulanabilmesi için,
TGBKUY’nin 37/c. maddesinde “Bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve
AR-GE personelinin bu görevleri ile ilgili ücretlerinin 31.12.2013 tarihine
kadar her türlü vergiden istisna edilmesi için; ilgili girişimcilerin, kurum veya
146
06.07.2001 tarih ve 24454 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri Kanunu’nun 7/2. maddesi.
147
Kiraz, “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (Teknoparklar) ve Sağlanan Vergisel Avantajlar-IV”,
s. 170,171.
89
kuruluşların Bölgede istihdam ettikleri tüm araştırmacı, yazılımcı, AR-GE
personelinin listesini, AR-GE projelerindeki görev tanımlarını, nitelik ve
çalışma sürelerini aylık olarak belirleyip yönetici şirkete onaylatmaları ve aylık
olarak Maliye Bakanlığına beyanda bulunmaları gerekir.” hükmüne yer
verilerek, personeli istihdam eden şirkete de ayrıca sorumluluk getirilmiştir.
Kanun'da bölgede fiilen çalışmayanlara istisna uygulandığının tespit
edilmesi (vergi dairesince yaptırılan yoklamalar, vergi incelemeleri) halinde
ziyaa uğratılan vergi ve buna ilişkin cezalardan yönetici şirketlerin ayrıca
sorumlu olacağı belirtilmiş olmasına rağmen, yönetici şirketin personeli
istihdam eden firma ile müşterek mi müteselsilen mi sorumlu olacağı
belirtilmemiştir. Bu konuyu açıklayıcı idari bir yorum bulunmamakla birlikte,
istisna uygulanması nedeniyle ziyaa uğratılan vergi ve buna bağlı cezaların
takip ve tahsilinde aşamasında öncelikle personeli istihdam eden girişimci
firmaya başvurulması, bu takip ve tahsil süreci sonunda personeli istihdam
eden girişimci firmadan alınamayan vergi ve buna bağlı cezalar bulunması
durumunda yönetici şirkete başvurulması yani yönetici şirketin ikinci
derecede sorumlu tutulması daha doğru olacaktır. Muhtemel ihtilafların
önüne geçilmesi bakımından, bu konunun idari düzenlemelerle açıklığa
kavuşturulması gerekmektedir.
Diğer taraftan, 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin
Desteklenmesi Hakkında Kanun’un 3/3. maddesinde “…………………..
26/6/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun
geçici 2 nci maddesi uyarınca ücreti gelir vergisinden istisna olan personelin;
bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretleri üzerinden hesaplanan
sigorta primi işveren hissesinin yarısı, her bir çalışan için beş yıl süreyle
Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.” hükmüne yer
verilerek, söz konusu personel için gelir vergisi istisnası dışında, SSK primi
işveren hissesi avantajı da sağlanmıştır.
90
2.3.
TEKNOLOJİ
GELİŞTİRME
BÖLGELERİNDE
YÖNETİCİ
ŞİRKETLERE YÖNELİK VERGİSEL DÜZENLEMELER
Anonim şirket statüsündeki yönetici şirket TGBK ve TGBUY’de
“Yönetici Şirket: Kanuna uygun ve anonim şirket olarak kurulan, Bölgenin
yönetimi ve işletilmesinden sorumlu şirketi ifade eder” şeklinde tanımlanmış
olup, kuruluşu ve ortaklık oluşumu ile yönetimi ve işletilmesine ilişkin görev
ve sorumlulukları çalışmanın 1.5.2. bölümünde ayrıntılı şekilde anlatılmıştır.
TGB’lerde faaliyette bulunan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri ile
çalışan personele uygulanan istisnalar dışında, bu bölgelerde faaliyette
bulunan yönetici şirketlere yönelik vergi, resim ve harç istisnası ile kazanç
istisnası olmak üzere iki tür istisna tanınmıştır.
2.3.1. İstisna Uygulamasının Kapsamı
Yönetici şirketlerin istisna kapsamına giren kazançları, TGBK
kapsamında; bölgenin kurulmasına, yönetilmesine, işletilmesine ilişkin
faaliyetlerden kaynaklanan kazançlardır.
4691 sayılı TGBK’da yönetici şirketlere 5035 sayılı Kanun ile yapılan
düzenlemeden önce yalnızca vergi, resim ve harç istisnası tanınmıştı. Söz
konusu düzenleme ile TGBK’da yapılan değişiklikle yönetici şirketlere kazanç
istisnası da tanınmıştır. Böylece yönetici şirketler, TGBK’nın uygulanması ile
ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu gibi, bu Kanun
kapsamında elde ettikleri kazançlar da 31.12.2013 tarihine kadar kurumlar
vergisinden müstesna olacaktır.
Yönetici şirketlerin bölge içinde TGBK kapsamında olan ve olmayan
faaliyetleri veya bölge içindeki ve bölge dışındaki faaliyetleri bir arada
gerçekleştirmeleri söz konusu olabilmektedir. Bu durumda, yönetici şirketlerin
bölge
dışındaki
faaliyetlerinden,
bölge
içinde
Kanun
kapsamındaki
faaliyetlerinden ve bölge içinde olmakla birlikte Kanun kapsamı dışındaki
faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarının ayrımı büyük önem taşımaktadır.
Bu durumdaki mükelleflerin muhasebe kayıtlarının bu ayrıma imkan verecek
şekilde tutulması gerekmektedir.
91
Öncelikle, yönetici şirketlerin vergi, resim ve harç istisnasından
yararlanabilmeleri için söz konusu vergi, resim ve harcın TGBK’nın
uygulanması işlemlerinden doğması hususu sınır olarak gösterilmiştir. Bu
şirketlerin aynı zamanda bölge dışında faaliyetinin olması ya da bölge
içerisinde olup teknoloji ve Ar-Ge ile ilgisi olmayan bir faaliyette bulunması
hallerinde bunlar için vergi, resim ve harç ödemesi gerekecektir. Bu
bakımdan, vergi tekniğine ilişkin bu tartışmanın dışında kalmak isteyen
yönetici şirketlerin, sadece TGB içinde ve TGBK’da belirtilen konularda
faaliyet göstermesi gerekmektedir.
Yönetici şirketlerin Kanun’un uygulaması kapsamındaki faaliyetleri
dışında ancak, normal ticari işlemleri kapsamında elde edecekleri gelirleri ile
olağandışı gelirlerinin istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.
Bu kapsamda nakitlerin değerlendirilmesi sonucu oluşan faiz gelirleri,
yabancı para cinsinden aktifler dolayısıyla oluşan kur farkları, iktisadi
kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan gelirler istisna kapsamında
değerlendirilmez. 148
2.3.2. Yönetici Şirketin İstisna Karşısındaki Durumu
2001 yılında kabul edilerek yürürlüğe giren TGBK’da 149 “Yönetici
şirket, bu Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve
harçtan muaftır.” hükmü yer almaktadır.
5035 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile TGBK’ya eklenen 2/1. maddede
“Yönetici şirketlerin bu Kanun uygulaması kapsamında elde ettikleri
kazançlar ………………… 31.12.2013 tarihine kadar gelir ve kurumlar
vergisinden müstesnadır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümle, yönetici
şirketin Kanun ile kendisine verilen bölgenin işletilmesine ve yönetilmesine
ilişkin görevleri kapsamında gerçekleştirmiş olduğu faaliyetlerinden elde etmiş
olduğu kazançlara istisna tanınmıştır.
148
15.03.2004 tarih ve KVK-6/2004-4/Teknoloji Geliştirme Bölgeleri-2 sayılı Kurumlar Vergisi
Sirküleri/6’nın 3.3.3.2. bölümü.
149
06.07.2001 tarih ve 24454 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri Kanunu’nun 8/2. maddesi.
92
Diğer taraftan, 5281 sayılı Kanun 150 ile TGBK’nın geçici 2. maddesine
eklenen fıkra ile “Bu madde hükümleri TÜBİTAK-Marmara Araştırma Merkezi
Teknoloji Serbest Bölgesi yönetici şirketi, bu bölgede faaliyet gösteren Gelir
ve Kurumlar Vergisi mükellefleri ile bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve
AR-GE personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri bakımından da uygulanır.”
hükmüne yer verilerek TÜBİTAK-Marmara Araştırma Merkezi Teknoloji
Serbest Bölgesindeki yönetici şirket de bu Kanun kapsamına alınmıştır.
TGBUY’nin
37/a. maddesinde ise “Yönetici şirketin Kanunun
uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaf
tutulabilmesi için; yönetici şirketin kuruluşunu gerçekleştirerek tüzel kişiliğinin
Ticaret Sicil Gazetesinde ilanından sonra Maliye Bakanlığına başvuruda
bulunması gerekir.” hükmüne yer verilerek, yönetici şirketin muafiyetten
yaralanması şarta bağlanmıştır.
Yönetici şirkete, ilk başta sadece Kanun’un uygulaması ile ilgili
işlemler dolayısıyla her türlü vergi, resim ve harca ilişkin olarak muafiyet
sağlanmış olup, daha sonra yapılan düzenleme ile kurumlar vergisi istisnası
da tanınmıştır. Her türlü vergi, resim ve harç muafiyeti ilk bakışta KDV
muafiyetinin de söz konusu olduğunu akla getirmektedir. Ancak, yönetici
şirketin
yapacağı
işlemler
nedeniyle
düzenleyeceği
faturalarda
KDV
hesaplaması gerekmektedir. Çünkü bu muafiyet KDV’yi kapsamamakta ve
yönetici şirket KDV Kanunu’nun geçici 20. maddesindeki istisnasından
yararlanamamaktadır. 151 TGBK’nın geçici 2. maddesi hükmü ile birlikte
değerlendirildiğinde, muafiyet hükmünün sadece Kanun’un uygulanması ile
ilgili işlemlere muamele vergileri yönünden tanınan muafiyet hükmü olduğu
ortaya çıkacaktır. 152
150
31.12.2004 tarih ve 25687 sayılı 3. Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 5281 sayılı Vergi
Kanunlarının Yeni Türk Lirasına Uyumu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında
Kanun’un 41. maddesi.
151
Erdoğan Sağlam, "Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde (Teknoparklarda) Uygulanan Vergisel
Teşvikler", Vergi Dünyası, sayı 280, Aralık, 2004, s. 42.
152
Abdullah Kiraz, “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (Teknoparklar) ve Sağlanan Vergisel AvantajlarII”, Yaklaşım, sayı 141, Eylül, 2004, s. 128.
93
2.3.3. İstisna Tutarının Tespiti
TGBK’nın geçici 2. maddesi ile yönetici şirkete sağlanan istisna
kazanç istisnasıdır. Dolayısıyla istisna kapsamındaki elde edilen hasılattan
bu faaliyetler nedeniyle yüklenilen gider ve hasılat unsurlarının düşülmesi
sonucu bulunacak kazancın tamamı istisna olacaktır.
İstisna kazancının ve bu bağlamda kurumlar vergisi matrahının tespiti
açısından, Kanun uygulaması kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat,
maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı izlenmesi gerekmektedir. Yani
kazancın istisna kapsamı dışındaki faaliyetlere ait giderlerle ve gelirlerle
ilişkilendirilmesi, beyan edilecek matrahın hatalı tespitine yol açacaktır.
Kanun
uygulaması
kapsamında
istisna
edilen
faaliyetlerin
zararla
sonuçlanması halinde bu zararların diğer kazançlardan indirilmesi mümkün
değildir. 153
2.3.4. İstisna Uygulamasında Süre
Yönetici şirketlerin bu Kanun’un uygulaması kapsamında elde
ettikleri kazançlar, 01.01.2004 tarihinden geçerli olmak üzere 31.12.2013
tarihine kadar kurumlar vergisinden müstesnadır. 154
Diğer taraftan, yönetici şirketler TGBK’nın uygulanması ile ilgili
işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.
Görüldüğü gibi, TGBK’da yönetici şirketlere tanınan kazanç istisnası
uygulamasında süre sınırı söz konusu iken, bu Kanun’un uygulanması ile
ilgili işlemleri için tanınan vergi, resim ve harç istisnası uygulamasında
herhangi bir süre sınırı söz konusu değildir.
2.3.5. İstisna Uygulaması ile İlgili Diğer Hususlar
Bölgede faaliyet gösteren yönetici şirketler de bölgede faaliyet
gösteren kurumlar gibi kurumlar vergisi mükellefidir. Bu nedenle yönetici
153
15.03.2004 tarih ve KVK-6/2004-4/Teknoloji Geliştirme Bölgeleri-2 sayılı Kurumlar Vergisi
Sirküleri/6’nın 3.3.3. bölümü.
154
15.03.2004 tarih ve KVK-6/2004-4/Teknoloji Geliştirme Bölgeleri-2 sayılı Kurumlar Vergisi
Sirküleri/6’nın 3.3.3.3. bölümü.
94
şirketlerin, TGBK’nın uygulaması kapsamında elde ettikleri kazançlara ilişkin
kurumlar vergisi istisnası ile bağlantılı olarak tabi oldukları istisna kazançlara
ilişkin, ortak genel giderler ve amortisman uygulaması, istisna kazancın
muhasebe kayıtları ve beyannamede gösterilmesi gibi hususlar 2.1.
bölümdeki kurumlar vergisi mükellefleri için geçerli olan açıklamalar
doğrultusunda yerine getirilecektir.
2.4. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDE ÜRETİLEN BAZI MAL VE
HİZMETLERE TANINAN KDV İSTİSNASI
TGBK’da, bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi
mükelleflerinin münhasıran bu bölgedeki yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden
elde ettikleri kazançlarına gelir ve kurumlar vergisi istisnası sağlanmasına
rağmen, bu girişimcilerin faaliyetleri sonucunda ürettikleri mal ve hizmetlere
katma değer vergisi istisnası sağlayan herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.
Bölgede faaliyette bulunan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince,
gelir ve kurumlar vergisi istisnasının yanı sıra kendilerine katma değer
vergisinde de istisna uygulanması yönünde istek ve beklentiler TGBK’nın
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bölgede faaliyette bulunan girişimciler
tarafından gündemde tutulmuştur. Bu istek ve beklentiler göz önüne alınarak
5035 sayılı Kanun’un 11. maddesiyle KDVK’ya geçici 20. madde eklenmek
suretiyle, 01.01.2004 tarihinden itibaren bazı mal ve hizmetlere katma değer
vergisi istisnası getirilerek bölgede faaliyette bulunmanın cazibesi vergisel
olarak daha da arttırılmıştır. 155
2.4.1. İstisna Uygulamasının Kapsamı
TGB’lerdeki KDV istisnasına ilişkin olarak KDVK’da 156 yer alan hüküm
aşağıdaki gibidir.
155
Abdullah Kiraz, “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (Teknoparklar) ve Sağlanan Vergisel AvantajlarV”, Yaklaşım, sayı 144, Aralık, 2004, s. 155.
156
02.11.1984 tarih ve 18563 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanunu’nun Geçici 20/1. maddesi.
95
“1. 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’na göre
teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyette bulunan girişimcilerin kazançlarının
gelir veya kurumlar vergisinden istisna bulunduğu süre içinde münhasıran
bu bölgelerde ürettikleri ve sistem yönetimi, veri yönetimi, iş uygulamaları,
sektörel, internet, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama yazılımı
şeklindeki teslim ve hizmetleri katma değer vergisinden müstesnadır.
Maliye Bakanlığı; program ve lisans türleri itibarıyla istisnadan
yararlanılacak bedele ilişkin olarak asgari sınır belirlemeye, istisna
uygulanacak yazılım programlarını tanımlamaya ve uygulamaya ilişkin usul
ve esasları tespit etmeye yetkilidir.”
2. Bu Kanunun yayımı tarihine kadar gerçekleşen ve hem tam istisna
hem kısmi istisna kapsamına giren işlemlere ilişkin olarak yüklenilen vergiler
Katma Değer Vergisi Kanununun 32 nci maddesine göre iade edilir.
3. Bu Kanunun yayımı tarihinden önce başlayan inşaat taahhüt
işlerinde Katma Değer Vergisi Kanununun 16 ncı maddesinin (1) numaralı
fıkrasının bu Kanunla değiştirilmeden önceki (c) bendi hükmü uygulanır.
4. 2003 takvim yılında gerçekleştirilen indirimli orana tâbi işlemlerle
ilgili iade taleplerinde, Katma Değer Vergisi Kanununun 29 uncu maddesinin
(2) numaralı fıkrasının bu Kanunla değiştirilmeden önceki hükmüne göre
işlem yapılır.”
Bu hükme göre, istisna sadece, bölgede üretilecek yazılım, program
ve lisansını kapsayacak, Ar-Ge faaliyetlerini ve satış sonrası yapılan destek
ve bakım hizmetleri istisna kapsamında değerlendirilmeyecektir. Bu istisna
bölge dışında yaratılan katma değeri kavramayacaktır. Ancak, belirtilen
hizmetlerin bölge içinde veya bölge dışında üretilip üretilmediğinin tespiti
önem arz eden bir konu olmakla beraber bunun nasıl tespit edileceği
hususu açık değildir.
157
Diğer taraftan, TGB’lerde üretilen yazılımlara ilişkin teslim ve
hizmetlerin kimlere yapılması halinde, yani sadece TGB’lerde faaliyette
bulunan kişi ve kurumlara yapılması halinde mi, sadece bölge dışındaki kişi
157
Abdullah Kiraz, “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (Teknoparklar) ve Sağlanan Vergisel AvantajlarV”, s. 156.
96
ve kurumlara yapılması halinde mi, yoksa hem bölgedeki hem de bölge
dışındaki kişi ve kurumlara yapılması halinde mi söz konusu istisnanın
mümkün olacağı hususunda da açıklık yoktur.
Aslında, madde hükmünde Maliye Bakanlığı, program ve lisans
türleri itibarıyla istisnadan yararlanılacak bedele ilişkin olarak asgari sınır
belirlemeye, istisna uygulanacak yazılım programlarını tanımlamaya ve
uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye yetkili kılınmıştır. Ancak,
Maliye Bakanlığınca söz konusu hizmetlerin tanımı ile uygulamaya ilişkin
usul ve esaslar hakkında kanun, yönetmelik, genel tebliğ ve sirküler
bazında yapılmış her hangi bir açıklamaya rastlanılmamıştır. Uygulamada
karmaşaya yol açmamak için ve tereddütlerin giderilmesi açısından Maliye
Bakanlığı’nca bir an önce bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç vardır.
Ayrıca, KDV istisnası sadece bölgede faaliyet gösteren kişi ve
kurumlara tanınmış olup, bölgede yönetici şirket konumunda olan firmaların
bu istisnadan yararlanması söz konusu değildir. 158 Dolayısıyla, yönetici
şirketler genel esaslar çerçevesinde KDV mükellefi olacaklardır. 159
2.4.2. İstisna Uygulamasında Süre
KDV istisnası; 4691 sayılı TGBK’ya göre teknoloji geliştirme
bölgesinde faaliyette bulunan girişimcilerin kazançlarının gelir veya
kurumlar vergisinden istisna bulunduğu süre içerisinde geçerlidir. Bölgede
faaliyette bulunan girişimcilerin kazançları 4691 sayılı Kanun’un yürürlüğe
girdiği 06.07.2001 ila 31.12.2013 tarihleri arasında istisna olmakla birlikte,
katma değer vergisi istisnası KDVK’nın geçici 20. maddesinin yürürlüğe
girdiği 01.01.2004 tarihi ila 31.12.2013 tarihleri arasında geçerli olacaktır.
Zira, TGBK’da; Bölgede faaliyette bulunan girişimcilere katma değer
vergisi istisnası sağlayan bir hüküm bulunmamaktadır. 160
158
Yerli Yersiz Vergi, “Ar-Ge Harcamalarının Vergisel Boyutu“ (Erişim) http://yerliyersizvergi.
blogspot.com/2007/11/ar-ge-harcamalarinin-vergisel-boyutu.html, 11.10.2009.
159
Ürel, a.g.m., s. 107.
160
Kiraz, “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (Teknoparklar) ve Sağlanan Vergisel Avantajlar-V”, s. 156.
97
2.4.3. İstisnanın Mahiyeti
TGB’lerde faaliyette bulunan girişimcilerin münhasıran bu bölgelerde
ürettikleri yazılım, program ve lisansına ilişkin teslim ve hizmetler için
tanınan KDV istisnası KDVK’nın 29. maddesinde düzenlenen kısmi istisna
mahiyetindedir. Çünkü bu istisna KDVK’nın 32. maddesinde düzenlenmiş
olan tam istisna kapsamında nitelendirilecek teslim ve hizmetlerden değildir.
KDVK’nın 30/1. maddesinde, vergiye tabi olmayan veya vergiden
istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası ile ilgili alış
vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan
KDV’nin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan KDV’den
indirilemeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda, bölgedeki girişimcilerin kısmi
istisnaya tabi bu işlemleriyle ilgili yüklendikleri KDV’yi, vergiye tabi işlemleri
üzerinden hesapladıkları KDV’den indirmeleri ve iade almaları mümkün
değildir. Bu mahiyetteki katma değer vergisinin indirilecek katma değer
vergisi
hesapları
ile
ilişkilendirilmeksizin,
teknoloji
geliştirme
bölgesi
kazancının gelir veya kurumlar vergisinden istisna olduğu süre içerisinde,
teknoloji geliştirme bölgesi kazancının tespitinde gider veya maliyet olarak
kabul edilmesi, teknoloji geliştirme bölgesi dışındaki kazançların tespitinde
ise gider veya maliyet olarak kabul edilmemesi gerekmektedir. TGB’nin
etkinliği ve cazibesini azaltan bu olumsuz durumdan kurtulmak isteyen
girişimciler, KDVK’nın 18. maddesinde düzenlenmiş bulunan istisnadan
vazgeçme hükmünden yararlanarak kurtulabilinir. Bu durumda, bölgedeki
girişimcilerin söz konusu teslim ve hizmetlerinde KDV hesaplaması, buna
karşılık da alışlarındaki KDV’yi indirim konusu yapması mümkün olacaktır.
Bugüne kadar kısmi istisna mahiyetindeki diğer işlemlere yönelik
düzenlemeler ile paralellik sağlanması bakımından, bölgede faaliyette
bulunan girişimcilerce teslim ve hizmet ifasına ilişkin olarak düzenlenecek
fatura ve benzeri belgelerde “Katma değer vergisi kanunun geçici 20.
maddesi uyarınca katma değer vergisi hesaplanmamıştır.” yönünde bir şerhe
yer verilmesi uygun olacaktır. 161
161
Kiraz, “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (Teknoparklar) ve Sağlanan Vergisel Avantajlar-V”, s. 158.
98
KDVK’nın geçici 20. maddesinde 5035 sayılı Kanun’un yayım tarihine
kadar gerçekleşen ve hem tam istisna hem de kısmi istisna kapsamına giren
işlemlere ilişkin olarak yüklenilen vergilerin KDVK’nın 32. maddesine göre
iade edileceği belirtilmiştir. Böylece 01.01.2004 tarihine kadar gerçekleşen ve
aynı anda kısmi ve tam istisna kapsamına giren işlemlerde iadeye imkan
sağlanarak ihtilaf konusu hususa açıklık getirilmiştir.
Kanun maddesinin 3 numaralı fıkrası ile gümrüklü sahalarda ifa edilen
ve bu Kanun ile vergilenmesi düzenlenen inşaat taahhüt işlerinde maliyetlerin
oluşmuş olması nedeniyle Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce
başlayanlar için istisna uygulamasının devam edeceği hükmüne yer
verilmektedir (5035 sayılı Kanun gerekçesi).
Ayrıca maddenin 4 numaralı fıkrası ile 2003 yılı içinde gerçekleştirilen
indirimli orana tabi işlemlerle ilgili iade taleplerinde 3065 sayılı Kanun’un
değiştirilmeden önceki 29/2. maddesine göre işlem yapılacağı açıklığa
kavuşturulmuştur. Buna göre bu iade talepleri 29/2. maddenin bu Kanunla
değiştirilmeden önceki hükmüne göre Maliye Bakanlığı’na verilen yetki
çerçevesinde yayımlanan tebliğlerdeki açıklamalara uygun şekilde yerine
getirilecektir. 162
2.5. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDEKİ TEŞVİK UYGULAMASI
İLE İLGİLİ DİĞER HUSUSLAR
2.5.1. Bağış ve Yardımların Vergilendirilmesi
Teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösterecek ve kanundaki
amaçlara hizmet edecek kurum ve kuruluşların faaliyetlerini sürdürebilmeleri
sadece kendi kazançları ile yapmaları mümkün değildir. Bu tür inceleme ve
araştırma faaliyetlerinde yardım ve bağışın önemi büyüktür ve ancak bu
sayede işler yürütülebilir. 163
162
Atay, a.g.e., s. 54
163
Öztürk, Özer, a.g.m, s. 17.
99
KVK-6/2004-4/Teknoloji
Geliştirme
Bölgeleri-2
Sirküleri’nde 164;
“Bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine herhangi
bir karşılık beklemeksizin TÜBİTAK ve benzeri kurumlar tarafından yapılan
bağış ve yardımlar, Kurumlar Vergisi Kanununun 1 nci maddesinde yer alan
kurum kazancının gelir vergisi mevzuuna giren gelir unsurlarından terekküp
edeceğine yönelik hüküm gereğince vergiye tabi olacak kazancın tespitinde
dikkate alınmayacaktır.” hükmüne yer verilmiştir.
Ancak, Sirkülerdeki bu düzenleme, 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği ile 165,
“Bölgede faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine,
diğer kurumlardan geri ödeme koşuluyla sermaye desteği olarak sağlanan
yardımlar, borç mahiyetinde olduğundan bu yardımların ticari kazanca dahil
edilmesi söz konusu olmayacaktır.
Diğer taraftan, teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren
mükelleflere, istisnadan yararlanan Ar-Ge projelerine ilişkin olarak, TÜBİTAK
ve benzeri kurumlar tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde hibe şeklinde
sağlanan destek tutarları ile diğer kurumların bu mahiyetteki her türlü bağış
ve
yardımları,
kurum
kazancına
dahil
edilecek
ve
istisnadan
yararlandırılacaktır.”
şeklinde değiştirilmiştir.
Buna göre, TGB’lerde faaliyet gösteren firmaların 4691 sayılı Kanunun
geçici 2. maddesinde öngörülen istisnadan yararlanan Ar-Ge projelerine
diğer kurumlar tarafından sağlanan sermaye desteklerinden;
- Geri ödeme koşuluyla sağlananlar, borç mahiyetinde olup ticari
kazanca dahil edilmesi söz konusu değildir.
- Hibe şeklinde sağlananlar ile diğer kurumlardan bu mahiyette
sağlanacak her türlü destek tutarları ticari kazancın bir unsuru olarak
kazanca dahil edilecektir. Bu mahiyetteki desteklerin firmaların diğer
164
15.03.2004 tarih ve KVK-6/2004-4/Teknoloji Geliştirme Bölgeleri-2 sayılı Kurumlar Vergisi
Sirküleri/6’nın 4.2. bölümü.
165
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin 5.12.2.4. maddesi.
100
faaliyetlerinden doğan kazançlarına dahil edilerek vergilendirilmesi söz
konusu değildir. Söz konusu tutarlar geçici vergi ve kurumlar vergisinin
hesaplanmasında istisnaya tabi gelirler kapsamında değerlendirilmektedir.
Buraya kadar bağış ve yardımların TGB’lerde faaliyette bulunan kurum
ve kuruluşlarca nasıl dikkate alınacağı anlatılmış olup, bağış ve yardımı
yapan kurum ve kuruluşlarca nasıl dikkate alınacağı bir diğer önemli noktadır.
5035 sayılı Kanun 166 ile yürürlükten kaldırılmadan önce, 4691 sayılı
TGBK’nın 8/5. maddesinde “Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince bu
Bölgelerde AR-GE faaliyetlerinde bulunan kişi, kurum veya kuruluşlara
makbuz karşılığı sponsor olarak yapılan bağış ve yardımlar toplamı 193 sayılı
Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinin (2) numaralı bendi ile 5422
sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin (6) numaralı
bendinde belirtilen oran ve esaslar dahilinde indirime tabi tutulur.” hükmü yer
almaktaydı.
193 sayılı GVK’da bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan
kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların
indirim/gider olarak kabul edileceğine ilişkin herhangi bir düzenleme
bulunmamaktadır. Ancak, 5520 sayılı KVK’nın 10/1-c maddesinde; kurumlar
vergisi matrahının tespitinde, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca
gösterilmek şartıyla, bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan
kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların
toplamının o yıla ait kurum kazancının %5'ine kadar olan kısmı kurum
kazancından indirilebileceği, bağış ve yardımların nakden yapılmaması
halinde ise, bağışlanan veya yardımın konusunu oluşturan mal veya hakkın
maliyet bedeli veya kayıtlı değeri, bu değer mevcut değilse Vergi Usul
Kanunu hükümlerine göre takdir komisyonlarınca tespit edilecek değerin
esas alınacağı belirtilmiştir.
KVK hükmüne göre; söz konusu bağış ve yardımların matrahtan
indirilebilmesi için aşağıdaki şartları taşıması gerekir;
166
02.01.2004 tarih ve 25334 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan 5035 sayılı Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 49/7. maddesi.
101
Bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunan kurum ve
kuruluşlara yapılması,
• Toplam tutarının, o yıla ait kurum kazancının %5’ini aşmaması,
• Makbuz karşılığı olması,
• Karşılıksız yapılması,
• Sadece ilgili dönem kazancından indirilmesi (İndirilemeyen kısım
diğer yıla nakledilemez.)
• Beyannamede ayrıca gösterilmesi
Dolayısıyla, TGB’lerde Ar-Ge faaliyetinde bulunan kişi, kurum ve
kuruluşlara makbuz karşılığı yapılan bağış ve yardımları vergi matrahından
sadece kurumlar vergisi mükellefleri indirebilecekler, gelir vergisi mükellefleri
söz konusu bağış ve yardımları gider/indirim konusu yapamayacaklardır.
Bağış ve yardımlar, harcamanın veya bağış ve yardımın yapıldığı tarihte
kayıtlarda gider olarak dikkate alındığından, söz konusu harcamalar ile bağış
ve yardımların kurum kazancının tespitinde kanunen kabul edilmeyen gider
olarak dikkate alınması ve kurum kazancının yeterli olması halinde,
beyanname
üzerinde
ayrıca
gösterilmek
şartıyla
kurumlar
vergisi
matrahından indirilmesi gerekmektedir.
İndirilebilecek bağış ve yardım tutarının tespitinde esas alınan kurum
kazancı, zarar mahsubu dahil giderler ile iştirak kazançları istisnası
düşüldükten sonra, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki [Ticari bilanço
kârı – (iştirak kazançları istisnası + geçmiş yıl zararları)] tutardır. 167
Bağış ve yardımlarla ilgili olarak dikkat edilmesi gerekilen önemli bir
husus da sadece Ar-Ge faaliyetlerinde bulunan kişi, kurum ve kuruluşlara
makbuz karşılığı yapılan bağış ve yardımların, kurumlar vergisi matrahının
tespitinde indirim konusu yapılacağıdır. Yani TGB’lerde yazılım faaliyetinde
bulunan kişi, kurum ve kuruluşlara yapılacak bağış ve yardımlar kurumlar
vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınmayacaktır.
Diğer taraftan, 193 sayılı GVK’da bilimsel araştırma ve geliştirme
faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış
167
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin 10.3.2.1. maddesi.
102
ve yardımların indirim/gider olarak kabul edileceğine ilişkin herhangi bir
düzenleme bulunmamakla birlikte, bu kuruluşlarca yapılan bağış ve
yardımlara ilişkin olarak 5228 sayılı Kanun 168 ile yapılan değişiklikle, 193
sayılı GVK’nın 89/7. maddesinde bir düzenleme yapılmıştır. Söz konusu
maddede, bilimsel araştırma faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlar
tarafından yapılan ya da Kültür ve Turizm Bakanlığınca desteklenen veya
desteklenmesi uygun görülen ve bu maddede sayılan kültür, sanat ve turizm
faaliyetlerine ilişkin harcamalar ile bu amaçla yapılan her türlü bağış ve
yardımların %100'ünün (Bakanlar Kurulu, bölgeler ve faaliyet türleri itibariyle
bu oranı yarısına kadar indirmeye veya kanuni oranına kadar çıkarmaya
yetkilidir)
gelir
vergisi
beyannamesinde
bildirilecek
gelirlerden
indirilebileceğine ilişkin hükme yer verilmiştir. Bu maddede ayrıca, bağış ve
yardımın nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu
teşkil eden mal veya hakkın varsa mukayyet değeri, yoksa Vergi Usul
Kanunu hükümlerine göre takdir komisyonunca tespit edilecek değerin esas
alınacağı belirtilmiştir.
KVK’da benzer bir hükme yer verilmediği için, GVK’nın bu hükmünden
sadece bölge dışında ve TGB’lerde faaliyet gösteren gelir vergisi mükellefleri
faydalanabilecek, bölge dışındaki ve bölgedeki kurumlar vergisi mükellefleri
(yönetici şirket dahil) bu hükümden faydalanamayacaklardır. Ancak, bölgede
faaliyet gösteren gelir vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu bölgedeki
yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları 31.12.2013 tarihine
kadar gelir vergisinden müstesna olduğu için, beyan edilecek gelir
bulunmaması nedeniyle indirilebilecek bağış ve yardımdan bahsetmek
mümkün
olmayacaktır.
Dolayısıyla,
herhangi
bir
yıl
indirim
konusu
yapılamayan bağış ve yardımlar sonraki yıla da devredilemeyeceği için,
bölgedeki gelir vergisi mükellefleri istisnanın sona erdiği 31.12.2013 yılına
kadar yapacakları bağış ve yardımları indirim konusu yapamayacaklardır.
Ancak 2014 takvim yılı ve daha sonraki yıllarda yapacakları bağış ve
yardımları indirim konusu yapabileceklerdir.
168
31.07.2004 tarih ve 25539 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5228 sayılı Bazı Kanunlarda ve 178
Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 28. maddesi.
103
2.5.2. Şube Kazancının Tespiti
Bölgede yürütülecek faaliyetin şube, üretim yeri veya ayrı bir şirket
olması şeklinde kanunda özel bir belirleme bulunmamaktadır. Burada dikkat
edilmesi gereken nokta, bölgede yürütülen faaliyetin tamamen bağımsız bir
işletme olarak düşünülmesi gerekir. 169
Bölgedeki
şubelerle
merkez
faaliyetlerinin
ayrıştırılması
esas
olduğundan mükelleflerin, 4691 sayılı Kanun’un 8. maddesi kapsamına giren
istisna kazançlarının tespiti sırasında merkeze ait giderlerini de indirim
konusu yapmaları mümkün değildir. 170 Bölgede şube olarak faaliyet
gösterecek mükelleflerin, bu bölgeden şubeleri kanalıyla elde edecekleri
kazançları nedeniyle istisnadan yararlanabilmeleri için, merkez faaliyetlerine
ilişkin gelir ve giderleri ile bu bölgelerdeki şubelerinin faaliyetlerine ilişkin gelir
ve giderlerinin kayıtlarını ayrı ayrı izlemeleri gerekmektedir. Bunun için, tek
düzen hesap planına ve vergi mevzuatına uygun biçimde merkez ve şubeleri
için ayrı defter tutmalı ve ayrı belge bastırmalıdırlar.
Teknoloji geliştirme bölgelerinde şube olarak faaliyet gösteren
firmaların, bu şubelerinden üçüncü kişilere hizmet vermeyip yalnızca kendi
merkezlerine hizmet vermeleri durumunda, serbest bölge uygulamasından
farklı olarak merkezlerine kestikleri faturalar dahili bir işlem olarak
değerlendirilmeli, yani bu işlem nedeniyle şubede oluşan kazanca istisna
uygulanmamalıdır. Serbest Bölgeler Kanunu’ndaki düzenlemenin aksine
TGBK’da merkezden şubeye yapılan satışların ihracat, şubeden merkeze
yapılan satışların ise ithalat sayılacağı yönünde herhangi bir düzenleme
yoktur. Teknoloji geliştirme bölgelerindeki şubeler Türkiye içindeki şubeler
gibidir. Bu nedenle yalnızca merkezine hizmet verecek şubeleri ayrı bir şirket
olarak yapılandırmakta yarar vardır. 171
169
Öztürk, Özer, a.g.m., s. 13.
170
Öztürk, a.g.m., s. 6.
171
Sağlam, a.g.m., s. 41.
104
2.5.3. Dernek ve Vakıfların Faaliyetleri
Dernek ve vakıflar tüzel kişilikleri itibariyle kurumlar vergisi mükellefi
değildir. Ancak, bu durum dernek ve vakıfların teknoloji geliştirme bölgelerinde
yazılım ve Ar-Ge faaliyetinde bulunmasına engel teşkil etmemektedir.
Özellikle vakıf üniversitelerinin bu bölgelerde teknolojik yatırımlar yapması için
ideal bir ortam yaratılmıştır. Dernek ve vakıfların teknoloji gelişimine yönelik
faaliyetleri direkt olarak araştırma ve geliştirmeye yönelik olarak bölgede
faaliyet göstermek şeklinde olabileceği gibi bölgede faaliyet gösteren firmalara
kredi sağlamak şeklinde de olabilir. Vakıflarca sağlanan krediler vakıfların
gelir
elde
etme
amacı
olmadığı
için
faizsiz
olarak
ilgili
şirketlere
verilmektedir. 172
2.5.4. İstisna Kazançlarda Stopaj Uygulaması
2.5.4.1. Kar Paylarının Dağıtılması Durumunda Stopaj Uygulaması
Yönetici şirketler dahil olmak üzere TGB’lerde faaliyette bulunan
şirketlerin, bu bölgelerde elde ettikleri istisna kapsamında olan kazançlarını
dağıtmaları halinde, elde edenin hukuki niteliğine göre dağıtılan kar payları
üzerinden
GVK 173
gerekmektedir.
Söz
ile
KVK 174
konusu
uyarınca
tevkifat
kar
vergi
payı
kesintisi
elde
yapmaları
edenin
gelir
vergisine/kurumlar vergisine mahsuben yapıldığı için, TGBK’da yer alan
istisna hükmünün yapılacak tevkifata etkisi bulunmamaktadır.
4842 sayılı Kanun 175 ile GVK’nın 94/1-6/b maddesinde yapılan
değişiklik 24.4.2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yapılan bu düzenlemeyle
kurumlarda
stopaj
gelir
vergisi
uygulaması
basitleştirilerek
kurumlar
172
Levent Başak, "4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile İlgili Özellikli Durumlar,
Sorunlar ve Çözüm Önerileri", Vergici ve Muhasebeciyle Diyalog, sayı 194, Haziran, 2004, s. 102.
173
06.01.1961 tarih ve 10700 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanunu’nun 94/1-6/b. maddesi.
174
21.06.2006 tarih ve 26205 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5520 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanunu’nun 15/2. ve 30/3. maddeleri.
175
24.04.2003 tarih ve 25088 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4842 sayılı Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 12. maddesi.
105
vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili istisna kullanımına bağlı stopaj
uygulaması kaldırılmış, istisna kazanç ve istisna dışı kazanç ayırımına son
verilerek vergi kesintisi kar dağıtımı aşamasına bırakılmıştır.
Diğer taraftan, vergi kesintisi kar dağıtımına bağlı hale getirilmiş
olması nedeniyle, tam mükellef kurumlarca karın dağıtılmaması ve
sermayeye eklenmesi kar dağıtımı olarak kabul edilmemiştir. Bu durumda,
istisna olsun veya olmasın sermayeye ilave edilen ve dağıtılmayan kazancın
niteliğine bakılmaksızın sermayeye ilave edilen tutar üzerinden vergi kesintisi
yapılmayacaktır.
KVK’nın 15/2. maddesinde, vergiden muaf olan kurumlara dağıtılan,
30/3. maddesinde de Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kar
payı elde edenler hariç olmak üzere dar mükellef kurumlara veya kurumlar
vergisinden muaf olan dar mükelleflere dağıtılan (bu Kanun'un 15/3. maddesi
uyarınca vergi kesintisine tabi tutulan kazançlar hariç), GVK’nın 75/2-1,2,3
maddesinde sayılan kar payları üzerinden % 15 oranında kurumlar vergi
kesintisi yapılacağı belirtilmiştir.
GVK’nın 94/1-6/b maddesine göre ise; karın sermayeye eklenmesi kar
dağıtımı sayılmamakla birlikte, tam mükellef kurumlar tarafından;
-Tam mükellef gerçek kişilere,
- Gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara,
- Gelir vergisinden muaf olanlara,
- Dar mükellef gerçek kişilere (Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci
aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç),
- Gelir vergisinden muaf olan dar mükelleflere
dağıtılan, 75/2-1,2,3 maddede yazılı kar payları üzerinden
% 15
oranında vergi kesintisi yapılır.
Bu durumda, kurumlar tarafından elde edilen kar paylarının vergi
kesintisine tabi olup olmadığı KVK’nın 15/2. maddesi ve 30/3. maddesine
göre, bunun dışındakiler tarafından elde edilen kar paylarının vergi
kesintisine tabi olup olmadığı ise GVK’nın 94/1-6/b maddesine göre
belirlenecektir.
Yukarıdaki açıklamalara göre, tam mükellef kurumlarca;
106
− Tam mükellef kurumlara,
− Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kar payı elde
eden dar mükellef kurumlara
dağıtılan kar payları üzerinden vergi kesintisi yapılmayacaktır. Bu
şekilde kar payı elde eden tam mükellef kurumun söz konusu kar paylarını
yukarıda sayılan gerçek veya tüzel kişilere dağıtması halinde ise dağıtılan
kısım üzerinden vergi kesintisi yapılacaktır.
Kurumlar vergisinden muaf olan kurumlara dağıtılan kar payları
üzerinden yapılan vergi kesintisi de söz konusu kurumlar için nihai vergi
olmaktadır. 176
2.5.4.2. Serbest Meslek Kazanç Sahibinin Kazancına İlişkin Stopaj
Uygulaması
İstisna kapsamında bahsi geçen yazılım faaliyetlerinin, belli bir
işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluğu altında kendi nam ve hesabına
çalışarak bölgede faaliyet gösteren serbest meslek erbabınca da yerine
getirilmesi mümkündür. Serbest meslek erbabının gelir vergisi mükellefi
olması sebebiyle, bölgede gerçekleştiği yazılım faaliyetleri sonucu elde ettiği
kazancın TGBK’ya göre gelir vergisinden istisna olacağı tabiidir.
TGBK’nın geçici 2. maddesinde, bölgede yazılım veya bilgisayar
programcılığı faaliyetlerinde bulunan serbest meslek erbabına, nakden veya
hesaben yapılacak ödemelerden vergi kesintisi yapılıp yapılmayacağının
belirtilmemesi sebebiyle bu konuda tereddüt oluşmaktadır.
GVK’da 177 yapılan düzenlemeye göre; bilgisayar programcısı ve
mucitler ile bunların kanuni mirasçılarının, bilimsel araştırma ve incelemeleri
ile bilgisayar yazılımı gibi eserlerini yayınlamak, satmak veya bunlar
üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle
elde ettikleri hasılat gelir vergisinden müstesnadır. Ancak bu istisnaya
176
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin 15.6.1. maddesi.
177
06.01.1961 tarih ve 10700 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun
18. maddesi.
107
rağmen, bu Kanun’un 94/2. maddesine göre, serbest meslek işleri dolayısıyla
bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden %17 (dar mükellefler için %20)
vergi tevkifatı yapılacaktır.
Bu durumda, TGBK ile getirilen gelir vergisi istisnasının serbest
meslek erbabına yazılım veya bilgisayar programcılığı faaliyetleri sonucunda
yapılan ödemelerden yapılacak kesintiye etkisi bulunmamaktadır. Yani
yapılan ödemeler üzerinden yapılacak tevkifattan sonra serbest meslek
erbabının eline geçecek tutar, istisnaya konu olacak gelir vergisi matrahını
oluşturacaktır.
2.5.4.3. Bölgede İşyeri Kiralamalarında Stopaj Uygulaması
TGB’lerde faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri
işyerlerini ya üniversite vakıflarından ya da yönetici şirketten kiralarlar.
Girişimcilerin işyerlerini kiraladıkları kuruma göre değişen farklı tevkifat
uygulamaları mevcuttur.
KVK-1/2003-1/Teknoloji Geliştirme Bölgeleri-1 Sirküleri’nde 178 “Bölgede
faaliyet gösteren firmaların, üniversite vakıflarına yapacakları kira ödemeleri
üzerinden, Gelir Vergisi Kanununun 94/5-b maddesi hükmü ve 95/6429 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı gereğince % 20 oranında gelir vergisi tevkifatı
yapmaları
gerekmektedir.
Yönetici
şirketlerden
yapılan
kiralamalarda,
kurumlar vergisi mükellefi olmaları dolayısıyla, yapılacak kira ödemeleri
üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır.” açıklamasına yer verilmiştir.
1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde 179, bölgede faaliyet
gösteren mükelleflerin vakıflardan taşınmaz kiralamaları halinde, vakfa
yapacakları kira ödemeleri üzerinden (bu vakıfların Bakanlar Kurulunca vergi
muafiyeti tanınmış olup olmadığına bakılmaksızın), GVK’nın 94/1-5/b
maddesine göre vergi kesintisi yapmaları gerektiği, yönetici şirketlerin ilgili
mevzuat uyarınca anonim şirket olarak kurulması zorunlu olduğundan, bu
178
28.10.2003 tarih ve KVK-1/2003-1/Teknoloji Geliştirme Bölgeleri-1 sayılı Kurumlar Vergisi
Sirküleri/1’in 5.2. bölümü.
179
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin 5.12.2.8. maddesi.
108
şirketlerden yapılan kiralamalarda ödenen kira bedelleri üzerinden vergi
kesintisi yapılmayacağı belirtilmiştir.
TGBK’da yönetici şirketlerin anonim şirket olarak kurulmasının zorunlu
olduğu belirtilmesine rağmen, yönetici şirketlerin dar veya tam mükellef
kurum olması gerektiği yönünde bir açıklama bulunmamaktadır. Burada
dikkat edilmesi gereken husus, yönetici şirketin tam mükellefiyete tabi
olabileceği gibi, dar mükellefiyete de tabi olabileceğidir. Ancak söz konusu
düzenlemelerde yönetici şirketin dar veya tam mükellef olması durumundaki
tevkifat uygulaması farklı şekillerde ele alınmadığından, hükmün lafzından
yönetici şirketin tam mükellef olarak düşünülerek açıklama yapıldığını
düşünüyorum.
Buna göre, vergi kesintisi istihkak sahiplerinin gelir/kurumlar vergisine
mahsuben yapıldığından ve bu şirketlerin bölgedeki faaliyetleri nedeniyle
elde ettiği kazançlar kurumlar vergisinden istisna olduğundan tam mükellef
yönetici şirketlerden yapılan kiralamalarda ödenen kira bedelleri üzerinden
vergi kesintisi yapılmasına gerek yoktur. Ancak, kira ödemeleri fatura ile
belgelendirildiği için, tam mükellef yönetici şirketler elde ettikleri kira gelirlerini
ilgili hesap dönemine ait kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan
edeceklerdir.
180
Söz konusu Tebliğ’de ve Sirkülerde bir açıklama yer almamakla
beraber,
KVK’nın 30/1-c maddesinde dar mükellefiyete tabi kurumların
gayrimenkul sermaye iratları üzerinden, bu iratları avanslar da dahil olmak
üzere nakden veya hesaben ödeyen veya tahakkuk ettirenler tarafından %15
oranında kurumlar vergisi kesintisi yapılacağı belirtildiği için, bölgede faaliyet
gösteren
mükelleflerin
dar
mükellef
yönetici
şirketlerden
taşınmaz
kiralamaları halinde, bunlara yapacakları kira ödemeleri üzerinden %15
oranında vergi kesintisi yapmaları gerekmektedir.
KVK-1/2003-1/Teknoloji Geliştirme Bölgeleri-1 Sirküleri’nde ve 1 Seri
No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde bölgede faaliyet gösteren
girişimcilerin, üniversite vakıflarına yapacakları kira ödemeleri üzerinden %20
180
Sağlam, a.g.m., s. 43.
109
oranında gelir vergisi kesintisi yapacakları, yönetici şirketlere yapacakları kira
ödemeleri üzerinden ise gelir vergisi kesintisi yapmayacakları gerektiği
yönünde paralel bir uygulama olduğu görülmektedir. Ancak, yönetici şirketin
dar mükellef olması durumunda yapılacak kira ödemeleri üzerinden %15
kesinti yapılacağı tabiidir.
2.5.4.4. Diğer Stopaj Uygulamaları
Yönetici şirketler dahil olmak üzere TGB’lerde faaliyette bulunan
şirketlerin kar paylarının dağıtılması durumunda stopaj uygulaması, bölgede
işyeri kiralamalarında stopaj uygulaması ve serbest meslek kazanç sahibinin
kazancına ilişkin stopaj uygulaması dışında TGB’lerde farklı stopaj
uygulamaları da söz konusudur.
TGB’lerdeki girişimcilerin, istisnaya tabi ücretler dışındaki gerek yurt
içine gerek yurt dışına yapacakları ücret ödemeleri, üniversite vakıflarına
yapacakları kira ödemeleri, mal ve hakların kiralanması, devri ve satışı
karşılığı yaptıkları ödemeler gibi ödemeleri üzerinden stopaj uygulaması söz
konusu olmakla birlikte, bunların elde ettikleri faiz geliri, menkul sermaye
iratları vb. gelir ve iratlar için başka kişi ve kurumlarca da tevkifat
yapılmaktadır.
Buna göre;
- Dar mükellefiyete tabi kurumlara kazanç ve iratları nedeniyle
avanslar da dahil olmak üzere nakden veya hesaben ödeme yapanlarca,
yapılan ödemeler üzerinden, KVK’nın 30. maddesinde belirtilen oranlarda,
- Ticaret şirketleri, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret
ve serbest meslek erbabının, avanslar da dahil olmak üzere nakden veya
hesaben kurumlara yaptıkları ödemeler üzerinden, KVK’nın 15. maddesinde
belirtilen oranlarda,
- Ticaret şirketleri, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret
ve serbest meslek erbabının, avanslar da dahil olmak üzere nakden veya
hesaben gerçek kişilere yaptıkları ödemeler üzerinden, GVK’nın 94.
maddesinde belirtilen oranlarda
110
istihkak sahiplerinin gelir vergisine/kurumlar vergisine mahsuben
vergisi kesintisi (stopaj) yapmaları gerekmektedir.
2.5.4.5. Muhtasar Beyanname Mükellefiyeti
TGB’lerde faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin
2.5.4.
bölümde
anlatılan
esaslara
göre
istihkak
sahiplerinin
gelir
vergisine/kurumlar vergisine mahsuben yaptıkları vergi kesintilerini (stopajı)
muhtasar beyanname ile elektronik ortamda beyan etmeleri ve süresi içinde
ödemeleri gerekmektedir.
2.5.5. Harç ve Damga Vergisi İstisnası
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nda 181 “Yönetici şirket, bu
Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan
muaftır.” hükmü yer almaktadır.
TGBUY’nin
37/a maddesinde ise, “Yönetici şirketin Kanunun
uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaf
tutulabilmesi için; yönetici şirketin kuruluşunu gerçekleştirerek tüzel kişiliğinin
Ticaret Sicil Gazetesinde ilanından sonra Maliye Bakanlığına başvuruda
bulunması gerekir.” hükmüne yer verilerek, yönetici şirketin muafiyetten
yaralanması şarta bağlanmıştır.
Kanun hükmünden anlaşılacağı üzere, harç ve damga vergisine ilişkin
muafiyet hükmü sadece yönetici şirkete özgü olup, bölgede faaliyet gösteren
yönetici şirket dışındaki diğer gerçek ve tüzel kişileri kapsamamaktadır.
Yönetici şirket kuruluşunu gerçekleştirerek tüzel kişiliğinin Ticaret Sicil
Gazetesi’nde ilanından sonra bir süre ile sınırlı olmaksızın TGBK’nın
uygulaması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır.
181
06.07.2001 tarih ve 24454 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme
Bölgeleri Kanunu’nun 8/2. maddesi.
111
492 sayılı Harçlar Kanunu’nda 182 “Organize sanayi, endüstri veya
teknoloji geliştirme bölgelerinde yer alan gayrimenkullerin ifraz veya taksim
veya birleştirme işlemleri harçtan müstesnadır.” hükmü yer almaktadır.
Söz konusu istisna hükmü uyarınca, TGB’lerin sınırları içinde kalan ve
gerçek veya tüzel kişiler adına kayıtlı gayrimenkullerin ifraz veya taksim veya
birleştirme işlemleri tapu harcından müstesna tutulacaktır. İstisna, TGB’lerde
gayrimenkullerle sınırlı olmak üzere uygulanacaktır.
Diğer
taraftan,
TGBK’nın
geçici
2/1.
maddesinde
yer
alan
düzenlemeye göre, bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve Ar-Ge
personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri 31.12.2013 tarihine kadar damga
vergisinden istisnadır. Dolayısıyla, bu kişilere yapılan ücret ve ücret olarak
değerlendirilecek ödemeler (prim, ikramiye vb.) üzerinden damga vergisi
hesaplanmayacaktır.
2.5.6. Ar-Ge İndirimi
193 sayılı GVK’nın 89/1-b maddesinde; gelir vergisi matrahının
tespitinde, mükelleflerin işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri münhasıran
yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme harcamaları
tutarının %100'ü oranında hesaplanacak “Ar-Ge indirimi”ni gelir vergisi
beyannamesinde bildirilecek gelirlerinden indirebilecekleri ve matrahın
yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan tutarın
sonraki hesap dönemlerine devredileceği belirtilmiştir.
5520 sayılı KVK’nın 10/1-a maddesinde ise; kurumlar vergisi
matrahının tespitinde, mükelleflerin işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri
münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına yönelik araştırma ve geliştirme
harcamaları tutarının %100'ü oranında hesaplanacak “Ar-Ge indirimi”ni,
kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum
kazançlarından indirebilecekleri belirtilmiştir.
Diğer taraftan, yukarıdaki hükümlerde ayrıca “Araştırma ve geliştirme
faaliyetleri ile doğrudan ilişkili olmayan giderlerden ve tamamen araştırma ve
182
17.07.1964 tarih ve 11756 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun
59/n. maddesi.
112
geliştirme faaliyetlerinde kullanılmayan amortismana tabi iktisadi kıymetler
için hesaplanan amortisman tutarlarından verilen paylar üzerinden Ar-Ge
indirimi hesaplanmaz. Ar-Ge indiriminden yararlanılacak harcamaların
kapsamı ile uygulamadan yararlanılabilmesi için gerekli belgeleri ve usulleri
belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” açıklamasına da yer verilmiştir.
Her iki Kanun’da yer alan düzenlemeye göre; mükelleflerin işletmeleri
bünyesinde gerçekleştirdikleri münhasıran yeni teknoloji ve bilgi arayışına
yönelik araştırma ve geliştirme harcamaları tutarının %100’ünün “Ar-Ge
indirimi” adı altında gelir veya kurumlar vergisi matrahından indirilmesine
karar verilmiştir.
Bu
düzenlemenin
TGB’lerde
nasıl
uygulanacağı
konusuna
gelindiğinde, 5228 sayılı Kanun’un gerekçesinde, Ar-Ge indirimine ilişkin
düzenlemenin, Ar-Ge faaliyetlerine yönelik olarak 4691 sayılı TGBK’da yer
alan teşvik edici düzenlemenin bir tamamlayıcısı niteliğinde olduğu
belirtilmiştir. Bu konuya ilişkin açıklamaların yer aldığı 1 Seri No.lu Kurumlar
Vergisi Genel Tebliği’nde, 183 Ar-Ge indirimi uygulaması açısından, Ar-Ge
departmanının bulunduğu yerin önemi bulunmadığı, firmanın faaliyet yeri
olması şartıyla, gerek firma merkezinin bulunduğu yerde veya ayrı bir yerde,
gerekse TGB’lerde kurulan Ar-Ge departmanlarında yapılan harcamalardan
bu Tebliğ’de belirtilen kriterlere uyanların Ar-Ge indirimi kapsamında
değerlendirileceği vurgulanmıştır.
Bilindiği üzere, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/3. maddesinde,
kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin
veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı
kurum kazancından indirilmesinin kabul edilemeyeceği hüküm altına alınmış
bulunmaktadır. Dolayısıyla, teknoloji geliştirme bölgelerinde veya serbest
bölgelerde gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetlerinden bir kazanç doğması ve bu
kazançla ilgili olarak 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun
geçici 2. maddesinde ya da 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3.
maddesinde yer alan istisnadan yararlanılacak olması durumunda, istisna
183
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin 10.2.9.2.5. maddesi.
113
uygulanacak kazancın elde edilmesine yönelik olarak yapılan harcamalar ArGe indirimi kapsamında değerlendirilmeyecektir. Diğer bir ifadeyle, kazancına
istisna uygulanacak Ar-Ge faaliyetleri için yapılan harcamalar dolayısıyla ArGe indiriminden yararlanılması söz konusu değildir.
Ancak, teknoloji geliştirme bölgelerinde veya serbest bölgelerde
yürütülen Ar-Ge faaliyetlerinin işletmenin kendi faaliyetiyle ilgili olması ve
anılan kanunlarda yer alan istisnalara konu olmaması durumunda, bu tür
harcamalar Ar-Ge indirimi kapsamında değerlendirilecektir. 184
86 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde 185 ise; TGB’lerde
yürütülen ve Ar-Ge indiriminden yararlanılan proje sonucunda elde edilen
ürünün veya hakkın satılması durumunda, giderlerinin diğer kazançlardan
indirim konusu yapılmış olan bu proje dolayısıyla elde edilen kazançla
ilgili
olarak
TGBK’nın
geçici
2.
maddesinde
öngörülen
istisnadan
yararlanılmasının söz konusu olmayacağı belirtilmiştir.
2.5.7. Bildirim ve Beyana İlişkin Usul ve Esaslar
TGBUY’de 186 4691 sayılı Kanun’un uygulamasına ilişkin bildirim ve
beyanların nereye ve nasıl yapılacağına ilişkin usul ve esaslar belirtilmiştir.
Buna göre;
- Bölgedeki yönetici şirketin Kanun’un uygulanması ile ilgili işlemlerde
her türlü vergi, resim ve harçtan muaf tutulabilmesi için; tüzel kişiliğinin
Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilanından sonra Maliye Bakanlığına başvuruda
bulunması gerekmektedir.
- Bölgede yer alan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin,
münhasıran bu bölgedeki yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri
kazançlarının gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilebilmesi için Maliye
184
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin 10.2.9.2.5. maddesi.
185
20.02.2005 tarih ve 25733 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 86 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin “VI. Diğer Hususlar” kısmının “E. Teknokentlerde Yapılan Ar-Ge Harcamaları”
başlıklı bölümü.
186
19.06.2002 tarih ve 24790 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri
Uygulama Yönetmeliği’nin 37. maddesi.
114
Bakanlığına başvuruda bulunmaları gerekmektedir. Bu başvuruya yönetici
şirketten alınan söz konusu vergi mükelleflerinin bölgede yer aldığını ve
mükelleflerin faaliyet alanlarını gösteren belge de bilgi için eklenir.
- Bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve Ar-Ge personelinin bu
görevleri
ile
ilgili
ücretler
istisnasından
yararlanabilmeleri
için,
ilgili
girişimcilerin, kurum veya kuruluşların bölgede istihdam ettikleri tüm
araştırmacı, yazılımcı, Ar-Ge personelinin listesini, Ar-Ge projelerindeki görev
tanımlarını, nitelik ve çalışma sürelerini aylık olarak belirleyip yönetici şirkete
onaylatmaları ve aylık olarak Maliye Bakanlığına beyanda bulunmaları
gerekmektedir.
- Bölgede faaliyette bulunan girişimcilerin kazançlarının gelir veya
kurumlar vergisinden istisna bulunduğu süre içerisinde katma değer vergisi
istisnasından
yararlanabilmeleri
için
Maliye
Bakanlığına
başvuruda
bulunmaları gerekmektedir.
Söz
konusu
Yönetmelik’te
başvuru,
müracaat
ve
bildirimlerin
yapılacağı yer Maliye Bakanlığı olarak belirtilmekle birlikte, bu bildirimler
bölgede faaliyet gösteren mükelleflerin kurumlar vergisi yönünden bağlı
oldukları vergi dairesine yapılacak olup bunların bir örneğinin de muhtasar
beyanname yönünden bağlı olunan vergi dairesine bildirilmesi gerekmektedir.
Vergi dairelerince mükelleflere istisna uygulamasına ilişkin olarak herhangi
bir belge verilmesi söz konusu değildir. Bölgede faaliyete geçen mükellefler,
işe başlama, işi bırakma ve diğer değişiklikler konusunda Vergi Usul
Kanununda yer alan hükümlere uymak zorundadır. 187
2.5.8. Vergi Dışı Teşvikler
TGB’lerdeki Ar-Ge faaliyetlerini özendirerek TGB’lerin cazibesini
artırmak amacıyla devlet tarafından sağlanan vergisel teşvikler dışında farklı
nitelikte teşvikler de söz konusudur.
TGBK’nın 8/1. maddesinde, “Bölgelerin kurulması için gerekli arazi
temini, alt yapı ve idare binası inşası ile ilgili giderlerin yönetici şirketlerce
187
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin 5.12.2.9. maddesi.
115
karşılanamayan kısmı yardım amacıyla Bakanlık bütçesine konulan ödenekle
sınırlı olmak üzere karşılanabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Yönetici
şirkete
verilecek
bu
ödenek
yardım
amacıyla
olup
karşılıksızdır. Bölge ilanından sonra yönetici şirket, söz konusu giderlerinin
karşılanamayan kısmı için gerekçeleri ile birlikte Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğüne ödenek talebinde
bulunur. Bu amaçla yapılacak giderlere ilişkin proje ödenekleri yıllık yatırım
programında yer alır ve Maliye Bakanlığınca belirlenen harcama programları
dahilinde kullanılır.
Yönetici şirket ve girişimciler Bölgedeki faaliyetlerinde kamu kurum ve
kuruluşları ile yabancı kuruluşlar tarafından verilen iç ve dış kaynaklı tüm
desteklerden de yararlanabilirler. 188
TGBK’nın 8/2. maddesinde ise, “……… Atık su arıtma tesisi işleten
Bölgelerden, belediyelerce atık su bedeli alınmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Atık su arıtma tesisi işleten Bölgelerde, atık su bedeli ile ilgili muafiyetler ilgili
Belediyece yürütülür. 189
Başta KOSGEB, Hazine Müsteşarlığı ve TÜBİTAK olmak üzere DPT,
Dış Ticaret Müsteşarlığı, TTGV ve gibi kurum ve kuruluşlarca da Ar-Ge
faaliyetlerine çeşitli yardım ve destekler sağlanmaktadır.
16.07.2009 tarihinde yayımlanan Yatırımlarda Devlet Yardımları
Hakkında Karar’da 190, uluslararası rekabet gücünü artıracak teknoloji ve
araştırma-geliştirme içeriği yüksek büyük ölçekli yatırımları özendirmek
amacıyla Ar-Ge faaliyetlerine ilişkin yatırım teşviklerine de yer verilmiştir.
TGB’lerde faaliyet gösteren mükelleflerin de Ar-Ge faaliyetlerine ilişkin olarak
çeşitli
yatırımlarda
bulunabilecekleri
düşünüldüğünde,
bu
Karar
hükümlerinden yararlanacakları tabiidir.
188
19.06.2002 tarih ve 24790 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri
Uygulama Yönetmeliği’nin 23. maddesi.
189
19.06.2002 tarih ve 24790 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Teknoloji Geliştirme Bölgeleri
Uygulama Yönetmeliği’nin 37. maddesi.
190
16.07.2009 tarih ve 27290 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2009/15199 sayılı Yatırımlarda
Devlet Yardımları Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı.
116
Hazine Müsteşarlığı tarafından, söz konusu Karar’ın uygulanmasına
ilişkin usul ve esasları tespit etmek amacıyla çıkarılan Yatırımlarda Devlet
Yardımları
Hakkında
Kararın
Uygulanmasına
İlişkin
Tebliğ
(Tebliğ
No:2009/1)’in 191 10/4. maddesinde, teşvik belgeli Ar-Ge yatırımlarının
gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası ve faiz desteğinden yararlanabileceği
belirtilmiştir. Buna göre söz konusu Tebliğ’in;
- 17. maddesinde; talep edilmesi halinde, Ar-Ge yatırımları için faiz
desteği öngörülebileceği belirtilmiş olup, Ar-Ge yatırımları için belirlenen faiz
desteği oranları ve tutarları Tebliğ’in 21. maddesinde ayrıntılı olarak
belirlenmiştir.
- 14. maddesinde; teşvik belgesi kapsamındaki yatırım mallarının
yürürlükteki İthalat Rejimi Kararı gereğince ödenmesi gereken gümrük
vergisinden muaf olduğu belirtilmiştir. Buna göre, teşvik belgesi kapsamında
değerlendirilen Ar-Ge yatırımları için temin edilen yatırım malları gümrük
vergisinden muaf olacaktır.
- 16. maddesinde; 3065 sayılı KDVK gereğince, teşvik belgesine haiz
yatırımcılara teşvik belgesi kapsamında yapılacak makine ve teçhizat ithal ve
yerli teslimleri ile teşvik belgesinin veya teşvik belgesi kapsamı makine ve
teçhizatın devri veya kısmi teslimlerinin katma değer vergisinden istisna
edileceği belirtilmiştir. Buna göre; teşvik belgesi kapsamında değerlendirilen
Ar-Ge yatırımlarında kullanılan makine ve teçhizatın ithali ve yerli teslimleri ile
bunların devri veya kısmi teslimleri katma değer vergisinden istisna
edilecektir.
Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına
İlişkin
Tebliğ’de,
teşvik
belgesi
kapsamında
değerlendirilen
Ar-Ge
yatırımlarında kullanılan makine ve teçhizatın ithali ve yerli teslimleri ile
bunların devri veya kısmi teslimlerinin gümrük vergisinden ve katma değer
vergisinden istisna olduğu belirtilmiş olmasına rağmen TGBK’da ve KDVK’da
buna ilişkin hiçbir hüküm yer almaması dikkat çeken bir husustur. Bu çelişkiyi
191
28.07.2009 tarih ve 27302 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yatırımlarda Devlet Yardımları
Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ (Tebliğ No:2009/1).
117
ortadan kaldırmak adına, konu ile ilgili olarak bir düzenleme yapılması
gerekmektedir.
5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi
Hakkında Kanun’da 192 “Bu Kanun; Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme
ve Destekleme İdaresi Başkanlığı tarafından 12/4/1990 tarihli ve 3624 sayılı
Kanuna göre oluşturulan teknoloji merkezleri (teknoloji merkezi işletmeleri) ile
Türkiye’deki Ar-Ge merkezleri, Ar-Ge projeleri ve rekabet öncesi işbirliği
projeleri ve teknogirişim sermayesine ilişkin destek ve teşvikleri kapsar.”
hükmüne yer verilmiştir. 5746 sayılı Kanunla sağlanan teşvikler, tamamıyla
yeni uygulamalar değildir. Daha çok var olan uygulamaların kapsamını
genişleten, belli bazı durumlarda teşvik tutarlarını artıran nitelikteki
düzenlemelerdir. Kanun, teknoparklar (teknoloji geliştirme bölgeleri) dışında
faaliyet gösteren işletmelerin de Ar-Ge destek ve teşviği almalarını
sağlamaktadır. 193
TGBUY’nin 37. maddesinde ise, “Bölge içinde yer alan Teknoloji
Geliştirme Merkezlerinde KOSGEB tarafından desteklenen girişimciler de
Kanunun sağladığı muafiyetlerden yararlanırlar.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu iki hükümden yola çıkarak, TGB’lerdeki teknoloji merkezleri
(teknoloji merkezi işletmeleri) nin 5746 sayılı Kanun kapsamındaki teşvik ve
desteklerden yararlanabilecekleri sonucu ortaya çıkmaktadır. Ancak, 5746
sayılı Kanun’da, TGB’lerde KOSGEB tarafından desteklenen girişimcilerin bu
Kanun kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceğine ve Ar-Ge indirimi,
gelir vergisi stopaj teşviki, damga vergisi istisnası ve teknogirişim sermayesi
gibi desteklerden yararlanıp yararlanamayacağına ilişkin açık bir hüküm
bulunmamakla birlikte, sadece sigorta primi desteği konusuna açık olarak yer
verilmiştir. Zira, 5746 sayılı Kanuna getirilen en önemli eleştirilerden biri de
TGB’lerin sigorta primi teşviği dışında Kanun kapsamına alınmamasıdır.
192
12.03.2008 tarih ve 26814 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme
Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun’un 1. maddesi.
193
Zübeyir Bakmaz, “5746 Sayılı Kanun Kapsamındaki Ar-Ge İndiriminin Vergi ve Muhasebe
Uygulamalarına Etkisi”, Mali Pusula, sayı 47, Kasım, 2008, s. 62.
118
Söz konusu Kanunun 3/3. maddesinde “………………….. 26/6/2001
tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun geçici 2 nci
maddesi uyarınca ücreti gelir vergisinden istisna olan personelin; bu
çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta
primi işveren hissesinin yarısı, her bir çalışan için beş yıl süreyle Maliye
Bakanlığı
bütçesine
konulacak
ödenekten
karşılanır.”
hükmüne
yer
verilmiştir. Kanun’un 6. maddesinde ise, bu Kanun’un 31.12.2023 tarihine
kadar uygulanmak üzere, yayımını takip eden ay başında yürürlüğe gireceği
belirtilmiştir.
TGBK’nın geçici 2/1. maddesinde, bölgede çalışan personele tanınan
ücret istisnasına ilişkin olarak, “Bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve ARGE personelinin bu görevleri ile ilgili ücretleri 31.12.2013 tarihine kadar her
türlü vergiden müstesnadır. ……….” hükmüne yer verilmiştir.
Bu açıklamalara göre, TGB’lerde çalışan ve ücreti gelir vergisinden
istisna olan her bir personelin; sadece bölgede gerçekleştirdikleri bu
çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta
primi işveren hissesinin yarısı, işe başlama tarihinden itibaren beş yıl süreyle
ve en fazla 31.12.2013 tarihine kadar Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak
ödenekten karşılanacaktır. Söz konusu personelin bölge dışında geçirdikleri
günlere ait ücretleri bu teşvikten yararlanamamaktadır. 5746 sayılı Kanun
kapsamında sigorta primi desteğinden yararlanacak olan personelden
bölge
dışında
çalışanlar
bu
destekten
31.12.2023
tarihine
kadar
yararlanabilecekken, bölgede çalışanlar bu destekten en fazla 31.12.2013
tarihine kadar yararlanabilecektir.
Diğer taraftan, 5746 sayılı Kanun’un 4. maddesinin (5) numaralı
bendinde “Bu Kanun kapsamındaki indirim, istisna, destek ve teşviklerden
yararlananlar; 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (9)
numaralı bendi, 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendi ve 29/1/2004 tarihli ve 5084 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki
ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun aynı mahiyetteki
hükümlerinden ayrıca yararlanamazlar.” hükmüne yer verilmiştir.
119
Görüldüğü
yararlanabilen
üzere,
kesimin
bir
bir
kanundaki
diğer
kanundaki
teşvik
teşvik
uygulamalarından
uygulamalarından
yararlanamaması durumu söz konusudur. Genel olarak 5746 sayılı Kanun,
4691 sayılı Kanun ve vergi mevzuatı çerçevesinde üç farklı uygulama
temeline dayanan Ar-Ge teşvik sistemi içinden çıkılmaz bir hale gelmiştir. Bu
durum, teşvikten yararlanacak kişi ve kurumların zaten anlaşılması zor olan
bu sistemden etkin bir şekilde yararlanmasına engel olmaktadır.
2.6. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNE SAĞLANAN VERGİSEL
TEŞVİKLERİN ETKİNLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
TGB’lerdeki
Ar-Ge
faaliyet
ve
projelerinin
teşviki
ve
Ar-Ge
faaliyetlerine ayrılan kaynakların artırılması amacıyla, bu tür faaliyetler çeşitli
kamu
ve
sivil
toplum
kuruluşları
tarafından
farklı
şekillerde
desteklenmektedir. Bu kapsamda, Maliye Bakanlığı’nın teşvikleri vergi
indirimi ve kazanç istisnası gibi işletmenin vergi yükünü azaltma yönünde
olmaktadır.
TGBK ile getirilen düzenlemeler ise vergisel boyutu itibariyle önem arz
etmektedir. TGBUY’nin 37. maddesinde de bölgede muafiyet ve vergi
indirimlerinin uygulanması ile ilgili işlemlerin Maliye Bakanlığının ilgili
mevzuatlarına tabi olduğu belirtilmiştir. Buna göre; TGBK başta olmak üzere,
GVK, KVK, KDVK ve HK çerçevesinde TGB’lere sağlanan teşvikler şunlardır:
- GV istisnası
- KV istisnası
- KDV istisnası
- Harç istisnası
-Damga Vergisi istisnası
Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, yönetici şirket ve personele
yönelik
vergisel
düzenlemeler
açısından
TGBK’nın
etkinliğinin
değerlendirilmesi analizlerde ciddi sorun yaratan veri yetersizliği nedeniyle
oldukça güçtür. Türkiye’de Ar-Ge faaliyetlerine ilişkin veriler TÜİK tarafından
sistemli bir şekilde 1991 yılından beri derlenmesine rağmen, TGB’lerde
120
gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetlerine ilişkin ayrı bir veri tabanı söz konusu
değildir.
TGB’lerin anayasası niteliğindeki TGBK, teknolojiye dayalı kalkınma
stratejisinin mihenk taşlarından biridir. Kanun 2001 yılında yürürlüğe
girdiğinde 10 yıl süreli düşünülmüştür. Ancak, çoğu muafiyet ve istisna
hükmünün 2004 yılında gerçekleştirilen değişiklikle birlikte 31.12.2013
tarihine kadar yürürlükte olacağı hesaba katıldığında Kanun’un uygulama
süresi yaklaşık 13 yıl olmaktadır. Bazı bölgelerin tam anlamıyla faaliyete
geçmesinin 2-3 yılı bulduğu göz önünde bulundurulursa, bazı firmalar için
muafiyet uygulaması 7-8 yıllık bir süre için mümkün olacaktır ve bu da haksız
rekabet ortamı yaratacaktır.
Ayrıca Serbest Bölgeler Kanunu’na getirilen en önemli eleştirilerden
birisi olan, bu bölgelerin vergi kaçıranların yuvası olduğu eleştirisine maruz
kalmamak için, TGB’lere yönelik muafiyetleri kaldırmak yerine, etkin bir
denetim sistemi ile bölgelerin denetimini ve etkinliğini sağlamak daha doğru
olacaktır. Yabancı yatırımları TGB’lere çekebilmek için, yurt dışında
tanıtımlarının yapılması ve bu bölgelerde ihracata yönelik Ar-Ge ve yazılım
faaliyetlerinin desteklenmesi gerekmektedir.
Kanun’da yazılım faaliyetleri ve Ar-Ge faaliyetleri teşvik kapsamında
ayrı değerlendirilmiş olup, bazı teşvik unsurları yazılım faaliyetlerini
kapsamazken, bazı teşvik unsurları da Ar-Ge faaliyetlerini kapsamamaktadır.
Örneğin, yazılım faaliyetleri seri üretim konusunda teşvik edilmekte ve KDV
istisnasından yararlanabilmekteyken, Ar-Ge faaliyetleri seri üretim konusunda
teşvik edilmemekte ve KDV istisnasından yararlanamamaktadır. Ar-Ge
faaliyetlerine yönelik bağış ve yardımlar indirim konusu yapılabilirken, yazılım
faaliyetleri için bu durum söz konusu değildir.
Bu nedenle, bölgede faaliyet gösteren yazılım firmalarının sayısı
bunlara sağlanan seri üretim konusundaki teşvikin ve KDV muafiyetinin de
etkisiyle, üretime yönelik çalışan firmaların sayısının nerdeyse iki katıdır.
TGB’lere en yoğun ilgiyi yazılım firmalarının göstermesi, firmaların belli
faaliyet alanlarında yoğunlaşmasının ve gelişememesinin somut delilidir.
121
TGB mekanizmasının daha iyi işleyebilmesi için, Ar-Ge faaliyetleri
sonucunda elde edilen ürünün pazarlama ve satışı aşamasında da bu
desteklerin devam etmesi sağlanmalıdır. Başka bir ifade ile Ar-Ge
faaliyetlerine ilginin artması için seri üretim konusunda da teşvik getirilmesi
gerekir. 194 Ayrıca KDV muafiyetinin kapsamı Ar-Ge faaliyetlerini de
kapsayacak şekilde genişletilmelidir. Aksi halde şu anda olduğu gibi, bölgede
yazılım faaliyetleri büyük talep görecek, zaten riskli ve yüksek maliyetli olan
kaçış devam edecektir.
Temel olarak 5746 sayılı Kanun, 4691 sayılı Kanun ve vergi mevzuatı
çerçevesinde üç farklı uygulama temeline dayanan Ar-Ge teşvik sistemi
içinden çıkılmaz bir hale gelmiştir. Bir kanundaki teşvik uygulamalarından
yararlanabilen
kesimin
bir
diğer
kanundaki
teşvik
uygulamalarından
yararlanamaması durumu söz konusudur. Bu durum, teşvikten yararlanacak
kişi ve kurumların zaten anlaşılması zor olan bu sistemden etkin bir şekilde
yararlanmasına engel olmaktadır.
Teknolojik kalkınma hedefine ulaşabilmek için Ar-Ge faaliyetlerine olan
talebin
artması
ve
TGB’lerden
beklenilen
başarının
gerçekleşmesi
bakımından, Ar-Ge teşviklerine ilişkin şu anki çok başlı uygulama yerine,
kapsamı ve yararlanıcısı açık olarak belirlenmiş, daha anlaşılır bir teşvik
mevzuatı ile anılan kurumların da katılımıyla tek bir uygulayıcı kurumun çatısı
altında yürütülen, sadece bu bölgelerdeki değil, bölge dışında faaliyette
bulunan firmaları da kapsayacak geniş tabanlı bir teşvik sisteminin
uygulanması oldukça önemlidir.
Diğer taraftan, bölgelere sağlanan Ar-Ge teşvik ve desteklerinin, süre
ve kapsam olarak geliştirilmesi ve derinleştirilmesine ihtiyaç vardır. Zira 2013
yılı sonu itibariyle sona erecek olan teşviklerin devam etmemesi durumunda
TGB’lerin firmaları bünyelerine çekmeleri zorlaşacak ve henüz belli bir
olgunluğa erişmemiş bu bölgeler tüm cazibesini yitirerek daha çok yeni olan
teknokent oluşumları kendilerinden beklenen amaçlara ulaşamayacaklardır.
Dolayısıyla, Türkiye’de çok kısa bir geçmişe sahip olmasına rağmen devletin
194
Hasan Altuncu, “Araştırma Geliştirme Faaliyetlerinin Vergisel Boyutu ve MuhasebeleştirilmesiII”, Vergi Raporu, sayı 109, Ekim, 2008, s. 25.
122
beklentisinin
oldukça
yüksek
olduğu
bu
bölgelerin,
gelişimlerinin
sürdürülmesi, verimliliklerinin artması ve firmaların bu bölgelere rağbet
etmelerinin sağlanması için çalışmaların devam ettirilmesi gerekmektedir.
2.7.
TEKNOLOJİ
GELİŞTİRME
BÖLGELERİNDEKİ
VE
SERBEST
BÖLGELERDEKİ VERGİ AVANTAJLARININ KARŞILAŞTIRILMASI
Serbest bölge, ülkenin siyasi sınırları içinde olmakla birlikte gümrük
hattı dışında sayılan, ülkede geçerli bir takım hukuki düzenlemelerin kısmen
veya tamamen uygulanmadığı, sınai ve ticari faaliyetler için daha geniş
teşviklerin tanındığı, fiziki olarak ülkenin diğer kısımlarından ayrılan
yerlerdir. 195
Türkiye’de serbest bölge uygulamalarına yönelik ilk düzenleme,
21.12.1953 tarih ve 6209 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu ile yapılmış olup, bu
Kanun sistemin bugünkü esaslarını belirleyen 15.06.1985 tarihinde yürürlüğe
giren 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu 196 ile yürürlükten kaldırılmıştır.
TGBK’nın ilk yayımlandığı dönemde, özellikle Serbest Bölgelere
sağlanan vergisel teşvikler TGB’lerin etkinlik ve yaygınlık kazanabilmesinde
önemli bir engel oluşturmaktaydı. Bu nedenle; 5084 sayılı Kanun’da 197
yapılan düzenlemelerle serbest bölgelerin sahip olduğu avantajlar azaltılmış
ve tanınan istisna ve muafiyetlerin (KDV ve ÖTV ile satış kazançları istisnası
hariç) süresi 31.12.2008 tarihi ile sınırlandırılmıştır. Bugün itibariyle bu
bölgelere tanınan istisna ve muafiyetlerin sona erdiği düşünüldüğünde, ilk
etapta serbest bölgeler lehine olan avantaj TGB’ler lehine dönmüştür.
Serbest bölgeler ile TGB’lerin kuruluş amaçları ve işleyişlerindeki
çeşitli özellikler bakımından ortak yönleri olduğu gibi farklı yönleri de
mevcuttur. Serbest bölgelere tanınan vergisel teşvikler 31.12.2008 tarihinde
195
İrfan Sarıkaya, "Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun Getirdikleri ve Getiremedikleri", Vergi
Dünyası, sayı 240, Ağustos, 2001, s. 38.
196
15.06.1985 tarih ve 18785 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 3218 sayılı Serbest Bölgeler
Kanunu.
197
06.02.2004 tarih ve 25365 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5084 sayılı Yatırımların ve
İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 8 ve 9. maddeleri.
123
sona ermiş olsa bile, konumuz nedeniyle vergisel teşvikler bakımından iki
bölge arasındaki farklılıkları belirtmekte fayda vardır. Söz konusu farklılıklar
şunlardır:
- Serbest bölgeler gümrük bölgesi dışında sayıldıkları için, bu
bölgelerde gümrük ve kambiyo mükellefiyetine dair mevzuat hükümleri
uygulanmaz. TGB’lerde böyle bir uygulama söz konusu değildir.
- Serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere ruhsat almış
mükelleflerin; bu bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetleri dolayısıyla elde
ettikleri kazançları, 06.02.2004 tarihi itibarıyla faaliyet ruhsatlarında belirtilen
süre ile sınırlı olmak üzere gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır.
TGB’lerde faaliyette bulunan mükelleflerin ise, bölgedeki Ar-Ge ve yazılım
faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar faaliyete başlanan tarihten bağımsız
olarak 31.12.2013 tarihine kadar gelir veya kurumlar vergisinden istisnadır.
- Her iki bölgede, faaliyet gösteren kurumlar vergisi mükelleflerinin, bu
bölgelerde elde ettikleri kazançları dağıtmaları halinde, dağıtılan kâr payları
üzerinden elde edenin hukuki niteliğine göre Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/1-6
(b) maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 15/2. maddesi ve 30/3,6.
maddesi uyarınca vergi kesintisi yapmaları gerekmektedir.
- Serbest bölgelerde istihdam edilen personele ödenen ücretler
31.12.2008 tarihine kadar gelir vergisinden müstesna olmakla birlikte,
06.02.2004 tarihi itibarıyla ruhsatlarında belirtilen süre 31.12.2008 tarihinden
daha önceki bir tarihte sona eriyorsa, istisna uygulamasında ruhsatta yer
alan sürenin bitiş tarihi dikkate alınır. TGB’lerde çalışan araştırmacı, yazılımcı
ve Ar-Ge personeline bu görevleri ile ilgili ödenen ücretler ise, 31.12.2013
tarihine kadar her türlü vergiden müstesnadır.
- Serbest bölgelerdeki mükelleflerin, bu bölgede gerçekleştirdikleri
faaliyetleri ile ilgili olarak yaptıkları işlemler 31.12.2008 tarihine kadar her
türlü vergi, resim ve harçtan müstesnadır. Bu tür istisna TGB’lerde sadece
yönetici şirketlere tanınmış olmakla birlikte, bazı özellikli durumlar dışında
diğer mükelleflere tanınmamıştır.
- Serbest bölgelerde gerçekleştirilen teslim ve hizmetler KDV ve
ÖTV’den istisna olup, Türkiye’den serbest bölgelere yapılan satışlar ihracat
124
kapsamında olup KDV ve ÖTV’ye tabi bulunmamaktadır. 198 TGB’lerde ise
sınırlı bir KDV istisnası söz konusu olup, bölgede faaliyette bulunan
girişimcilerin kazançlarının gelir veya kurumlar vergisinden istisna bulunduğu
süre içinde münhasıran bu bölgelerde ürettikleri ve sistem yönetimi, veri
yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, mobil ve askeri komuta kontrol
uygulama yazılımı şeklindeki teslim ve hizmetleri KDV’den istisnadır.
Teknoloji geliştirme bölgelerinde şube olarak faaliyet gösteren firmaların, bu
şubelerinden üçüncü kişilere hizmet vermeyip yalnızca kendi merkezlerine
hizmet vermeleri durumunda ise, merkezlerine kestikleri faturalar dahili bir
işlem olarak değerlendirilmektedir. Ancak, TGB’lerde şube olarak faaliyet
gösteren firmaların, merkezlerine kestikleri faturalar dahili bir işlem olarak
değerlendirilmektedir.
- Serbest bölgelerde faaliyette bulunan gelir veya kurumlar vergisi
mükelleflerinin bu bölgelerde imal ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri
kazançları Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yıllık
vergileme döneminin sonuna kadar gelir veya kurumlar vergisinden
müstesna olup, bu istisnanın GVK’nın 94/1-b maddesi kapsamında yapılacak
tevkifata etkisi yoktur. TGB’lerde faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi
mükelleflerinin, münhasıran bu bölgedeki yazılım ve Ar-Ge faaliyetlerinden
elde ettikleri kazançları 31.12.2013 tarihine kadar gelir ve kurumlar
vergisinden müstesna olup, bu istisnanın GVK’nın 94/1-b maddesi
kapsamında yapılacak tevkifata etkisi yoktur.
198
Abdullah Kiraz, "Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ile Serbest Bölgelerin Vergisel Avantajlar
Bakımından Karşılaştırılması", Vergi Sorunları Dergisi, sayı 193, Ekim, 2004, s. 158.
3. BÖLÜM
TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDE AR-GE FAALİYETLERİNE
UYGULANAN TEŞVİKLERİN MUHASEBE STANDARTLARI VE YASAL
DÜZENLEMELERDEKİ YERİ
Günümüzde
işletmelerin
Ar-Ge
faaliyetlerinin
gerçekleştirdikleri
Ar-Ge
hız
kazanması
faaliyetlerine
ilişkin
sonucunda,
maliyetlerin
muhasebeleştirilme ilke ve esasları önem kazanmakla birlikte, Türkiye’de,
UMS-38’e paralel olarak TMS-38’de ve Tekdüzen Hesap Planı, sermaye
piyasası
mevzuatı
ile
vergi
mevzuatında
Ar-Ge
maliyetlerinin
muhasebeleştirilme işlemleri hüküm altına alınmıştır.
Bu bölümde, öncelikle teknoloji geliştirme bölgelerindeki Ar-Ge
faaliyetlerine uygulanan teşviklerden yararlanan mükelleflerin, bu faaliyetleri
sonucunda
oluşan
Ar-Ge
giderlerinin,
genel
hükümler
çerçevesinde
Tekdüzen Hesap Planına, UMS-38 Standardına, TMS-38 Standardına,
sermaye
piyasası
mevzuatına
ve
vergi
mevzuatına
göre
nasıl
muhasebeleştirilmesi gerektiği anlatılmıştır. Daha sonra bu bölgelerde Ar-Ge
faaliyetlerine
uygulanan
teşviklerin
muhasebe
kayıtlarına
ne
şekilde
yansıtılacağına ilişkin esaslar açıklanmaya çalışılmıştır.
3.1. AR-GE FAALİYETLERİNİN MUHASEBE STANDARTLARI VE YASAL
DÜZENLEMELERDEKİ YERİ
Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde gerçekleştirdikleri Ar-Ge faaliyetleri
dolayısıyla uygulanan teşviklerden yararlanan mükellefler ile Bölge dışında
Ar-Ge faaliyeti gerçekleştiren mükelleflerin bu faaliyetleri sonucunda oluşan
Ar-Ge maliyetlerini muhasebeleştirirken uymaları gereken esaslar aynıdır.
Bu nedenle, konu ile ilgili açıklamalar yapılırken TGB’de veya Bölge
dışında Ar-Ge faaliyeti gerçekleştiren mükellefler arasında bir ayrım
gözetilmemiştir.
126
3.1.1. Tek Düzen Hesap Planındaki Yeri
Tekdüzen hesap çerçevesi hesap planı ve işleyişi konusundaki
düzenlemeler 26.12.1992 tarihli ve 21447 Mükerrer sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan 1 Sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği
(MSUGT) ile yapılmıştır.
3.1.1.1. Ar-Ge Maliyetlerinin Tespiti
MSUGT’de Ar-Ge faaliyetlerine ilişkin araştırma ve geliştirme işlemleri
herhangi
bir
ayrıma
tabi
tutulmamaktadır.
Tebliğ
bu
giderlerin
aktifleştirilmesine veya dönem gideri olarak muhasebeleştirilmesine olanak
sağlamasına rağmen, giderlerin hangi durumda aktifleştirileceği ya da dönem
gideri sayılacağı belirtmemiştir.
Cari dönem içerisinde gerçekleştirilen araştırma ve geliştirme işlemleri
sonucu ortaya çıkan maliyetlerin gelecek dönemlerde işletmeye ekonomik
fayda sağlayıp sağlamaması, söz konusu harcamanın gider veya aktif olarak
değerlendirilmesinde
belirleyici
unsur
olmalıdır.
Ayrıca,
araştırma
maliyetlerinin aktifleştirme/giderleştirme esasları geliştirme maliyetlerinin
aktifleştirme/giderleştirme
esasları
ile
aynı
doğrultuda,
aynı
kurallar
çerçevesinde gerçekleştirilmelidir.
Dolayısıyla,
cari
dönemde
gerçekleştirilen
araştırma/geliştirme
maliyetlerinin, gelecek dönemlerde işletmeye ekonomik fayda sağlayacağı
beklenmekte ve tutarı doğru bir şekilde saptanabilmekte ise söz konusu
maliyet tutarları aktifleştirilmelidir. Ancak söz konusu araştırma/geliştirme
maliyetinin ileride herhangi bir fayda sağlamayacağı belirginse veya bu tür
harcamaların işletme tarafından yeni ürün ve teknolojilerin geliştirilmesi
esnasında kullanılacağı objektif kriterlere göre ispatlanamıyorsa, tutarı da
doğru bir şekilde saptanamıyorsa ilgili araştırma/geliştirme maliyeti dönem
gideri olarak muhasebeleştirilmelidir.
Ancak, araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin nitelikleri göz önüne
alındığında, araştırma safhasında, gerçekleştirilen faaliyetin herhangi bir
maddi olmayan duran varlık oluşumuyla neticelenmesinin belirlenememesi,
aksine araştırma safhasından ileri bir aşama olan geliştirme safhasında
127
gerçekleştirilen
faaliyetin
herhangi
bir
maddi
olmayan
duran
varlık
oluşumuyla neticelenme ihtimalinin daha yüksek olması bizleri araştırma
faaliyetleri neticesinde oluşacak maliyetlerin giderleştirileceği, geliştirme
faaliyetleri neticesinde oluşacak maliyetlerin ise ileride herhangi bir fayda
sağlayıp sağlamayacağının değerlendirilmesi sonucunda giderleştirileceği
veya aktifleştirilebileceği sonucuna ulaştırmaktadır.
3.1.1.2. Ar-Ge Maliyetlerinin Muhasebeleştirilmesi
Tekdüzen
Hesap
Planı
(TDHP)’nda
Ar-Ge
maliyetlerinin
muhasebeleştirilmesinde kullanılan üç hesap sınıfı yer almaktadır. Söz
konusu hesaplar Ar-Ge maliyetlerinin muhasebeleştirilmesinde farklı işlevlere
sahip olup, bu maliyetlerin aktifleştirilmesinde veya giderleştirilmesinde
kullanılmaktadırlar.
TDHP’ye göre, Ar-Ge giderlerinden;
- Aktifleştirilen giderler, Maddi Olmayan Duran Varlıklar hesap
grubunda yer alan 263 numaralı Araştırma ve Geliştirme Giderleri Hesabında
izlenir.
- Aktifleştirilmeyen giderler ile aktifleştirilmiş giderlerden ilgili döneme
isabet eden itfa payları, Gelir tablosu hesap sınıfı içinde bulunan Faaliyet
Giderleri hesap grubundaki 630 numaralı Araştırma ve Geliştirme Giderleri
Hesabında izlenir ve Ar-Ge maliyetleri dönem sonunda bu hesaba devredilir.
- Üretim maliyetlerine yüklenemeyen veya aktifleştirilemeyen yani
doğrudan gider yazılan giderler ile aktifleştirilmiş giderlerin itfa payları Maliyet
Hesaplarında (7/A Seçeneği veya 7/B Seçeneği) izlenir.
İşletme muhasebe sisteminde 7/A Seçeneğini uygulamakta ise;
Maliyet Hesapları sınıfı içinde yer alan 75 numaralı Araştırma ve Geliştirme
Giderleri Hesap Grubuna ait 750 Araştırma ve Geliştirme Giderleri, 751
Araştırma ve Geliştirme Giderleri Yansıtma Hesabı ve 752 Araştırma ve
Geliştirme Gider Farkları olmak üzere 3 hesapta izlenir.
İşletme muhasebe sisteminde 7/B Seçeneğini uygulamakta ise;
Maliyet Hesapları sınıfı içinde yer alan 79 numaralı Gider Çeşitleri Grubuna
128
ait ilgili Gider Çeşitleri Hesabı (790-797) ile 798 Gider Çeşitleri Yansıtma
Hesabında (798.50 Araştırma ve Geliştirme Giderleri Yansıtma) izlenir.
Bu hesapların niteliği, bölümlenmesi, işleyişi, değerlemesi ve envanteri
ayrıntılı olarak aşağıda yer almaktadır.
263 Araştırma ve Geliştirme Giderleri
İşletmede
yeni
ürün
ve
teknolojiler
oluşturulması
mevcutların
geliştirilmesi ve benzeri amaçlarla yapılan her türlü harcamalardan,
aktifleştirilen kısmının izlendiği hesaptır. Hesap defteri kebir düzeyinde
tutulabilir. Harcamalar maliyet değerleri ile bu hesaba borç kaydedilir. 199
Geliştirme maliyetlerinin gider yazılabileceği gibi aktifleştirilebileceğine
daha önceki açıklamalarda yer verilmişti. Ancak, söz konusu geliştirme
maliyetlerinin aktifleştirilmesine, bu maliyetlerin dönem içerisinde ortaya
çıktığı
anda
karar
verilebileceği
gibi,
maliyetlerin
dönem
içerisinde
belirlenememesi nedeniyle dönem sonunda da karar verilebilmektedir.
İşletmenin aktifleştirme işleminin dönem içi veya dönem sonunda
gerçekleştirilmesine karar vermesi durumlarında, aktifleştirme işleminin farklı
şekillerde muhasebeleştirilmesi gerekmektedir. Söz konusu iki durumda
yapılması gereken yevmiye kayıtlarının gösterildiği örnek olaya aşağıda yer
verilmiştir.
Örnek Olay:
(X) A.Ş. bir ürün geliştirme çalışması sonucunda 50.000 TL tutarında
geliştirme gideri yapmıştır.
- İşletme geliştirme işlemini gerçekleştirdiği anda bu faaliyet maliyetinin
aktifleştirilebileceğini kanıtlayabilmekte ise, dönem sonunu beklemeksizin ve
dönem sonunda herhangi bir yansıtma işlemine gerek kalmaksızın
aktifleştirmeyi kayıt altına alabilmek için direkt olarak 263 Araştırma ve
Geliştirme Giderleri Hesabını kullanabilmektedir. Bu durumda yapılması
gereken yevmiye kaydı aşağıdaki gibidir:
199
Nalan Akdoğan, Orhan Sevilengül, Türkiye Muhasebe Standartları İle Uyumlu Tekdüzen
Muhasebe Sistemi Uygulaması, Gazi Kitabevi, 12. baskı, Ankara, Mart, 2007, s. 356,357.
129
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
263 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
50.000
İLGİLİ AKTİF HESAP
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
50.000
- İşletme şayet dönem sonunda geliştirme faaliyetinin maliyetinin
aktifleştirilebileceğini kanıtlayabilmekte ise, söz konusu geliştirme gideri
yansıtma işlemi ile 263 Araştırma ve Geliştirme Giderleri Hesabında
aktifleştirilerek bilançodaki maddi olmayan duran varlık hesap grubundaki
yerini alır. Bu durumda yapılması gereken yevmiye kaydı aşağıdaki gibidir:
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
50.000
İLGİLİ AKTİF HESAP
Dönem içinde gerçekleşen geliştirme harcamasının 750 no.lu
giderleştirilmesi
50.000
hesapta
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
263 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
751 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ
YANSITMA HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
751 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ YANSITMA HESABI
50.000
50.000
50.000
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
50.000
Bilançodaki yerini alan varlık, faaliyet dönemi içerisinde düzenli bir
şekilde itfa edilmeli ve bu şekilde giderleştirilmelidir.
Dönem
içerisinde
ortaya
çıktığı
anda
veya
dönem
sonunda
aktifleştirilen 50.000 TL’lik geliştirme giderinin itfasına ilişkin açıklamalara
çalışmanın 3.1.1.3. bölümünde yer verilmiştir.
Geliştirme maliyetlerinin doğru olarak değerlendirilememesi ve söz
konusu maliyetler ile gelecekte sağlayacakları yarar
kurulmasının
zorluğu
nedeniyle,
TDHP’deki
belirsizliğin
arasında
de
ilişki
etkisiyle
geleneksel kayıt sistemindeki tutuculuk ilkesi gereği uygulamada genellikle
araştırma maliyetleri gibi katlanıldıkları dönemde 750 Araştırma ve Geliştirme
Giderleri hesabında giderleştirildiği görülmektedir. Fakat tutuculuk ilkesi
dönemsellik ilkesi ile aykırı düşmekle birlikte, ürün maliyetlerinin de
130
bozulmasına neden olmaktadır. Çünkü bu giderler, muhasebe sistemi ve
vergi sistemi açısından nitelik olarak birbirinden farklıdır. Bu sorunun çözümü
için geleneksel kayıt sisteminden uzaklaşarak dönemsellik ilkesine uygun
olarak bu maliyetlerin araştırma ve geliştirme giderleri olarak ayrı ayrı
değerlendirilmelidir. Buna göre, araştırma giderlerinin katlandıkları dönemde
gider yazılması, geliştirme giderlerinin ise TMS-38 ve UMS-38 Standartları ile
vergi mevzuatında yer alan hükümlere göre ve dönemsellik ilkesine uygun
olarak aktifleştirilmesi gerekmektedir.
Ancak,
aktifleştirilen
Ar-Ge
maliyetlerinin
263
Araştırma
ve
Giderleştirme Giderleri Hesabı’nda izlenmesi, finansal tablolarda gerçeği
yansıtma ilkesi açısından yanlış bir uygulamadır. Çünkü bu hesap
kullanıldığında yaratılan ve henüz tamamlanmayan bir gayri maddi duran
varlığa ait maliyetler itfa edilmektedir.
İşletmenin hazır olarak satın almayıp kendi olanaklarıyla peyder pey
yaptığı, inşa ettiği, imal ettiği veya ettirdiği maddi duran varlıklara ilişkin
maliyetler maddi duran varlığın yapımı veya inşası sürdükçe 258 Yapılmakta
Olan Yatırımlar hesabında izlenmekte, tamamlandığında ise tamamlanan
maddi duran varlık 258 no.lu hesaptan ilgili hesaba aktarılmaktadır. Dolayısıyla
258 Yapılmakta Olan Yatırımlar bu yönüyle çok önemli bir fonksiyon
görmektedir. Ancak 258 no.lu hesabının karşılı bir hesaba ne yazık ki 26
maddi olmayan duran varlıklar grubunda bulunmamaktadır. Böyle bir hesaba
olan ihtiyaç özellikle son yıllarda büyük gelişme gösteren bilgisayar
programcılığı sektöründe kendini göstermektedir. 200
200
Süleyman Yükçü, “Maddi Olmayan Duran Varlıkların İşletme İçersinde Oluşturulması (Bilgisayar
Programı Örneği)”, Yaklaşım, yıl 8, sayı 94, Ekim, 2000, s. 41-43.
131
Bu nedenle, Ar-Ge faaliyeti gerçekleştiren işletmelerde geliştirme
maliyetlerinin izlenebilmesi için Maddi Duran Varlıklar hesap grubu içerisinde
yer alan ve varlığın yapımı veya inşası sürdükçe maliyetlerin izlendiği 258
Yapılmakta Olan Yatırımlar niteliğinde bir hesaba ihtiyaç vardır. Nitekim,
geliştirilen bir ürünün tamamlanması aylar ve belki yıllar almaktadır.
201
Bu
süre içerisinde ödenen veya tahakkuk eden geliştirme maliyetleri 258
Yapılmakta Olan Yatırımlar hesabı niteliğinde bir hesapta izlenerek biriktirilmeli
ve varlık tamamlanmadan aktifleştirme ve amortisman ayırma işlemi
gerçekleştirilmemelidir. Bu hesapta biriktirilen geliştirme maliyetlerinin maddi
olmayan varlık tamamlandıktan sonra, yani satışa veya kullanma hazır hale
geldikten
sonra
263
Araştırma
ve
Geliştirme
Giderleri
hesabında
aktifleştirilerek 268 Birikmiş Amortismanlar hesabı ile amortismana tabi
tutulması muhasebe ilkelerine uyguluk açısından daha doğru olacaktır.
Diğer taraftan, 263 Araştırma ve Geliştirme Giderleri Hesabı’nın
isminin de değiştirilmesi yerinde olacaktır. Çünkü bu hesap bir gelir tablosu
hesabı değil, bir varlık hesabıdır ve bilançoda yer almaktadır. 202 Bu hesabın
isminin Nalan AKDOĞAN ve Orhan SEVİLENGÜL’ün de çalışmalarında 203
belirttiği üzere “Geliştirme Giderleri” olarak değiştirilmesi uygun olacaktır.
630 Araştırma ve Geliştirme Giderleri (-):
Üretim maliyetinin düşürülmesi, satışların artırılması ve yeni üretim
biçim ve teknolojilerin işletmede uygulanması amacıyla yapılan giderlerden
aktifleştirilmeyen araştırma ve geliştirme giderleri ile aktifleştirilmiş olanlardan
bu döneme isabet eden itfa payları bu hesapta yer alır.
201
Güray Öğrendik, “Araştırma Geliştirme Harcamalarının Gider veya Maliyet Olarak Ticari
Kazancın Tespitinde Dikkate Alınacağı Dönem (lI)”, Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi, sayı 20,
Ağustos, 2005, s. 166,167.
202
Ş. Yasin Özkan, Araştırma ve Geliştirme Maliyetlerinin Mevcut Düzenlemelere Göre
Muhasebeleştirilmesi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı
Muhasebe Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2007, s. 105,106.
203
Akdoğan, Sevilengül, a.g.e., s. 893 dipnotu.
132
Hesap, fiili maliyet yöntemi uygulayan işletmelerde defteri kebir
düzeyinde tutulur. Giderlerini değişken sabit olarak izleyen işletmelerde
hesap, değişken-sabit olarak bölümlenebilir.
Standart maliyet yöntemi uygulayan işletmelerde ise hesap, 630.10
Standart Araştırma ve Geliştirme Giderleri Hesabı ve 630.20 Araştırma ve
Geliştirme Giderleri Fark Hesabı olarak bölümlenebilir. 204
a) Fiili maliyet yöntemleri uygulanıyorsa;
- 7/A seçeneğinde;
Dönem içerisinde gerçekleştirilen giderler, gerçekleştikleri anda 750
Araştırma ve Geliştirme Giderleri hesabına borç kaydedilir ve ilgili aktif hesap
alacaklandırılır.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
XXX
İLGİLİ AKTİF HESAP
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
Faaliyet dönemi sonlarında (fiili maliyetlerin saptandığı anda) ilgili
gider tutarıyla alakalı 750 Araştırma ve Geliştirme Giderleri hesabında
izlenen fiili tutar belirlenir ve bu tutarlar 630 Araştırma ve Geliştirme Giderleri
hesabının borcuna 751 Araştırma ve Geliştirme Giderleri Yansıtma hesabının
alacağına kaydedilerek gelir tablosu hesabına aktarılır.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
630 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
XXX
751 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ
YANSITMA HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
Dönem sonunda 750 no.lu hesap, 751 no.lu hesabın alacağı ile
karşılaştırılarak kapatılır.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
751 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ YANSITMA HESABI
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
204
Akdoğan, Sevilengül, a.g.e., s. 594.
XXX
XXX
133
- 7/B seçeneğinde;
Dönem içerisinde gerçekleştirilen giderler, gerçekleştikleri anda gider
çeşidine ilişkin hesaba (790-797 numaralı hesaplar) borç kaydedilir ve ilgili
aktif hesap alacaklandırılır.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
790-797 İLGİLİ GİDER ÇEŞİTİ HESABI
XXX
İLGİLİ AKTİF HESAP
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
Faaliyet dönemi sonlarında (fiili maliyetlerin saptandığı anda) ilgili
gider tutarıyla alakalı gider çeşidine ilişkin hesaplarda (790-797 numaralı
hesaplar) izlenen fiili tutarlar belirlenir ve bu tutarlar 630 Araştırma ve
Geliştirme Giderleri hesabının borcuna 751 Araştırma ve Geliştirme Giderleri
Yansıtma hesabının alacağına kaydedilerek gelir tablosu hesabına aktarılır.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
630 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
XXX
798 GİDER ÇEŞİTLERİ YANSITMA HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
Dönem sonunda 750 no.lu hesap, 751 no.lu hesabın alacağı ile
karşılaştırılarak kapatılır.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
798 GİDER ÇEŞİTLERİ YANSITMA HESABI
790-797 İLGİLİ GİDER ÇEŞİTİ HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
XXX
İşletme ister 7/A ister 7/B seçeneğini tercih etmiş olsun, bu işlemler
sonucunda 630 no.lu gelir tablosu hesabı, 690 Dönem Karı veya Zararı
hesabına devredilmek suretiyle kapatılır. Bu son işlem neticesinde faaliyet
döneminde gerçekleştirilmiş Ar-Ge faaliyetleri de işletmenin finansal
tablolarına aktarılmış olmaktadır.
134
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
690 DÖNEM KARI VEYA ZARARI HESABI
XXX
630 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
b) Standart maliyet yöntemi uygulanıyorsa;
- 7/A seçeneğinde;
Dönem içerisinde gerçekleştirilen giderler, gerçekleştikleri anda fiili
tutarlarıyla 750 Araştırma ve Geliştirme Giderleri hesabına borç kaydedilir ve
ilgili aktif hesap alacaklandırılır.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
XXX
İLGİLİ AKTİF HESAP
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
İşletmenin dönem içerisinde standart maliyet tutarını belirlediği anda,
standart tutarlar 751 Araştırma ve Geliştirme Giderleri Yansıtma hesabının
alacağına, 630 Araştırma ve Geliştirme Giderleri hesabının borcuna
kaydedilir.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
630 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
XXX
751 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ
YANSITMA HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
Gerçekleşen maliyetin tespit edildiği anda, gerçekleşen tutarlar 750
Araştırma ve Geliştirme Giderleri hesabının alacağına, ilgili aktif hesabının
borcuna kaydedilir.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
İLGİLİ AKTİF HESAP
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
XXX
135
7/B seçeneğine göre;
Dönem içerisinde gerçekleştirilen giderler, gerçekleştikleri anda fiili
tutarlarıyla gider çeşidine ilişkin hesaba (790-797 numaralı hesaplar) borç
kaydedilir ve ilgili aktif hesap alacaklandırılır.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
790-797 İLGİLİ GİDER ÇEŞİTİ HESABI
XXX
İLGİLİ AKTİF HESAP
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
İşletmenin dönem içerisinde standart maliyet tutarını belirlediği anda,
standart tutarlar 798 Gider Çeşitleri Yansıtma hesabının alacağına, 630
Araştırma ve Geliştirme Giderleri hesabının borcuna kaydedilir.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
630 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
XXX
798 GİDER ÇEŞİTLERİ YANSITMA HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
Gerçekleşen maliyetin tespit edildiği anda, gerçekleşen tutarlar gider
çeşidine ilişkin hesapların (790-797 numaralı hesaplar) alacağına, ilgili aktif
hesabının borcuna kaydedilir.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
İLGİLİ AKTİF HESAP
XXX
790-797 İLGİLİ GİDER ÇEŞİTİ HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
Dönem sonunda standart tutar fiili tutarın altında gerçekleşirse, yani
olumsuz bir fark söz konusu olursa; 752 Araştırma ve Geliştirme Gider
Farkları hesabı borçlandırılır.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
751 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ YANSITMA HESABI
752 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDER FARKLARI HESABI
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
XXX
XXX
136
Ortaya çıkan bu olumsuz fark tutarı 630 Araştırma ve Geliştirme
Giderleri Hesabına devredilerek kapatılır.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
630 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
XXX
752 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDER
FARKLARI HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
Dönem sonunda standart tutar fiili tutarın üstünde gerçekleşirse, yani
olumlu bir fark söz konusu olursa; 752 Araştırma ve Geliştirme Gider Farkları
Hesabı alacaklandırılır.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
751 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ YANSITMA HESABI
XXX
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
752 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDER FARKLARI HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
XXX
Ortaya çıkan bu olumlu fark tutarı 630 Araştırma ve Geliştirme
Giderleri Hesabına devredilerek kapatılır.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
752 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDER FARKLARI HESABI
630 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
XXX
Hizmet gider yerlerinin giderlerinin dağıtılması sonucu Araştırma ve
Geliştirme Gider yerine dağıtımdan gelen giderler 752 Araştırma ve
Geliştirme Gider Farkları Hesabına doğrudan alınabileceği gibi, 750 numaralı
hesaba alınıp, 751 numaralı hesapla da yansıtılabilir.
İşletme ister 7/A ister 7/B seçeneğini tercih etmiş olsun, bu işlemler
sonucunda 630 no.lu gelir tablosu hesabı, 690 Dönem Karı veya Zararı
hesabına devredilmek suretiyle kapatılır. Bu son işlem neticesinde faaliyet
döneminde gerçekleştirilmiş Ar-Ge faaliyetleri de işletmenin finansal
tablolarına aktarılmış olmaktadır.
137
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
690 DÖNEM KARI VEYA ZARARI HESABI
XXX
630 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
75 Araştırma ve Geliştirme Giderleri Hesap Grubu
Bu grup araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile ilgili aşağıdaki gider,
yansıtma ve fark hesaplarından oluşur. Bu gruptaki hesaplarda üretim
maliyetlerine yüklenmeyen veya aktifleştirilmeyen araştırma ve geliştirme
giderleri ile aktifleştirilmiş giderlerin tükenme payları izlenir.
750 - Araştırma ve Geliştirme Giderleri
751 - Araştırma ve Geliştirme Giderleri Yansıtma Hesabı
752 - Araştırma ve Geliştirme Gider Farkları
750 Araştırma ve Geliştirme Giderleri
Üretime devam olunan mamullerin maliyetlerini düşürmek, satışlarını
arttırmak, bulunan yeni üretim çeşitlerinin işletmede kullanılmakta olan
yöntem ve işlemlerini geliştirmek ya da yeni yöntem ve işlemler bulmak,
üretimde kullanılan teçhizatın yenilerinin ve mevcutlarının geliştirilmesine
ilişkin araştırmalar yapmak, satış ve pazarlama faaliyetlerini geliştirmek ve
diğer bir deyişle ticari alana uygulanması için yapılan giderlerin kaydedildiği
hesaptır.
Aktifleştirilmeyen araştırma ve geliştirme giderleri ile aktifleştirilmiş
olanlardan bu döneme isabet eden itfa payları bu hesabın borç tarafına
kaydedilir. Dönem sonlarında bu hesap, "751 Araştırma ve Geliştirme
Giderleri Yansıtma Hesabı" ile karşılaştırılarak kapatılır. 205
Araştırma ve Geliştirme Gider Yeri ile ilgili olan her türlü gider çeşiti
(0-6 grubu) bu hesapta izlenir.
Ar-Ge faaliyetleri yoğun olan işletmelerde, bu faaliyetlere ilişkin
giderlerin
planlanması,
kontrolü
ve
dengeli
bir
biçimde
toplanıp
dağıtılabilmesi ayrıntılı bilgiyi gerektirir. Bu nedenle, büyük defterlerde
205
Akdoğan, Sevilengül, a.g.e., s. 706,707.
138
fonksiyon esasına göre belirlenen Ar-Ge giderleri, eş zamanlı kayıt yöntemi
esasına göre, yardımcı defterlerde hem gider çeşitleri hem de gider yerleri
açısından incelenebilmektedir.
Ar-Ge giderleri bünyesinde yer alabilecek her türlü gider çeşitleri (0-6
grubu) aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. 206
Tablo 3 : Fonksiyon Esasına Göre Ar-Ge Giderleri
FONKSİYONEL
GİDER HESABI
GİDER ÇEŞİTLERİ
GİDER YERLERİ
750
Araştırma
ve
Geliştirme Giderleri
0 İlk Madde ve Malzeme Giderleri
06 Endirekt Malzeme Kullanımları
1 İşçi Ücret ve Giderleri
2 Memur Ücret ve Giderleri
3 Dışarıdan Sağlanan Fayda ve Hizmetler
30 Elektrik, Su, Gaz Giderleri
31 Haberleşme Giderleri
32 Bakım Onarım Giderleri (Harici)
33 Taşeron Giderleri
39 Diğer Dışarıdan Sağlanan Fayda ve
Hizmetler
4 Çeşitli Giderler
40 Sigorta Giderleri
42 Kira Giderleri
49 Diğer Çeşitli Giderler
5 Vergi Resim ve Harçlar
6 Amortisman ve Tükenme Payları
750 Araştırma ve
Geliştirme Gider Yeri
Söz konusu hesabın işleyişine ilişkin yevmiye kayıtları, 630 Araştırma
ve Geliştirme Giderleri Hesabına ilişkin açıklamaların yer aldığı bölümde
gösterilmiştir.
751 Araştırma ve Geliştirme Giderleri Yansıtma Hesabı
Bu hesap, araştırma geliştirme giderlerinin fiili veya standart
tutarlarının gelir tablosu hesapları arasında bulunan "630 Araştırma ve
Geliştirme
Giderleri"
hesabına
veya
döneme
ait
olmayan
tutarları
aktifleştirilmek üzere ilgili aktif hesaba devrinde kullanılır.
Hesap, giderleri sabit/değişken olarak ayırmak üzere tali hesaplara
bölünebilir.
Önceden
saptanmış
maliyet
yöntemlerinin
uygulandığı
durumlarda, önceden saptanmış araştırma ve geliştirme giderleri;
206
Akdoğan, Tekdüzen Muhasebe Sisteminde Maliyet Muhasebesi Uygulamaları, 4. Baskı,
Ankara, Cem Ofset, 1998, s. 22.
139
- Fiili maliyet yönteminde, 750 no.lu hesabın borcuna kaydedilen
tutarlar 751 no.lu hesabın alacağına karşılık 630. no.lu hesaba borç
kaydedilir, dönem sonunda 750 ve 751 no.lu hesaplar karşılıklı olarak
kapatılır.
- Tahmini veya standart maliyet yönteminde, 751 no.lu hesabın
alacağı ile 630 no.lu hesaba devredilen tutarlar tahmini veya standart tutarlar
olduğu için 750 ve 751 no.lu hesaplar karşılıklı olarak kapatılarak aradaki
farklar “752 Araştırma ve Geliştirme Gider Farkları Hesabı”na devredilir ve
dönem sonunda bu hesap 630 no.lu hesaba devredilerek kapatılır.
Her iki durumda da, 630 no.lu hesap gelir tablosu hesabı olduğu için
dönem sonunda “690 Kar Zarar Hesabı”na devredilerek kapatılır. 207
Söz konusu hesabın işleyişine ilişkin yevmiye kayıtları, 630 Araştırma
ve Geliştirme Giderleri Hesabına ilişkin açıklamaların yer aldığı bölümde
gösterilmiştir.
752 Araştırma ve Geliştirme Gider Farkları
Araştırma ve geliştirme fiili giderleri ile önceden saptanmış giderler
arasındaki olumlu ya da olumsuz farkların izlendiği hesaptır.
Hesap önceden saptanmış maliyet yöntemlerini uygulayan işletmeler
tarafından kullanılır. (Ülkemizde araştırma geliştirme giderlerini standart
verilere göre izleyen firma pek bulunmamaktadır.)
750 ve 751 no.lu hesapların karşılaştırılması sonucu bulunan olumsuz
farklar hesabın borcuna, olumlu farklar ise alacağına kaydedilir. Dönem
sonlarında bu hesap "630 Araştırma ve Geliştirme Giderleri Hesabı"na
aktarılarak kapatılır.
Fark tutarları ile standart verilerin ayrı ayrı raporlanmasını sağlamak
üzere “630” no.lu hesabın,
630.10 Standart Tutar
630.50 Olumsuz Farklar
630.55 Olumlu Farklar (-)
207
Akdoğan, Sevilengül, a.g.e., s. 708,709.
140
şeklinde bölümlenmesi faydalı olur. 208
Söz konusu hesabın işleyişine ilişkin yevmiye kayıtları, 630 Araştırma
ve Geliştirme Giderleri Hesabına ilişkin açıklamaların yer aldığı bölümde
gösterilmiştir.
3.1.1.3. Ar-Ge Maliyetlerinin Amortismanı
Aktifleştirilen Ar-Ge giderleri, 263 numaralı Araştırma ve Geliştirme
Giderleri Hesabına maliyet değerleri ile borç kaydedilir ve değerlemesi
yapılır, 5 yıl içinde de eşit taksitlerle itfa edilerek yok edilir.
3.1.1.2. bölümde yer alan örnek olayda, dönem içerisinde veya dönem
sonunda aktifleştirilen ve maddi olmayan duran varlıklar grubunda raporlanan
50.000 TL’lik geliştirme gideri, en fazla 5 yılda amortisman yoluyla gidere
dönüştürülür.
Aktifleştirilmiş olan 50.000 TL’lik geliştirme giderinin döneme düşen
amortisman tutarı: 50.000/5 = 10.000 TL’dir. Bir dönemin amortisman ayırma
işlemine ilişkin yevmiye kaydı aşağıdaki gibidir ve bu kayıt amortisman süresi
boyunca her dönem sonunda tekrarlanır. Amortisman süresinin sonunda, 268
numaralı Birikmiş Amortismanlar Hesabının alacağında biriken 50.000 TL’lik
tutar, 268 numaralı hesabın borcuna, 263 numaralı hesabın alacağına
kaydedilerek bilançodan çıkarılıp gelir tablosu hesaplarına alınır.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
10.000
750.06 Amortisman ve Tükenme Payları
268 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR HESABI
10.000
268.30 Araştırma ve Geliştirme Giderleri Amortismanı 10.000
Bir döneme ilişkin amortisman kaydı
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
268 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR HESABI
50.000
268.30 Araştırma ve Geliştirme Giderleri Amortismanı 50.000
263 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
Amortisman süresinin sonunda yapılacak kayıt
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
208
Akdoğan, Sevilengül, a.g.e., s. 710.
50.000
141
Yıl içerisindeki dönemlerde maliyet çıkaran ve/veya raporlama yapan
işletmelerde ise, her ilgili dönem için hesaplanan itfa payı tutarlarıyla dönem
içi amortisman tahakkuku kaydı yapılır. 209
İşletme
tarafından,
daha
evvel
aktifleştirilmiş
olan
geliştirme
giderlerinin yapıldığı proje ve ürün itfa süresi dolmadan evvel ekonomik
fayda sağlama özelliğini kaybetmişse, aktif halde bilançoda yer alan
geliştirme giderlerinden geriye kalan kısmının tamamı itfa süresinin bitmesi
beklenmeden dönem gideri olarak kaydedilir.
Yukarıdaki yer alan örnekteki 50.000 TL’lik geliştirme gideri için 2 yıl
amortisman payı (10.000x2=20.000 TL) ayrıldıktan sonra 3. yıl projenin
ekonomik fayda sağlama özelliğini kaybettiği belirlendiyse, geriye kalan
amortisman payının (10.000x3=30.000 TL) tamamı 3. yılın sonunda 750
numaralı hesabın alacağına aktarılarak gider kaydedilir.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
30.000
268 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR HESABI
30.000
268.30 Araştırma ve Geliştirme Giderleri Amortismanı 30.000
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
3.1.2. Uluslararası Muhasebe Standartlarındaki Yeri
Ar-Ge faaliyetlerin muhasebeleştirilmesiyle ilgili olarak gerek ulusal
gerekse uluslararası standartlar bulunmaktadır. Dokuz No’lu Uluslararası
Muhasebe Standardı (UMS-9), “Araştırma ve Geliştirme Maliyetlerinin
Muhasebeleştirilmesi” Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB)
tarafından söz konusu faaliyetlerin muhasebeleştirilmesi için ilk kez 1978’de
kabul
edilmiş
ve
01.01.1980
tarihinde
yürürlüğe
girmiştir.
İlerleyen
zamanlarda değişikliğe uğrayan standart, 01.01.1999’da yürürlüğe giren
UMS-38 “Maddi Olmayan Varlıklar” standardıyla yürürlükten kaldırılmıştır.
209
Mesut Yavuz, a.g.e, s. 108.
142
Söz konusu standart, 31.03.2004 tarihinde revize edilerek bir önceki
UMS-38’in yerini almıştır. 210 Mayıs 2008 tarihinde yayınlanan UFRS’lere
ilişkin yapılan iyileştirmeler sonucunda, standartta yer alan üretim miktarı
amortisman yöntemi ile reklam ve promosyon faaliyetlerine ilişkin hükümlerde
değişiklikler yapılmış olup, bu değişiklikler 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren
geçerlidir ve erken uygulamaya izin verilmektedir. 211
UMS-38 standardının amacı, başka bir Standartta özel hüküm
bulunmayan maddi olmayan duran varlıklarla ilgili muhasebeleştirme
yöntemlerini belirlemektir. Bu Standart, işletmenin, bir maddi olmayan duran
varlığı sadece ve sadece belirlenmiş kriterlerin sağlanmış olması durumunda
muhasebeleştirmesini zorunlu kılar. Bu Standart, ayrıca maddi olmayan
duran varlıkların defter değerinin nasıl ölçüleceğini belirleyip, maddi olmayan
duran varlıklarla ilgili bazı özel açıklamalar yapılmasını gerektirir. 212
Standart, diğer konuların yanı sıra, reklam, eğitim, ilk kuruluş,
araştırma ve geliştirme faaliyetleri için yapılan harcamalara da uygulanır.
Standarda göre, bir kalemin maddi olmayan duran varlık olarak
muhasebeleştirilmesi için, işletmenin söz konusu kalemin maddi olmayan
duran varlık tanımı ve muhasebeleştirme kriterleri unsurlarını karşıladığını
göstermesi gerekir. Bu koşul, bir maddi olmayan duran varlığın başlangıçta
elde edilmesi ya da işletme içinde oluşturulması veya ekleme, değişiklik veya
bakımının yapılması ile ilgili olarak daha sonra yüklenilen maliyetlere de
uygulanır.
Bir maddi olmayan duran varlık sadece ve sadece:
(a) Varlıkla ilişkilendirilen beklenilen gelecekteki ekonomik yararların
işletme için gerçekleşmesinin muhtemel olması; ve
(b) Varlığın maliyetinin güvenilir bir şekilde ölçülebilmesi durumunda,
210
Metin Saban, Murat Genç, “Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin IAS-38 “Maddi Olmayan
Duran Varlıklar” Kapsamında Muhasebeleştirilmesi”, Mali Çözüm, sayı 70, Ocak-Şubat- Mart 2005,
s. 123.
211
Deloitte, UFRS Cep Kitapçığı 2009, (Erişim) http://www.deloitte.com/view/tr_TR/tr/
hizmetlerimiz/denetim/67151bf8fe824210Vgn VCM100000ba 42f00aRCRD.htm, s. 98, 14.06.2010.
212
IFRS, Technical Summary IAS 38 Intangible Assets, (Erişim) http://www.ifrs.org/NR/
rdonlyres/E52C2F1A-DA51-4CFC-A363-9E84920D6EED/ 0/IAS38. pdf, s. 1., 13.05.2010.
143
muhasebeleştirilir. 213
Bir maddi olmayan duran varlık ilk muhasebeleştirilmesi sırasında
maliyet bedeliyle ölçülür
UMS-38, işletme tarafından üretilen şerefiye, marka, müşteri listeleri,
yayım
hakları
gibi
unsurların
varlık
olarak
muhasebeleştirilmesini
yasaklamaktadır. Bununla birlikte, bazı geliştirme harcamaları bir maddi
olmayan varlığın muhasebeleştirilmesine sebep olabilir. İşletme tarafından
geliştirilmiş bilgisayar yazılımları buna örnektir. 214
3.1.2.1. Ar-Ge Maliyetlerinin Tespiti
Ar-Ge faaliyetleri UMS-38’de kapsamlı bir şekilde değerlendirmiş olup,
Standartta işletme bünyesinde oluşturulan bir maddi olmayan varlığın
finansal tablolara alınma şartlarını taşıyıp taşımadığını değerlendirmek ve
muhasebeleştirebilmek açısından, varlığın oluşturulma sürecindeki safhalar,
araştırma safhası ve geliştirme safhası olarak ikiye ayrılmıştır.
UMS-38’in 8. paragrafında araştırma, “yeni bilimsel veya teknik bilgi
elde etmek amacıyla taahhüt edilen orijinal ve planlanmış incelemedir”
şeklinde tanımlanmıştır. Aynı paragrafta geliştirmenin de tanımı yapılarak,
“ticari bir üretim başlamasından önceki hizmetler için veya yeni ya da ilave
olarak geliştirilen materyaller, aletler, ürünler, süreçler ve sistemlerin
meydana getirilmesi için bir plana ait bilgi veya araştırma bulgularına
başvurulmasıdır” biçiminde ifade edilmiştir. 215
UMS-38’in 66. paragrafında, işletmede ortaya çıkan maddi olmayan
duran varlığın maliyetini oluşturan unsurlar ile maliyeti kapsamına girmeyen
unsurlar sıralanmakla birlikte, maddi olmayan varlığın ortaya çıkması,
üretilmesi veya kullanıma hazırlanması için doğrudan belirlenebilen veya
makul ve uygun bir temele göre maddi olmayan duran varlığın maliyetine
213
IFRS, Technical Summary IAS 38 Intangible Assets, (Erişim) http://www.ifrs.org/NR/
rdonlyres/E52C2F1A-DA51-4CFC-A363-9E84920D6EED/ 0/IAS38. pdf, s. 1., 13.05.2010.
214
Pınar Acar, “Uluslararası Muhasebe Standartları", Uluslararası Mali Standartlar, T.C.Maliye
Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı, Ankara, 2002, s. 311.
215
Saban, Genç, a.g.m., s. 124.
144
doğrudan yüklenebilen tüm harcamalar araştırma ve geliştirme maliyetleri
içerisinde değerlendirilmiştir. 216
Ar-Ge maliyetlerinin unsurları bir bütün olarak sunulmasına rağmen
gerek uluslararası gerekse ulusal muhasebe standartları açısından araştırma
maliyetlerinin
ayrı
geliştirme
maliyetlerinin
ayrı
muhasebeleştirilmesi
nedeniyle bunların maliyet unsurlarının araştırma maliyetleri ve geliştirme
maliyetleri olarak ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
Araştırma maliyetleri, standardın 56. paragrafında verilen araştırma
örneklerine
ilişkin
faaliyetler
yerine
getirilirken
oluşan
maliyetlerin
toplamından, geliştirme maliyetleri de standardın 59. paragrafında verilen
geliştirme örneklerine ilişkin faaliyetler yerine getirilirken oluşan maliyetlerin
toplamından oluşur. 217
Hangi faaliyetlerin araştırma, hangi faaliyetlerin geliştirme faaliyetleri
içerisinde olduğunu saptayabilmek, araştırma ve geliştirme maliyetlerinin
belirlenmesinde ve dolayısıyla bu maliyetlerin muhasebeleştirilmesinde önem
taşımaktadır.
UMS-38’in 56. paragrafında araştırmaya ilişkin örnekler sıralanmıştır.
Bu örnekler sırasıyla şöyledir:
• Yeni bilginin bulunmasını amaçlayan faaliyetler,
• Araştırma bulguları veya diğer bilgiye başvurulması, değerleme ve
istenen sonuç için araştırma,
• Materyal, cihaz, ürün, işlem, sistem veya hizmet alternatifleri için
araştırma,
• Yeni veya geliştirilmiş materyal, cihaz, ürün, işlem, sistem veya
hizmetlerin olası alternatiflerinin seçimi, formüle edilmesi, dizaynı ve
değerlemesi.
Standardın
59.
paragrafında
da
sunulmuştur. Sıralanan örnekler şunlardır:
216
Saban, Genç, a.g.m., s. 126.
217
Saban, Genç, a.g.m., s. 126,127.
geliştirmeye
ilişkin
örnekler
145
• Üretim ve kullanım öncesi ilk örnek ve modellerin test edilmesi,
dizaynı ve düzenlenmesi,
• Yeni teknoloji kullanılarak yapılan alet, şekil ve kalıpların dizaynı,
• Ticari üretim için ekonomik olarak uygun ölçüde olmayan bir pilot
tesisin faaliyetinin ve inşasının dizaynı,
• Yeni veya geliştirilmiş materyal, cihaz, ürün, işlem, sistem veya
hizmetler için seçilen bir alternatifin test edilmesi, yapısı ve dizaynı. 218
3.1.2.2. Ar-Ge Maliyetlerinin Muhasebeleştirilmesi
Standarda göre, araştırmadan (veya işletme içi bir projenin araştırma
safhasından) kaynaklanan herhangi bir maddi olmayan duran varlık
muhasebeleştirilmez, araştırma (veya işletme içi bir projenin araştırma
safhası) harcamaları gerçekleştiğinde gider olarak muhasebeleştirilir. 219
Çünkü, araştırma safhasında gelecekte işletmeye yarar sağlayacak bir
duran varlık oluşup oluşmayacağı belirgin değildir. Yani gerçekleşen her
araştırma
faaliyeti
sonucunda
işletmeye
gelecekte
fayda
sağlaması
muhtemel bir maddi olmayan varlığın ortaya çıkacağı ispatlanamamaktadır.
Bu nedenle, araştırma maliyetleri aktifleştirilemez ve araştırma safhasında
ortaya çıkan harcamalar dönem gideri olarak muhasebeleştirilir.
Yine Standarda göre, sadece ve sadece, aşağıdaki koşulların
tamamının varlığı halinde, geliştirmeden (veya işletme bünyesinde yürütülen
bir projenin geliştirme safhasından) kaynaklanan maddi olmayan duran
varlıklar muhasebeleştirilir:
(a) Maddi olmayan duran varlığın kullanıma veya satışa hazır hale
gelebilmesi için tamamlanmasının teknik olarak mümkün olması.
(b) İşletmenin maddi olmayan duran varlığı tamamlama ve bu varlığı
kullanma veya satma niyetinin bulunması.
(c) Maddi olmayan duran varlığı kullanma veya satma imkanının
bulunması.
218
219
Saban, Genç, a.g.m., s. 125,126.
IFRS, Technical Summary IAS 38 Intangible Assets, (Erişim) http://www.ifrs.org/NR/
rdonlyres/E52C2F1A-DA51-4CFC-A363-9E84920D6EED/ 0/IAS38. pdf, s. 2., 13.05.2010.
146
(d) Maddi olmayan duran varlığın muhtemel gelecek ekonomik faydayı
nasıl sağlayacağının belirli olması. Ayrıca, maddi olmayan duran varlığın
ürününün veya kendisinin bir piyasasının olması ya da işletme bünyesinde
kullanılacak olması durumunda buna elverişli olması.
(e) Geliştirme safhasını tamamlamak ve maddi olmayan duran varlığı
kullanmak veya satmak için yeterli teknik, mali ve diğer kaynakların mevcut
olması.
(f) Geliştirme sürecinde maddi olmayan duran varlıkla ilgili yapılan
harcamaların güvenilir bir biçimde ölçülebilir olması. 220
Geliştirme safhasının araştırma safhasından sonra gelmesi nedeniyle
işletme, bu safhada maddi olmayan varlığın tanımlayabildiği gibi gelecekte
sağlayacağı ekonomik faydayı kanıtlayabileceğinden yukarıda sayılan
hususların
tamamını
durumunda
işletme
aktifleştirebilecekken,
ispat
bu
ispat
edebilmektedir.
safhada
Sayılan
hususların
ispatı
maddi
olmayan
varlığı
durumunda
ise
oluşan
edilememesi
geliştirme
safhasında yapılan harcamaları dönem gideri olarak muhasebeleştirecektir.
Araştırma harcamalarının UMS-38'e göre muhasebeleştirilmesiyle ilgili
bir örnek aşağıda yer almaktadır.221
Motorlu vasıtalar üreten bir şirket olan Alpha'nın yıl İçinde aşağıdaki iki
proje üstünde çalışan bir araştırma departmanı vardır:
Proje 1: Sürücünün parmaklarındaki sinir uçlarından aldığı sinyallere
tepki veren bir direksiyon sisteminin dizaynı.
Proje 2: Mekanik yerine elektronik olarak kontrol edilebilen bir kaynak
aparatının dizaynı.
Araştırma departmanının yaptığı harcamaların özeti şöyledir:
220
IFRS, Technical Summary IAS 38 Intangible Assets, (Erişim) http://www.ifrs.org/NR/
rdonlyres/E52C2F1A-DA51-4CFC-A363-9E84920D6EED/ 0/IAS38. pdf, s. 2., 13.05.2010.
221
Hakan Hersek, Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Vergi Teşvikleri ve Ar-Ge Faaliyetlerinin
Muhasebeleştirilmesi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı
Muhasebe Finansman Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2007, s. 93,94.
147
Araştırma Departmanının Yaptığı Harcamaların Özeti
Genel
Malzeme ve Hizmetler
Proje 1
128.000,00 USD
Proje 2
935.000,00 USD
620.000,00 USD
620.000,00 USD
320.000,00 USD
İşçilik
Direkt İşçilik
-
Departman Şefi Maaşı
400.000,00 USD
-
-
Yönetici
725.000,00 USD
-
-
Personel
Genel Giderler
Direkt
-
Endirekt
270.000,00 USD
340.000,00 USD
410.000,00 USD
110.000,00 USD
60.000,00 USD
Kaynak: Hennie Van Greunİng, JFRS:A Practical Guide, Washington DC, The World Bank, 2005, s. 199.
Departman şefi zamanının %15'ini Proje 1 ile ilgili çalışarak,
%10'unu da Proje 2 ile ilgili çalışarak harcamıştır. Bu durumda bu iki proje ile
ilgili aktifleştirilecek tutarlar şöyle olacaktır:
•
araştırma
Proje 1: Proje 1 sonucunda gelinen durum projenin hala
safhasında
olduğudur.
UMS-38'deki
açıklamalara
göre
"Araştırmadan (veya işletme içi bir projenin araştırma safhasından)
kaynaklanan herhangi bir maddi olmayan duran varlık muhasebeleştirilemez.
Araştırma (veya işletme içi bir projenin araştırma safhası) harcamaları
gerçekleştiğinde gider olarak muhasebeleştirilir." Bu sebeple Proje 1 için
yapılan tüm harcamalar ilgili yılda giderleştirilecektir. Bu harcamalar araştırma
safhasıyla ilgili oldukları için aktifleştirilmeyecektir.
•
Proje 2: Proje 2, araştırma safhasını geride bırakarak geliştirme
safhasına girmiş bir projedir. Bu maddi olmayan duran varlığın gelecekte
muhtemel bir ekonomik fayda sağlayacağı belli olması, geliştirme için yapılan
harcamaların güvenilir bir biçimde ölçülebilir olması sebepleriyle bu proje için
yapılan harcamalar geliştirme harcamaları olarak değerlendirilir ve ilgili
yılda
aktifleştirilir.
Aktifleştirilecek
geliştirme
harcaması
tutarı:
620.000+320.000+(10% x400.000)+410.000+60.000= 1.450.000 USD olarak
belirlenmiştir.
Araştırma safhası ile geliştirme safhasının birbirinden ayrılamadığı
durumlar da aynı standardın 53. paragrafında düzenlenmiştir. Buna göre,
şayet maddi olmayan varlığın oluşması bakımından araştırma safhası
148
geliştirme safhasından ayırt edilemiyorsa, yapılan harcamaların araştırma
safhasında ortaya çıktığı varsayılır. Böyle bir durumda ortaya çıkan
harcamalar dönem gideri olarak muhasebeleştirilir. 222
Başlangıçta gider olarak muhasebeleştirilen bir maddi olmayan duran
varlık ile ilgili harcamalar, daha sonraki bir tarihte maddi olmayan duran varlık
maliyetinin bir parçası olarak muhasebeleştirilmezler.
İşletme birleşmelerinden elde edilen maddi olmayan duran varlıklar
(araştırma ve geliştirme projesi kapsamında olanlar da dahil), sözleşmeden
veya yasal haklardan kaynaklanan veya ayrılabilir varlık olmaları durumunda
şerefiyeden
ayrı
muhasebeleştirme
olarak
kriterlerinin
muhasebeleştirilirler.
(ilgili
varlığın
Bu
kullanımından
durumlarda
işletmeye
ekonomik fayda girişi elde edilmesi ve varlığın maliyetinin güvenilebilir bir
şekilde ölçülebilir olması) karşılandığı düşünülür. 223
3.1.2.3. Ar-Ge Maliyetlerinin Amortismanı
UMS-38’e göre, işletme, bir maddi olmayan duran varlığın yararlı
ömrünün sınırlı mı yoksa sınırsız mı olduğunu ve eğer sınırlı ise, bunun
süresini veya varlığı oluşturan ürün veya benzeri birimlerin sayısını
değerlendirir. İlgili her türlü unsura ilişkin olarak yapılan analiz esas
alındığında, varlığın işletmeye net nakit girişi sağlaması beklenilen süre için
öngörülebilir bir sınır olmaması durumunda, işletme, maddi olmayan duran
varlığı sınırsız yararlı ömre sahip olarak değerlendirir. 224
Standart’da,
bir
maddi
olmayan
duran
varlığın
muhasebeleştirilmesinde yararlı ömrü dikkate alınmakla birlikte, yararlı ömrün
sınırlı mı yoksa sınırsız mı olduğu belirlenirken dikkate alınması gereken
unsurlar belirtilmiştir. Maddi olmayan duran varlığın yararlı ömrünün sınırlı
222
Metin Saban, Murat Genç, “Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin IAS-38 “Maddi Olmayan
Duran Varlıklar” Kapsamında Muhasebeleştirilmesi”, Mali Çözüm, sayı 70, Ocak-Şubat- Mart 2005,
s. 128.
223
Deloitte, UFRS Cep Kitapçığı 2009, (Erişim) http://www.deloitte.com/view/tr_TR/tr/
hizmetlerimiz/denetim/ 67151bf8fe824210VgnVCM100000ba42f00aRCRD.htm, s. 99, 14.06.2010.
224
IFRS, Technical Summary IAS 38 Intangible Assets, (Erişim) http://www.ifrs.org/NR/
rdonlyres/E52C2F1A-DA51-4CFC-A363-9E84920D6EED/ 0/IAS38. pdf, s. 3., 13.05.2010.
149
veya sınırsız olmasına göre de itfa süresi ve itfa yöntemine ilişkin
açıklamalara yer verilmiştir. Buna göre;
Sınırlı yararlı ömre sahip bir maddi olmayan duran varlığın itfaya tabi
tutarı yararlı ömrü boyunca sistematik olarak dağıtılır. İtfa işlemi, varlığın
kullanıma
hazır
olduğu
yani
yönetimin
amaçladığı
şekilde
faaliyet
gösterebilmesi için gereken konum ve durumda olduğunda başlatılır. İtfa
işlemi varlığın satış amaçlı elde bulundurulan olarak sınıflandırıldığı tarih ile
varlığın elden çıkarıldığı tarihten erken olanı itibariyle durdurulur.
Kullanılan itfa yöntemi, varlıktan gelecekte beklenen ekonomik
faydaların işletme tarafından kullanılma şeklini yansıtır ve gelecekte beklenen
ekonomik faydaların kullanım şeklinde bir değişiklik olmadığı sürece
dönemden döneme tutarlı biçimde uygulanır. Kullanılabilecek olan itfa
yöntemleri aşağıdakileri içerir:
• doğrusal itfa yöntemi,
• azalan bakiyeler yöntemi, ve
• üretim birimleri yöntemi.
İtfa payları genellikle kar veya zararda muhasebeleştirilir. Ancak,
varlıktan beklenilen gelecekteki ekonomik faydaların diğer varlıkların
üretiminde kullanılması durumunda itfa payı diğer varlıkların maliyetinin bir
parçasını oluşturur ve defter değerine dahil edilir.
Böyle bir durumda yapılması gereken yevmiye kaydı aşağıdaki gibi
olmalıdır.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
İLGİLİ VARLIK HESABI
268 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR HESABI
XXX
XXX
268.30 Araştırma ve Geliştirme Giderleri Amortismanı
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
Sınırlı yararlı ömre sahip bir maddi olmayan duran varlığın kalıntı
değeri, üçüncü bir şahıs, ilgili varlığı yararlı ömrünün sonunda satın alacağını
taahhüt etmedikçe veya varlıkla ilgili aktif bir piyasa mevcut olmadıkça sıfır
olarak kabul edilecektir. Sınırlı yararlı ömre sahip bir varlığın itfaya tabi tutarı,
kalıntı değeri düşüldükten sonra belirlenir. Sıfırdan farklı bir kalıntı değer,
150
işletmenin maddi olmayan duran varlığı yararlı ekonomik ömrü bitmeden
elden çıkarmayı beklediği anlamına gelir.
Bir maddi olmayan duran varlığın ömrü boyunca, kendisine ilişkin
yararlı ömür tahmininin uygun olmadığı ortaya çıkabilir ve işletmenin maddi
olmayan duran varlıktan ileride elde etmeyi beklediği ekonomik faydaların
şekli değişebilir. Sınırlı yararlı ömre sahip bir maddi olmayan duran varlığın
itfa süresi ve itfa yöntemi en azından her mali yıl sonunda tekrar gözden
geçirilmelidir.
Böyle bir durumda yapılması gereken yevmiye kaydı aşağıdaki gibi
olmalıdır.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
268 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR HESABI
XXX
XXX
268.30 Araştırma ve Geliştirme Giderleri Amortismanı
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
Sınırsız yararlı ömre sahip maddi olmayan duran bir varlık itfa
edilmemelidir, fakat ya maliyet ya da yeniden değerleme yöntemlerinden biri
ile izlenmelidir. 225 Yarattığı ekonomik fayda, gideri arttırmak yerine başka bir
varlığa ilişkin maliyet unsuru oluşturduğu durumlarda itfa edilen tutar, diğer
varlığın maliyeti olarak muhasebeleştirilir. Bunun dışındaki durumlarda
ayrılan amortisman payı dönem gideri olarak kayıt altına alınır. Örneğin A
maddi olmayan duran varlığı B varlığının oluşması, üretilmesi ya da Ar-Ge’si
için kullanılmaktaysa A varlığının itfa tutarı B varlığının maliyetine
eklenmelidir. 226
3.1.3. Türkiye Muhasebe Standartlarındaki Yeri
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu (TMSK) tarafından düzenlenen
ve “Türkiye Muhasebe Standartları” olarak adlandırılan 29 standart
düzenlemeden biri olan ve maddi olmayan duran varlıklara ilişkin
225
Denetimnet, “UMS 38 Maddi Olmayan Duran Varlıklar Uygulama Örneği”, (Erişim)
http://www.denetimnet.net/Pages/UFRS_UMS.aspx, s. 19-21, 14.06.2010.
226
Özkan, a.g.e., s. 42.
151
düzenlemelerin yer aldığı 38 numaralı “TMS 38 Maddi Olmayan Duran
Varlıklar” Standardı, araştırma ve geliştirme giderlerine ilişkin düzenlemeler
içeren “TMS 15 Araştırma ve Geliştirme Maliyetleri” standardının yürürlüğüne
son vererek, 31/12/2005 tarihinden sonra başlayan hesap dönemleri için
uygulanmak üzere ilk olarak 17/03/2006 tarih ve 26111 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanmıştır.
133 maddeden oluşan TMS-38 Standardı hazırlanırken büyük ölçüde
maddi olmayan duran varlıklarla alakalı uluslararası düzenlemeler getiren
UMS-38’den yararlanılmış olup, bu Standartla paralellik göstermektedir.
Standart doğrudan Ar-Ge maliyetlerinin muhasebeleştirilme esaslarını
içermemekle birlikte, diğer maddi olmayan duran varlıklara ilişkin hususların
yanı sıra Standardın çeşitli paragraflarında Ar-Ge giderlerine ilişkin hususlara
da
yer
verilmiştir.
Ayrıca
bu
Standartta,
Ar-Ge
maliyetlerinin
muhasebeleştirilmesinde, ağırlıklı olarak yürürlükten kalkan TMS-15’deki
esasların benimsendiği görülmektedir.
TMS-38 standardının amacı, başka bir standartta özel hüküm
bulunmayan maddi olmayan duran varlıklarla ilgili muhasebeleştirme
yöntemlerini belirlemektir. Bu standart, işletmenin, bir maddi olmayan duran
varlığı sadece ve sadece belirlenmiş kriterlerin sağlanmış olması durumunda
muhasebeleştirmesini zorunlu kılar. Bu standart, ayrıca, maddi olmayan
duran varlıkların defter değerinin nasıl ölçüleceğini belirleyip, maddi olmayan
duran varlıklarla ilgili bazı özel açıklamalar yapılmasını gerektirir. 227
Standardın beşinci paragrafında; standardın, diğer konuların yanı sıra,
reklâm, eğitim, ilk tesis, araştırma ve geliştirme faaliyetleri için yapılan
harcamalara uygulanacağı belirtilmiştir. Buna göre, standart maddi olmayan
duran
varlıklar
kapsamında
değerlendirilen
araştırma
ve
geliştirme
maliyetlerinin finansal tabloların düzenlenmesinde ve sunulmasında hangi
kritere göre değerlendirileceği, yani hangi durumda aktif olarak, hangi
durumda
gider
olarak
yer
alacağı
hususunda
belirleyici
kriterlerin
düzenlenmesini de gerçekleştirmektedir.
227
TMSK, “TMS 38 Maddi Olmayan Duran Varlıklar” (Erişim)
http://www.tmsk.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=145, 17.05.2010.
Standardı,
152
3.1.3.1. Ar-Ge Maliyetlerinin Tespiti
TMS-38’in 8. paragrafında araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin kısa
ve öz olarak ayrı ayrı tanımları yapılmıştır. Buna göre araştırma, yeni bir
bilimsel ya da teknik bir bilgi ve anlayış kazanma amacıyla üstlenilen özgün
ve planlı inceleme, geliştirme ise, ticari üretim ya da kullanıma başlamadan
önce, yeni veya önemli ölçüde geliştirilmiş malzeme, aygıt, ürün, süreç,
sistem ya da hizmetlerin üretim planı veya tasarımında araştırma sonuçları
ya da diğer bilgilerin uygulanmasıdır. Ancak, “araştırma safhası” ve
“geliştirme safhası” terimleri bu standart açısından daha geniş bir anlam taşır.
Söz konusu standardın 52. ve 53. paragrafında; işletme içi yaratılan bir
maddi olmayan duran varlığın muhasebeleştirilebilmesi için gerekli kriterleri
sağlayıp sağlamadığının değerlendirilmesinde, işletmenin ilgili varlığın
oluşumunu araştırma ve geliştirme olmak üzere iki safhaya ayırması
gerektiği, bir maddi olmayan duran varlık yaratılmasına ilişkin işletme içi bir
projenin araştırma safhasını geliştirme safhasından ayırt edememesi
durumunda ise, söz konusu projeye ilişkin harcamaları sadece araştırma
safhasında yapılmış gibi dikkate alması ve muhasebeleştirmesi gerektiği
belirtilmiştir.
Standartta, işletmede ortaya çıkan maddi olmayan duran varlığın
maliyetini oluşturan unsurlar ile maliyeti kapsamına girmeyen unsurlar
sıralanmakla birlikte, maddi olmayan varlığın ortaya çıkması, üretilmesi veya
kullanıma hazırlanması için doğrudan belirlenebilen veya makul ve uygun bir
temele göre maddi olmayan duran varlığın maliyetine doğrudan yüklenebilen
tüm
harcamalar
araştırma
ve
geliştirme
maliyetleri
içerisinde
değerlendirilmiştir.
Hangi faaliyetlerin araştırma, hangi faaliyetlerin geliştirme faaliyetleri
içerisinde olduğunu saptayabilmek, araştırma ve geliştirme maliyetlerinin
belirlenmesinde ve dolayısıyla bu maliyetlerin muhasebeleştirilmesinde önem
taşımaktadır.
TMS-38’in 56. paragrafında araştırmaya ilişkin örnekler sıralanmıştır.
Bu örnekler sırasıyla şöyledir:
(a) Yeni bilgi elde edilmesine yönelik faaliyetler,
153
(b) Araştırma bulguları ve diğer bilgilerin uygulanmasına yönelik olarak
değerlendirme ve nihai seçim araştırması,
(c) Malzeme, aygıt, ürün, süreç, sistem veya hizmetler için alternatif
araştırması,
(d) Yeni veya geliştirilmiş malzeme, aygıt, ürün, süreç, sistem veya
hizmetlerin
olası
alternatiflerinin
oluşturulması,
tasarlanması,
değerlendirilmesi ve nihai seçimi.
59. paragrafda da geliştirmeye ilişkin örnekler sıralanmıştır. Bu
örnekler sırasıyla şöyledir:
(a) Üretim ve kullanım öncesi prototip ve modellerin tasarımı, yapımı
ve test edilmesi,
(b) Yeni teknoloji içeren alet, model ve kalıpların tasarımı,
(c) Ticari üretim açısından ekonomik olmayan bir ölçekteki pilot tesisin
tasarlanması, inşası ve çalıştırılması,
(d) Yeni veya geliştirilmiş malzeme, aygıt, ürün, süreç, sistem veya
hizmetler için karar verilmiş bir alternatifin tasarımı, inşası ve denenmesi.
3.1.3.2. Ar-Ge Maliyetlerinin Muhasebeleştirilmesi
TMS-38’in 8. paragrafında standartta yer alan terimlerin tanımları
içerisinde araştırma ve geliştirme terimlerinin anlamları açıklanmaktadır.
Ayrıca standardın ilerleyen bölümlerinde, bu tanımlar doğrultusunda
araştırma ve geliştirme faaliyetleri olarak değerlendirilecek faaliyetler
örneklendirilmekte ve çeşitli durumlarda Ar-Ge projelerinde yer alan
harcamaların
ne
şekilde
değerlendirilmesi
gerektiği
açıklığa
kavuşturulmaktadır.
Standardın 54 ve 57. paragraflarında araştırma ve geliştirme
harcamalarının muhasebeleştirilmesine ilişkin esaslar açıklanmıştır. Buna
göre;
- Araştırmadan (veya işletme içi bir projenin araştırma safhasından)
kaynaklanan herhangi bir maddi olmayan duran varlık muhasebeleştirilmez.
İşletme içi bir projenin araştırma safhasında, işletmenin gelecekte ekonomik
yararlar sağlayacak bir maddi olmayan duran varlığın mevcudiyetini
154
göstermesi mümkün olmadığı için, yapılan harcamalar gerçekleştiğinde gider
olarak muhasebeleştirilir.
- Sadece ve sadece, aşağıdaki koşulların tamamının varlığı halinde,
geliştirmeden (veya işletme bünyesinde yürütülen bir projenin geliştirme
safhasından) kaynaklanan maddi olmayan duran varlıklar muhasebeleştirilir.
Ancak işletme içi yaratılan bir projenin geliştirme safhasında, bazı
durumlarda işletme, bir maddi olmayan duran varlığı tespit edebilir ve ilgili
varlığın gelecekte muhtemel ekonomik yararlar yaratacağını gösterebilir.
Bunun sebebi, geliştirme safhasının araştırma safhasından daha ileri bir
safha olmasıdır.
(a) Maddi olmayan duran varlığın kullanıma veya satışa hazır hale
gelebilmesi için tamamlanmasının teknik olarak mümkün olması,
(b) İşletmenin maddi olmayan duran varlığı tamamlama ve bu varlığı
kullanma veya satma niyetinin bulunması,
(c) Maddi olmayan duran varlığı kullanma veya satma imkanının
bulunması,
(d) Maddi olmayan duran varlığın muhtemel gelecek ekonomik faydayı
nasıl sağlayacağının belirli olması. Ayrıca, maddi olmayan duran varlığın
ürününün veya kendisinin bir piyasasının olması ya da işletme bünyesinde
kullanılacak olması durumunda buna elverişli olması,
(e) Geliştirme safhasını tamamlamak ve maddi olmayan duran varlığı
kullanmak veya satmak için yeterli teknik, mali ve diğer kaynakların mevcut
olması,
(f) Geliştirme sürecinde maddi olmayan duran varlıkla ilgili yapılan
harcamaların güvenilir bir biçimde ölçülebilir olması.
Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, UMS-38
Standardı ile paralellik gösteren TMS-38 Standardına göre, herhangi bir
projenin araştırma safhasında, işletmenin gelecekte ekonomik yararlar
sağlayacak bir maddi olmayan duran varlığın mevcudiyetini göstermesi
mümkün olmadığı için ve araştırma maliyetlerinin aktifleştirilmesi gibi bir
uygulamanın önüne geçmek için yapılan harcamalar gerçekleştiği dönemde
gider olarak gelir tablosu içerisinde muhasebeleştirilir. Geliştirme safhasının
155
araştırma safhasından daha ileri bir safha olması nedeniyle herhangi bir
projenin geliştirme safhasında, Standartta ayrıca açıklanan durumların varlığı
halinde işletme, bir maddi olmayan duran varlığı tespit edebileceği ve ilgili
varlığın gelecekte muhtemel ekonomik yararlar yaratacağını gösterebileceği
için, geliştirme maliyetlerinin gerçekleştiği anda giderleştirilmesi esasının
istisnası olarak geliştirme maliyetleri ilgili faaliyet döneminde maddi olmayan
duran varlık olarak değerlendirilip aktifleştirilerek dönem sonunda işletme
bilançosunda varlık hesapları arasında yer alabilecektir.
Standardın
71.
paragrafına
göre,
başlangıçta
gider
olarak
muhasebeleştirilen bir maddi olmayan duran varlık ile ilgili harcamalar, daha
sonraki bir tarihte maddi olmayan duran varlık maliyetinin bir parçası olarak
muhasebeleştirilmezler.
Ar-Ge giderlerinin TMS-38'e göre muhasebeleştirilmesini açıklayan
bir uygulama örneği aşağıda yer almaktadır. 228
(D) İşletmesi yeni bir ürün geliştirmektedir. 2004 yılında "Araştırma
Safhası" nda Ar-Ge departmanına giren tutar 200.000 TL'dir. 2005 yılında,
ürünün teknik ve ticari fizibilitesi hazırlanmıştır. 2005 yılında personel
giderleri 20.000 TL ve bu patenti kayıt ettirmek için zorunlu yasal ücretler
15.000 TL olarak oluşmuştur. 2006 tarihinde, işletme ürünün patent hakkını
korumak için 30.000 TL'lik dava giderine maruz kalmıştır. İşletme bu
maliyetleri aşağıdaki gibi muhasebeleştirecektir:
2004 yılında oluşan araştırma ve geliştirme maliyetleri, gider olarak
yazılacaktır. Çünkü bu giderler maddi olmayan duran varlıkların tanınması
kriterini sağlayamamaktır. Bu harcamalar gelecekte ekonomik fayda
sağlayacak kesin olarak tanımlanabilir varlık yaratmamaktadır. Buna göre
yapılacak kayıt;
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
İLGİLİ AKTİF/PASİF HESAP
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
228
20.000
20.000
Gürbüz Gökçen, Cemal Çakıcı ve Başak Ataman Akgül, Türkiye Muhasebe Standartları
Uygulamaları, 1. Baskı, İstanbul, Beta Yayıncılık, 2006, s. 351,352.
156
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
630 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
20.000
751 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ
YANSITMA HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
20.000
2005 yılında; 35.000 TL tutarındaki personel giderleri ve yasal
giderler, patent olarak aktifleştirilebilecektir. İşletme, teknik ve ticari
fizibilitesinin hazırlanması ile, varlığın kullanımı üzerinde kontrol elde etmiştir.
Standart, özellikle daha önce harcama olarak tanımlanmış maliyetlerin
sonradan aktifleştirilmesini yasaklamaktadır. Bu nedenle, daha önceki
finansal tablolarda harcama kabul edilmiş maliyetler aktifleştirilememektedir.
Buna göre yapılacak kayıt;
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
veya
260 HAKLAR HESABI
İLGİLİ AKTİF/PASİF HESAP
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
35.000
35.000
2006 yılında, ürünün patent hakkını korumak amacıyla yapılmış
30.000 TL'lik dava gideri, 38 No.lu Standarda göre aktifleştirilmeyecek ve
gider olarak yazılacaktır. Çünkü bu tür yasal harcamalar, standardın
onaylanma kriterini sağlamamaktadır. Katlanılan bu gider, varlığa gelecekte
fayda yaratacak nitelikte değildir. Buna göre yapılacak kayıt;
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
İLGİLİ AKTİF/PASİF HESAP
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
630 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ YANSITMA HESABI
751 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ
YANSITMA HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
30.000
30.000
30.000
30.000
Standardın 66 ve 67. paragraflarında, işletme içi yaratılan maddi
olmayan duran varlıkla doğrudan ilişkilendirilebilen maliyetler ile söz konusu
varlığın maliyetinin bir parçası olmayan unsurlar açıklanmıştır. Buna göre; Ar-
157
Ge faaliyeti ile ilişkili olan ilk madde ve malzeme giderleri, personel ücretleri
ve giderleri, işletme dışından edinilen fayda ve hizmet tutarları, tahakkuk
eden vergi, resim ve harç tutarları, amortisman tutarları, yasal hakkın
tesciline yönelik ödemeler ile varlığın oluşturulmasında kullanılan patent ve
lisansların itfa payları vb. işletmenin Ar-Ge maliyetleri kapsamında
değerlendirilmektedir. Bunun yanı sıra, Ar-Ge faaliyeti ile ilgilisi olmayan satış
ve
yönetim
giderleri
ile
diğer
genel
giderler,
varlığın
amaçlanan
performansına ulaşmasından önce meydana gelen verimsizlikler ve ilk
faaliyet zararları ile varlığın kullanımı için personele verilen eğitim
harcamaları işletme açısından Ar-Ge maliyeti olarak değerlendirilmeye dahil
edilemez.
Diğer taraftan, işletme tarafından borçlanılan tutarlarla alakalı olan
faiz, kur farkı vb maliyetler, kullanıma veya satışa hazır hale gelmesi bir
bilanço döneminden uzun zaman alan özel nitelikli varlıklara yönelik olarak
oluşmadığı
takdirde
Ar-Ge
maliyetleri
kapsamında
değerlendirilemez.
Özellikli bir varlıkla alakalı Ar-Ge maliyetleri ise borçlanma maliyetlerinin
muhasebeleştirilmesi hususuyla alakalı bulunan 23 numaralı Türkiye
Muhasebe
aktifleştirilir.
Standardı
229
çerçevesinde
ilgili
Ar-Ge
maliyetiyle
birlikte
Aktifleştirilme konusunda dikkat edilmesi gereken en önemli
hususlardan birisi söz konusu bu aktifleştirme kriterlerinin ispat edilebildiği
zamandan (aktifleştirilme şartlarının sağlanmasından) önce yapılmış olan
harcamaların gider olarak muhasebeleştirileceğidir. İlgili Ar-Ge projesi maddi
olmayan duran varlık oluşum kriterlerine uysa bile bu uyumun sağlandığı
tarihten
önce
projeye
yapılan
harcamalar
aktifleştirilemez. 230Şirket
birleşmeleri yoluyla elde edilen Ar-Ge maliyetleri ile dışarıdan devralınan bir
Ar-Ge projesine dair daha sonra gerçekleştirilecek harcamalar için de aynı
durum söz konusudur.
Bunun yanı sıra, işletme birleşmesinden önce varlığın devralınan
tarafından muhasebeleştirilmiş olup olmamasına bakılmaksızın, devralınan
229
Özkan, a.g.e., s. 60.
230
Özkan, a.g.e., s. 59.
158
Ar-Ge projesinin gerçeğe uygun değeri güvenilir bir şekilde ölçülebiliyorsa ve
proje maddi olmayan duran varlık tanımına uyuyorsa, söz konusu bu proje
devralan tarafından şerefiyeden ayrı olarak maddi olmayan duran varlık
olarak muhasebeleştirilmektedir.
TMS-38’in 69. paragrafında yapılan Ar-Ge harcamaları sonucunda
herhangi bir maddi olmayan duran varlık veya diğer bir varlık elde
edilememesi veya oluşturulamaması durumunda, bu harcamaların nasıl
muhasebeleştirileceği
açıklanmıştır.
Buna
göre,
işletmeye
gelecekte
ekonomik yararlar sağlamak amacıyla yapılan harcamalar sonucunda
muhasebeleştirilebilecek herhangi bir maddi olmayan duran varlık veya diğer
bir varlık elde edilmez veya oluşturulamaz ise, yapılan harcamalar mal
alımının söz konusu olduğu durumlarda işletmenin mallara erişim hakkı
doğduğu anda, hizmet alımının söz konusu olduğu durumlarda ise hizmetler
alındığı anda gider olarak muhasebeleştirilir.
Örneğin, araştırma için yapılan harcama, işletme birleşmesinin bir
parçası olarak elde edildiği durumlar hariç, gerçekleştiği anda gider olarak
muhasebeleştirilir. Bununla birlikte, aktifleştirilerek maddi olmayan duran
varlık olarak kayıt altına alınan geliştirme maliyetleri ile ilgili projenin gelecek
dönemler için herhangi bir ekonomik yarar sağlamayacağı düşünülerek
geliştirme
aktifleştirme
işlemleri
tutarları
sonlandırılırsa,
cari
dönem
o
döneme
sonunda
kadar
dönem
gerçekleştirilen
gideri
olarak
kaydedilmelidir.
Standardın 53. parağrafında araştırma ve geliştirme işlemlerinin iç içe
geçmesi halinde yapılan harcamaların ne şekilde değerlendirileceğine ilişkin
olarak UMS-38 ile aynı doğrultuda bilgi verilmiştir. Bir işletmenin, bir maddi
olmayan duran varlık yaratılmasına ilişkin işletme içi bir projenin araştırma
safhasını geliştirme safhasından ayırt edememesi durumunda, söz konusu
projeye ilişkin harcamaları sadece araştırma safhasında yapılmış gibi dikkate
alması gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda, gerçekleştirilen Ar-Ge projesi
kapsamında araştırma ve geliştirme işlemleri birbirinden ayırt edilemiyorsa
tüm harcama kalemleri ilgili dönemin gideri olarak değerlendirilecektir.
159
Görüldüğü üzere, Ar-Ge faaliyetlerinin muhasebeleştirilmesine ilişkin
esaslar TMS-38 Standardında UMS-38 Standardı ile uyum içerisindedir.
Uluslararası rekabetin son derece çetin olduğu küreselleşen dünyada,
firmalar ticari hayatta rakipleri ile eşit kriterlere göre değerlendirilebilmek için
finansal tablolarını tüm dünya ülkeleri ile aynı şekilde oluşturmak
durumundadırlar. Bu nedenle, UMS-38 ile TMS-38’in birbirine paralel
hükümler ve düzenlemeler içermesi de kaçınılmaz ve doğal bir sonuçtur.
3.1.3.3. Ar-Ge Maliyetlerinin Amortismanı
TMS-38’in 88. parağrafında işletmenin, bir maddi olmayan duran
varlığın yararlı ömrünün sınırlı mı yoksa sınırsız mı olduğunu ve eğer sınırlı
ise, bunun süresini veya kendisini oluşturan ürün veya benzeri birimlerin
sayısını değerlendireceği ve ilgili her türlü unsura ilişkin olarak yapılan analiz
esas alındığında, varlığın işletmeye net nakit girişi sağlaması beklenilen süre
için öngörülebilir bir sınır olmaması durumunda, maddi olmayan duran varlığı
sınırsız yararlı ömre sahip olarak değerlendireceği belirtilmiştir.
Buna göre, bir maddi olmayan duran varlığın muhasebeleştirilmesinde
yararlı ömrü dikkate alınır. Sınırlı bir yararlı ömre sahip bir maddi olmayan
duran varlık itfaya tabi iken, sınırsız yararlı ömürlü bir maddi olmayan duran
varlık itfaya tabi olmaz.
Standardın 97. paragrafına göre, sınırlı yararlı ömre sahip bir maddi
olmayan duran varlığın itfaya tabi tutarı yararlı ömrü boyunca sistematik
olarak dağıtılır. İtfa işlemi, varlığın kullanıma hazır olduğu, yani, yönetimin
amaçladığı şekilde faaliyet gösterebilmesi için gereken konum ve durumda
olduğunda başlatılır. İtfa işlemi, ilgili varlığın TFRS-5 Standardına göre satış
amaçlı elde tutulan olarak sınıflandırıldığı (ya da satış amaçlı elde tutulan
olarak sınıflandırılan elden çıkarılacak bir varlık grubuna dahil edildiği) tarih
ile elden çıkarıldığı tarihten erken olanı itibariyle durdurulur. Kullanılan itfa
yöntemi, varlıktan beklenilen gelecekteki ekonomik yararların işletme
tarafından kullanılma şeklini yansıtır. Söz konusu yöntemin güvenilir bir
şekilde belirlenememesi durumunda, doğrusal itfa yöntemi kullanılır. Her
dönemin itfa maliyeti, bu veya diğer bir Standart tarafından başka bir varlığın
160
defter değerine dahil edilmesine izin verilmedikçe ya da bu konuda bir
zorunluluk bulunmadıkça, kâr veya zararda muhasebeleştirilir. Varlığın itfaya
tabi tutarının yararlı ömrüne sistematik olarak dağıtılması için birçok itfa
yöntemi kullanılabilir. Bu yöntemler arasında; doğrusal itfa yöntemi, azalan
bakiyeler yöntemi ve üretim birimi yöntemleri sayılabilir. Kullanılacak yöntem,
varlıktan elde edilmesi beklenen gelecekteki ekonomik yararların tahmin
edilen kullanım şekillerine göre belirlenir ve söz konusu gelecekteki ekonomik
yararların tahmin edilen kullanım şekillerinde bir değişiklik olmadıkça, ilgili
yöntem dönemden döneme tutarlı bir şekilde uygulanır.
Ar-Ge maliyetleri içerisinde sadece istisnai durumda geliştirme
maliyetlerinin aktifleştirilebileceği düşünüldüğünde, aktifleştirilen geliştirme
maliyetleri
işletme
tarafından
belirlenen
ekonomik
ömrü
boyunca
amortismana tabi tutularak bu süre içerisinde aktifleştirilmiş tüm maliyetler
firmanın uygulamakta olduğu amortisman yöntemi uyarınca itfa edilir.
Böylece, tutarların gidere dönüşmesi de sağlanmış olmaktadır.
Geliştirme
maliyetlerinden
sağlanan
ekonomik
yararlar,
bazı
durumlarda dönem gideri olarak değil de, diğer varlıkların üretim maliyeti
unsuru olarak işlem görür. Bu durumda itfa edilen geliştirme maliyetlerine
ilişkin amortisman giderleri diğer varlıkların üretim maliyetinin bir unsuru
olarak değerlendirilip bu varlıkların maliyetine yansıtılır. 231
3.1.4. SPK Mevzuatındaki Yeri
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından kamunun zamanında,
yeterli ve doğru bir şekilde aydınlatılmasını teminen, işletmeler tarafından
düzenlenecek finansal raporlar ile bunların hazırlanması ve ilgililere
sunulmasına ilişkin ilke, usul ve esasları belirlemek amacıyla yayımlanan
Seri: XI, No: 1 sayılı “Sermaye Piyasasında Mali Tablo ve Raporlara İlişkin
İlke ve Kurallar Hakkında Tebliğ”de 232 sermaye piyasası mevzuatına
231
232
Özkan, a.g.e., s. 61.
29.01.1989 tarih ve 20064 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Seri: XI, No: 1 sayılı “Sermaye
Piyasasında Mali Tablo ve Raporlara İlişkin İlke ve Kurallar Hakkında Tebliğ”in 35. maddesi.
161
tabi
işletmelerin
uymakla
yükümlü
oldukları
Ar-Ge
harcamalarının
muhasebeleştirilmesi esasları açıklanmıştır.
Ar-Ge
maliyetlerinin
muhasebeleştirilme
esaslarına
ilişkin
açıklamaların yer aldığı Seri: XI, No: 25 sayılı “Sermaye Piyasasında
Muhasebe Standartları Hakkında Tebliğ” 233, Seri: XI, No: 29 sayılı “Sermaye
Piyasasında Finansal Raporlamaya İlişkin Esaslar Tebliği” 234 ile yürürlükten
kaldırılmış olmakla birlikte, söz konusu Tebliğ’de SPK mevzuatına tabi
işletmelerin
uymakla
yükümlü
oldukları
Ar-Ge
maliyetlerinin
muhasebeleştirilme esasları, TMS-38 ve UMS-38’den herhangi bir farklılık
arz etmemekteydi.
Seri: XI, No: 25 sayılı “Sermaye Piyasasında Muhasebe Standartları
Hakkında Tebliğ”in yürürlükten kalkması nedeniyle, SPK mevzuatına tabi
işletmelerin Seri: XI, No: 1 sayılı “Sermaye Piyasasında Mali Tablo ve
Raporlara İlişkin İlke ve Kurallar Hakkında Tebliğ”de yer alan Ar-Ge
maliyetlerinin muhasebeleştirilme esaslarına uymaları gerektiği tabidir.
Tebliğ’in 35. maddesinde, öncelikle Ar-Ge giderlerinin tanımı yapılarak
Ar-Ge
maliyetlerinin
içeriği
belirtilmiş,
sonrasında
ilgili
giderlerin
aktifleştirilebilme şartları sıralanmıştır.
Söz konusu maddede, Ar-Ge giderleri bir bütün olarak düşünülerek,
araştırma ve geliştirme giderlerinin yeni bir ürün veya ileri bir teknoloji
geliştirmek için yapılan araştırma giderleri ile araştırma bulgularının yeni
ürünler, varlıklar, üretim yöntemleri, sistemler veya hizmetler için projeye
dönüştürülmesinde katlanılan geliştirme giderlerinden oluştuğu, Ar-Ge
maliyetinin ise;
a) Araştırma ve geliştirmeyle ilgili olarak ödenen ücretlerle araştırma
ve geliştirme personeline ilişkin diğer giderleri,
b) Araştırma ve geliştirme faaliyetinde tüketilen malzeme ve işçilik
giderlerini,
233
15.11.2003 tarih ve 25290 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan Seri: XI, No: 25 sayılı
“Sermaye Piyasasında Muhasebe Standartları Hakkında Tebliğ”.
234
09.04.2008 tarih ve 26842 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Sermaye Piyasasında Finansal
Raporlamaya İlişkin Esaslar Tebliği”nin 24. maddesi.
162
c) Araştırma ve geliştirme faaliyetlerine ayrılan araç-gereçlerin
amortismanlarını,
d) Araştırma ve geliştirmeye ilişkin diğer giderleri,
içerdiği belirtilmiştir.
Ayrıca; Ar-Ge giderlerinin aktifleştirilebilmesi için gereken unsurlar
sayılmıştır. Bu unsurlar şunlardır:
a) Açıkça tanımlanabilen bir proje veya ürünün bulunması ve bu ürün
veya projeye ilişkin maliyetlerin ayrı belirlenebilmesi,
b) Kuruluş yöneticilerinin ürünü imal etme, pazarlama veya kullanma
konusunda karar vermiş olmaları,
c) Ürünün veya projenin teknik olarak gerçekleştirilebilir olması,
d) Yeni ürünün veya hizmetin pazarlanma veya işletme için yararlı
olma imkânının bulunması,
e) Projeyi tamamlamak için yeterli kaynak bulunması.
Söz konusu maddede ayrıca, Ar-Ge giderlerinin itfasına ilişkin olarak,
aktifleştirilen Ar-Ge giderlerinin aktifleştirildikleri dönemden itibaren 5 yıllık bir
sürede eşit taksitlerle itfa edileceği, yukarıda yer alan kriterlerin ortadan
kalkması halinde Ar-Ge giderlerinin itfa edilmeyen tutarlarının faaliyet gideri
olarak muhasebeleştirileceği açıklamasına yer verilmiştir.
Tebliğ’de, Ar-Ge giderlerinin aktifleştirilebilmesi için gereken kriterlerin
ortadan kalkması halinde Ar-Ge giderlerinin itfa edilmeyen tutarlarının faaliyet
gideri olarak muhasebeleştirileceği hükme bağlanmıştır. Buna göre, dönem
içerisinde faaliyet gideri olarak hesaplanan net tutarın Ar-Ge giderleri başlığı
altında muhasebeleştirilerek finansal tablolarda bu şekilde yer alması
sermaye piyasası mevzuatının getirmiş olduğu bir zorunluluktur.
3.1.5. Vergi Mevzuatındaki Yeri
Vergi Usul Kanunu’nda Ar-Ge harcamalarının aktifleştirilmesi ve gider
kaydedilmesi hususunda özel bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak, 1 Seri
No.lu KVK Genel Tebliği ile konuya ilişkin düzenleme getirilmeden önce,
uygulamada Ar-Ge harcamasının kuruluş ve örgütlenme giderine benzemesi
nedeniyle ürüne yönelik olan Ar-Ge harcamaları, kuruma yönelik olan kuruluş
163
ve örgütlenme giderleri kapsamında yorumlanmıştır. Kuruluş ve örgütlenme
giderleri istenirse gider yazılabileceği gibi istenirse aktifleştirilip beş yılda ve
beş eşit taksitte gider de yazılabilmektedir. Bu nedenle de gerçekleştirilen ArGe harcamaları da ya aktifleştirilmekte ve 5 yıl içerisinde eşit paylı
amortisman yöntemi ile itfa edilmekte ya da doğrudan gider yazılmaktaydı.
5024
sayılı
Kanun 235
ile
eski
amortisman
rejimi
“Mükellefler
amortismana tâbi iktisadî kıymetlerini Maliye Bakanlığının tespit ve ilân
edeceği oranlar üzerinden itfa ederler. İlân edilecek oranların tespitinde
iktisadî kıymetlerin faydalı ömürleri dikkate alınır.” hükmü ile değişmiştir.
01.01.2004 tarihinden geçerli olmak üzere getirilen yeni amortisman rejimine
ilişkin düzenlemelerin yer aldığı 333 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği’nin 236
ekinde yer alan listenin 54. satırında ilk tesis ve taazzuv giderleri için
amortisman oranı %20 olarak, 57. satırında ise Araştırma-Geliştirme Giderleri
için amortisman oranı %20 olarak ayrıca belirtilmiştir. Her ne kadar yapılan
düzenlemede ayrı olarak değerlendirilse de Ar-Ge harcamalarının vergisel
açıdan ilk tesis ve taazzuv giderinden farklı mı yoksa aynı nitelikte mi olduğu
konusu açıklık kazanmamıştır.
1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde 237, kurumların, hesap
dönemi içerisinde gayrimaddi hakka yönelik yaptıkları araştırma ve
geliştirme harcamalarının tamamını aktifleştirmek zorunda oldukları, ancak
gayrimaddi hakka yönelik olmayan ve VUK hükümleri çerçevesinde
aktifleştirilmesi gerekmeyen harcamaları doğrudan gider yazabilecekleri
hükme bağlanmıştır.
Böylece bugüne kadar vergisel açıdan Ar-Ge
harcamalarının niteliği konusunda meydana gelen tereddütler giderilmiştir.
Tebliğ’de, araştırma ve geliştirme harcamaları ayrı ayrı değil bir bütün
olarak değerlendirilmiştir. Ar-Ge harcamaları gayrimaddi hakka yönelik olup,
235
30.12.2003 tarih ve 25332 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5024 sayılı Vergi Usul Kanunu,
Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 3.
maddesi.
236
237
28.04.2004 tarih ve 25446 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 333 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği.
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin 10.2.6. maddesi.
164
olmamalarına göre muhasebe kayıtları açısından ikiye ayrılmaktadır.
Kurumlar, hesap dönemi içerisinde gayrimaddi hakka yönelik yaptıkları
araştırma ve geliştirme harcamalarının tamamını aktifleştirmek zorundadırlar.
Ancak, gayrimaddi hakka yönelik olmayan ve Vergi Usul Kanunu hükümleri
çerçevesinde aktifleştirilmesi gerekmeyen harcamalar doğrudan gider
yazılabilecektir.
Örneğin, kanser ilacı geliştirmek için yapılan araştırma faaliyetleri
sonucunda patent, lisans gibi bir gayrimaddi hak ortaya çıkacağından,
yapılan araştırma harcamalarının aktifleştirilmesi gerekecektir. İtfa süresi de
VUK’da belirtilen süre olan 5 yıldır.
Proje
sonucu
ortaya
bir
gayrimaddi
hak
çıkması
halinde,
aktifleştirilmesi gereken bu tutar, amortisman yoluyla itfa edilecektir. Ancak
projeden, daha sonraki yıllarda vazgeçilmesi veya projenin tamamlanmasına
imkan kalmaması durumunda, kurumun Ar-Ge faaliyeti kapsamında yapmış
olduğu ve önceki yıllarda aktifleştirilmiş olan tutarların doğrudan gider
yazılabilmesi mümkün bulunmaktadır. Henüz tamamlanmamış bir Ar-Ge
projesinin, başka bir kuruma satılması halinde aktifleştirilen tutarlar kazanç
tutarının tespitinde maliyet unsuru olarak dikkate alınacaktır. 238
Tebliğ’de, belirtilen faaliyetlerle ilgili olarak yapılan ve aktifleştirilerek
amortisman yoluyla itfa edilen veya doğrudan gider kaydedilen harcamalar,
Ar-Ge
harcamaları olarak
belirlenmiştir.
Buna
göre;
Ar-Ge
faaliyeti
kapsamında değerlendirilen, ilk madde ve malzeme giderleri, personel
giderleri, genel giderler, dışarıdan sağlanan fayda ve hizmetler, vergi, resim
ve harçlar, amortisman ve tükenme payları ile finansman giderleri Ar-Ge
maliyetini oluşturmaktadır.
3.1.6. Mevcut Düzenlemelerin Karşılaştırılması
Yukarıdaki bölümlerde ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere, Ar-Ge
faaliyetleri ile ilgili harcamaların muhasebeleştirilmesi esaslarına ilişkin olarak
TDHP’de, UMS-38 Standardında, TMS-38 Standardında, sermaye piyasası
238
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin 10.2.6.ve 10.2.8. maddeleri.
165
mevzuatında ve vergi mevzuatında yer alan düzenlemelerde farklılıklar söz
konusudur.
Yürürlükte olan düzenlemeler çerçevesinde Ar-Ge maliyetlerinin
muhasebeleştirilmesine ilişkin farklılıklar Tablo 4’te 239 yer almaktadır.
Söz konusu farklılıklar aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
- Satış ve pazarlama faaliyetlerini geliştirmek amacıyla yapılan
harcamalar, TDHP’ye göre Ar-Ge maliyeti olarak kabul edilmekteyken,
TMS-38 ve UMS-38 Standardı ile vergi ve sermaye piyasası mevzuatına
göre Ar-Ge maliyeti olarak kabul edilmemektedir.
- Aktifleştirilen Ar-Ge Giderleri, TDHP’ye göre maliyet bedeliyle, TMS38 ve UMS-38 Standardına göre maliyet değeri ile veya yeniden değerlenmiş
tutarı
ile
değerlendirilmektedir.
Ancak
vergi
ve
sermaye
piyasası
mevzuatında konuya ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır.
- TMS-38 ve UMS-38 Standardında Ar-Ge maliyetlerinin itfa yöntemi
ve itfa süresi ile ilgili herhangi bir kısıt söz konusu değildir. Vergi mevzuatında
itfa yöntemine ilişkin bir kısıt söz konusu değilken, Ar-Ge giderlerinin
aktifleştirildikleri dönemden itibaren 5 yıl içinde itfa edilmesi gerekmektedir.
TDHP ve sermaye piyasası mevzuatına göre ise, Ar-Ge giderlerinin
aktifleştirildikleri dönemden itibaren 5 yıl içinde eşit taksitlerle itfa edilmesi
gerekmektedir.
- Aktifleştirilen Ar-Ge maliyetlerinin, itfa süresinden önce özelliğini
kaybetmesi durumunda TDHP, TMS-38 ve UMS-38 Standardı ile vergi ve
sermaye piyasası mevzuatına göre dönem gideri olarak muhasebeleştirilir.
SPK’ya tabi mükelleflerin Ar-Ge faaliyetlerinden kaynaklanan Ar-Ge
maliyetlerinin muhasebeleştirilme kriterlerine ilişkin esaslara şu anki sermaye
piyasası mevzuatında oldukça sınırlı yer verilmiştir. KV mükelleflerinin Ar-Ge
faaliyetlerinden kaynaklanan maliyetlerinin nasıl muhasebeleştirileceğine
ilişkin düzenlemeler mevcut olmasına rağmen, bu düzenlemeler TMS-38 ve
UMS-38 kadar kapsamlı değildir. GV mükellefleri için ise, VUK’da belirtilen
239
Abitter Özulucan, “Araştırma ve Geliştirme Maliyetlerinin Uluslararası Muhasebe Standardı–9,
Türkiye Muhasebe Standardı–15, Sermaye Piyasası Kurulu Tebliği ve Tekdüzen Muhasebe Sistemi
Çerçevesinde Değerlendirilmesi ve Tekdüzen Hesap Planı’na Göre Muhasebe İşlemleri”, Muhasebe
Bilim ve Dünya Dergisi, sayı 4, Aralık, 2003, s. 144.
166
amortisman oranı dışında bir düzenleme mevcut değildir. GV mükellefleri için
belirsizliğin ortadan kalkması için bu mükellefleri de kapsayacak şekilde ve
daha ayrıntılı bir mevzuat düzenlemesine ihtiyaç vardır.
Aşağıda yer alan Tablo 4’de de görüleceği üzere, özellikle TMS-38
Standardı ile UMS-38 Standardı Ar-Ge maliyetlerinin muhasebeleştirilme
esasları bakımından birbirleriyle uyum içinde olmalarına rağmen, bazı
noktalarda TDHP, sermaye piyasası mevzuatı ve vergi mevzuatından
ayrılmaktadırlar.
Bu farklılıklar Ar-Ge maliyetlerinin işletmeler tarafından çeşitli kişisel
çıkarlar
doğrultusunda
muhasebeleştirilmesine
zemin
hazırlamaktadır.
Uygulamada, söz konusu maliyetler aktifleştirilmek yerine gider kaydedilerek
gelir tablosunda ortaya çıkan faaliyet karının düşük çıkmasına ve dolayısıyla
ödenecek verginin de düşük çıkmasına veya gider kaydedilmek yerine
aktifleştirilerek söz konusu karın suni olarak artmasına neden olmaktadır.
Muhasebe standartlarına uygun değerleme yapılmadığı müddetçe ArGe maliyetlerinin işletmeler tarafından çeşitli kişisel çıkarlar doğrultusunda
muhasebeleştirilmesinin önlenmesi mümkün görünmemektedir.
Bu nedenle uygulama birliğinin sağlanabilmesi açısından, Türkiye
Muhasebe Standartları daha aktif bir şekilde muhasebe uygulamalarında
kullanılmalı, vergi mevzuatı ve sermaye piyasası mevzuatında da Türkiye
Muhasebe Standartları ile uyumlu değişiklikler gerçekleştirilmelidir.
Ancak bu şekilde işleyen bir uygulama ile Ar-Ge maliyetlerinin
muhasebeleştirilme işlemleri genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun
hale getirilmiş ve uygulamadaki başıboşluk ortadan kalkmış olacaktır.
167
Tablo 4 : Ar-Ge Maliyetlerinin Mevcut Düzenlemelere Göre Muhasebeleştirilme Esaslarının Karşılaştırılması. ******
AR-GE GİDERLERİ
Hangi durumda dönem
gideridir?
Hangi durumda
aktifleştirilebilir?
Satış ve pazarlama
faaliyetlerini geliştirmek
amacıyla yapılan harcamalar
AR-GE maliyeti midir?
Hangi değer ile değerleme
yapılır?
İtfa süresi ve yöntemi nedir?
Aktifleştirilen AR-GE
maliyetleri, itfa süresinden
önce özelliğini kaybetmesi
durumunda nasıl
muhasebeleştirilir?
******
TDHP
UMS-38
TMS-38
SPK MEVZUATI
VERGİ MEVZUATI
1 Sıra No.lu MSUGT’de bu
konuda açıklık yoktur. Fakat,
sonuçlarından harcamanın
yapıldığı dönemden sonra
yararlanılması beklenmeyen
Ar-Ge ile ilgili harcamaların
tamamı dönem gideri olarak
muhasebeleştirilir.
Araştırma ile ilgili harcamalar
daima dönem gideridir.
Geliştirme ile ilgili harcamalar
ile gelecekte beklenilen fayda
arasında doğrudan ilişki
kurulamıyorsa veya fayda
ölçülemiyorsa, geliştirme
harcamaları da dönem gideri
olarak muhasebeleştirilir.
Seri: XI, No: 1 sayılı Sermaye
Piyasasında Mali Tablo ve
Raporlara İlişkin İlke ve Kurallar
Hakkında Tebliğ’e göre yeni bir
ürün imali amacıyla yapılmayan
araştırma geliştirme harcamaları
dönem gideri olarak
muhasebeleştirilir.
1 Seri No.lu KV Genel Tebliği’ne
göre, kurumlar, hesap dönemi
içerisinde gayrimaddi hakka
yönelik olmayan ve VUK
hükümleri çerçevesinde
aktifleştirilmesi gerekmeyen
harcamaları doğrudan gider
yazabileceklerdir. Ancak, vergi
mevzuatında GV mükellefleri için
bir düzenleme yapılmamıştır.
1 Sıra No.lu MSUGT’de bu
konuda açıklık yoktur. Fakat,
sonuçlarından harcamanın
yapıldığı dönemden sonra
yararlanılması beklenen ArGe ile ilgili harcamaların
tamamı aktifleştirilebilir.
Geliştirme ile ilgili harcamalar
ile gelecekte beklenilen fayda
arasında doğrudan ilişki
kurulabiliyorsa veya fayda
ölçülebiliyorsa aktifleştirilebilir.
Araştırma faaliyetleri ile ilgili
harcamaların, dönem gideri
olarak muhasebeleştirilmesi,
temel ilke olarak kabul
edilmiştir. Geliştirme
harcamaları ile gelecekte
beklenen fayda arasında
doğrudan ilişki kurulamıyor veya
fayda ölçülemiyorsa,
geliştirme harcamaları da
dönem gideri olarak
muhasebeleştirilir.
Geliştirme harcamaları ile
gelecekte beklenilen fayda
arasında doğrudan ilişki
kurulabiliyor veya fayda
ölçülebiliyorsa aktifleştirilebilir.
Seri: XI, No: 1 sayılı Sermaye
Piyasasında Mali Tablo ve
Raporlara İlişkin İlke ve Kurallar
Hakkında Tebliğ’e göre yeni bir
ürün imali amacıyla yapılan
araştırma geliştirme harcamaları
aktifleştirilebilir.
1 Seri No.lu KV Genel Tebliği’ne
göre, kurumlar, hesap dönemi
içerisinde gayrimaddi hakka
yönelik yaptıkları araştırma ve
geliştirme harcamalarının
tamamını aktifleştirmek
zorundadırlar. Ancak, vergi
mevzuatında GV mükellefleri için
bir düzenleme yapılmamıştır.
Evet
Hayır
Hayır
Hayır
Hayır
Aktifleştirilen tutar, eşit paylı
amortisman yöntemine göre 5
yıl içinde itfa edilmelidir.
Maliyet değeri ile veya yeniden
değerlenmiş tutarı ile
Sınırsız faydalı ömre sahip varlık
itfa edilmez. Sınırlı yararlı ömre
sahip varlığın itfa süresine ve
yöntemine ilişkin herhangi bir
kısıtlama bulunmamaktadır.
Maliyet değeri ile veya yeniden
değerlenmiş tutarı ile
Sınırsız faydalı ömre sahip varlık
itfa edilmez. Sınırlı yararlı ömre
sahip varlığın itfa süresine ve
yöntemine ilişkin herhangi bir
kısıtlama bulunmamaktadır.
SPK mevzuatında bir düzenleme
yapılmamıştır.
Aktifleştirilen tutar, eşit paylı
amortisman yöntemine göre 5
yıl içinde itfa edilmelidir.
Vergi mevzuatında bir düzenleme
yapılmamıştır.
Aktifleştirilen tutar, 5 yıllık bir
sürede itfa edilmelidir. İtfa
yöntemine ilişkin herhangi bir
kısıtlama bulunmamaktadır.
Dönem gideri olarak
muhasebeleştirilir.
Dönem gideri olarak
muhasebeleştirilir.
Dönem gideri olarak
muhasebeleştirilir.
Dönem gideri olarak
muhasebeleştirilir.
Dönem gideri olarak
muhasebeleştirilir.
Maliyet değeri
Söz konusu tablo güncelleştirilmiştir.
168
3.2. TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİNDE AR-GE FAALİYETLERİNE
UYGULANAN
TEŞVİKLERİN
MUHASEBELEŞTİRİLMESİNE
İLİŞKİN
ESASLAR
Teknoloji Geliştirme Bölgelerindeki Ar-Ge faaliyetlerine uygulanan
teşviklerden yararlanan mükelleflerin bu faaliyetleri sonucunda oluşan Ar-Ge
giderlerini
muhasebeleştirirken
uymaları
gereken
esaslar
muhasebe
standartları ve yasal düzenlemeler açısından bir önceki bölümde ayrıntılı
olarak açıklanmıştır.
Her şeyden önce, TGB’lerde faaliyette bulunan gelir ve kurumlar
vergisi mükellefleri de, bölge dışında faaliyet gösteren mükellefler gibi 213
sayılı Vergi Usul Kanunu ve muhasebe ilkelerine göre muhasebe kayıtlarını
tutmak zorundadırlar.
Diğer taraftan, 1 Seri No.lu KVK Genel Tebliği’nde 240, TGB’lerde
faaliyet gösteren mükelleflerin istisnadan yararlanacak kazançlarının tespiti
açısından, istisna kapsamına giren üretim faaliyetlerine ilişkin kazançlar ile
istisna kapsamında değerlendirilmeyecek faaliyetlerinden elde ettikleri
kazançlarının ayrımını yapabilecek şekilde muhasebe kayıtlarını tutmaları
gerektiği belirtilmiştir.
Çalışmanın 2. bölümünde, TGB’lerde girişimci olarak faaliyet gösteren
mükellefler ve yönetici şirketler ile bu Bölgelerde çalışan personele yönelik
vergisel teşvikler ayrıntılı olarak açıklanmıştı.
Bu bölgelerde faaliyette bulunan ve Ar-Ge teşviklerinden yararlanan
mükelleflerin (yönetici şirketler dahil) söz konusu teşvikleri muhasebe
kayıtlarına yansıtırken uymaları gereken esaslar söz konusudur. Söz konusu
mükelleflerin, vergi teşviki ile ilgili bazı özellikli durumlarda muhasebe
kayıtlarını
nasıl
tutmaları
gerektiğine
ilişkin
açıklamalara
aşağıdaki
bölümlerde yer verilmektedir.
240
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin 5.12.2.5. maddesi.
169
3.2.1. Kurumlar Vergisi Matrahının Tespitine İlişkin Muhasebeleştirme
Esasları
İstisna kapsamındaki faaliyetlerden elde edilen kar veya zararın doğru
tespit edilebilmesi açısından istisna kapsamına giren faaliyetler ile istisna
kapsamına girmeyen faaliyetlere ilişkin gelir ve gider unsurlarının açıkça
ayrılması ve ilgili hesaplara da doğru şekilde yansıtılması gerekmektedir.
TDHP’de açık bir hüküm olmamakla birlikte, UMS-38 ve TMS-38
Standartlarında yer alan esaslar çerçevesinde, 7/A seçeneğini kullanan
işletme tarafından dönem içinde yapıldıkları anda aktifleştirilmesine karar
verilen Ar-Ge giderleri (Söz konusu standartlara göre sadece geliştirme
giderleri) 263 numaralı Araştırma ve Geliştirme Giderleri Hesabının
alacağında muhasebeleştirilerek, dönem sonunda aktifleştirilmesine karar
verilen Ar-Ge giderleri (Söz konusu standartlara göre sadece geliştirme
giderleri) ise 751 numaralı Araştırma ve Geliştirme Giderleri Yansıtma hesabı
aracılığıyla 750 numaralı Araştırma ve Geliştirme Giderleri Hesabından
çıkarılıp 263 numaralı Araştırma ve Geliştirme Giderleri Hesabının
alacağında muhasebeleştirilerek bilançodaki yerini alır.
Ar-Ge giderlerinin dönem içinde aktifleştirilmesine karar verilmesi
durumunda yapılacak kayıt:
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
263 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
XXX
İLGİLİ AKTİF HESAP
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
Ar-Ge giderlerinin dönem sonunda aktifleştirilmesine karar verilmesi
durumunda yapılacak kayıt:
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
263 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
751 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ
YANSITMA HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
751 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ YANSITMA HESABI
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
XXX
XXX
XXX
170
Dönem içerisinde veya dönem sonunda yukarıdaki yevmiye kayıtları
ile aktifleştirilen ve maddi olmayan duran varlıklar grubunda raporlanan ArGe sonucunda, amortismana tabi bir iktisadi kıymetin temin edilmesi
durumunda,
aktifleştirilen
tutar
amortisman
süresinin
sonuna
kadar
amortisman yoluyla gidere dönüştürülerek gelir tablosundaki yerini alır.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
XXX
750.06.61 Maddi Olmayan Duran Varlık Amortisman Giderleri
268 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR HESABI
XXX
268.30 Araştırma ve Geliştirme Giderleri Amortismanı
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
630 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
751 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ
YANSITMA HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
751 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ YANSITMA HESABI
XXX
XXX
XXX
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
XXX
750.06.61 Maddi Olmayan Duran Varlık Amortisman Giderleri
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
Amortisman süresinin sonunda ise, 263 ve 268 no.lu hesaplar karşılıklı
olarak kapatılır.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
268 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR HESABI
XXX
268.30 Araştırma ve Geliştirme Giderleri Amortismanı
263 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
Ayrıca, dönem içerisinde 750 no.lu hesapta biriken tutarların dönem
sonlarında;
- Maddi veya gayrimaddi bir varlığa ilişkin olmaları halinde, 751 no.lu
yansıtma hesabıyla 263 no.lu Araştırma ve Geliştirme giderleri hesabına
devredilmesi,
- Bir iktisadi kıymete ilişkin olmamaları durumunda ise, 751 no.lu
yansıtma hesabıyla 630 no.lu Araştırma ve Geliştirme giderleri hesabına
devredilmesi,
171
gerekmektedir. 241
Dönem içinde 750 Araştırma ve Geliştirme Giderleri hesabında biriken
ve dönem sonu işlemlerinde gelir tablosundaki 630 Araştırma ve Geliştirme
Giderleri hesabına aktarılan tutarlar, istisnaya tabi faaliyetlerin sonucu olan
kar veya zararın tespit edilmesinde kullanılacaktır.
İşletmenin standart veya fiili maliyet yöntemini kullanması durumunda
yapılması gereken muhasebe kayıtları TDHP’ye ilişkin açıklamaların yer
aldığı bölümde ayrıntılı olarak anlatılmıştır.
Diğer taraftan, işletmenin Ar-Ge faaliyetleri sonucunda gerçekleşen
yarı mamül/mamül/ticari mal veya hizmetin satılması durumunda, yapılan
satışlar 600 Yurtiçi Satışlar Hesabı veya 601 Yurtdışı Satışlar Hesabında ve
bu hesaplara ilişkin yardımcı hesaplarda izlenmelidir. Bu satışların, istisna
kapsamı dışında gerçekleştirilen satışlardan ayrılabilmesi için söz konusu alt
hesaplara ait ikinci alt hesaplarda “İstisna İçi Satışlar” hesap ismiyle
izlenmesi yerinde olacaktır.
Ar-Ge faaliyeti sonucunda oluşan ve yurtiçine veya yurtdışına yapılan
teslim veya hizmetler için, KDVK’nın geçici 20/1. maddesine göre, KDV
istisnası söz konusu değildir. Bu durumda yapılan satışlarda KDV
hesaplanması gerekmekte olup, yapılması gereken yevmiye kaydı aşağıdaki
gibidir (Sürekli envanter yönteminin kullanıldığı varsayılmıştır.):
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
İLGİLİ AKTİF HESAP
600 YURTİÇİ SATIŞLAR HESABI
veya
601 YURTDIŞI SATIŞLAR HESABI
391 HESAPLANAN KDV HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
XXX
XXX
XXX
Dönem sonunda yapılan satışların maliyeti hesaplanarak gelir tablosu
hesaplarına aktarılır.
241
Bakmaz, a.g.m., s. 61.
172
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
620 SATILAN MAMÜLLER MALİYETİ HESABI
veya
621 SATILAN TİCARİ MALLAR MALİYETİ HESABI
veya
622 SATILAN HİZMET MALİYETİ HESABI
XXX
152 MAMÜLLER HESABI
veya
153 TİCARİ MALLAR HESABI
veya
260 HAKLAR HESABI
veya
267 DİĞER MADDİ OLMAYAN DURAN
VARLIKLAR HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
Dönem sonunda işletmenin diğer kayıtlarına ve söz konusu Ar-Ge
faaliyetlerine ilişkin yansıtma ve gider hesaplarının kapatılma işlemlerinin
yapıldığı varsayılarak oluşturulacak aşağıdaki gelir tablosu ana ve yardımcı
hesapları bize kurumlar vergisinin hesaplanabilmesi için diğer tabloda yer
aldığı gibi istisna kapsamındaki kar/zarar ile istisna kapsamı dışındaki
kar/zararın ayırt edilebilmesinde faydalı olacaktır.
600
600.01
600.02
601
601.01
601.02
602
630
Yurtiçi Satışlar
İstisna İçi Yurtiçi Satışlar
İstisna Dışı Yurtiçi Satışlar
Yurtdışı Satışlar
İstisna İçi Yurtdışı Satışlar
İstisna Dışı Yurtdışı Satışlar
Diğer Gelirler (TÜBİTAK vb. kurumlardan alınan her türlü destek)
Araştırma ve Geliştirme Giderleri
İstisna Kapsamındaki Gelirler (A)
İstisna İçi Satışlar (Yİ)
İstisna İçi Satışlar (YD)
Diğer Gelirler
XXX
XXX
XXX
XXX
İstisna Kapsamındaki Giderler (B)
Araştırma ve Geliştirme Giderleri
İstisna Kapsamı Dışındaki Kar/Zarar (C)
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
Toplam Kar/Zarar (Ticari Kar/Zarar) [(A-B)-C]
XXX
İstisna Kapsamındaki Kar/Zarar (A-B)
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
173
Yukarıdaki
tabloya
göre
istisna
kapsamındaki
gelir
ve
gider
hesaplandığında, işletmenin KV matrahı ve ödenecek KV tutarı aşağıdaki gibi
gerçekleşecektir.
Ticari Bilanço Karı (A)
XXX
İlaveler (B)
XXX
Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler
Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisna ve İndirimler (C)
XXX
TGB’lerde Elde Edilen Kazançlar
Diğer İndirim ve İstisnalar
Kar ve İlaveler Toplamı (A+B)
XXX
Cari Yıla Ait Zarar, İstisna ve İndirimler Toplamı (C)
XXX
Kar (D)=[(A+B)- C]
XXX
Dönem Safi Kurum Kazancı (Mali Kar) (D)
XXX
Kurumlar Vergisi Matrahı (D)
XXX
Hesaplanan Kurumlar Vergisi (E)=(D∗20)
XXX
3.2.2. Personel Ücret İstisnasına İlişkin Muhasebeleştirme Esasları
TGBK’nın geçici 2/1. maddesinde yer alan düzenlemeye göre,
Bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve Ar-Ge personelinin bu görevleri ile
ilgili ücretleri 31.12.2013 tarihine kadar gelir ve damga vergisinden istisna
olup, sigorta primlerine ilişkin yükümlülükler (5746 sayılı Kanun hükmü hariç)
ile iş kanunu ve diğer kanunlardaki yükümlülükleri ortadan kaldırmamaktadır.
Bu personelin kanuni izin süreleri içerisinde hak kazandığı ücretler ile çeşitli
adlarla yapılan ücret olarak değerlendirilecek ödemeler de (prim, ikramiye
vb.)
istisna
kapsamındadır.
İstisnadan
faydalanan
personel,
işten
çıkarmalardaki tazminat ödemelerinden, asgari geçim indiriminden ve şahıs
sigorta primi uygulamasından faydalanamayacaktır.
Diğer taraftan, 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin
Desteklenmesi Hakkında Kanun’unda 242 3/3. maddesinde “Kamu personeli
hariç olmak üzere teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde,
242
12.03.2008 tarih ve 26814 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme
Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun’un 3/3. maddesi.
174
kamu kurum ve kuruluşları ile (5904 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle
değişen ibare. Yürürlük; 01.08.2009) kanunla kurulan veya teknoloji
geliştirme projesi anlaşmaları kapsamında uluslararası kurumlardan ya
da kamu kurum ve kuruluşlarından Ar-Ge projelerini desteklemek amacıyla
fon veya kredi kullanan vakıflar(*) tarafından veya uluslararası fonlarca
desteklenen ya da TÜBİTAK tarafından yürütülen Ar-Ge ve yenilik projeleri ile
rekabet öncesi işbirliği projelerinde ve teknogirişim sermaye desteklerinden
yararlanan işletmelerde çalışan Ar-Ge ve destek personeli ile 26/6/2001
tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun geçici 2 nci
maddesi uyarınca ücreti gelir vergisinden istisna olan personelin; bu
çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta
primi işveren hissesinin yarısı, her bir çalışan için beş yıl süreyle Maliye
Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.” hükmüne yer verilerek,
söz konusu personele ödenecek ücret üzerinden hesaplanan sigorta primi
işveren hissesinin yarısı kadar muafiyet tanınmıştır.
Araştırma
ve
Geliştirme
Faaliyetlerinin
Desteklenmesine
İlişkin
Uygulama ve Denetim Yönetmeliği 243 ile konuya ilişkin açıklamalar
getirilmiştir. Yönetmeliğe göre, kapsama giren sigortalılara ilişkin aylık prim
ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde verilmesi halinde, tahakkuk eden
sigorta primi işveren hissesinin yarısı Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak
ödenekten karşılanacak, aksi halde sigorta primi işveren hissesi desteğinden
yararlanılamayacak ve bu belgelerdeki sigorta primlerinin sigortalı ve işveren
hisselerinin tümü işverenlerden tahsil edilecektir. Ayrıca, sigorta primi işveren
hissesi desteğinin hesaplanmasında, bu kapsamdaki personelin fiilen Ar-Ge
ve yenilik faaliyetlerine ayırdıkları zamanın, toplam çalışma zamanına oranı
dikkate alınacak, kapsama giren personelin ay içindeki çalışmalarının
tamamının Ar-Ge ve yenilik faaliyetleriyle ilgili olması halinde hak kazanılmış
hafta tatili ve yıllık ücretli izin süreleri de bu kapsamda değerlendirilecek, ArGe ve yenilik faaliyetlerinde kısmi zamanlı olarak çalışan personelin hak
243
31.07.2008 tarih ve 26952 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Araştırma ve Geliştirme
Faaliyetlerinin Desteklenmesine İlişkin Uygulama ve Denetim Yönetmeliği’nin 11/5-6-7-8. maddesi.
175
kazanılmış hafta tatili ve yıllık ücretli izin süreleri sigorta primi işveren hissesi
desteği uygulamasında dikkate alınmayacaktır.
Buna göre bölgede yazılım ve Ar-Ge ile ilgili faaliyetlerde çalışan
personele ödenen ücretlerindeki istisna ile ilgili özellik arz eden üç durum söz
konusudur. Bunlar:
1. Personelin sadece yazılım ve Ar-Ge ile ilgili faaliyetlerde çalışan biri
olması durumunda, ücreti üzerinden gelir vergisi ve damga vergisi ile sigorta
primi işveren hissesinin yarısı hesaplanmayacaktır.
2. Personelin hem yazılım ve Ar-Ge ile ilgili faaliyetlerde hem de
bunun dışındaki faaliyetlerde çalışması durumunda, ücretinin sadece yazılım
ve Ar-Ge ile ilgili olan kısmı üzerinden gelir vergisi ve damga vergisi ile
sigorta primi işveren hissesinin yarısı hesaplanmayacaktır.
3. Personelin yazılım ve Ar-Ge ile ilgili faaliyetleriyle ilgili herhangi bir
çalışması yoksa, ücreti üzerinden gelir vergisi ve damga vergisi ile sigorta
primi işveren hissesinin tamamı hesaplanacaktır.
Yukarıda belirtilen üç durum da, sigorta primlerine (5746 sayılı Kanun
hükmü hariç) ilişkin yükümlülükleri ortadan kaldırmamaktadır.
Aşağıda, sadece Ar-Ge faaliyetinde çalışan bir personelin ücretiyle
ilgili olarak düzenlenen temsili bordroya yer verilmiştir.
TAHAKKUK BİLGİLERİ
PERSONEL İSMİ
SİCİL NO
YIL/AY
…………..
…………..
…………..
KAZANÇLAR
KESİNTİLER
Brüt Ücret (1)
Fazla Mesai (2)
Prim (3)
İkramiye (4)
SSK Primi (İşveren Payı) (5)
İşsizlik Primi (İşveren Payı) (6)
300
15
30
45
60
15
SSK Matrahı
SSK Primi (İşçi Payı) (7)
İşsizlik Primi (İşçi Payı) (8)
GV Matrahı (Aylık)
GV Matrahı (Kümülatif)
Aylık GV
DV Matrahı
DV
Avans Kesintisi (9)
150
15
0
0
0
0
0
15
TOPLAM (1+2+3+4+5+6)
465
TOPLAM (7+8+9)
60
30
176
Aylık tahakkuk işlemine ilişkin muhasebe kayıtları aşağıdaki gibidir:
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
750. 01.100 Brüt Ücretler
300
750.12.120 SSK İşveren Payları
60
750.12.121 SSK İşveren İşsizlik Primi Payları 15
750.10.103 Fazla Mesai Ücretleri 15
750.10.110 Üretim ve Verimlilik Primleri 30
750. 10.112 İkramiyeler 45
335 PERSONELE BORÇLAR HESABI
335.00 Personele Ödenecek Ücretler
330
15
196 PERSONEL AVANSLARI HESABI
196.00 Ücret Avansları
15
15
361 ÖDENECEK SOSYAL GÜVENLİK
KESİNTİLERİ HESABI
90
361.00 Ödenecek SSK Primleri
60
361.00.00 İşveren SSK Primi 30
361.00.01 İşçi SSK Primi 30
361.01 Ödenecek İşsizlik Primleri
30
361.01.00 İşveren İşsizlik Primi 15
361.01.01 İşçi İşsizlik Primi 15
602 DİĞER GELİRLER HESABI
602.00 SGK Prim Desteği (5746 s.k.)
465
30
30
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
Yukarıda yer alan yevmiye kaydında görüldüğü üzere, personel gelir
vergisi ve damga vergisi istisnasından faydalandığı için gelir ve damga
vergisi hesaplanmamıştır. SSK işveren priminin tamamı (60 TL) 750 no.lu
hesapta borçlandırılırken, söz konusu primin 5746 sayılı Kanun kapsamında
prim istisnasından yararlanan kısmı yani yarısı (30 TL) 602 no.lu hesapta,
prim istisnasından yararlanmayan kısmı ise (30 TL)
361 no.lu hesapta
alacaklandırılmıştır.
Aşağıda, Ar-Ge faaliyeti (mesaisinin 2/3’ü) ile birlikte pazarlama
faaliyetinde (mesaisinin 1/3’ü) de çalışan bir personelin ücretiyle ilgili olarak
düzenlenen temsili bordroya yer verilmiştir.
177
TAHAKKUK BİLGİLERİ
PERSONEL İSMİ
SİCİL NO
YIL/AY
…………..
…………..
…………..
KAZANÇLAR
KESİNTİLER
Brüt Ücret (1)
300
SSK Matrahı
150
Fazla Mesai (2)
15
SSK Primi (İşçi Payı) (7)
Prim (3)
İkramiye (4)
SSK Primi (İşveren Payı) (5)
İşsizlik Primi (İşveren Payı) (6)
30
45
60
15
İşsizlik Primi (İşçi Payı) (8)
GV Matrahı (Aylık)
GV Matrahı (Kümülatif)
Aylık GV (9)
DV Matrahı
DV (10)
Avans Kesintisi (11)
30
15
175
2.100
30
150
15
15
TOPLAM (1+2+3+4+5+6)
465
TOPLAM (7+8+9+10+11)
105
* Kesinti yapılan avans daha önce pazarlama faaliyeti için alınmış olup, fazla mesai ve ikramiye
ödemesinin tamamı yazılım ve Ar-Ge faaliyetine, prim ödemesinin tamamı ise pazarlama faaliyetine
ilişkindir.
178
Aylık tahakkuk işlemine ilişkin muhasebe kayıtları aşağıdaki gibidir:
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
310
750. 01.100 Brüt Ücretler
200
750.12.120 SSK İşveren Payları
40
750.12.121 SSK İşveren İşsizlik Primi Payları 10
750.10.103 Fazla Mesai Ücretleri 15
750. 10.112 İkramiyeler
45
760 PAZARLAMA SATIŞ VE DAĞITIM GİDERLERİ HESABI
760. 01.100 Brüt Ücretler
100
760.12.120 SSK İşveren Payları 20
760.12.121 SSK İşveren İşsizlik Primi Payları
760.10.110 Üretim ve Verimlilik Primleri 30
155
5
335 PERSONELE BORÇLAR HESABI
315
335.00 Personele Ödenecek Ücretler 315
335.00.00 Ar-Ge Personeli Ücreti 235
335.00.01 Pazarlama Personeli Ücreti 80
196 PERSONEL AVANSLARI HESABI
196.00 Ücret Avansları 15
196.00.01 Pazarlama Personeli Ücret Avansı 15
360 ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR HESABI
360.00 Ödenecek Gelir Vergisi
10
360.00.01 Pazarlama Personeline Ait GV 10
360.03 Ödenecek Damga Vergisi 5
360.03.01 Pazarlama Personeline Ait DV 5
361 ÖDENECEK SOSYAL GÜVENLİK
KESİNTİLERİ HESABI
361.00 Ödenecek SSK Primleri
70
361.00.00 Ar-Ge Personeli SSK Primi 40
361.00.00.00 İşveren SSK Primi 20 (40/2)
361.00.00.01 İşçi SSK Primi 20
361.00.01 Pazarlama Personeli SSK Primi
30
361.00.01.00 İşveren SSK Primi 20
361.00.01.01 İşçi SSK Primi 10
361.01 Ödenecek İşsizlik Primleri
30
361.01.00 Ar-Ge Personeli İşsizlik Primi 15
361.01.00.00 İşveren İşsizlik Primi 10
361.01.00.01 İşçi İşsizlik Primi 5
361.01.01 Pazarlama Personeli İşsizlik Primi
15
361.01.01.00 İşveren İşsizlik Primi 10
361.01.01.01 İşçi İşsizlik Primi 5
602 DİĞER GELİRLER HESABI
602.00 SGK Prim Desteği (5746 s.k.)
15
15
100
20
20 (40/2)
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
Yukarıda yer alan yevmiye kaydında görüldüğü üzere, yazılım ve ArGe faaliyeti ile birlikte (mesaisinin 2/3’ü) pazarlama faaliyetinde (mesaisinin
1/3’ü) de çalışan personele ödenen ücretin Ar-Ge faaliyetine ilişkin kısmı için
gelir ve damga vergisi istisnasından faydalandığından gelir ve damga vergisi
hesaplanmazken, söz konusu ücretin pazarlama faaliyetine ilişkin kısmı için
istisnadan faydalanamadığından gelir ve damga vergisi hesaplanmıştır. SSK
işveren payının Ar-Ge faaliyetine ilişkin olan kısmı (40 TL) 750 no.lu hesapta,
179
pazarlama faaliyetine ilişkin kısmı 760 no.lu hesapta borçlandırılırken, söz
konusu primin 5746 sayılı Kanun kapsamında prim istisnasından yararlanan
kısmı yani Ar-Ge faaliyetine ilişkin kısmının yarısı (20) 602 no.lu hesapta,
prim istisnasından yararlanmayan kısmı ise (20)
361 no.lu hesapta
alacaklandırılmıştır.
Her iki durumda da, tahakkuk eden ücretin ödenmesine ilişkin
muhasebe kaydı ise aşağıdaki gibidir:
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
335 PERSONELE BORÇLAR HESABI
100 KASA HESABI veya 102 BANKALAR HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
XXX
Konu ile ilgili en çok tereddüt edilen bölüm ise genellikle aylık ücret
ödemesi yapıldığından, bölgede tam süre çalışmayan bu durumdaki personel
için hafta tatilinden kaynaklanan gün farklarının nasıl değerlendirileceği
hususudur. Uygulama ile ilgili yapılabilecek oranlama ile ilgili örnekler
aşağıdadır.
• 4857 sayılı İş Yasasına göre taraflar arasında daha az bir süre
belirlenmemişse haftalık çalışma süresi 45 saattir. Bu sürenin tamamlanması
ile çalışılmadan hafta tatili ücreti hak edilir. Yine aynı yasada öngörülen
denkleştirme esasına göre; iki aylık sürelerde haftalık çalışma saati
ortalaması, olması gereken haftalık çalışma saatine denk gelebilmektedir. Bu
bilgiyi de dikkate alarak; aylık çalışma saatini haftanın 5 günü çalışılması
durumunda, günlük 9 saatlik çalışma süresi üzerinden aylık toplam çalışma
süresine ulaşıp, oranlama yoluyla gün sayısını bulabiliriz. (Örneğin Ekim
2006 ayında 19 gün x 9 = 171 saat olan süre hafta tatilleri de eklendiğinde 28
gün olmakta 3 gün de Ramazan Bayramı tatili bulunmaktadır. Belirtilen
sürede bölgede 160 saatlik çalışması bulunan istisna kapsamındaki personel
için 160 x (28/171)= 26 gün + 3 gün bayram tatili olmak üzere toplam 29 gün
gelir vergisi istisnası uygulanabilir.
• Aynı çalışma saati örneğinde, Cumartesi günleri de çalışılıyorsa;
aylık çalışma saatini cumartesi günlerini de çalışma gününe dahil ederek,
180
günlük 7,5 saatlik çalışma süresi üzerinden aylık toplam çalışma süresine
ulaşıp, oranlama yoluyla gün sayısını bulabiliriz. (Örneğin Ekim 2006 ayında
23 gün x 7,5 = 172,5 saat olan süre hafta tatilleri de eklendi¤inde 28 gün
olmakta 3 gün de Ramazan Bayramı tatili bulunmaktadır. Belirtilen sürede
bölgede 160 saatlik çalışması bulunan istisna kapsamındaki personel için
160 x (28/172,5)= 26 gün + 3 gün bayram tatili olmak üzere toplam 29 gün
gelir vergisi istisnası uygulanabilir.
• Yukarıdaki iki örnekte de görüldüğü gibi küçük farklarla da olsa
sonuç değişebilmektedir. Bu nedenle bölgede tam çalışma bulunmaması
durumunda her kurumun; haftalık çalışma günleri, çalışma süresi, o
personelin denkleştirme esasına göre ilgili haftalar süresindeki çalışmasını
dikkate alıp, hafta tatilini hak etme durumunu vb. dikkate alarak istisna
uygulanacak tutarı belirlemesi gerekmektedir. Haftalık çalışma süreleri
bulunurken sadece işe giriş-çıkış saatlerinin esas alındığı değil, yine İş
Yasası gereği 7,5 saatten fazla süreli işlerde günlük 1 saat ara dinlenmesi
verilmesi gereği de göz önünde tutulmalıdır.
Kısmi süreli (Part-time) hizmet akdi ile çalışan personel için de ücret
günlük olarak belirlenmişse, SSK gün sayısı açısından da sürenin tespitinde;
olayda çalışılan saat sayısı 7,5 a bölünerek gün sayısına ulaşılabilir. 244
3.2.3. İstisna Kapsamına Giren Faaliyetler ile Bu Kapsama Girmeyen
İşlerin Birlikte Yapılması Halinde Müşterek Genel Giderlerin ve
Amortismanların Dağıtımına İlişkin Muhasebeleştirme Esasları
1 Seri No.lu KVK Genel Tebliği’nde 245, TGB’lerde faaliyet gösteren
mükelleflerin istisnadan yararlanacak kazançlarının tespiti açısından, istisna
kapsamına giren faaliyetler ile bu kapsama girmeyen işleri birlikte yapmaları
halinde müşterek genel giderlerini ve amortismanlarını nasıl dağıtacaklarına
ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.
244
245
Özkanlı, Çaltekin, a.g.m., s. 165,166.
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin 5.12.2.5. maddesi.
181
Buna göre;
- İstisna kapsamına giren faaliyetler ile bu kapsama girmeyen işlerin
birlikte yapılması halinde, müşterek genel giderlerin bu faaliyetler ile ilgili
olarak cari yılda oluşan maliyetlerin birbirine oranı esas alınarak dağıtılması,
- İstisna kapsamına girmeyen üretim faaliyetlerinde müştereken
kullandığı tesisat, makine ve ulaştırma vasıtalarının amortismanlarının ise
bunların her bir işte kullandıkları gün sayısına göre dağıtımının yapılması,
- İstisna kapsamına giren ve girmeyen faaliyetlerde müştereken hangi
işlerde ne kadar süreyle kullanıldığı tespit edilemeyen sabit kıymetlere ilişkin
amortismanların müşterek genel giderlerle birlikte dağıtıma tabi tutulması,
gerekmektedir.
İstisna kapsamındaki faaliyetlerin maliyetleri ile kapsam dışındaki
faaliyetlerin maliyetleri tam olarak ancak yıl sonunda tespit edilebildiği için,
dönem içinde ortak genel giderlere ilişkin faturalar 770 Genel Yönetim
Giderleri Hesabına kaydedilir. Dönem sonunda istisna kapsamındaki
faaliyetlerin maliyeti/toplam maliyet orantısı neticesinde, istisna kapsamındaki
faaliyetlerin genel giderlerden aldığı pay tespit edilerek, söz konusu tutar bu
hesaptan çıkarılıp 750 Araştırma ve Geliştirme Giderleri hesabında
muhasebeleştirilir.
İşletmenin yıl içinde gerçekleştirdiği faaliyetlerle ilgili olarak ortaya
çıkan ortak genel giderlerinin toplamı TTT, maliyetlerinin toplamı XXX, bu
maliyetleri içerisinde istisnaya tabi faaliyetlerle ilgili olan kısmın YYY, istisna
dışı faaliyetlerle ilgili olan kısmın ise ZZZ olduğu düşünülürse; istisna
kapsamındaki faaliyetlerin maliyetinin, toplam maliyete oranı YYY/XXX=m
olacaktır.
Bu durumda ortak genel giderlerden istisna kapsamındaki Ar-Ge
faaliyetlerine verilecek pay, TTT * m = AAA olacaktır.
Yapılması gereken muhasebe kaydı ise aşağıdaki gibidir:
182
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ HESABI
TTT
770.30 Elektrik, su, gaz giderleri
770.31 Haberleşme Giderleri
770.42 Kira Giderleri
İLGİLİ AKTİF HESAP
TTT
Gerçekleşen ortak giderlere ilişkin dönem içinde yapılan kayıt
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
AAA
750.30 Elektrik, su, gaz giderleri
750.31 Haberleşme Giderleri
750.42 Kira Giderleri
770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ HESABI
AAA
770.30 Elektrik, su, gaz giderleri
770.31 Haberleşme Giderleri
770.42 Kira Giderleri
Dönem içinde gerçekleşen ortak giderlerden istisna kapsamındaki Ar-Ge
faaliyetlerine pay verilmesi
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
Amortismana tabi bir varlık hem istisnaya tabi Ar-Ge faaliyetlerinde
hem de istisna dışı faaliyetlerde kullanılıyorsa söz konusu varlığın her bir
faaliyette kullanıldığı gün sayısına göre amortisman dağıtımı yapılır ve Ar-Ge
faaliyetine ilişkin amortisman payı 750 Araştırma ve Geliştirme Giderleri
hesabına kaydedilir. Dönem içinde amortisman giderleri için karşılık
ayrılıyorsa söz konusu karşılıklar 373 Maliyet Gider Karşılıkları Hesabında
izlenir ve dönem sonunda bu karşılık kapatılarak 268 Birikmiş Amortismanlar
Hesabına devredilir.
İşletmenin istisnaya tabi ve istisnaya tabi olmayan faaliyetlerinde
kullandığı bir varlığın yıl içinde 2/3 mesai günü istisna kapsamındaki Ar-Ge
faaliyetlerinde kullanıldığı ve bu yıla ait amortisman tutarının ise XXX olduğu
düşünülürse; Ar-Ge faaliyetlerine ilişkin amortisman için dönem sonunda
ayrılması gereken karşılık XXX * 2/3 = YYY olacaktır.
Yapılması gereken muhasebe kaydı ise aşağıdaki gibidir:
183
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
YYY
750.06.60 Maddi Duran Varlık Amortisman Giderleri
257 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR HESABI
YYY
257.30 Tesis, Makine ve Cihazlar Amortismanı
veya
257.50 Demirbaşlar Amortismanı
Ar-Ge faaliyetlerine ilişkin amortisman giderlerinin dönem sonunda hesaplanması
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
YYY
750.06.60 Maddi Duran Varlık Amortisman Giderleri
373 MALİYET GİDERLERİ KARŞILIĞI HESABI
YYY
373.06 Amortisman Giderleri Karşılığı
Ar-Ge faaliyetlerine ilişkin amortisman giderleri için dönem içinde karşılık ayrılması
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
373 MALİYET GİDERLERİ KARŞILIĞI HESABI
YYY
373.06 Amortisman Giderleri Karşılığı
257 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR HESABI
YYY
257.30 Tesis, Makine ve Cihazlar Amortismanı
veya
257.50 Demirbaşlar Amortismanı
Dönem içinde ayrılan karşılığın dönem sonunda kapatılması
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
Diğer taraftan dönem içinde gerçekleşen Ar-Ge gideri için dönem
sonunda amortisman ayrılması durumunda yapılması gereken yevmiye kaydı
aşağıdaki gibidir:
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
YYY
750.06.61 Maddi Olmayan Duran Varlık Amortisman Giderleri
268 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR HESABI
YYY
268.30 Araştırma ve Geliştirme Giderleri Amortismanı
Ar-Ge giderlerine ilişkin amortisman payının dönem sonunda hesaplanması
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
3.2.3. Ar-Ge Faaliyetlerine İlişkin Bağış ve Yardımları Muhasebeleştirme
Esasları
Tek Düzen Hesap Planı’nda, 602 Diğer Gelirler Hesabı; işletmenin
korunması, ihracat teşvik ya da hükümet politikasına uyma zorunluluğu
karşısında oluşan işletmenin faaliyet hasılatındaki düşüklüğü veya faaliyet
184
zararını gidermek için, sermaye katkısı niteliğinde olmayan, mali yardımlar
(sübvansiyonlar, devletin bazı malları vergi, resim, harç ve benzeri
yükümlülüklerden istisna etmesi yoluyla yaptığı yardımlar (vergi iadeleri) ve
vade tarihindeki satış farkları, ihracatla ilgili fiyat istikrar destekleme primi vb.
hasılat kalemlerinin izlendiği hesap olarak tanımlanmıştır.
Devlet yardımlarının muhasebeleştirilme esasları TMS 20-Devlet
Yardımlarının Muhasebeleştirilmesi ve Devlet Yardımlarının Açıklanması
Standardı’nda düzenlenmiştir.
Standardın 9. paragrafında, devlet teşviğinin elde edilme şeklinin,
teşviğin muhasebeleştirilme yöntemini etkilemeyeceği, nakden veya devlete
olan bir yükümlülüğün azaltılması şeklinde elde edilmiş olsa dahi aynı şekilde
muhasebeleştirileceği belirtilmiştir.
Standarda göre; muhasebeleştirme için iki genel yaklaşım vardır.
a) Sermaye yaklaşımı: Teşvik doğrudan öz kaynak hesaplarına alınır.
Bu yaklaşım bu tür öz kaynak artışlarının bir maliyete katlanmadan elde
edilmeleri nedeniyle gelir sayılmaları esasına dayanmaktadır.
b) Gelir yaklaşımı: Teşvik, uygun dönemlerde gelir yazılır. Bu yaklaşım
ortaklar dışındaki kaynaklardan elde edilen öz kaynak artışlarının gelir
sayılması gerektiği düşüncesine dayanmaktadır. Teşvik gelir yazılırsa gelir
tablosunda, teşvikle karşılanması amaçlanan konuların yarattığı giderle,
eşleştirilmesi
sağlanmış
tanımlaması
olur.
incelendiğinde
Tekdüzen
“gelir
Hesap
Planı’nın
yaklaşımı”nın
yukarıdaki
benimsendiği
görülmektedir. 246
1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile 247 yapılan düzenlemeye
göre ise, TGB’lerde faaliyet gösteren firmaların 4691 sayılı Kanunun geçici 2.
maddesinde öngörülen istisnadan yararlanan Ar-Ge projelerine diğer
kurumlar tarafından sağlanan sermaye desteklerinden;
- Geri ödeme koşuluyla sağlananlar, borç mahiyetinde olup ticari
kazanca dahil edilmesi söz konusu değildir.
246
247
Akdoğan, Sevilengül, a.g.e., s. 576,577.
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin 10.2.9.2.4. maddesi.
185
- Hibe şeklinde sağlananlar ile diğer kurumlardan bu mahiyette
sağlanacak her türlü destek tutarları ticari kazancın bir unsuru olarak
kazanca dahil edilecektir. Bu mahiyetteki desteklerin firmaların diğer
faaliyetlerinden doğan kazançlarına dahil edilerek vergilendirilmesi söz
konusu değildir.
Söz konusu Tebliğ’de yer alan açıklamalara göre, söz konusu
desteklerden, geri ödeme koşulu ile sağlanan desteklerin işletmenin diğer
faaliyetlerinden doğan kazançlarına dahil edilmesi, hibe şeklinde sağlanan
desteklerin ise ticari kazancın bir unsuru olarak kazanca dahil edilmesi
gerekmektedir.
Dolayısıyla,
vergi
mevzuatınca
sayılı
Kanun’unda 248,
da
gelir
yaklaşımı
benimsenmiştir.
Diğer
taraftan,
5746
“Ar-Ge
ve
yenilik
faaliyetlerinde bulunanların; kamu kurum ve kuruluşları, (5904 sayılı
Kanunun 28 inci maddesiyle değişen ibare. Yürürlük; 01.08.2009) kanunla
kurulan
veya
teknoloji
geliştirme
projesi
anlaşmaları
kapsamında
uluslararası kurumlardan ya da kamu kurum ve kuruluşlarından Ar-Ge
projelerini desteklemek amacıyla fon veya kredi kullanan vakıflar(*) ile
uluslararası fonlardan aldıkları destekler özel bir fon hesabında tutulur. Bu
fon, 193 sayılı Kanun ve 5520 sayılı Kanuna göre vergiye tabi kazancın ve
ilgili yılda yapılan Ar-Ge harcaması tutarının tespitinde dikkate alınmaz. Bu
fonun, elde edildiği hesap dönemini izleyen beş yıl içinde sermayeye ilâve
dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden
çekilmesi halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğratılmış
sayılır. Bu Kanunda öngörülen şartların ihlali veya teşvik ve destek
unsurlarının amacı dışında kullanılması halinde, zamanında tahakkuk
ettirilmemiş vergiler yönünden vergi ziyaı doğmuş sayılır. Sağlanan vergi dışı
destekler ise 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre ve gecikme zammı uygulanmak
suretiyle tahsil edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
248
12.03.2008 tarih ve 26814 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme
Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun’un 3/7. ve 4/4. maddesi.
186
Söz konusu Kanun’da, TMS-20 Standardı, KVK ve TDHP’nın görüş
birliği sağladığı gelir yaklaşımının aksine sermaye yaklaşımı benimsenerek,
söz konusu desteklerin özel bir fon hesabında tutulacağı, bu fonun vergiye
tabi kazancın ve ilgili yılda yapılan Ar-Ge harcaması tutarının tespitinde
dikkate alınmayacağı ve elde edildiği hesap dönemini izleyen beş yıl içinde
sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilmesi
veya işletmeden çekilmesi halinde zamanında tahakkuk ettirilmeyen
vergilerin ziyaa uğratılmış sayılacağı belirtilmiş, hatta bu konuda cezai
müeyyide getirilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, TGB’lerde faaliyet
gösteren işletmelerin söz konusu teşvik ve destekleri hangi yaklaşımı esas
alarak muhasebeleştirecekleri konusunda bir uygulama birliği söz konusu
değildir.
Bu durumda, işletmenin Ar-Ge Giderlerinin (XXX) yarısı kadar (YYY)
destek aldığı düşünülerek yapılması gereken muhasebe kayıtları aşağıdaki
gibidir:
a) Gelir yaklaşımına göre;
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
191 İNDİRİLECEK KDV HESABI
XXX
XXX
İLGİLİ AKTİF HESAP
XXX
Harcamanın yapılması
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
136 DİĞER ÇEŞİTLİ ALACAKLAR HESABI
136.90 Ar-Ge Desteği Alacağı YYY
YYY
602 DİĞER GELİRLER HESABI
602.00 Ar-Ge Desteği
YYY
YYY
Teşvik sağlayacak kurum tarafından destek tutarının belirlenmesi
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
102 BANKALAR HESABI HESABI
YYY
102.00 Vadesiz TL Mevduat YYY
102.000 T.C. Ziraat Bankası YYY
136 DİĞER ÇEŞİTLİ ALACAKLAR HESABI
136.90 Ar-Ge Desteği Alacağı
YYY
Destek tutarının işletmenin banka hesabına yatırılması
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
YYY
187
b) Sermaye yaklaşımına göre;
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
İLGİLİ AKTİF HESAP
XXX
549 ÖZEL FONLAR HESABI
549.50 Ortaklık Dışı İşlemler Fonu
Alınan teşviğin özel bir fon hesabında muhasebeleştirilmesi
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGESİNDE AR-GE FAALİYETİ
GÖSTEREN BİR İŞLETMENİN MUHASEBE UYGULAMALARI
Teknoloji geliştirme bölgelerinde Ar-Ge faaliyeti gösteren işletmelere
ilişkin vergi teşvikleri çalışmanın 2. bölümünde, bu işletmelerin Ar-Ge
faaliyetleri sonucu ortaya çıkan Ar-Ge maliyetlerine ilişkin muhasebe
standartları ve diğer mevzuatta yer alan muhasebeleştirme esasları ile
yararlandıkları teşviklerin nasıl muhasebeleştirileceği ise çalışmanın 3.
bölümünde ayrıntılı olarak açıklanmıştı.
Çalışmanın
bu
bölümünde,
söz
konusu
işletmelerin
Bölgede
gerçekleştirmiş oldukları Ar-Ge faaliyetlerinin muhasebe kayıtlarında ne
şekilde yer aldığı hakkında bilgi edinmek, muhasebeleştirme işlemlerinde
muhasebe standartlarına ve vergi mevzuatına ne ölçüde uyduklarını tespit
etmek ve vergi teşviklerinin bu kayıtları nasıl etkilediğini açıklamak amacıyla,
teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyet gösteren bir işletmenin muhasebe
uygulamalarına yer verilmiştir.
İncelenen (X) Bilimsel Cihazlar San. ve Tic. Ltd. Şti. Türkiye’nin ilk
nanoteknoloji firması olarak 1999 yılında Ankara'da ……. Teknokent’inde
kurulmuş olup, nanomanyetik bilimsel cihazlar ******** geliştirilmesinde ve
üretilmesinde faaliyet göstermektedir. İşletme diğer metal mobilyalar, diğer
mikroskoplar, mikrotomlar *********, fiziksel ve kimyasal özellik ölçen aletlerin
aksam-parçaları,
mikroskoplar
**********
optik
mikroskopların
aksam-parçaları,
stereoskopik
ile yüzey gerilimi, genleşme, maddenin özelliklerini
ölçencihazları yurtiçinde satmakta ve ABD, Hindistan ve Almanya, Belçika,
********
Nanometre ölçeğindeki manyetik bilimsel cihazlar.
*********
Dokuyu mikroskopla incelemek için son derece ince dilimlere kesen bir alet.
**********
Cismin birbirine benzer iki görüntüsünü birleştirerek üç boyut kazandıran mikroskop.
189
İtalya, Norveç gibi Avrupa ülkelerine ihraç etmektedir. Bu ürünler, yurtdışında
ve Türkiye’de pek çok saygın üniversite ve laboratuarda kullanılmaktadır.
Söz konusu işletmenin istisna kapsamındaki Ar-Ge faaliyetlerine ilişkin
gelir ve giderlerini muhasebe kayıtlarında nasıl izlediğini, dönem sonunda
ortaya çıkan kar ve zararı nasıl tespit ettiğini ve bunun kurumlar vergisi
hesaplamasını nasıl etkilediğini, Ar-Ge personeli ücret istisnasının ve bazı
özellikli durumların nasıl muhasebeleştirildiğini tespit etmek için, aşağıdaki
bölümlerde 2009 yılı faaliyet sonuçları incelenmiştir.
4.1. İŞLETMENİN FAALİYETLERİNDEN ELDE ETTİĞİ KAZANÇLARA
İLİŞKİN MUHASEBE İŞLEMLERİ
4.1.1. İşletmenin Kayıt Düzeni
1 Seri No.lu KVK Genel Tebliği’nde, TGB’lerde faaliyet gösteren
mükelleflerin istisnadan yararlanacak kazançlarının tespiti açısından, istisna
kapsamına giren üretim faaliyetlerine ilişkin kazançlar ile istisna kapsamında
değerlendirilmeyecek faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarının ayrımını
yapabilecek şekilde muhasebe kayıtlarını tutmaları gerektiği belirtilmiştir.
Ancak incelenen işletmede tüm faaliyetler istisna içi olarak kabul
edildiğinden muhasebeleştirme işlemlerinde, yukarıda belirtilen esaslara
uyulmamıştır.
4.1.2. İşletmenin Kurumlar Vergisi Matrahının Hesaplanması
İşletmenin kurumlar vergisi matrahının hesaplanabilmesi için, 2009 yılı
kesin mizanına, kapanış bilançosuna ve ayrıntılı gelir tablosuna aşağıda yer
verilmiştir.
Bu tablolarda yer alan bilgiler doğrultusunda, işletmenin istisna
kapsamındaki gelir ve giderlerinin gelir tablosu hesapları kullanılarak ayrı ayrı
nasıl
tespit
anlatılacaktır.
edildiği
ve
kurumlar
vergisi
matrahına
nasıl
ulaşıldığı
190
01.01.2009 - 31.12.2009 Tarihleri Arası Kesin Mizan
X BİLİMSEL CİHAZLAR SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
Sayfa No : 1/8
HESAP
KODU
AÇIKLAMA
100
100.01
100.02
100.03
100.04
102
102.00
102.00.01
102.00.02
102.00.04
102.10
102.10.01
102.10.02
102.10.03
102.10.05
118
118.10
118.10.01
120
120.10
120.10.06
120.10.07
120.10.08
120.10.12
120.10.13
120.10.15
120.10.17
120.10.18
120.10.19
120.10.20
120.10.21
120.10.23
120.10.24
120.10.25
120.10.26
120.10.27
120.10.28
120.10.29
120.10.30
120.100
120.100.02
120.100.03
120.100.04
120.100.05
126
126.10
126.10.01
126.10.02
126.20
126.20.01
126.20.02
136
136.20
136.20.01
136.30
150
150.00
150.10
150.100
150.20
150.30
151
151.10
152
152.10
KASA
Merkez Kasa
Usd Kasa
Gbp Kasa
Euro Kasa
BANKALAR
VADESİZ YTL HESAPLARI
Garanti-Bilkent/6200048
Akbank-Bilkent/0102110
Akbank-Bilkent/1453115 Hs
VADESİZ DÖVİZ TEVDİAT HS.
Garanti-Bilent/9097157 EUR Hs.
Garanti-Bilkent/9099555 USD Hs.
Garanti-Bilkent/900077 Sterlin Hs.
Garanti-Bilkent/9095281 JPY
DİĞER MENKUL KIYMETLER
FON ALIMLARI
Garanti-Bilkent B Tipi Likit
ALICILAR
YURTİÇİ ALICILAR
Atatürk Üniversitesi Müh.Fak.
Ege Ün.Rektörlüğü
İnönü Ün.Bil.Ar.Bir.
Uludağ Üniversitesi
Gazi Üniversitesi
Hacettepe Üniversitesi Bil.Araşt.
Ant Teknik Cihazlar Paz.Ltd.Şti.
Bilkent Üniversitesi
Gebze Yüksek Tek.Enst.
İTÜ Rektörlüğü
Fiberlast Ltd.
Pro Lab Laboratuar Tek.Ltd.Şti.
Ulusal Bor Araştırma Enst.
Arı Medikal Ltd.Şti.
Optemek Optik Mek.Ltd.Şti.
Çukurova Üniversitesi
Nanosis Bilimsel Cihazlar
Dizayn Grup Tek.Araş.Ve Gel.Ltd.Şti
Kadriye Erzurum
YURTDIŞI ALICILAR
Nanomagnetics Ins.Ltd.
Niki Glass Co Ltd.
Texas AndM Universıty
Woo Sung Freıghtco Ltd
VERİLEN DEPOZİTO VE TEMİNATLAR
TEMİNATLAR
.............................Ve
Ankara Ticaret Odası
DEPOZİTOLAR
İthalat İçin Verilen
Hüseyin Baltacı
DİĞER ÇEŞİTLİ ALACAKLAR
KDV ALACAKLARIMIZ
Kas.04
VERGİ DAİRESİNDEN ALACAKLAR
İLK MADDE VE MALZEME
Tasarım ve Baskı
Dönemiçi İlk Madde ve Malzeme Alımı
İlk Madde ve Malzeme Alış İadesi
Donem Sonu Stoku
İthal Malzeme Alımları
YARI MAMULLER-ÜRETİM
YARI MAMUL OLUŞUM
MAMULLER
DÖNEM İÇİ MAMUL
BORÇ
478.829,03
450.624,12
9.709,41
763,7
17.731,80
1.893.169,50
1.324.536,13
1.321.881,76
2.404,37
250
568.633,37
69.689,45
238.926,51
238.160,05
21.857,36
84.026,06
84.026,06
84.026,06
1.048.761,95
1.048.761,95
6.478,10
1.287,00
35.940,00
13.551,34
23.647,57
100.300,00
1.707,46
12.128,26
195,22
43.831,38
594,22
2.138,16
1.699,20
1.482,27
6.643,00
1.198,00
189.145,78
811,25
324,5
605.659,24
308.087,00
34.972,24
36.765,00
225.835,00
12.670,24
7.220,13
6.100,00
1.120,13
5.450,11
3.450,11
2.000,00
22.328,26
1.574,64
1.574,64
20.753,62
335.647,95
1.000,00
82.866,42
182.433,67
69.347,86
567.413,07
567.413,07
921.594,73
921.594,73
ALACAK
472.352,67
444.147,76
9.709,41
763,7
17.731,80
1.855.105,61
1.324.463,78
1.321.881,11
2.332,67
250
530.641,83
69.689,45
200.934,97
238.160,05
21.857,36
84.026,06
84.026,06
84.026,06
869.035,17
869.035,17
6.478,10
1.287,00
35.940,00
13.551,34
23.647,57
100.300,00
1.707,46
12.128,26
195,22
43.831,38
594,22
2.138,16
1.699,20
1.482,27
6.643,00
1.198,00
140.980,00
811,25
324,5
474.098,24
213.291,00
34.972,24
BAK. BORÇ
BAK.
ALACAK
6.476,36
6.476,36
38.063,89
72,35
0,65
71,7
37.991,54
37.991,54
179.726,78
179.726,78
48.165,78
131.561,00
94.796,00
36.765,00
225.835,00
2.454,42
404,99
2.049,43
12.670,24
7.220,13
6.100,00
1.120,13
5.450,11
3.450,11
2.000,00
22.328,26
1.574,64
1.574,64
20.753,62
333.193,53
1.000,00
82.461,43
2.049,43
182.433,67
69.347,86
567.413,07
567.413,07
741.841,81
741.841,81
179.752,92
179.752,92
191
01.01.2009 - 31.12.2009 Tarihleri Arası Kesin Mizan
X BİLİMSEL CİHAZLAR SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
Sayfa No : 2/8
HESAP
KODU
AÇIKLAMA
BORÇ
153
153.10
159
159.10
159.10.01
159.10.05
159.10.06
180
180.20
180.20.01
180.20.02
180.20.04
180.30
180.30.01
180.30.01.01
180.30.01.02
180.30.01.03
180.30.01.04
180.40
180.40.01
180.40.02
180.40.03
180.70
180.70.01
180.80
180.80.01
190
190.01
191
191.03
191.08
191.18
193
193.10
193.10.02
193.10.03
193.20
195
195.10
195.10.03
195.10.09
253
253.10
253.10.01
253.10.02
254
254.01
254.01.01
254.01.02
254.01.03
254.01.04
254.01.05
254.99
254.99.01
255
2.552.000
255.2000.01
255.2000.02
255.2000.03
255.2000.04
255.2000.20
2.552.001
255.2001.01
255.2001.02
255.2001.03
TİCARİ MALLAR
DÖNEM İÇİ ALIMLARI
VERİLEN SİPARİŞ AVANSLARI
YURTİÇİ SİPARİŞ AVANSLARI
Nanosis Ltd.Şti.
Cica Bilişim
NANO AND MORE
GELECEK AYLARA AİT GİDERLER
Sigorta Gıderlerı 2009
2,Donem Sıgorta Gıderı
3,Donem Sigorta Gıderi
4.Dönem Sig.Giderleri
2010 YILI GİDERLERİ
ABONE GİDERLERİ
1.Dönem Giderleri
2.Dönem Giderleri
3.Dönem Giderleri
4,dönem Giderleri
ABONE-AİDAT VE SİG. GİD.
2011 1.Dönem Giderleri
2011 2.Dönem Giderleri
2011 3.Dönem Giderleri
2009 YILI GİDERLERİ
Noter Giderleri
2010 GİDERLERİ
1.Dönem Sigorta gid.
DEVREDEN KDV
Devreden KDV
İNDİRİLECEK KDV
%1 Li KDV
% 8 Li İnd.KDV
% 18 Li KDV
PEŞİN ÖDENEN VERGİLER VE FONLAR
GEÇİCİ VERGİ
2008 4.Dönem
2009.3.Dönem
FON STOPAJLARI
İŞ AVANSLARI
TL İŞ AVANSLARI
Zafer Güm.Müş.Ltd.Şti.
Personele Verilen
TESİS, MAKİNE VE CİHAZLAR
2008 YILI ALIMLARI
Vidalı Hava Komprasörü
CNC Dik İşleme Tezgah
TAŞITLAR
06 NM 644 Honda Cıvıc 1,6
Alıs Malıyeti
2000 Yılı Yeniden Degerleme
2001 Yılı Yeniden Değerleme
2002 Yılı Yeniden Değerleme
2003 Yılı Yeniden Değerleme
ENFLASYON DÜZELTME FARKLARI
2003 Yılı Düzeltme Farkları
DEMİRBAŞLAR
2000 Yılı Demırbaş Alışları
Prınter 29,11,2000
Multimedya Bilgisayar 22,12,2000
Epson Prınter 31,12,2000
Motorola Cep Tel.
2000 Yılı Yenıden Deger Artsı
20001 Yılı Demirbaş Alışları
Asus L840K PIII Bilgisayar
Samsonite Valiz 12,07,2001
Samsonite Valiz 12,07,2001
3.332,93
3.332,93
53.885,06
53.885,06
36.906,56
2.505,00
14.473,50
2.737,43
986,23
326,35
329,94
329,94
887,85
887,85
218,92
221,35
223,79
223,79
646,97
218,92
221,35
206,7
139,32
139,32
77,06
77,06
107.574,59
107.574,59
13.793,09
0,02
179,88
13.613,19
323,13
320,3
311,06
9,24
2,83
171.013,06
171.013,06
29.286,75
141.726,31
199.553,41
199.553,41
6.372,00
193.181,41
52.153,73
43.418,70
8.891,87
4.979,45
7.379,54
12.538,01
9.629,83
8.735,03
8.735,03
51.526,87
5.685,53
86,13
1.398,29
147,01
107,2
3.946,90
2.458,36
2.078,70
189,83
189,83
ALACAK
2.505,00
2.505,00
BAK. BORÇ
3.332,93
3.332,93
51.380,06
51.380,06
36.906,56
2.505,00
1.125,55
986,23
326,35
329,94
329,94
14.473,50
1.611,88
887,85
887,85
218,92
221,35
223,79
223,79
646,97
218,92
221,35
206,7
139,32
139,32
98.843,63
98.843,63
13.793,09
0,02
179,88
13.613,19
323,13
320,3
311,06
9,24
2,83
162.505,75
162.505,75
29.286,75
133.219,00
77,06
77,06
8.730,96
8.730,96
8.507,31
8.507,31
8.507,31
199.553,41
199.553,41
6.372,00
193.181,41
52.153,73
43.418,70
8.891,87
4.979,45
7.379,54
12.538,01
9.629,83
8.735,03
8.735,03
51.526,87
5.685,53
86,13
1.398,29
147,01
107,2
3.946,90
2.458,36
2.078,70
189,83
189,83
BAK.
ALACAK
192
01.01.2009 - 31.12.2009 Tarihleri Arası Kesin Mizan
X BİLİMSEL CİHAZLAR SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
Sayfa No : 3/8
HESAP
KODU
AÇIKLAMA
2.552.003
255.2003.01
255.2003.02
255.2003.03
255.2003.03
255.2003.04
2.552.004
255.2004.01
255.2004.02
255.2004.03
255.2004.04
2.552.005
255.2005.01
255.2005.02
255.2005.03
255.2005.04
2.552.006
255.2006.01
255.2006.02
2.552.007
255.2007.01
255.2007.02
255.2007.03
255.2007.04
255.2007.05
255.2007.06
2.552.008
255.2008.01
255.2008.02
255.2008.03
255.2008.04
255.2008.05
2.552.009
255.2009.01
255.2009.02
255.99
255.99.01
255.99.02
257
257.01
257.02
2.572.000
2.572.001
2.572.002
2.572.003
2.572.004
257.99
257.99.01
257.99.02
260
260.01
264
264.10
264.10.01
264.20
264.20.01
264.30
264.30.01
267
267.02
267.99
268
268.01
268.02
300
2003 Yılı Demirbaş Alımları
E-Demet Güç Kaynağı
Telesis OfexII Telefon Santrali
Celeron 478 Bilgisayar
Celeron 478 Bilgisayar
2003 YILI YENİDE DEĞERLEME
2004 Yılı Demirbaş Alımları
Celeron Bilgisayar
Adore Ltd.Şti.
Büro Mob.Grubu
Escort 512MB Notebook
2005 YILI ALIŞALRI
Laboratuar Masası ve Dolap
Lexmark Yazıcı
AMD 'li Bilgisayar Sistemi
D.D.Bacalı Kombi
2006 YILI ALIMLARI
P-4 Bilgisayar
Sony Digital Video Kamera
2007 YILI ALIMLARI
Samsung E900 Cep Tel.
Intel Core Duo E6420 Bilgisayar
Dıgıtal Multımeter
Klima
1,8GHZ 512MB 80GB Laptop
İntel Core 2,33 GHZ Bilgisayar
2008 YILI ALIMLARI
Exper Karizma Laptop
İntel Coreduo2 PC
Güvenlik Sistemi
Bulaşık Makinası
AMD TUR 2,2GHZ 3GB 256MB BİLGİSAYAR
2009 YILI ALIMLARI
Mefruşat Ve Mobilya
Core 2 Quad 2,33 Ghz
ENFLASYON DÜZELTME FARKLARI
2003 Yılı Düzeltme Farkları
2004 Yılı Düzeltme Farkları
BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR (-)
Tasıt Amortısmanı
Demırbaş Amortısmanı
2000 Yılı Yenıden Degerleme
2001 Yılı Yenıden Degerleme
2002 Yılı Yenıden Degerleme
2003 Yılı Yenıden Degerleme
2004 Yılı Yeniden Değerleme
ENFLASYON DÜZELTME FARKLARI
2003 Yılı Düzeltme Farkları
2004 Yılı Düzeltme Farkları
HAKLAR
Patent Araştırma İşlemleri
ÖZEL MALİYETLER
2005 YILI MAALİYETLERİ
65,28 m2 Fayans Maaliyeti
2008 YILI MALİYETLERİ
5 m2 Granit Maliyeti
2009 YILI MALİYETLERİ
MUH.TESİSAT MALZ.
DİĞER MADDİ OLMAYAN DURAN VARL.
SPM BİLG.KONT.YAZL.2. AŞAMA
ENFLASYON DÜZELTME FARKLARI
BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR (-)
Kuruluş Ve Örgütlenme Gıder Amortismanı
D. Maddi Olmayan Duran Varlıklar Amortismanı
BANKA KREDİLERİ
BORÇ
ALACAK
3.772,46
567,45
505
379
379
2.321,01
7.173,12
534,12
605,93
3.370,58
2.662,49
5.989,47
2.520,00
592,37
2.027,10
850
2.130,97
1.101,89
1.029,08
7.621,47
580
1.265,36
1.270,15
974,58
637,38
2.894,00
6.801,06
932,43
1.904,50
865,13
1.450,00
1.649,00
6.937,29
6.000,00
937,29
2.957,14
896,28
2.060,86
BAK. BORÇ
3.772,46
567,45
505
379
379
2.321,01
7.173,12
534,12
605,93
3.370,58
2.662,49
5.989,47
2.520,00
592,37
2.027,10
850
2.130,97
1.101,89
1.029,08
7.621,47
580
1.265,36
1.270,15
974,58
637,38
2.894,00
6.801,06
932,43
1.904,50
865,13
1.450,00
1.649,00
6.937,29
6.000,00
937,29
2.957,14
896,28
2.060,86
170.923,90
22.614,15
111.928,15
1.553,59
1.783,89
8.441,50
8.873,67
4.573,24
11.155,71
10.039,06
1.116,65
9.258,49
9.258,49
5.809,10
859,08
859,08
1.500,02
1.500,02
3.450,00
3.450,00
32.220,49
30.606,02
1.614,47
145.005,10
BAK.
ALACAK
170.923,90
22.614,15
111.928,15
1.553,59
1.783,89
8.441,50
8.873,67
4.573,24
11.155,71
10.039,06
1.116,65
9.258,49
9.258,49
5.809,10
859,08
859,08
1.500,02
1.500,02
3.450,00
3.450,00
32.220,49
30.606,02
1.614,47
26.837,43
257,07
26.580,36
294.120,00
26.837,43
257,07
26.580,36
149.114,90
193
01.01.2009 - 31.12.2009 Tarihleri Arası Kesin Mizan
X BİLİMSEL CİHAZLAR SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
Sayfa No : 4/8
HESAP
KODU
AÇIKLAMA
BORÇ
300.10
300.10.01
300.10.02
300.10.04
320
320.00
320.00.14
320.00.15
320.00.16
320.00.17
320.00.18
320.00.19
320.00.20
320.00.21
320.00.22
320.01
320.01.07
320.01.15
320.01.21
320.01.25
320.01.26
320.01.27
320.02
320.02.03
320.02.05
320.02.08
320.02.09
320.04
320.04.01
320.04.06
320.05
320.05.08
320.05.13
320.05.14
320.05.16
320.05.17
320.06
320.06.01
320.06.03
320.08
320.08.05
320.09
320.09.02
320.10
320.10.02
320.10.06
320.12
320.12.07
320.12.09
320.12.10
320.12.11
320.13
320.13.02
320.14
320.14.02
320.14.11
320.14.12
320.14.14
320.14.15
320.14.16
320.15
320.15.02
320.15.04
320.16
320.16.01
YTL KREDİ KULLANIMI
KOSGEB Bireysel Kredi
Garanti-Bilkent Şb./7806167 Hsp.
Kosgeb 780807
SATICILAR
YURTDIŞI SATICILAR
Nano And More GmbH
Rıce Unıversty Chem.Dep.
Omega Optıcal ınc.
Jıexıng Electronic
TW.METALS LTD.
Tata İnstitune Fo Fundamental
Mırae ınt L Tradıng Co Ltd.
K.U.Leuven İnstitute
Nanomagnetics ınstuments
A SATICILAR
Atema Paz.Elkt.Ltd.Şti.
Asya Sigorta Ltd.Şti.
Alabanda Tur.A.Ş.
Artı Makina Ltd.Şti.
Arteknik Mak.İnş.Ltd.Şti.
Anpak Paketleme
B SATICILAR
Bimel Elkt.Ltd.Şti.
Beşrenk Tanıtım Sis.
Bilkent Ün.Rek.
Barek Basım Rek.Ltd.Şti.
D SATICILAR
DHL Worldeıde Express
DHL Danzas-Ocean
E SATICILAR
Empa Elkt.A.Ş:
Erkan Makina Ltd.Şti.
Era Yön.Test Hizm.A.Ş.
Eren Bag.Den ve YMM A.Ş.
Efor Mobil Ltd.Şti.
F SATICILAR
Focus Elekt. Ltd.Şti.
Fms Granit Mermer
G SATICILAR
Gökhan Elektrik
H SATICILAR
Hacettepe Üni.Teknokent
I-İ SATICILAR
Işın Elkt.Ltd.Şti.
İkmal Teknik A.Ş.
K SATICILAR
Karttime Bil.Tek.-Önder Cengiz
Karcan Kesici Takım Ltd.Şti.
Kayhan Yapı Malz.Ltd.Şti.
Kariyer Net Elkt.Hiz.A.Ş.
L SATICILAR
Linde Gaz A.Ş.
M SATICILAR
Mıknatıs Teknik Makina Sanayi
Mitan End.Ltd.Şti.
Mersan Metal San.Ltd.Şti.
Mertsan Kompresör Ltd.Şti.
Mikron Teknik Takım İmalat San.Tic.Ltd.Şti
Murat Rulman
N SATICILAR
Netes Mühendislik Tic.Ltd.Şti.
Nanosis Bil.Cih.Ltd.Şti.
Ö SATICILAR
Özdisan Elektronik Paz.Ltd.Şti.
145.005,10
125.000,00
20.005,10
388.386,44
29.980,09
17.704,86
1.444,66
6.197,47
967,75
1.486,80
1.173,63
762,69
242,23
30.460,87
132,62
209,4
22.409,98
5.034,26
2.478,00
196,61
8.225,91
78,41
1.125,00
1.500,00
5.522,50
14.226,99
12.540,32
1.686,67
21.594,90
83,46
15.869,39
1.528,57
3.936,48
177
2.963,68
202,48
2.761,20
2.118,61
2.118,61
46.021,33
46.021,33
708
387,04
320,96
3.907,26
1.080,00
626,8
424,83
1.775,63
10.620,00
10.620,00
5.698,70
157,88
753,8
695,37
436,6
2.843,80
811,25
142.876,71
181,71
142.695,00
2.989,09
52,29
ALACAK
294.120,00
244.120,00
25.000,00
25.000,00
403.955,40
34.435,09
17.704,86
4.455,00
1.444,66
6.197,47
967,75
1.486,80
1.173,63
762,69
242,23
30.678,20
132,62
209,4
22.409,98
5.251,59
2.478,00
196,61
8.796,06
78,41
1.125,00
1.770,00
5.822,65
14.256,99
12.540,32
1.716,67
21.594,90
83,46
15.869,39
1.528,57
3.936,48
177
2.963,68
202,48
2.761,20
2.118,61
2.118,61
47.030,58
47.030,58
708
387,04
320,96
3.907,26
1.080,00
626,8
424,83
1.775,63
10.687,44
10.687,44
6.135,30
157,88
753,8
695,37
873,2
2.843,80
811,25
142.876,71
181,71
142.695,00
2.989,09
52,29
BAK. BORÇ
BAK.
ALACAK
149.114,90
119.120,00
4.994,90
25.000,00
15.568,96
4.455,00
4.455,00
217,33
217,33
570,15
270
300,15
30
30
1.009,25
1.009,25
67,44
67,44
436,6
436,6
194
01.01.2009 - 31.12.2009 Tarihleri Arası Kesin Mizan
X BİLİMSEL CİHAZLAR SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
Sayfa No : 5/8
HESAP
KODU
AÇIKLAMA
320.16.04
320.17
320.17.05
320.17.06
320.17.07
320.17.10
320.18
320.18.04
320.18.10
320.18.13
320.18.14
320.18.15
320.20
320.20.06
320.21
320.21.01
320.21.04
320.29
331
331.00
331.00.01
331.01
331.01.01
331.01.02
331.01.03
335
335.10
335.10.09
335.30
336
336.06
336.07
336.08
336.09
336.10
336.11
336.12
336.13
340
340.01
340.02
360
360.02
360.06
360.07
361
361.01
361.02
370
370.01
371
371.01
381
381.10
391
391.02
391.18
500
500.01
502
502.01
502.02
570
570.03
570.05
Öz-San Oto Yedek Parça Tic.Ltd.Şti.
T SATICILAR
Tormak Elkt.San.Ltd.Şti.
Teknotek tek.ltd.şti.
Test ve Müh.A.Ş.
The Mark Of linear-İstanbul Şubesi
S SATICILAR
Ser Elektronik Ltd.Şti.
Sanat Kırt.Ltd.Şti.
Seykoç Alüminyum Ltd.Şti.
SME Elkt.Med.Ltd.Şti.
Sistem Lojistik
P SATICILAR
Plast-Form Kimya
Y SATICILAR
Yıldırım Elektronik
Yağmur Su Bayii-Mahmut BACAK
Z SATICILAR
ORTAKLARA BORÇLAR
YTL BORÇLAR
Ahmet ORAL
YABANCI PARALI BORÇLAR
USD Borçlar
EURO Borçlar
STR Borçlar
PERSONELE BORÇLAR
PERSONELE ÜCRET BORÇLARI
Harun SABAN
PERSONEL ÜCRETLERİ
DİĞER ÇEŞİTLİ BORÇLAR
Telsim Mobil
Telekom A.Ş.
Ankara Patent
Avea
Mehmet Koç
Kukla Kırtasiye
Vodafone
Bedaş
ALINAN SİPARİŞ AVANSLARI
HAKAN ÖZGÜR
TUBİTAK
ÖDENECEK VERGİ VE FONLAR
Ödenecek Stopaj Vergisi
Ödenecek Geçiçi Vergi
Ödenecek Tevkifatlı KDV
ÖDENECEK SOSYAL GÜVENLİK KESİNTİLERİ
Ödenecek SSK Primi
Ödenecek İşsizlik Primi
DÖNEM KARI VERGİ VE Dİ.YAS.YÜK.KARŞILIK.
Kurumlar Vergisi
DÖN.KARININ PEŞ.ÖD.VER.VE DİĞ.YÜKÜM.(-)
Geçiçi Vergi
GİDER TAHAKKUKLARI
FAİZ TAH.
HESAPLANAN KDV
İade KDV
Satışlara Ait Hes.Kdv
SERMAYE
Ahmet Oral
SERMAYE DÜZELTMESİ OLUMLU FARKLARI
2003 YILI DÜZELTME FARKLARI
2004 YILI DÜZELTME FARKLARI
GEÇMİŞ YILLAR KARLARI
2004 Yılı Karı
2006 Yılı Karı
BORÇ
2.936,80
47.597,56
1.416,00
3.090,00
13.341,32
29.750,24
17.229,53
469,25
2.360,00
13.938,39
402,89
59
442,5
442,5
724,71
532,31
192,4
358.711,21
272.707,00
272.707,00
86.004,21
42.398,70
18.921,11
24.684,40
87.611,74
900
900
86.711,74
12.191,88
374,8
2.396,03
1.158,74
7.349,00
897,81
15,5
40.000,00
10.000,00
30.000,00
3.940,03
2.450,00
320,3
1.169,73
76.292,70
69.968,55
6.324,15
937,02
937,02
635,2
635,2
215,59
215,59
9.652,21
454,58
9.197,63
ALACAK
2.936,80
48.272,56
1.416,00
3.090,00
13.341,32
30.425,24
18.725,98
469,25
2.360,00
15.434,84
402,89
59
442,5
442,5
735,7
532,31
203,39
6.600,75
358.711,21
272.707,00
272.707,00
86.004,21
42.398,70
18.921,11
24.684,40
87.611,74
900
900
86.711,74
22.049,99
374,8
2.396,03
9.258,49
1.158,74
7.349,00
910,49
15,5
586,94
55.881,00
10.000,00
45.881,00
6.012,23
4.103,12
320,3
1.588,81
83.644,80
76.639,31
7.005,49
968,07
968,07
625,96
625,96
215,59
215,59
9.652,21
454,58
9.197,63
100.000,00
100.000,00
4.841,57
4.009,81
831,76
438.157,49
190.786,65
7.291,37
BAK. BORÇ
BAK.
ALACAK
675
675
1.496,45
1.496,45
10,99
10,99
6.600,75
9.858,11
9.258,49
12,68
586,94
15.881,00
15.881,00
2.072,20
1.653,12
419,08
7.352,10
6.670,76
681,34
31,05
31,05
9,24
9,24
100.000,00
100.000,00
4.841,57
4.009,81
831,76
438.157,49
190.786,65
7.291,37
195
01.01.2009 - 31.12.2009 Tarihleri Arası Kesin Mizan
X BİLİMSEL CİHAZLAR SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
Sayfa No : 6/8
HESAP
KODU
570.06
570.07
570.100
570.99
590
600
600.00
600.10
600.20
600.50
601
601.00
602
602.00
602.03
602.04
602.07
620
630
631
632
645
645.10
660
689
689.01
689.04
690
691
692
720
720.01
720.02
720.03
721
730
730.00
730.00.01
730.00.02
730.03
730.03.01
730.03.02
730.03.03
730.03.04
730.04
730.06
731
750
750.00
750.00.01
750.00.02
750.03
730.03.03
730.03.04
730.03.07
730.20.08
730.20.09
750.04
750.04.01
750.04.02
750.04.03
750.04.06
750.04.07
AÇIKLAMA
2007 Yılı Karı
2008 Yılı Karı
ENFLASYON DÜZ.FARK KARLARI-2004
ENFLASYON DÜZELTME KARLARI-2003
DÖNEM NET KARI
YURTİÇİ SATIŞLAR
Mamul Satışları
Ticari Mal Satışları
Hizmet Satışları
Diğer Satışlar
YURTDIŞI SATIŞLAR
Mamul Satışları
DİĞER GELİRLER
SGK PRİM Desteği 5746
Ar-Ge Destegi
Tübitak Destek
DİGER DESTEKLER
SATILAN MAMULLER MALİYETİ (-)
ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ (-)
PAZARLAMA, SATIŞ VE DAĞITIM GİDERLERİ
(-)
GENEL YÖNETİM GİDERLERİ (-)
MENKUL KIYMET SATIŞ KARLARI
FON SATIŞ GELİRLERİ
KISA VADELİ BORÇLANMA GİDERLERİ (-)
DİĞER OLAĞANDIŞI GİDER VE ZARARLAR (-)
Ceza ve Tazminatlar
Gecikme Zammı
DÖNEM KARI VEYA ZARARI
DÖNEM KARI VERGİ VE DİĞ.YAS.YÜK.KAR. (-)
DÖNEM NET KARI VEYA ZARARI
DİREKT İŞÇİLİK GİDERLERİ
Brüt Ücret
İşveren Payı
İşsizlik Sigortası İşveren Payı
DİREKT
İŞÇİLİK
GİDERLERİ
YANSITMA
HESABI
GENEL ÜRETİM GİDERLERİ
İLK MADDE VE MALZEME GİDERLERİ
İlk Madde Kullanımı
Helyum, Oxigen vs. Kullanılan Gazlar
DIŞARDAN SAĞLANAN FAYDA VE HİZM.
Dışardan Sağlanan İşçilikler
İşçi Yemek Harcamaları
Nakliye, Kargo ve Posta Giderleri
Tamir, Bakım ve Onarım Giderleri
ÇEŞİTLİ GİDERLER
AMORTİSMAN VE TÜKENME PAYLARI
GENEL ÜRETİM GİD. YANSITMA HES.
ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ
İLK MADDE VE MALZEME GİDERLERİ
İlk Madde Kullanımı
Helyum, Oxigen vs. Kullanılan Gazlar
DIŞARIDAN SAĞLANAN FAYDA VE HİZM.
Nakliye, Kargo ve Posta Giderleri
Tamir, Bakım ve Onarım Giderleri
Proje Bedeli
Program Yazılım Gid.
Belgelendirme ve Denetim Hizmet Harc.
ÇEŞİTLİ GİDERLER
Sigorta Giderleri
Yolluk, Seyahat ve Konaklama Giderleri
Kira Giderleri
Baskı Gideri
Ortak Gider Katılım Bedeli ve Elektrik
BORÇ
ALACAK
28.159,96
720.168,19
694.331,32
900
19.045,87
5.891,00
589.896,47
589.896,47
164.696,17
19.874,17
32.166,00
102.656,00
10.000,00
741.841,81
239.136,69
11.075,53
164.130,34
28.159,96
5.809,93
41.979,24
417.046,70
720.168,19
694.331,32
900
19.045,87
5.891,00
589.896,47
589.896,47
164.696,17
19.874,17
32.166,00
102.656,00
10.000,00
741.841,81
239.136,69
11.075,53
92.611,95
18,87
18,87
780,66
415,27
152,36
262,91
1.227.426,79
31,05
388.886,74
262.938,62
216.450,10
42.164,00
4.324,52
262.938,62
92.611,95
18,87
18,87
780,66
415,27
152,36
262,91
1.227.426,79
31,05
388.886,74
262.938,62
216.450,10
42.164,00
4.324,52
262.938,62
304.474,45
56.185,76
48.360,53
7.825,23
189.181,75
145.659,16
1.609,11
41.557,70
355.78
23.033,28
36.073,66
304.474,45
239.136,69
4.302,83
3.876,45
426,38
119.643,76
6.774,36
444,45
14.417,00
97.707,95
300
112.670,10
657,95
41.349,50
51.591,59
3.095,95
12.754,22
304.474,45
56.185,76
48.360,53
7.825,23
189.181,75
145.659,16
1.609,11
41.557,70
355.78
23.033,28
36.073,66
304.474,45
239.136,69
4.302,83
3.876,45
426,38
119.643,76
6.774,36
444,45
14.417,00
97.707,95
300
112.670,10
657,95
41.349,50
51.591,59
3.095,95
12.754,22
BAK. BORÇ
BAK.
ALACAK
164.130,34
28.159,96
5.809,93
41.979,24
388.886,74
196
01.01.2009 - 31.12.2009 Tarihleri Arası Kesin Mizan
X BİLİMSEL CİHAZLAR SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
Sayfa No : 7/8
HESAP
KODU
750.04.08
750.04.10
750.06
751
760
760.03
760.03.03
760.03.05
760.03.06
760.03.07
760.03.09
761
770
770.00
770.00.01
770.00.02
770.03
770.03.03
770.03.03
770.03.04
770.03.05
770.03.06
770.03.07
770.03.08
770.04
770.04.01
770.04.02
770.04.03
770.04.04
770.04.05
770.04.06
770.04.07
770.04.08
770.04.09
770.04.10
770.04.11
770.04.14
770.05
770.05.01
770.05.04
770.05.05
770.05.06
770.06
770.06.03
771
780
780.10
780.10.01
780.10.02
781
930
930.10
930.10.01
930.20
930.20.01
930.30
930.30.01
931
931.10
931.10.01
931.20
931.20.01
931.30
AÇIKLAMA
Kira Gecikme Bedeli
Diğer Çeşitli Giderler
AMORTİSMAN VE TÜKENME PAYLARI
ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİD. YANSITMA
HES.
PAZARLAMA, SATIŞ VE DAĞITIM GİD.
DIŞARDAN SAĞLANAN FAYDA VE HİZMETLER
Nakliye, Kargo ve Posta Giderleri
Ambalaj ve Paketleme Giderleri
İhracat Giderleri
Gümrük Hizmet Ve Navlun Gideri
İhracat Giderleri
PAZARLAMA, SATIŞ VE DAĞITIM GİD.
YANSITMA HES.
GENEL YÖNETİM GİDERLERİ
İLK MADDE VE MALZEME GİDERLERİ
Kırtasiye ve Basılı Form
Gider Yazılan Demirbaşlar
DIŞARDAN SAĞLANAN FAYDA VE HİZM.
Nakliye, Kargo ve Posta Giderleri
Akaryakıt Harcamaları
Tamir, Bakım ve Onarım Giderleri
Yemek Giderleri ve İçecek Gid.
Muhasebe ve Müşavirlik Giderleri
Haberleşme Giderleri
İlan ve Reklam giderleri
ÇEŞİTLİ GİDERLER
Sigorta Giderleri
Yolluk, Seyahat ve Konaklama Giderleri
Ulaşım Giderleri
Noter Giderleri
Bağlı Oda Giderleri
Temsil ve Ağırlama Giderleri
Abone ve Aidat Giderleri
İlan ve Reklam giderleri
Konferans Katılım Bedeli
Fuar Katılım Bedelleri
Otopark
Diğer Çeşitli Giderler
VERGİ RESİM VE HARÇLAR
Damga Vergisi
Özel İletişim Vergisi
Diğer Harçlar ve Vergiler(MTV)
Banka Masrafı
AMORTİSMAN VE TÜKENME PAYI
Demirbaş Amortisman Gideri
GENEL YÖNETİM GİD. YANSITMA HES.
FİNANSMAN GİDERLERİ
YTL KREDİ FAİZLERİ
Garanti-Bilkent/6200048 Hs.
Akbank-Bilkent/0102110 Hs
FİNANSMAN GİD. YANSITMA HES.
DÖVİZLİ BANKA HESAPLAR
EURO HESAPLARI
Garanti-Bilkent/9097157 Hs.
USD HESAPLARI
Garanti-Bilent/9099555 Hs.
GBP (STERLİN)HESABI
Garanti-Bilkent/9000077 Hs.
DÖVİZLİ BANKA HS.KARŞILIĞI
EURO HS.KAR.
Garanti-Bilent/9097157 Hs.
USD HESAPLAR KAR.
Garanti-Bilkent/9099555 Hs.
GBP (STERLİN)HS.KAR.
BORÇ
ALACAK
1.491,61
1.729,28
2.520,00
239.136,69
1.491,61
1.729,28
2.520,00
239.136,69
11.075,53
11.075,53
110
294,22
1.982,80
7.979,98
708,3
11.075,53
11.075,53
110
294,22
1.982,80
7.979,98
708,3
11.075,53
92.611,95
7.674,57
2.138,53
5.536,04
29.134,79
656,11
3.408,61
2.375,04
8.213,93
4.715,43
7.405,67
2.360,00
42.190,85
1.371,28
10.548,61
12.914,18
3.928,91
1.250,34
3.551,47
352,82
2.360,00
2.000,00
1.080,00
325,15
2.508,09
7.806,18
1.133,98
282,2
2.946,68
3.443,32
5.804,86
5.804,86
92.611,95
780,66
780,66
535,66
245
780,66
297.029,18
34.792,18
34.792,18
163.377,00
163.377,00
98.860,00
98.860,00
271.074,88
34.792,18
34.792,18
137.422,70
137.422,70
98.860,00
11.075,53
92.611,95
7.674,57
2.138,53
5.536,04
29.134,79
656,11
3.408,61
2.375,04
8.213,93
4.715,43
7.405,67
2.360,00
42.190,85
1.371,28
10.548,61
12.914,18
3.928,91
1.250,34
3.551,47
352,82
2.360,00
2.000,00
1.080,00
325,15
2.508,09
7.806,18
1.133,98
282,2
2.946,68
3.443,32
5.804,86
5.804,86
92.611,95
780,66
780,66
535,66
245
780,66
271.074,88
34.792,18
34.792,18
137.422,70
137.422,70
98.860,00
98.860,00
297.029,18
34.792,18
34.792,18
163.377,00
163.377,00
98.860,00
BAK.
BAK. BORÇ ALACAK
25.954,30
25.954,30
25.954,30
25.954,30
25.954,30
25.954,30
197
01.01.2009 - 31.12.2009 Tarihleri Arası Kesin Mizan
X BİLİMSEL CİHAZLAR SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
Sayfa No : 8/8
HESAP
KODU
931.30.01
940
940.10
940.10.02
940.10.03
940.10.04
940.30
940.30.01
940.30.02
940.40
940.40.01
941
941.10
941.30
941.40
950
950.01
951
951.01
960
960.10
960.10.07
960.10.08
960.10.09
960.10.10
960.20
960.20.02
960.20.03
960.20.04
960.30
960.30.01
960.30.02
961
961.10
961.20
961.30
970
970.10
970.10.01
970.10.02
970.10.03
971
971.10
AÇIKLAMA
BORÇ
Garanti-Bilent/9000077 Hs.
YURTDIŞI DÖVZİLİ ALACAKLARIMIZ
USD ALACAKLARIMIZ
Texas And M Universıty
Woo Sung Freıghtco Ltd
Nanosis Bilimsel Cihazlar
STR ALACAKLARIMIZ
Nanomagnetics Ins.
Niki Class
JAPON YENİ ALACAK.
Niki Class
YURTDIŞI DÖVİZLİ ALACAK KAR.
USD Alacaklar Kar.
STR Alacaklarımız Kar.
JY Alacak kar.
KANUNEN KABUL EDİLMEYEN GİDERLER
Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler
KANUNEN KABUL EDİLMEYEN GİDERLER
KAR.
Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler
YURTDIŞI DÖVİZLİ BORÇLAR
EURO BORÇLAR
Nano And More GmbH
Mırae ınt L Trading Co Ltd
K.U.Leuven ınstitute
Nanomanyetik Bilimsel Cihazlar
USD BORÇLAR
Rıce Unıversty
Omega Optıcal
Jiexıng Electronic
GBP BORÇLARINIZ
Nanomangnetics ınstruments
Tw Metals Ltd
YURTDIŞI DÖVİZLİ BORÇLAR KARŞILIĞI
EURO BORÇLAR KARŞILIĞI
USD BORÇLAR
GBP BORÇLAR KAR.
ORTAKLARA DÖVİZLİ BORÇLAR
AHMET ORAL
USD Boçlar
EURO Borçlar
GBP-Sterlin
ORTAKLARA DÖVİZLİ BORÇLAR KAR.
AHMET ORAL
GENEL TOPLAM
15.861.296,93
(Bakiyesi
Ana
Hesaplardan)
ALACAK
BAK. BORÇ
98.860,00
1.649.803,00
243.513,00
25.000,00
155.000,00
63.513,00
135.513,00
130.000,00
5.513,00
1.270.777,00
1.270.777,00
1.521.290,00
155.000,00
95.513,00
1.270.777,00
1.332,30
1.332,30
1.341,81
98.860,00
1.521.290,00
155.000,00
1.341,81
63.245,78
54.570,40
8.202,40
530
350
45.488,00
8.169,00
3.000,00
975
4.194,00
506,38
100
406,38
21.628,98
15.953,60
5.169,00
506,38
12.001,00
12.001,00
1.223,00
7.731,00
3.047,00
36.831,00
36.831,00
1.341,81
21.628,98
15.953,60
15.073,60
530
350
12.001,00
12.001,00
3.047,00
24.830,00
24.830,00
15.861.296,93
15.861.296,93
1.562.407,18
BAK.
ALACAK
128.513,00
88.513,00
25.000,00
155.000,00
95.513,00
90.000,00
5.513,00
1.270.777,00
1.270.777,00
1.649.803,00
243.513,00
135.513,00
1.270.777,00
1.332,30
1.332,30
1.341,81
5.169,00
63.513,00
40.000,00
40.000,00
128.513,00
88.513,00
40.000,00
41.616,80
38.616,80
6.871,20
45.488,00
3.000,00
3.000,00
975
4.194,00
506,38
100
406,38
63.245,78
54.570,40
8.169,00
506,38
36.831,00
36.831,00
29.100,00
7.731,00
41.616,80
38.616,80
3.000,00
24.830,00
24.830,00
27.877,00
1.562.407,18
198
199
200
İncelenen işletmede temel faaliyet konusu istisna kapsamındaki Ar-Ge
faaliyetleri olmakla birlikte, işletme araştırma ve geliştirme konusu yaptığı
mamülü üretmekte, yurtiçi-yurtdışı satış ve pazarlamasını yapmaktadır. Bir
de ister üretim işletmesi olsun ister hizmet işletmesi olsun her işletmede
olduğu gibi işletmenin yönetim faaliyetleri de vardır. Ancak, işletmede istisna
içi faaliyetler ve istisna dışı faaliyetler ayrımına gidilmeksizin tüm faaliyetler
istisna içi faaliyetler olarak düşünülerek muhasebeleştirme işlemi yapılmıştır.
İşletme, dönem içinde Ar-Ge faaliyeti sonucunda oluşan ve yurtiçine
veya yurtdışına satmış olduğu mamül, ticari mal ve hizmet satışlarını, 600
Yurtiçi Satışlar hesabında ve 601 Yurtdışı Satışlar hesabında izleyerek
aşağıdaki yevmiye ve defterikebir kayıtları ile muhasebeleştirmiştir (İşletmede
aralıklı envanter yöntemi kullanılmaktadır). Söz konusu satışlar için KDVK’nın
geçici 20/1. maddesince düzenlenen KDV istisnası bulunmadığından
satışlarda KDV hesaplanmıştır.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
İLGİLİ AKTİF HESAP
600 YURTİÇİ SATIŞLAR HESABI
veya
601 YURTDIŞI SATIŞLAR HESABI
391 HESAPLANAN KDV HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
600 Yurtiçi Sat. (TL)
XXX
601 Yurtdışı Sat. (TL)
XXX
391 Hes. KDV (TL)
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
İlgili Aktif Hesap (TL)
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
720.168,19
589.896,47
9.652,21
XXX
Yukarıdaki defterikebir kayıtlarında görüleceği üzere, dönem sonunda
işletmenin toplam satışları, 720.168,19 TL’si yurtiçi satışlar ve 589.896,47
TL’si ise yurtdışı satışlar olmak üzere 1.310.064,66 TL’dir.
TÜBİTAK vb. kuruluşlardan alınan her tür teşvik ve destekler
(164.696,17 TL) ise, 602 Diğer Gelirler hesabında izlenmiştir. İşletmenin brüt
satışlarının ve satıştan indirimler söz konusu olmadığı için dolayısıyla net
201
satışlarının tutarı 600, 601 ve 602 no.lu hesapların toplamından oluşan
1.474.760,83 TL’dir.
Bu hesaplara ilişkin ayrıntıya aşağıdaki tabloda yer verilmiştir:
Hesap No
Hesap Adı
Tutar
600
600.00
600.10
600.20
600.50
601
601.00
602
602.00
602.03
602.04
602.07
Yurtiçi Satışlar
Yurtiçi Mamül Satışları
Yurtiçi Ticari Mal Satışları
Yurtiçi Hizmet Satışları
Diğer Yurtiçi Satışlar
Yurtdışı Satışlar
Yurtdışı Mamül Satışları
Diğer Gelirler
SGK Prim Desteği (5746 s.k.)
Ar-Ge Desteği
TÜBİTAK Desteği
Diğer Destekler
720.168,19
694.331,32
900,00
19.045,87
5.891,00
589.896,47
589.896,47
164.696,17
19.874,17
32.166,00
102.656,00
10.000,00
İşletmenin dönem içinde gerçekleştirdiği üretim faaliyeti sonucunda
oluşan maliyetlerden, işçilik maliyetleri 710 Direkt İşçilik Giderleri hesabında,
üretim maliyetleri ise 730 Genel Üretim Giderleri hesabında giderleştirilmiştir.
Bu giderler yıl içinde yansıtma hesapları kullanılarak yarı mamüllerin
maliyetine aktarılmıştır. Dönem içerisinde yarı mamülden mamüle dönüşen
kısım
yarı
mamüller
maliyetinden
çıkarılarak
mamüller
maliyetine
aktarılmıştır. Yapılan işlemlere ilişkin yevmiye ve defterikebir kayıtları
aşağıdaki gibidir:
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
720 DİREKT İŞÇİLİK GİDERLERİ HESABI
730 GENEL ÜRETİM GİDERLERİ HESABI
İLGİLİ AKTİF HESAP
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
151 YARI MAMÜLLER HESABI
721 DİREKT İŞÇİLİK GİDERLERİ YANSITMA HESABI
731 GENEL ÜRETİM GİDERLERİ YANSITMA HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
152 MAMÜLLER HESABI
151 YARI MAMÜLLER HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
202
151 Yarı Mamüller (TL)
XXX
XXX
152 Mamüller (TL)
XXX
İİgili Aktif Hesap (TL)
XXX
720 Dir. İşç. Gid. (TL)
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
567.413,07 567.413,07
567.413,07
730 Gen. Ür. Gid. (TL)
XXX
XXX
XXX
721 Dir. İşç. Gid. Yans. (TL)
XXX
262.938,62
731 Gen. Ür. Gid. Yans. (TL)
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
304.474,45
XXX
262.938,62
304.474,45
Yukarıdaki defterikebir kayıtlarında görüleceği üzere, dönem sonunda
işletmedeki yarı mamül oluşumunun maliyeti, 262.938,62 TL’si direkt işçilik
giderleri ve 304.474,45 TL’si ise genel üretim giderleri olmak üzere
567.413,07 TL’dir.
İşletme dönem içinde ana faaliyet konusu olan Ar-Ge faaliyetiyle ilgili
yaptığı tüm giderleri 750 Araştırma ve Geliştirme Giderleri hesabında
izlemiştir ve dönem içinde Ar-Ge faaliyetlerine ilişkin olarak yapılan toplam
239.136,69 TL’lik harcama kalemleri şu şekildedir:
İlk Madde ve Malzeme Giderleri
4.302,83 TL
Dışarıdan Sağlanan Fayda ve Hizmetler
119.643,76 TL
Çeşitli Giderler
112.670,10 TL
Amortisman Giderleri
2.520,00 TL
Diğer taraftan, işletme dönem içinde yaptığı pazarlama, satış ve
dağıtım faaliyetiyle ilgili yaptığı tüm giderleri (toplam 11.075,53 TL) 760
Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri hesabında, genel yönetim faaliyetiyle
ilgili yaptığı tüm giderleri (toplam 92.611,95 TL) ise 770 Genel Yönetim
Giderleri
hesabında
izlemiştir.
Ayrıca
dönem
içinde
gerçekleştirilen
finansman giderleri (toplam 780,66 TL) 780 Kısa Vadeli Borçlanma Giderleri
hesabında izlemiştir.
203
İşletme, dönem içinde yapmış olduğu Ar-Ge, pazarlama, satış ve
dağıtım ve genel yönetim ile ilgili toplam 342.824,17 TL’lik faaliyet giderleri ile
kısa vadeli borçlanma giderlerini aşağıdaki yevmiye ve defterikebir kayıtları
ile muhasebeleştirmiştir.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
İLGİLİ AKTİF HESAP
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
760 PAZARLAMA, SATIŞ VE DAĞITIM GİDERLERİ HESABI
İLGİLİ AKTİF HESAP
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ HESABI
İLGİLİ AKTİF HESAP
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
780 KISA VADELİ BORÇLANMA GİDERLERİ HESABI
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
İLGİLİ AKTİF HESAP
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
750 Ar-Ge. Gid. (TL)
XXX
760 PSD Gid. (TL)
XXX
770 GY Gid. (TL)
XXX
780 KV Borç. Gid. (TL)
XXX
XXX
İlgili Aktif Hesap (TL)
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
239.136,69
11.075,53
92.611,95
780,66
XXX
Dönem sonunda, dönem içi yapılan satışların maliyeti hesaplanarak,
faaliyet giderleri ve kısa vadeli borçlanma giderleri ile ilgili 750, 760,770 ve
780
no.lu
hesaplar
yansıtma
hesaplarıyla
kapatılarak
gelir
tablosu
hesaplarına aktarılmıştır. Yapılan yevmiye ve defterikebir kayıtları aşağıda
yer almaktadır:
204
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
620 SATILAN MAMÜLLER MALİYETİ HESABI
741.841,81
152 MAMÜLLER HESABI
741.841,81
Satılan mamül maliyetlerinin gelir tablosu hesabına alınması
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
630 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
239.136,69
751 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ
239.136,69
YANSITMA HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
751 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ
239.136,69
YANSITMA HESABI
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ
HESABI
239.136,69
Ar-Ge giderlerinin gelir tablosu hesabına alınması ve yansıtma ve gider
hesaplarının kapatılması
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
631 PAZARLAMA, SATIŞ VE DAĞITIM GİDERLERİ HESABI
761 PAZARLAMA, SATIŞ VE DAĞITIM
GİDERLERİ YANSITMA HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
761 PAZARLAMA, SATIŞ VE DAĞITIM GİDERLERİ
YANSITMA HESABI
11.075,53
11.075,53
11.075,53
760 PAZARLAMA, SATIŞ VE DAĞITIM
GİDERLERİ HESABI
11.075,53
Pazarlama satış ve dağıtım giderlerinin gelir tablosu hesabına alınması ve
yansıtma ve gider hesaplarının kapatılması
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
632 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ HESABI
771 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ
YANSITMA HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
771 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ YANSITMA HESABI
770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ HESABI
Genel yönetim giderlerinin gelir tablosu hesabına alınması ve yansıtma ve
gider hesaplarının kapatılması
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
92.611,95
92.611,95
92.611,95
92.611,95
205
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
660 KISA VADELİ BORÇLANMA GİDERLERİ HESABI
780,66
781 KISA VADELİ BORÇLANMA GİDERLE
YANSITMA HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
781 KISA VADELİ BORÇLANMA GİDERLERİ
780,66
YANSITMA HESABI
780,66
780 KISA VADELİ BORÇLANMA GİDERLE
HESABI
780,66
Kısa vadeli borçlanma giderlerinin gelir tablosu hesabına alınması ve
yansıtma ve gider hesaplarının kapatılması
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
152 Mamüller (TL)
XXX
XXX
620 Sat. Mam. Mal. (TL) 630 Ar-Ge Gid. (TL)
XXX
XXX
631 PSD Gid. (TL)
XXX
632 GY Gid. (TL)
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
921.594,73 741.841,81
741.841,81
239.136,69
660 KV Borç. Gid. (TL)
XXX
750 Ar-Ge Gid. (TL)
XXX
XXX
11.075,53
760 PSD Gid. (TL)
XXX
XXX
92.611,95
770 GY Gid. (TL)
XXX
XXX
780 KV Borç. Gid. (TL)
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
780,66
239.136,69 239.136,69 11.075,53 11.075,53 92.611,95 92.611,95
751 Ar- Ge Gid. Yans. (TL)
XXX
XXX
761 PSD Gid. Yans. (TL)
XXX
XXX
771 GY Gid. Yans. (TL)
XXX
XXX
XXX
780,66
780,66
781 KV Borç. Gid. Yans. (TL)
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
239.136,69 239.136,69
11.075,53 11.075,53
92.611,95 92.611,95
780,66
780,66
Burada dikkat edilmesi gereken husus, işletmenin 600, 601 ve 620
no.lu hesapların yardımcı hesapları ayrıntılı olarak incelendiğinde, işletmenin
mamül, ticari mal ve hizmet satışında bulunmasına rağmen, satışların
maliyetinin tamamen mamül maliyetinden oluştuğu, dönem içinde gerçekleşen
ticari mal ve hizmet satışına ilişkin olarak satılan ticari mal ve hizmet maliyeti
hesaplanmadığı ve satılan ticari mal maliyeti/hizmet maliyeti yerine mamül
206
maliyeti hesabının kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu durumda ticari malların ve
hizmetin işletmeye hiçbir maliyetinin olmadığı anlaşılmaktadır ki bu da
mümkün
değildir.
Bu
durum
sağlıklı
bir
kayıt
sisteminin
eksikliğini
göstermektedir.
İşletmenin 01.01.2009-31.12.2009 dönemine ilişkin sonuç hesaplarının
tutarları aşağıdaki gibi gerçekleşmiştir:
Hesap No
Hesap Adı
Tutar
600
601
602
620
630
631
632
645
660
689
Yurtiçi Satışlar
Yurtdışı Satışlar
Diğer Gelirler
Satılan Mamüller Maliyeti
Araştırma ve Geliştirme Giderleri
Pazarlama, Satış ve Dağıtım Giderleri
Genel Yönetim Giderleri
Menkul Kıymet Satış Karları
Kısa Vadeli Borçlanma Gid. Hes.
Diğer Olağandışı Gider ve Zararlar
720.168,19
589.896,47
164.696,17
741.841,81
239.136,69
11.075,53
92.611,95
18,87
780,66
415,27
Bu verilere göre, işletme 31.12.2009 tarihinde yansıtma ve gider
hesaplarını kapattıktan sonra kapanış ve kar/zarar aktarımına ilişkin olarak
aşağıdaki yevmiye ve defterikebir kayıtlarını yapmıştır.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
690 DÖNEM KARI VEYA ZARARI HESABI
1.085.861,91
620 SATILAN MAMÜLLER MALİYETİ HES.
630 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİD. HES.
631 PAZARLAMA, SATIŞ VE DAĞITIM GİD. HES.
632 GENEL YÖNETİM GİD. HES.
660 KISA VADELİ BORÇLANMA GİD. HES.
689 DİĞER OLAĞANDIŞI GİD. VE ZAR. HES.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
600 YURTİÇİ SATIŞLAR HES.
601 YURTDIŞI SATIŞLAR HES.
602 DİĞER GELİRLER HES.
645 MENKUL KIYMET SATIŞ KARLARI HES.
690 DÖNEM KARI VEYA ZARARI HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
690 DÖNEM KARI VEYA ZARARI HESABI
691 DÖNEM KARI VERGİ VE DİĞER YASAL
YÜKÜMLÜLÜK KARŞILIKLARI HESABI
692 DÖNEM NET KARI VEYA ZARARI HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
741.841,81
239.136,69
11.075,53
92.611,95
780,66
415,27
720.168,19
589.896,47
164.696,17
18,87
1.474.779,70
388.917,79
31,05
388.886,74
207
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
691 DÖNEM KARI VERGİ VE DİĞER YASAL
YÜKÜMLÜLÜK KARŞILIKLARI HESABI
692 DÖNEM NET KARI VEYA ZARARI HESABI
31,05
388.886,74
370 DÖNEM KARI VERGİ VE DİĞER YASAL
YÜKÜMLÜLÜK KARŞILIKLARI HESABI
590 DÖNEM NET KARI HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
600 Yurtiçi Sat. (TL)
XXX
XXX
601 Yurtdışı Sat. (TL)
XXX
XXX
602 Diğer Gel. (TL)
XXX
XXX
31,05
388.886,74
620 Sat. Mam. Mal. (TL) 630 Ar-Ge Gid. (TL)
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
720.168,19 720.168,19 589.896,47 589.896,47 164.696,17 164.696,17 741.841,81 741.841,81 239.136,69 239.136,69
631 PSD Gid. (TL)
XXX
XXX
632 GY Gid. (TL)
XXX
XXX
645 Men. Kıym.
Sat. Kar. (TL)
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
11.075,53 11.075,53
92.611,95 92.611,95
18,87
690 Dön. Karı
veya Zar. (TL)
XXX
XXX
691 Dön. Karı Ver. ve
Diğ. Yas.Yük. Karş (TL)
XXX
XXX
660 KV Borç. Gid. (TL)
XXX
XXX
18,87
692 Dön. Net Karı
veya Zar. (TL)
XXX
XXX
780,66
780,66
590 Dön. Net Karı
XXX
689 Diğer Olağandışı
Gid. Ve Zar. (TL)
XXX
XXX
415,27 415,27
370 Dön. Karı Ver. ve
Diğ. Yas.Yük. Karş (TL)
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
XXX
388.917,79 388.917,79
31,5
31,5
388.886,74 388.886,74
388.886,74
31,5
Yapılan tüm bu işlemler sonucunda, işletme 198. sayfada yer alan
31.12.2009 tarihli kapanış bilançosunu ve 199. sayfada yer alan 31.12.2009
tarihli gelir tablosunu oluşturmuştur.
İşletme 01.01.2010 tarihli açılış işlemlerinde, aşağıdaki yevmiye kaydı
ile 2009 yılına ilişkin net karını yeni döneme ait açılış bilançosundaki
“570 Geçmiş Yıllar Karları Hesabı” na aktarmıştır.
208
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
590 DÖNEM NET KARI HESABI
388.886,74
570 GEÇMİŞ YILLAR KARLARI HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
388.886,74
Özetle, işletmenin 2009 yılı faaliyeti sonucunda elde ettiği toplam kar
(ticari bilanço karı) 388.917,79 TL’dir. Söz konusu karın tamamı istisna
kapsamındaki
beyannamesinin
faaliyetlerden
“ZARAR
elde
OLSA
edilmiş
DAHİ
olup,
kurumlar
İNDİRİLECEK
vergisi
İSTİSNA
VE
İNDİRİMLER” bölümünde yer alan “44-Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Elde
Edilen Kazançlar” satırında beyan edilmiştir. Kurumlar vergisi matrahına (mali
kara)
ulaşmak
için,
ticari
kardan
TGB’de
elde
edilen
kazançların
(390.094,85 TL)’nin indirilmesi ve ticari kara kanunen kabul edilmeyen
giderlerin (1.322,30 TL) eklenmesi gerekmektedir.
2009 yılı için kurumlar vergisi matrahına aşağıdaki şekilde ulaşılmıştır:
Ticari Bilanço Karı (A)
İlaveler (B)
388.917,79 TL
1.322,30 TL
Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler (1.322,30 TL)
Zarar Olsa Dahi İndirilecek İstisna ve İndirimler (C)
390.094,85 TL
TGB’lerinde Elde Edilen Kazançlar (390.094,85 TL)
Kar ve İlaveler Toplamı (A+B)
390.250,09 TL
Cari Yıla Ait Zarar, İstisna ve İndirimler Toplamı (C)
390.094,85 TL
Kar [(A+B)- C]
155,24 TL
Dönem Safi Kurum Kazancı (Mali Kar)
155,24 TL
Kurumlar Vergisi Matrahı
155,24 TL
Hesaplanan Kurumlar Vergisi (155,24∗20)
31,05 TL
2009 yılının kurumlar vergisi matrahı kar ve ilaveler toplamından
indirim ve istisnalar toplamının çıkarılmasıyla 155,24 TL bulunmuş, bu
matraha 2009 yılında geçerli kurumlar vergisi oranı olan
%20'nin
uygulanmasıyla 2009 yılı için hesaplanan kurumlar vergisi 31,05 TL olarak
bulunmuştur.
209
Kurumlar vergisi muafiyeti söz konusu olmasaydı (X) Bilimsel Cihazlar
San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin 2009 döneminde hesaplanan kurumlar vergisi
tutarına aşağıdaki şekilde ulaşılacaktı:
Ticari Bilanço Karı (A)
388.917,79 TL
İlaveler (B)
1.322,30 TL
Kanunen Kabul Edilmeyen Giderler (1.322,30 TL)
Kar ve İlaveler Toplamı (A+B)
390.250,09 TL
Dönem Safi Kurum Kazancı
390.250,09 TL
Kurumlar Vergisi Matrahı
390.250,09 TL
Hesaplanan Kurumlar Vergisi (390.250,09 TL∗20)
78.050,02 TL
Görüldüğü gibi, TGB’de Ar-Ge'ye dayalı faaliyetlerden elde edilen
kazancın kurumlar vergisinden muaf olması işletmeye vergi avantajı
sağlamıştır. Kurumlar vergisi muafiyeti söz konusu olmasaydı (X) Bilimsel
Cihazlar San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin 2009 döneminde hesaplanan KV tutarı
78.050,02 TL olacaktı. İstisna sonucunda sağlanan vergi avantajının parasal
tutarı ise; 78.050,02 TL - 31,05 TL = 78.018,52 TL'dir.
4.1.3. Ar-Ge Faaliyetlerinde Görev Alan Personelin Ücretiyle İlgili
Muhasebe Kayıtları
İşletmede 9 personel çalışmakta olup, bunların 9’u da Ar-Ge
faaliyetinde görev almaktadır.
TGBK’nın geçici 2/1. maddesinde yer alan düzenlemeye göre, işletme
de çalışan 9 Ar-Ge personelinin ücretlerinin tamamı gelir ve damga
vergisinden muaftır. 5746 sayılı Kanun’un 3/3. göre ise; söz konusu
personelin ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primi işveren hissesinin de
yarısı ödenmeyecektir.
Bunların ücretiyle ilgili olarak düzenlenen Aralık-2009 dönemine ait
ücret
bordrosu,
grup
icmali,
tahakkuk
bilgileri
aşağıdaki
gibidir:
210
211
Söz konusu tahakkuk bilgilerine ilişkin muhasebe kayıtları aşağıdaki gibidir:
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
720 DİREKT İŞÇİLİK GİDERLERİ HESABI
22.088,18
720.01 Brüt Ücretler 18.179,56
720.02 İşveren SSK Hissesi
3.545,02
720.03 İşveren İşsizlik Sigorta Kesintisi
363,60
335 PERSONELE BORÇLAR HESABI
335.30 Personel Ücretleri
15.452,65
15.452,6
361 ÖDENECEK SOSYAL GÜVENLİK KESİNTİLERİ
HESABI
361.01 Ödenecek SSK Primi 4.317,62
361.01.00 İşveren SSK Hissesi 3.545,02
361.01.01 İşçi SSK Hissesi 772.60
361.02 Ödenecek İşsizlik Primi 545,40
361.02.00 İşveren İşsizlik Sigorta Kesintisi 363,60
361.02.01 İşçi İşsizlik Sigorta Kesintisi 181.80
602 DİĞER GELİRLER HESABI
602.00 SGK Prim Desteği (5746 s.k.)
4.863,02
1.772,53
1.772,53
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
Yukarıdaki yevmiye kaydında görüldüğü üzere, personelle ilgili olarak
üstlenilen giderlerin tamamı 720 Direkt İşçilik Giderleri hesabının yardımcı
hesapları olarak kullanılan 720.01 Brüt Ücretler, 720.02 İşveren SSK Hissesi
ve 720.03 İşveren İşsizlik Sigorta Kesintisi yardımcı hesaplarına borç
kaydedilmiştir. Buna paralel olarak personele borçlanılan net ücret tutarı 335
Personele Borçlar hesabına, SSK işçi primi ve SSK işveren priminin 5746
sayılı Kanun kapsamında SGK Prim Desteği uygulanmayan kısmı 361.01
Ödenecek SSK Primi yardımcı hesabında,
işçi ve işveren işsizlik sigorta
primleri 361.02 Ödenecek İşsizlik Primi yardımcı hesabında olmak üzere 361
Ödenecek Sosyal Güvenlik kesintileri hesabına, SSK işveren priminin 5746
sayılı Kanun kapsamında SGK Prim Desteği uygulanan kısmı 602 Diğer
Gelirler hesabına alacak kaydedilmiştir. İşletmenin dönem sonu işlemlerinde
720 Direkt İşçilik Giderleri hesabında biriken tutar ile 602 Diğer Gelirler
hesabında biriken tutar istisnaya tabi faaliyetlerin sonucu olan kar veya
zararın tespit edilmesinde kullanılacaktır.
Burada dikkat edilmesi gereken husus, işletmede çalışan 9 personelin
tamamının Ar-Ge personeli olması sebebiyle bunlara ilişkin işçilik giderlerinin
750 Araştırma ve Geliştirme Giderleri hesabında giderleştirilmesi gerekirken,
üretim faaliyetinde de çalıştıkları için işçilik giderlerinin tamamı 720 Direkt
212
İşçilik Giderleri hesabında giderleştirilerek mamül maliyetlerine aktarılmış ve
750 no.lu hesaba hiç pay verilmemiştir. 2009 yılı sonunda 720 no.lu hesabın
toplamının 262.938,62 TL, 730 Genel Üretim Giderleri hesabında yer alan
dışarıdan sağlanan işçilikler toplamının (ücret bordrosu ve tahakkuk
bilgilerinde bu ödemelere ilişkin kayda rastlanmamıştır) 145.659,16 TL
olduğu ve dolayısıyla mamül maliyetine (741.841,81 TL) giren işçilik giderleri
toplamının 408.597,78 TL olduğu düşünülürse, bu işletmenin Ar-Ge faaliyeti
yerine üretim faaliyeti gerçekleştiren bir işletme olduğu ve asıl amacının
dışına çıktığı söylenebilir.
Burada asıl önemli olan nokta, Ar-Ge personelinin üretim faaliyetinde
çalışması durumunda gelir vergisi, damga vergisi ve işveren SSK primi
istisnasından faydalanıp faydalanamayacağıdır. Kanaatimce mesailerinin ne
kadarını Ar-Ge faaliyetinde ne kadarını üretim faaliyetinde geçirdiklerinin
tespit edilerek, ödenen ücretlerin üretim faaliyetine isabet eden kısmının 720
no.lu hesapta giderleştirilmesi ve bu kısmın söz konusu istisnalardan
faydalanmaması, Ar-Ge faaliyetine isabet eden kısmının 750 no.lu hesapta
giderleştirilmesi ve bu kısmın söz konusu istisnalardan faydalanması
gerekmektedir. Kaldı ki, asıl konusu Ar-Ge olan bir işletmede 750 no.lu
hesapta hiçbir işçilik giderinin olmaması mümkün değildir. Ayrıca bu personel
dışında üretimde çalıştırılan işçilere ödenen ücretlerin de 720 no.lu hesapta
giderleştirilmesi gerekmektedir.
1.4. KDV İstisnası ile İlgili Muhasebe Kayıtları
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun Geçici 20. maddesinde yer alan
düzenlemeye göre, incelenen işletmenin faaliyet konusu olan Ar-Ge
faaliyetleri, Kanunda sayılan ve KDV istisnasına tabi faaliyetlerden olmadığı
için, işletmenin KDV istisnasından faydalanması mümkün değildir. Bu nedenle
satışlarına ilişkin muhasebe kayıtlarında KDV hesaplamaktadır.
213
4.2. BAZI ÖZELLİKLİ DURUMLARDA YAPILAN MUHASEBE KAYITLARI
4.2.1.
Ortak
Giderlerin
Ar-Ge
Faaliyetlerine
İlişkin
Kısmının
Muhasebeleştirilmesi
1 Seri No.lu KVK Genel Tebliği’nde 249 yer alan düzenlemeye göre,
TGB’lerinde gerçekleştirilen istisna kapsamına giren faaliyetler ile bu
kapsama girmeyen işlerin birlikte yapılması halinde müşterek genel
giderlerin, bu faaliyetler ile ilgili olarak cari yılda oluşan maliyetlerin birbirine
oranı esas alınarak dağıtılması gerekmektedir.
Önceki bölümlerde bahsedildiği üzere, işletmede üretim faaliyeti de
gerçekleştirilmektedir. Burada önemli olan, söz konusu üretim faaliyetinin ArGe faaliyeti kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceğidir. Eğer üretim
faaliyetini Ar-Ge faaliyeti kapsamında değerlendirecek olursak işletmenin tüm
faaliyetleri istisna kapsamında değerlendirilerek ortak giderlerin dağıtımına
gerek duyulmayacaktır ki, işletmenin yaptığı da budur. Ancak söz konusu
üretim faaliyetini Ar-Ge faaliyeti kapsamında değerlendirmeyerek istisna dışı
faaliyetler kapsamında değerlendirecek olursak, ortak giderlerin bu faaliyetler
ile ilgili olarak cari yılda oluşan maliyetlerin birbirine oranı esas alınarak
dağıtılması gerekmektedir.
Söz konusu Tebliğ’de 250 Ar-Ge faaliyetinin, esas itibarıyla denemelerin
son bulduğu, ilk üretimin yapıldığı aşamada sona erdiği ve Ar-Ge projesi
neticesinde elde edilen ürünün pazarlanabilir aşamaya geldiği andan itibaren
Ar-Ge projesinin bitmiş sayılacağı ve bu tarihten sonra yapılan harcamaların
Ar-Ge harcaması kapsamında değerlendirilmeyeceği belirtilmiştir. Kanun
hükmünden de açıkça anlaşılacağı üzere teknokent alanı içerisinde yapılan
çalışmalar sadece araştırma ve geliştirme aşamasında iken vergiden
muaftırlar, yani prototip üretildikten ve proje başarı ile sonlandırıldıktan sonra
gerçekleştirilen üretim faaliyetleri vergi muafiyetinden yararlanamamaktadır.
249
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin 5.12.2.5. maddesi.
250
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin 10.2.4. maddesi.
214
Diğer taraftan, 5746 sayılı Kanun’da 251 da, üretim ve üretim
altyapısına yönelik yapılan yatırım faaliyetleri, ticari üretimin planlanması ve
seri üretim sürecine ilişkin harcamalar Ar-Ge ve yenilik sayılmayan faaliyetler
kapsamında değerlendirilmiştir.
Bu açıklamalardan sonra, söz konusu üretim faaliyetinin Ar-Ge
faaliyeti kapsamında değerlendirmeyerek istisna dışı faaliyetler kapsamında
değerlendirilmesi ve ortak giderlerin bu faaliyetler ile ilgili olarak cari yılda
oluşan maliyetlerin birbirine oranı esas alınarak dağıtılması gerektiği açıktır.
İncelenen işletmede ise, istisna kapsamına giren Ar-Ge faaliyeti ile
istisna kapsamına girmeyen üretim faaliyetine ait müşterek olabilecek ortak
giderler bu faaliyetler ile ilgili olarak cari yılda oluşan maliyetlerin birbirine
oranı esas alınarak dağıtılmak yerine, gerçekleştikleri anda ilgili gider
hesabında muhasebeleştirilmiştir.
Kesin mizandaki bilgilere göre, işletmenin birkaç faaliyeti için nakliye,
kargo ve posta gideri, tamir, bakım ve onarım gideri ile yolluk, seyahat ve
konaklama gideri yapılmış ve bu giderlerden dönem içinde gerçekleşen;
- 49.098,17 TL’lik nakliye, kargo ve posta giderinin, genel üretim, ArGe, pazarlama, satış ve dağıtım ve genel yönetim faaliyetleri ile ilgili olduğu
ve bu giderlerin 41.557,70 TL’sinin 730 Genel Üretim Giderleri hesabına,
6.774,36 TL’sinin 750 Araştırma ve Geliştirme Giderleri hesabına, 110,00
TL’sinin 760 Pazarlama, Satış ve Dağıtım Giderleri hesabına, 656,11 TL’sinin
ise 770 Genel Yönetim Giderleri hesabına,
- 3.175,27 TL’lik tamir, bakım ve onarım giderinin, genel üretim, Ar-Ge
ve genel yönetim faaliyetleri ile ilgili olduğu ve bu giderlerin 355,78 TL’sinin
730 Genel Üretim Giderleri hesabına, 444,45 TL’sinin 750 Araştırma ve
Geliştirme Giderleri hesabına,
2.375,04 TL’sinin ise 770 Genel Yönetim
Giderleri hesabına,
- 51.943,11 TL’lik yolluk, seyahat ve konaklama giderinin, Ar-Ge ve
genel yönetim faaliyetleri ile ilgili olduğu ve bu giderlerin 41.394,50 TL’sinin
251
12.03.2008 tarih ve 26814 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5746 sayılı Araştırma ve Geliştirme
Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun’un 3/7. ve 4/4. maddesi.
215
750 Araştırma ve Geliştirme Giderleri hesabına, 10.548,61 TL’sinin ise 770
Genel Yönetim Giderleri hesabına
gerçekleştikleri anda kaydedilerek muhasebeleştirildiği tespit edilmiştir.
Özellikli durumlar dışında, genel olarak dönem içinde gerçekleşen
ortak
genel
giderler
770
Genel
Yönetim
Giderleri
hesabında
muhasebeleştirilmiştir. Ancak işletmenin ana faaliyet konusunun Ar-Ge
faaliyetleri olması sebebiyle; 51.591,59 TL’lik kira gideri ile 1.491,61 TL’lik kira
gecikme bedelinin ve teknokentte faaliyet göstermekten dolayı katlandığı
12.754,22 TL’lik ortak gider katılım bedeli ve elektrik giderinin tamamı 750
Araştırma ve Geliştirme Giderleri hesabında muhasebeleştirilmiştir.
4.2.2. Ortak Kullanılan Sabit Kıymetlerin Amortisman Giderlerinden ArGe Faaliyetlerine İlişkin Kısmının Muhasebeleştirilmesi
1 Seri No.lu KVK Genel Tebliği’nde 252 yer alan düzenlemeye göre,
kullanılan tesisat, makineyle ulaştırma vasıtalarının amortismanlarının
bunların her bir işte kullanıldıkları gün sayısına göre dağıtımının yapılması,
istisna kapsamına giren ve girmeyen faaliyetlerde müştereken hangi işlerde
ne kadar süreyle kullanıldığı tespit edilemeyen sabit kıymetlere ilişkin
amortismanların ise, müşterek genel giderlerle birlikte dağıtıma tabi tutulması
gerekmektedir.
Bir önceki bölümde açıklanan gerekçelerden dolayı, istisna kapsamına
giren Ar-Ge faaliyeti ile istisna kapsamına girmeyen üretim faaliyetinde
müştereken kullanılan tesisat, makine, demirbaş vb. nin amortismanlarının
bunların her bir işte kullanıldıkları gün sayısına göre dağıtımının yapılması ve
hangi işlerde ne kadar süreyle kullanıldığının tespit edilememesi halinde ise
müşterek genel giderlerle birlikte dağıtıma tabi tutulması gerekmektedir.
İncelenen işletmede ise; kullanılan tesisat, makine, demirbaş vb. ne ait
toplam 44.398,52 TL’lik amortisman tutarı, bunların kullanıldıkları faaliyete
ilişkin olarak giderleştirilmiştir. Aşağıda ayrıntılı olarak yer alan amortisman
listesindeki
252
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği’nin 5.12.2.5. maddesi.
216
- Laboratuar Masası ve dolaba ait amortisman tutarı olan 2.520,00 TL
750 Araştırma ve Geliştirme Giderleri hesabı,
- Vidalı hava komprasöre ait 1.061,58 TL’lik amortisman tutarı, CNC
DIK işleme tezgahına ait 34.153,00 TL’lik amortisman tutarı ve fayans
döşemesine ait 859,08 TL’lik amortisman tutarı olmak üzere toplam
36.073,66 TL’lik amortisman tutarı 730 Genel Üretim Giderleri hesabı,
- Diğer tesisat, makine, demirbaş vb. ne ait 5.804,86 TL’lik amortisman
tutarı 770 Genel Yönetim Giderleri hesabı
borçlandırılarak, 41.878,52 TL’lik kısmı 257 Birikmiş Amortismanlar
hesabı ve 2.520,00 TL’lik kısmı 268 Birikmiş Amortismanlar Hesabı
alacaklandırılarak muhasebeleştirilmiştir.
Diğer taraftan, dönem içinde satın alınan 5.536,04 TL tutarındaki
tesisat, makine, demirbaşın değeri, 2009 yılı amortisman ayırma sınırı olan
670 TL’nin altında olduğundan 770 Genel Yönetim Giderleri hesabının
yardımcı hesabı olan “Gider Yazılan Demirbaşlar” hesabında doğrudan
giderleştirilmiştir.
217
Enflasyon, Amortisman ve Yeniden Değerleme Listesi
Firma Ünvanı : X BİLİMSEL CİHAZLAR SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
Hesap Dönemi : 2009/12
Demirbaş /Makine/Cihaz Adı
Düzeltme
Oranı
Alış Tarihi
Amort.
Oranı
Demirbaşın
Giriş
/
Enflasyon
Düz. Bedeli
Değerleme
Öncesi Brüt
Aktif Değer
LABORATUAR MASASI VE DOLAP
1,00000
04.02.2005
20
2.520,00
2.520,00
2.520,00
KOMBİ
1,00000
09.09.2005
20
850,00
850,00
P-4 BİLGİSAYAR
1,00000
05.01.2006
25
1.101,89
1.101,89
VIDEO KAMERA
26.07.2006
20
1.029,08
1.029,08
SAMSUNG E900 CEP TEL.
13.02.2007
33,3
580,00
580,00
INTEL CORE DUO E6420 BI
26.07.2007
25
1.265,36
DıGıTAL MULTıMETER
16.08.2007
20
1.270,15
KLIMA
24.08.2007
20
1,8GHZ 512MB 80GB LAPT
01.10.2007
25
İNTEL CORE 2,33 GHZ BILG
10.12.2007
25
EXPER KARIZMA LAPTOP
12.01.2008
25
932,43
932,43
İNTEL COREDUO2 PC
15.04.2008
25
1.904,50
1.904,50
GÜVENLIK SISTEMI
15.08.2008
20
865,13
865,13
BULAŞıK MAKINASı
14.07.2008
20
1.450,00
1.450,00
AMD TUR 2,2GHZ 3GB 256
02.11.2008
25
1.649,00
1.649,00
412,25
Core 2 Quad 2,33 Ghz
10.11.2009
20
1.106,00
VIDALı HAVA KOMPRASÖR
09.09.2008
16,6
6.372,00
6.372,00
1.061,58
5.310,42
6.372,00
CNC DIK İŞLEME TEZGAH
25.08.2008
16,6
205.000,00
205.000,00
34.153,00
170.847,00
205.000,00
27.10.2005
20
859,08
859,08
859,08
859,08
233.260,58
232.154,58
190.196,07
233.260,58
FAYANS DÖŞEMESİ
1,00000
Listelenen (Adet): 19
TOPLAM
Değerleme
Öncesi
Birikmiş
Amort
Değerleme
Öncesi
Net
Aktif Değer
Aktif
Değer
Artışı
Birikmiş
Amort.
Değer
Artışı
Değerleme
Sonrası
Brüt
Aktif
Değer
Değerleme
Sonrası
Birikmiş
Amort.
Değerleme
Sonrası
Net
Aktif
Değer
Değer
Artış
Fonu
Döneme
Ait
Amort.
Birikmiş
Amort.
Gelecek
Dön.
Devreden
Değer
2.520,00
2.520,00
2.520,00
2.520,00
850,00
850,00
850,00
850,00
850,00
1.101,89
1.101,89
1.101,89
1.101,89
1.101,89
617,45
411,63
1.029,08
617,45
411,63
205,82
823,26
205,82
386,63
193,37
580,00
386,63
193,37
193,31
579,94
0,06
1.265,36
632,68
632,68
1.265,36
632,68
632,68
316,34
949,02
316,34
1.270,15
508,06
762,09
1.270,15
508,06
762,09
254,03
762,09
508,06
974,58
974,58
389,83
584,75
974,58
389,83
584,75
194,92
584,75
389,83
637,38
637,38
318,69
318,69
637,38
318,69
318,69
159,35
478,04
159,35
2.894,00
2.894,00
1.447,00
1.447,00
2.894,00
1.447,00
1.447,00
723,50
2.170,50
723,50
233,11
699,32
932,43
233,11
699,32
233,11
466,22
466,22
476,13
1.428,38
1.904,50
476,13
1.428,38
476,13
952,25
952,25
173,03
692,10
865,13
173,03
692,10
173,03
346,05
519,08
290,00
1.160,00
1.450,00
290,00
1.160,00
290,00
580,00
870,00
1.236,75
1.649,00
412,25
1.236,75
412,25
824,50
824,50
1.106,00
221,20
221,20
884,80
1.061,58
5.310,42
1.061,58
2.123,15
4.248,85
34.153,00
170.847,00
34.153,00
68.306,00
136.694,00
859,08
859,08
859,08
194.161,15
44.398,52
85.497,94
1.106,00
41.099,43
41.099,43
147.762,64
218
Dönem sonunda, maddi ve maddi olmayan duran varlıklar grubunda
yer alan amortismana tabi iktisadi kıymetler, amortisman yoluyla aşağıdaki
yevmiye kaydı ile gidere dönüştürülerek gelir tablosundaki yerini almıştır.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
730 GENEL ÜRETİM GİDERLERİ
750 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GİDERLERİ HESABI
770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ HESABI
36.073,66
2.520,00
5.804,86
257 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR HESABI
268 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR HESABI
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
4.2.3.
Ar-Ge
Faaliyetlerine
İlişkin
Bağış
41.878,52
2.520,00
ve
Yardımların
Muhasebeleştirilmesi
İşletmenin 2009 yılı içinde geri ödeme koşullu ve hibe niteliğinde almış
olduğu toplam 164.696,17 TL’lik desteğin nitelik ve tutarları aşağıdaki gibidir:
Hesap
No
Hesap Adı
Niteliği
Tutar
602.00
SGK Prim Desteği (5746 s.k.)
Hibe
19.874,17
602.03
Ar-Ge Desteği
602.04
TÜBİTAK Desteği
602.07
Diğer Destekler
KOSGEB tarafından sağlanmıştır ve
6 ay ödemesiz, 24 ay içinde geri 32.166,00
ödeme koşulludur.
TÜBİTAK tarafından sağlanmıştır ve
hibe niteliğindedir. Proje tutarının
%60’ına
kadar
yapılan
ve 102.656,00
belgelendirilen giderler için ödeme
yapılmıştır.
KOSGEB tarafından sağlanmıştır ve
hibe
niteliğindedir.
İşletme
10.000,00
personelinin eğitimi için nakden
ödenmiştir.
Söz konusu destekler işletmeye mal olduğu zaman yapılan yevmiye
kaydında 102 Bankalar hesabı borçlandırılmış, 602 Diğer Gelirler hesabı
alacaklandırılmıştır.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
102 BANKALAR HESABI
602 DİĞER GELİRLER
Destek tutarının işletmenin banka hesabına yatırılması
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ / ⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
XXX
XXX
219
602 no.lu hesabın yardımcı hesapları ayrıntılı olarak incelendiğinde,
TÜBİTAK ve benzeri kuruluşlardan alınan destek tutarlarının, TMS-20
Standardında yer alan ve TDHP ve vergi mevzuatının da benimsediği gelir
yaklaşımına uygun olarak 602 Diğer Gelirler Hesabında muhasebeleştirildiği
görülmüştür. Her ne kadar devlet desteği olarak elde edilen gelirler herhangi
bir mal ve hizmet satışı karşılığı elde edilmiş olmasa da, hesabın niteliği
gereği ve teşvikle karşılanması amaçlanan konuların yarattığı giderle
eşleştirme sağlamak amacıyla yurtiçi ve yurtdışı satışlarla birlikte işletmenin
brüt satışları içerisinde yer almaktadır. Dolayısıyla, hesabın niteliği ile gelir
tablosunda yer aldığı kalem arasında bir çelişki söz konusudur.
Ancak, söz konusu teşvikle amaçlanan gelirin karşılanamayabileceği,
giderin de gerçekleşemeyebileceği göz ardı edilmemelidir. Bu sebeple, söz
konusu teşviklerin 5746 sayılı Kanun’un da benimsediği sermaye yaklaşımına
göre, özel bir fon hesabında (549 Özel Fonlar Hesabı) tutulması ve izlenmesi
daha doğru olacaktır.
Eğer konuya farklı bir bakış açısıyla bakacak olursak, bu tür
desteklerin, brüt satışlar içerisinde izlenmesi yerine gelir tablosunda yer alan
“Brüt Satış Karı veya Zararı”ndan sonra, “Faaliyet Giderleri”nden önce yer
alacak şekilde bağımsız bir ana hesapta örneğin “Diğer Gelirler” hesabında
izlenmesi ve “Faaliyet Karı veya Zararı”na da [(Brüt Satış Karı veya
Zararı+Diğer Gelirler)- Faaliyet Giderleri] hesaplaması ile ulaşılması gerektiği
kanaatindeyim.
4.2.4. Ar-Ge Harcamalarının Aktifleştirilmesi
İşletmenin kayıtları incelendiğinde; işletmenin TMS-38 ve UMS-38’e
uygun olarak araştırma ve geliştirme faaliyetlerini ayrı ayrı değerlendirerek
araştırma giderlerini yapıldığı anda giderleştirip, geliştirme giderlerini ise
gelecekte
ekonomik
fayda
sağlayıp
sağlamama
durumuna
göre
giderleştirmek veya aktifleştirmek yerine, Tek Düzen Hesap Planındaki
belirsizlikle paralel olarak, böyle bir ayrıma gitmeksizin tüm araştırma ve
geliştirme giderlerini, giderin yapıldığı anda 750 Araştırma ve Geliştirme
Giderleri hesabında muhasebeleştirdiği tespit edilmiştir.
220
SONUÇ
Bilim ve teknoloji üretmede oldukça geride kalan ülkemizin teknoloji
kullanan bir ülke olmaktan çıkıp, teknoloji üreten hatta ürettiği teknolojiyi ihraç
eden bir ülke konumuna gelebilmesi için, devlet tarafından yeni teknoloji
politikaları geliştirilerek bilim ve Ar-Ge’ye gereken önemin verilmesi ve bu
konuda önemli yatırımlar yapılması gerekmektedir. İşte bu noktada yeni
teknolojilerin geliştirilmesi ve buralarda elde edilen bilgilerin en kısa yoldan
sanayiye aktarılması konusunda dünyada geliştirilmiş olan en önemli yöntem
olan teknoloji geliştirme bölgesi oluşumlarına ihtiyaç vardır.
Gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkenin kalkınma ve büyüme aracı
olarak büyük ilgi gösterdiği teknoloji geliştirme bölgeleri, yaklaşık 60 yıllık bir
geçmişe sahip olmasına rağmen ülkemizde henüz yeni bir müessesedir.
2001 yılında 4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun, 2002
yılında Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nin yürürlüğe
girmesiyle yasal zemini oluşturulan bölgelerin sayısı, sağlanan teşvik ve
desteklerlerin de etkisiyle zaman içerisinde hızla artarak Nisan 2010 itibariyle
38’e (26’sı faaliyettedir) ulaşmıştır.
Ar-Ge faaliyetlerin çok büyük maliyetlerle gerçekleştirilebilmesi ve
faaliyetlerin başarısızlık riskinin çok yüksek olması, işletmeleri Ar-Ge faaliyeti
gerçekleştirme konusunda isteksiz kılmaktadır. Bu nedenle devlet, çeşitli
teşvik unsurlar yardımıyla Ar-Ge faaliyetlerini özendirme çabası içerisine
girmiştir. Teknoloji geliştirme bölgelerinde araştırma ve geliştirme faaliyeti
gerçekleştiren işletmelere yönelik birçok teşvik ve destekler mevcuttur. Devlet
tarafından sağlanabilecek en önemli yardımlardan biri olan vergisel teşvikler
kapsamında, bölgelerde faaliyette bulunan gelir ve kurumlar vergisi
mükellefleri ile yönetici şirkete kazanç istisnası, araştırmacı, Ar-Ge ve yazılım
personeline ise ücret istisnası tanınmaktadır. Yazılım faaliyetleri için tanınan
KDV istisnası ise Ar-Ge faaliyetleri için söz konusu değildir.
Bu bölgelerin Türkiye’deki oluşumunun yeni olması, finansal sorunlar,
teşviklerin belirli tutar ve sürelerle sınırlandırılmış olması ve mükerrerlik
oluşturacak şekilde verilmesi, teşvik mevzuatındaki prosedürlerin çokluğu,
221
teşvik sisteminin karmaşıklığı ve etkin bir denetim mekanizmasının eksikliği
vb. nedenler bölgelerin etkinliğini azaltmaktadır.
TGB’lerdeki hem yönetici şirketlerin hem de girişimci firmaların karşı
karşıya kaldığı en önemli sorunlardan birisi finansal sorunlardır. Bu sorun
temel olarak, fiziki altyapının finansmanında yaşanan sorunlar, kurumsal
altyapı desteğinin eksikliği, girişimcilere yönelik teşviklerde karşılaşılan
sorunlar, Ar-Ge projeleri ile ilgili finansman sorunları, kira bedellerinin
yüksekliği ve mali kaynak temininde zorluklar nedeniyle yaşanmaktadır.
Yönetici şirketlerin ve girişimci karşılaştıkları finansal sorunlar, kendilerinin ve
dolayısıyla bölgenin tamamının performansını düşüren en önemli etken
olarak kabul edilebilir. Bu nedenlerle;
- Kuruluş aşamasında yönetici şirketlere aktarılan kaynaklar artırılmalı
ve dağıtım objektif kriterlere göre yapılmalıdır.
- Risk sermayesi sisteminin kurulmasına devlet öncülük etmeli ve
sistem sağlıklı bir yapıya kavuşuncaya kadar destek olmalıdır. Kısa vadede,
Ar-Ge projelerine sağlanan mevcut devlet desteklerine ilişkin yapı ve
mekanizmaların daha etkin hale getirilmesi sağlanmalıdır. Uzun vadede ise,
risk sermayesi sisteminin özel sektör tarafından devralınmasını özendirecek
politikalar ve yöntemler belirlenmelidir.
- Ar-Ge teşviklerinin etki analizleri yapılmalıdır.
- Üniversitelerin bütçelerine yönetici şirkete ödeyecekleri sermaye payı
ve
gerektiğinde
sermaye
artışlarında
kullanabilecekleri
bir
ödenek
konulmalıdır.
- Teknoloji geliştirme bölgeleri bütçeleri oluşturulmalıdır. Bu bütçeler,
genel bütçeden ve bölgelerde yerel yönetim bütçelerinden ayrılacak paylar ile
fonlandırılmalıdır.
- Tüm sektörlere eşit finansman desteği ve teşvik verilmelidir.
Teknoloji transfer desteği verilebilmeli ve Ar-Ge yapan firmalara özel
çözümler üretilmelidir.
- Oluşturulacak üst yapı ile teknoparkların danışmanlık ve finansal
destek alması sağlanmalıdır.
222
- TGB’lerde teknoloji odaklı girişimciler yaratmak üzere geliştirilmiş
programlar ve yapıların kurulması teşvik edilmeli ve gelişimi desteklenmelidir.
- Sanayi Bakanlığınca kaynak aktarımı için kriterler belirlenmeli, ortaya
konulacak kriterleri sağlayan yönetici firmalara daha fazla kaynak aktarılmalı,
aktarılacak kaynağın miktar ve takvimi önceden belirlenmelidir.
TGB’lerde bulunan firmaların büyük çoğunluğunun öncelikli amacının
vergisel teşviklerden yararlanmak ve bunu vergiden kaçınma aracı olarak
kullanmak olması ve sağlanan teşvik ve desteklere rağmen riskli ve yüksek
maliyetli
olması
nedeniyle
uzun
dönemli
ve
büyük
ölçekli
Ar-Ge
yatırımlarında bulunulmaması bu bölgelerin ana hedefine ulaşmasında
önemli engeller teşkil etmektedir.
TGB’deki yönetici şirket ve girişimcilerin faaliyet ve uygulamaları
konusunda Sanayi ve Ticaret Bakanlığının etkin bir denetimi söz konusu
değildir.
Bakanlık
tarafından,
bölgeler
ile
ilgili
olarak
sürekli
bir
takip/değerlendirme sisteminin kurulması ve bir program dahilinde denetim
faaliyetlerinin yürütülmesi, hem sorunların tespitini hem de tespit edilen
sorunların ivedilikle çözüme kavuşturulmasını sağlayacaktır. TGBK ve vergi
mevzuatının yönetici şirket, girişimciler, araştırmacı, yazılımcı ve Ar-Ge
personeline tanıdığı muafiyetlerin amaç dışı kullanılmasını önlemek için,
Maliye Bakanlığınca yapılacak denetim ve vergi incelemelerinin etkin bir
şekilde yapılması gerekmektedir.
Ar-Ge çalışması yapan firmaların seri üretime geçtiklerinde karşılarına
çıkan engeller teknoparkların karşısında duran diğer bir sorundur. Çünkü
yasa gereği teknopark alanı içerisinde yapılan çalışmalar sadece geliştirme
aşamasında iken vergiden muaftırlar, yani prototip üretildikten ve proje başarı
ile sonlandırıldıktan sonra destekler sona ermektedir.
Bu durum sadece
yazılım ürünleri için geçerli değildir ve yazılım ürünleri bununla birlikte KDV
muafiyetinden faydalanabilmektedirler. TGB’lere en yoğun ilgiyi yazılım
firmalarının göstermesi, firmaların belli faaliyet alanlarında yoğunlaşmasının
ve gelişememesinin somut delilidir.
TGB mekanizmasının daha iyi işleyebilmesi için, özellikle kuluçka
aşamasındaki girişimcilerin gelecek vaat eden projelerinin başlangıcında
223
proje ekibine başlangıç sermayesi verilmeli, daha sonraki dönemde de
projeyi sürdürüp sonuçlandırabilmeleri için çekirdek sermaye yardımında
bulunulmalı ve yüksek katma değer getiren her sektörden firmanın bölgeye
çekilebilmesi için seri üretim hususunda kolaylıklar getirilmelidir. Ayrıca KDV
muafiyetinin
kapsamı
Ar-Ge
faaliyetlerini
de
kapsayacak
şekilde
genişletilmelidir. Aksi halde şu anda olduğu gibi, bölgede yazılım faaliyetleri
büyük talep görecek, zaten riskli ve yüksek maliyetli olan kaçış devam
edecektir. Bu bağlamda, TGB’lere maddi anlamda teşvik ve destekler
verilmeli ve yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Ayrıca, bölgelere sağlanan Ar-Ge teşvik ve desteklerinin, süre ve
kapsam olarak geliştirilmesi ve derinleştirilmesine ihtiyaç vardır. Zira 2013 yılı
sonu itibariyle sona erecek olan teşviklerin devam etmemesi durumunda
TGB’lerin firmaları bünyelerine çekmeleri zorlaşacak ve henüz belli bir
olgunluğa erişmemiş bu bölgeler tüm cazibesini yitirerek daha çok yeni olan
teknokent oluşumları kendilerinden beklenen amaçlara ulaşamayacaklardır.
Dolayısıyla, Türkiye’de çok kısa bir geçmişe sahip olmasına rağmen devletin
beklentisinin
oldukça
yüksek
olduğu
bu
bölgelerin,
gelişimlerinin
sürdürülmesi, verimliliklerinin artması ve firmaların bu bölgelere rağbet
etmelerinin sağlanması için çalışmaların devam ettirilmesi gerekmektedir.
Temel olarak 5746 sayılı Kanun, 4691 sayılı Kanun ve vergi mevzuatı
çerçevesinde üç farklı uygulama temeline dayanan Ar-Ge teşvik sistemi
içinden çıkılmaz bir hale gelmiştir. Bir kanundaki teşvik uygulamalarından
yararlanabilen
kesimin
bir
diğer
kanundaki
teşvik
uygulamalarından
yararlanamaması durumu söz konusudur. Bu durum, teşvikten yararlanacak
kişi ve kurumların zaten anlaşılması zor olan bu sistemden etkin bir şekilde
yararlanmasına engel olmaktadır.
Teknolojik kalkınma hedefine ulaşabilmek için Ar-Ge faaliyetlerine olan
talebin
artması
ve
TGB’lerden
beklenilen
başarının
gerçekleşmesi
bakımından, Ar-Ge teşviklerine ilişkin şu anki çok başlı uygulama yerine,
kapsamı ve yararlanıcısı açık olarak belirlenmiş, daha anlaşılır bir teşvik
mevzuatı ile anılan kurumların da katılımıyla tek bir uygulayıcı kurumun çatısı
altında yürütülen, sadece bu bölgelerdeki değil, bölge dışında faaliyette
224
bulunan firmaları da kapsayacak geniş tabanlı bir teşvik sisteminin
uygulanması oldukça önemlidir.
Bu bölgelerde gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetleri uzun zaman alması ve
başarısızlık
riskine
açık
olmasının
yanısıra,
çok
büyük
maliyetlerle
gerçekleştirilebilmektedir. Ar-Ge faaliyetlerinin bu tür bir yapısı olması ve bu
faaliyetlerdeki artış sonucunda Ar-Ge giderlerinin de büyük boyutlara
ulaşması, bu giderlerin nasıl muhasebeleştirileceği sorununu da beraberinde
getirmiştir. Bu sorun temelde Ar-Ge faaliyetinin muhasebeleştirilmesi
esnasında ne şekilde değerlendirilmesi gerektiğine dayanmaktadır.
TMS-38’de Ar-Ge faaliyetleri sonucunda oluşan maliyetlerin ne şekilde
muhasebeleştirileceği konusunda oldukça ayrıntılı ve UMS-38 ile paralel
düzenlemeler yer almaktadır. Standarda göre, araştırma ve geliştirme
maliyetlerinin gelecekte bu faaliyetlerden sağlanacak yararlarla olan ilişkisine
bağlı
olarak
muhasebeleştirilmesi
öngörülmekle
birlikte,
araştırma
maliyetlerinin doğrudan gider yazılabileceği, geliştirme maliyetlerinin ise belli
koşullar altında aktifleştirilebileceği belirtilmiştir. Tekdüzen hesap planında ise
araştırma ve geliştirme maliyetlerinin hangi durumda aktifleştirileceği hangi
durumda giderleştirileceği konusunda bir açıklık bulunmamaktadır. Vergi
mevzuatında, hesap dönemi içerisinde yapılan araştırma ve geliştirme
harcamalarından gayrimaddi hakka yönelik olmayan ve VUK hükümleri
çerçevesinde aktifleştirilmesi gerekmeyenlerin doğrudan gider yazabileceği,
gayrimaddi hakka yönelik harcamaların tamamının ise aktifleştirilmesinin
zorunlu olduğu hükme bağlanarak konuya farklı bir bakış açısı getirilmiştir.
Sermaye piyasası mevzuatında ise, yeni bir ürün imali amacıyla yapılmayan
araştırma
geliştirme
muhasebeleştirileceği,
harcamalarının
aksi
halde
dönem
aktifleştirileceği
gideri
olarak
belirtilerek
vergi
mevzuatına benzer bir düzenleme yapılmıştır.
Geliştirme maliyetleri, doğru olarak değerlendirilememesi ve söz
konusu maliyetler ile gelecekte sağlayacakları yarar
kurulmasının
zorluğu
nedeniyle
TDHP’deki
belirsizliğin
arasında
de
ilişki
etkisiyle
geleneksel kayıt sistemindeki tutuculuk ilkesi gereği uygulamada genellikle
araştırma maliyetleri gibi katlanıldıkları dönemde 750 Araştırma ve Geliştirme
225
Giderleri hesabında giderleştirildiği görülmektedir. Fakat tutuculuk ilkesi
dönemsellik ilkesi ile aykırı düşmekle birlikte, ürün maliyetlerinin de
bozulmasına neden olmaktadır. Çünkü bu giderler, muhasebe sistemi ve
vergi sistemi açısından nitelik olarak birbirinden farklıdır. Bu sorunun çözümü
için geleneksel kayıt sisteminden uzaklaşarak dönemsellik ilkesine uygun
olarak bu maliyetlerin araştırma ve geliştirme giderleri olarak ayrı ayrı
değerlendirilmelidir. Buna göre, araştırma giderlerinin katlandıkları dönemde
gider yazılması, geliştirme giderlerinin ise TMS-38 ve UMS-38 Standartları ile
vergi ve sermaye piyasası mevzuatında yer alan hükümlere göre ve
dönemsellik ilkesine uygun olarak aktifleştirilmesi gerekmektedir.
Ancak,
aktifleştirilen
Ar-Ge
maliyetlerinin
263
Araştırma
ve
Giderleştirme Giderleri Hesabı’nda izlenmesi, finansal tablolarda gerçeği
yansıtma ilkesi açısından yanlış bir uygulamadır. Çünkü bu hesap
kullanıldığında yaratılan ve henüz tamamlanmayan bir gayri maddi duran
varlığa ait maliyetler itfa edilmektedir. Bu nedenle, Ar-Ge faaliyeti
gerçekleştiren işletmelerde geliştirme maliyetlerinin izlenebilmesi için Maddi
Duran Varlıklar hesap grubu içerisinde yer alan ve varlığın yapımı veya inşası
sürdükçe maliyetlerin izlendiği 258 Yapılmakta Olan Yatırımlar niteliğinde bir
hesaba ihtiyaç vardır. Nitekim, geliştirilen bir ürünün tamamlanması aylar ve
belki yıllar almaktadır. Bu süre içerisinde ödenen veya tahakkuk eden
geliştirme maliyetleri 258 Yapılmakta Olan Yatırımlar hesabı niteliğinde bir
hesapta izlenerek biriktirilmeli ve varlık tamamlanmadan aktifleştirme ve
amortisman ayırma işlemi gerçekleştirilmemelidir. Bu hesapta biriktirilen
geliştirme maliyetlerinin maddi olmayan varlık tamamlandıktan sonra, yani
satışa veya kullanma hazır hale geldikten sonra 263 Araştırma ve Geliştirme
Giderleri hesabında aktifleştirilerek 268 Birikmiş Amortismanlar hesabı ile
amortismana tabi tutulması muhasebe ilkelerine uyguluk açısından daha doğru
olacaktır.
TÜBİTAK ve benzeri kuruluşlardan alınan destek tutarları, genellikle
TMS-20 Standardında yer alan ve TDHP ve vergi mevzuatının da
benimsediği gelir yaklaşımına uygun olarak 602 Diğer Gelirler Hesabında
muhasebeleştirilmektedir. Ancak her ne kadar hesabın niteliği gereği devlet
226
desteği olarak elde edilen gelirler bu hesapta muhasebeleştirilmiş olsa da,
söz konusu tutar herhangi bir mal ve hizmet satışı karşılığı olmamasına
rağmen yurtiçi ve yurtdışı satışlarla birlikte işletmenin brüt satışları içerisinde
yer almaktadır. Yani hesabın niteliği ile gelir tablosunda yer aldığı kalem
arasında bir çelişki söz konusudur. Ancak, söz konusu teşvikle amaçlanan
gelirin karşılanamayabileceği, giderin de gerçekleşemeyebileceği göz ardı
edilmemelidir. Bu sebeple, söz konusu teşviklerin 5746 sayılı Kanun’un da
benimsediği sermaye yaklaşımına göre, özel bir fon hesabında (549 Özel
Fonlar Hesabı) tutulması ve izlenmesi daha doğru olacaktır.
Eğer konuya farklı bir bakış açısıyla bakacak olursak, bu tür
desteklerin, brüt satışlar içerisinde izlenmesi yerine gelir tablosunda yer alan
“Brüt Satış Karı veya Zararı”ndan sonra, “Faaliyet Giderleri”nden önce yer
alacak şekilde bağımsız bir ana hesapta örneğin “Diğer Gelirler” hesabında
izlenmesi ve “Faaliyet Karı veya Zararı”na da [(Brüt Satış Karı veya
Zararı+Diğer Gelirler)- Faaliyet Giderleri] hesaplaması ile ulaşılması gerektiği
kanaatindeyim.
Diğer
taraftan,
Standartlarda
sadece
geliştirme
maliyetlerinin
aktifleştirilmesi öngörülmesine rağmen, araştırma maliyetleri için aktifleştirme
durumu öngörülmemekle birlikte her durumda araştırma maliyetlerinin 750
Araştırma ve Geliştirme Giderleri Hesabında giderleştirilmesi gerektiği
belirtilmiştir. Bu nedenle, dönemsellik ilkesi gereği bir varlık hesabı olan 263
Araştırma ve Geliştirme Giderleri Hesabının isminin “Geliştirme Giderleri”
olarak değiştirilmesi uygun olacaktır.
Özellikle TMS-38 Standardı ile UMS-38 Standardı Ar-Ge maliyetlerinin
muhasebeleştirilme esasları bakımından birbirleriyle uyum içinde olmalarına
rağmen, bazı noktalarda TDHP, sermaye piyasası mevzuatı ve vergi
mevzuatından ayrılmaktadırlar.
Bu farklılıklar Ar-Ge maliyetlerinin işletmeler tarafından çeşitli kişisel
çıkarlar
doğrultusunda
muhasebeleştirilmesine
zemin
hazırlamaktadır.
Uygulamada, söz konusu maliyetler aktifleştirilmek yerine gider kaydedilerek
gelir tablosunda ortaya çıkan faaliyet karının düşük çıkmasına ve dolayısıyla
227
ödenecek verginin de düşük çıkmasına veya gider kaydedilmek yerine
aktifleştirilerek söz konusu karın suni olarak artmasına neden olmaktadır.
Muhasebe standartlarına uygun değerleme yapılmadığı müddetçe ArGe maliyetlerinin işletmeler tarafından çeşitli kişisel çıkarlar doğrultusunda
muhasebeleştirilmesinin önlenmesi mümkün görünmemektedir.
Bu nedenle uygulama birliğinin sağlanabilmesi açısından, Türkiye
Muhasebe Standartları daha aktif bir şekilde muhasebe uygulamalarında
kullanılmalı, vergi mevzuatı ve sermaye piyasası mevzuatında da Türkiye
Muhasebe Standartları ile uyumlu değişiklikler gerçekleştirilmelidir. Ancak bu
şekilde işleyen bir uygulama ile Ar-Ge maliyetlerinin muhasebeleştirilme
işlemleri genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun hale getirilmiş ve
uygulamadaki başıboşluk ortadan kalkmış olacaktır.
228
KAYNAKÇA
KİTAPLAR
ACAR, Pınar; “Uluslararası Muhasebe Standartları", Uluslararası Mali
Standartlar, T.C.Maliye Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi
Başkanlığı, Ankara, 2002.
AKDOĞAN, Nalan; Tekdüzen Muhasebe Sisteminde Maliyet Muhasebesi
Uygulamaları, 4. Baskı, Ankara, Cem Ofset, 1998.
AKDOĞAN, Nalan, SEVİLENGÜL, Orhan; Türkiye Muhasebe Standartları
İle Uyumlu Tekdüzen Muhasebe Sistemi Uygulaması, Gazi Kitabevi, 12.
baskı, Ankara, Mart, 2007.
ATAY, Tezcan; Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ve Sağlanan Vergisel
Teşvikler, Ankara, Yaklaşım Yayıncılık, Ağustos, 2004.
GÖKÇEN, Gürbüz, ÇAKICI, Cemal, ATAMAN AKGÜL, Başak; Türkiye
Muhasebe Standartları Uygulamaları, 1. Baskı, İstanbul, Beta Yayıncılık,
2006.
TEZLER
AVCI, Mehmet; Yenilikçi Teknolojik Gelişme Göstergesi Olarak Ar-Ge
Harcamalarının Ekonomik Büyümeye Etkisi: Türkiye İmalat Sanayi
Üzerine Bir İnceleme, Muğla Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat
Anabilim Dalı Doktora Tezi, Muğla, Haziran, 2007.
BUZKAN, Hale; Ülkemizde Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin Teşviki ve
Etkinliğinin Değerlendirilmesi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Maliye Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2005.
DELİCHASANOGLOU,
Melicha;
Teknoloji
Geliştirme
Bölgeleri,
Türkiyede’ki Gelişimi, Sağladığı Vergisel Avantajlar ve Bir Anket
Uygulaması, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim
Dalı Muhasebe Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2007.
EKİCİ, İskender; Avrupa Birliği’ne Üyelik Sürecinde Türkiye’de Ar-Ge’ye
Yönelik Devlet Yardımları, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
İktisat Anabilim Dalı İktisat Politikası Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, İstanbul,
2007.
229
HERSEK, Hakan; Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Vergi Teşvikleri ve
Ar-Ge Faaliyetlerinin Muhasebeleştirilmesi, Marmara Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Muhasebe Finansman Bilim Dalı
Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2007.
KELEŞ, Murat Kemal; Türkiye’de Teknokentler: Bir Ampirik İnceleme,
Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim
Dalı Yüksek Lisans Tezi, Isparta, 2007.
ÖZKAN, Ş. Yasin; Araştırma ve Geliştirme Maliyetlerinin Mevcut
Düzenlemelere Göre Muhasebeleştirilmesi, İstanbul Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Muhasebe Bilim Dalı Yüksek Lisans
Tezi, İstanbul, 2007.
ŞAHİN, İsmail; Türkiye’de Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ve Sağlanan
Teşvikler, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Anabilim
Dalı Yüksek Lisans Tezi, Kütahya, 2006.
UÇKUN, Ebru; Teknoparkların Bölgesel Kalkınmadaki Rolü ve Türkiye
Uygulaması, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Yönetimi
Anabilim Dalı Kentleşme ve Çevre Sorunları Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi,
Ankara, 2006.
YAVUZ, Mesut; Türkiye’de Ar-Ge Faaliyetlerine Uygulanan Teşvikler ve
Muhasebeleştirilmesi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
İşletme Anabilim Dalı Muhasebe Finansman Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi,
İstanbul, 2004.
YAVUZ, Öznur; Teknoloji Geliştirme Merkezlerinde Finansman Sorunları,
Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Finansman
Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2008.
SÜRELİ YAYINLAR
ALTUNCU, Hasan; “Araştırma Geliştirme Faaliyetlerinin Vergisel Boyutu ve
Muhasebeleştirilmesi-II”, Vergi Raporu, sayı 109, Ekim, 2008, s. 16-25.
ATAY, Tezcan; “Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Uygulanan Vergisel
Teşvikler (II)”, Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi, sayı 4, Nisan, 2004,
s. 149-158.
BAKMAZ, Zübeyir; “5746 sayılı Kanun Kapsamındaki Ar-Ge İndiriminin Vergi
ve Muhasebe Uygulamalarına Etkisi”, Mali Pusula, sayı 47, Kasım, 2008,
s. 56-62.
230
BAŞAK, Levent; "4691 Sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile İlgili
Özellikli Durumlar, Sorunlar ve Çözüm Önerileri", Vergici ve Muhasebeciyle
Diyalog, sayı 194, Haziran, 2004, s. 97-109.
BAYRAM, Salih; Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Uygulanan Vergisel
Teşvikler, Vergi Dünyası, sayı 269, Ocak, 2004, s. 86-91.
FERİK, Bülent; “AB Devlet Yardımları Politikası Ve Türkiye’de Devlet Yardımı
Uygulamaları”, Dış Ticaret Dergisi, sayı 31, Nisan, 2004.
KİRAZ, Abdullah; “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (Teknoparklar) ve Sağlanan
Vergisel Avantajlar-I”, Yaklaşım, sayı 140, Ağustos, 2004, s. 124-129.
KİRAZ, Abdullah; “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (Teknoparklar) ve Sağlanan
Vergisel Avantajlar-II”, Yaklaşım, sayı 141, Eylül, 2004, s. 124-130.
KİRAZ, Abdullah; “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (Teknoparklar) ve Sağlanan
Vergisel Avantajlar-III”, Yaklaşım, sayı 142, Ekim, 2004, s. 167-175.
KİRAZ, Abdullah; “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (Teknoparklar) ve Sağlanan
Vergisel Avantajlar-IV”, Yaklaşım, sayı 143, Kasım, 2004, s. 167-175.
KİRAZ, Abdullah; “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (Teknoparklar) ve Sağlanan
Vergisel Avantajlar-V”, Yaklaşım, sayı 144, Aralık, 2004, s. 167-171.
KİRAZ, Abdullah; "Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ile Serbest Bölgelerin
Vergisel Avantajlar Bakımından Karşılaştırılması", Vergi Sorunları Dergisi,
sayı 193, Ekim, 2004, s. 147-171.
ÖĞRENDİK, Güray; “Araştırma Geliştirme Harcamalarının Gider veya
Maliyet Olarak Ticari Kazancın Tespitinde Dikkate Alınacağı Dönem (lI)”,
Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi, sayı 20, Ağustos, 2005, s. 163-172.
ÖZKANLI, M. Sedat, ÇALTEKİN, Mehmet; “Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde
Vergi Uygulamaları”, Mali Çözüm, sayı 77, Ağustos-Eylül-Ekim, 2006,
s. 153-167.
ÖZTÜRK, Mualla; “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu İle Getirilen
Vergisel Avantajlar”, E-Yaklaşım, sayı 12, Temmuz, s. 1-8, 2004.
ÖZTÜRK, Bünyamin, ÖZER, Mustafa; “Teknoloji Geliştirme Bölgelerine
Sağlanan Vergi Avantajları”, Vergi Sorunları Dergisi, sayı 178, Temmuz,
2003, s. 9-18.
231
ÖZULUCAN, Abitter; “Araştırma ve Geliştirme Maliyetlerinin Uluslararası
Muhasebe Standardı-9, Türkiye Muhasebe Standardı-15, Sermaye Piyasası
Kurulu Tebliği ve Tekdüzen Muhasebe Sistemi Çerçevesinde
Değerlendirilmesi ve Tekdüzen Hesap Planı’na Göre Muhasebe İşlemleri”,
Muhasebe Bilim ve Dünya Dergisi, sayı 4, Aralık, 2003, s. 144.
SABAN, Metin, GENÇ, Murat; “Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin IAS-38
“Maddi Olmayan Duran Varlıklar” Kapsamında Muhasebeleştirilmesi”, Mali
Çözüm Dergisi, sayı 70, Ocak-Mart 2005, s. 123-133.
SAĞLAM, Erdoğan; "Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde (Teknoparklarda)
Uygulanan Vergisel Teşvikler", Vergi Dünyası, sayı 280, Aralık, 2004,
s. 40-45.
SARIKAYA, İrfan; "Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun Getirdikleri ve
Getiremedikleri", Vergi Dünyası, sayı 240, Ağustos, 2001, s. 32-40.
SÖNMEZ, Feriştah; “Teknoloji Geliştirme Bölgeleri”, E-Yaklaşım, sayı 17,
Aralık, s. 1-21, 2004.
TOPALOĞLU, Bora; "Teknoparklar", Vergi Dünyası, sayı 272, Nisan, 2004,
s. 139-146.
TUNCER, Selahattin; “Yeni Ar-Ge Teşvik Sistemi Yürürlüğe Girdi”, Yaklaşım,
sayı 190, Ekim, 2008, s. 9-18.
ÜREL, Gürol; “Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Uygulanan Vergi Teşvikleri”,
Lebib Yalkın Mevzuat Dergisi, sayı 22, Ekim, 2005, s. 101-107.
YURTTUTAN, Beytullah “Ar-Ge Faaliyetlerine Yönelik Teşvikler”, Yaklaşım,
sayı 133, Ocak, 2004, s. 173-180.
YÜKÇÜ, Süleyman; “Maddi Olmayan Duran Varlıkların İşletme İçersinde
Oluşturulması (Bilgisayar Programı Örneği)”, Yaklaşım, sayı 94, Ekim, 2000,
s. 41-46.
İNTERNET KAYNAKLARI
Ahmet Başalp, 3. Teknoparklar Zirvesi, İstanbul, 3-4 Kasım 2006, (Erişim)
http://www.erciyesteknopark.com/fotogaleri/teknozirve/Erciyes.ppt, 15.02.2010.
Association of University Research Parks (AURP), (Erişim) http://www.aurp
.net/more/ sustaining.cfm, 17.04.2010.
232
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu, “4691 sayılı Teknoloji
Geliştirme Bölgeleri Kanunu Uygulamalarının Değerlendirilmesi ile
Uygulamada Ortaya Çıkan Sorunların Çözümüne İlişkin Öneri Geliştirilmesi”,
Araştırma
ve
İnceleme
Raporu,
sayı
2009/1,
(Erişim)
http://www.tccb.gov.tr/ddk/ddk26.pdf, 07.10.2010.
Çiğdem Kavak, “Bilgi Ekonomisinde İnovasyon Kavramı ve Temel
Göstergeleri”, Akademik Bilişim Konferansı 2009, Harran Üniversitesi
Şanlıurfa, 11-13 Şubat 2009, (Erişim) http://ab.org.tr/ab09/sunum/160.ppt.,
19.12.2009.
Deloitte, UFRS Cep Kitapçığı 2009, (Erişim) http://www.deloitte.com/view/tr
TR/tr/hizmetlerimiz/denetim/67151bf8fe824210VgnVCM100000ba42f00aRC
RD.htm, 14.06.2010.
Denetimnet, “UMS 38 Maddi Olmayan Duran Varlıklar Uygulama Örneği”,
(Erişim) http://www.denetimnet.net/Pages/UFRS_UMS.aspx, 14.06.2010.
Erdal Kaplanseren, “Teknoparklar-1”, (Erişim) http://arsiv.ntvmsnbc.com/
news/ 83399.asp, 28.10.2009.
European
Business
and
İnnovation
Centre
(EBN),
http://www.ebn.be/ DisplayPage.aspx? pid=14, 17.04.2010.
(Erişim)
Europen Comission, “STC key figures report 2008/2009”, (Erişim)
http://ec.europa.eu/research/era/pdf/key-figures-report20082009_en.pdf,s.22,
10.03.2010.
Hanzade Avcı Sarıçiçek, “Teknoparklarda Başarı Ölçütleri”, II. Teknoparklar
Zirvesi, 6-7 Ekim, 2005, Gazi Mağusa Kıbrıs, (Erişim) tekmer.emu.
edu.tr/zirve%20sunuslari/Kibris%20Teknoparklar%20Zirvesi_Hanzade%20S
aricicek_7%20Ekim%2005.ppt, 27.10.2009.
IFRS, Technical Summary IAS 38 Intangible Assets, (Erişim)
http://www.ifrs.org/NR/rdonlyres/E52C2F1A-DA51-4CFC-A3639E84920D6E
ED/0/IAS38. pdf, 13.05.2010.
İnternational Association of Science Parks (IASP), (Erişim) http://www.iasp.
ws/publico/intro.jsp, 17.04.2010.
KOSGEB, (Erişim) http://www.kosgeb.gov.tr/Pages/UI/Baskanligimiz.aspx?ref
=20, 07.01.2010.
KOSGEB, (Erişim) http://www.kosgeb.gov.tr/Pages/UI/Destekler.aspx?ref=9,
07.01.2010.
KOSGEB, (Erişim) http://www.kosgeb.gov.tr/Pages/UI/Destekler.aspx?ref=3,
07.01.2010.
233
Melih Töreli, “Dünyada ve Türkiye'de Teknoparklar”, 1991 Sanayi KongresiBildiriler
Kitabı,
(Erişim)
http://arsiv.mmo.org.tr/pdf/0000061F.pdf.,
27.10.2009.
Murat Ali Dulupçu, “Teknopark nedir?”, (Erişim) http://www.w3.sdu.edu.tr/.../
teknokentler_hakkinda_temel_bilgiler_ve_uygulamalar.doc, 24.10.2009.
Mustafa
Ay,
“Bölgesel
ve
Ulusal
Kalkınmada
Etkili
Bir
Mekanizma:Teknoparklar”, Stradigma Aylık Strateji ve Analiz E-Dergisi,
sayı 8, Eylül, 2003, (Erişim) http://www.stradigma.com/turkce/eylul2003/09
_2003/10.pdf, 12.10.2009.
Sait Akgün, “5035 Sayılı Kanunla Yapılan Düzenlemeler Sonrasında
Teknoparklara Sağlanan Vergi Avantajları”, Vergide Gündem, (Erişim)
www.vergidegundem.com/files/makale2subat2004.doc, 24.10.2009.
Sedat Taşdemir,; “Teknokentlerde Gerçekleştirilen Araştırma ve Geliştirme
Yatırımları
ile
İlgili
Bazı
Vergisel
Problemler”,
(Erişim)
http://www.vergidegundem.com/publication_paper.asp?publication_paper_id
=54&page_id=1, 08.10.2009.
Serhat Onan, (Erişim) http://www.vergiportali.com/KoseYazilari.aspx?Type=
YaziDetay&id=195, 11.10.2009.
Şaban Uzay, “Türk Vergi Sisteminde Teknoloji Geliştirme Teşvikleri”, (Erişim)
http://www.iibf.erciyes.edu.tr/akademi/mh/suzay/SUZAY_TVS_TGT.pdf,
15.01.2010.
T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, (Erişim) http://sagm.sanayi.gov.tr/
DocumentList aspx?catID= %20247&lng=tr, 17.05.2010.
TMSK, “TMS 38 Maddi Olmayan Duran Varlıklar” (Erişim) Standardı,
http://www.tmsk.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=145,
17.05.2010.
TTGV, (Erişim) http://www.ttgv.org.tr/page.php?id=89 , 07.01.2010.
TTGV, (Erişim) http://www.ttgv.org.tr/page.php?id=102, 07.01.2010.
TÜBİTAK, (Erişim) http://www.tubitak.gov.tr/home.do?sid=337, 07.01.2010.
TÜBİTAK, (Erişim) http://www.tubitak.gov.tr/sid/469, 07.01.2010.
Ufuk Çekiç, "Teknopark Nedir? Avantajları, Kuruluş Prosedürü”, İnternet
Dergisi, (Erişim) http://www.internetdergisi.com/index.php?Part=Article&id
=119, 24.10.2009.
234
Yerli Yersiz Vergi, “Ar-Ge Harcamalarının Vergisel Boyutu” (Erişim) http://
yerliyersizvergi.blogspot.com/2007/11/ar-ge-harcamalarinin-vergiselboyutu.
html, 11.10.2009.
MEVZUAT KAYNAKLARI
06.01.1961 tarih ve 10700 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 193 sayılı
Gelir Vergisi Kanunu
24.07.1963 tarih ve 11462 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 278 sayılı
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Kurulması Hakkında Kanun
17.07.1964 tarih ve 11756 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 492 sayılı
Harçlar Kanunu
02.11.1984 tarih ve 18563 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 3065 sayılı
Katma Değer Vergisi Kanunu
15.06.1985 tarih ve 18785 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 3218 sayılı
Serbest Bölgeler Kanunu
29.01.1989 tarih ve 20064 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Seri: XI, No: 1
sayılı “Sermaye Piyasasında Mali Tablo ve Raporlara İlişkin İlke ve Kurallar
Hakkında Tebliğ”
20.04.1990 tarih ve 20498 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 3624 sayılı
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi
Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanun
04.11.1998 tarih ve 23513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 98/10 sayılı
Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) Yardımına İlişkin Tebliğ
06.07.2001 tarih ve 24454 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4691 sayılı
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu
19.06.2002 tarih ve 24790 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Teknoloji
Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği
24.04.2003 tarih ve 25088 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4842 sayılı
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
28.10.2003 tarih ve KVK-1/2003-1/Teknoloji Geliştirme Bölgeleri-1 sayılı
Kurumlar Vergisi Sirküleri/1
235
15.11.2003 tarih ve 25290 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan Seri:
XI, No: 25 sayılı “Sermaye Piyasasında Muhasebe Standartları Hakkında
Tebliğ”
30.12.2003 tarih ve 25332 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5024 sayılı
Vergi Usul Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanununda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
02.01.2004 tarih ve 25334 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan
5035 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun
06.02.2004 tarih ve 25365 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5084 sayılı
Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun
15.03.2004 tarih ve KVK-6/2004-4/Teknoloji Geliştirme Bölgeleri-2 sayılı
Kurumlar Vergisi Sirküleri/6
28.04.2004 tarih ve 25446 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 333 Sıra No.lu
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği
31.07.2004 tarih ve 25539 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5228 sayılı
Bazı Kanunlarda ve 178 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik
Yapılması Hakkında Kanun
31.12.2004 tarih ve 25687 sayılı 3. Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan
5281 sayılı Vergi Kanunlarının Yeni Türk Lirasına Uyumu ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
20.02.2005 tarih ve 25733 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 86 Seri No.lu
Kurumlar Vergisi Genel Tebliği
17.03.2006 tarih ve 26111 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “TMS 38
Maddi Olmayan Duran Varlıklar” Standardı
21.06.2006 tarih ve 26205 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5520 sayılı
Kurumlar Vergisi Kanunu
01.07.2006 tarih ve 26215 sayılı Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan
Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013)
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Seri No.lu
Kurumlar Vergisi Genel Tebliği
04.04.2007 tarih ve 26483 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5615 sayılı
Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
236
12.03.2008 tarih ve 26814 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5746 sayılı
Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun
09.04.2008 tarih ve 26842 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Sermaye
Piyasasında Finansal Raporlamaya İlişkin Esaslar Tebliği”
31.07.2008 tarih ve 26952 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Araştırma ve
Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesine İlişkin Uygulama ve Denetim
Yönetmeliği
16.07.2009 tarih ve 27290 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2009/15199
sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı
28.07.2009 tarih ve 27302 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yatırımlarda
Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğ (Tebliğ
No:2009/1)
İstanbul
Vergi
Dairesi
Başkanlığı’nın
23.01.2008
B.07.1.GİB.4.34.18.01/2.1951.13.1011.227 sayılı Özelgesi
tarih
ve
Maliye Bakanlığı’nın 06.02.2004 tarih ve B.07.0.GEL.0.42/4214-1975/4838
sayılı Özelgesi
237
EK-1
TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ
KANUNU
Kanun Numarası
Kabul Tarihi
Yayımlandığı R. Gazete
Yayımlandığı Düstur
: 4691
: 26/6/2001
: Tarih : 6/7/2001 Sayı : 24454
: Tertip : 5, Cilt : 40, Sayfa :
Amaç
Madde 1 – Bu Kanunun amacı, üniversiteler, araştırma kurum ve kuruluşları ile üretim
sektörlerinin işbirliği sağlanarak, ülke sanayiinin uluslararası rekabet edebilir ve ihracata yönelik
bir yapıya kavuşturulması maksadıyla teknolojik bilgi üretmek, üründe ve üretim yöntemlerinde
yenilik geliştirmek, ürün kalitesini veya standardını yükseltmek, verimliliği artırmak, üretim
maliyetlerini düşürmek, teknolojik bilgiyi ticarileştirmek, teknoloji yoğun üretim ve girişimciliği
desteklemek, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sağlamak,
Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun kararları da dikkate alınarak teknoloji yoğun alanlarda
yatırım olanakları yaratmak, araştırmacı ve vasıflı kişilere iş imkânı yaratmak, teknoloji
transferine yardımcı olmak ve yüksek/ileri teknoloji sağlayacak yabancı sermayenin ülkeye
girişini hızlandıracak teknolojik alt yapıyı sağlamaktır.
Kapsam
Madde 2 – Bu Kanun, Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin kuruluşunu, işleyişini, yönetim
ve denetimini ve bunlarla ilgili kişi ve kuruluşların görev, yetki ve sorumluluklarını kapsar.
Tanımlar
Madde 3 – Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Bakanlık: Sanayi ve Ticaret Bakanlığını,
b) Teknoloji Geliştirme Bölgesi (Bölge): Yüksek/ileri teknoloji kullanan ya da yeni
teknolojilere yönelik firmaların, belirli bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü ya da AR-GE
merkez veya enstitüsünün olanaklarından yararlanarak teknoloji veya yazılım
ürettikleri/geliştirdikleri, teknolojik bir buluşu ticari bir ürün, yöntem veya hizmet haline
dönüştürmek için faaliyet gösterdikleri ve bu yolla bölgenin kalkınmasına katkıda bulundukları,
aynı üniversite, yüksek teknoloji enstitüsü ya da AR-GE merkez veya enstitüsü alanı içinde veya
yakınında; akademik, ekonomik ve sosyal yapının bütünleştiği siteyi veya bu özelliklere sahip
teknoparkı,
c) Araştırma ve Geliştirme (AR-GE): Bilim ve teknolojinin gelişmesini sağlayacak yeni
bilgileri elde etmek veya mevcut bilgilerle yeni malzeme, ürün ve araçlar üretmek, yazılım üretimi dahil olmak üzere yeni sistem, süreç ve hizmetler oluşturmak veya mevcut olanları
238
geliştirmek amacı ile yapılan düzenli çalışmaları,
d) AR-GE Merkez veya Enstitüleri: Kamuya ait, yetişmiş nitelikli insan gücü ile günün
modern teknolojilerine dayalı makine, donanım ve yazılımı içinde bulunduran, teknoloji ve ürün
geliştirilmesine yönelik AR-GE faaliyetlerinin yapıldığı mekânları,
e) Üretim Birimleri: Bölge içerisinde bu Kanunun amacına uygun olarak faaliyette
bulunan gerçek veya tüzel kişilerce kurulan veya kullanılan, yeni ve yüksek teknolojilere dayalı ve
çevreye zarar vermeyen üretim birimlerini,
f) Girişimci: Bölgedeki hizmet ve imkânlardan yararlanmak isteyen veya yararlanmakta
olan gerçek ve tüzel kişileri,
g) Yenilik: Bir fikri; satılabilir, yeni ya da geliştirilmiş bir ürün ya da mal ve hizmet
üretiminde kullanılan yeni ya da geliştirilmiş bir yöntem haline dönüştürmeyi,
h) Üründe Yenilik: Teknolojik açıdan yeni ürün, önceki ürün kuşağıyla karşılaştırıldığında
malzemesi, parçaları ve yerine getirdiği işlevler açısından öze ilişkin, teknolojik farklar gösteren
bir ürünü,
ı) Üretim Yöntemlerinde Yenilik: Geleneksel üretim tesislerinde üretilemeyen, yeni ya da
geliştirilmiş ürünlerin üretilmesinde veya halen üretilmekte olan ürünlerin yeni tekniklerle
üretilmesinde kullanılan yöntemi,
i) Üniversite: Mühendislik ve temel bilimler dallarında yapılanmasını gerek insan gücü ve
teknik donanım olarak tamamlamış ve gerekse doktora öğrencisi seviyesinde yeterli araştırma
elemanı olduğu Yükseköğretim Kurulu tarafından onaylanan üniversiteleri,
j) Kurucu Heyet: Bölgenin içinde veya bulunduğu ilde yer alan en az bir üniversite veya
yüksek teknoloji enstitüsü ya da kamu AR-GE merkez veya enstitüsü ve diğer kuruluş
temsilcilerinden oluşan heyeti,
k) Yönetici Şirket: Bu Kanuna uygun ve anonim şirket olarak kurulan, Bölgenin yönetimi
ve işletmesinden sorumlu şirketi,
l) Yazılım: Bir bilgisayar, iletişim cihazı veya bilgi teknolojilerine dayalı bir diğer cihazın
çalışmasını ve kendisine verilen verilerle ilgili gereken işlemleri yapmasını sağlayan komutlar
dizisinin veya programların ve bunların kod listesini, işletim ve kullanım kılavuzlarını da içeren
belgelerin ve hizmetlerin tümünü,
İfade eder.
Kuruluş
Madde 4 – Bölge ile ilgili başvurular Kurucu Heyet tarafından yapılır. Bölge
başvurularını değerlendirilmek üzere Bakanlık Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürünün
başkanlığında Bayındırlık ve İskân Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşarlığı,
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Başkanlığı,
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve Bakanlık tarafından belirlenecek teknoloji konusunda
faaliyet gösteren bir özel kuruluştan birer temsilcinin katılımı ile Değerlendirme Kurulu
239
kurulmuştur.
Bölgeler, Değerlendirme Kurulunun uygun görüşü ve Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar
Kurulu kararı ile tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır.
Bölgelerdeki plânlama sürecinde imar plânları ve değişiklikleri, parselasyon plânları ve
değişiklikleri çıkacak yönetmeliğe uygun olarak Bölgenin yönetici şirketince hazırlanır ve
Bakanlık tarafından onaylanarak yürürlüğe girer. Kesinleşen imar plânları ilgili kurumlara bilgi
için gönderilir. (İptal üçüncü tümce: Ana.Mah.nin 16/10/2003 tarih ve E.:2001/383,
K.:2003/92 sayılı Kararı ile) Arazi temini, plânlama ve projelendirme, alt yapı ve üst yapının
inşası ile ilgili harcamalar yönetici şirkete aittir.
Bölgelerde ihtiyaç duyulacak araziler 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre
sağlanabilir.
Bölge alanları içinde yer alan üniversite arazileri, bu üniversitelerin uygun görüp izin
vermeleri durumunda, mülkiyeti ilgili üniversitede kalmak kaydıyla Bölgeyi kuracak yönetici
şirkete tahsis edilebilir. Bu durum kamu kurum ve kuruluşlarına ait araziler için de geçerlidir.
Bölge kurulması için öngörülen alanda veya Bölgenin bulunduğu ilin sınırları içinde
üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü veya AR-GE merkez veya enstitüsünün bulunması ve
yörede yeterli AR-GE ve sanayi potansiyelinin olması şartı aranır. AR-GE ve sanayi
potansiyelinin yeterliliği konusundaki kriterler yönetmelik ile belirlenir.
Bölge olarak belirlenen araziler hiçbir şekilde başka amaçlarla kullanılamaz.
Yönetici şirket
Madde 5 – Bölgenin yönetimi ve işletmesinden sorumlu yönetici şirketin kurucuları
arasında, Bölgenin içinde veya bulunduğu ilde yer alan en az bir üniversite veya yüksek teknoloji
enstitüsü ya da kamu AR-GE merkez veya enstitüsü bulunur. Bu kurum ve kuruluşlar, şirketleri
ve/veya vakıf işletmeleri ile de yönetici şirkete katılabilirler.
Yönetici şirkete ayrıca, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine bağlı odalar ve borsalar,
yerel yönetimler, bankalar ve finansman kurumları, yerli ve yabancı özel hukuk tüzel kişileri, ARGE ve teknoloji geliştirme ile ilgili vakıf ve dernekler, ilgili kamu kuruluşları, ihracatçı birlikleri
kurucu ya da sonradan ortak olarak iştirak edebilirler.
Yabancı özel hukuk tüzel kişileri 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu ve ilgili
mevzuat hükümleri çerçevesinde gerekli izinleri almak kaydıyla yönetici şirkete iştirak edebilirler.
Yönetici şirket; Bölgenin kuruluş aşamasında plânlama ve projelendirmenin yapılması,
gerekli alt yapı ve üst yapı hizmetleri ile Bölge için gerekli her türlü hizmetlerin yürütülmesi,
Bölgenin bu Kanun ve ilgili yönetmeliklerde gösterilen amaca uygun olarak yönetilmesi,
girişimcilerin ve üçüncü şahısların buna aykırı davranışlarının önlenmesi ve gerekli önlemlerin
alınması ile yükümlüdür.
(İptal birinci tümce: Ana.Mah.nin 16/10/2003 tarih ve E.;2001/383, K.; 2003/92 sayılı
Kararı ile) Kamu yararı kararı, yönetici şirketin başvurusu üzerine Bakanlıkça verilir.
240
Bakanlık, Bölgede bu Kanunda belirtilen amacın dışında faaliyet gösteren yönetici şirketi
uyarır ve belirli bir süre vererek Bölgenin istenen amaca uygun faaliyete geçirilmesini ister. Bu
sürenin sonunda, yönetici şirketin, amacın gerçekleştirilmesinde yeterli olmayacağının anlaşılması
durumunda Bakanlık görevli mahkemeye başvurarak yönetici şirketin faaliyetinin durdurulmasını
veya feshini isteyebilir. Yönetici şirketin feshi halinde, şirket ve yöneticileri hak ve
yükümlülükleri ile sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla, Bakanlık, yönetici şirketin mülkiyetinde
olan Bölgeye ait araziyi ve üzerindeki taşınmazları kamulaştırır ve Bölgenin yönetimini başka bir
yönetici şirkete verebilir.
Denetim
Madde 6 – Bölgedeki yönetici şirket ve girişimcilerin faaliyet ve uygulamaları Bakanlık
tarafından denetlenir.
Personel
Madde 7 – Yönetici şirkette ve Bölgede yer alan faaliyetlerde yürürlükteki iş ve çalışma
mevzuatına göre personel istihdam edilir. Bu Bölgelerde 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik
Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde yabancı uyruklu yönetici ve vasıflı AR-GE
personeli çalıştırılabilir.
Kamu kurum ve kuruluşları ile üniversite personelinden Bölgede yer alan faaliyetlerde
araştırmacı personel olarak hizmetine ihtiyaç duyulanlar, çalıştıkları kuruluşların izni ile sürekli
veya yarı zamanlı olarak çalıştırılabilirler. Yarı zamanlı görev alan öğretim üyesi, öğretim
görevlisi, araştırma görevlisi ve uzmanların bu hizmetleri karşılığı elde edecekleri gelirler,
üniversite döner sermaye kapsamı dışında tutulur. Sürekli olarak istihdam edilecek personele
kurumlarınca aylıksız izin verilir ve kadroları ile ilişkileri devam eder. Bunlardan 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa tâbi personelin burada geçirdikleri süreler için
emeklilik hakları 5434 sayılı Kanunun 31 inci maddesi hükümlerine uyulmak kaydıyla saklı kalır.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 36 ncı maddesinin bu maddede yer alan düzenlemelere
aykırı hükümleri uygulanmaz.
Öğretim elemanları 2547 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinde öngörülen yurt içinde ve
yurt dışında geçici görevlendirme esaslarına göre yapacakları çalışmaları Üniversite Yönetim
Kurulunun izni ile Bölgedeki kuruluşlarda yapabilirler. Aylıklı izinli olarak Bölgede
görevlendirilen öğretim üyelerinin Bölgede elde edecekleri gelirler üniversite döner sermaye
kapsamı dışında tutulur. Ayrıca, öğretim elemanları Üniversite Yönetim Kurulunun izni ile
yaptıkları araştırmaların sonuçlarını ticarileştirmek amacı ile bu bölgelerde şirket kurabilir, kurulu
bir şirkete ortak olabilir ve/veya bu şirketlerin yönetiminde görev alabilirler.
Destek ve muafiyetler
Madde 8 – Bölgelerin kurulması için gerekli arazi temini, alt yapı ve idare binası inşası
ile ilgili giderlerin yönetici şirketlerce karşılanamayan kısmı yardım amacıyla Bakanlık bütçesine
konulan ödenekle sınırlı olmak üzere karşılanabilir.
Yönetici şirket, bu Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim ve
harçtan muaftır. Atık su arıtma tesisi işleten Bölgelerden, belediyelerce atık su bedeli alınmaz.
241
(Mülga üçüncü fıkra:25/12/2003-5035/49 md.)
(Mülga dördüncü fıkra:25/12/2003-5035/49 md.)
(Mülga beşinci fıkra:25/12/2003-5035/49 md.)
Yönetmelikler
Madde 9 – Değerlendirme Kurulunun çalışmalarına, Bölgelerin yer seçimine,
yapılabilirlik raporlarının hazırlanış kriterlerine, kuruluşuna, işletilmesine, arazi kullanımına,
Bölgede yer alacak faaliyetler ve bunlarla ilgili koşullara ilişkin usul ve esaslar, Bölgelerin
kurulması için Bakanlık bütçesine konulan ödeneğin kullanım esasları ile bu Kanunun
uygulanmasına dair diğer hususlar Bakanlık tarafından, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren altı ay içinde hazırlanacak yönetmeliklerle düzenlenir.
Uygulanmayacak hükümler
Madde 10 – Bu Kanun kapsamı Bölgelerdeki faaliyetlerde; 1050 sayılı Muhasebei
Umumiye Kanunu, 832 sayılı Sayıştay Kanunu ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri
uygulanmaz.
Geçici hükümler
Geçici Madde 1 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kuruluşu Bakanlıkça
onaylanmış teknoparklar, bu Kanun hükümlerine uymak kaydıyla, bu Kanunun yürürlüğe girmesiyle
Bölge olarak kabul edilir ve Kanunun sağladığı tüm muafiyet ve desteklerden istifade ederler.
Geçici Madde 2 – (Ek:25/12/2003 – 5035/44 md.)
Yönetici şirketlerin bu Kanun uygulaması kapsamında elde ettikleri kazançlar ile bölgede
faaliyet gösteren gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu bölgedeki yazılım ve
AR-GE faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları 31.12.2013 tarihine kadar gelir ve kurumlar
vergisinden müstesnadır.
Bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve AR-GE personelinin bu görevleri ile ilgili
ücretleri 31.12.2013 tarihine kadar her türlü vergiden müstesnadır. Yönetici şirket, ücreti gelir
vergisi istisnasından yararlanan kişilerin bölgede fiilen çalışıp çalışmadığını denetler. Bölgede
fiilen çalışmayanlara istisna uygulandığının tespit edilmesi halinde, ziyaa uğratılan vergi ve buna
ilişkin cezalardan yönetici şirket de ayrıca sorumludur.
(Ek fıkra: 30/12/2004 – 5281/41 md.)Bu madde hükümleri TÜBİTAK-Marmara Araştırma
Merkezi Teknoloji Serbest Bölgesi yönetici şirketi, bu bölgede faaliyet gösteren Gelir ve
Kurumlar Vergisi mükellefleri ile bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve AR-GE personelinin
bu görevleri ile ilgili ücretleri bakımından da uygulanır.
Yürürlük
Madde 11 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
242
Yürütme
Madde 12 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
4961 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN
YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE
Kanun
Yürürlüğe
No.
Farklı tarihte yürürlüğe giren maddeler
5035
8 ve Geçici Madde 2
5281
Geçici Madde 2
giriş tarihi
2/1/2004
1/1/2005 tarihinden geçerli
olmak üzere 31/7/2004
243
EK-2
Yayımlandığı R. Gazete: Tarih : 19/6/2002 Sayı : 24790
TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGELERİ
UYGULAMA YÖNETMELİĞİ
BİRİNCİ KISIM
Genel Hükümler
Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak, Kısaltmalar ve Tanımlar
Amaç
Madde 1- Bu Yönetmeliğin amacı, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri
Kanununun uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
Madde 2- Bu Yönetmelik Değerlendirme Kurulunun çalışmalarına, Bölgenin yer
seçimine, yapılabilirlik raporunun hazırlanış kriterlerine, kuruluşuna, işletilmesine, arazi
kullanımına, Bölgede yer alacak faaliyetler ve bunlarla ilgili koşullara ilişkin usul ve esaslar,
Bölgelerin kurulması için Bakanlık bütçesine konulan ödeneğin kullanım esasları ile Kanunun
uygulanmasına dair diğer hususları kapsar.
Hukuki dayanak
Madde 3- Bu Yönetmelik, 06.07.2001 tarih ve 24454 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun 9 uncu
ve 18.01.1985 tarih ve 18639 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 3143
sayılı Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 33 üncü
maddesi uyarınca hazırlanmıştır.
Kısaltmalar ve tanımlar
Madde 4- Bu Yönetmelikte geçen;
AR-GE: Araştırma ve Geliştirmeyi,
DPT: Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığını,
YÖK: Yüksek Öğretim Kurulunu,
TÜBİTAK: Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunu,
TOBB: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğini,
TTGV: Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfını,
KOSGEB: Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi
Başkanlığını,
244
Kanun: 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununu,
Bakanlık: Sanayi ve Ticaret Bakanlığını,
Genel Müdürlük: Bakanlık Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğünü,
Bölge: Teknoloji Geliştirme Bölgesini,
Teknoloji Geliştirme Bölgesi: Yüksek/ileri teknoloji kullanan ya da yeni teknolojilere
yönelik firmaların, belirli bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü ya da AR-GE merkez
veya
enstitüsünün
olanaklarından
yararlanarak
teknoloji
veya
yazılım
ürettikleri/geliştirdikleri, teknolojik bir buluşu ticari bir ürün, yöntem veya hizmet haline
dönüştürmek için faaliyet gösterdikleri ve bu yolla bölgenin kalkınmasına katkıda
bulundukları, aynı üniversite, yüksek teknoloji enstitüsü ya da AR-GE merkez veya enstitüsü
alanı içinde veya yakınında; akademik, ekonomik ve sosyal yapının bütünleştiği siteyi veya
bu özelliklere sahip teknoparkı,
AR-GE: Bilim ve teknolojinin gelişmesini sağlayacak yeni bilgileri elde etmek veya
mevcut bilgilerle yeni malzeme, ürün ve araçlar üretmek, yazılım üretimi dahil olmak üzere
yeni sistem, süreç ve hizmetler oluşturmak veya mevcut olanları geliştirmek amacı ile yapılan
düzenli çalışmaları,
AR-GE Merkez veya Enstitüleri: Kamuya ait, yetişmiş nitelikli insan gücü ile günün
modern teknolojilerine dayalı makine, donanım ve yazılımı içinde bulunduran, teknoloji ve
ürün geliştirilmesine yönelik AR-GE faaliyetlerinin yapıldığı mekanları,
Üretim Birimleri: Bölge içerisinde Kanunun amacına uygun olarak faaliyette bulunan
gerçek veya tüzel kişilerce kurulan veya kullanılan, yeni ve yüksek teknolojilere dayalı ve
çevreye zarar vermeyen üretim birimlerini,
Girişimci: Bölgedeki hizmet ve imkanlardan yararlanmak isteyen veya yararlanmakta
olan gerçek ve tüzel kişileri,
AR-GE’ye Dayalı Üretim Faaliyetleri: Bölgede faaliyet gösteren girişimcilerin,
tümünü bu Bölgede gerçekleştirdikleri AR-GE faaliyetlerinin sonucunda ortaya çıkan özgün
süreç, hizmet, yöntem, üretim tekniği, faydalı araç gereç, malzeme, yazılım, ürün ve
sistemlerin Bölge içinde yer alan üretim birimlerinde ticari ürün haline getirilmesi, üretilmesi
faaliyetlerini,
Yenilik: Bir fikri; satılabilir, yeni ya da geliştirilmiş bir ürün ya da mal ve hizmet
üretiminde kullanılan yeni ya da geliştirilmiş bir yöntem haline dönüştürmeyi,
Üründe Yenilik: Teknolojik açıdan yeni ürün, önceki ürün kuşağıyla
karşılaştırıldığında malzemesi, parçaları ve yerine getirdiği işlevler açısından öze ilişkin,
teknolojik farklar gösteren bir ürünü,
Üretim Yöntemlerinde Yenilik: Geleneksel üretim tesislerinde üretilemeyen, yeni ya
da geliştirilmiş ürünlerin üretilmesinde veya halen üretilmekte olan ürünlerin yeni tekniklerle
üretilmesinde kullanılan yöntemi,
245
Yazılım: Bir bilgisayar, iletişim cihazı veya bilgi teknolojilerine dayalı bir diğer
cihazın çalışmasını ve kendisine verilen verilerle ilgili gereken işlemleri yapmasını sağlayan
komutlar dizisinin veya programların ve bunların kod listesini, işletim ve kullanım
kılavuzlarını da içeren belgelerin ve hizmetlerin tümünü,
Üniversite: Mühendislik ve temel bilimler dallarında yapılanmasını gerek insan gücü
ve teknik donanım olarak tamamlamış ve gerekse doktora öğrencisi seviyesinde yeterli
araştırma elemanı olduğu Yükseköğretim Kurulu tarafından onaylanan üniversiteleri,
Kurucu Heyet: Bölgenin içinde veya bulunduğu ilde yer alan en az bir üniversite veya
yüksek teknoloji enstitüsü ya da kamu AR-GE merkez veya enstitüsü ve diğer kuruluş
temsilcilerinden oluşan heyeti,
Yönetici Şirket: Kanuna uygun ve anonim şirket olarak kurulan, Bölgenin yönetimi ve
işletmesinden sorumlu şirketi,
Başvuru Dosyası: Yapılabilirlik raporu ve gerekli belgeleri içeren dosyayı,
Bölge İşletme Yönergesi: Bölgede yer alacak girişimcilere sağlanacak hizmetler ve
Bölgede yürütülecek faaliyet ve uygulamalara ilişkin usul ve esasları içeren, yönetici şirket
tarafından hazırlanan yönergeyi,
Ödenek: Bölgelerin kuruluşu için gerekli arazi temini, alt yapı ve idare binası inşası ile
ilgili giderlerin yönetici şirketçe karşılanamayan kısmı için yardım amacı ile Bakanlık
bütçesine konulan parayı,
İdare Binası: Yönetici şirketin Bölgede vereceği hizmetleri yürütebilmesi amacıyla
istihdam edeceği personel tarafından kullanılacak ofisleri, teknik ve sosyal bölümleri içeren,
içinde inkübatörler dışında girişimcilere yönetici şirketçe kiralanan bölümlerin yer almadığı
yapıyı,
Araştırmacı Personel: Bölgede yer alan faaliyetlerde hizmetine ihtiyaç duyulan
üniversitelerde çalışan konusunda uzman akademik personeli ve kamu kurum ve kuruluşlarına
ait araştırma merkez ve enstitülerinde çalışan en az yüksek lisans derecesine sahip konusunda
uzman personeli,
Yazılımcı Personel: Yazılım olarak tanımlanan süreçte çalışıp yazılım geliştiren,
üreten, alanında yeterli deneyime veya eğitime sahip nitelikli personeli,
AR-GE Personeli: AR-GE faaliyetlerinde çalışan, alanında uzman personel ile nitelikli
destek personelini ve AR-GE faaliyetlerinin bilimsel ve teknik yanlarının planlanıp
yönetilmesi, izlenip değerlendirilmesi ve desteklenmesi ile uğraşan personeli,
ifade eder.
246
İKİNCİ KISIM
Bölgenin Kuruluşu,
Planlanması, Projelendirilmesi ve İşletilmesi
BİRİNCİ BÖLÜM
Bölgenin Kuruluşuna, Bölgede Yer Alacak Faaliyetlere İlişkin
Usul ve Esaslar
Bölgenin kuruluş amacı ve Bölgede yer alacak faaliyetler
Madde 5- Bölgenin kuruluş amacı, üniversiteler, araştırma kurum ve kuruluşları ile
üretim sektörlerinin işbirliği sağlanarak, ülke sanayiinin uluslararası rekabet edebilir ve
ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulması maksadıyla teknolojik bilgi üretmek, üründe ve
üretim yöntemlerinde yenilik geliştirmek, ürün kalitesini veya standardını yükseltmek,
tasarım kalitesini yükseltmek, verimliliği artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek, teknolojik
bilgiyi ticarileştirmek, teknoloji yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek, küçük ve orta
ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sağlamak, Bilim ve Teknoloji Yüksek
Kurulunun kararları da dikkate alınarak teknoloji yoğun alanlarda yatırım olanakları
yaratmak, araştırmacı ve vasıflı kişilere iş imkanı yaratmak, teknoloji transferine yardımcı
olmak ve yüksek/ileri teknoloji sağlayacak yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak,
AR-GE yeteneği ve geleneğine sahip uluslararası firmaların Bölgede AR-GE yapabilmeleri
için gerekli teknolojik altyapıyı sağlamaktır.
Kurucu Heyetin oluşturulması
Madde 6- Bölge kurmak amacıyla bir araya gelen, Bölgenin içinde veya bulunduğu
ilde yer alan en az bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü ya da kamu AR-GE merkez
veya enstitüsü temsilcileri ile Yönetmeliğin 14 üncü maddesinde belirtilen diğer
kuruluşlardan katılmak isteyen kuruluş temsilcileri aralarında düzenleyecekleri bir protokolle
Kurucu Heyeti oluştururlar.
Bölgenin yer seçimi
Madde 7- Bölgenin kurulacağı ilin sınırları içinde en az bir üniversite veya yüksek
teknoloji enstitüsü ya da kamu AR-GE merkez veya enstitüsünün bulunması ve yörede yeterli
AR-GE ve sanayi potansiyelinin olması şartı aranır.
Kurucu Heyet ayrıca Bölge kurulması için öngördüğü alanın Kurucu Heyette yer alan
üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü ya da kamu AR-GE merkez veya enstitüsüne
yakınlığını veya bu kuruluşların arazileri içinde olmasını, bulunduğu yöredeki sanayici ve
girişimcilerin niteliklerini, yetişmiş insan gücü potansiyelini, yörenin jeolojik durumunu,
sosyal ve teknik altyapısını, ülke kalkınma planları hedeflerine uygunluğunu ve varsa Çevre
Düzeni Planı içeriğini, seçilen arazinin mülkiyet ve kadastro durumunu, tahsis ve satın alma
kolaylığını, mevcut arazi kullanım durumunu, arazinin hangi ulaşım aksları üzerinde ve/veya
yakınında yer aldığını dikkate alır.
Kıyı Kanunu kapsamındaki alanlar, su koruma alanları, jeolojik sakıncalı alanlar,
tarım alanları, mera ve orman alanları, milli parklar, sit alanları, turizm alanları ve merkezleri,
askeri yasak bölgeler, özel çevre koruma bölgeleri, uluslararası sözleşmelere tabi olan alanlar
Bölge kurmak amacıyla seçilemez. Ancak yukarıda belirtilen hakkında kısıtlılık hali bulunan
alanlar içerisinde ilgili mevzuatların Bölge yeri olarak seçilmesine imkan tanıdığı alanlar
Bölge yeri olarak seçilebilir. Seçilen yer ile ilgili olarak kısıtlılık hali bulunmadığı veya
247
hakkında kısıtlılık hali bulunmasına rağmen ilgili mevzuatların Bölge yeri olarak seçilmesine
imkan tanındığı ilgili kurum ve kuruluşlardan belgelendirilir.
Bölge sınırları işlenmiş 1/25000 ölçekli topoğrafik haritaya karayolları, demiryolları,
limanlar, hava alanları, yerleşim merkezleri, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü ya da
kamu AR-GE merkez veya enstitüsü alanları, mevcut veya inşaat halindeki sanayi bölgeleri, il
sınırları, belediye ve mücavir alan sınırı ve katı atık depolama alanları işlenir. Varsa üst
ölçekli plan kararları ve ilgili idaresince onaylı, üzerinde eğim ve yükselti analizlerini gösterir
1/5000 ölçekli halihazır haritalar ile doğal tehlike ve deprem durumunu belirleyen Afet İşleri
Genel Müdürlüğünden onaylı gözlemsel jeolojik etüt raporu ve hava mania planları da
eklenir.
Bölge sınırları; seçilen alanın özelliğine ve büyüklüğüne göre koordinat değerleri
verilmek kaydıyla 1/25000 veya uygun ölçekli haritaya işlenir. Bu harita, Bölge başvurusunun
Değerlendirme Kurulunca uygun bulunması durumunda, Bölge sınırlarını kesinleştirmek
üzere Bakanlar Kuruluna sunulur.
Yöredeki mevcut AR-GE ve sanayi potansiyelinin yeterliliği
Madde 8- Yöredeki mevcut AR-GE ve sanayi potansiyelinin yeterli olup olmadığına
yapılabilirlik raporunda verilen bilgiler doğrultusunda Değerlendirme Kurulu karar verir.
Bölge kuruluş başvurusu
Madde 9- Kurucu Heyet Bölge kuruluşu ile ilgili başvuruyu, 7 takım olarak
hazırlayacağı başvuru dosyası ile Genel Müdürlüğe yapar.
Bölge kuruluş başvuru dosyasında bulunması gerekli belgeler:
a) Kuruluş başvuru yazısı,
b) Seçilen yer ile ilgili olarak arazinin mülkiyet durumunu gösterir onaylı kadastral
paftalar ve/veya belgeler,
c) Bu yönetmeliğin 7 nci maddesinin 3 üncü, 4 üncü ve 5 inci fıkralarında istenen
belgeler,
d) Bu Yönetmeliğin Ek’inde yayımlanan Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yapılabilirlik
Raporu Hazırlama Esaslarına göre hazırlanan yapılabilirlik raporu ve Ek’leri.
Bölge kuruluş başvuru dosyası eksiksiz olup olmadığı bakımından Genel Müdürlük
tarafından 15 gün içinde incelenir. Başvuru dosyası eksiksiz ise bu tarihten itibaren,
eksikliklerin tespit edilmesi halinde ise; başvuruda bulunan Kurucu Heyetin tespit edilen
eksiklikleri tamamladığı tarihten itibaren Değerlendirme Kurulu tarafından iki ay içinde
değerlendirmeye alınır. Bölge kuruluş başvuru dosyası Genel Müdürlük tarafından toplantı
tarihinden en geç 15 gün önce Değerlendirme Kurulu Üyeleri’nin görüşüne sunulur.
Değerlendirme Kurulunun oluşumu
Madde 10- Değerlendirme Kurulu Bakanlık Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel
Müdürünün başkanlığında aşağıda yer alan kurum ve kuruluşların görevlendireceği, Bölge
kuruluş başvuru dosyasını Kanun ve Yönetmelik hükümleri ve temsil ettikleri kuruluşu
ilgilendiren hususlar açısından değerlendirebilecek eğitim, bilgi, deneyim ve yetkiye sahip bir
asil ve bir yedek temsilciden oluşur.
a) Bayındırlık ve İskan Bakanlığı,
b) DPT,
c) YÖK,
d) TÜBİTAK,
248
e) TOBB,
f) TTGV
Değerlendirme Kurulunda yer alacak teknoloji konusunda faaliyet gösteren özel
kuruluş Bakanlık tarafından TTGV olarak belirlenmiştir.
Değerlendirme Kurulunun çalışma usul ve esasları
Madde 11- Değerlendirme Kurulunun çalışma usul ve esasları aşağıdaki gibi
düzenlenmiştir:
a) Kurul Bakanlık Sanayi Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürünün başkanlığında
en az beş üyenin katılımıyla toplanır.
b) Kurulun sekreterya işleri Genel Müdürlük tarafından yürütülür.
c) Kurul, Genel Müdürlüğe Bölge kuruluş başvurusu yapılması halinde; Genel
Müdürlüğün daveti üzerine toplanır. Ayrıca; Kurul üyelerinin kendi kurumlarında, Bölgeye
yönelik bir gelişme olması halinde, diğer üyelere bilgi aktarılması amacıyla Genel
Müdürlüğün çağrısı ile de toplanabilir.
d) Kurul üyeleri, başvuru dosyasını Kanun ve bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde,
temsil ettikleri kuruluşu ilgilendiren hususlar açısından inceler ve;
1) Seçilen yerin kalkınma planları, varsa üst ölçekli plan kararları ve diğer yer
seçimi kriterleri açısından uygunluğu,
2) Yöredeki mevcut AR-GE, sanayi potansiyeli varlığının yeterliliği,
3) Bölge kuruluşunda işbirliği yapılan üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü ya
da kamu AR-GE merkez veya enstitüsün yeterliliği,
4) Kurulacak Bölgenin faaliyet göstereceği teknolojik alanların Kanun amacına
uygunluğu,
5) Yöredeki üretim, pazar ve sektör beklentilerinin Bölge faaliyet dinamizmine
olumlu etki yapacak düzeyde olup olmadığı,
6) Kurulacak Bölgede yeni ve ileri teknoloji üretilmesinin ve geliştirilmesinin
mümkün olup olamayacağı,
7) Kurulacak Bölgenin ülke ve yörenin ekonomik, teknolojik, sosyal ve kültürel
gelişmesine olası katkıları,
8) İşbirliği yapılacak kurum ve kuruluşların kurulacak Bölge oluşumu ve başarısına
yapacakları olası katkıları,
9) Bölgede yer alacak girişimcilerin gücünün ve işletme ölçeklerinin AR-GE ve
yazılım faaliyetleri bakımından yeterliliği,
10) Bölge kurucularının finansal yapılarının ve alacakları finansal desteğin Bölge
kuruluşu ve işletilmesinde yeterliliği,
bakımından değerlendirir ve Bölge başvuru dosyası ile ilgili görüşlerini içeren ön
değerlendirme raporu ile birlikte toplantıya katılırlar.
e) Kurul, gerekli gördüğü durumlarda ilgili kamu kurum ve kuruluşları, yerel
yönetimler, meslek odaları ile gerçek ve tüzel kişilerden de yazılı veya sözlü görüş alabilir,
başvuru sahibini görüşmeye çağırabilir veya yerinde incelemede bulunabilir.
f) Bölge kuruluş kararı, toplantıya katılan en az beş üyenin aynı yönde oy kullanması
ile alınır.
g) Başvurulara ait gerekçeli Kurul kararı, sekreterya tarafından hazırlanarak, Kurul
üyelerinin imzasına sunulur.
h) Başvurunun Kurul tarafından uygun bulunması durumunda, başvuru ile ilgili Kurul
kararı Bakanlık makamına sunulur.
i) Bölge ile ilgili Kurul kararı, sekreterya tarafından ilgili Kurucu Heyete yazılı olarak
bildirilir.
249
Bölge ilanı
Madde 12- Değerlendirme Kurulunun uygun görüşü Bakanlık makamınca Bakanlar
Kuruluna sunulur. Bakanlar Kurulu kararı ile tespit edilen Bölge Resmi Gazetede yayımlanır.
Bakanlar Kurulu kararı ile kesinleşen Bölge sınırları gerekli plan değişikleri yapılmak
üzere Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile diğer ilgili kuruluşlara gönderilir.
Yönetici şirketin kuruluşu
Madde 13- Bölge kuruluş kararının Resmi Gazetede yayımlanıp Kurucu Heyete
bildirimi yapıldıktan sonra; Kurucu Heyeti oluşturan temsilcilerin ortaya koyacakları katılım
paylarına göre, Bölgenin yönetimi ve işletilmesinden sorumlu anonim şirket statüsünde
yönetici şirket kurulur. Ancak şirket kuruluşu gerçekleştirilmeden önce şirket ana sözleşmesi
Genel Müdürlük tarafından Kanun ve yönetmeliğe uygunluğu açısından incelenir. Genel
Müdürlük gerekli gördüğü hallerde yönetici şirketin ana sözleşmesinde Kanunun amacına
uygunluğu açısından değişiklik yapılması talebinde bulunur.
Kurucu Heyet anonim şirket oluşumunu Bölge başvurusundan önce gerçekleştirmiş
ise, yönetici şirket statüsü ile faaliyetlerine başlayabilmesi için Bölgenin ilanından sonra
şirket ana sözleşmesini Genel Müdürlüğe iletir. Genel Müdürlük tarafından yapılan inceleme
sonucunda, Kanunun amacı doğrultusunda gerek duyulursa ana sözleşme değişikliklerinin
yapılması istenir.
Yönetici şirketin faaliyete geçmesinden sonra, Bölge ihtiyaçları doğrultusunda şirket
ana sözleşmesinde değişiklik yapılması öngörüldüğü takdirde yapılacak değişiklikler Genel
Müdürlüğün ön iznine tabidir.
Yönetici şirketin kurucuları
Madde 14- Bölgenin yönetimi ve işletmesinden sorumlu yönetici şirketin kurucuları
arasında, Bölgenin içinde veya bulunduğu ilde yer alan en az bir üniversite veya yüksek
teknoloji enstitüsü ya da kamu AR-GE merkez veya enstitüsü bulunması şartı aranır. Bu
kurum ve kuruluşlar, şirketleri ve/veya vakıf işletmeleri ile de yönetici şirkete iştirak
edebilirler.
Yönetici şirkete ayrıca;
a) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine bağlı odalar ve borsalar,
b) Yerel yönetimler,
c) Bankalar ve finansman kurumları,
d) Yerli ve yabancı özel hukuk tüzel kişileri,
e) AR-GE ve teknoloji geliştirme ile ilgili vakıf ve dernekler,
f) İlgili kamu kuruluşları,
g) İhracatçı Birlikleri
kurucu ya da sonradan ortak olarak iştirak edebilirler.
Yabancı özel hukuk tüzel kişileri 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu ve
ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde gerekli izinleri almak kaydıyla yönetici şirkete iştirak
edebilirler.
Yönetici şirketin Bölgenin kurulması, yönetimi ve işletilmesine ilişkin görev ve
sorumlulukları
Madde 15- Yönetici şirket;
250
a) Bölge arazisinin kamulaştırılmasının yapılması veya yaptırılması, arazi kullanımı,
yapı ve tesislerin projelendirilmesi, inşası ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinlerin verilmesi
ve denetlenmesi, Bölgenin yönetimi ve işletilmesi,
b) Planlama sürecinde varsa Çevre Düzeni Planları da dikkate alınarak imar planları
ve değişiklikleri, parselasyon planı ve değişikliklerinin 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili
yönetmeliklerine göre yapılması ve Bakanlık onayına sunulması,
c) Projelerin 3194 sayılı İmar Kanunu, yönetmelikleri, imar planı, fen, sağlık ve çevre
şartları ile ilgili diğer kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerine ve Türk Standartları Enstitüsü
tarafından belirlenen standartlara ve teknik şartlara uygun olarak hazırlatılması,
d) Bölgenin kuruluşundan hizmete geçmesine kadar geçen süreyi kapsayan genel
termin planının, ve ayrıca ödenek talebinde bulunmuş ise, ödeneğin kullanımına ilişkin iş
programının ve termin planının da Genel Müdürlüğe verilmesi,
e) 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun ve ilgili yönetmelik hükümleri
uyarınca gerekli işlemlerin yapılması,
f) Bölgede atık su, atık su alt yapı tesisleri, katı atık, toprak kirliliği, gürültü ve hava
kirliliği, tehlikeli tıbbi atık, radyoaktif madde ve tehlikeli kimyasalların yönetimi, yangından
korunma ve yangın söndürme sistemi ile doğal tehlikeleri kapsayan konularda ilgili kurum ve
kuruluşlarla koordinasyon içinde çalışarak ve ilgili mevzuatlar çerçevesinde gerekli
önlemlerin alınması,
g) Bölgede yangın tehlikelerine ve doğal tehlikelere karşı girişimcilerin kiraladığı tüm
bina sigortalarının yaptırılması,
h) Bölge için gerekli olan temizlik, elektrik, içme ve kullanma suyu, doğal gaz ve
akaryakıt, ısıtma ve havalandırma, dağıtım şebekeleri, kanalizasyon, atık su, Bölge içi yollar,
ses ve veri iletişimi, internet hizmetleri ve diğer hizmetlerin sağlanması ve kesintisiz olarak
sürmesi için gerekli önlemlerin alınması, çalışma esaslarının belirlenmesi, fiyatlandırmaların
ve hesaplamaların yapılması ve uygulanması, her türlü bakım ve onarımın yapılması, alt ve
üst yapılara zarar verenlerin tespiti ile zararların tazmininin sağlanması,
i) Bölge üniversite arazisi içerisinde ise üniversite bünyesinde bulunan itfaiye araç ve
gereçlerinden yararlandırılması, üniversite alanı dışında ise yeterli sayıda itfaiye araç ve
gereçlerinin hazır bulundurulmasının sağlanması,
j) Bölgede yer almak isteyen kurum, kuruluş ve girişimci taleplerinin
değerlendirilmesi ve uygun bulunanlara yer tahsisinin yapılması,
k) Bölge İşletme Yönergesinin hazırlanarak bir kopyasının Genel Müdürlüğe
verilmesi,
l) Bölgede yer alan girişimcilerin üniversite veya AR-GE merkez ve enstitülerinin
olanak ve birikimlerinden yararlanma yönündeki taleplerinin ilgili birimlerle koordinasyon
içerisinde karşılanması,
m) Gerekli gördüğü durumlarda girişimcilerin münhasıran Bölgede yürütecekleri
yazılım veya AR-GE projelerinin Kanunda öngörülen amaçlara uygunluğunun Bölgenin
oluşturulmasında işbirliği yapılmayan üniversite veya ileri teknoloji enstitüsü ya da kamu
AR-GE merkez veya enstitüsü ile TÜBİTAK’a veya TÜBİTAK’ ın belirleyeceği hakemlere
onaylatılarak belgelendirilmesi,
n) Bölgede istihdam edilen tüm araştırmacı, yazılımcı, AR-GE personelinin listesinin,
AR-GE projelerindeki görev tanımlarının, nitelik ve çalışma sürelerinin aylık olarak
belirlenerek arşivlenmesi, istenildiğinde ilgililere bildirilmesi,
o) Faaliyet ve uygulamaların, Bölgenin daha etkin ve verimli işletilmesi yönündeki
çalışmaların, veri, bilgi ve istatistiklerin elektronik ortamda entegre edilebilecek biçimde
Genel Müdürlükçe belirlenecek formatta sunulması,
p) Girişimcilerin ve üçüncü şahısların Kanunun amacına aykırı faaliyetlerinin tespiti,
aykırı faaliyetlerin düzeltilmesi için girişimcilerin uyarılarak belirli bir süre verilmesi ve bu
251
süre içinde aykırı faaliyetlerini düzeltmeyen girişimcilerin Bölgeden ihraç edilmesini temin
edecek gerekli önlemlerin alınması,
görevlerini yerine getirmekle yükümlüdür.
Ayrıca yönetici şirket, Bölge ihtiyaçları doğrultusunda girişimcilere eğitim,
inkübasyon, test, kalibrasyon ve kalite güvence ve benzeri konularda teknik hizmetler ile
marka tescil, telif hakları, patent alma, şirket kuruluşu, teknoloji transferi, finansman, risk
sermayesi, pazarlama ve ihracat gibi konularda danışmanlık hizmeti verilmesinin sağlanması
ile Bölgede faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlarla girişimcilerin ortak ihtiyaçları
doğrultusunda, bunların tek başlarına almalarının veya yapmalarının mali ve teknolojik
açılardan mümkün olmadığı önemli üretim, test ve kontrol alet ve makineleri ile
ekipmanlarının satın alınması veya kiralanması yolları ile temin edilerek amaca dönük olarak
yeni ve yüksek teknoloji laboratuarları ve üretim birimlerinin kurulması, işletilmesi, bedeli
karşılığında ilgililerin kullanımına sunulması, gerektiğinde bu hizmetlerle ilgili olarak söz
konusu alet, makine ve ekipmanı kullanacak, işletmecilik faaliyetini yürütecek konusunda
uzmanlaşmış deneyimli personel istihdamı, bu konularla ilgili kişi ve kuruluşlarla gerekli
işbirliği ve koordinasyonun sağlanması faaliyetlerinde de bulunabilir.
Bölgede personel istihdamı
Madde 16– Yönetici şirkette ve Bölgede yer alan faaliyetlerde yürürlükteki iş ve
çalışma mevzuatına göre personel istihdam edilir. Bu Bölgelerde 6224 sayılı Yabancı
Sermayeyi Teşvik Kanunu ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde yabancı uyruklu yönetici
ve vasıflı AR-GE personeli çalıştırılabilir.
Kamu kurum ve kuruluşları ile üniversite personelinden Bölgede yer alan faaliyetlerde
araştırmacı personel olarak hizmetine ihtiyaç duyulanlar, çalıştıkları kuruluşların izni ile
sürekli veya yarı-zamanlı olarak çalıştırılabilirler. Yarı zamanlı görev alan öğretim üyesi,
öğretim görevlisi, araştırma görevlisi ve uzmanların bu hizmetleri karşılığı elde edecekleri
gelirler, üniversite döner sermaye kapsamı dışında tutulur. Sürekli olarak istihdam edilecek
personele kurumlarınca aylıksız izin verilir ve kadroları ile ilişkileri devam eder. Bunlardan
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa tabi personelin burada
geçirdikleri süreler için emeklilik hakları 5434 sayılı Kanunun 31 inci maddesi hükümlerine
uyulmak kaydıyla saklı kalır. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 36 ncı maddesinin bu
maddede yer alan düzenlemelere aykırı hükümleri uygulanmaz.
Öğretim elemanları 2547 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinde öngörülen yurt içinde
ve yurt dışında geçici görevlendirme esaslarına göre yapacakları çalışmaları Üniversite
Yönetim Kurulunun izni ile Bölgedeki kuruluşlarda yapabilirler. Aylıklı izinli olarak Bölgede
görevlendirilen öğretim üyelerinin Bölgede elde edecekleri gelirler üniversite döner sermaye
kapsamı dışında tutulur. Ayrıca öğretim elemanları Üniversite Yönetim Kurulunun izni ile
yaptıkları araştırmaların sonuçlarını ticarileştirmek amacı ile bu bölgelerde şirket kurabilir,
kurulu bir şirkete ortak olabilir ve/veya bu şirketlerin yönetiminde görev alabilirler.
İKİNCİ BÖLÜM
Bölgenin Planlanması ve Projelendirilmesi
Bölgenin kamulaştırılması
Madde 17- Bölge için seçilmiş olan arazinin kamulaştırılması 2942 sayılı
Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre ve kamu yararı gerekçesiyle yönetici şirketçe yapılır
252
veya yaptırılır. Bölge alanları içinde yer alan üniversite arazileri, bu üniversitelerin uygun
görüp izin vermeleri durumunda, mülkiyeti ilgili üniversitede kalmak kaydıyla Bölgeyi
kuracak yönetici şirkete tahsis edilebilir. Bu durum kamu kurum ve kuruluşlarına ait araziler
için de geçerlidir.
Bölge içi imar planları
Madde 18- Bölge içi imar planları ve imar planı değişiklikleri, varsa üst ölçekli plan
kararlarına ve 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümlerine uygun olarak
Bölgenin yönetici şirketince hazırlanır veya hazırlattırılır ve bu imar planları Bakanlık
tarafından onaylanarak yürürlüğe girer. Bölge içi imar planları belediye ve mücavir alan
sınırları içinde ise belediyesince, dışında ise valilikçe tespit edilen ilan yerlerinde intikal
tarihinden itibaren bir ay süre ile ilan edilir. Bu ilan yerel ve ulusal basın organları ile halkın
bilgisine sunulur.
Bir aylık süre içinde imar planlarına itiraz edilebilir. İtirazlar ilan süresinin bitiminde
ilgili idaresince Bakanlığa iletilir. Bakanlığa intikal eden itirazlar otuz gün içinde incelenerek
kesin karara bağlanır. İmar planı değişiklikleri de aynı usul ve esaslara tabidir.
Yönetici şirket 3194 sayılı İmar Kanununa ilişkin 02.11.1985 tarih ve 18916 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanan İmar Planlarının Yapımını Yükümlenecek Müellif ve Müellif
Kuruluşların Yeterlilik Yönetmeliği hükümlerinde belirlenen grupta yeterlilik belgesine sahip
plan müellifini kendi bünyesinde bulundurması halinde planlama grubu oluşturarak imar
planlarını hazırlayabilir. Bu nitelikleri taşımayan yönetici şirketler imar planlarını yeterliliğe
haiz plan müelliflerine veya müellif kuruluşlara hazırlattırabilirler.
Planlanacak alan bütününde, maksimum yükseklik serbest bırakılmak kaydıyla, emsal
yüzde kırkı geçemez.
Kesinleşen imar planları ilgili kurumlara bilgi için gönderilir.
Bölge arazisinin kullanımı
Madde 19- Bölge olarak belirlenen arazinin Kanunun amaçları çerçevesinde
kullanılması esas olmakla birlikte; yönetici şirket Bölgede akademik, ekonomik ve sosyal
yapının oluşturulmasını sağlamak amacıyla; Bölgenin toplam yapılaşma hakkının %30 unu
aşmayacak kesimi üzerinde Bölge amaçları doğrultusunda gerçekleştirilecek faaliyetlere
etkinlik getirmek ve Bölgenin ihtiyaç duyduğu ekonomik, sosyal ve kültürel altyapıyı
yaratmak üzere gerekli bina ve tesisleri kurabilir, işletebilir veya kiraya verebilir. Ancak
Bölge gayri menkullerinin satışı yapılamaz.
Parselasyon veya alan tahsisi planları hazırlama esasları
Madde 20– Parselasyon veya alan tahsisi planları kesinleşmiş uygulama imar planına
göre Yönetici şirketçe hazırlanır, Bakanlık tarafından onaylanarak yürürlüğe girer. Yapı
adalarında harita koordinatları üzerinden alan tahsisi yapılır ve binalar için üst hakkı tesis
edilir. Üst hakları ve yapılaşma koşulları köşe koordinatları üzerinde tahsis edilen alanlara
göre belirlenir.
Ruhsat ve izinler
Madde 21- Bölgede inşa edilecek yapılar için gerekli projeler yönetici şirket
tarafından belirlenecek esaslar çerçevesinde yönetici şirket ve/veya girişimciler tarafından
hazırlattırılır ve yönetici şirketin onayına sunulur. Bu yapılara ait ruhsat ve gerekli izinler
253
3194 sayılı İmar Kanununun ilgili hükümleri uyarınca yönetici şirket tarafından verilir ve
denetlenir.
Diğer hususlar
Madde 22- Bu yönetmelikte yer almayan yapılaşma ve planlama ile ilgili hususlarda
3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümleri uygulanır.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Destekler,
Ödenek Talebinin Uygun Bulunması Halinde Plan ve Projelerin Hazırlanmasına
İlişkin Esaslar ile Hakediş Raporlarının İncelenmesi, Ödeneğin Ödenmesi ve
Muafiyetler
BİRİNCİ BÖLÜM
Destekler
Bölgelere yardım amacıyla kullandırılacak bütçe ödeneğinin tespiti
Madde 23- Bölgelerin kurulması için gerekli arazi temini, alt yapı ve idare binası
inşası ile ilgili giderlerin yönetici şirketçe karşılanamayan kısmı, yardım amacıyla Bakanlık
bütçesinde Bölge hizmetleri tertibine konulan ödenekle sınırlı olmak üzere karşılanabilir. Bu
amaçla yapılacak giderlere ilişkin proje ödenekleri yıllık yatırım programında yer alır. Bu
ödenekler Maliye Bakanlığınca belirlenen harcama programları dahilinde kullanılır.
Bölge ilanından sonra yönetici şirket, Bölgenin kurulması için gerekli arazi temini,
altyapı ve idare binası inşası ile ilgili giderlerinin karşılanamayan kısmı için gerekçeleri ile
birlikte Genel Müdürlüğe ödenek talebinde bulunabilir. Yönetici şirkete verilecek bu ödenek
yardım amacıyla olup karşılıksızdır.
Yönetici şirket ve girişimciler Bölgedeki faaliyetlerinde kamu kurum ve kuruluşları ile
yabancı kuruluşlar tarafından verilen iç ve dış kaynaklı tüm desteklerden de yararlanabilirler.
Ödenek talep prosedürü
Madde 24- Ödenek talebinde bulunacak yönetici şirket talebini her yatırım yılı için,
Genel Müdürlükten temin edeceği Bölge Yatırım Harcamalarının Yıllara Göre Dağılımı
Tablosundaki ödenek kapsamına giren kısımları doldurarak Genel Müdürlüğe yapar. Ödenek
talebi yıllık olarak bir sonraki yatırım yılı için o yılın en geç Haziran ayı sonuna kadar yapılır.
Bakanlık, Bölge ödenek taleplerini Bakanlığın yatırım bütçe teklifi ile birlikte DPT ‘ye
bildirir.
Arazi temini için ödenek talebinin incelenmesi
Madde 25– Yönetici şirket tarafından kamulaştırma dışında arazi temini için ödenek
talebinde bulunulması halinde, Genel Müdürlüğün görevlendireceği iki yetkiliden ünvanca
yüksek olanın başkanlığında, Sanayi ve Ticaret İl Müdürü, Tapu Sicil ve Belediye İmar
Müdürleri veya görevlendirecekleri uzman yetkililerinin katılımı ile arazi kıymet takdir
komisyonu oluşturulur.
Komisyon, en az üç üyenin aynı yönde oy kullanması ile karar alır ve arazi kıymet
takdirine ilişkin gerekçeli raporunu talebin incelenmesinden itibaren yedi gün içinde Genel
Müdürlüğe sunar.
254
Ödenek talebinin değerlendirilmesi
Madde 26- Bakanlık; arazi temini, altyapı ve idare binası inşası ile ilgili talebi
değerlendirir ve gerekli gördüğü durumda Bölgede incelemelerde bulunur.
Ödeneğin kullanım esasları
Madde 27- Bakanlık bütçesine konulan ödenek;
a) Ait olduğu mali yıl içinde kullanılır.
b) Kanunda belirtilen amaç dışında kullanılamaz.
İKİNCİ BÖLÜM
Ödenek Talebinin Uygun Bulunması Halinde Plan ve Projelerin Hazırlanmasına
İlişkin Esaslar ile Hakediş Raporlarının İncelenmesi ve Ödeneğin Ödenmesi
Uygulama projeleri ile ilgili esaslar
Madde 28- Yönetici şirketin alt yapı ve idare binası inşası ile ilgili ödenek talebinin
uygun bulunarak Bakanlık bütçesine konulması halinde; yönetici şirket Bölgenin altyapısı ve
idare binası inşası ile ilgili onaylı uygulama projelerini ve inşaat imalatlarının uygulama yılı
birim fiyatlarıyla hazırlanmış keşif tutarlarını gösterir listeyi, en az üç takım olarak
hazırlayarak, her nüshayı ayrı ayrı ve kalınlığına uygun plastik kutu dosya içinde Genel
Müdürlüğe teslim edecektir. Projelerin en az bir nüshası mutlaka siyah-beyaz olacaktır.
Mimari projeler, betonarme–çelik projeler, tesisat projeleri mutlaka ayrı kutularda yer
alacaktır. Tüm paftalar numaralandırılmış, proje listesinin bir nüshası kutu iç kapağına
yapıştırılmış, bir nüshası da açıklama raporuna eklenmiş olacaktır. Kutu üstüne ve arkasına
proje adı, proje numarası, proje yüklenicisinin adı, adresi, telefon numarasının yer aldığı antet
yapıştırılacaktır.
Paftalar üzerinde; proje yüklenicisinin ve mesleki sorumlusu mimar ve mühendislerin
adı, soyadı, unvanı, oda sicil numarası, vergi dairesi ve vergi numarası yazılı olacak ve tüm
sorumluların imzaları bulunacaktır.
Projeler yüklenici şirketin şantiye şefi veya teknik sorumlusu tarafından tarihli, isim
kaşeli şekilde mühürlenecek, imzalanacak ve Genel Müdürlüğe sunulup görüş alınacaktır.
Koordinatlı aplikasyon planı hazırlama esasları
Madde 29- 1/1000 ölçekli koordinatlı aplikasyon planında Bölge arazisine ait;
a) Hangi kurumdan alındığı belirtilmek koşulu ile nirengi ve poligon noktaları, yol
kesişim/birleşim noktaları, her adanın ve binanın köşe noktaları, koordinatları ve siyah kotları
gösterilir.
b) Ada boyutları, binaların en ve boyları ile ara mesafeleri, açık çalışma sahası,
tretuvar ve yol genişlikleri, yol kavşak ve dönüş merkez noktalarından ada köşelerine olan
mesafeler, daire parçası şeklindeki ada köşelerine ait daire merkezinin koordinatları ve yarı
çapları, dış yollar ile arsa sınırı arasındaki ilişki belirtilir.
c) Koordinat ve kotlar planda gösterildiği gibi, ayrıca noktalara numara verilmek
suretiyle tablo şeklinde de verilir.
Mimari proje hazırlama esasları
Madde 30- Mimari projeler 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili yönetmeliklerine uygun
hazırlanacaktır. Boyut ve bilgi bakımından yetersiz görülen projeler iade edilir.
255
Bayındırlık ve İskan Müdürlükleri, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, İller Bankası ve
Karayolları Bölge Müdürlükleri gibi resmi bir kuruluştan onaylı maksimum 10 m ara ile
karelajı yapılmış 1/1000 ölçekli plankotesi ve 1 m eğri aralıklı tesviye eğrili planı ibraz edilir.
Tesviye eğrili planda dereler, sel yatakları, şevler, varsa ormanlık alanlar mutlaka belirtilir.
Kotları okunmayan plankoteler ve tesviye eğrili planlar iade edilir.
İdare binası projeleri hazırlama esasları
Madde 31– İdare binası projelerine ilişkin esaslar aşağıda açıklanmıştır:
a) İdare binası planları
1) İnşa edilecek idare binası için temel, bodrum, zemin ve diğer katlarla çatı planları
1/50 ölçekli olarak çizilir. Zemin suyunun yüksek olduğu alanlarda bina temelini korumak
amacıyla zemin suyu drenaj kanal sistemi planları eklenir,
2) Plandaki tüm ölçü ve kotlar, metraj, keşif ve uygulamada herhangi bir hesaplamayı
gerektirmeyecek açıklıkta ve uygulama projesi niteliğinde verilir.
3) Tüm hacimlerdeki mahal listeleri açık olarak poz numaraları ve isimleri ile verilir.
4) Binanın tümünü gösteren kat planları verilir.
b) Kesit ve görünüşler
1) Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Çatı Yönetmeliklerine ve bölgelerine uygun çatı
malzeme ve eğimleri seçilir.
2) Bina ön ve yan görünüşleri, enine ve boyuna kesitler ile özelliği olan merdiven,
ıslak hacim gibi mahallerden geçen kesitler hazırlanır.
3) Havalandırma boşlukları, bacalar, harpuşta, saçak, kalkan duvar, baca, kiriş–kolon
birleşimleri de dahil kesit ve görünüşlerde tüm kot ve ölçüler yazılır.
4) İdare binasının 1/50 ölçekli kesit ve cephelerden görünüşleri verilir.
c) Mimari Detaylar
1) Çatı sistem ve nokta detayı,
2) Islak hacim sistem detayı,
3) Cephe sistem detayı,
4) Merdiven ve yangın merdivenleri sistem detayı,
5) Kapı sistem ve nokta detayı,
6) Pencere sistem ve nokta detayları uygulama projeleri ile birlikte verilecektir.
d) Statik-betonarme hesap ve proje düzenleme esasları, avan proje
ve belgeler
Proje müellifi uygulama projesine başlamadan önce;
1) İnşaat alanına ait resmi bir kurum tarafından onaylı zemin etüt raporunu,
2) Subasman kotlarına, enine ve boyuna dilatasyonlara göre oluşacak bina tipini
gösterir 1/1000 ölçekli statik hesap tipleri planını,
3) Temel sistemi, çerçeve sistemi ve kalıp planlarına ait tip avan projelerini verir.
e) Hesap raporu
Hesap raporunda;
1) Statik hesap bina tipleri planı, her farklı tip ve döşeme için A4 boyutunda kalıp
planı örnekleri, enine ve boyuna kesitler, enine ve boyuna doğrultudaki çerçevelerin, düğüm
noktası ve elemanlarının hesapta geçen numaralarını, adlarını, boyutlarını, kirişlere bitişik
döşemelerin özelliklerini gösteren kroki çizimleri yer almalıdır.
2) Hesapta kullanılan bilgisayar yazılımının adı, müellifi ve versiyonu açık olarak
belirtilmelidir.
3) Bilgisayar programı başında yapılan bütün kabuller ve giriş bilgileri iç kuvvetler
ve yer değiştirmeleri de içeren çıkış bilgileri kolayca anlaşılır ve takip edilebilir olmalıdır.
256
4) Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik esaslarına göre
tasarımı yapılan bina için bütün düzensizlik türleri ayrıntılı olarak irdelenmeli, düzensizlik
varsa hangi tür düzensizliklerin bulunduğu açık olarak belirtilmelidir.
5) Kendi içinde 2 m’den daha fazla kot farkı olan binalar o yönde dilatasyonla
ayrılmalıdır.
6) Binanın bulunduğu deprem bölgesi, bina yüksekliği ve taşıyıcı sistem
düzensizlikleri göz önüne alınarak uygulanacak hesap yönteminin seçim nedeni açık olarak
belirtilmelidir.
7) Malzeme cinsleri tablo halinde verilmelidir.
8) Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik esaslarına göre
yapılması zorunlu kılınan güvenlik kontrollerinin tümü yapılmalı ve sonuçları gösterilmelidir.
9) Çıkış bilgilerinde kolon-kiriş-döşeme gibi elemanların taşıma gücü momentleri
açıkça gösterilmelidir.
f) Uygulama projeleri
1) Kat kalıp planları aynı paftada 1/50 ölçeğinde, her iki yönde en az bir kesit
çıkarılmış ve kesitler üzerinde kotlar ve ölçüler yazılmış olmalıdır.
2) Temel dahil, enine ve boyuna doğrultudaki tip çerçeveler; elemanların boyutları ve
kotları da belirtilerek ayrı bir paftada, akslar 1/100, elemanlar 1/50 ölçeğinde gösterilmelidir.
3) Kolon aplikasyon planlarında akslar 1/50, kolon kesitleri 1/20 ölçeğinde olmalı,
her kat için farklı plan çıkarılmalı ve her farklı birleşim için kolon-kiriş birleşim detayı
düzenlenerek, deprem yönetmeliğinin öngördüğü etriye sıklaştırma bölgeleri göstermelidir.
Ayrıca kotlar itibariyle donatı boylarını gösteren düşey donatı açılımı yapılmalıdır.
4) Temel kalıp planı 1/50 ölçeğinde olmalı, her iki yönde kesitler çıkarılarak,
subasman kotuna kadar grobeton, beton, sıkıştırılmış dolgu, zemin döşemesi altı kum-çakıl,
zemin döşemesi varsa zemin ıslahı gibi malzeme cinsleri ve kalınlıkları belirtilmelidir. Temel
detayları 1/20 ölçeğinde olmalıdır. Zemin kattaki duvar altı hatıllar ve betonarme perdeler ile
kademe betonarme perdelerinin detayları da temel paftalarında gösterilmelidir.
5) Merdiven projesi 1/20 ölçeğinde hazırlanmalıdır.
6) Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmeliğinde tanımlanan özel
deprem etriye ve çirozlarına ait kanca kıvrım detayları kolon, kiriş ve perde detay paftalarında
gösterilmelidir.
7) Tasarımda göz önüne alınan etkin yer ivme katsayısı, bina önlem katsayısı, yerel
zemin sınıfı ve taşıyıcı sistem davranış katsayısı bütün kalıp planı paftalarında belirtilmelidir.
8) Her proje paftasında kullanılan malzemenin cinsleri, zemin emniyet gerilmesi ve
deprem bölgesi belirtilmelidir.
Alt yapı projeleri hazırlama esasları
Madde 32- Alt yapı projelerine ilişkin esaslar aşağıda açıklanmıştır:
a) Alt yapı tanımı
Kanun ve Yönetmelik kapsamında yer alan alt yapı yatırımları;
1. Kanalizasyon,
2. Yağmur Suyu Şebekesi,
3. Yangın Suyu Şebekesi,
4. Drenaj,
5. Temiz ve pis su şebekesi,
6. Geçici atık su depolama alanı ve biyolojik ve kimyasal atık su arıtma tesisi,
7. Elektrik,
8. Yol,
9. Su,
10. Doğal gaz,
11. Isıtma ve havalandırma,
257
12. İletişim altyapısı,
13. Bölge içi ve dışı aydınlatma,
14. Güvenlik/alarm sistemlerinden oluşur.
b) Uygulama imar planlarında altyapı projeleri yönünden dikkat edilecek hususlar
Altyapı projelerinde ekonomik olmayan çözümlere meydan vermemek için;
1. Yollar ve parsellerde yüksek hafriyat ve dolgular ile istinat duvarı, menfez v.b.
sürekli sanat yapılarını gerektiren planlama yapılmaması,
2. Parsel alanlarını ve adedini artırmak için yol kotundan çok düşük kotta, tabii sel
yataklarında, dik eğimli yerlerde parsel teşkil edilmemesi, bu gibi yerlerin yeşil alan, park v.s.
olarak ayrılması,
3. Yolların maksimum tercihen %8-%10 meyilli olarak projelendirilmesi,
4. Parsellerin ebatları ile yola göre konumlandırmaları seçilirken parsel içinde fazla
kot farkı olmayacak, bodrum ve fazla hafriyat gerektirmeyecek şekilde planlama yapılması,
5. Kanalizasyon hatlarında terfiyi gerektirmeyecek, yağmur suyu hatlarını en kısa
yoldan ve şebeke çapı büyümeden tabi sel yataklarına deşarj edecek şekilde planlama
yapılması gerekmektedir.
Yönetici şirketin proje sorumluluğu
Madde 33- Yönetici şirketin proje sorumluluğu aşağıda açıklanmıştır:
a) Proje müellifi tarafından 3194 sayılı İmar Kanunu, yönetmelikleri, imar planı, fen,
sağlık ve çevre şartları ile ilgili diğer kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerine ve Türk
Standartları Enstitüsü tarafından belirlenen standartlara ve teknik şartlara uygun olarak
yönetici şirketçe hazırlanan veya hazırlatılan uygulama projeleri Genel Müdürlüğe
onaylanmak üzere verilir. Şartnamede yer almayan, iş sırasında ortaya çıkan özel durumlar ve
ilave çalışmalar için Genel Müdürlüğün vereceği özel talimatlar geçerli olacaktır.
b) Devam eden inşaat ile ilgili yönetici şirket tarafından değişiklik yapılmak
istenildiğinde gerekçeleri ile Bakanlığa başvurularak izin alınır. Bu durumda;
1) Değişiklik projenin bütününde ise, mimari projenin yeniden düzenlenmesi,
2) Bu değişiklik statik hesap ve projelerde de değişiklik gerektiriyorsa, bunların da
gerekenlerinin yeniden düzenlenmesi,
3) Yapılacak değişiklik belirli katlara intikal ediyorsa sadece o kat planlarının, bir
katın belirli bir kısmına ait ise sadece bu kısmın tadilat planının hazırlanması,
4) Zorunlu olarak değişikliğe uğrayan projelerin her biri için değişiklik sebebini
içeren bir rapor ekinde Genel Müdürlüğe ibraz edilmesi zorunludur.
Projelerin incelenmesi
Madde 34- İdare binası ve altyapı ile ilgili hazırlanan uygulama projeleri Genel
Müdürlük tarafından görevlendirilen ilgili teknik elemanlarca proje şartnamelerine uygunluğu
açısından en geç 30 gün içinde incelenerek onaylanır. Onaylanmayan tüm projeler gerekçeleri
ile iade edilir.
Hakediş raporlarının incelenmesi
Madde 35- Müteahhit firma tarafından Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Teknik
Şartnamesi hükümleri doğrultusunda hazırlanan hakediş raporu yönetici şirket tarafından
onaylandıktan sonra Genel Müdürlüğe teslim edilir.
Genel Müdürlüğün ilgili Daire Başkanlığınca görevlendirilecek teknik personel
tarafından hakediş raporları mahallinde incelenerek inceleme raporu tanzim edilir. Mahallinde
fiilen yapılmayan imalatların bedeli hakediş raporlarından çıkarılır.
258
Ödeneğin ödenmesi
Madde 36- Alt yapı ve idare binası ilgili ödemelerde hakediş raporları, arazi temini ile
ilgili ödemelerde ise arazi kıymet takdir komisyonu raporu Genel Müdürlükçe onaylandıktan
sonra ilgili tahakkuk dairesince, tahakkuk müzekkeresi ve verile emrine bağlanarak ödeme
yapılmak üzere Bakanlık Bütçe Dairesi Başkanlığı ve Merkez Saymanlık Müdürlüğüne
gönderilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Muafiyetler
Muafiyetler ve vergi indirimlerinin uygulanması
Madde 37- Bölgede muafiyet ve vergi indirimlerinin uygulanmasına ilişkin esaslar:
a) Yönetici şirketin Kanunun uygulanması ile ilgili işlemlerde her türlü vergi, resim
ve harçtan muaf tutulabilmesi için; yönetici şirketin kuruluşunu gerçekleştirerek tüzel
kişiliğinin Ticaret Sicil Gazetesinde ilanından sonra Maliye Bakanlığına başvuruda bulunması
gerekir.
b) Bölgede yer alan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, münhasıran bu
Bölgedeki yazılım ve AR-GE’ye dayalı üretim faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarının,
faaliyete geçilmesinden itibaren 5 yıl süreyle gelir ve kurumlar vergisinden müstesna
tutulabilmeleri için Maliye Bakanlığına başvuruda bulunmaları gerekir. Bu başvuruya
yönetici şirketten alınan söz konusu vergi mükelleflerinin Bölgede yer aldığını ve
mükelleflerin faaliyet alanlarını gösteren belge de bilgi için eklenir. Bakanlar Kurulu, seçilen,
hedef alınan belirli teknolojik alanlar ve ürünler için 10 yıla kadar süreyi uzatabilir. Bu
mükelleflerin başka bir Bölgeye taşınması durumunda uzatılan süre ile birlikte bu haktan
yararlanma süresi toplam 10 yılı aşamaz.
c) Bölgede çalışan araştırmacı, yazılımcı ve AR-GE personelinin bu görevleri ile ilgili
ücretlerinin Bölgenin kuruluş tarihinden itibaren 10 yıl süre ile her türlü vergiden istisna
edilmesi için; ilgili girişimcilerin, kurum veya kuruluşların Bölgede istihdam ettikleri tüm
araştırmacı, yazılımcı, AR-GE personelinin listesini, AR-GE projelerindeki görev tanımlarını,
nitelik ve çalışma sürelerini aylık olarak belirleyip yönetici şirkete onaylatmaları ve aylık
olarak Maliye Bakanlığına beyanda bulunmaları gerekir. Bu mükelleflerin başka bir Bölgede
çalışması durumunda bu haktan yararlanma süresi toplam 10 yılı aşamaz.
d) Bölgede AR-GE faaliyetinde bulunan kişi, kurum veya kuruluşlara makbuz
karşılığı sponsor olarak bağış ve yardım yapan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin isim
ve unvanlarının, bağış tutarının, bağış yapıldığına ilişkin belge ile birlikte bağış ve yardım
yapılan kişi, kurum veya kuruluş tarafından Maliye Bakanlığına verilmesi gerekir.
e) Atık su arıtma tesisi işleten Bölgelerde, atık su bedeli ile ilgili muafiyetler ilgili
Belediyece yürütülür.
f) Bölge içinde yer alan Teknoloji Geliştirme Merkezlerinde KOSGEB tarafından
desteklenen girişimciler de Kanunun sağladığı muafiyetlerden yararlanırlar.
Bölgede muafiyet ve vergi indirimlerinin uygulanması ile ilgili işlemler Maliye
Bakanlığının ilgili mevzuatlarına tabidir.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Bölgenin Denetimi
Bakanlığın denetim yetkileri
Madde 38- Bakanlığın denetim yetkilerine ilişkin esaslar:
259
a) Bakanlık, yönetici şirket tarafından elektronik ortamda iletilen güncelleştirilmiş
faaliyet ve uygulamalar ile ilgili hazırlanan raporları inceleyerek veya gerekli gördüğü
hallerde yönetici şirketin ve girişimcilerin faaliyet ve uygulamalarını ilgili kurum ve
kuruluşlarla işbirliği yaparak denetler.
b) Bakanlık, Bölgede Kanunda belirtilen amacın dışında faaliyet gösteren yönetici
şirketi ve üçüncü şahısları uyarır ve belirli bir süre vererek Bölgenin istenen amaca uygun
faaliyete geçirilmesini ister.
c) Bu sürenin sonunda, yönetici şirketin, amacın gerçekleştirilmesinde yeterli
olmayacağının anlaşılması durumunda Bakanlık görevli mahkemeye başvurarak yönetici
şirketin faaliyetinin durdurulmasını veya feshini isteyebilir. Yönetici şirketin feshi halinde,
şirket ve yöneticileri hak ve yükümlülükleri ile sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla,
Bakanlık, yönetici şirketin mülkiyetinde olan Bölgeye ait araziyi ve üzerindeki taşınmazları
kamulaştırır ve Bölgenin yönetimini başka bir yönetici şirkete verebilir.
d) Denetim sürecinde yönetici şirket ve girişimciler her türlü bilgi ve belgeyi denetim
elemanına vermekle yükümlüdür.
Muafiyetler ve vergi indirimlerinin denetlenmesi
Madde 39- Kanun kapsamında sağlanan muafiyetlerden yararlanacak olan yönetici
şirket, girişimciler, araştırmacı, yazılımcı ve AR-GE personeli ile vergi indiriminden
yararlanacak olan sponsor firmaların denetlenmesi Maliye Bakanlığınca yürütülür.
Geçici hükümler
Madde 40– Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kuruluşu Bakanlıkça onaylanmış
teknoparklar, ODTÜ Teknokent’i ve TÜBİTAK-Marmara Araştırma Merkezi Teknopark’ıdır.
Bu teknoparklar Kanunun yürürlüğe girdiği 06.07.2001 tarihinden itibaren Bölge olarak kabul
edilir ve Kanunun sağladığı tüm muafiyet ve desteklerden istifade ederler. Bu iki Bölge
Yönetmeliğin yürürlülüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde Kanun ve bu yönetmelik
hükümlerine uygun olarak gerekli düzenlemeleri yapar.
BEŞİNCİ KISIM
Son Hükümler
Yürürlük
Madde 41- Maliye Bakanlığı ve Sayıştay’ın da görüşü alınan bu yönetmelik yayımı
tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 42- Bu yönetmelik hükümlerini Sanayi ve Ticaret Bakanı yürütür.
260
EK
TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGESİ YAPILABİLİRLİK RAPORU HAZIRLAMA
ESASLARI
A) Kurucu Heyet bilgileri
Bu bölümde Kurucu Heyeti oluşturan her bir kuruluşun;
a) Adı
b) Adresi
c) Faaliyet alanı
d) Telefon ve faks numaraları
e) e-posta adresi
ile Kurulacak Bölgenin adı ve Kurucu Heyetin kuruluş protokolü yer alır.
B) Bölgenin kurulacağı yöre bilgileri
Bölgenin kurulacağı;
a) Yörenin genel değerlendirilmesi
Raporu hazırlanan yöre hakkında, aşağıda belirtilen bilgiler, ilgili valilik,
kaymakamlık, il müdürlükleri, belediyeler ve diğer yerel kurumlardan sağlanır ve raporda
belirtilir:
1) Coğrafi konum, doğal yapı ve arazi kullanım durumu
2) Jeolojik yapı
3) Sosyal, kültürel ve teknik altyapı
4) Sit alanları
5) Kentleşme ve planlama
6) Ekonomik yapı
7) Sanayi varlığı.
b) Yörenin mevcut akademik, teknolojik ve sanayi potansiyeli
1) Üniversitelerde çalışan yüksek lisans ve doktora dereceli personel sayısı
2) AR-GE ve yazılım kuruluşları, faaliyet alanları ve çalışan araştırmacı personel
sayısı
3) Teknoloji geliştirme merkezi, inkübatör, teknopark vb. yapılanmalar
4) AR-GE ve yazılım birimine sahip sanayi kuruluşları ve çalışan araştırmacı
personel sayısı, (kamu/özel)
5) Sanayi kuruluşlarının (kamu/özel) yüzde olarak sektörel dağılımı (Devlet
İstatistik Enstitüsü kaynaklarına dayanarak)
6) Yabancı ortaklı sanayi kuruluşlarının sektörel dağılımı (Devlet İstatistik
Enstitüsü kaynaklarına dayanarak)
C) Kurucu Heyet içinde yer alan kuruluşların AR-GE ve yazılım çalışmaları ile
ilgili bilgiler
a) Her bir üniversite, ileri teknoloji enstitüsü veya kamu AR-GE merkez veya
enstitüsü için;
1) İstihdam ettiği öğretim elemanının ünvanlarına göre dağılımı
2) Yürüttüğü lisans üstü çalışma sayısı ve bölümlere göre dağılımı (son 3yıl)
3) İstihdam edilen AR-GE personeli sayısı ve uzmanlık alanlarına göre dağılımı
4) Yürütülen ve sonuçlandırılan temel ve uygulamalı AR-GE projeleri
5) Toplam AR-GE bütçesi ve genel bütçe içindeki oranı (son 3 yıl)
6) Sanayi ile ortak ve/veya sipariş üzerine yürütülen proje adedi, konuları ve
toplam bütçesi
261
7) İlde faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlarla mevcut ortaklık, işbirliği protokolü
vb. işbirliği ilişkileri
8) İlde mevcut teknoloji geliştirme merkezi, inkübatör, teknopark vb.
yapılanmalarla ilişkisi
9) Yurtdışında faaliyet gösteren teknopark vb. yapılanmalarla ilişkisi ve yürütülen
çalışmaların niteliği
10) Son 3 yılda yapmış ve halen sürdürmekte olduğu uluslararası projeler
hakkında kısa bilgi
b) Diğer kuruluşlar için:
1) İlde yürütülen AR-GE ve yöresel kalkınmaya yönelik çalışmalara sağlanan nakdi
ve ayni katkılar
2) İlde faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlarla mevcut ortaklık, işbirliği portokolü
vb. ilişkiler
3) Son 3 yılda üniversite ve/veya AR-GE kurumları ile yürütülen veya
sonuçlandırılan ulusal ve uluslararası ortak proje adedi, konuları ve toplam bütçeleri, varsa
ticari çıktıları
4) İstihdam edilen AR-GE personeli sayısı (AR-GE yapılanması) ve uzmanlık
alanlarına göre dağılımı
5) Toplam AR-GE bütçesi (son 3 yıl ve projeksiyon)
6) Yürütülen AR-GE projesi adedi ve konuları (son 3 yıl)
7) İlde mevcut teknopark, teknoloji geliştirme merkezi, inkübatör vb.
yapılanmalarla ilişkisi
8) Yurtdışında faaliyet gösteren teknopark vb. yapılanmalar ile ilişkisi ve yürütülen
projeler ve bu projeler hakkında kısa bilgi.
D) Bölge yer seçimine ilişkin bilgiler
a) Seçilen Bölge arazisinin yeri ve toplam alanı (m2)
b) Bölge arazisinin mülkiyet/kullanım haklarına ilişkin tedarik ve kullanım yöntemleri
c) Bölge arazisinin üniversite, yüksek teknoloji enstitüsü veya kamu AR-GE merkez
veya enstitüsü ile yerel, ulusal ve uluslararası ulaşım arterlerine yakınlığı
d) Bölge arazinin potansiyel çekim merkezi olma özellikleri.
E) Kurulacak yönetici şirket ile ilgili bilgiler
Kurulacak yönetici şirketin;
a) Ortakları ve tahmini sermaye yapısı
b) Öngörülen istihdam ve niteliği
c) Bölge kurmak için yapacağı sabit yatırım harcamaları
1) Etüt, proje ve mühendislik hizmetleri
2) Arazi bedeli (satın alma/kamulaştırma/tahsis)
3) Arazi ve çevre düzenlemesi, hazırlık yapıları
4) Altyapı harcamaları
5) Üstyapı harcamaları (idare binası, sosyal tesisler, girişimci binaları vb. ayrı bir
kalem olarak belirtilmelidir)
6) Taşıt araçları (otomobil ve servis, yangın, temizlik vb. araçları)
7) Genel Giderler
8) Beklenmeyen giderler
d) Bölge işletme sermayesi ihtiyacı
1) İşçi ve personel giderleri (bir aylık)
2) Isıtma ve havalandırma giderleri (bir aylık)
3) Araç işletme ve bakım giderleri (bir aylık)
4) Tesislerin işletme ve bakım giderleri (bir aylık)
262
5) Girişimcilere sağlanırsa finansman desteği (yıllık ortalama)
e) Bölge kurmak için öngördüğü tahmini toplam yatırım tutarı (c ve d nin toplamı)
f) Finansman planı
Tahmini toplam yatırım tutarı : ......................Milyar TL (%100)
1) Sermaye
:.....................Milyar TL (%.......)
2) Krediler
:.....................Milyar TL (%.......)
-İç krediler
:.....................Milyar TL (%.......)
-Dış krediler
:.....................Milyar TL (%.......)
3) Diğer kaynaklar
:.....................Milyar TL (%.......)
4) Ödenek
:.....................Milyar TL (%.......)
g) Tahmini Yıllık Gelirleri
1) Girişimcilerden alınacak kira :.....................Milyar TL
2) Danışmanlık gelirleri
:.....................Milyar TL
3) Diğer gelirler (açıklayınız)
:.....................Milyar TL
F) Bölgenin yönetimi ve girişimcilerle ilgili bilgiler
a) Bölge yönetimi ile ilgili bilgiler
1) Bölgenin faaliyet göstereceği teknolojik alanlar ve ön görülen çıktılar
2) Bölgede yer alacak kurum ve kuruluşlar ile girişimcilere verilmesi planlanan
hizmetler
3) Bölgede yer alacak kurum ve kuruluşlar ile girişimcilere verilecek bina ve/veya
arazi tahsis yöntemi (kiralama, kullanım hakkı)
4) Bölge bünyesinde teknoloji merkezi, eğitim merkezi inkübatör gibi
yapılanmaların kurulması planlanıyor ise bu yapılanmaların hayata geçirilmesine ilişkin işlem
ve yöntemler
5) Bölgenin özendirici araçları
6) Bölgede yaratılacak toplam tahmini AR-GE personeli istihdamı
7) Bölgede yer alacak AR–GE bağlantılı kurum ve kuruluşlar ve diğer destek
birimleri
8) AR-GE çalışmalarının ve yeni teknolojilerin ticarileştirilmesi için önerilen
yöntemler ve öngörülen ölçülebilir çıktılar
b) Girişimciler ile ilgili bilgiler
1) Bölgede yer alması planlanan toplam girişimci sayısı ve bu girişimciler tarafından
yaratılacak tahmini istihdam ve istihdamın niteliği
2) Bölgede yer alacak girişimcilerin çok uluslu, büyük, küçük ve orta boy ve yeni
kurulacak işletme olarak yüzde cinsinden tahmini dağılımı
G) Kurulacak Bölgenin ülke ve yörenin ekonomik, teknolojik, sosyal ve kültürel
gelişmesine olası katkılarını açıklayınız.
H) Bölge kuruluşunda işbirliği yapılacak kurum ve kuruluşların Bölge oluşumu
ve başarısına yapacakları olası katkıları açıklayınız.
I) Kurulacak Bölgenin doğal, kültürel ve tarihi değerlere duyarlılığı konusunda
gerçekleştirilecek projeleri açıklayınız.
J) Bölge kurma talebini yörenin sanayi potansiyeli, AR-GE’ye duyulan ihtiyaç ve
Bölgenin beklenen katkıları bakımından değerlendiriniz.
K) Kurulacak Bölgede
geliştirilebilirliğini irdeleyiniz.
yeni
ve
ileri
teknoloji
üretilebilirliğini
ve
263
ÖZET
ÖZDEMİR, Filiz. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde (Teknokentlerde) Ar-Ge
Faaliyetlerinin
Muhasebe
Standartları
ile
Vergi
Mevzuatı
Açısından
İncelenmesi ve Buna İlişkin Bir Uygulama Örneği, Yüksek Lisans Tezi,
Ankara, 2010.
Ülkemizin, sürdürülebilir ekonomik büyüme, uluslararası pazarda
rekabet gücünü ve verimliliğini artırma, toplumsal refahı sağlama hedeflerine
ulaşmasını sağlayacak güç olan teknolojik gelişme, en etkili bilim ve teknoloji
politikası aracı olarak bölgesel ve ulusal kalkınmaya önemli katkıları olan
teknoloji geliştirme bölgelerine (teknokentlere) daha fazla önem verilerek
sağlanabilecektir.
Bu kapsamda, yapılacak kanuni düzenlemeler ile yasal boşlukların
doldurulması, karmaşık olan ve çok başlı olarak birçok kurum ve kuruluşça
yürütülen teşvik sisteminin sadeleştirilerek koordineli olarak birkaç kurumca
yürütülmesi, finansal, akademik ve teknik destekler ile vergisel ve diğer
teşviklerin artırılması yoluyla bu oluşumların geliştirilerek verimlilikleri
arttırılmalıdır.
Diğer taraftan, teknoloji geliştirme bölgelerinde gerçekleştirilen Ar-Ge
faaliyetlerinin muhasebeleştirilmesine ilişkin olarak UMS-38 ve TMS-38’de
yer alan hükümlerin teorik boyuttan uygulama boyutuna yansımasının ve
kayıtların standartlara uygun tutulmasının sağlanması, vergi mevzuatında ve
sermaye piyasası mevzuatında söz konusu standartlarda yer alan hükümlere
paralel olarak yeni düzenlemeler yapılması ve bu bölgelere yönelik vergisel
teşviklerin muhasebe kayıtlarında ne şekilde yer alacağına ilişkin gerek
standartlarda gerek ilgili mevzuatlarda gerekli düzenlemelerin yapılması
uygulamada görülen belirsizliklerin giderilmesi açısından önemlidir.
Bu tez çalışmasının amacı; ülkemizde önemi her geçen gün daha da
fazla anlaşılan teknoloji geliştirme bölgeleri (teknoparklar) hakkında ayrıntılı
bilgi verdikten sonra, bölgede gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetlerine yönelik
vergisel teşvikleri açıklayarak değerlendirmeler yapmak, bu teşviklerin
muhasebe standartları ve yasal düzenlemelerdeki yerini anlatmak, bir
264
uygulama
çalışması
ile
Ar-Ge
faaliyetlerinin
muhasebeleştirilmesinde
standartlara ve yasal düzenlemelere ne ölçüde uyulduğunu ve vergi
teşviklerinin
muhasebe
kayıtlarında
nasıl
yer
aldığını
inceleyerek,
uygulamadaki hatalara ve yasal düzenleme eksikliğine ışık tutmaktır.
Anahtar Sözcükler
1. Araştırma ve Geliştirme (Ar-Ge)
2. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri (Teknokentler)
3. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu
4. Vergisel Teşvikler
5. Muhasebe Standartları (UMS-38 ve TMS-38)
265
ABSTRACT
ÖZDEMİR, Filiz. Rewiev of R&D Activicites in Technology Development
Regions (Techno-cities) in terms of Accounting Standards and Tax
Legislation and a Case Study for it, Graduate Thesis, Ankara, 2010.
Technology development, the power enabling our country achieve the
aims of sustainable economic growth, increased compatitiveness and
productivity in international markets, promoted social welfare, can be
achieved by giving particular importance to technology development regions
(techno-cities) which have significant contributions to regional and national
development as an effective instrument of science and technology policy.
Therefore, it is requisite to make legislative amendments to close
loopholes in legislation, simplify incentives system by ensuring coordinated
management rather than management by many different organisaitons, and
improve effectiveness of these entities by giving financial, academic and
technical support and improving tax and other incentives.
On the other hand, in order to settle disagreements in pratice it is
crucial to put accounting rules of IAS-38 and UAS-38 into practice and
ensure proper record keeping, make legislative amendments in tax laws and
capital market law in line with standards and make necessary regulations
both in standards and relevant legislation on how tax incentives given to
regions should be recorded on legal books.
The aim of this study is after giving detailed information on technology
development regions (techno-cities) which proved to have increasing
significance each day, explaining and making assessments on tax incentives
targeting R&D activities, their accounting standards and legislation, with a
case study, it is aimed to analyse how accounting records comply with
standards and legal framework and point out the failures in practice and lack
of legislative measures.
266
Key words
1. Research and Development (R&D)
2. Technology Development Regions (Techno- cities)
3. Law Of The Technology Development Regions
4. Tax Incentives
5. Accounting Standards (IAS-38 and TMS-38)
Download