İngilizce Yazma Becerini Geliştirmenin 7 Yolu Yazar Erin in Diller3 dk. okunma süresi Otobüs bileti almak, doktora gitmek, kalacak yer bulmak ya da ağzını açıp bir çift laf etmek… İngilizce öğrenen çoğu öğrenci bu dilde konuşmak için sabırsızlanır; sonuçta iletişim kurmak için öğreniyorsun d ili. Fakat yazma becerisinin de iletişimin çok önemli yönlerinden biri olduğunu unutma (Snapchat ve Instagram çağında yaşıyor olsak bile, bu bir gerçek.) Sana yardımcı olmak için, İngilizce yazma becerini geliştirirken faydalanacağın aşırı kullanışlı 7 ipucunu bir araya getirdik. 1. OKU, OKU, OKU Déjà vu mu oldun? Yalnız değilsin. “Daha çok okumak”, yazma becerisi geliştirmek için sıkça önerilir çünkü işe yarıyor! Okumak seni yeni kelimelerle, ilginç sözcük seçimleriyle ve kendi yazılarında kullanabileceğin güzel ifadelerle tanıştırır. Ne okuman “gerektiği” konusunda telaşa kapılma. Mesele her türden şeyi okumak ve sık sık okumaktır. Romanlar, kurgusal olmayan düzyazılar, bloglar, gazete makaleleri, dergiler… Yani bir şey yazılmışsa (hele de iyi yazılmışsa), oku onu! 2. BAZI KELİMELERİ KENDİNE YASAKLA Yazma becerini başka bir dünyaya doğru ilerletmek istiyorsan, bu kötü karakterleri dağarcığından çıkar: very, really, quite, good, got, stuff, ve things. Bir kaç basit kelimeyi silmenin yazımına nasıl katkı sağlayacağını merak ediyorsundur. Şöyle söyleyelim: Bunlar gereksiz kelimeler. İletişimi güçlendirmezler. Bu kelimeler olmadan da yazdığın şey aynı anlam korumaya devam eder ve çok daha okunur bir hale gelir. Bonus ipucu: “very/really + adjective” yapısı yerine “güçlü sıfatlar” kullan. Very hungry (çok aç) yerine ravenous (kurt gibi aç), to run really fast (çok hızlı koşmak) yerine to sprint (depar atmak), really dirty (çok pis) yerine filthy (iğrenilecek derecede pis)kullanabilirsin. Yazarken kullanmak için bunlara benzer yüzlerce sıfat mevcut. 3. EŞANLAMLILAR SÖZLÜĞÜ KULLAN Gereksiz kelimeleri yazından çıkardıktan sonra, sıra muhteşem kelimeler seçmeye geliyor. Bu noktada da en iyi yeni arkadaşın olan eşanlamlılar sözlüğü devreye giriyor. Çok sık kullandığın kelimeleri daha ilginç, daha uygun ve daha gelişkin alternatiflerle değiştirmek için bu sözlüğü kullanabilirsin. (Örneğin: “kumaş” için cloth yerine fabric; “para” için money değil cash; “değiştirmek” için change yerine alter; “mutlu” için happy yerine glad; “süslemek” için decorate yerine embellish; “geliştirmek” için improve yerine enhance kullanabilirsin). Yaygın ve başlangıç seviyesindeki kelimeleri kullanmamak yazdığın şeyi kişiselleştirecek ve daha sofistike olmasını sağlayacak. Fakat aşırıya kaçmamaya dikkat et! Yazın yine de doğal akmalı ve okuyucu kitlene anlaşılır gelmeli. (5. maddeyi incele.) 4. COLLOCATION KULLAN Collocations (birlikte kullanım) dediğimiz başka kelimelerin kombinasyonu da, gramatik olarak doğru olsa da birlikte kullanılması gereken kelimelerdir. İngilizcede collocation olarak değerlendirilen “heavy rain” ifadesini ele alalım. Gramer olarak, “strong rain” kullanabilirsin fakat bu, diğerine alışkın olan kulağa garip gelir. Diğer örnekler arasında weak tea (feeble tea değil), excruciating pain (excruciating joy değil), tall trees (high trees değil), buy time (purchase time değil) ve fast cars (quick cars değil) sayılabilir. Tipik collocation’ları bilmek yazımının daha doğal duyulmasını sağlar. Collocation’lara dair farkındalığını artırmak için temel kelimeler ile başla (make, do, get, break, tell gibi), ve bu temel kelimeler ile kullanılan collacation’ları araştır. Başka bir seçenek olarak da, belli bir türdeki collocation’lar ile başlayıp bir kaç örnek ezberleyebilirsin. Bir kaç türü şöyle sıralayabiliriz: Adverb + adjective (Zarf + Sıfat) completely satisfied (tamamen memnun), widely available (oldukça uygun), bitterly disappointed(acı bir şekilde hayal kırıklığına uğramış) Adjective + noun (Sıfat + İsim) strong coffee (sert kahve), heavy traffic (yoğun trafik), severe weather (sert hava) Verb + noun (Fiil + İsim) commit suicide (intihar etmek), do your homework (ödev yapmak), make amends (özür dilemek) Noun + noun (İsim + İsim) a surge of anger (kızgınlık hissi), liquor licence (içki satma ruhsatı), panic attack (panik atak) 5. OKUYUCU KİTLENİ BİL Yazarken, okuyucu kitlen için yazmak çok ama çok önemlidir. Bir düşün: CV’ni güncellerken başka, üniversiteye makale yazarken başka, kişisel b loğun için bir makale yazarken ise bambaşka bir dil kullanırsın. Temeldeki fark kullandığın ton ve kelime seçimlerindir. Bir bakalım: Metnin, üniversiteye başvuru mektubu, iş başvurusu ön yazısı ya da makale gibi daha resmi bir metin mi? Bu metinler: Genelde karmaşıktır, daha uzun cümleler ve enine boyuna keşfedilmiş noktalar içerir. Daha az duygusaldır ve okuyucuyu duygulandırmayı hedeflemez. Genellikle kelimelerin uzun yazılışlarını içerir (can not, would have not, television) Diğer bir yandan blog yazısı, kişisel mektup ya da alışveriş listesi gibi resmi olmayan bir metin de yazıyor olabilirsin. Bu durumda: Fikirlerini listelemek için daha basit bir dil ve daha kısa cümleler kullanabilirsin. Kısaltmaları kullanabilirsin (can’t, wouldn’t have, TV gibi). Konuşma dili kullanabilir ve direkt okuyucu ile konuşur gibi yazabilirsin (argo terimleri, mecazları ve I, you, my, your gibi şahıs zamirlerini dahil edebilirsin). Empati ve duyguları işin içine katabilirsin. 6. PASSIVE (EDİLGEN) YERİNE ACTIVE (ETKEN) KULLANIMI TERCİH ET Daha açık ve özlü bir yazım için edilgen yerine etken çatı kullanmak genelde daha iyidir. (Mesela: “The shark bit the surfer” (Köpek balığı sörfçüyü ısırdı) cümlesi “The surfer was bitten by the shark”(Sörfçü köpek balığı tarafından ısırıldı) cümlesinden bir şekilde daha açık ve akılda kalan bir anlatıma sahiptir.) Bazı durumlarda edilgen çatı kullanmak daha doğru olabilir. Örneğin otoriter bir ifade kurarken (“Children are not allowed to swim without an adult,” – “Çocukların yanlarında bir yetişkin olmadan yüzmesine izin verilmemektedir.”) ya da kibarca konuyu geçiştirirken (“The cause of the confusion was unknown” – “Kargaşanın sebebi bilinmemektedir.”) edilgen kullanılabilir. Fakat yine de edilgen çatıyı fazla kullanmamaya özen göstermelisin. 7. YAZARKEN DIŞ ETKENLERE KENDİNİ KAPATMA Kendi başına öğrenmek çok zordur. Cesur ol ve yazımına geri bildirim yapacak birilerini bul. Geri bildirim yapma ve hataları bulma konusunda en doğru kişiler, yazıya ve dile ilgisi olan native’lerdir; ya da anadili İngilizce olmayan ama ileri seviyede İngilizce bilen biri de sana yardımcı olabilir. Bu özelliklere sahip birine yazdıklarını kontrol ettirdikten sonra, tavsiyelerini yerine getir. Ardından yazını teslim etmeden ya da yayınlamadan önce son kez incelemesini iste.